22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15TEMMUZ2005CUMA CUMHURİYET CJJvOIN OJyLl ekonomi@cumhuriyet.com.tr AB Ticaret Komitesi'nin 10 kategorideki koruma barajı dışında kalan sektör, 'Çin başımıza çorap örecek' diye endişeli Çorapçılann'eylem' çağnsı AZERBAYCAN'DA ÜRETtM Polisan Asya 'ya açılıyorEkonomi Servisi - Türkıye'nın ön- de gelen boya üretıcılerinden Polisan, Rusya ve Orta Asya'daki pazarlara açılabilmek içın Azerbaycan'da fab- rika kurdu. Polisan'ın Onnan Bakan- hğı'yla yapılan protokol netıcesüıde ıslah ettiği Dılovası'ndaki Polisan Or- manı'nda düzenlenen geleneksel da- vette konuşan Polisan Genel Müdü- rü ErolMizrahi, 2 mılyon dolarlık ya- tırımla başlanan Azerbaycan'dakı fabnkada gelecek yıl üretime geçil- mesinin hedeflendığini söyledi. Boya kullanımını arttırmak ve ül- kedekı görüntü larlılığıni temızlemek ıçın çeşitli belediyelerle anlaştıklan- nı hatırlatan Mızrahı "Kentin rengi adı alünda düzenlenen projede Tür- krye'nin tüm illeri kendi özeiliklerine göreboyanacak"dedı Mızrahı, "Ha- ne sahiplerinin bu organizasyona ka- tüabUmeleri için boyalanmızı yüzde 40 daha ucuza ve 12 ay vadeyle sata- cağız" dedı Bu yıl 150 mılyon dolar- lık bır cıro hedefledıklennı ıfade eden Mizrahi, yıllık boya üretımlennın 350 bin tona ulaştığını ve sektördeki pazarpaylannın da yüzde 20 olduğu- nu dıle getirdı. • SondakikadaEurotex'in Çin'e karşı koruma kapsamına aldığı 10 kategori dışında kalan çorap sektörü, Devlet Bakanı Tüzmen ve iTKİB'den yeniden mücadele istedi. Ekonomi Servisi - tstanbul Hazırgı- yım ve Konfeksıyon thracatçılan Bır- lığı Yönetım Kurulu üyesıve Çorap Meslek Komitesi Başkanı ÖzkanKa- raca, "Acil önlemler ahnmazsa 1 mfl- yardolarkatmadeğeryaratan,80bin kişiye iş imkânı sağjayan çorap sektö- rünü zor günler bektiyor" dedı. Istanbul Deklarasyonu ile başlayan ve AB Ticaret Komitesi'nin Çin'e karşı 10 kategoride koruma uygula- ma karan almasıyla sonuçlanan süre- cin dışında kaldıklannı belırten Ka- raca, dış tıcaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Istanbul Tekstıl ve Kon- feksiyon Üıracatçı Bırlıklen (İTKİB) ve Eurotex'tekı Türkiye temsılcıleri- ne "yeni bir mücadeie için" çağnda bulundu. *Avrupa'dakiherüçkiş,iden birine Türk çorabı saüyoruz" dıyen Karaca şunlan kaydettı: AB'nin Çin'e 10 kategoride baraj koymasıyia sonuçlanan süreçte tekstikikr, zaman zaman sokakta bfle eylem yapmışjardL "Biz 1990'hydlann başmda en mo- dern makinelerleteknolojimiziyenile- dik 2004itibanyla dünyanın 2. büyük üretinı merkezi haüne geldik. Yakla- şık 1 milyar dolarlık katma değer ya- raüyor. vaklaşık 80 bin kişiye iş sağh- yoruz. fhracaümızın yüzde 85'i AB ülketerineyapdıyor.BirAB'liyılda 15 çorap tüketiyor. Dolayısıyla burası bi- zim için en büyük pazar. ABD'ye ih- racaümız ise sadece yüzde 3 kadar. ABDÇin'ekarşı 'safeguard' (koruma önlemleri) uygulayınca Çin daha çok AB'ye yüidendi Çorap ihracabnı üç ayda yüzde305 artördL Şimdiden fab- rikalanmız yüzde 70 kapaateve düş- rti. Acil önlemler ahnmazsa sektörü daha zor günler bektiyor." Istanbul Deklarasyonu'nu yürüten güçlerin, "bhiikte çaba gösteriköğin- deneleryapüabüeceğinibütündünya- ya gösterdiğinr belırten Karaca, yeni bır mücadele başlatmalan hahnde tek- rar başanya ulaşacaklarını savundu. Tofaş'ın yeni kaptanı AMredo ÂltaviHa EkonomiServisi- Tofaş'ın üst yöneticisi (CEO) Diego Avesani' nın yenne yeni CEO olarak Alfredo Altavilla atandı. Şırketten yapılan açıklamada. Avesani'nin Fiat Au- to'da yeni sorumluluklar almak üzere Italya'ya döneceği bildınldı. Ave- sani, öncekı gün dünyaca ünlü oto- mobıl markalan Ferran ve Mase- rati'yi Türkiye'de Tofaş tarafından satışa sunulmasıyla ılgılı düzenlenen toplantısı- na katılmıştı. Tofaş'ın yeni üst yöneticisi Altavilla, Fı- at Auto'da 1990'da analıst olarak çalışma- ya başladı. 1992-1995 arasmda stratejik planlama ve ürün gelışirm alanlannda so- rumluluk aldı. 1995'te Çin Fıat Auto tem- sılcısioldu. 1999 'da Asya ülkelen müdür- lüğü ıle 2000- 2004 arasında başta Gene- ral Motors ve Peugeot Çitroen ıle ortak- lıklann kurulması olmak üzere pek çok projede sorumlu olarak görev aldı. Eylül 20O4'te iş geliştirme başkan yardımcılığı ve Fıat-GM Powertrain Yönetım Kurulu Başkanlığ'na getirildi. Sağlığımız ve geleceğimiz için. 100 yılı aşkın süredır ınsan sağlığına değer kazandırmak amacıyla çalışıyoruz Tüm çabamız henüz çözümlenmemış sağlık sorunlanna yüksek kalitelı çözümler üretmek ve ıhtıyacı olan herkese bu çozumlerın ulaşmasını sağlamak ıçindır 150 ülkede 65 bin çalışanıyta ınsan sağlığına hızmet veren Roche, 1965 yılında Türk llaç Sanayfnde ılk hammadde sentezıni gerçekleştırmış olmanın gururunu taşımaktadır. Bizim için bir başka gurur vesılesı ıse, Roche'un en büyük solıd üretım tesıslennden bırinin temelinın 2001 yılındaTürkıye'de atılması olmuştur. Bugün yılda 61 mılyon ılaç uretım kapasıtesı bulunan 85 mılyon dolarlık Roche Gebze Üretım Tesısımızı Gebze Organıze Sanayı Bölgesı'nde açıyoruz. Sağlığımız ve geleceğimiz ıçın keşfetmeye, üretmeye devam edeceğız. Roche Gebze Üretım Tesısi 15 Temmuz 2005'te hizmete açılıyor. Roche Roche Müstahzarian Sanayi Anonim Şirketi www.roche.com.tr NOTDEFTERİ ZEKERtYA TEMİZEL PetrolKaçakçısıBakanlar veTBMIVrninSopumluluğu TBMM'de, Türkıye'deki akaryakıt kaçakçılığının ülke ekonomisine vermiş olduğu zararların boyut- lannı incelemek üzere kurulan araştırma komisyo- nu, geçen haftaçalışmalarını tamamladı. Komisyo- nun başkanı, araştırmalannın sonuçlannı bir basın toplantısı ile duyurdu. Komisyon başkanının ifade- lerine göre binlerce ton petrol ihraç edilmış gözü- küyor ama ihracat yapılmamış, ıç piyasada kaybol- muş. Binlerce ton petrol kaçak olarak Türkiye'yegir- miş. Kaçakçılığın parasal boyutu milyarlarca dolar. Vergi kaybı katrilyonlarca. Toplantıyı izleyen basın mensuplannın gözleri bü- yümüş, ısrarla soruyorlar: Kaçakçılığı hangi firma- lar yapmış, kimler göz yummuş, kimler izin vermiş? Son üç yılda kaçakçılık yapılmamış mı? Araştırma komisyonunun başkanı müstehzi bir şekilde gülüyor: "Kimler yok desenız daha kolay olur, büyük şirketlerin hepsı varama isimlerini söy- lemem." Peki kimler göz yummuş? Birçok bürokrat varmış ama onlan da söyleye- mezmiş. Ancak, bu konularda hiçbır açıklama yapmayan komisyon başkanı üç eskı bakan hakkında Meclis soruşturması açılmasını isteyeceklerini, bu bakan- lann bilerek ya da bilmeyerek binlenne çıkar sağla- dıklannı, Hazıne zaranna neden olduklannı, ellerin- de imzalı belgeler olduğunu söylüyor ve üç eski ba- kanın adını açıklıyor. Bu ülkede bakan olmanın nasıl olsa bir değeri yok. Bakanlann onuru ıle oynamak çok kolay. Kaçakçı- lık yaptığı ima edilen şirketlere gösterilen hassasi- yet onlar içın geçerli değıl. Alay eder bir tavırla isim- ler sıralanıyor: Zekenya Temizel, Peki ne yapmışlar? Suçları neymiş? Komisyon başkanı bunu da söyleyemezmiş ve söylemiyor. Inanılır bır durumdegil. Komisyon başkanının ya- şı kadar kamuya her kademede hızmet etmış üç es- ki bakan, başkan tarafından suçlu olarak ılan edili- yor, ama, tüm ısrarlara karşın suçları söylenmiyor. Bu komisyon başkanına, onuriu ınsanlan kamu- oyu önünde suçlu ılan edip suçlannı soylememe hak- kını kim veriyor? Bu, ınsanın en kutsal hakkı olan, sa- vunma hakkının gaspı değıl mi? Hukuk devletınde bu- nun bir yaptınmının olmadığı mı sanılıyor? Ertesi gün tüm gazetelerde, televizyonlarda, rad- yo(arda, "Akaryakıt kaçakçıtığınt ınceleyen komis- yondan üç bakana soruşturma çıktı" haberleri ya- yımlandı. Bakanlar fotoğraflarla suçlu olarak teşhir edildi. Peki başka isimlerı, hatta akaryakıt kaçakçılığı yaptığını söylediğı şirketleri bile söylemeyen bir mil- letvekili, üç eski bakanın isimlerini neden o kadar kolaylıkla veriyor? Bu ülkede bakan suçlamak o kadar ucuz mu? Yoksa daha fazla sıkıştınlırsa başka bakanlann adını vereceğınden korktuğu için mi bu üç bakanın adı ortaya atıldı? Peki madem bakanlar suçlandı, o zaman neden hangi suçu işledikleri söylenmedi? Suçlama konuları söylenseydı, suçlanan bakan- lann suçsuz olduklannın anında anlaşılacağından ya da böyle suç olmayacağı görüleceğinden, basın toplantısının önemi mı kalmayacaktı? • • • Komisyon başkanının açıklamadığı suçlamayı, basma sızdınlan rapordan öğrendik. Meclis Araştırma Komısyonu Raporu'nun 239. sayfasında benimle ilgılı ifade aynen söyle: "Mali- ye Bakanlığı Tasfiye Işleri Döner Sermaye Işletme- leri (TASİŞ) Genel Müdüriüğü'nün 14.10.1997 ta- rih ve B.07.0.TAS.06.8/98 sayılı... teklif yazısında, Habur sınır kapısında kaçak olarak yurda soku- lurken yakalanan 260 ton motorinin, Habur'da depolama kapasitesinin ve güvenliğinin sağ- lanmasında sorun bulunması ve TASİŞ Genel Müdürlüğü veya POAŞ tarafından gerekli attya- pı tesisi yapılıncaya kadar, bu tür eşyanın böl- ge valiliklerine Tasfiye Tüzüğü'nün 18/B mad- desi uyannca 'uyuşulacak bedel üzerinden sa- tılması'nın uygun olacağı belirtilmiş ve bu yazı dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel tara- fından aynı tarihte onaylanmıştır." Inanması güç ama, Türkıye'nın bir Maliye Bakanı, Habur gümrük kapısında yakalanan 260 ton motori- ni, Habur'da depolama tesisinin ve güvenliğin sağlan- masında sorun bulunduğu için, bölge valiliklerine "uyuşulacak bedel üzerinden satılmasına" onay ver- diği için akaryakıt kaçakçısı olarak ılan edıldı. Sadece görevini yapan bir bakan, hiçbir suç un- suru bulunmayan bu onay nedenı ile topluma ka- çakçı gibi sunuldu. Adı lekelenmeye çalışıldı. Üstelik bu açıklama, demokrasinin mabedi TBMM'de ve milletin vekili tarafından yapıldı. • • • Meclisimizin araştırma komisyonları, son zaman- larda engizisyon mahkemeleri gibi çalışmaya baş- ladı. Insanlar bilgılerine bile başvurulmadan çarmı- ha geriliyor, manevi işkencelere tabi tutuluyor. Suçlama tehdidi ile insanlar baskı altına alınma- ya çalışılıyor. Araştııma komisyonları belli konulan araştırmak için kurulur. Çalışma konulan görevlendirildikleri konuyla sınırlıdır. Insanlan suçlu olarak ilan edemezler. Meclis Başkanı Sayın Bülent Annç hukukçudur. Araştırma komisyonlarının soruşturma komisyonu gi- bi çalışamayacagını, insanlara savunma hakkı veriime- den suçlu ilan edilmeyeceğini bilmez mi? Meclis na- sıl bu tür yasadışı uygulamalara alet edilebilir? Yapı- lan işlem hem anayasaya hem de Meclis Içtüzüğü'ne açıkça aykın değil mi? O zaman anayasa ve Meclis Iç- tüzüğü'ne aykırı davranan komisyon başkanı hakkın- da yapması gereken bır ışlem yok mu? Ülkemızde insanlar, şırketler, kurumlarolurolmaz suçlamalaria baskı altında tutularak yıldınlıyor. Bugün başkalarına yapıldığı için ellerini ovuştu- rarak bu yasadışı uygulamalan ve karalamalan sey- redenler, asıl demokrasinin tehlikeye ıtildiğıni fark et- miyorlar mı? Yazanmız Mustafa Pamukoğlu'nun Maliye Yaşamından köşesini yann yayımlayacağız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle