23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2005 SALI HABERLER DUN1ADABUGUN ALİ SİR31EN DemokrasiÂşıklammız ve Dinozorlarımız PARİS - Pans'in altıncı bölgesinde Acade- mie Française'ın hemen arkasında, Voltaire'in daha sağlığında dikilmiş bir heykeli durur. Yontu dikildığı gün yapılan törende, bir hay- ranı sormu^: - Heykeli.niz dikildi, üstadım acaba neler his- sediyorsunuz? Tam o sırada da bir kuş gelip yontunun te- pesine etmiş. Voltaire gülümseyerek yanıtla- mış soruyu: - Hiç, yaJnızca artık kuşlara başka bir gözle bakmaya başladım. Ne zaman Voltaire'den söz edilse, aklıma hep onunfc>irkarşıtına söylediği şu sözler gelir: - Düşüncelerinizden nefret ediyorum. Ama onları savunma özgürlüğünüzün sağlanması için canımı vermeye hazırım. Buranın "aydınlanmanın ülkesi" olarak nite- lenmesi, işte bu sözleri söyleyen Voltaire ve onun gibilerini yetiştirmiş olmasındandır. Fransa'da bazı Türk gazetelerini genelde bulmak kolaydır, ama referandumun hemen ertesi başlayan grev yüzünden, kimi satış ku- lübeleri kapandığından, birkaç gündür güçleş- ti. Bazı güınler alamadığımdan, kimi haberleri atlamışım, internette de görememişim. Olayı dostum Melitı Aşık'ın pazar günkü köşesin- den okudum. lletişim Yayınlan, 12 yıldır anlaşmalı olduğu yazar Nihat Genç ile sözleşmesini feshetmiş. Sebep, Nihat Genç'in, Boğaziçi Üniversite- si'nde düzenlenmesine karar verilen, sonra da tepkiler üzerine vazgeçilen, pek kendine özgü Ermeni soykırımı ile ilgili konferansın düzenle- yicilerini "(Dlke çapında rezillik yaşadılar" diye eleştirmesi. Malumunuzdur, konferansın düzenleyici as- larından olan Murat Belge, lletişim Yayınla- n'nın ortakları arasında bulunuyor. • • • Melih Aşık, Murat Belge'nin de aralarında bulunduğuı, kendilerine "demokrat aydın" sı- fatını yakıştıran grubun çok hoş bir tarifini yapmış; nssıl Kemalizm düşmanı olduklannı, laikliğe karşı şeriatçılığı egemen kılmaya çalı- şanları desteklediklerini, hortumculukla, dini kadrolaşmayla hiç uğraşmadıklarını, kendileri gibi düşün«meyenleri statükocu olarak eleştir- diklerini, Türkiye'ye dayatılan bütün koşulları kayrtsız şartsız kabul etmenin bir erdem oldu- ğunu nasıl savunduklarını pek güzel bir biçim- de anlatmış. Melih'in bütün saptamalarına katılıyorum. Yine de görüşlerini paylaşmadığım, hatta karşılarında durup mücadele etmeye çabala- dığım bu insanlann ifade özgürlüğü için de sa- vaşım veriyorum. Nrtekim, Boğaziçi Üniversitesi'nde bir kısım insanlann düzenlemeye çalıştıkları Ermeni soykırımı ile ilgili konferansın, tepkiler üzerine ertelenmesini, Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in bu sonucun ortaya çıkmasında bırinci derecede etkili olan, savcı- lar ile yargıçlara imalı çağrıda bulunan sözleri- ni eleştirm iş, eğer Türkiye, Ermeni soykırımını içtenlikle tartışmak istiyorsa "Bu soykınm ol- muştur" diyenlere de ellerinde geçerli belge ve kanıtlar olmasa bile düşüncelerini açıklama hakkının tanınması ve bu özgürlüğün savunul- ması gerektiğini yazmıştım. * • • Sayın Murat Belge ise öyle görünüyor ki ay- nı yolu tutmamış, kendisini eleştirenleri ceza- landırmayı yeğlemiş ve böylelikle kendisinin çok iyi bir örneği olduğu "demokrasi ve öz- gürlük âşrğı!" Ikinci Cumhuriyetçilerin tipik tavnnın somut bir göstergesini sunmuş kamu- oyuna... Bunlar böyledirler, kendi görüşleri özgürlük- çülüğün t a kendisidir, kendi ifade özgürlükleri- nin varlığı demokrasinin güvencesidir. Ama karşıtlarına aynı hakkın sağlanmasına asla katlanamazlar. Neden? Çünkü anlara karşıt olmak, demokrasiye ve özgürlüğe karşıt olmaktır, kendilerine göre. Çünkü gerçeğin anahtarı kendi ellerindedir, şeriatçılarla yöntem benzerliklerinin nedeni burada yatmaktadır. Muhalefete muhalefet edip iktidarla iyi ge- çinmektir demokratlıkları. Atatürk' e karşıt, Tayyip Bey ve benzerlerine yandaştırlar. Ve kendileri gibi olmayanları statükocu, di- nozorlar oiarak nitelerler. Doğrusu, Murat Belge Bey'in son davranışı- nı öğrenince, onun gibi "demokrat" olmaktan- sadinozor olduğuma çok şükrettim. asirmen@ cumhuriyet.com.tr ZANLr ÇAYCITUTUKLANDI Akın Bodur'un babası bıçaklanarak öldürüldü tSKENl>ERLTS (Cumhurijet)- Hatay'ın tskenderun ilçesinde. ga- zetemiz muhabın Akın Bodurun Nabası, tartış- tığı çaycı tarafından bı- çaklanarai öldürüldü. Emnıye! müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye gcre, L'lucami Caddesi'nJekı Büyük- çarşı Işhanı 'ndakıbüro- suna gid?n emlakçi Mehmet Eodyr (64), ış hanına yaklaştığı sırada henüz belirlenemeyen bir nedenle çaycılık ya- pan A.V. (11) ile tartış- maya başladı. A.V, Bo- dur'u sırtından ve göğ- sünden bıçakladı. Meh- met Bodur, olay yerin- de öldü. Olaydan sonra polis tarafindan gözaltı- na alınan A.V (17) ve babası Halfl Arslan çıka- nldıkları mahkemece tutuklandı. AKP milletvekillerinin atılan memurlara af istemine Şahin karşı çıkınca görüşme ertelendi Irtica sicilinetemizlikkriziBÜLENT SARIOĞLU ANKARA - AKP milletveblleri- nin, irtica veya türban nedeniyle si- cili bozulan memurlara af getirmek için hazırlık yapması AKP'de yeni bir krize neden oldu. Memurlann disiplin cezalannın affedilmesi amacıyla Trabzon millet- vekili Kemalettin Göktaş ile 12 AKP milletv ekılinin hazırladığı yasa öne- risi Adalet Komisyonu'nda geçen hafta perşembe günü görüşülecekti. Önerinin görüşmesi, hâkim ve sav- cılarla ilgili yeni bir çahşma yapıla- cağı gerekçesıyle ertelendi. Komis- yondaki asıl krizin ise irtica sicille- riyle ilgili hazırlıktan kaynakJandı- ğı öğrenildi. Bir grup AKP milletve- • Adalet Komisyonu gündeminde bulunan "memurlann disiplin suçlannın affı" ile ilgili yasa önerisinin genişletilmek istenmesi yeni bir krize neden oldu. AKP milletvekilleri. 28 Şubat döneminde irticai faaliyet veya türban nedeniyle sicili bozulan ve memurluktan çıkanlanlara da af getirilmesi için hazırhk yaptı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile Komisyon Başkanı Toptan'ın, önerinin genişletilmesine karşı çıktığı öğrenildi. kilinin, özellikle 28 Şubat dönemin- de irticai faaliyet ve türban nedeniy- le sicili bozulan veya memurluktan çıkanlan kamu görevlılerinin de af kapsamına alınması, atılanlara göre- ve dönme hakkı tanınması için öner- ge hazırlaması partiyi kanştırdı. Bu milletvekillerinin, REFAHYOL dö- neminde skandala dönüşen ünlü SSK sınavındaki bazı soruşturma sonuç- lannı da ortadan kaldırmak istedik- leri öğrenildi. Milletvekillerinin öner- gesi, teftış kurulu raporlanyla usul- süzlük yaptıklan, hatta sınava gir- meden kazannnş gibi gösterildikle- ri saptandığı için kamudan çıkanlan 80 dolayında kişinin yeniden me- murluğa alınmasım da içeriyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Aü Şahin ile Adalet Komisyonu Başka- nı Köksal Toptan'ın gündemdeki önerinin genişletılmesine olumsuz yaklaştıkJan, ancak milletvekilieri- ni ikna etmekte zorlandıklan öğre- nildi. Konunun parti yönetiminde değerlendiribnesi ve Başbakan'ın tavnnın öğrenilmesi için önerinin görüşmesi ertelendi. Komisyon gündeminde bulunan ve bazı disiplin cezalanyla sınırlı olan yasa önerisi, hükümetin memur konfederasyonlanna verdigi sözler arasında da yer alıyor. Yasa önerisi, devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet. irtikap. rüşvet, hırsızlık. dolandıncı- hk, sahtecilik veya kaçakçıhk, res- mi ihale ve alım-satımlara fesat ka- nştırma, devlet sırlannı açığa vurma suçlan nedeniyle kurumla sürekli olarak ilişik kesibnesi sonucunu do- ğuran disiplin cezalannı kapsamı- yor. Bu eylemler dışmda verilen di- siplin cezalannın bütün sonuçlan ile affedilmesi öngörülüyor. Ancak bu affin, ilgilılere geçmış süreler için parasal yönden herhangı bir talep hakkı vermeyeceği düzenleniyor. Öneride aynca Hâkimler ve Savcı- lar Yasasf nın "mesleğin şerefini ve onunınu bozmak, riişyet-irtikap ka- nısıyia tayin, çıkar sağiamak" gibi yaptınmlanndan ceza alanların da disiplin affindan yararlanması en- gellenıyor. Memurlann özlük ve sosyal haklarınm iyileştirilmesine dönük verdiği sözü tutmadı AKP'den sencükalara çahm FIRATKOZOK ANKARA - Hükümet, memur sendikalanyla yaptığı görüşmeler sonucu çıkardığı "Sendjkal Gelişmeler Doğrultusunda Ahnacak ÖnlemJer" konulu genelgede, \ erdığı sözlen tutmadı. Edinilen bilgilere göre KESK, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen temsilcileri ile hükümet arasındaki görüşmelerde, memurlann özlük ve sosyal haklannın iyileştirilmesine dönük bir genelge üzerinde uzlaşmaya vanldı. Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler konulu genelge, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla geçen hafta perşembe günü Resmı Gazete'de yayımlandı. Ancak yayımlanan genelgede hükümetin sendıkalara \ erdığı sözlen turmadıgı ortaya çıktı. Buna göre görüşmelerde metne konuhnası kararlaştınlan "Kamu görevlileıi kadrolan ve görev leri dışmda bir başka işte çalışrjnlma>acaklardır" maddesi genelgeden çıkanldı. Sendikalar, bu maddeye vekâleten atamalar ve sürgünlerin önüne geçilmesi için önem veriyordu. Mutabakat metninin başında yer alan "Teftiş, denetinı, soruşturma ve hizmet içi eğitim fle isteğe bağh olnıa hali hariç. kamu göre\1ilerinin geçici görevlendirnıeleri, bir yılda topbm 2 avı geçmeyecektir* maddesi de değiştirildi. Genelgede _ , ^ _ _ ^ ^ ^ _ ^ ^ ^ bu maddede yer alan "geçemeyecektir" hükmü, çıkanldı. Bunun yerine "Toplam 2 ayı geçmemesine özen gösterikcektir" ifadesi eklendi. Genelgede. görüşmelerde üzerinde uzlaşmaya vanlan "Görevinden çeldlen ya da çekilmiş sayilanlar ile memnu haklann iadesi karan alanlann durumlanna uygun kadrolara hizmet ihtiyacı ve bütçe imkânkn ———^^—^ çerçevesinde öncelikle atanması sağJanacakar" maddesi de "Iırpanlandr Madde "Memuriyete dönmek isteyenlerin talepte bulunmalan haünde. durumlanna uygun kadrolara kurumlann ihtiyacL, hizmet gerekleri ve bütçe imkânlan çerçevesinde ilgili mevzuabna göre atanması sağianacaktır" 1 olarak değıştınldı. Sendikalaruı görüşmelerde dile getirdikleri birçok öneri de genelgede dikkate alınmadı. Örneğin, "Geçici göreviendirme, ancak kişinin hizmetine ihtrvaç du> ulması ve görevi Oe igili olması haBnde yapüacakür. Geçici göreviendirilen kamu görevKsme geçici görevi en az 5 gün önceden kendisine tebüg edilecektir. Harcırah kanununun hükümlerine göre harcırahı peşûı olarak ödenecektir" şeklindeki öneri, hükümet tarafından dikkate alınmadı. Sendikalann, yeniden atanacak personelin güvenlik soruşturmasına tabi görevler dışındaki görevleri için aynca soruşturma yapılmamasına yönelik istemleri de görmezden gelindi. • Hükümetin, sendikalarla yaptığı görüşmelerin ardından çıkardığı 'Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler' konulu genelgede verdiği sözleri rurmadığı ortaya çıktı. Şehitler toprağa verUdi\ 1 Tunceli'de önceki gfin PKK'Bkrin knrduğu pusu so- nucu şebit olan 4 asker dfin memlekederinde toprağa wrildL Piyade Komando Onbaşı Faruk Aydoğdu (21) için Sıvas'ta Vukan Tekke Camii'nde törcn düzenlendi Konuşmalann ardından Aydoğdu'nun cenazesi As- keri Şohiüik'te toprağa verildi. Pnade Uzman Ça\nş Halil Öneri (25) için DenizITdeki Yeni Cami'de düzenJe- nen törende anne-babası ile eşi fenalık geçirdi Cenaze namaanın ardından Öneri. Tavas'uı Yorga Köyü'nde toprağa verildi. Phade Komando Er tsmet Esen (21) Gaziantep'tedüzenlenen törenin ardından Yesflkent Me- zarüğı içinde yer alan Şehitiik'te toprağa verildi. Phade Er Sinan Çolak için kars'ta düzenlenen törende de PKK alevhine sloganlar atıldL Çolak'ın cenazesi, doğum yeri olan Esenkent Köyü'ne gönderildi (AA) Cemil Çiçek, dinlemenin 'yasal' olduğunu ileri sürdü Hükümetten dinlemeye destek ANKARA(Cumhuri>«tBürosu) - Hükümet Sözcüsü ve Adalet Ba- kanı Cemil Çiçek, MlT'in Diyar- bakır Ağır Ceza Mahkemesi'nden izin alarak telefon dinlemesinin "yasal" olduğunu söyledi. Çiçek. 7 saat süren Bakanlar Ku- rulu toplantısuıın ardından yaptı- ğı açıklamada. Bingöl Karhovacia- ki depremın ardından Bayındu^lık ve Iskân Bakanı Faruk Nafiz Ozak'ın, deprem bölgesine hare- ket ettiğini, valilik ve kaymakam- lıklarla Acil Durum Genel Mü- dürlüğü'nün gerekli temaslarda bulunduğunu söyledi. Çiçek, Kı- zılay ve diğer devlet kuruluşlan- nın işbirliğiyle bölgeye bin çadır, 2 bin battaniye, 4 seyyar mutfak gönderildiğini bildirdi. Çiçek toplanhda, Vakıflar Kanu- nu ve Mali Suçlan Araştırma Teş- kilahnın Kuruluşuyla ilgili Kanun (MASAK) konusunda görüşme- ler yapıldığını belirterek bu iki ta- sannuı TBMMye gönderiunesi- ne karar verildiğini bildirdi. Toplantının esas gündem mad- desinın. 'Kamu Personel Rejüni' olduğunu söyleyen Çiçek, kamu personeli rejıminin, Türkiye'nin en temel sonınlanndan olduğunu söyledi. Açıklamalannın ardından gaze- tecilerin sorulannı yarutlayan Çi- çek, MlT'in telefonlan dinlediği yönündeki haberlerin anunsatıl- ması üzerine "dmkme" ile "izle- menin n farklı konular olduğunu söyledi. "Önleyid koDuk hizme- ri" ile "adfikoüukhizmetmin" de birbirine kanştırıldığmı belirten Çiçek, önleyici kolluk hızmetinin amacırun bilgi toplamak olduğu- nu söyledi. Çiçek, MÎT'in mahke- meden izin alarak telefon dinleme- sinin de yasal olduğunu söyledi. Çi- çek, "Güventik giiçJerinin, mah- kemeye başvurmadan, hâkim ka- ran almadan yapüklan bir iş söz konusu değil. tsulüne uygun oia- rak gitmişler mahkemeye başvur- muşlar, hâkim de yasaya göre, Or- ganize Suçlarla Mücadele Yasa- sı'nın birkaç maddesine dayana- rak böyle bir karar vermiş. Dinle- me karan değil, izleme karandır, yani suç işleme ihtimaline karşı bil- gi toplama adına yapılan faalh et- leri ifade ediyor'' dedi. r Küttür Bakanlıö» Koçgeldi alkollü içld kalktı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kultür ve Tu- rizm Bakanlıgı tarafından gerçekleştirilen yılsonu re- sepsıyonunda konuklara içki ikramı yapılmadı. Kültür ve Turizm Ba- kanlıgı'na bağh sanat ku- rumlannın "2004-2005 Sa- nat Sezonu Resepsryonu* 1 dün gece Bakan Atilla Koç'un katılunıyla Güzel Sanatlar Genel Müdürlü- ğü'nde yapıldı. Bakanın değerlendirmesine göre yıl sonunda yapılan gece- ye bu yıl, "içkj" tercihi damgasını vurdu. Daha önceki bakanlann döne- minde alkollü içkili yapı- lan etkinlikte kola ve mey- ve suyu sunuldu. Sanatçı- lardan bazılan bu tercihe tepki gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanlıgı yetkili- leri ise olayın geceyi dü- zenleme görevi veren bü- rokratlann, bakana hoş gö- rünmek için bu tür bir ser- vis yapmış olabilecekle- rini söylediler. Bakan Koç, törende yap- tığı konuşmada, Kültür ve Turizm Bakanlıgı 'na bağ- lı Güzel Sanatlar, Devlet Tiyatrolan ile Devlet Ope- ra ve Balesi Genel Mü- dürlüğü'nün bir dahaki se- zon daha planlı, daha or- ganize şekilde sanatsal et- kinliklerine devam ede- ceklennı bildirdi. Koç, Güzel Sanatlar Ge- nel Müdürlüğü'nün 24 ko- ro ve orkestrayla 81 üdeyıl sonuna kadar 800 etkın- lik yapacağını dile getire- rek Devlet Tiyatrolan 'nın 500 yerleşik noktada sah- nede olacagını kaydetti. Sanatçılann sorunlan- nı bildiğini, ancak bu so- runlann 3 ayda oluşmadı- ğını ve 3 ayda çözümlene- meyeceğini ifade eden Koç, "kangren" olmuş so- runlann birer birer çözül- mesine çahşacaklannı kay- detti. Koç, adının başında devlet" olan kurumlan, devletin haysiyet ve itiba- nna yakışır şekilde yapı- landıracaklannı kaydetti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Tunceli'deki PKK pususu sonrası dört asker daha yaşamını yitirdi. Son dönemde bu tür haberlerin sayısı art- tı. PKK'nin başlattığı silahlı eylemle- rin tırmanmasıyla geçen ay 50 civa- rında insanımız yaşamını yitirdi. Ab- dullah Öcalan'ın geçen eylül ayın- da, "Eylemler başlayabilir" çağrısıy- la biriikte PKK'nin giriştiği silahlı bas- kın, çatışma, pusu kurma, bombala- ma eylemlerinde yüzlerce insanımı- zı kaybettik. • • • PKK'nin başlattığı bu eylemlerden sonra, Güneydoğu'da, Doğu'dager- ginlik yeniden arttı. Askeri operas- yonlara binlerce asker katılıyor. Ara- ma, takip nedeniyle Güneydoğu'da- ki halk tedirginlik içinde. PKK bu eylemleri neden yapıyor? Şiddet ve pusu hangi mantığın ürü- nü? Abdullah öcalan bu şiddet ey- lemlerinin neresinde duruyor? Son dönemde, silahlı eylemlerın kesilmesiyle ve Avrupa Birliği üyelik tartışmalarıntn gündeme gelmesiyle PKK Pusuyu Kime Kuruyor? Güneydoğu'da birrahatlamayaşan- dı. Halk yeniden göçertildiği köylere dönmek üzere harekete geçti. Eko- nomi biraz kendine geldi. Halk yeni- den tanma, hayvancılığayöneldi. • • • Bu konuda bazı önemli siyasi adım- lar da atıldı. DEHAP'lı belediye baş- kanlarının ikinci kez bu bölgedeki önemli merkezlerde seçimleri kazan- malan, sorunun siyasi bakımdan tem- silcilerini meşrulaştırdı. Bu birimkân- dı. Bu imkânı kaybetmemek ve ge- liştirmek gerekiyordu. Bölgedeki yurt- taşlar da bu gelişmelerden mutluy- dular, yeni çözümler ve yeni adımlar bekliyoriardı. Kürt sorunu Türkiye'nin önemli so- runlardan birisi. Bu konuda ne yazık ki iktidarlar demokratik çözüm üret- mek konusunda pek başanlı olmadı- lar. Irak'ın ABD tarafından işgali, bek- lenmeyen yeni gelişmeleri berabe- rinde getirdi. Türkiye'yı yönetenler, Kuzey Irak'taki gelişmeleri doğru de- ğerlendiremeyip Türkmen sorunun- da Kürtlerie ilişkilerin gerilmesine ne- den olan çıkışlar yaptılar. Bu çıkışlar Türkiye Kürtlerinin de canını sıkan sonuçlar yarattı. • • • PKK, Abdullah öcalan'ın yakaian- masından sonra eylemlere son ver- miş ve silahlı güçlerini büyük ölçüde Kuzey Irak'açekmişti. ABD'nin Irak'ı işgal etmesiyle PKK'nin bölgedeki varlığı da sorun haline geldi. ABD, Kuzey Irak'ta Barzani'nin KDP'sini ve Talabani'nin KYB'sini muhatap ola- rak kabul etmişti. PKK ile nasıl bir ilişki geliştireceğini netleştirmedi. Tür- kiye'den gelen talepler karşısında bu sorunu zaman içinde çözeceğıni be- lirtti. Abdullah öcalan'ın kardeşi Os- man Öcalan'ın PKK'den kopup Ku- zey Irak'taki diğer Kürt hareketleriy- le işbiriiği yapması ve ABD'ye yanaş- masıyla PKK gelecek endişesine ka- pıldı. Abdullah öcalan cezaevinden kardeşini hedef alan sert ifadeler kul- landı. ABD konusundaki umLrtlannı yi- tirdiği belli oluyordu. Onun sert çı- kışlannın arkasında bu tür bir umut- suzluk da rol oynamış olabilirdi. • • • Türkiye'de Kürt sorunu, siyasi bir sorun olarak siyasi alanda çözüle- cektir. Bu sorunun muhatapları da siyasi mücadelenin aktörieridir. Böl- gedeki belediye başkanlan, HADEP yönetimi ve bütün bunlann dışında- ki Kürt aydınlan sorunun çözümüne katkıda bulunabilirier. Ancak PKK'nin varlığı ve giriştiği silahlı eylemler, bü- tün bu güçleri baskı altında tutuyor. Zaman geçiyor. Kürtler, PKK'nin silahlı, bombalı qylemlerinin kendi yaşamlannı zoriaştınp yeni acılara neden olduğunu görüyor ve bunla- nn durmasını istiyoriar. PKK, halkın is- teklerinin tamamen tersi bir eylem süreci içine girmiş durumda. HADEP yöneticileri de bu arada karar vermek durumundalar Bu ey- lemlerin bir an önce durması ve PKK'nin silahlı eylemlere son verme- si için net bir tutum almak zorunda- lar. İki taraflı banş çağnsı gibi inandı- ncı olmayan çıkışların pek bir anlamı kalmadı. Silahlı şiddet devam ettiği müd- detçe sorunun çözümüne yönelik sağlıklı bir tartışma yapılamaz. Ör- neğin bir genel af bu koşullarda ko- nuşulamaz. Batı'ya yeniden asker cenazelerinin geldiği koşullarda bir çö- zümden söz etmek anlamsız olur. PKK, asıl pusuyu Kürtlere ve onla- rın geleceğine kuruyor. Bu çıkmaz yolda ısrar, acılan daha da arttınmak- tan, Türkiye'nin demokratikleşme he- deflerine zarar vermekten başka bir sonuç yaratmıyor. },
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle