Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7* HAZİRAN 2005 SALI
+
CUMHURİYET SAYFA
17
Kuzıı 4»
Anıl Öçal: - ^
"Kıbns'ta Türkiye'nin
konumunu Liîbnan
ışgalinde Suriye'ye
benzetip 'Kuzu gibi
çıkardık diyenleri AB
ve ABD kuzu gibi
yetiştrmiş olmasın!"
Etektrontk posta: cfeflizsom8cısnhufiyetcom.tr www.denfesom.cofn Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212-512 44 97
- Erdoğan, Bush'la
pazarlık yapacakmış...
"Ftyat listesini biz de
bilsek!"
Erdoğan:
"Atadıklarrmız
uzaydan değil."
Atbklannız mı
uzaydan!
Din
Kamil Acan
"Hükümetdin vedini
eğitim konusuna bu
kadar önem verdiğine
göre acaba yüzde
99'u Müslüman olan
ülkemızde bu oran
yüzde 4O'lara mı indi;
inanç sıstemimizde
yanlışlıklar mı van
haramzadeler ve
günahkâriardaki
artış, önü
alınamayacak boyuta
mı ulaştı; işsizliğin
nedeni inanç zafiyeti
mi; camiler boş,
imamlar işsiz mi;
trafik kazalan,
heyelan, deprem,
durduk yerde
binalann
çökmesindeki artış
dinden
uzaklaşmamızın mı
sonucu?
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer,
lükümete bir uyan yazısı göndererek. üst düzey
bürokrat atamalannda kurallara uyulmasını istiyor.
Hükümet, sicili yetersiz kişileri devletin üst
görevlerine atamaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı, bu
/olu kapatınca hükümet atamalan vekâleten
yapıyor.
Müsteşar, müsteşar yardımcısı, genel müdür,
genel müdür yardımcısı, daire başkanı gibi
rnakamlarda şimdilik bilinen 2 binden fazla kişi
vekâleten otuaıyor.
Bir de bilinmeyenler var.
Türkıye'de devletin temel taşlan sallanıyor.
Cumhurbaşkanı, devletin kayıtlarına belge olarak
geçmesi için bu konuda hükümeti yazılı olarak
uyarıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Cumhurbaşkanı'nın uyansını önemsemiyor.
UyanBaşbakan önce, bu işin siyasi hesabını
meydanlarda kendilerinin vereceğini söylüyor.
Doğrudur...
Siyasi hesap, seçim meydanlarında görülür.
Ama demokratik hukuk devletlerinde hesaplar
sadece siyasi olmaz.
Demokrasilerde hukuk da yeri ve zamanı
geldiğinde hesap sorar; üstelik hukukun seçim
meydanlarıyla uzaktan yakından bir ilgisi bulunmaz.
Başbakan daha sonra devlete kamu personeli
sınavı ile memur aldıklannı söylüyor.
Bu da doğru. Ama memur başka; müsteşar
başkaJ Vekâleten görevlendirdikleri hangi üst düzey
bürokratı, kamu personeli sınavı ile aldılar acaba?
Adalet ve Kalkınma Partisi, cumhuriyet tarihinde
görülmemiş bir kadrolaşmayı sürdürüyor.
Kayıtlı seçmenin dörtte birinin oyu ile Meclis'teki
sandalyelerin üçte ikisini alan Adalet ve Kalkınma
Partisi, şimdi de devletin üstüne oturmaya çalışıyor.
Iktidar partisinin Istanbul ll Başkanı, sanki
Başbakan'ın aklından geçenleri anlatıyor; "Üçü bir
yerde yetmez, beşi bir yerde lazım" diyor. Üçlemeyi
partisinin kazandığı ilçe ve büyükşehir belediyeleri
ile hükümet oluşturuyor. Beşleme ise
Cumhurbaşkanlığı ve bürokrasinin tümü oluyor.
Beşi bir yerde de yetmiyor, bunun sonrasında
ülkenin her kurum ve kuruluşunun yönetimini
kapsayacak şekilde onu bir yerde hedefini ortaya
koyuyor. Düşlenen düzende Türkiye'nin her yeri ve
Türkiye'de herkes iktidann emrinde...
Bunun adına demokrasi denmez!
Cumhurbaşkanı'nın uyansı gerçekten çok önemli.
Tabii ki anlayana...
SESSIZSEDASIZ(I) İzmir'in müdürlerine teşekkür edildi
İZMİR'DE bazı ilköğretim
okullarında yıl boyu müfredat
değişikliğinin pilot uygulaması
yapılıyor. öğretmenler canla
başla yeni programı uyguluyor. Yıl
sonu geldiğinde Izmir Milli Eğitim
Müdürlüğü, Bornova
öğretmenevi'nde yapılan
çalışmalann sonuçlarına ilişkin bir
değerlendirme toplantısı düzenliyor.
Toplantıya öğretmenlerın ve okul
müdürlerinin yanı sıra ilçe milli eğitim
müdürieri de katılıyor.
Toplantıdan sonra pilot
uygulamada emeği geçen
eğitimcilere bırer teşekkür belgesi
veriliyor. Izmir İlçe Milli Eğitim
Müdürü belgesıni alıyor...
İlçe milli eğitim müdürlen
belgelerinı alıyor. Okul müdürleri
belgelerini alıyor. Uygulamayı yürüten
öğretmenlere sıra gelince onlara
belge melge verilmiyor!
öğretmenlere, makam koltuklannda
oturarak teşekkür belgesi alanlan
alkışlamak kalıyor. Hele bir ilçe milli
eğitim müdürünün göreve atandıktan
bir gün sonra teşekkür belgesi alması
alkışlann şiddetini daha da arttırıyor.
Toplantıdan çıkarken bir öğretmen
yanındaki öğretmene "Körler sağırlar
birbirini ancak bu kadar ağırlar" diyor.
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku <; yahoo.com
Hollanda "hayır" deyince Benelüks'ün Ne'sigitti
Belüks'ü kaldı; yakında AB'nin sadece Lüks'ü kalacak!
Kuzımım Ölümcül
Hîkâyesi
ILHAN tREM
Turkiye, yeteneksizliği, bece-
xsızlığı çok aşan, sıstemlı bir ha-
ilifcier silsilesı ile karşı karşıya.
Başından ben, gızli / açık söy-
emleriyle nefrete varan bir karşı
iuruş sergileyenler...
Laık Cumhunyet rejimıni elle-
•nden düşürmedıler.
Yok edip, hayallerindekı karan-
ığadönüştürmekıçın, bilinçliola-
•ak yere attılar.
Artık bu konunun tarihçesini
azmak...
Menderes'le başlayan satış-
irın. Özal dönemınde azgınla-
san ınsani hiçlemşlerin...
Tarikat kuyruklu eski oy avcıla-
mırı..
Sonradan ıfımlı Islama gizli ge-
çıtter açan "Tûrk - Islam Sente-
z" darbecilerinin...
Amerika icazetlı hoşgörü kra-
Içelerine gülümseyenlerin...
Kendi ikbalinden öte, bütün
rjzgârtara, hortumlara egilenle-
m...
Ulusuna hasım olmayı evren-
sel aydın olmanın bınncil koşulu
sanan safdillerin...
Bu morarmış günlerin, ne za-
ran, nasıl karardığını anlatma-
nn...
Sebeplerin çetelesini tutmanın
zarnanı çoktan geçti!
Sonuç, ısli bir duvar olarak,
aoaçık ortada:
Türkiye, içten / dıştan, işgal
gjnlennden çok daha vahim bir
kışatma altındadır.
(Paranoya arayıcılan, yukan-
caki güruhun bıryerierinde...)
Ki, bu vahameti görmemek /
i^an etmemek;
Yürekten kör, sağır, dilsiz, ışık-
sz, sevgisiz...
Sıralayacağım bütün diğer sı-
falan ıçinde banndırarak...
Vatansız olmayı gerektirir.
öylesine bihaber, boz bulanık
sjlarda boğuluyorki bıçarelikler...
Resimler, vecizeler, büstler,
hsykeller, özü unutulmuş tarihi
a'ırtlara dönüşüyor.
Kurdateslim edılmiş kuzunun
öıjmcül hıkâyesınden, kimler ir-
kıecek?
özgürlük ve demokrasi ninni-
letyle...
Ayaklar altından zarifçe çekilen
hıimyeti...
Küresel köstebeklerin kazı
alanlan olacak, bugünden yitik
t<r>raklan...
Nasıl bir aydınlığasırt çevirdik-
leimı...
Kımleri parlatarak. aslında
Kimlenn esaretine düştüklerini...
Müstemleke kazanlannın dibi-
rw kaykıldığını bu güzelim coğ-
nafyanın...
Kimler, ne zaman anlayacak?
^nadolu, acil bir vırajda!
Kvırtmasız, şeffaf, doğru sav-
ruuşlu...
En dıplerden köpüklenip bü-
ytyen "HAYIR" dalgası bekleni-
ycr.
şiKİıgüzel insanlardışında,
Sonük rnuhalıf kıpırdanışlar
da^nadağın güvensizlıklere ha-
P»*s-
ı'eşil haber ağı, çarpık günde-
rn amış / götürmüş.
Eger bu köhneliklere ait değil-
s«insanlar...
'Hayır!" diye çığlıklanmalılar.
Xvnjpa Insan Hakian Mahke-
Bilımsel kurumlann özerklıkle-
n sıfırlanıyor...
Ulusal bayramlann coşkusunu
Üçüncü Dünya ülkelerinın tören-
lerine benzetiyortar...
Başbakan, Islam ülkesı oldu-
ğunu deklare etrnış, memleketin.
Bunlar daha başlangıç.
Yasadışı Kuran kurslan, cami-
lerde eğitim ile ortaçağa yolcu-
luklar sürecek.
"Aydın"\ar, hainlikdurağından,
nıce mezar kazıcılanyla demok-
rasiye bınip...
Çağdaş Dünya ile buluşacak-
(!)
y türban konıısundaki
sja*»umasını tıraşlayıp kaybet-
nülleniyor...
(
"Türkiye'nin soykınm yaptığı-
nı, her açılımda haksız olduğu-
nu" söyleyerek.
Bizim karanlıklar gıpta etmiş-
lerdin
"Hıristiyan Şenat Mahkemesi"
kurulsun, Laık Cumhunyetın sı-
nııiannda...
Yaşasın altın! Binlerce Berga-
ma, Türkiye, sağlığımız, feda ol-
sun sıze!
Barajlar yapılsın antik hazine-
lerimıze...
Uyanmamız ıçin bunlar yet-
mez! Gelin, kurun şantiyelerini-
zi...
Ne varsa çıksın attımızda.
Ida Dağı satılsın!
Kuzu can çekişiyor... Ama öl-
medi.
Dışlen kamaşıyor bırilerının!
Tarihsel bir stratejik hatayla,
hiç ölmeyecek cevhenn sonsuz
açıhmlannı...
Sınırian önceden bilinen öz-
güriüklerince kemirerek...
Korku mağaralanna çevirme
peşindeler.
Tabanlarını, bu bataklıklı acı
gölün dibıne, canhıraş boğuluş
paniğıyle vuracaksın...
Ki, nıcedir içinde yaşadığın ça-
murlardan öte...
Gün ışığı.
Yeniden doğuş!
Yoksa... Ruhun, toprağın...
Yok!
Hainlikler.yobazlıklarhepaşıl-
dı tanh boyunca... Aşılır.
Ama, bu kez başka bir şey var
ki, son noktası çok zor konulabi-
lecektehlıke;
Başıboş sevgisizlik, gözükara
cahillikle reaksıyona gırdı...
Bu denklemın kalabalıkları,
ümmete dönüştürülüp ezici ço-
ğunluğa ulaşırsa...
Artık hiçbirşey anlatamazsınız
aydınlanmaya daır.
Gelecek tamamen karanr!
Giderek vahşileşen haber bül-
tenleri bunu anlatıyor yıllardır.
Rejimin, demokrasinın düme-
ninde, özgürlük ve ilerleme ya-
lanlanyla ortaçağa yönelenler...
Küflü meyveleri iyıce büyüyen
cehalet ve kafa karışıklığından
hoşnut
"Ne kadarşuursuzluk, o kadar
iyi!"
Oysa bilmiyorlarki; bu toprak-
larda, öyle korkunç kazalara izin
verilmedi hıç... Verılmez!
Diyelim ki ulaştınızamacınıza...
Batırdığınız, dörtdenize demır
atmış bu devasa gemınin altın-
dan boğulmadan çıktınız su yü-
züne...
Ihanet ettiğiniz gökyüzü rahat
bırakır mı sizi?
Bu sağırvefasızlık, karanlıksu-
larda sonsuz çırpınış olur...
Sonrası unutulmuş...
ölü toprağı...
Suskunluk...
Müjdeli yannlar hiç yokmuş gi-
bi!
ÇİZGÎLtK KÂMtLMASARACI kamilmasaraciı mynet.com
HARBl SEMİH POROY semihpomy(n yahoo.com
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BİLGIN
EDELMAN1N &ÎDERAYAK SÖZÜNÜ ETTt&î "CtRKtN BASLAA'
ftEKLAM PAMOLARIMDA OLABİLJR MI?
hayatepik < mynet.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGEM, k_urgenc(3 yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 7 Haziran tanc.tnumtaz-arikan.com
ASAF ÇIĞ/LTEP£'MN KAYBL
Ü İ S196*'DEBü6ÛN,ÜNLÜ rİYATRO AMMI ASAF ÇlS/LTBPE,
33 YAÇfNDA ÖLDÜ. &% nyATBO 7veıV££f Sf/SAStAJÇA,
ADANA-6AZİANTEP yOLUHDA TKAFJK. K42ASI G£Çİeif>
KOMAYA SİRMİŞrİ. Çİ6İLTEPE, SANAT V1ÇAMINA p'/'g-
L£ BAŞLAMlÇ, 1956 'PA YUNUS AJACH ŞİİG ÖOÛLÜNÜ
KAZANHAlÇTI. PAHA SCM/BA YlUSTVtÇfMA 6IDE££K T/-
YA77ZC S/L&SİNİ AGTI/eAÂIŞn. PÖNOÜ6UNP£, İ
AHVELEJ&A/OeÇEŞİTÜ OYUHLAG SAHAJEYe/COYOÜ.
1363'TEAUKAieAyA G£Ç£IS£K "AUKARA SANAT
*O£U"(A£T) migUCnLARMIN &4Ç/A/PA Y£t? ALP/ VE
"\yöAJ£TTC/S/' OLÛU.ÇİĞrLTEfiE, TÜttC TİYATeoSU-
AW ÛMEMÜ KA7KfiA/iJ OIAH AST'OE SfKÇûK
OYUN yÖM£777': SODOT'YU ££XZ£&£&v(S£C
) , ÖLÜ cAMiAe(so€oL),A/e7iıfio ui
ovO ?2*&6USCOICEMAO &si
jî.^of
YILDIZELİASLÎYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
EsasNo: 20052
Davacı Cengiz Biçen tarafından davalı Yasemin Biçen aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık duruşmasında aşağıdaki şekil-
de ara karar venlmiştır. Tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen da\-alı Sıvas ıli. Merkez ilçesi. Yazıbaşı Köyü nüflısuna kayıtlı
Nuri ve AdaJet kızı 25.06. 1965 d lu Yasemin Biçen'e dava dilekçesi ve dııruşma günü teblig edilemedigınden. Duruşması 06.07.2005
günü saat 09.00'a bırakılmış olup, duruşma günü ve saatınde Yıldızeli Adliyesı'nde bızzat duruşmaya katılması veya kendisıni bir ve-
kille temsil ettınnesı, duruşmaya katılmadığı ve kendisinı vekille temsıl ettirmediği takdirde yokluğunda davaya devam olunup, karar
verileceği ilanen teblığ olunur. 27.05. 2005 " Basın. 26306
GÖRÜŞ
BEDRİ BA1TCAM
Umut ve Zorluklarıyla
Yurtsever Harekefin
Seyir Defteri
Yurtsever Hareket bildirisi, bir hafta önce toplum-
la buluştuğundan beri, yurdun her yerinde büyük bir
ilgi gördü. Cumhuriyet dışında, Milliyet gazetesinin
büyük bir haberie duyurduğu harekete, medya sınır-
lı da olsa yer ayırdı. Buna rağmen, bir küçük umut
dalgası insanlanmız arasında yurdun her yerine ya-
yıldı, ses getirmeye başladı.
Dayanışma ihtiyacı içinde birleşmek istiyor halkı-
mız. Umudu kalmayan insanlar her şeylerini kaybe-
derter. Ama artan olumsuz şartlara karşın tüm yurt-
severterin kararlı yumruklan havaya kalkıyor. Nasıl
tepki vermesinler ki? Bir hükümet düşünün, devletin
ve halkın tüm kademeleriyle kavgalı. Danıştay, Sa-
yıştay, Yargıtay, barolar, ATO, sendikalar, aydınlar, si-
yasi partiler derken TÜSİAD da nihayet dayanama-
yıp patladı ve bu hükümetin artık AB ilişkilerine za-
rar verdiğini kendi üslubuyta dile getirdi. AKP'nin htz-
lanan şeriatçı kayışındaki sayısız ipucunu bir araya
getirseler, büyük tablonun da farkına varacaklar. Aca-
ba o zaman "AB" olayından aynı ciddiyet ve umutla
söz ederler mi bilemiyorum? Her geçen gün büyük
bir süratle yobaz ülkelere bizi benzetecek, yasa ve
uygulamaları sahaya süren tek parti iktidannın, bizi
15-20yıl" sürecek "ucu açık" görüşmelerden son-
ra AB'ye sokacağı masalına inanan ciddi bir insan
kaldı mı? Fransa ve Hollanda'nın anayasaya "hayır"
demelerinin, olsa olsa ısrariı körlük taşıyan son bir ke-
simin gözlerini açmış olması lazım.
Sezer, yetkisı çerçevesinde hükümete gereken
ikazlan en sert şekilde yapıyor. Erdoğan'ın verdıği ya-
nıtlar, ikna edici olmaktan uzak ve AKP'ye yönelik
"kadrolaşma" suçlamalannın bir çeşit itirafı niteliği-
ni taşıyor... Işte insanlanmız, özetini hatırlattığımız bu
kâbus gibi ortamda, Yurtsever Hareket bildirisi ile
nefes almak istiyorlar. Ama bakın neler yaşanıyor...
Değerii dostlanmızın bir kısmı, partilerimizi de felç
eden "O varsatoenyo/cum"sendromundankurtula-
mıyorlar. Burada algılamalannı rica ettiğimiz olay, bu
hareketin bir "siyasiparti" olmadığı. önemli olan, ki-
me ve hangi kötü-tehlikeli gidişata karşı tavır alındı-
ğı. Aramızdaki hangi tartışma, Mustafa Kemal'in
"Gençliğe Hitabe"s\ne verdiğimız yanıttaki sözleri-
mizden daha değerti olabilir?
Bazı dostlanmız "Niye bizi aramadınız" diyorlar.
Ortada hiçbir kötü niyet yok. 1 Haziran'dan önce bu
ikazı yaşama geçirme gereksinimi, bizleri hızlı dav-
ranmaya itti. Gecikmeler bu yüzden. Kaldı ki bu kam-
panyanın henüz 1. dakikası içindeyiz. Hiç kimse, hiç-
bir yere gecikmiş değil. Ortak hedefe yürümek için
toplanıyoruz. Lütfen bızimle acil temasa geçin. Web
sitesi açmak istiyoruz, önerılere açığız. Birçok yazar,
AKP'nin sansürcü, baskıcı, antidemokratik, antilaik
gidişatlanndan son derece rahatsız olup kendi sütun-
larında büyük tepki veriyor. Ancak Yurtsever Hare-
ket'i henüz yazmadılar. Tabii ki alıngan değiliz. Ama
şunu hatırlatmak istiyoruz, hem onlara, hem tüm di-
ğer dostlarımıza, sendikalanmıza, harekete henüz
katılmamış derneklerimize: Bu büyük "partiler üs-
tü", çağdaş, özgürlükçü, laik dayanışmaya destek
vermeme lüksünüz var mı? Şikâyet etmek yeterli mi?
Başka bir B planınız var mı? O, B planı, oluşturduğu-
muz bu ortak demokrasi direnç duvanndan daha iyi
bir girişimse, siz söyleyin, biz onu destekleyelim.
Bazı insanlanmız ise ne yazık ki ülkenin tüm mus-
luklarını elindetutan iktidarpartisine karşı, açıktavır-
lı olmayı çok istiyorlar, ama korkuyorlar. Bazı önem-
li haber kanallan bile, ne yazık ki "Hükümeti karsımı-
za almayalım" diye, bize ve benzer haberlere sansür
uyguluyorlar! Onlan da sükûnetle basın meslek etik
kurallannı hatırlamaya ve demokrasiye hizmet etme-
ye davet ediyoruz. Başka dostlar ise "Birşey çıkmaz
bu işlerden" diyerek bezginlik yayıyorlar. Sorumuz
onlar için de geçerli. Daha iyi bir B planınız var mı?
Yaşamınızda bundan daha öncelikli kaç konu olabi-
lir? Yoksa kaybolan zamanın telafısi olmayacağını bi-
lerek bize acil olarak ulaşın, hareketi yayın. Unutma-
yın, merkez sizsiniz ve siz ne kadar çaba gösterirse-
niz, hareket o kadar başanlı olacak. Bahane bulmak
kolay, emek verip ınşa etmek zor...
e-mail: bedbay ' tnn.rtet - Faks: 0212 227 34 65
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
8 9
SOLDANSAĞA:
1/ Kenya ve
Tanzanya'da
yaşayan gö-
çebe bir halk. o
2/ Eski Türk-
çede rüşvete
verilen ad... 5
Afrika'da bir 6
ırmak. 3/ Ru-
bidyum ele-
mentinin sim-
gesi... Bir 9
burç adı. 4/
Vücudun iç hastahk-
lanyla ilgili hekim-
lik dah. 5/ Halk di- 2
Iinde küçük köpeğe 3
verilen acL.Boruse- 4
si. 6/ Kafeüıce zen-
5
gin, çok değerli bir 6
kahve cinsı... Eski 7
Mısır dininde "ka" 8
ve "ah" ile birlikte, 9
ruhun başlıca görünümlerinden bın. 7/ Harman
yerinde tahılın taş ve toprakla kanşık kalıntısı...
Meyve kurusu. 8/Üflemeli bir çalgı... Görünüşe
göre olacağı sanılan. 9/Bir kadının cinsel çekici-
liği.
YUKARTOAN AŞAĞIYÂ:
\l îzmir'in Karaburun ilçesıne bağlı turistik bir
belde. 2/ "Avni —-": Ünlü ressamımız... Silindir
biçimli bir tür başlık. 3/ "Gözümde bir damla —
deniz olup taşıyor" (Ö.B. Uşakb)... Koruma, gö-
zetme. 4/Hastalık etkenlerini zararsız duruma ge-
tirmek için vücudun çıkardığı madde. 5/ Mersin
ilinin eski adı... Kanşıklık, kargaşa. 6/"— Hay-
worth": ABD'li aktris... Bir nota. 7/Fazla bön,
avanak... Kadınlann giydiği kolsuz üstlük. 8/Bir
ilimiz... Kısabacaklı birköpekcinsi. 9/Adlan sı-
fat yapan bir yapım eki... "Salkıııı çiçeğj" de de-
nilen ve Güney Anadolu'da yabani olarak bulu-
nan, kırmızı çiçekli otsu bir bitki. » v