19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2005 CUMA HABERLER DÜNYADABUGÜN ALİ SİRMEN v Bizim İçin Hava Hoş Canım Abicim!' PARİS - Fransa'dan sonra Hollanda da, AB Anayasası'na hayır dedi. Durumun irdelemesine girmeden önce, küçük bir hatırlatma: Hollanda'da anayasa konusunda son sözü parlamento sö'yleyecek. halkoylaması yasamanın kararı konusunda danışma mahiye- tınde. Eğer, katılım yüzd«e 30'ları aşmasaydı, Hol- landa Meclıs'i bu oylarnanın sonuçlannı dikkate almayabilirdı. Ama Hollandalıların yüzde 65'i sandık başına gıttiklerine ve de yüzde 66.1 ile "hayır" oyu verdiklerine göre, pariamentodan çı- kacak sonuç da, halkın tsteğine uygun olmak zo- runda. Daha Amsterdam resmi açıklamayı yapmadan önce de durumun böyle olacağı biliniyordu. Gerçı Parıs de, Amsterdam da, Brüksel de, bu "hayır" ın yalnızca anayasa metnıne yöneldiğini, AB'ye karşı çıkmak olrnadığını söylüyorlar, ama kimse kendini kandırmasın! Avrupa'da kamuoyu- nun ciddi bir kesimi "bu AB'ye hayır" diyor. Burada karşılaştığım, gazeteci, sanatçı, öğren- cilıkten eski arkadaşım olan kişiler hep aynı so- ruyu soruyorlar: - Sen ne düşünüyorsun, bu oylar Türkiye'yi nasıl etkiler? - Bizim ıçin hiç önemıi yok, diyorum, çok ciddi ve bilmiş bir edayla. Aslında içimden kahkahayı basıyorum, aklım- daki şu Türkçe amiyane- yanıtla: - Bizim için hava hoşfc>ecanım abicim! • -*•• Gerçekten de, Fransa "evef" deseydi ne ola- caktı ki? Bu olumlu oy Türkiye'ye evet anlamını taşımı- yordu ki... "Evet" lehine kampanya yapanlar ısrarla şunu söylüyorlardı: - Olumlu oyunuz Türkiye'nin katılması anlamını taşımıyor, Müslümana kızıp AB'yi bozmayın, za- manı geldiğınde nasıl olsa onların üyeliğini refe- randuma sunacağız merak etmeyin! Yani, ister sağdan ister soldan olsunlar, ister "evet" ister "hayır" desinler her eğilimdeki Fran- sızın çoğunluğu Türkiye'nin üyeliğini reddetmek- te birleşmişledi. Hollandalı seçmenin Avrupa şamannın ardında da, Fransa'daki gerekçelerin aynısı yatıyor. Bırakın onları bir yana, parlamentosu aracılı- ğıyla önlerine konan metni kabul etmiş olan Al- manlar için de durum değişik değil. Schröder'in büyük ara seçım bozgumu sonrasında verdiği ka- rara göre, sonbaharda genel seçıme gidecek olan Almanya da büyük olasılıkla birkaç aya ka- darTürkıye karşıtları iktidar olacaklar. öyle görünüyor ki, Türkiye'nin adaylığını kur- tarmasına bel bağladığımız SPD'nin lideri kendini bile kurtaramayacak. SPD'nin yerıne geçecek olan Hıristiyan De- mokratlar. Türkiye'yi tam ve eşit üye olarak iste- mediklerini söylüyorlar açık açık. * - • • Yine de Türkiye'de aymazlık uykusuna dalmış olanlar veya halkı bu yolla avutmaya çabalayan- lar, hiç merak etmesinler! Üyelık müzakereleri, 17 Aralık'ta Brüksel'de kararlaştırıldığı gibi, Ekim 2005'te başlayacak. Ama bizim kamuoyuna anlatıldığı şekilde değil tabii ki... Bu müzakereler, diğer üye ülkelerle eşit olarak, tam üyeliğe yönelik olmayacak. 17 Aralık'ta çıkan metni dikkatle okuduğunuz zaman, birçok kişinin, birçok kez yazdığı gibı, bu müzakerelerın ucu açık olacağını, tam üyelikten başka sonuçları öngördüğünü, tam üyelik ben- zeri bir statü olsa bile Türkiye'nin diğer ülkelerin yararlandığı haklardan mahrum bırakılmasının önlemlerinin alındığını görebilirsiniz. Bu duruma bakarak ilk ağızda, Avrupalının çif- te standardına, önyargılılığına kızabilirsiniz. Ama çok rica ederim, çuvaldızı başkasına ba- tırmadan önce iğneyi kendimize batıralım lütfen! Türkiye samimi mi? Türkiye art niyetsiz mi? Türkiye'de AB'yi dilinden düşürmeyen iktidar bu- nun gereklerini yerine getiriyor ve içtenlikle AB üyesi olmak istiyor mu? Hiç değilse Cumhuriyet okurlan içinde bu son soruya olumlu yanıt verebilecek olanların epey azınlıkta kaldıklannı düşünmekte haksız değilim sanırım. 0 halde, "Bizim için hava hoş canım abicim!" derken de pek yanılmadığımı söyleyebiliriz. asirmen(a cumhuriyet.com.tr 11 BÎN İMZALI BAŞVURU Dilekçe Komfcyonu rxı«» ı • • • • • • • lurkçeyıgoruştuANKARA(Cumhuri- yetBürosu)-TBMM Dı- lekçe Komısyonu'nda Türkçeye sahip çıkılma- sı için hazırlanan 11 bin ımzalı dilekçe görüşü- lürken: "Türkçeyasayla korunur mu", "Türkçe olmayan tabeialar yasak- lananmı" sorulanna ya- nıt arandı. Türk Dil Ku- rumu (TDK) Başkanı HalukAkalm, "TDICnin yapönm gücü bulunma- masından" yakınırken Dil Derneğj Başkanı Sev- gi Özel, "Ne olur arük Atarürkün başlatbğıdil devriminden çekinmeye- HnT dedi. TBMM Dilekçe Ko- mısyonu, SelçukÜniver- sıtesi tarafından dilimi- ze sahip çıkılması için hazırianan 11 bin imza- İ! dilekçeyi görüştü. Es- ki Devlet Bakanı Işüay Saygın tabelalarda ya- bancı dil kullanımını eleştirirken "Lafagetön- ce milliyetçiyiz" dedi. AKP'liFahri Keskin. "maksath olarak Türk- çenin kullamlamaz hale getirildiğini" söyledi. AKP'li Mevlüt Akgün de dilin korunması için bir yasa önerisi hazırla- dığına dikkat çekerken "ticarifaaKyederde Türk- çe esası getirümesi gerek- tipni" söyledi. CHP'li Ali Rıza Gülçiçek, "TDK'nindevredışıbı- rakıldığııu. arük televiz- yonlarda güzel manken- lerin haber okumaya baş- ladığınT söyledi. Gülçi- çek. "Arükparlamento- da da yaygın olarak Arapça laıllanılriıgını gfi- riivoruz"' dedi. Yimpaş, İsviçre'deki davada faizin yasak olduğunu, kâr sözü verilmediğini bildirdi Avrupa'da 'İslami' savunmaAYKLT KÜÇÜKKAYA Yozgat merkezli Yimpaş Holdıng'in Avrupa "dakı kuruluşu Yimpaş Group AG. hakkında tsviçre'de açılan dava- ya karşılık yaptığı yazılı sa\nnmayı İslami kurallara dayandırdı. Yimpaş Group AG'nin savunmasında İslam dınınin "faiz yasağmı" emrettiği be- lirülerek, "Bu durum yüzde 20 fiks kâ- nn söz verilmesinin münıkün olma- dığmı göstermektedir. Çünkü bu, fa- iz yasağının ihlali demektir" deruldı. Savunmada, Yimpaş Group AG tara- fından böyle bir kâr sözünün verilme- mesının kendisine dava açan Türk yurttaşlannın yaranna bile olduğu sa- vunuldu. Savunmadakı bu bölüm. "Aynca bu, yannmın İslami şarüara uymamasuıa \e böyiece davacının da- vah şirketc yaünnı yapmasmdan uzak kalmasına yol açnuş ohırdu" ifadele- riyleyeraldı. Almanya'dakı "yeşflsermaye" mağ- durlannın açtığı davada sayılan 60"ı • Yimpaş Group AG; Isviçre'de, Almanya'da yaşayan Türk yurttaşlarmı dolandırdığı iddiasıyla açılan davada Prof. Dr. Elmar Waibl'in İslam ekonomisi üzerine yaptığı araştırmayı kullandı. Yimpaş, İslamda faizin yasak olduğunu iddia ederek uygulamanın kendisine dava açan yeşil sermaye mağdurlannın yaranna olduğunu savundu. bulan Türk yurttaşının müvekkilliğı- ni Zürih merkezli a\Tikatlık ofisi Fisc- her & Partner ve ALman a\~ukatlık ofisi Rechlin & Akça üstlendi. Avu- kat Prof. Dr. Daniel Fischer. şirketin, Almanya"da yaşayan Türk yurttaşla- nndan yüzde 20 net kâr payı sözü ve- rerek para topladığım ve müvekkil- lerini hissedar yaptığını iddia ettı. 20 savfabk savunma * _ . Yimpaş Group AG ıse mahkeme- ye sunduğu yazılı sa\Tinmada mağdur- lann iddiasına tslami kurallara da- yandırarak yanıt verdı. 20 savfalık is- lami içerikli sa\-unmada "İslam dini- nin kati yonımu bir faiz yasağı tanı- maktadır" denılerek Prof. Dr. Elmar WaibTin bu konudakı yazısı referans alındı. Waibl"in 2002 yılının Ağustos ayında bilimsel bir dergıde yayımla- nan ve islam dininin ekonomik anla- yışının incelendiği uzunca yazısın- dan yapılan alıntı, sa\ıınmada şöyle yer aldı: "™ Finans kapital fiks fiya- ta(faize)terkedflmemeBdir.Sadeceri- ziko kapitali kullanılabilinir ve ancak belirsiz kâr hak edilinebihnir. tslami yatmm modeDeri temel olarak sade- ce ortakhğı öngörerek. alacakh borç- hı şirketten kâr şansmdan ibaret, za- rar riskini de üstfenmektedir. Yaünm- cuun (fiks anlaşılmış faiz sözleşmesin- de) borçlu şjrket kâr \apmamakta w harta zarar elde ederiven kazanç sağ- lanıası. İslami kurallara göre kâr-za- rar ortakhk modelinde münıkün ol- mamaktaduf Savoınmada Waibl' in yazısına atıf- ta bulunan Yimpaş Group AG, isla- mi kurallann mağdurlara yüzde 20 fiks kânn söz verilmesinm mümkün olmadığını gösterdiğini ıddıa etti. Sa\Tinmada, -Çünkü bu. faiz yasağı- nın ihlali demektir" ifadelerine yer verıldi. WaibTin yansı Yimpaş Group AG'nin savunmasın- da yer verdiği Prof. Waıbl, söz konu- su yazısında faiz yasağuıı Bakara Su- resı'ne dayandınyor. Sureninismıne yer vermeyen VVaibl'ın surenin çe\ı- risine Almanca olarak yer vermesı dikkat çekti. Türk yurttaşlannı temsil eden avu- katlık şirketlen adına gazetemize açık- lamada bulunan hukukçu Yetkin Ge- çer, Yimpaş "ın sa\-unmasuıa karşılık kendilennın de İslamda katı bir faiz yasağı olmadığını aluıtılarla mahke-^ meye sunacaklannı söyledi. Geçer,C konuşmasını şöyle sürdürdü: ^ "Biz saMinmanuzda sadece hâki- : miaydmlatmakiçinKuran'ınÂl-iİm-. ran Suresi'nin 130. ayetine da>"ana-"i rak, İslamda kati bir faizyasağıobna- - dıgııu. sadece fahiş faizin günah oldu- ' ğunu iddia edeceğiz. Ama sadece hâ-> kimi a> dmlatmakiçin_ TabiiJdsavun- mamıan temeüni mağdıuiarm ka\ip- lan oluşturacak. Bu iddiamızı Anka- ra İ nrversitesi İlahh at Fakültesi eski öğretim üj'esi merhum Prof. Schim- mel'eve El-EzherL T nK«rsitesi''nnı Ba- şimamı Dr. Tantawinin 21 Mayıs 1991'deki .Mısır'ın en \iiksek tirajh gazetesi olan Al-Ahram'a yapüğı fet- \aya da\ andıracağız." Davay'a kim bakacak? Yimpaş Group AG'ye karşı ts\iç- re'de açılan davanın ilk duruşma tarihini, Stans'daki Nıdwalden Kan- [ ton Mahkemesi belirleyecek. URULDANDÖNDÜ SHPİstanbul İlBaşkanlığı seçimi iptal İstanbul Haber Servisi - Şişli Ilçe Seçim Kurulu. geçen hafta yapılan SHP istanbul ll Başkanlığı seçimini Sıyasi Partiler Yasası'na ve parti tüzüğüne aykın olduğu gerekçesiyle ıptal etti. Il yönetimı, disiplin kurulu ve kurultay temsılcılen seçimlerini iptal etmeyen kurul. yalnızca başkan adaylannın yanşacağı seçımin 3 Temmuz 2005'te yenıden yapılmasını kararlaştırdı. SHP istanbul 2. Olağan Genel Kurulu, geçen pazar günü yapılmış ve Eyüp Altayh 11 oy farkla ıl başkanı seçilmişti. Ancak seçimi kaybeden diğer aday Dr Beyzade Ozkahraman, kurulun Siyasi Partiler Yasası ve parti tüzüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Şişlı Ilçe Seçim Kurulu Başkanhğı'na başvurdu. — — — — — — — Ozkahraman başvuru • Şişli Ilçe dılekçesınde, c • kullanılan ov v pusulasında yalnızca Kurulu. oy a d l a n n bulunduğu. pusulasında hangi göreve aday hangi görev olduklan yazılmadığı için aday için seçimin iptalini oldukJannın fedi Bazıdelegeler . de. 31 kışuıın lısteye yazılmaması o y kullanmasına karşın nedenıyle başkan adayı için oy başkanlık kullanmadığını ve seçiminin 3 bunun da bir yasal Temmuz'da eksıklık olduğu yeniden gerekçes.yle seçun kuruluna başvurdu. yapılmasma Bunun üzenne seçun karar verdi. kurulu, oy pusulasında ~~~~^"^~~~~~ hangi görev için aday olduklannm yazılmaması nedeniyle başkanlık seçımınm 3 Temmuz "da yeniden yapılmasına karar verdi. Kurul, il yönetim. disiplin kurulu ve kurultay temsilcılerı seçimlerıninse oy pusulasında adaylann görevlennın yazılı olması nedeniyle iptaline gerek görmedi. tl başkan adayı Beyzade Ozkahraman, iptal edilen seçimi gerçekten kendilerinin kazanmasına karşın teknık hatalar nedeniyle kaybettıklenni savundu. "Bu hatalar ya biİgisizlikten ya da maksarlı yapddL Bunun değeıiendinnesini delegelere bırakıjorunı'' diyen Ozkahraman. partılerinin iktidar yürüyüşünü bu seçimle Istanbul'dan başlatacaklarını söyledi. Başbakanlık önünde iş isteyen yurttaştan 'çıplak' protesto 'Halkım, işsizim, açım' Başbakanhk dün iş isteyen Şeref Malçok adındaki gencin protestosuna sahne oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm MİT Müsteşar Vekili Emre Taner ile görüşmesinden kısa bir süre sonra Başbakanhk'ın karşısındaki \argıtay'ın önüne gelen 29 yaşındaki Şeref Malçok, beline kadar gh sikrini çıkararak kenara atü. Ebndeki bıçağı boğazma davayan Malçok, "İşsizim. açun, ölüyorum" diye bağntb. Başbakanlık önündeki emniyet güçleri, Malçok'un yamna giderek kendisini ikna etmeje çalıştılar. Malçok, adını soran gazetecilere, "Halkım" di\e yanıt verdi Daha sonra Malçok eylemini biünnesi için ikna edildi.(Fotoğraf AA) KP 'Lî FAHRİ KESKİN 'Yabancı ; dille eğitime J son' teklifi ' ANKARA (AA) - AKP Eskışehir . ~ Milletvekili Fahri Keskin. eğitim- öğretimin Türkçe yapılması ve yabancı dille eğitime son verilmesinı öngören kanun teklifini . TBMM Başkanhğı'na sundu. ; TekJif, smavlarda, yanşmalarda, kamuya ve özel sektöre ait eğirim kurumlarında hazırlanan tezlerde ve bilimsel yazılarda kullanılacak dilin > Türkçe olmasını öngörüyor. Yasa teklifine göre, Türkıye'de eğitim ve • öğretimin her basamağmda, yabancı dil filolojileri hariç, >' öğretim dılinın Türkçe olmasını ' l j zorunlu kılınıyor. Teklife eklenen geçici maddeyle de halen yabancı *.\ dille eğıtım yapılan okullarda '•* kanunun yürürlüğe girmesinden M sonraki ilk eğitim-öğretim yılmda ^ Türkçe eğitime geçilecek. Teklifin *- yasalaşması durumunda ODTÜ, Boğaziçi, Bılkent gibi üniversıtelerle TED, Galatasaray. Te\fik Fikret ve Robert Kolej gibi l okullarda yabancı dille eğitımden '. • Türkçe eğitime geçilecek. I Hükümet, yabancılar arazi satm alabilsin diye yeni formül arayışı içinde AKP'nin satış inadı sürüyor EMtSE KAPLAN ANTCARA-AKP hükümeü, Ana- yasa Mahkemesi'nin iptal ettiği ya- bancılara arazı satışına ilişkin dü- zenlemeyı yeniden getırmeye hazır- lanıyor. Buna göre yabancılann köylerden alacağı mülkün mıktan 1 dekan. belediye sınırlan içinde ise 10 dekan geçemeyecek. Bakanlar Kurulu, sulama, enerji, tanm, ma- den vesit alanı gibi bölgeleri kap- sam dışı bırakabilecek. AKP hükümeti, yabancılara ara- zi satışı konusundaki ısrannı sür- dürüyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelen doğrultusunda ve Genelkurmay Başkanlığı 'nın da görüşü alınarak yeni bir yasa tas- lağı hazırlanıyor. Bu taslağa göre ba- • AKP hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği yabancılara arazi satışma ilişkin düzenlemeyi bazı değişiklikler yaparak yeniden getirmeyi planlıyor. zı sınırlamalar geririlerek yabancı- lara arazi satışının önü yeniden açı- lacak. Taslak, şu düzenlemeleri ön- görüyor: \/ Karşılıklı olmak kaydıyla ya- bancı gerçek kişiler ile yabancı ül- kelerde bu ülkelerin yasalanna gö- re kurulmuş tüzelkişiliğe sahip şir- ketler, belediye ve mücavir alan sı- nırlan içerisinde en fazla 10 deka- ra kadar bina, yapı veya arazi ala- bilecek. Yabancılar, köylerde ara- zi alamayacak, ancak alanı 1 deka- n geçmemek koşuluyla taşınmaz edinebilecek. Bu miktarlann dışın- da taşınmaz satın alınabilmesi, Ba- kanlar Kurulu'nun iznine tabi ola- cak. Anayasa Mahkemesf nin iptal ettiği yasada, en fazla 30 dekara kadar taşınmaz satın alınması dü- zenlenirken, yabancılar köylerden de arazi ve arsa alabilıyordu. t/ Yabancı uyruklu gerçek kişi- lerin, yasal miras dışında ölüme bağlı tasarruflar yoluyla belırtilen miktarlardan fazla taşınmaz edine- bilmesi de Bakanlar Kurulu'nun iznine bağlı bulunacak. tzın veril- mezse fazla miktartasfıye edılerek bedele çevrilecek. ^ Türkiye Cumhuriyeti ile ara- sında karşılıkhlık olmayan devlet vatandaşlannın yasal miras yoluy- • la edindikleri taşınmazlar da inri- kal ışlemleri yapılarak tasfiye edi- lecek ve bedele çevrilecek. •" Yabancı uyruklu gerçek kdşi-' • ler ile yabancı ülkelerde bu ülkele-- • rin yasalanna göre kurulan tüzelki- *" şiliğe sahip ticaret şirketlen lehine"* taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesinde karşılıklılık ve yasalardakı kısıtlayıcı hükümlere'- u>Tna koşulu aranacak. Taşınmaz ' rehni tesisı, bu hükmün dışında tu- tulacak. •Bakanlar Kurulu. ilgilikurum-. lann önerisiyle sulama, enerji, ta- - ran. maden, sıt alanlan ve benzeri ' yerlerde satışa ilişkin bu hükümle-; rın uygulanmaması yönünde karar almaya yetkili olacak. ^ flR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Fransa'nın seçmeninin ardın- dan, Hollanda seçmeninin de açık ara Avrupa Anayasası'na hayır demesi, beklendiği gibi ortalığı birbirine kattı. Şimdi herkes "Ne olacak bu Avrupa'nın hali" soru- sunu sormaya başladı. Sormakta da haklılar; gerçekten Avrupa Bir- liği projesinin güle oynaya gittiği sanılırken, bir anda referandum- larla başka bir gerçekle yüz yüze gelindi. Durumun sanıldığı kadar iyi gitmediği gerçegi ortaya çıktı. Avrupa Birliği hedefi hükümetle- rin desteğini aldı, ancak iş halka sormaya gelince işler hep zor bir görüntü arz etti. Birlik üyeliği için yapılan referandumların hükümet- leri ne kadar sıkıştırdığını daha önce yaşamıştık. İş anayasa refe- randumuna gelince daha da sar- pa sardı. • • • Seçmenler siyasi projelere han- Avrupa Sola mı Kayıyor? gi gözle bakarlar? Babamın he- nüz kente inmemiş bir çobanla il- gili öyküsünü anlatarak bu soruya bir cevap vermek isterim. Henüz hiç minare görmemiş, ezan işit- memiş bir çoban, önünde sürü- süyle dağdan bir köye doğru yaklaşır. Tam o sırada minarede ezan okunduğuna tanık olur. Bir refleksle yerden bir taş kapar ve kendisini merakla izleyen köylüle- re sorar: "Ne yapıyor bu adam?" Köylüler cevap verirler: "Ezan okuyor." Çobanın merakı bitme- miştir, "Keçiye zararı var mı?" di- ye sorar. Köylüler "Yok" deyince rahatlar, "İyi o zaman" der ve elindeki taşı bırakır. Seçmenin tepkisi de böyledir. Eğer bir siyasi proje halkın eko- nomik durumunu iyileştiriyorsa. refahını arttırıyorsa o projeyi ya da o siyasetleri uygulayanları destekler. Avrupa Birliği'nin özel- likle geçen yıl 15 üye ile büyüme- siyle, eski birlik üyelerinden bir kısmı sıkıntılar içine girdi. Bu sı- kıntılar, yeni 15 üyenin katılması nedeniyle mi oldu, yoksa başka etkenler yüzünden mi, halkı bu pek ilgilendirmez. Eğer durum iyi değilse, sebebin böyle olduğunu düşünür. Fransız ve Hollandalı seçmenin tepkisi bu yüzdendir. Alman seç- menin Sosyal Demokrat Par- ti'den desteğini çekmesinin ne- deni de ekonomik sıkıntılardır. Ekonomik sıkıntılar, yalnız ekono- mik tepkilerle sınırlı kalmaz; ya- bancı düşmanlığını. ırkçılığı da beraberinde getirir. Avrupa'daki son gelişmeler, so- lu mu güçlendiriyor? Sendikal ha- reketin büyümesini mi sağlıyor? Bu yönde bazı yorumlar okuyun- ca, ben de az çok tanıdığım ve iz- lediğim Avrupa'yla bu yorumlar arasında bir bağ kurmaya çalış- tım. Son yıllarda Fransa dahil bir- çok Avrupa ülkesinde milliyetçilik, daha açık bir ifadeyle ırkçılık yük- seliyor. Son referanduma hayır di- yen Fransa ve Hollanda'nın ırkçı partilerinin ne kadar güçlü oldu- ğunu unutmayalım, giderek güç- lendiklerini de. Almanya'daki ekonomik kriz de Sosyal Demokrat Parti'nin yerine muhafazakâr Hıristiyan Demok- ratları güçlendirmedi mi? Alman halkı, ekonomik durumunun bo- zulmasına kızarak Sosyal De- mokratları desteklemekten ^ geçerken, daha sola değil daha sağa yöneldi. ^ ••• Avrupa'daki krizin günümüzde* sağı ve ırkçılığı güçlendirdiği söy- lenebilir. Türkiye aleyhtarı havanın ' asıl olarak muhafazakâr cepheye güç verdiğini de unutmamalı. Av-. rupa'da Türkiye karşıtı eğilimin merkezini de bütün bu ülkelerde' sağcı partiler oluşturmuyor mu? •• • • • Avrupa'da halkın durumunun kötüleşmesine tepkisini doğru okuyabilmeliyiz. Yazık ki Avru-' pa'da kitleler içinde sağcı ve ırkçı' eğilimler güçleniyor. Bunun za- . man içinde ne gibi değişimler ge- çireceğini göreceğiz. Şimdi ger- '. çek bu. Sol bu süreçten nasıl dersler çı- . karabilir, onu da ayrıca tartışmak gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle