Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2005 CUMA
HABERLER
DÜNYADABUGÜN
ALİ SİRMEN
v
Bizim İçin Hava
Hoş Canım Abicim!'
PARİS - Fransa'dan sonra Hollanda da, AB
Anayasası'na hayır dedi.
Durumun irdelemesine girmeden önce, küçük
bir hatırlatma: Hollanda'da anayasa konusunda
son sözü parlamento sö'yleyecek. halkoylaması
yasamanın kararı konusunda danışma mahiye-
tınde. Eğer, katılım yüzd«e 30'ları aşmasaydı, Hol-
landa Meclıs'i bu oylarnanın sonuçlannı dikkate
almayabilirdı. Ama Hollandalıların yüzde 65'i
sandık başına gıttiklerine ve de yüzde 66.1 ile
"hayır" oyu verdiklerine göre, pariamentodan çı-
kacak sonuç da, halkın tsteğine uygun olmak zo-
runda.
Daha Amsterdam resmi açıklamayı yapmadan
önce de durumun böyle olacağı biliniyordu.
Gerçı Parıs de, Amsterdam da, Brüksel de, bu
"hayır" ın yalnızca anayasa metnıne yöneldiğini,
AB'ye karşı çıkmak olrnadığını söylüyorlar, ama
kimse kendini kandırmasın! Avrupa'da kamuoyu-
nun ciddi bir kesimi "bu AB'ye hayır" diyor.
Burada karşılaştığım, gazeteci, sanatçı, öğren-
cilıkten eski arkadaşım olan kişiler hep aynı so-
ruyu soruyorlar:
- Sen ne düşünüyorsun, bu oylar Türkiye'yi
nasıl etkiler?
- Bizim ıçin hiç önemıi yok, diyorum, çok ciddi
ve bilmiş bir edayla.
Aslında içimden kahkahayı basıyorum, aklım-
daki şu Türkçe amiyane- yanıtla:
- Bizim için hava hoşfc>ecanım abicim!
• -*••
Gerçekten de, Fransa "evef" deseydi ne ola-
caktı ki?
Bu olumlu oy Türkiye'ye evet anlamını taşımı-
yordu ki...
"Evet" lehine kampanya yapanlar ısrarla şunu
söylüyorlardı:
- Olumlu oyunuz Türkiye'nin katılması anlamını
taşımıyor, Müslümana kızıp AB'yi bozmayın, za-
manı geldiğınde nasıl olsa onların üyeliğini refe-
randuma sunacağız merak etmeyin!
Yani, ister sağdan ister soldan olsunlar, ister
"evet" ister "hayır" desinler her eğilimdeki Fran-
sızın çoğunluğu Türkiye'nin üyeliğini reddetmek-
te birleşmişledi.
Hollandalı seçmenin Avrupa şamannın ardında
da, Fransa'daki gerekçelerin aynısı yatıyor.
Bırakın onları bir yana, parlamentosu aracılı-
ğıyla önlerine konan metni kabul etmiş olan Al-
manlar için de durum değişik değil. Schröder'in
büyük ara seçım bozgumu sonrasında verdiği ka-
rara göre, sonbaharda genel seçıme gidecek
olan Almanya da büyük olasılıkla birkaç aya ka-
darTürkıye karşıtları iktidar olacaklar.
öyle görünüyor ki, Türkiye'nin adaylığını kur-
tarmasına bel bağladığımız SPD'nin lideri kendini
bile kurtaramayacak.
SPD'nin yerıne geçecek olan Hıristiyan De-
mokratlar. Türkiye'yi tam ve eşit üye olarak iste-
mediklerini söylüyorlar açık açık.
* - • •
Yine de Türkiye'de aymazlık uykusuna dalmış
olanlar veya halkı bu yolla avutmaya çabalayan-
lar, hiç merak etmesinler!
Üyelık müzakereleri, 17 Aralık'ta Brüksel'de
kararlaştırıldığı gibi, Ekim 2005'te başlayacak.
Ama bizim kamuoyuna anlatıldığı şekilde değil
tabii ki...
Bu müzakereler, diğer üye ülkelerle eşit olarak,
tam üyeliğe yönelik olmayacak.
17 Aralık'ta çıkan metni dikkatle okuduğunuz
zaman, birçok kişinin, birçok kez yazdığı gibı, bu
müzakerelerın ucu açık olacağını, tam üyelikten
başka sonuçları öngördüğünü, tam üyelik ben-
zeri bir statü olsa bile Türkiye'nin diğer ülkelerin
yararlandığı haklardan mahrum bırakılmasının
önlemlerinin alındığını görebilirsiniz.
Bu duruma bakarak ilk ağızda, Avrupalının çif-
te standardına, önyargılılığına kızabilirsiniz.
Ama çok rica ederim, çuvaldızı başkasına ba-
tırmadan önce iğneyi kendimize batıralım lütfen!
Türkiye samimi mi? Türkiye art niyetsiz mi?
Türkiye'de AB'yi dilinden düşürmeyen iktidar bu-
nun gereklerini yerine getiriyor ve içtenlikle AB
üyesi olmak istiyor mu?
Hiç değilse Cumhuriyet okurlan içinde bu son
soruya olumlu yanıt verebilecek olanların epey
azınlıkta kaldıklannı düşünmekte haksız değilim
sanırım.
0 halde, "Bizim için hava hoş canım abicim!"
derken de pek yanılmadığımı söyleyebiliriz.
asirmen(a cumhuriyet.com.tr
11 BÎN İMZALI BAŞVURU
Dilekçe Komfcyonu
rxı«» ı • • • • • • •
lurkçeyıgoruştuANKARA(Cumhuri-
yetBürosu)-TBMM Dı-
lekçe Komısyonu'nda
Türkçeye sahip çıkılma-
sı için hazırlanan 11 bin
ımzalı dilekçe görüşü-
lürken: "Türkçeyasayla
korunur mu", "Türkçe
olmayan tabeialar yasak-
lananmı" sorulanna ya-
nıt arandı. Türk Dil Ku-
rumu (TDK) Başkanı
HalukAkalm, "TDICnin
yapönm gücü bulunma-
masından" yakınırken
Dil Derneğj Başkanı Sev-
gi Özel, "Ne olur arük
Atarürkün başlatbğıdil
devriminden çekinmeye-
HnT dedi.
TBMM Dilekçe Ko-
mısyonu, SelçukÜniver-
sıtesi tarafından dilimi-
ze sahip çıkılması için
hazırianan 11 bin imza-
İ! dilekçeyi görüştü. Es-
ki Devlet Bakanı Işüay
Saygın tabelalarda ya-
bancı dil kullanımını
eleştirirken "Lafagetön-
ce milliyetçiyiz" dedi.
AKP'liFahri Keskin.
"maksath olarak Türk-
çenin kullamlamaz hale
getirildiğini" söyledi.
AKP'li Mevlüt Akgün
de dilin korunması için
bir yasa önerisi hazırla-
dığına dikkat çekerken
"ticarifaaKyederde Türk-
çe esası getirümesi gerek-
tipni" söyledi. CHP'li
Ali Rıza Gülçiçek,
"TDK'nindevredışıbı-
rakıldığııu. arük televiz-
yonlarda güzel manken-
lerin haber okumaya baş-
ladığınT söyledi. Gülçi-
çek. "Arükparlamento-
da da yaygın olarak
Arapça laıllanılriıgını gfi-
riivoruz"' dedi.
Yimpaş, İsviçre'deki davada faizin yasak olduğunu, kâr sözü verilmediğini bildirdi
Avrupa'da 'İslami' savunmaAYKLT KÜÇÜKKAYA
Yozgat merkezli Yimpaş Holdıng'in
Avrupa "dakı kuruluşu Yimpaş Group
AG. hakkında tsviçre'de açılan dava-
ya karşılık yaptığı yazılı sa\nnmayı
İslami kurallara dayandırdı. Yimpaş
Group AG'nin savunmasında İslam
dınınin "faiz yasağmı" emrettiği be-
lirülerek, "Bu durum yüzde 20 fiks kâ-
nn söz verilmesinin münıkün olma-
dığmı göstermektedir. Çünkü bu, fa-
iz yasağının ihlali demektir" deruldı.
Savunmada, Yimpaş Group AG tara-
fından böyle bir kâr sözünün verilme-
mesının kendisine dava açan Türk
yurttaşlannın yaranna bile olduğu sa-
vunuldu. Savunmadakı bu bölüm.
"Aynca bu, yannmın İslami şarüara
uymamasuıa \e böyiece davacının da-
vah şirketc yaünnı yapmasmdan uzak
kalmasına yol açnuş ohırdu" ifadele-
riyleyeraldı.
Almanya'dakı "yeşflsermaye" mağ-
durlannın açtığı davada sayılan 60"ı
• Yimpaş Group AG; Isviçre'de, Almanya'da yaşayan Türk yurttaşlarmı dolandırdığı
iddiasıyla açılan davada Prof. Dr. Elmar Waibl'in İslam ekonomisi üzerine yaptığı
araştırmayı kullandı. Yimpaş, İslamda faizin yasak olduğunu iddia ederek uygulamanın
kendisine dava açan yeşil sermaye mağdurlannın yaranna olduğunu savundu.
bulan Türk yurttaşının müvekkilliğı-
ni Zürih merkezli a\Tikatlık ofisi Fisc-
her & Partner ve ALman a\~ukatlık
ofisi Rechlin & Akça üstlendi. Avu-
kat Prof. Dr. Daniel Fischer. şirketin,
Almanya"da yaşayan Türk yurttaşla-
nndan yüzde 20 net kâr payı sözü ve-
rerek para topladığım ve müvekkil-
lerini hissedar yaptığını iddia ettı.
20 savfabk savunma
* _ .
Yimpaş Group AG ıse mahkeme-
ye sunduğu yazılı sa\Tinmada mağdur-
lann iddiasına tslami kurallara da-
yandırarak yanıt verdı. 20 savfalık is-
lami içerikli sa\-unmada "İslam dini-
nin kati yonımu bir faiz yasağı tanı-
maktadır" denılerek Prof. Dr. Elmar
WaibTin bu konudakı yazısı referans
alındı. Waibl"in 2002 yılının Ağustos
ayında bilimsel bir dergıde yayımla-
nan ve islam dininin ekonomik anla-
yışının incelendiği uzunca yazısın-
dan yapılan alıntı, sa\ıınmada şöyle
yer aldı: "™ Finans kapital fiks fiya-
ta(faize)terkedflmemeBdir.Sadeceri-
ziko kapitali kullanılabilinir ve ancak
belirsiz kâr hak edilinebihnir. tslami
yatmm modeDeri temel olarak sade-
ce ortakhğı öngörerek. alacakh borç-
hı şirketten kâr şansmdan ibaret, za-
rar riskini de üstfenmektedir. Yaünm-
cuun (fiks anlaşılmış faiz sözleşmesin-
de) borçlu şjrket kâr \apmamakta w
harta zarar elde ederiven kazanç sağ-
lanıası. İslami kurallara göre kâr-za-
rar ortakhk modelinde münıkün ol-
mamaktaduf
Savoınmada Waibl' in yazısına atıf-
ta bulunan Yimpaş Group AG, isla-
mi kurallann mağdurlara yüzde 20
fiks kânn söz verilmesinm mümkün
olmadığını gösterdiğini ıddıa etti.
Sa\Tinmada, -Çünkü bu. faiz yasağı-
nın ihlali demektir" ifadelerine yer
verıldi.
WaibTin yansı
Yimpaş Group AG'nin savunmasın-
da yer verdiği Prof. Waıbl, söz konu-
su yazısında faiz yasağuıı Bakara Su-
resı'ne dayandınyor. Sureninismıne
yer vermeyen VVaibl'ın surenin çe\ı-
risine Almanca olarak yer vermesı
dikkat çekti.
Türk yurttaşlannı temsil eden avu-
katlık şirketlen adına gazetemize açık-
lamada bulunan hukukçu Yetkin Ge-
çer, Yimpaş "ın sa\-unmasuıa karşılık
kendilennın de İslamda katı bir faiz
yasağı olmadığını aluıtılarla mahke-^
meye sunacaklannı söyledi. Geçer,C
konuşmasını şöyle sürdürdü: ^
"Biz saMinmanuzda sadece hâki- :
miaydmlatmakiçinKuran'ınÂl-iİm-.
ran Suresi'nin 130. ayetine da>"ana-"i
rak, İslamda kati bir faizyasağıobna- -
dıgııu. sadece fahiş faizin günah oldu- '
ğunu iddia edeceğiz. Ama sadece hâ->
kimi a> dmlatmakiçin_ TabiiJdsavun-
mamıan temeüni mağdıuiarm ka\ip-
lan oluşturacak. Bu iddiamızı Anka-
ra İ nrversitesi İlahh at Fakültesi eski
öğretim üj'esi merhum Prof. Schim-
mel'eve El-EzherL
T
nK«rsitesi''nnı Ba-
şimamı Dr. Tantawinin 21 Mayıs
1991'deki .Mısır'ın en \iiksek tirajh
gazetesi olan Al-Ahram'a yapüğı fet-
\aya da\ andıracağız."
Davay'a kim bakacak?
Yimpaş Group AG'ye karşı ts\iç-
re'de açılan davanın ilk duruşma
tarihini, Stans'daki Nıdwalden Kan- [
ton Mahkemesi belirleyecek.
URULDANDÖNDÜ
SHPİstanbul
İlBaşkanlığı
seçimi iptal
İstanbul Haber Servisi - Şişli Ilçe Seçim
Kurulu. geçen hafta yapılan SHP istanbul
ll Başkanlığı seçimini Sıyasi Partiler
Yasası'na ve parti tüzüğüne aykın olduğu
gerekçesiyle ıptal etti. Il yönetimı,
disiplin kurulu ve kurultay temsılcılen
seçimlerini iptal etmeyen kurul. yalnızca
başkan adaylannın yanşacağı seçımin 3
Temmuz 2005'te yenıden yapılmasını
kararlaştırdı. SHP istanbul 2. Olağan
Genel Kurulu, geçen pazar günü yapılmış
ve Eyüp Altayh 11 oy farkla ıl başkanı
seçilmişti. Ancak seçimi kaybeden diğer
aday Dr Beyzade Ozkahraman, kurulun
Siyasi Partiler Yasası ve parti tüzüğüne
aykırı olduğu gerekçesiyle Şişlı Ilçe
Seçim Kurulu Başkanhğı'na başvurdu.
— — — — — — — Ozkahraman başvuru
• Şişli Ilçe dılekçesınde,
c
• kullanılan ov
v
pusulasında yalnızca
Kurulu. oy a d l a n n
bulunduğu.
pusulasında hangi göreve aday
hangi görev olduklan yazılmadığı
için aday için seçimin iptalini
oldukJannın fedi Bazıdelegeler
. de. 31 kışuıın lısteye
yazılmaması o y
kullanmasına karşın
nedenıyle başkan adayı için oy
başkanlık kullanmadığını ve
seçiminin 3 bunun da bir yasal
Temmuz'da eksıklık olduğu
yeniden gerekçes.yle seçun
kuruluna başvurdu.
yapılmasma Bunun üzenne seçun
karar verdi. kurulu, oy pusulasında
~~~~^"^~~~~~ hangi görev için aday
olduklannm yazılmaması nedeniyle
başkanlık seçımınm 3 Temmuz "da
yeniden yapılmasına karar verdi. Kurul, il
yönetim. disiplin kurulu ve kurultay
temsilcılerı seçimlerıninse oy pusulasında
adaylann görevlennın yazılı olması
nedeniyle iptaline gerek görmedi. tl
başkan adayı Beyzade Ozkahraman, iptal
edilen seçimi gerçekten kendilerinin
kazanmasına karşın teknık hatalar
nedeniyle kaybettıklenni savundu. "Bu
hatalar ya biİgisizlikten ya da maksarlı
yapddL Bunun değeıiendinnesini
delegelere bırakıjorunı'' diyen
Ozkahraman. partılerinin iktidar
yürüyüşünü bu seçimle Istanbul'dan
başlatacaklarını söyledi.
Başbakanlık önünde iş isteyen yurttaştan 'çıplak' protesto
'Halkım, işsizim, açım'
Başbakanhk dün iş isteyen Şeref Malçok
adındaki gencin protestosuna sahne oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm MİT
Müsteşar Vekili Emre Taner ile
görüşmesinden kısa bir süre sonra
Başbakanhk'ın karşısındaki \argıtay'ın
önüne gelen 29 yaşındaki Şeref Malçok, beline
kadar gh sikrini çıkararak kenara atü.
Ebndeki bıçağı boğazma davayan Malçok,
"İşsizim. açun, ölüyorum" diye bağntb.
Başbakanlık önündeki emniyet güçleri,
Malçok'un yamna giderek kendisini ikna
etmeje çalıştılar. Malçok, adını soran
gazetecilere, "Halkım" di\e yanıt verdi Daha
sonra Malçok eylemini biünnesi için ikna
edildi.(Fotoğraf AA)
KP 'Lî FAHRİ KESKİN
'Yabancı ;
dille eğitime J
son' teklifi '
ANKARA (AA) - AKP Eskışehir . ~
Milletvekili Fahri Keskin. eğitim-
öğretimin Türkçe yapılması ve
yabancı dille eğitime son
verilmesinı öngören kanun teklifini .
TBMM Başkanhğı'na sundu. ;
TekJif, smavlarda, yanşmalarda,
kamuya ve özel sektöre ait eğirim
kurumlarında hazırlanan tezlerde ve
bilimsel yazılarda kullanılacak dilin >
Türkçe olmasını öngörüyor. Yasa
teklifine göre, Türkıye'de eğitim ve •
öğretimin her basamağmda,
yabancı dil filolojileri hariç, >'
öğretim dılinın Türkçe olmasını '
l j
zorunlu kılınıyor. Teklife eklenen
geçici maddeyle de halen yabancı *.\
dille eğıtım yapılan okullarda '•*
kanunun yürürlüğe girmesinden M
sonraki ilk eğitim-öğretim yılmda ^
Türkçe eğitime geçilecek. Teklifin *-
yasalaşması durumunda ODTÜ,
Boğaziçi, Bılkent gibi
üniversıtelerle TED, Galatasaray.
Te\fik Fikret ve Robert Kolej gibi l
okullarda yabancı dille eğitımden '. •
Türkçe eğitime geçilecek. I
Hükümet, yabancılar arazi satm alabilsin diye yeni formül arayışı içinde
AKP'nin satış inadı sürüyor
EMtSE KAPLAN
ANTCARA-AKP hükümeü, Ana-
yasa Mahkemesi'nin iptal ettiği ya-
bancılara arazı satışına ilişkin dü-
zenlemeyı yeniden getırmeye hazır-
lanıyor. Buna göre yabancılann
köylerden alacağı mülkün mıktan
1 dekan. belediye sınırlan içinde ise
10 dekan geçemeyecek. Bakanlar
Kurulu, sulama, enerji, tanm, ma-
den vesit alanı gibi bölgeleri kap-
sam dışı bırakabilecek.
AKP hükümeti, yabancılara ara-
zi satışı konusundaki ısrannı sür-
dürüyor. Anayasa Mahkemesi'nin
iptal gerekçelen doğrultusunda ve
Genelkurmay Başkanlığı 'nın da
görüşü alınarak yeni bir yasa tas-
lağı hazırlanıyor. Bu taslağa göre ba-
• AKP hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği
yabancılara arazi satışma ilişkin düzenlemeyi bazı
değişiklikler yaparak yeniden getirmeyi planlıyor.
zı sınırlamalar geririlerek yabancı-
lara arazi satışının önü yeniden açı-
lacak. Taslak, şu düzenlemeleri ön-
görüyor:
\/ Karşılıklı olmak kaydıyla ya-
bancı gerçek kişiler ile yabancı ül-
kelerde bu ülkelerin yasalanna gö-
re kurulmuş tüzelkişiliğe sahip şir-
ketler, belediye ve mücavir alan sı-
nırlan içerisinde en fazla 10 deka-
ra kadar bina, yapı veya arazi ala-
bilecek. Yabancılar, köylerde ara-
zi alamayacak, ancak alanı 1 deka-
n geçmemek koşuluyla taşınmaz
edinebilecek. Bu miktarlann dışın-
da taşınmaz satın alınabilmesi, Ba-
kanlar Kurulu'nun iznine tabi ola-
cak. Anayasa Mahkemesf nin iptal
ettiği yasada, en fazla 30 dekara
kadar taşınmaz satın alınması dü-
zenlenirken, yabancılar köylerden
de arazi ve arsa alabilıyordu.
t/ Yabancı uyruklu gerçek kişi-
lerin, yasal miras dışında ölüme
bağlı tasarruflar yoluyla belırtilen
miktarlardan fazla taşınmaz edine-
bilmesi de Bakanlar Kurulu'nun
iznine bağlı bulunacak. tzın veril-
mezse fazla miktartasfıye edılerek
bedele çevrilecek.
^ Türkiye Cumhuriyeti ile ara-
sında karşılıkhlık olmayan devlet
vatandaşlannın yasal miras yoluy- •
la edindikleri taşınmazlar da inri-
kal ışlemleri yapılarak tasfiye edi-
lecek ve bedele çevrilecek.
•" Yabancı uyruklu gerçek kdşi-' •
ler ile yabancı ülkelerde bu ülkele-- •
rin yasalanna göre kurulan tüzelki- *"
şiliğe sahip ticaret şirketlen lehine"*
taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak
tesis edilmesinde karşılıklılık ve
yasalardakı kısıtlayıcı hükümlere'-
u>Tna koşulu aranacak. Taşınmaz '
rehni tesisı, bu hükmün dışında tu-
tulacak.
•Bakanlar Kurulu. ilgilikurum-.
lann önerisiyle sulama, enerji, ta- -
ran. maden, sıt alanlan ve benzeri '
yerlerde satışa ilişkin bu hükümle-;
rın uygulanmaması yönünde karar
almaya yetkili olacak. ^
flR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalJslar@cumhuriyet.com.tr
Fransa'nın seçmeninin ardın-
dan, Hollanda seçmeninin de açık
ara Avrupa Anayasası'na hayır
demesi, beklendiği gibi ortalığı
birbirine kattı. Şimdi herkes "Ne
olacak bu Avrupa'nın hali" soru-
sunu sormaya başladı. Sormakta
da haklılar; gerçekten Avrupa Bir-
liği projesinin güle oynaya gittiği
sanılırken, bir anda referandum-
larla başka bir gerçekle yüz yüze
gelindi. Durumun sanıldığı kadar
iyi gitmediği gerçegi ortaya çıktı.
Avrupa Birliği hedefi hükümetle-
rin desteğini aldı, ancak iş halka
sormaya gelince işler hep zor bir
görüntü arz etti. Birlik üyeliği için
yapılan referandumların hükümet-
leri ne kadar sıkıştırdığını daha
önce yaşamıştık. İş anayasa refe-
randumuna gelince daha da sar-
pa sardı.
• • •
Seçmenler siyasi projelere han-
Avrupa Sola mı Kayıyor?
gi gözle bakarlar? Babamın he-
nüz kente inmemiş bir çobanla il-
gili öyküsünü anlatarak bu soruya
bir cevap vermek isterim. Henüz
hiç minare görmemiş, ezan işit-
memiş bir çoban, önünde sürü-
süyle dağdan bir köye doğru
yaklaşır. Tam o sırada minarede
ezan okunduğuna tanık olur. Bir
refleksle yerden bir taş kapar ve
kendisini merakla izleyen köylüle-
re sorar: "Ne yapıyor bu adam?"
Köylüler cevap verirler: "Ezan
okuyor." Çobanın merakı bitme-
miştir, "Keçiye zararı var mı?" di-
ye sorar. Köylüler "Yok" deyince
rahatlar, "İyi o zaman" der ve
elindeki taşı bırakır.
Seçmenin tepkisi de böyledir.
Eğer bir siyasi proje halkın eko-
nomik durumunu iyileştiriyorsa.
refahını arttırıyorsa o projeyi ya
da o siyasetleri uygulayanları
destekler. Avrupa Birliği'nin özel-
likle geçen yıl 15 üye ile büyüme-
siyle, eski birlik üyelerinden bir
kısmı sıkıntılar içine girdi. Bu sı-
kıntılar, yeni 15 üyenin katılması
nedeniyle mi oldu, yoksa başka
etkenler yüzünden mi, halkı bu
pek ilgilendirmez. Eğer durum iyi
değilse, sebebin böyle olduğunu
düşünür.
Fransız ve Hollandalı seçmenin
tepkisi bu yüzdendir. Alman seç-
menin Sosyal Demokrat Par-
ti'den desteğini çekmesinin ne-
deni de ekonomik sıkıntılardır.
Ekonomik sıkıntılar, yalnız ekono-
mik tepkilerle sınırlı kalmaz; ya-
bancı düşmanlığını. ırkçılığı da
beraberinde getirir.
Avrupa'daki son gelişmeler, so-
lu mu güçlendiriyor? Sendikal ha-
reketin büyümesini mi sağlıyor?
Bu yönde bazı yorumlar okuyun-
ca, ben de az çok tanıdığım ve iz-
lediğim Avrupa'yla bu yorumlar
arasında bir bağ kurmaya çalış-
tım. Son yıllarda Fransa dahil bir-
çok Avrupa ülkesinde milliyetçilik,
daha açık bir ifadeyle ırkçılık yük-
seliyor. Son referanduma hayır di-
yen Fransa ve Hollanda'nın ırkçı
partilerinin ne kadar güçlü oldu-
ğunu unutmayalım, giderek güç-
lendiklerini de.
Almanya'daki ekonomik kriz de
Sosyal Demokrat Parti'nin yerine
muhafazakâr Hıristiyan Demok-
ratları güçlendirmedi mi? Alman
halkı, ekonomik durumunun bo-
zulmasına kızarak Sosyal De-
mokratları desteklemekten ^
geçerken, daha sola değil daha
sağa yöneldi. ^
•••
Avrupa'daki krizin günümüzde*
sağı ve ırkçılığı güçlendirdiği söy-
lenebilir. Türkiye aleyhtarı havanın '
asıl olarak muhafazakâr cepheye
güç verdiğini de unutmamalı. Av-.
rupa'da Türkiye karşıtı eğilimin
merkezini de bütün bu ülkelerde'
sağcı partiler oluşturmuyor mu? ••
• • •
Avrupa'da halkın durumunun
kötüleşmesine tepkisini doğru
okuyabilmeliyiz. Yazık ki Avru-'
pa'da kitleler içinde sağcı ve ırkçı'
eğilimler güçleniyor. Bunun za- .
man içinde ne gibi değişimler ge-
çireceğini göreceğiz. Şimdi ger- '.
çek bu.
Sol bu süreçten nasıl dersler çı- .
karabilir, onu da ayrıca tartışmak
gerekiyor.