25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZlRAtJ 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA J\_ U J_j J_ U J \ kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 'Documentar Odüllü Belgeseller Haftası Istanbul ve Ankara'da bugün başlıyor Çağınm tanığıolmak...ASLI SELÇL K Sinenıa taniıınde belgesdler sos- yal, külturel. sanatsal. tanhiel deği- şimlerin. gelışmelenn en 5nemlı ta- nıklıklandulıer zaman <rünümüz- de belgesel ler oyle bır kcfîumdalar kı. konulu fılmlenn önûıe geçerek düşündıirucü, vıırgulayıcıiletılennı izleyiciyedoğrudando|mya sunma yolundalar Daha geçenlerde ızledi- ğımiz •İmparatorun Yolculuğu" ve *\aradıLş'm etkılennderı henüz sıynlmadan. Jstanbul Beyoğlu ve Ankara Kavaklıdere sıneınalan bu- günden başlayarak 7 ödiıllü belgese- li yeniden gösterime sokuyor. 'Do- cumental' adlı, 16 Hazıran'a kadar siirecek olan bu önemli etkdnhk, bu ilgınç belgesellen kaçıranlar ya da yeniden ızlemek ısteyenler içın ıkın- ci bir fırsat. Oğlunun gözünden babası Byambasuren Davaa ıle Luigi Falorni'nın 'The Stor> of the We- ejping Camel'ı (Ağlayan Devenin Oyküsü Moğolıstan-Alrnanya, 2O04) beyaz doğan yavrusu Bo- tok'u emzirmek ıstemeyen anne de- \e Ingen'm duygulu öyküsü. şaşır- tıcı güzellıkte bir çalışrna, adeta ka- naviçe tıtizligıyle işlerunış Hayvan- lann ve insanlann aıle bağlannı sor- gulayan bu sıcacık belgeseldekı gü- zelım yavm Botok'la kesinlıkle ta- nışmalısınız. 20. yüzyılın en önemli mıman Louis I. Kahn in aşk, sanat, ıha- net. bağışlamadan oiuşan etkılı ya- şamöyküsü oğlu Nathaniel ın du- yarlı anlatımıyla karşımızda: 'My Architect: A Son's Journev'de (Mimar Babam: Bir Oğlun Yol- culuğu ABD, 2003) babası Lo- uıs'nin yaşam savaşımını, zamanlar üstü sanatmı, üç ayn aşkını irdeler- ken çıktığı tınsel yolculuğun sonunda Kahn'ın özgünlüğü- nü derinden anlayacaktır "The Corporation 'da (Şir- ket'Kanada, 2003) Jennifer Abbottla Mark Achbar, ar- tık ülkelen hükümetlenn de- gil, dev özel şırketlenn yö- nettiğını, kapıtalızmın 1940'lardan bugüne uzanan önlenemez yükselişini vur- guluyorlar. Noam Chom- sky, Michael Moore, Ho- ward Zin gibı adlarla yapıl- mış ilgınç söyleşılen ıçeren yapım, serbest piyasa ekonomısinı, özelleş- tirmeyı, çevre sorunlannı. medyayı eleştınrken. etık degerlen de aynn- Â. stanbul Beyoğlu ve Ankara Kavaklıdere sinemalan bugünden başlayarak 7 ödüllü belgeseli yeniden gösterime sokuyor. 'Documental' adlı, 16 Haziran'a kadar sürecek olan bu önemli etkinlik, bu ilginç belgeselleri kaçıranlar ya da yeniden izlemek isteyenler için ikinci bir fırsat. tılı bıçımde sorguluyor. 'The Fog of VVar'da (Yüzyılın İtirafları ABD, 2003) deneyımli sı- nemacı Errol Morris, 20. yüzyılın en önemli olaylannın içindekı Ame- nkan Savunma Bakanı Robert S. McNamara'yı odağına alıyor. 1930'lann ekonomik bunahmını, Kü- ba fuze knzini, Domuzlar Körfezi Çı- karmasfnı, ABD'nın Japonya'ya atom bombası atmasını, JFK'ye ve Johnson'a danışmanhğını, Vıetnam Savaşı'nı McNamara'nın yorumla- nyla ızlerken çok karmaşık bır kışı- lıkle karşılaşıyoruz. John Dullaghan, 'Bukowski: Born into this'de (Bukovvski: Böy- le Geldi, Böyle Gitti ABD, 2003) çağdaş Amerikan edebiyatmın aykı- n adı Bukowski'nin yalın, dürüst bir portresinı çiziyor. Yazann hayranı olan Sean Penn ıle Bono'nun yorum- lannı, beyazperdeye uyarlanan ro- manlanndan alıntılan da ıçeren, top- lumun karanlık noktalannı ustalıkla betimleyen bu belgeseli edebiyatse- verler kaçırmamalı. Büyük imzalı reklam fllmleri 'Capturing the FriedmansMa (Canım Babacığım ABD, 2003) Amerika'nın zengin kasabası Great Neck'te e\ kadmı eşi ve üç oğluyla sıradan bır yaşam süren Arnold Fri- edman bır gün öğrencılerini ve kü- çük oğlunu taciz etmekk suçlanır. Andrew Jarecki. Amerikan tarihin- dekı çözülmesi, gerçeğe ulaşılması en zor suç davalanndan biri olan Fri- edman davasını, aılenın "home mo- \ie"lerinden de yararlanarak nesnel bir bakışla aktanyor. Püriten ve tu- tucu kasabahlann toplumsal bir is- tenyle saldırdıklan Friedman'Iann dağılmalan, ızleyıcıye çekırdek ai- le, dayanışma, güven, sevgi ve ger- çekler üzenne zekıce açıklamalar da getiriyor 'Kings of Ads: Best of'da (Rek- lamın Kralları: En İyiler Fransa. 2002) Jean Marie Boursicot, dün- yanın saygın yönetmenlennın çekti- ğı en özel reklam fılmlerinı sunuyor. F. Fellini, S. Leone, C. Saura, R. S- cott, M. Scorsese, J.J. Annand, D. Lynch, W. \Venders, E. Kusturi- ca, T. Gilliam. W. Allen, T. Bur- ton, F.F. Coppola, J.P. Jeunet, S. Raimi, L. Besson, S. Lee'nin gö- zünden ünlü markalar daha da özel- leşıyorlar Oyunlarla, türkülerle, şiirlerle DtYARBAKIR (Cumhuriyet Büro- su) - Diyarbakır 5 Kültür ve Sanat Festi- vali türkülerden tangoya, sergılerden mo- dern dans göstenlerine bın bir renkle sü- rüyor. Öncekı gece Dağkapı Meydanı'nda Burhan Şeşen ve Nilüfer Akbal Diyar- bakırlılarla buluşru. Yenı kasetındeki Ço- cukluğum Diyarbakır şarkısı büyük beğe- ni toplayan Şeşen'ın ardından Nilüfer <\k- bal sahneye çıktı. Akbal. Kürtçe, Zazaca, Soranice, Arapça ve Türkçe söylediği tür- külerle bınlerce kişiyi coşturdu. Konser boyunca "barış, özgiirlük, kardeşlik" sloganlan atıldı. Bu etkınliği Sümer Park amfitiyatroda "faş plak sesli kadın" olarak bilinen Se- ma nın konsen ızledı. "Efsane Kadın- lar" tasansı kapsamında 1923'ten 1940'lara uzanan taş plak dönemındekı kadın sanatçılann öykülerini anlatan ve şarkılannı seslendiren Sema. "Istanbul ve Ankara dışında Anadolu'da ilk kez Diyarbakır'da konser \eriyonim. Bu- rada olmaktan çok mutluyum. Birbiri- mizi çok sevdik. Bundan sonra yeniden görüşeceğiz" dedi 'Yddızlann altında' şarkısını dinleyicilerle birlıkte hep bir ağızdan söyleyen Sema'nın ardından Hol- landalı topluluk Quenteto Tango Ekst- remo da Latın ezgileri seslendirdi. Diyarbakırlılar Ahmet Arif i unutmadı Konserlerin yanı sıra, gün boyunca du- zenlenen tiyatro ve dans etbnliklerine de Diy arbakırlılar büyük ılgı gösterdi. Önce- kı gün Ada Kültür Sanat Merkezi (AKSM) tarafından bir aşk öyküsünün anlatıldığı 'Meme .41an' adlı danslı oyu- nun sahnelendiği Diyarbakır Buyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu hıncahınç dol- du. Festivalde Diyarbakırlı büyük ozan Ahmed Arif de unutulmadı Ölümünün 14. yıldönümünde Anf. kendı adım taşı- yan parkta düzenlenen bır etkinlıkle anıl- dı. Diyarbakır Buyükşehir Beledıye Baş- kanı Osman Baydemir, burada "Diyar- bakır en çok onu sevdi. O. Diyarbakır sevdasını terk etmedi. Diyarbakır da onu terk etmeyecek" diye konuştu. Oza- nın yaşamının anlatıldığı etkinlikte Bele- diye Çocuk Korosu'ndan Zilan AJpaslan da "Adiloş Bebe' şıırinı okudu. Etkinlik Ahmed Anf anıtına karanfiller bırakıl- masıylasonbuldu. KEDI GOZU VECDİ SAYAR Cannes'dan Van'a Bu yıl 58'incisi düzenlenen Cannes Film Festivali ile ilgili olarak, özellıkle, festival çerçevesinde gerçekle- şen 'Avrupa Günü'ne değinmek istiyorum. 17 Mayıs'ta Cannes'da bir araya gelen Avrupa kültür bakanlan, "Avrupa Sinemalan ve Bilgi Toplumu" konulu bir top- lantı gerçekleştırdiler. Ingiliz yönetmen Micnael Win- terbottom'un onur konuğu olduğu toplantıda, iletişim alanındakı yenı teknolojilerin sinema sektörü üzerinde- ki etkileri târtışıldı. Avrupa Topluluğu'nun kültür ve ile- tişimden sorumlu komiseri Viviane Reding'in de ka- tıldığı toplantıda öne çıkan tema, Avrupa'da kültürel çe- şitlilığin korunması oîdu. Çoğulculuk ilkesı, Avrupa Birliği kültür politikalannın temelini oluşturmasına karşın henüz halka mal olabil- mış değil. Milliyetçiler ulusal değerlerin yok olacağı sa- vı ile Avrupa Anayasasj'na "hayır" diyor. Soldan yük- selen "hayır" ise çok farklı nedenlere dayanıyor. "Fark- lı bir Avrupa mûmkün" sloganı ile yola çıkan sol için- deki farklı gruplar (komünistler, yeşiller ve sosyalistle- rin bır bölümü), kamu fikrinin özelleştirilmesine karşı çı- kıyor, sahıp olduklan sosyal haklann e/lerinden alın- masına tepki göstenyor. Fransa ve Hollanda'daki referandumlardan "hayır" çıkmasının, ne denli hayırlı sonuçlara varacağını hep birlikte göreceğiz. Çünkü, sosyal demokrat hükümet- lenn yıpranması sonucu Almanya ve başka ülkelerde iktıdan ele geçırecek olan sağın ne kadar "sosyal" ola- bileceğini bilmıyor değiliz. Bizde de bir küçük ömeği- nı yaşamıyor muyuz zaten? Avrupa Biriiği'ni bir tehli- ke olarak gören kültür insanlannı anlamak mümkün değil. AB'nın ulusal kültür degerlerinin korunmasına yönelik ilkelerini, hangi ulusal kültür politikasında bu- labilirsinız acaba? Serbest pazann ilkelerine teslim ol- muş ülkelerin tümünde ulusal kültüre geçmiş olsun! Toplumsal değerlere sırt çevirmiş bir Avrupa'ya kar- şı direnelim. güzel de, Avrupa'nın kültür politikası aJa- nındaki çabalannı da görmezden gelmeyelim. Avrupa, yarattığı çeşitlı fonlarla ulusal ve yerel kültürlerin varlı- ğını güvence altına almak içın çaba göstenyor. Kültü- rel mırasın korunmasından, görsel-işitsel alana uzanan nıce çerçeve program var. Bu programlar çerçevesin- de, ülkeler kendi kültürel degerierini koruma ve geliş- tirme imkânını bulabiliyor. Üstelik, bu olanaktan yalnız- ca 25 AB üyesi yararlanmıyor Aday ülkeler de bir pro- tokol imzalayarak pek çok programa katılabiliyor. Ta- bii, bunun için belirlı bir katılım payının ödenmesi ge- rekiyor. Bu programlardan biri "CULTURE2000". Tür- kiye, 1.3 milyon Avro ödemediği için sanatçılanmızın projelen bu fondan yararlanamıyor. Gerekçeyi, merak ediyor musunuz? Türkiye'de bu fonu kullanabilecek proıe yokmuş! Ülkemızin katılım payını ödemediği için yararlanamadığı AB fonlanndan biri de MEDIA. Maca- rıstan gibi ülkelerin daha aday statüsündeyken katıldı- ğı bu fon, odiovizüel alandaki projelerin gerçekleşme- si için harcanıyor. Bu yıl Cannes Film Festivali'nin res- mi bölümünde yer alan filmlenden yedisi MEDIA des- teğıne sahıptı: Açılış filmı, Dominick Moll'un 'Lem- ming'l, Altın Palmiye'yi kazanan Jean-Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin 'Çocuk'u, Christian Carion'un 'Neşeli /Voe/1, Michel Piccokli'nin 'Düşlediğim Ha- yat Bu Değildi'si. François Ozon'un 'Kalan Zaman' ve Benito Zembrano'nun 'Havana Blues'u. 'Yönet- menlerın Onbeş Günü've 'EleştirmenlerHaftası'ndaki filmlerdecabası... Elbette, önümüze konulan AB projesinden daha fark- lı bir Avrupa'nın yaratılması içın çaba gösterelim, ama önce Avrupa ülkelen ıle aramızdaki 'zıhniyet' uçurumu- nu kapatmaya çalışsak. Geçenlerde, Avrupa ülkelerin- den birinin kültür ataşesi ile sohbet ediyorduk. "Biz, res- mi bir kurum olarak size sanatçı öneremeyiz. Bu, kül- tür politikamızın temel ilkelerine aykındır. Ancak, sizin davet ettiğiniz sanatçılann yol giderierinj ödeyerek kat- kıda bulunabıliriz" dedi. Bildiğıniz gibi, bizde de aynen böyle olur bu ışler... Cannes dönüşü, güzel ülkemiz hiç şaşırtmadı bızı. Okuduğu şiirden ötürü gözaltına alınan öğrencı mı ıstersin, Ermeni sorunu üstüne bilimsel kon- ferans düzenliyor diye suçlanan bilim adamlan mı, hep- si mevcut. Bir de bunlann üstüne TÜBİTAK Yasası'nda- ki düzenleme ve yeni TCK çıkageldi. Biz de kalkmış, sanatın özerkliğınden söz açıyoruz. Demek ki, bu ül- kenın yazgısı bu. Bize düşen ise doğrulardan sasma- mak, ınatçı olmak. Elbet, bir gün bir dinleyen çıkar. Yazarımız Erdal Atabek rahatsızlığı ne- deniyle yazılarına bir süre ara vermiştir. KHLTUK • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 Hepımiz, kffiUerimLri açacak kişiyi bckleyen birer iz... FATİH AKIN'IN DUVARA MARŞI'DAN SONRA YENİ FİLMİ kEumaum İAKIRKÖY < SfYUfflB» MMt ORBAISKSAT MZETYS»»! "CROSSING THIIHDGE - SOUNI OF ISTMMl" İSTAMBUL HATIflASIKÖPRÜYÜGEÇMEK rfİlm ^ p intervista tum^aK tcorazön ^f^^." w ' www.rnlm.net A^AOE CAPTTOL SPECrmtM U BAfflKÖY AVŞAB BOOĞLUAflH FfTAS DEALTEPEAFlt KAOlKÛYFffiXX KADltO> TEPE CINEMAJOC KOr'ATAGt aONUS PRBH TRIO KDZYATAGI CMEPOL MAÇKA C1NEBONUS (O-MAUJ UVTİPE CARREFOUn A m fflnhı sınltnck aMimü miizikmarkctlerte 651 33 30 583 *6 D2 251 20 20 4S9 M66 33€ H 12 31 a 10 * : 362 5' OC 232 44 40 515 12 12 1 40- 500- 1 55- 1 30- 1 15- 330- 530 1 15 1 15 600- 330- "00- 406- iüC- 3 "f- S3C- 7.3Ö-19 3O-21 9 00 2i 15 2C 6 15-18^5-20 40 6 30 19X21 5 1 5 - " 15--9 7,30-19 30-21 9 30-2" 3 0 C J C T 2 3 300- 3 15- r T5 19 T5-21 15 15-21 15 30 5 "5 7 15-2- 15CVCT53 30 B 00-20 00-22 00 MECıoh-BcOYooea SBAKKALKmCRa ANKAM CMBONÜS ANKARA KI2LAY B J t ANKAMA OOEON C1NI AMKAftA TEPE ^ C U IZMİR AGORA IZMta K3>A CINECIT. (ZMJR ORKCE AfW BOOnUH ONEMABIN MWW.CriSSin9thCblidfC.llC CVEPLEX 216 3~9Û INEMA 46-- 49 55 2*1 12 41 JLLFENEF» 425 îı OC »l£X 541 13W WX 256 16 32 278 - C 10 336 Sfl SS 489 22 00 317 00 0- 3^0 ! 1 30-M 00-'6 3C'-'9 00-21 15 * '5-16-5-1815 2 '5 U 30-16*1-19 00-Z" 30 - -û 13O--6 3O 2 00- 4 15 16J0- »4a £ CC 63O--845-21 OC OCTİ4 X 1 30-'3 45-16 0C'-1 8 2O-20 35 4CO-16 3C 1900-21 X
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle