26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2005 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE IstantDu! Edirn e _B 28 Sinop B 25 Adana B 32 B 31 Samsun B 26 Koca-elı E 30 Trabzon PB 24 Çarta.-kkale E 31 Gıresun PB 24 fzmır E 34 Ankara B 28 Manisa B 34 Eskışehır B 28 Aydın 35 Konya B 28 Denizlı E 33 Sıvas B 24 Zong uldaK E 24 Antalya B 32 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 31 35 36 34 33 28 27 Y 24 Yurdun kLzeydoğu kesımler p^rçalı b j - lutlu, Doğu Karade- nız'ır doğusj ıle Kars Ardahan çe/relen sa- ganak ve gckgurültu- lu sağanak yağışlı dı- ğer yerfer az oulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yL'dun ku- zey, ıç ve batı Kesım- lennde bırazartarken, yağış alan yerlerde değışmeyecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y B PB PB B PB 21 21 20 27 22 26 25 24 Münih PB 26 Zürıh Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB B PB Y Y Y PB 24 27 36 27 24 23 26 30 B 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y B Y PB Y PB Y B 23 42 23 38 32 32 21 34 B 33 Parça] Oulutıu Sıslı > Çok boiutlu Yağmurtu Stılu kar ı Go«: günjltüıu G U N C E L c Ü N E Y T ARCAYÜREK • Bdiştarafi 1. Sayfada Büyükelçi Gosses sözlerınde ısrar ettiğine göre; bu tartışrna, bu konu gorüşülmedi diyen RTE ile Gül'ü yalanlanaMan öteye bir izlenim vermiyor. Asıl sorun, etçi nin sözlerindekı anlamı kavramak. B u çıkışlar. AB'nin ülke bütünlüğünü tehlikeye atacak görüşlerini giderek daha etkin biçimde söy- lemeye başladığını kanıtlar; bu bir. Ikincisi, AB'nin Türkıye'nin brtünlüğüne zarar verecek hiçbir dü- şünceye sahip olmadığı yolundaki savlann da beş para lık değen olmadığına ışaret sayılabilir. Her gün şehıtler vermemizi sağlayan PKK'ye kar- şı sürdürülen askersel operasyonlardan AB'nin şi- kâyetçi oJmasını mantıkla açıklamak elbette ola- naksız. Fakat minarey i çalan kılıfı çoktaaan hazırlamıştır. Nitekim Başbakan'la Gül'ün yemeğe katılan AB bü- yükelçilerinden hiçbirinın bu yönde bir şey söyle- medığini altımçizerekaçıklamalarına karşın; Gos- ses, basına konuşma metnini okuyarak RTE ile Gül'ü yalanlıyor. •*•• Ince diplomasi bu noktada başlıyor. Gosses'in yazılı metni, askeri operasyonlan durdurmamızı i- ma eden isteme hayli ilginç bir örtü çekiyor. Türk toplumunda -Dugün veya yann- tepkiler güçlene- cekolursa AB'nin, hattaHollandaBüyükelçiliği'nin söylemın yanlış anlaşıldığını ifade etmesine olanak sağlıyor bu metirı. "Biz, askeri operasyonlann sona erdirilmesini is- temedik. Terorizmi tümüyle kınadık, AB'nin bölün- me değil entegrasyon projesi olduğunu yineledik bu metinde; hükürnetın bugüne kadar bölgede yapısal banş sağtema yönünde bir sıvil alternatif koyama- dtğını öne sürdük"... Bu nedenle "askeri seçene- ğin... kontrol altından çıkmamasını umduğumuzu vurguladık", dıyebılecekleri bir metin! Bizimkiler bu açıklamaları yermi yemez mi? Her sabah solundan mı sağından mı kalktığı bilinmeyen bu iktıdarın giderek tonunu ve içeriğini arttıran da- yatrnalara -her zaman olduğu gıbi- yumuşak başlı karşılıklaria mıyoksa dik duran bıçimsellik içinde mi yanıt vereceğini bilmek elbette olanaksız. • • • Zira bu iktidar olayları mantık süzgecinden geçir- miyor. Erzurum'daki "münferit" bir başörtüsü ola- yını genelleştiriyor. Ankara'da Güneydoğu ile ilgilı dış dayatmalann yoğunlaştığı gün; bir parmak, Ada- na'da Kürtlere sokak hareketlerini başlatıyor. Devlete türbanı giydirme savaşımına soyunan Meclis başkanlarının, başbakanlarının dilinde Erzu- rum olayı büyütülüyor, büyütülüyor. RTE TV'lerde sürekli konuşuyor. Bay Annç, işi gü- cü bırakmış, başörtüsü "mağdunjnu" anyor, tesel- li ediyor. İktidar gücünü amaçlarına alet etmekten asla çe- kinmiyorlar. Işçinin hakkını aramak, yasal haklarını korumak veya alabilmek ıçin Sıhhiye'den TBMM'ye kadar yürümesini polisle engelleyen bu iktidar: Başlarında kara çarşaf giymiş karafatmalar, bir grup kadının başörtüsüne özgürlük adıyla Çanka- ya'ya, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne kadar polis hi- mayesinde yurümelenne izin veriyor. Bu iktidar aydınlığa karşı karanlığa koşuyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 1 1 .Acaba, 'Kim' Haklıymış? n • Baştarafı.irka Sayfada geçtikten sonra iade ediiiyordu. (Oysa şimdi) 30 Haziran'a kadar Türk vatandaşlığından aynima- yanlann, 'yasadışı' konuma düşecekleri propa- gandası yapılıyor." (Hürriyet, 4 Haziran 2005) Niye mi? llâhi, güldürmeyin beni, Türklerin içinden yükselen 'dip dalgasi', onlan vatanlarına savuruyor; oysa Almanlann içindekı 'Ulusalcılık' onlara ancak 'Almanlaşmak' seçeneği sunuyor; 'ulusallık, ulu- salcılık ölmüş'. öyle mi?..) (Tesbit/2. "Cerbezeli bir genç kızdır, birTV kana- lının muhasebesini başanytayönetiyordu. Ingilizce- si fazla düzgün; yapısı made in USA değil ama, Me- dia'mızdaki yeni birçok genç gibi, biraz ona çalıyor. Epeydir görüşememiştik, geçenlerde bir sabah çı- kageldi; sanki o değil, bir başkası. Yine dürüst, yine cerbezeli, yine 'iş kadını' ama; artık dünyaya -hele Amerika'ya- ve Türkiye'ye başka türlü bakıyor, uluslararası büyük ve önem- li bir firmada çalışıyormuş; Balkan'lı, Rusya'lı ve Ortadoğu'lu müşterilerin, alışverişlerini ısrarla Is- tanbul'da yapmayı tercih ettiklerini saptamıştı; Batı'nın ünlü ve büyük metropolleri umurlarında bile değilmiş, iyi mi? Fakat bence, asıl aynlırken söyiedikleri önem- li: "-...Pasaportumda uzun vâdeli bir ABD vizesi var, artık onu kullanmıyorum: Içimden gelm'ıyori" Sonra mütebessim ilave etti: "-...Rusça öğrenmeye başladım!..") Vallahi böyle dedi. KULTÜR • S«NAT iSES-1883 ORTAOYUNCULAR Ferhan Şensoy'un KIRALIK OYUNKENEF PENCERESİNDEN DENİZ GÖREN GÜLDÜRÜ Ferhan Şensoy - Nefrin Tokyay Rasim Öztekin - Okan Bayülgen AN Çatalbaş - Elif Durdu Ebru Soyuerden - Özgü Namal Cuma - Cunıartesi - Pazartesi 20.00. Pazar 15.00 ve 18.00 DOLAYISIYLA GÖSTERİ PKK tehdit ediyor Aydınlann çağrısını reddeden ve saldırılann durması için operasyonlara son verilmesini isteyen terör örgütü, kamuoyunu 'kanla' bıktırarakgeri adım attırma stmtejisi uyguluyor MEHMET FARAÇ PKK, 150 aydının silahlı ey- lemlere son verilmesi yolundaki çağnsına olumsuz yanıt veriyor. Orgüt yöneticilerinden Murat Karayilan, saldınlann durdu- rulması için, Güneydoğu'da yü- rütülen operasyonlara son veril- mesini istiyor. Güvenlik birimle- ri ise örgütün turizm bölgeleri ile büyük kentlerdeki eylem yapma çabasının devam ettiğine dikkat çekerek çağnyı ciddi bulmuyor. Kitle örgütü yöneticileri ile ay- dın ve sanatçılardan oluşan 150 kişının, "PKK'nin silahlı ey- lemlerine hemen ve önkoşul- suz son verme" çagnsı, örgüte yakın Özgür Gündem gazetesin- ce "zayıf" olarak tanımlanıyor. Gazete. dünkü yayınında, bu ta- leplerin direkt PKK'ye yönlen- dirilmesınden duyulan rahatsız- lığı yansıtırken, "aydınlann ör- gütten gelecek talepleri dinle- melerinin de entelektüel ahla- kın gereği" sayılmasını istiyor. Gazetenin bu yorumunu, P- KK'nin dünkü olumsuz ta\n da destekhyor. Kandil Dağı'nı üs rutan örgüt yöneticilerinden Murat Karayı- İan, PKK eylemlerinin geçen yı- lın 1 Haziran' ında alınan "meş- ru savunma - kendini savun- ma" karan temelinde geliştiği- ni öne sürüyor. Abdullah Oca- lan'ın tecnt edildiğinı ıddıa e- den Karayılan, bu durumun da çatışmalan körüklediğıni. önlem alınmaması dunımunda terör ey- lemlerinin 1992-1993 dönemin- dekı yoğunluğa ulaşacağı yolun- da tehditler savuruyor. 'Aydmlar geç kaldı../ Aydınlann öncekı gün yaptığı açıkJamayı "Önemli ancak geç kalınmış bir harekef* olarak ni- teleyen Karavılan şöyle diyor: "Şimdi sayın aydınlar silah- lı eylemlerin önkoşulsuz ola- rak durdurulmasını istiyor. Eğer bundan kasıtlan saldırı eylemleri ise kabuldür ve bu- nun bir anlamı vardır. Silahla- nn tümden susması için ope- rasyonlann durması gereki- yor. Çünkü silahlı bir yöneli- min olduğu bir yerde, silahla- nn susturulmasını bir taraftan isteyemezsin. Her iki taraftan istemek durumundasın. Biz KONGRA GEL olarak aydın- lara şu cevabımızı iletiyoruz: Operasyonlann durması ha- linde biz de etki ve ikna giicü- mûzü kullanarak silahlı ey- lemleri durdururuz. Bu önko- şul değil zorunlu bir durum- dur. Biz sonuna kadar saygılı yaklaşarak üstümüze düşen fe- dakârlığı yapmaya hazırız. Bizden kendi gerçekliğimizi yok edecek bir yaklaşım orta- ya konamaz. Sanıyorum ay- dınlann istemi de bu değildir. Biz de çatışmalann durması ve sorunun çözülmesi için çaba sahibi olacağız." 1 Haziran 2005 'te düzenlediği basın toplantısında "Silahlan susturahm, insanlanmız ölme- sinı" dıye çağn yaptıklarını belir- ten Karayılan, buna karşın ope- rasyonlann daha da arttınlma- sından, hükümet ve ordu yetkili- lennin ABD'ye giderek "saldın dayatması"nda bulunmaların- dan yakınıyor. Güvenlik bınm- len, Güneydoğu'da son iki ayda 30'dan fazla güvenlik görevlisi- nin şehit edüdiğini, örgütün tu- rizm bölgeleri, büyük kentler ile stratejikmerkezlereyönelik ey- lem yapma çabasının devam et- tiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, "Örgütün bu talebi ciddiye alı- namaz. Örgüt bir taraftan si- lah susturma çağnsı yaparken diğer yandan asker şehit edi- yor, yollara mayın yerleştire- rek ynrttaşlan öldürüyor. Ör- gütün turizm merkezleri, bü- yük kentler ile stratejik mer- kezlerdeki eylem kararlılığı ise sürüyor. Bu girişimleri berta- raf ermek için çabalıyoruz.An- cak son günlerdeki durgunlu- ğun acısı bir iki ay içinde çıka- bilir" diye konuşuyor. Aydınlann çağnsı, PKK'nin saldmlan ve açıklamalannın ya- rattığı kısırdöngüye malzeme ol- maktan ıleri gidemiyor. Örgüt, AB ülkelerindeki lobi çalışmala- nyla siyasallaşma yolundaki adunlannı hızlandırmaya çaba- lıyor. Bazı büyükelçilerin Baş- bakan Erdoğan'dan operasyon- lann durdurulmasını istemesi de bu lobi çalışmasına dayanıyor. Asıl amacı Ocalan ve PKK kad- rolannı bir genel affa uğratmak ve siyasallaşmak olan örgüt, bu istemini silahlı dayatmayla alma- ya çalışıyor. PKK kaos ve kanla kamuoyunu bıktırma ve geri adım attırma stratejisini uygular- ken. iyi niyetli girişımlerde, mu- hatabın gerçek amacınuı ciddi biçimde sorgulanması gerekıyor. Bu gerçek göz ardı edildiğinde, yapılan çağnlar kör bir kuyuda yankılanmaktan ileri gidemiyor. Büyükelçilerin 'G. Doğu'da operasyon kalıcı çözüm olmaz' sözlerini değerlendirdi Başbuğ: Görevimiz sürecek ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkur- may tkinci Başkanı Orgeneral Üker Başbuğ, Güneydoğu'daki Türk güvenlik güçlerinin so- rumluluğunun, oradaki teröristlerle mücadele olduğunu belirterek Türk güvenlik güçlerinin bu görevi bugün olduğu gibi yann da sürdüre- ceğinı bildirdi. Başbuğ, ABD'nin Bağımsızlık Günü resepsiyonunda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Başbuğ, AB büyükelçilerinin Başba- kan Tayyip Erdoğan'a yönelik "Güneydo- ğu'da hükümet yok gibi. Askeri çözüm, kalı- cı çözüm olamaz" eleştirilerinin anımsatılması üzerine şunlan kaydetti: "Bölgedeki güvenlik güçlerinin sorumluluğu. oradaki teröristler- le mücadeledir. Bütün güvenlik güçleri, ki bu sadece TSK değil, ki jandarma ve polis de, orada üstüne düşeni dün nasü yaptıysa bu- gün de yapıyor ve yann da yapacak. Elbette terörle mücadelede, ekonomi gibi diğer alan- larda da tedbirler ahnması gayet doğaldır. Ama bunlar zaten alınıyor, yeni bir şey değil. Bu söylenenler de yeni değil, neden söyiendi- ğini de ben bilmiyorum. anlamıyorum." Edelman Ankara'ya veda etti ABD Büyükelçisi Eric Edelman, Bağımsızlık Günü resepsiyonuyla Ankara'ya veda etti. Re- sepsiyona Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hü- kümet yetkılileri, AKP ve CHP millervekılleri, büyükelçiler ile çok sayıda davetli katıldı. Edel- man, resepsiyonda yaptığı konuşmada, Türkı- ye'nin "ilham kaynağı" olduğunu kaydederek "Atatürk'ün, ABD'nin kurucu prensiplerine benzer prensiplerle savaşlaria yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye'yi Ba- tı'ya giden yola yerleştirdiğini" ifade etti. Edelman, şunlan kaydetti: "ABD'nin güveni- lir müttefiki olan Türkiye. şundan emin ol- madır ki, dostluğunuza verdiğimiz değer, gö- rüşlerinize duyduğumuz güven ve özgürlük davasında yardımınıza duyduğumuz ihtiyaç devam edecektir. Tanrı AB*D'yi ve Türkiye'vi korusun." Gül de konuşmasında 21. yüzyılm küresel tehditlerinin Türkiye- ABD dayanışma- sını ve "stratejik ortakbğını" giderek daha önemli kıldığını savımdu. Gül, Türk dış politi- kasmın temel eksenlennden biri olan ABD ile ilişkilerin, küresel gelişmelerle birlikte yeni bo- yutlar kazandığmı söyledi. Gül, "Ilişkileri da- ha da pekiştirmeye kararlıyız" diye konuştu. Gençler azınlıkların sorunlannı tartıştı Uluslararası Sosyalist Gençlik Birliği (UIS^ Karadeniz ve Balkan Ülkeleri Komite Toplantısı. Sosyal Demokrasi V'ak- fı'nın (SODEV) ev sahipliğinde başladı. "Hepimiz Azınlı- ğız" başbğı altında Karadeniz ve Balkan ülkelerinde yaşa- yan azınlıkların sorunlannın masaya yatınlacağı toplantı- nın ilk gününde gazetecilerin sorulannı yanıtlayan SODEV Başkanı Aydın Cıngı. Türkiye'de ilk kez düzenlenen toplan- tının gündeminin azınhklann sorunları olarak belirlendi- ğini ifade etti.Taksim Hül Otel'de 3 gün sürecek organizas- yona 16 ülkeden sosyalist ve sosyal demokrat partileri tem- "silen 50'ye yakın genç katüıyor.'(Fotoğraf: ALPERİZBUL) Büyükelçilerle gerginlik • Baştarafı 1. Sayfada Sjoerd Gosses da Başbakanlık Konu- tu'ndaki ycmekte söyledi. Hükümetin Güneydoğu konusunda sivil bir politika çabşması olup olmadığını öğrenmek is- tiyoruz. Çünkü askeri çözüm, kalıcı bir çözüm olamaz. Ancak yemekte Büyü- kelçi'nin bu sonısuna hükümetten bir yanıt gelmedi. AB tarafından da tekrar sorulmadı. Üstüne gelen yalanlamalar ise bizi son derece şaşırttı." AB'h diplo- matlar, Güneydoğu'daki temaslan sırasm- da AB'nin bir bölünme değil, entegrasyon projesi olduğunu da anlattıklannı savunur- ken şöyle konuştular: "Bölgenln geri kal- mışlığı sürüyor. Yerlerinden edilenlerin geri dönüşü konusunda sıkıntılar var. P- KK ideallerinin son bulması isteniyor- sa, geri kalmışlık sorununa eğilinmeli. Bu ancak. bölge insanının mutlu olma- sıyla, kendisini ikinci sınıf vatandaş ola- rak görmemesiyie olabilir." Büyükanıt: Türban olayı abarbldı Kara Kuvvetleri Komutanı, veülerin mezuniyet törenlerine 'eşarpla' katdmasına hiç kimsenin kanşmayacağını söyleyerek 'Toplumun tansiyonunuyüksehecekşeylerden kaçtnmakla&m 'dedi I ve TURIZM BAKANI !ĞJ"NlN MADDI KATKIL. İSTİKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 25118 bS-bv FAX: (0 212) 244 43 27 ERZURUM (Cumhuriyer) - Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general Yaşar Büyükanıt, Ata- türkÜniversitesi'ndeki mezuni- yet törenine başörtülü bir veli- nin alınmamasıyla ilgili olarak olayın abartüdığını kaydederek, "Toplumun tansiyonunu yük- seltecek şeylerden kaçınmak lazım" dedi. Orgeneral Büyükanıt, askeri birlikleri denetlemek üzere gitti- ği Erzurum'da Vali Celalettin Güvenç' i makamında zıyaret et- ti. Ziyaretin ardından. bir gaze- tecinin. Atatürk Üniversite- si'ndeki mezuniyet törenine ba- şörtülü bir velinin alınmamasıy- la ilgili sorusu üzenne, Orgene- ral Büyükanıt, bir asker olarak bu konuda yorum yapmanın kendisine düşmeyeceğini belirt- ti. Orgeneral Büyükanıt, şöyle konuştu: "Ama aldığım bilgi şu: Kapıdaki bir görevlinin şe- yi yoksa eşarba hiç kimse bir şey demez. Bir iletişim kopuk- luğu. Biraz fazla abartıldı. Ol- masa daha iyi. Sayın Rektörü- müz. üniversitenin kapısında kıyafet kontrolü mü yapıyor. İçerde törenle ilgili şeyleri ya- pıyordur. Böyle toplumun tan- siyonunu yükseltecek şeyler- den kaçınmak lazım. Ama ta- bü bazı şeylerde de kararlı ol- mak lazım. Ama o çizgiyi, tabii yöneticilerin uygun yerden çiz- mesi lazım." Orgeneral Büyükanıt, bir ga- zetecinin konuyla ilgili referan- dum yapılmasıyla sonısuna ise "Bunlara girmek istemiyo- rum" yanıtnıı verdi. ..; GUNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada AB kendi derdine düştü, Türkiye'ye bakacak hal- de değil. iç kanamayı durdurma çabası ıçındeler. Yeni aldıkları 10 üyeyle eski üyeler arasındakı do- ku uyuşmazlığı bütün bünyeyi etkıleyebilir. Böyle bir ortamda başlayan AB zırvesınde genişleme bir baş- ka bahara bırakılmış görünüyor. öyle ki, önceden programlandığı halde genişle- me kapsamındaki ülkelerın dışişleri bakanlarını bil- gilendirme karanndan vazgeçtıler. Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Brüksel programını iptal etti. AB'nin görünür gelecekteki yol haritasında, ana- yasa ve bütçe krızını aşmak dışında üçüncü bir madde yok. Aslında, bu krizler olmasa da AB'nin yeni bir genişleme dalgasını çok yavaştan alacağı belliydi. Anayasa referandumlan ışin tuzu biberi ol- du. • • • Genişiemeye dar yaklaşan AB, Türkiye'ye dö- nüp şunu söylüyor: Senin AB perspektifin bozuldu. Beni eskisı ka- dar istemıyormuşsun gıbi bir his var içimde. Eğer, ıstiyorum dıyorsan, şunları şunlan mutiaka yapma- lısın! Bir başka deyişle, kendi içlerındeki krizi örtüp bütün sorun Türkiye'deymış gibi bir hava vermek ıstıyorlar. Salı günü AB ülkelerınin büyukelçılerı, Başba- kan'ın yemeğmı yerken, başının etını de yedıler de- sek yerıdir. Once sızan, sonra Erdoğan ve Gül ta- rafından yalanlanan, ardından da büyükelçiler ta- rafından basına aktarılan bılgı şu: Büyükelçiler, Güneydoğu'da eskı günleredönü- şe dikkat çekip, sadece askeri önlemlerle sonuç alı- namaz uyarısında bulundular! Burada iki vahim durum var: - Büyükelçiler Türkiye'nin güvenlik sorununa e) atıyor. - Erdoğan ve Gül bunun olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Her ülkenin güvenliği öncelikle kendisinden so- rulur. AB üyeleri dahil yabancı ülkelerin buna say- gı duyması, terörle mücadelenin uluslararası boyu- tuna omuz vermelerı gerekır. Arkadaşlarda omuz vermekten çok, omuz atma havası var! • • • Erdoğan ve Gül'ün derdı ise kendi sorunlarına AB üzerinden çözüm bulmaya çalışmak! AB, Türkiye'yi eleştirerek "şamar", yapılması ge- rekenleri dayatarak "tımar", AKP'yi hoş tutarak "şı- mar" oğlanına çevirirken dın özgürlüğünden de şu- nu anlıyor: Müslüman olmayan azınlıkların durumunu düzel- tin, Fener Rum Patrikhanesi'ni ekümentk olarak ta- nıyın. Işte bu noktada Erdoğan devreye gıriyor: - Bızim de türban sorunumuz var. Bu konuda karşılaştığımız güçlüklerı aşamadık. Biz bu pazartığı Türkçeye çevirelim: AB ülkeleri AKP'ye "Bizim Pathkhane ve Müslü- man olmayan azınlıklarsorunumuz var, çözün" dı- yor. AKP AB ülkelerine, "Benim türban sorunum var, çözün" diyor! Bu durumun özetı şudur: AKP ve AB Türkiye üzerınde pazarlık yapıyor! AKP'yi bir kez daha uyaralım: Bu tutum ne sızın ne Türkiye'nin sorunlannı çö- zer. Türkiye'yi çözer! ankcum ' cumhuriyet.com.tr Modende göçük: 5 işçimahsurkaldı ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Türkiye Taş- kömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi kömür ocağında dün akşam göçük meydana gel- di. Madende mahsur kalan 5 ışçiyi kurtarmak için çalışma başlatıldı. Karadon Müessese Mü- dürlüğü kömür ocağında dün akşam saat 19.30"da göçük meydana geldı. Karadon Mües- sese Müdürlüğü kömür ocağınnı eksi 460 ko- dunda, ilk belirlemelere göre, üretim işçileri Baki Veren, Erkan Çengel, Mehmet Çoban, tsmail Yavaşçı ve Durmuş Dereli, göçükle açı- ğa çıkan metan gazından etkilenerek mahsur kaldı. Ocağa giren TTK tahlısıye ekıpleri, gaz ölçümlerini yapmalannın ardından işçileri kur- tarma çahşmalanna başlayacak. TTK Genel Müdür Yarduııcısı Çetin Önur, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, olayın meydana gel- diği yerde fazla mıktarda metan gazı olması nedeniyle bölgeye yaklaşamadıklannı söyledi. Tersane işçilerinden 'can güvenliği'eylemi tstanbul Haber Servisi - Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde çahşan bir grup işçi. "işyerlerinde can güvenliği olmadığı" ıddiasıyla yolu trafi- ğe kapatarak eylem yaptı. Tersaneler Bölgesi girişinde toplanan grup, Tersaneler Caddesi'ni trafiğe kapatırken, protestoculardan bir bölümü de cadde üzerinde oturdu. "Artık tersanelerde insanca çalışma koşulları istiyoruz. ölmek is- temiyoruz" yazılı pankartlar taşıyan grup, "tş- çiler birleşin, ölümleri durdurun", "Ölmek istemiyoruz" şeklinde sloganlar attı. ABDligenerallncirlik'te ADANA (AA) - ABD'nın Avrupa'daki Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Robert Fog- lesong'un, beraberindekı bir grupla Adana'nın merkez ilçe Yüreğir'e bağlı Incırlik Belde- si'ndeki hava üssüne geldığı bildirildi. Orge- neral Foglesong, beraberindeki bir grupla gel- dıği İncirlık Üssü'nde incelemelerde bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle