Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2005 CUMA
HABERLER
Yargıtay üyesi Kıcalıoğlu: Siyaset sahnesindeki kişiler alkışlar kadar eleştirilere de katlanmah
Erdoğan'a siyasetdersiAJNKARA (Cumhurhtt Bünjsu) -
Yargıtay, CHP Grup Başkarvekıli AK
Topaız'un, Başbakan Recep Tayyip Er-
doğsuı'a 15 milyar lira manevı tazmı-
nat Ödemesıne ilişkın karan, mıktaryö-
nün«den bozdu ve miktann daha alt dü-
zeyc3e belirlenmesini ıstedı. Karara mu-
halif kalanme Mustafa Kıcaboğhu, "Si-
yasei sahnesinin kjşüeri, kendüettne yö-
nele-n alkışlar kadar ba/en serteleştiri-
lere işin gereği olarak katianmak duru-
mundadıriar" dedı.
C H P Grup Başkanvekili Topuz, 4
Aralık 2003'te TBMM'de düzenlediği
basuı toplantısında, Başbakan Erdo-
ğan ile ügıli olarak "-JBDA-Cninbaş-
langıçtaki yönetkilerinden biridir. İs-
• Yargıtay, CHP'li Topuz'un Erdoğan'a 15 milyar lira tazminat ödemesıne ilişkin karan
miktar yönünden bozdu. Davanın tümden reddedilmesini isteyen Yargıtay üyesi Kıcalıoğlu ise
Avrupa însan Haklan Mahkemesi'nin siyasetçiye yönelik eleştirinin sınınnın özel kişiye
oranla daha geniş olduğuna ilişkin İcaranna atıfta bulundu.
lami BüyükDoğu,Necip Fazıl Kısakü-
rek'in düşüncelerini yansıtan bir der-
nektir. Akıncüar Birliği de 1980 önce-
siiKteMSP'rıinGençfikKoflan'nınkur-
duğu dernektir. Bu Ûddernekbirleşmiş
tBDA-C'yi oluşturmuşlardır. Müshı-
man Kardeşler Orgütü'nün baa mas-
raflannıbetediyeyebağh şirketkrden fi-
nanse eden odur. El Kaide örgütünün
çok önemli bir liderinin dizinin dibin-
de nasihat alan odur" demıştı. Erdo-
ğan'uı avukatı Fatih Şahin de Topuz'un
sözlerinin "hukukave ahlaka aylan, is-
nat ve ithamlann hakaret ve iftira" ni-
telığindeolduğugerekçesıyle 100 mil-
yar lira tazminat istemiyle dava açmış-
tı. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahke-
mesi, Topuz'un Erdoğan'a 15 milyar
lira manevi tazminat ödemesıne karar
verdi. Topuz, bu karan temyız ederek,
bozulmasını istedi. îstemı görüşen Yar-
gıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahke-
menin delilleri değerlendırmesinde bir
isabetsızlık bulunmadığını belirterek
2'ye karşı 3 üyenin oyuyla esasa yöne-
lik temyiz istemini reddetti.
Yerel mahkemenin hükmettiği tazmi-
nat mıktannı fazla bulan daire, karann
bu yönden bozulmasını kararlaştırdı.
Dairenin bu karanna üyeler Mustafa
Kıcalıoğhı ile Mehmet Uyumaz muha-
lif kaldı. Kıcalıoğlu, Topuz'un Erdo-
ğan'a yönelik terör örgütü yöneticiliği
suçlamasında bulunmadığı görüşünü
savundu. Kıcahoğlu, Avrupa Însan Hak-
lan Mahkemesi'nin siyasetçiye yöne-
lik eleştirinin sınınnın özel kişiye oran-
la daha geniş olduğuna ilişkin karan-
na atıfta bulundu. "Tophıma maJ ol-
muş siyasi bir kişinin siyasal yaşamı ile
ilgili olan riim turum ve davranışlannın
kamuoyunca bilinmesinde kamunun
yaran bulunduğunu" vurgulayan Kı-
calıoğlu, bu nedenle davacıya yönelik
eleştirinin sert ve ağır ohnasının da ka-
çınılmaz olduğunu kaydetti. Kıcalıoğ-
lu, "Siyaset sahneshun kişüeri, kendi-
lerine imajlan veeylemleri nedeniyleyö-
nelen alkışlarkadarbazen sert eleştiri-
lereişin gereği olarak katianmak duru-
mundadırlar" dedi. Diğermuhalif üye
Uyumaz da davannı tümden reddedil-
mesi gerektiği yönünde görüş belirtti.
KOROGLU DAVADAN VAZGEÇTÎ
Ecevit'in
müsteşanndan
Dinçer'e övgü
tLH\iN TAŞCI
ANKARA - Bûlent Ecevit'in Başbakanlık
Müsteşan Füsun Koroğlu, bu görevden alın-
masına ihşkin işlemin iptalı istemiyle açuğı da-
vadan "Oguıç" bırgereİtçeyle vazgeçtı. Koroğ-
lu bunu, kendısınden sonra bu göreve gelen Flk-
ret Üçcan'ın yenne atanan Omer Dinçer'in
"devlet adamhğı ve beyefendiliğinin" dava se-
bebinı ortadan kaldırdığı gerekçesine dayan-
dırdı Koroğlu. "Dinçer ile sorunum olmayın-
ca yerinden ahp da 'yok ben oturacağım' diye
davayı devam ettirmenin esprisi yoktu" dedi.
Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminin
son müsteşan Füsun Koroğlu, AKP iktıdan-
nın ardından bu görevden alınarak başbakan
başmüşavırlıgıneatandı. Koroğlu, Daruştay'a
atama işlemının iptalı istemiyle başvurdu. Edi-
nılen bilgiye göre, davanın sürdüğü aşamada
Füsun Koroğlu, Danıştay 5. Dairesi'ne verdi-
ğı feragat dılekçesiyle davadan vazgeçti.
Koroğlu,davadanvazgecmekarannıherke- '
sin yadırgadığını belirterek "Kaüldığıınbirte-
levizyon programında da söylemiştim. Başba-
kanhkMüsteşarhğı, diğer müsteşarhklara ben-
zemez. Başbakan'ın kendi adamıyla çakşması
en doğal hakkı" dedi. Cçcan'ın henüz atama-
sı çıkmadan odasını ışgal ettiğını anlatan Ko-
roğiu. "Birtakım çirkin davranışlan oldu. Oda
vermemeye çahşü. Ona tepki olarak dava aç-
tim. Yeni geJen müsteşaria (Omer Dinçer) hiç-
bir sürtüşmem yok, son derecebeyefendi ve na-
zik davTandı. O yüzden de' Dava gerekçem or-
tadan kalkmıştır. şu andaki müsteşann devlet
adamlığı nedenıyle de da\'amdan feragat edı-
yorum' diye dilekçe yazdım" diye konuştu.
Koroğlu, "Davayı kazansam bfle Başbakan-
hk Müsteşan olarak çakşacağımı düşünme-
dim. Başbakan değişiyor, siyasi görüşümüz çok
farkh. Müsteşar, Başbakan adına imza atiyor,
onun kendisine güvendiği biri obnah. Davayı
açarken de gelip oturmakgibi bir nhetim yok-
ru. Üçcan'ın bürokratik adaba uymayan dav-
raıuşlan nedeniyle verUmiş bir karardı. Omer
Dinçer, son derece beyefendi davrandT dedi.
MAĞDURLARIN İLK BAŞARISI
YİMPAŞ'ın 'teminat
talebi'ne ret
AYKUT KÜÇÜKKAYA
ANKARA - Almanya'daki "yeşil sermaye"
mağdurlannın tsviçre'de açtığı davada, YÎM-
PAŞ Group AG'nin mağdurlardan mahkeme
teminatı yatırmalan talebi reddedildi.
Nidwalden Kanton mahkemesinin ret kara-
n Yozgat merkezli YÎMPAŞ Holding'in Avru-
pa'daki kunıluşu YtMPAŞ Group AG'ye kar-
şı açdan davada yeşil sermaye mağdurlannın
ilk başansı olarak yorumlanıyor. YÎMPAŞ Gro-
up AG, Nidwalden Kanton mahkemesine baş-
vurarak davacılardan mahkeme teminatı talep
etti. Dava başına 6-12 bın Isvıçre Frangı talep
eden YÎMPAŞ Group AG, gerekçe olarak ye-
şil sermaye mağdurlannın tsviçre dışında ika-
met etmelerinı gösterdi. Şirket, Nidwalden
Kanton Mahkemesi'ndekı talebini Hukuk Mu-
hakemeleri Usulü Kanunu'nun 95. maddesine
dayandu-dı. Mağdurlan savunan Zürih mer-
kezli avukatlık ofisi Fischer & Partner, YÎM-
PAŞ Group AG'nin söz konusu talebinin 1954
tarihli Lahey Sözleşmesi'ne aykın olduğunu id-
dia ederek reddedilmesini istedi.
îki tarafın taleplenni değerlendiren Nidwal-
den Kanton Mahkemesi, YlMPAŞ Group
AG'nin talebini Lahey Sözleşmesi'ne dayana-
rak reddetti. Mahkeme talebi yerinde görsey-
di yeşil sermaye mağdurlannın yüz binlerce Is-
viçre Frangı "na yakın tutan davanın devamı
içın ödemesi gerekecektı. Mahkemenin ret ta-
lebini değerlendiren avukathk ofısleri, diğerye-
şil sermaye mağdurlannın da yasal yollara baş-
vurarak haklannı aramalannı önerdi.
15-16 Haziran'ın yridönümü nedeniyle tzmit'ten başlaülan yürüyüş dün akşam tstanbul Kartal'da sona erdL
DİSK: Ekonominin yolunda olduğunu söyleyenler ücretlere baksın
4
Işçi sııııli birleşmeli'GEBZE (Cumhuriyet) - DİSK Genel Başkan
Yardımcısı ve Birleşık Metal-Iş Sendikası Genel
Başkanı Adnan Serdaroğlu, "tşçi smıfinm tek
kıırtuluşu, biröktetiği sağJamaktadır" dedı
15-16 Hazıran olaylannın 35. yıldönümü nedeniyle
Izmit'ten Istanbul'a doğnı yürüyüşe geçen DİSK
Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve yönetim kunılu
üyeleri önceki gün akşam saatlerinde Gebze'ye ulaştı.
Kortej, önce Yücel Boru, Areva ve Kürüm Demir'in
önünden geçerek işçileri selamladı. Akşemsettin
Parkı 'na yürüyen grup, sonra Cumhuriyet
Meydanı'na geçti. Burada toplanan kalabahğa, DİSK
Genel Başkanı Çelebi'nin sesi kısıldığı için Genel
Başkan Yardımcısı Adnan Serdaroğlu hitap etti.
Son dönemde SEKA ve Seydişehir'deki işçi
dırenışlenne değinen Serdaroğlu, "Bu direnişleri tek
bir safta toplamak lazım. Işçi sınıfiıun tek kurtuluşu
bu birtikteBği sağlamakta" dedi. Aradan geçen 35
yılda fazla bir şey değışmediğini ifade eden
Serdaroğlu, şunlan söyledi: "Günümüzde hâlâ
sendikalı olunduğu gerekçesi>1e işten çıkarmalar,
sendika kapatma gûişimieri süniyor. Hani nerede
altına imza aOlan uluslararası sözİeşmeler, hani tş
Kanunu, hak hukuk? Ekonominin nkınnda
olduğunu, enflaswnun düştüğünü söyleyenler,
fabrikalardaki işçilerin aldığı ücretlere baksın."
Füsun Erdil davasında emir astsubayyardımcısı dinlendi
Alımlar denetlenmiyorduANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı
tlhami Erdil'in eşı Füsun Erdil'in
alımlannın, şahsı alım ya da komu-
ta almıı olduğunun denetlenmedığı
ortaya çıktı. Emir astsubay yardım-
cısı HayrettinGünova, "Hanımefen-
di eşyalan kendi alır. biz paketleri
görmezdik. Bize bu komuta için ahn-
mtşûr drverek fatura verir, bunu im-
zay^ göturiirdük" dedi.
Aldığı vazonun değerini \iiksek
gösterdıği gerekçesiyle eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ilha-
mi Erdil'in eşi Füsun Erdıl ile Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı Satın Alma
Komisyonu üyelennin yargılanması-
na devam edildi. Deniz Kuvvetlen Ko-
mutanlığı Asken Mahkemesi'nde ya-
pılan duruşmaya, Kıdemli Hâkim
Bınbaşı Tanju UnaJ başkanlık etti.
Duruşmaya, eski Satın Alma Ko-
misyonu Başkanı Metin Kalender ile
üyeler Recep Doğan, Asım Güneş,
Hasan Can ve tlhami Erdıl "ın emir
astsubay yardımcısı Hayrettin Gü-
nova katıldı. Günova, Füsun Erdil
konuttan aynldığmda, zaman zaman
kendisine refakat ettiğini anlattı. Fü-
sun Erdil'le birlikte, çeşitli mağaza-
lardan komutan konutuna veya ken-
disine alışvenş yaptıklannı anlatan
Günova, ne ahndığını ıse bilmedik-
lerini söyledi. Günova, "EnhT'inahş-
verişkrini,paketlenmiş hakle,mağa-
zadan aJıp arabaya taşırdım. Burada
Füsun Hanım. kendi şahsı için eşya
aldığinda parayı öderdi. Komuta ka-
n \e\-a hediye için maizeme alınnuş-
sa. bu durumu ikmal Binbaşı Tanju
Türk'e bildirirdik*1
dedi. Günova,
alım sırasında eş^alann şahsı mi yok-
sa komuta katına mı alındığı yönün-
deki denetimin ise yine bızzat Füsun
Erdil tarafından yapıldığını anlattı.
tNADINADEVRİMCl
Cankoçakh
bugün
uğuHuyoruz
tstanbul Haber Servisi -
Sendikacı. siyasetçı Uğur
Cankoçak (71), bugün Şiş-
li'de bulunan DİSK Genel
Merkezi önünde saat
14.00'te düzenlenecek tö-
renın ardından Edirnekapı
Mezarlığı'nda toprağa ve-
rilecek. Uğur Cankoçak,
27 Mayıs günü akrabası
Doç. Dr. Füsun Eroğhı'nu
ziyaret içın gittığı Ispar-
ta'da fenalaşmış ve hasta-
neye kaldınlarak tedavi al-
tuıa alınmıştı. Yoğun ba-
kım ünıtesinde beym da-
marlannda tıkanıklık teşhi-
si ile tedavi gören Canko-
çak önceki gün yaşamını
yitirmışti.
UĞUR CANKOÇAK
KİMDİR?
Cankoçak 1934 yıluıda
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçe-
sinde doğdu. 1Ü Iktısat Fa-
kültesi'nden mezun olan
Cankoçak, 1962 yılmda
TİP'e üye oldu. Aynı tarih-
lerde sendikal mücadele-
ye katılan Cankoçak, ya-
şamını işçi sınıftna ve sos-
yalizme adadı. Uzun>ıllar
Türkiye Maden-tş, Kim-
ya-lş, Lastik-tş sendikala-
nnda görev yapan ve DÎSK
bölge temsılcısi olan Can-
koçak, llerici Yapı-lş ve
Tüm Maden-lş sendikala-
nndayöneticüikyapt. Can-
koçaİc, Türkiye sosyalıst
hareketinın önemli isimle-
nnden Mehmet AB Aybar
ile birlikte Sosyalist De\-
rim Partısı'nin kuruculan
arasındaydı. "DİSKGaze-
tesj"nın yazıışleri müdürü
olduğu dönemde 1.5 yıl ce-
zaevinde yattı. Sendikacı-
lıgı 1980'den sonra bırak-
mak zorunda kaldı. ÖDP'de
çeşitli göre\ierde bulunan
Cankoçak, son olarak sı-
nıf meselesmi reddederek
sosyalıst olduklannı söy-
leyenlere karşı "inadi-
na.com" internet sitesinde
yazıyordu.
•• ••
Ozkan ve Onal'ın yargılandığı duruşmada Taner ve Düz dinlendi
Yüce Divan'da taldit tejddsiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Eski Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan üe eski Devlet
Bakanı Recep Önal'm Yüce Di-
\an'daki yargılanmalannda taruk-
lar dinlendi. Tanık olarak dinle-
nen eski DSP Milletvekilı Musta-
fa Düz, Önal'ın Ozkan'dan talimat
aldığmı öne sürdü. Önal, Ozkan'ın
makamına giriş çıkışında el pen-
çe durduguna ilişkin Düz'ün tak-
lıdıne tepki gösterdi.
Davanın dünkü duruşmasına,
daha önce duruşmalardan vareste
tutulan Özkan katılmadı, dığer sa-
nık Önal ile avukatlan hazır bulun-
du. Tanık olarak dinlenen eski Dev-
let Bakanı Güneş Taner, Özkan'a
eski Halkbank Genel Müdürü Ye-
nal Ansen'in görevden alınması
gerektiği yönündeki düşüncesini
söyledıgini belirtti. Taner, Ozkan'a
daha sonra gönderdiği bügi no-
tunda ise Ansen ile bankanın îki
yönetim kunılu üyesının nasıl gö-
revden alınması gerektiğini ıçeren
• Davanın dünkü duruşmasına,
daha önce duruşmalardan vareste
tutulan Hüsamettin Özkan
katılmadı, diğer sanık Recep Önal
ile avukatlan hazır bulundu.
sürecı anlattığını kaydetti. Güneş
Taner, Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı Mustafa Bumin'ın izınli ol-
ması nedeniyle Yüce Drvan'a baş-
kanlık eden Başkanvekili Haşim
Kıhç'm, TBMM Soruşturma Ko-
misyonu'na verdığı ifadede, "Öz-
kan, YenaTa kol kanat geriyordu"
şeklindeki sözlerinı haûrlatıp bu ko-
nuya açıklık getirmesini istemesi
üzenne, "Kötü nfyetli,art nhetii ol-
duğunu sanmıyorum. Ancakiçgü-
düsel bir şekilde bö>1e>dL Komis-
vonda da böyle söyledim" dedi.
Tanık eski Bankalar Yeminli
Murakıbı Vedat Nezihi Aksu ise
Bankalar Yeminli Murakıbı Zafer
Dedemen'ın, bir yemekte, Halk
Bankası Ue ilgili raporlara Türk
Ceza Yasası'nın bazı maddelerinin
de yazılması yönünde baskı ya-
pıldığını kendisine aktardığını söy-
ledi. DedemeniseAksu'nunaçık-
lamalannı yalanladı.
Tanık olarak dinlenen eski DSP
Milletvekilı Mustafa Düz, hukuk-
çu olmadığı halde TBMM Adalet
Komısyonu'nda göre\ lendirildi-
ğini belirterek "Bana, 'Sen joker-
sın, elini ındu- kaldır' dediler. Af
geldi geçti, ama içeriğini bilnüvo-
rum. Ancak orada göıw yaptik'"
dedı. AfYasası'nın Cumhurbaşka-
nı tarafından iade edilmesinın ar-
dından bu yasanın içeriğini araş-
tırdığını ve banka hortumculanna
af getırdiğıni öğrendiğinı anlatan
Düz, bunun üzenne komısyonda
yeniden görüşülürken değişiklik
önergesi hazırladığuıı belirtti. Bu
önergenin değiştirilmesi içın par-
ti yöneticilerindenbaskı gördüğü-
nü anlatan Düz, "Ozkan beni oda-
sınaçağırdL'Buyaptığınparriyiya-
ralar' dedi tkna erme>eçahşü, an-
cak olmadım. Bana 'Allah belanı
versin, çık dışan' dedi Ondan
sonra da partiden ihraç edildim "
diye konuştu.
Onal'ın Ozkan'dan hep talimat
aldığını öne süren Düz, Önal'm
Ozkan'ın makamına giriş çıkışla-
nndaki el pençe duruş şeklını tak-
lit etti. Tanık Düz'ün bu hareket-
len üzerine Kılıç, sorulara yanıt ve-
rihnesinı ve bildiğini anlatmakla
\r
etirunesini istedi. Düz'ün bu ha-
reketlerine Recep Onal'ın avuka-
tı Osman Öz de "Terbiye dtşı ha-
reket" dıyerek tepki gösterdi.
Gelecek oturumda 10 tanığın
daha dinlenmesine karar verilerek
duruşma 14 Temmuz Perşembe
gününe ertelendi.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLt
Bir FeteefeSmavı Daha...
Geçenlerde, Fransa'da birfilozof, Paul Ricoeur,
bizde de arka arkaya iki felsefeci, Nermi Uygur
ile Selahattin Hilav öldüler. Insan olduklan için öl-
düler, ölümsüzlük ise felsefede.
"Yaşasın felsefe!" diyelim.
O filozof ile felsefecileri de ilk fırsatta anacağım.
9 Haziran'da da, Fransa'da, liseleri bitirmek için
girilen, -"O/gan/t//f"dediğimiz- "bakalorya sınav-
ları" başladı ve başı felsefe çektiğinden, o gün fel-
sefe sınavına girdiler binlerce genç.
önce sorulardan, sonra da bizde kimi gelişme-
lerden bahsedelim.
•
Felsefe bakaloryası sorulan, üç ayrı alan, ede-
biyat, ekonomi ve sosyal, bir de bilimsel alanla il-
gili.
Edebiyat alanı ile ilgili olarak, öğrenciler, şu üç
sorudan birini seçmişler: "Doğrv ile doğru olma-
yan, olsa olsa birer uzlaşım mıdır?"; "Dil, sadece
iletişime mi yarar?" ya da John Stuart Mill'in,
doğa üstüne bir metninden kalkan sorular: Insan,
doğayı nasıl alıştırabilir, onu nasıl değiştirebilir ya
da ona baş eğilmeli mi?
Ekonomi ve sosyal alanlan ile ilgili olarak, yine
seçmeli şu sorunlar: "Teknikten ne bekliyoruz?",
"Siyasal eyleme, tarih bilgisi kılavuzluk etmeli mi?"
ya da Karrt'ın, ahlak ve ahlak yasası üstüne bir met-
ninin yorumlanması.
Bilim alanından da -seçmece- şu üç soru: "öz-
gür olmak, hiçbir engelle karşılaşmamak anla-
mında mıdır?", "Sanat eserterine duyartılık, eği-
tilmeyi istiyor mu?" ya da Malebranche ın, ger-
çeğin kişisel araştınlması üstüne bir metninin yo-
rumlanması.
Teknoloji bakaloryasına giren öğrencilere felse-
fe konusunda başka sorular sorulmuş. Gazeteler-
de bulamadık. önemli olan da şu: Teknoloji alanı
da felsefe kültürünün uzağında görülmüyor.
Ancak bakalorya sınavlan üstüne, bu yıl farklı bir
izlenime vardık: Geçmiş yıllarda, bu sınavlara bü-
yük bir ilgi gösterilirdi.
Hele felsefe sınavı bir olay olurdu.
O konuda en iyi değerlendirmeyi yapan öğren-
cinin kâğıdını -örnek diye- Le Monde'da görmü-
şüzdür.
Son yıllarda böyle bir ilgi gösterilmiyor.
Bu yıl, felsefe sorulannı, Le Monde öa ve Lib e-
ration'da en son sayfalarda, kıytınk bir köşede sı-
kışmış gördük ve üzüldük. "Biryaran, iktisadige-
tirisi yok" diye mi bakılıyor artık oralarda acaba?
Bizde de, bir şeyler oluyor: Felsefe, "özgürak-
//n"yurdudurdiyebiliriz. Bakıyoruz, özgüraklınye-
rine, -Amerika'dan aktarma- "pragmatik akıl" or-
taya sürülüyor bir süredir. Piyasaya "asılyaratıcı"
diye bakıldığırıdan, -uzak değil yakınlardadır- "öz-
gür aklın" yerine "pragmatik akılla beslenmek
üzere, felsefe de piyasaya sürülecektir.
Belki tâ ortasındayız!
•
Geçenlerde, liselerle ilgili haberieraçıklandı: Sü-
re 4 yıla çıkarılmış ve bakalorya da gündemdey-
miş ve başka degişiklikler... Bakalorya konusu ile
yetinerek söyteyelim: Seviniyoruz.
Ancak, uygulama başarılı olacak mıdır?
Biçim ve içerik olarak yükleyeceği sorumluluk-
lar büyüktür.
Bir de, iktidarın, hükümetin ve Millî Eğitim Ba-
kanlığı'nın bu haliyle...
OMÛ GENEL SEKRETERİHAKLI BULUNDU
Vakitgazetesine
tazminat cezası
CEVÜLCtĞERLM
SAMSUN - Vakit gazetesi, Ondokuz Mayıs
Üniversitesi'nde yolsuzluk yapıldığı iddiala-
nyla ilgili haber üzerine ümversıte genel sek-
reteri Nâzun Aklan'a 2 milyar lira tazminat
ödemeye mahkûm edildi.
24 Aralık 2001 tanhli \r
akıt gazetesinde 'lş-
te Gürüz'ün kışlaya çevirdiği üniversite. Yobuz-
luğu haber verince açığa ahndı" başhğıyla bir
haber yayımlandı. OMÜ Genel Sekreteri Nâ-
zım Aklan, haberde kişilik haklanna saldında
bulunulduğu, yolsuzluklan ihbar eden kişileri
cezalandıran bir kışiymiş gibi imaj yaratıldığı-
nı ileri sürerek Vakıt gazetesi aleyhıne 5 mil-
yar liralık manevi tazminat davası açtı. Samsun
3. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı Necla Ak-
kuş, Aklan'ı haklı buldu. Mahkeme karannda
anayasamn 20. ve 22. mad-
• Vakit gazetesi, delenne dikkat çekildi.
Ondokuz Mayıs 2 0
maddede herkesin dü-
ÜniversitesVnde şüncevekanaathürriyetine
. . . ve düşünce ve kanaatlenne
yolsuzluk s ^ y a z ] ^r e s ^ ^ v g y a j) a ş _
yapıldığı k a y o
ı l a r
ı a
açıklayabileceğı
iddialanyla ilgili ıfadelerinin yer aldığı belir-
haber üzerine tılen kararda şöyle denildi:
üniversite genel *2 2
- maddesinde de baa-
sekreteri Nâzım r
h
^°"
u
^f
s t e r i
*™
Ş
'
, 7: tir ancakbasnunhumvetısı-
Aklan a 2 milyar ^ ^ ğ^^,. Basınin ha-
lira tazminat ber wrme hakkı gerçekük,
ödemeye güneellik. kamu yaran,top-
mahkûm edildi lumsalilgi,konuileügfliifa-
de arasında düşünsel bağh-
Iık temel kurallan Uesınırbdır. Herhangi bir ha-
ber gerçeğe uygun olsa bile haberin \erilişinin
gerektirmediği bir dilin kuJlanılması, kişinin
onurve sayguılıgma saldınoluşturacak nitelen-
dirme ve değeıiendirmelerin >apılması halinde
artık hukuka uygunluktan bahsedilemez. Ba-
suı objektif bilgi verme ve eleştirme ile yetinme-
lidir. Eleştiride yer alan olaylan eleştirirken bi-
le objektnükten a>nlmamalıdır. Ozeflikle ha-
karetebaşvurmaktan, onur kıncı de^imleri kul-
lanmaktan kaçınmaltdır. Amaca uygun eleşti-
riler, hukuka uygun olmasına karşın, \-alnizca
kişiliğin kötülenmesine ilişkin eleştiriler huku-
ka uygun degüdir." Mahkeme, haberin veriliş
bıçiminde eleştıri sınırlannın aşıldığına karar
vererek Vakit gazetesını 2 milyar lira manevi
tazminat ödemeve mahkûm etti.