Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 MAY1S 200S CUMA 8 TURKIYE Istanbul Edıme Kocaeli Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı Zonguldak PB Y PB Y Y PB PB PB PB 25 32 28 27 32 35 36 35 22 Sınop Samsun Trabzon Gtresun Ankara Eskışehtr Konya Sıvas Antatya PB PB PB PB PB Y PB PB 22 24 18 20 30 31 30 24 Adana Mersın Dı^arbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkân Van B 31 B 27 Y 27 PB 33 PB 30 Y 27 Y 20 Y 18 Y 16 Ssl HABERLERtN DEVAMI Yurcjun kjzey ıç ve do3u keamlefi parçaiı bulutlu. Ooğu Karadeniz ın ıç kssmlerı. Doğu Anaddu nun doğusu ve'Sıırt çevreier ıte akşam saaltennder sonra ve gece Marmara'mn batısı Kuzev Ege kjyılar sağanak ve gok gunjtulu sağanak yagışlı. drğer yerter az buıutlu ve açiK geçecekHava SicaMığı. orta ve tatı bögelenmız£fe bıraz arîacak. dığer yerlefde onemiı bır de^ışıkJik oimayacak b DIŞ MERKEZLER Osio Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Münth PB PB Y Y Y PB PB PB PB 14 14 13 14 18 20 21 26 15 Befnn Budapeşte Madrıd Viyana Beigrad Sofya Roma Atına Zünh PB Y B Y Y Y PB P8 PB 16 17 28 15 20 20 25 26 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bışkek Trflıs Kahıre Şam Kariı Baku B 31 Kars 26 29 25 25 26 19 Y 21 B 34 PB 34 " H Sulu • i Gok guruhülü B A PB Y PB Y Çok öululkj GUNCEL CIAEYTARCAYTREK • Baştarafi 1. Sayfada larda gezerken Öcalan bulup konuşan, dolaytı ifadelerle savunan. hatta öven yazarlanmız ise mahkeme kararını yayımlandığı gun haklı buldu, destekledi. Derhal "yeniden yargılanmasını" ısteyen yazılar döktürdü. WSJ. "mahkemenın 'haddıni' aştığtm" yazıyor, uluslararası avukat David Rivkin'in, karan "küstahye nrtelediğını duyunjyor. Basında köşeler tutmuş yazarlanmız; AlHM'yı desteklemek ne demek, övüyoriar. Astl küstahlığın, ikiyüzlülüğün kararı uygulamamak, geciktirmek gibi bir yola başvurmamız olacağını savunuyoriar. Mütareke basını döneminde btle bu denli içeriden vurulmadık. ABD, "öcalan 'ı cezaevine ait bir terörist olarak görduklerini" açıkladı; bizim malum tayfa 70 sayfaiık karar metnınde mahkemenin bir kez olsun öcalan'dan terörist dıye söz etmeyişine değinmedi, Terörist başının yasalara uygun biçimde yargılandığtnı savunmayı akıllanndan geçirmediler, Akıllarında Avrupa ne isterse vermekten ve böylece Avaıpalı olunabıleceğini düşünrnekten başka hiçbiramaç yok. AİHM karannı tartışırken PKK'yi başımıza betaeden öcalan, Imralı'dan örgütü yönetiyor, PKK de kan dökmeyi sürdürüyor. RTE ve Gül, günaşın bir ülkede. Oraiarda öcalan'ı yeniden yargılamamızı ısteyenlere PKK'nın yeniden başlattığı savaştan soz edıyorlar mı veya Batılılar öcalan derken son günlerde azgıniaşan PKK terömnden bizimkılere söz ediyorlar mı? Hayır; zıra AS tasmasına bağlı yalakalık. gerçeği tartışmaya engel! • •• Hükümet günümüzdeki PKK gerçeğini ne dışanya anlatıyor, Batılıyı bu konuda sorguluyor; ne de Avrupalı yeniden başlayan terör hareketlerini ele alıyor. Bizım AB'ye. sermayeye adanmış kalemlenn kuşkusuz goz ardı edeceklen, hatta alkışlayanlan aşın mıllıyetçılıkle suçlayacaklan kısa, özlü açıklama; her zaman gerçegı söylemekten çekınmeyen 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon dan geldı. Şehıt erın tabutu başında Orgeneral Tolon; ıçeriye dışarıya seslendı ve sordu: Ulkede terör yoksa anneler nıçın ağlıyor, bu kadar Silahh Kuvvetler mensubu neden cenaze törenınde bulunuyor? Dahasonraçıplak gerçegı bır başka soruyla protokoldeki askeri erkâna yüksek sesle (basın aracılığıyla kamuoyuna) duyurdu: "Var mı insan haklan savunuculanndan ailenin acısmıpaylaşmak içın gelen?" Sooıyu yanıtlayan da çıkmadı. lık ve ikiyüzlülük... değersiz ve siyası bir karar" dı TUBITAK'a haksızlık yapıldı ERDALİNÖNÜ Geçen haftalarda TBMM'de kabuj edılen bir yasa degişikJiği ıle TLlBlTAK'ı (Türkıye Büımsel \e Teknık Araştırma Kunımu"nu) yönetecek ınsanlan seçme yetkısı bilım insanlanndan ahnıp hükümete ventdı. Böylece kurumun yönetım özerkiiği kaldıntnıış oldu. Bu. yanlış bir karardır. Daha Önce de bir hükümet aynı yaniış karan alip uygulanuş v e araştırma yasamımız bir durakJamaya girmişti. Aynı iktidar o zaman sıyasal atanıalann bir yere götünnedigıni fark edip TXJBlT,\K'ı eylemlennde özgür bırakmış ve gelışme yeniden başlamış. daha sonra da yenı ıktıdar kuıumsal özerkîi|ı yeniden kurmuşfu. Şımdı a>ıu süreç yeniden ba$Iadı. Yanlış kararlan desteklemek içın ılen sürülen gerekçeler daha da yanlış oiuyor. TBMM'deki görüşrnelerde bazı milletvekıllen, TÜBtTAK"ın zafen bugüne kadar önemlı bır şey yapmadığını, bırkaç kişınin kişisel heveslerini tairnınle ugraştığını söylediler Dunımu böyle değerlendırmek. kuruluşundan ben geçen kırk yil ıçındeTÜBlT.AK'ın çeşıtlı komısyonlannda görev yapmış yüzlerce bilim insanına karşı büyük bır haksızlıkttr. Türkiye'de yakın geçmişte bilim ve teknolojide gerçekleştınlen ıledemelenn pek çoğunda TÜBlTAK'ın görünür katkısı %ardır. Bırkaç örnek vereyım. Bugün Türkiyede ve ba^ka ülkelerdekı ünı\ ersitelerde en ilen ciüzeyde araştınna \e öğretmı yapan gençlerımızın pek çoğu yetışmelen sırasında TÜBİTAK'tan burs almışlardır. TÜBİTAK' ın popüler biîinı kıtapları \e popüler bılim dergısı yıllardır çok satan yayınlar İnönü. ikfidann arasındaki yerlennı tutumunu eleştirdi. koruyor. lüBİTAK'ın destegiyle her yıl Gökova'da düzenienen matematik toplanlısı. en ünlü matematikçılerin ragbette yanştıklan ve en yenı buluşlannı anlatiıklan bır odak halıne gelmıştır TUBİlAK'ın vayımladığı Türk Kımya dergisının her bakımdan dünya ölçülerine uygun olduğu kabul edilmıştır. MarmaraArastırma Nlerkezi'nde çalışan matematikçılerle elektronikçilenn bırlıkte tasarlayıp yaptıkları bazı özgün aietler savunma sıstemımizın temel araçları arasına gırmıştir. Yıllar süren uğraş ve özendırmeler sonunda sanavı kuruluşlartmı/la ünnersıteler arasında verimli işbirliği örnekleri göriUmeye başlamışlır. Bazı üniversıtelerde belirlı bir sanayt atanında araştırmagelıştırme yapan venmlı ortak enstıtüier kurulmuştur. Türkıye'de yazılan araştırma makaielerinin dünya sıralamasındakı yennın on beş yıl içınde ktrkıncılıktan ytrmıncıüğe yükselmesınde ünı\ ersıtelerle ' bırlıkle TÜBtTAK'ın önemlı payı vardır. Gene TÜBİT.'VK'ın öncülüğü sayesinde, biiimcılerımizın yıllardırözlemıru çektigi bır Ulusal Göziemevı, Antalya'nın bır dağ tepesınde çalışmaya başlamıştır. Ülkemızin bitkı ve havvan varlığına, yerkabuğuna. madenİenne şahıp çıkmamızda TÜBITAK'ın önemli katktsı olmaktadır. Davis'in Türkıye bitküennı anlatan 10 cilthk temel baş\iını yapıtına Türk botanıkçılennın çabalanyla bir on bırincı cılt eklenmesi Tl 'BtTAK'ın bır projesiyle gerçekleşmıştır. Türk bıhmının dünyada temsıl ediimesınde ya da De\ lete danışmanlık konularında TÜBlTAK'ın eşsız bır yen vardır. Örneğın. Türkıye Bilimler.AJcademısinın kuruluş hazırIıklan TÜBİTAK'ta yapılmı^tır. Bır araştırma kuruluşu yönetımının sıyasal baskılara açık olmasının en kolay fark edılen tehlıkesı, kadrolann iktıdar partilenne destek amacıyla kullanılması sonucunda araşünna amacının gende kalnıasıdır. Böyle olumsuz gelişmeler geçmışte ülkemızm bazı araştırma kunıluşlannda yaşandı, Bu kadar kolay fark edıfmeyen, ama olasılığı daha büyük bır tehiıke. yeni yönetımtn bır an önce pratıkte yaran olan sonuçlar elde etme umuduyla araştırmalan yanitş yönlendırmesı ve böylece araştırma \ eriminı düşürmesıdır. Yararlı sonuçlara varabilmek için, bılım irtsanlannı kendı yöntemlerını seçmekte özgür bırakmaktan başka bir yol yoktur. Aneak. hükümetçe beiırlenen şımdıkı TÜBİTAK yönetimının bu açıdan yanlış bır tutuma gırmekte olduğunu görüyonız. Son dera nısanda yayırnlanan TÜBİTAK bülteninde Türkiye'nin Utusal Bılım veTeknolojı Vizyonu. "Toplumda bilim vefeknoloji kültürünün btninısenmesini sağlayan, bilim ve teknolojiyi iirüne dönüştiirerek nlusal yaşanı diizeyini yüksclren ve sördürülebilir kıİan, lider bir Türkiye" olarak yazılıydı Bu viz>'onda var olan bilgilenn faydalı ürünlere dönüştürülmesı esas hedef alınıyor. Yenı bılgı üretmek yok Böyîebırvız\on kabul edip dünyaya duyurmak, lider değil ikıncı sıruf bir toplum olduğumuzu ıtıraf etmek anlamına geiır. "Birinci sınıf uluslar yeni bilgileri üretîrler. Bizim gibi ikinci sınıf olaalar da o bilgileri alıp yararlı ürünler meydana getirmeye çalışırlar" demektir. Bugünkü gerçek durum buna yakın olsa da böyle bır rolü ulusça benımsechğimuı. değiştimıek için ugraşmayaca|ımızı ılan etmenin ne faydası \ar'> Umanm, V'izyondaki bu hata çabuk düzeltüır ve yanlış yönlendirmelerden de vazgeçılir. TÜBlTAK'ın yönetimde özerk olması, araştırmagelıştırme verimliliğı için zorunlu koşuldur. Bu gerçeğin yeniden anlaşılmasının uzun sürmemesLoi dilıvorurn GUNDEM Ml STAFA BALBAY 'Yöneumin siyasd boskdora açık olmasımn tehlikesi, araştirma amacının geride kalmasıdm TÜBİHK'myönetimde özerk olmasij araştırmagelişurtne ymmliliği için zarunlu koşuldur' •+• SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...Bu lartışmalar', Niçin lüzumlu'? •• • Baştarafı Arka. Sayfada Neutlly'deki Bulonya Korusu'nda dolaşırken, (1962) bu sorunu içimsıra tartışırdım; bana olay daha karmaşık gibi görünüyon zira Yeşılçam da, özgün yârti kişilikli, yâni ulusat başlamamıştı ki! Yıllardtr Mısır Fılmlen. halkı cezbedryon Yusuf Vehbınin, Leyla Murat'ın afişleri dırvarlan süslüyordu; Ankara. nedense bundan çekindi, bu filmlerin ithâlini menetti; Yeşılçam işt# müşteride oluşan bu boşluğu elde etmek tçin, 'Arap F<lm!en'n\ taktftle işe başladı; çünkü jç bayıltan melodramlar çekîyor Hernen hepsinde şablon aynı, ya zengin kız fakir oğlart aşkı; ya zengin oğlan fakir kız uyuşmazhğıl Daha da ilginci, bu eleştiriyi yapan 'okumuş* yönetmenlerin de, özgün ve tam anlamtyla Türk filmler yerine; zamanın Batılı rejisörierine özenmeleri; bir manada, Muhsın Bey'in durumuna düşmeteri!... Aydınlanma devrimi sürecek I Baftarafı 1. Sayfada minİD kurnlması ve ardından yaşanıa geçirilen büyük devrimlerle hedefine ulaşmıştır. tlke ve devrimleriııizle, Cumtauriyete yârekten bağlı yurtsever Türk gençügi kendilerine duyduğuııu/ güveıtc lavık olmaya, açtığınız yolda tlerlemeye, başlattığuıız aydınlanma devrimini yeni açıJımlarla sürdürmeye kararlıdır. Cunıhurivetimizi. bölünnıe/ bütünlügümüzü. birlik ve dayanışmamızı her koşulda koruyarak Türk ulusunun varlığını yüceltecek, gerçekçi, akılcı, saygınlığımı/a ve büyüklüğümüze yaraşır yaklaşımlarla çağdaşİık yolunda gösterdiğiniz hedefleri nıntlaka gerçekleşfireceğiz, Türk geoçkrine enıanetiniz olan laik. demokratik çağdaş Cumhuriyet, genç kuşaklann omuzJannda sonsııza degin yükselecektir.Törk ulusu olarak yüksek anınız öDÜnde saygıyla eğiliyoruz." • Baştaraft l. Sayfada Hükümetın görüşü ayn, devletin görüşü ayrı! Ciddi devlet anlayıştnda böyte bir şey olur mu? Kesinlikle hayır... Hükürnet 12 Mayıs Perşembe günü açıklanan öcalan davası kararına karşı ne yapacağına henuz karar verebitmiş değil. Bir umudu yargıydı. Geçen yıl "Bız yargıya güvenmıyoruz" diyen AKP'İiler, öcalan karan nın ardından şu degerlendirmeyi yapmıştı: Türk yargısına güvenelim. En tyi karan alacaktır! Yargı, Öcalan davasında eğer yeniden yargılama söz konusu olacaksa mutlaka siyası bır sorumluluğun olması gerektiğı görüşünde. Görünen o ki, hükümet yasal bir değişıklik yapmadan mahkemeler yeniden yargılama yönunde karar vermeyecek. Şimdi başlıca umut Milli Güvenlik Kurulu (MGK). Oradan yapılması gerekenlerle ilgıli net bir tutum çıkarmaya çalışacak. Başanrsa şunu söyleyecek: Devletımizın anayasal bir organı bu karan almıştır. Hükümet de bu yönde hareket edecektır! MGK toplantıları iki ayda bir yapıldığı için hükümet haziranı bekleyecek. Eskist gibi aylık otsaydı, önümüzdeki hafta toplantı yapılmış olacaktı. AKP hükümeti haziranı ıple çekiyor. Tann'nın sopası yok ki! • •* Türban davasında ıse önceki gün tam Aziz Nesin'lik bir açıklamalar zincin yaşandı. öcalan'ı devlete havale eden hükümet, türbanda tam bir çuvallama içine gırdi, Gelınen noktada ne kendi tabanına yaranabıfdi ne de Dışışleri'nın geleneksel duruşuyla örtüşen bir adım atabildi. A I H M , Leyla Şahin ın başvurusu üzenne oybırtiğiyte türban ın egttim kurumtarında yasaklanabileceği karannı verdi. Bu kararın temyîz duruşmasmda hükümet Türkiye'yi resmen savunmasız bıraktı. 8u davalarda Türkiye'nin avukatlığını üstlenen Şükrü Alpaslan'ın görev süresı uzatılmadı. Yerine Dıştşlen'nden yazılı emırle görevlendırilenlenn eline hükümetin görüşü" verildi. Mahkemede Türkiye şoyle "savunuidu": "Türkiye 'de hükümet özgütiüklerin genisletılmesi için çaba harcamaktadır." Dışişleri Bakanı Gül de türban savunmasının "hükümetin görüşü" ofduğunu açıkladı. öcalantürban çelişkisine ılişkın soruya karşılık Dışişleri Bakanlığı'nın yanıtı şöyle: "Bu savunmalarzemini ilgiii kuruluşianmtzın görüş ve değertendırmetenne dayanan bır muhtevada ve hükümetin verdiği direktıfler çerçevesinde hazırianmış savunmalardır. Ozetle söylemek gerekirse, bunlar hükümetimızin savunmalandır." • •• AİHM'de hükümetler yargılanmaz, ülkeler yargı lanır. Bu bağlamda hükümet lerın davalara bakıp "çoktan seçmeli" karar verme lüksleri yoktur. AKP ıç politıkada aljşkanlık haline getirdıği takıyyeyı uluslararası konularda da gelenekselleştiriyor. Türban dersem çık... öcalan dersem çıkma... ankcum <t cumhuriyet.com.tr ABD usulü İnsan haklanl Kanser tedavisinde siyahbeyaz ayrımı Dış Haberler Servisi ABD'de meme kansenne vakalanan sıyah kadınlar diğer ırklardaki hemcınslenne oranla tedaviye başlamak içın daha uzun süre beklemek zonında bırakılıyorlaı. Amerikan Toplumu Bilımsel Onkoloji Kurumu'nun araştırmasma göre, ABD'de meme kanserine yakalanan sıyah kadınlann yaklaşık yüzde 27'sı. doktor tarafından ilk kez tanırnn konmasının ardından tedaviye başlamak içın 3 ay bekletıliyor. Kurumun 15 Mayıs "taki yıllık konferansında açıkladığı araştırma, ABD'de ırk ayruncıhğının halen sürdüğünü bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.Araştırmayı yürüten Kolombi\a üniversitesi Profesörü Sherri Sheinfeid Gorin, bu oranın ABD'de meme kansenne yakalanan +frspamk kökenti kadmlarda yıizde İ 7. beyaz ka dınlarda ıse \iizde 15 olduğunu açıkladı. Tedaviye 2 ay geç baslanmasmın 5 yılda meme kanserinı yenme şansını yüzde 1015 oranmda azalttığına dikkat çekildi. Araşttrmarun 199299 yılian arasında 64 ve üstündekı yaşta 49 bın 865 kadın arasında yapıidığı ve bunlardan 2 bin 982'sinin sıyah olduğu belırtildı, Araştırmada kanser ne aşamada olursa olsun, teşhisin konmasının ardnıdan sıyah kadınJann beyazlara göre tedaviye başlamak içuı bır aydan fazla bekleme ihtunalınin yüzde 81 daha fazla olduğu belirtıldi. Duvardaki o tuhaf 'tablo' I yi de, akılsız mıydı bu adamlan yoo, akıllı, bilgili I ve çahşkandılar; sorun akılda değil, metod'da idi; o yoktu: Bilinçten çok, inançla, yâni duyguyla hareket ediliyor; he(e yapımcılann kafası, ancak buna yetsyordu: Içlerinden, rejisor de olan birine, götürdüğüm uluslararası standartlara uygun bir senaryoyu görünce, " bu da ne demıştı, böyte senaryo otur mu?" Bilâhare, onu bir Yeşılçam yazanna, önce istediği biçime sokturdu, filmi sonra çekti. Şimdı, fılmleri 'iş yapan' bir şirketin yazıhanesinde gördüğüm cetveli hatıriadım; duvara, fitm adlannı, sahneten, oynayan yıldızlan içeren, büyük bir tablo asmışlardı; çokluk, çekilmekte olan filmler için, böyte bir tablo yapılın fakat bu o değil; başka, bir tuhaf! Ne olduğunu sorunca aldığım cevap, Yeşilçam'ın neden 'battığını' çok güzel anlatıyor "... Güzel bir çâre buldok! Her mevsım, ış yapan fılmleri ust üste seyredjyoruz, seyircinin çok gütdüğü, ya da heyecanla atkışladığı sahnelen tespıt edip, buraya yazıyoruz. önümüzdeki mevsım, bu beğenılen sahnelen btrieştırip bir senaryo yazacağız; hâsılat garanti: Sizi onun için çağırmıştık!.. "1 Çelik yerine Şahin katıldı Daha sonra 19 Mayis Stadyumu'nda düzenienen (örenlere geçüdi. Cumhurbaşkanı Sezer'in. eşı Semra Sezer ıle bırlikte şeref tribününde yerini almasıyla başlayan törende Istıklal Marşı'nın okunmasının ardından. yurtdışı gezısı nedenıyle (örenlere kaîılmayan Milli Egitmı Bakanı Hüsevin Çelîk'e vekâlet eden Başbakan Yardımcısı Mehmet AJi Şahin konuşma yaptı. Sözlerine. "Umutsuıluğun umuda.endişenin kararlılığa, yenilginin zafere dönüştüğü anlar vardır. 19 Mayıs, yüce Türk ulusu ve Türkiye Cnmhuriyeti için böyle tarihi anlardan biridir" dıyerek başlayan Şahin, herkesın 19 Mayıs Atatürk'ü .\nrna Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutladı. Gençlik adına Etımesgut Lisesı ögrencjsı Memiş Çolak tarafındaıı yapılan konuşmayla devam eden törende, Altındağ Ortopedık Öğrenciler Lisesı ögrencısi Metehan Yılmaz da şur okudu. Türk Hava Kurumu gösteri topluluğunıın Atatürk posterlen ve bavTaklarla yaptığı paraşüt atlayışlan da törenın ilgı çeken anlan arasında yer aldı Ankara'da ılk tören. Cumhurbaşkanı Sezer'in başkanlığındaki devlet erkântnın Anıtkabir'i ziyareth le başladı. Atatürk ün mozolesinc çclenk koyan Sezer daha sonra Misakı Milli Kulesi'ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. (FotogTafiar: Bu göstenlenn ardından. Sılahlı Ku\Tetler Bando Okullan'nın çaidığı nıarşlar eşlığınde tören geçışı başladı. Sezer, tören geçişini ayakta izledt. Engelli ögrencilenn geçışi sırasında. protokolde bulunanlar aîkışlayarak destek \erdi. Ögrencıler sahada yerlennı aldıktan sonra geçen yıl bir ımam hatip öğrencisine okutulması nedenıyie tartışmalara neden olan "Atatürk'ün G*nç,liğe Hitabesi ve Gençliğin Ata'ya Cevabf'. De\ let Tiyatrolan sanatçılanndan Orkun Gülştn ıle koro tarafından dı\ alog halınde seslendmldi. Gençliğin Ata'ya cevabına bütün öğrencilereşliketti. Daha sonra atletler. Samsun "dan getınlen bayxak ıle Selanik'ten getirilen bayTak ve toprağı şeref tribününe çıkarak Cumhurbaşkanı'na sundular. Atletlerle bırlıkte şeref tnbününe gelen /ihinsel engeili Caner Ekin. Başbakan Ta\>ip Erdoğan'ın yanına gıttı. Başbakan "ın uyansı üzenne Sezer" in yanına gelen Ekin, Cunıhurbaşkanı tarafından tebrik edıldı. Ba>Tak sunumunun ardından gençler. rengârenk gıysıleri içinde şarkılar eşlığınde gösterilenne başladı. Kız ve erkek ögrencilenn ayn tablolar oluşturduğu "Knrtuluş ve Kuruluş" adlı EÖsteri büvük ılaıvle ızlendı. Törenin, "Izmir Marşı"yta Türk bayragînın renklennı laşıyan onlarca balonun uçurulduğu final sahnesı, protokoldekıler ile tnbünde bulunan vurtta^lar tarafından alkışlarla ızlendı. Cumhurbaşkanı Sezer. Başbakan Erdoğan ve protokol mensuplan. törenden aynlırken gösteri komitesi ögretmenieri tebrik ederek hatıra fotoğrafı çektırdiler. Erdoğan'ın stadvıımdan aynlışı sırasında engellı Caner Ekın yeniden yanına gelerek Başbakan' ı makam otomobılme kadar ugurladı. Erdogan, Ekin ile eüenni bırbırine vurarak \ edalaştıktan sonra stadyumdan a\nidi Sezer: Umudumuzsunuz Sezer, 23. Gençlik Haftası kuttamalan kapsamında Başbakan Yarduncısı Şahin başkanlıgındaki Gençlik Temsilcılen Grubu'nu kabul ettı. İstıklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunun ardından gençlere seslenen Sezer, "Sizler, ulusumuzun en degerli varlığı, ülkemirin ve insanlığın unıudu ve mutlu geleceginin güvencesisiniz" dedı. İnsan ı hiçblr yere goturmez S ızi bılmem ama, sedece bu davranış ve sözler bıle, aklın ve bıiginin, metodsuz hıçbir şeye yaramadığını hepımize göstenyor: Yeşilçam. bir eser, meselâ kitapyadaresimyapmamıştı: oyüklu amalümpen, bir ansiklopedı sayılabılır; pratık bılgisı çoktur, çaitşması da lyidır ama, özgün değıfdir. ınsanı hıçbir yere göturmez! Bılmem o delikanlı; eski defterieri neden karştırdığımızı antadı mı? Baksanıza. aradan onlarca yıl geçtı, şimdi televızyon dizileri. aynı 'metodla' (!) çalışıyor teknolojılen çok gelışmış olduğu halde. bırbirierinı 'tekrarlıyortar': Seyırcı bunaldı bıle! Asya ülkesi ABdeolmamalı' Sarkozy: Israil ve Lübnan, Türkiye 'den daha Avrupalı Dış Haberler Servisi Fransa'da iktidar partisi lıden Nikola Sarkozj'. lsrail ve Lübnan'ın, Türkiye'den daha fazla Avrupalı degerlere sahip olduğunu ileri sürdü. Sarkozy. üniversıte öğrencilennin sorulannı yanıtlarken "Kürt, Hizbullah ve Filisfin sorunu nun Avrupa 'nın problemi olmasını istenıiyorum. İran \e Irak'a komşu bir Avrupa da istemiyorum" dedı Sarkozy. Müslüman ya da Türk karşıtı olmadığını. ama Asya'daki bır ülkenın AB üyeliğinden yana olmadığını belırttı .\nkara'nın 1963'te AB için baş\iıru yaptığını. o dönemde de kımsenin Türkiye'ye karşı olmadıgını belırten Sarkozy, "Türkiye eğer Avrupalı ütsavdı o zaruandan bu yana olurdu" dedı. Kortejli kutlama Ankara Anakent Belediyesi de "19 Mayıs Korteji" düzenledi Saat 20.001de .AJtınpark'tan hareket eden kortejde, Ankara .Anakent Beledtye Başkanı Melih Gökçek de yer aldı Gökçek, yurttaşlara fop. bebek ve tetns dagıttı. Yurtlann hediyelen aiması sırasında zaman zaman ızdıham yaşandı. Imrihan köyü dayamşma gecesi • İstanbııl Haber Servisi Dıvngı İmnhan Köyü Yardımlaşına ve Dayanışma Derneğı yann Kartal Bağdat Caddesi üzennde bulunan Şaduvan Restaurant'ta " Yardımlaşma \e Dayanışma" gecesi düzenleyecek Dernek yönetımı, 19.0024 00 saatleri arastnda düzenlenecek etkinhğe tüm hemşeriienni dav et ettı.