18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2005 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL înatlaşmak yerine 5N 1K u bızım ınsanlanmLan hep kalıplaşmış söylemlere ınanmasi ve hemen hiçbir şeyı sorgulayarnaması ne acıdır. öysa hıze tek ve değışmez gerçek olarak dayatılan herhangi bir şeyi bir kez "Acaba doğru mu?" diye sorguîayabılsek önümüzde bambaşka bir aydınlık belırecek. Işte değışen ve geltşenın ayırdına vanp ileriemek salt buna bağiı. TV'lerden birinde 5N İK adlı bir program var. Emınim bu harflerin anlamı pek çok kışinın dıkkatinı çekmıştir 5N (ne, nerede, neden. nıçın, nasıl) ve İK. (kim). Bir olguyu yonımiarken fJ ömeğı sait bir ucundan tulmakJa gerçeklere ulaşamıyoruz. Ortadogu'nun bir fürlü bir araya gelerneyen btrbirine düşman, pek çok şeyi birbınnden farklı, karmaşık ve huzursuz, gen kaJmış İslam cografyasında, Türkıyernizin çok farklı bir ülke olarak var oluşunun temelinin laik düzenimız oldugunu biimeyen yoktur Bilmeyen yoktur da, kabul etmek ıstemeyen, Araplar. Iranlılar hatta Taüban gıbı oîmayı düşleyenienmız epeycedır. Bu ülke, havaaianlannda beyaz ehrsmlar ve çıplak ayaklan ıle gazelecilere poz veren ne sosyal demokraüar, Talıban'ın dizının dıbınde fotograi" çekliren, heykellen müstehcen bulup kaJdıran ne sıyasıler görmüştür... Kadınlanmız, Afgaıı burkalan gensıne hapsedılrruyor, recmedilmıyor, îran'dakı gıbı kısıüaıınııyor, araba ve oy kullanabılıyorlaı ve bazı ülkelerdekı gibi zorla sünnet edilmiyorlarsa, bunu Mustafa Kemal Atatürk'ün ıızgörüsir, le 1920'lerde başlattığı devrünlere ve laik düzene borçlu degil ıruyız? Ilk, orta ve lise yıilartmızda (19421953), Türkiye'nın hıçbir yennde, hiçbir kızın, okula gıderken örtünmek gıbı bir sorunu yoktu. Kırsalda yaşayan ya da kenüere göçle gelmiş annelerde eşarp (şarp da derierdi), yemenı. yazma gibı geleneksel örtüler olurdu Karaderuzlilenn çogu da çarşaf giyerlerdı. Aynı kesımlerden genç kjzlarm bazılan okui dönemi bttıp esnaf, çiftçı, bakkal. manav, şoför vb. ükögretunortaö^etim terk eğitimlilerle sözlenınce ve de o döne Cumhuriyet ^ K İ T A P L A R I Gençler ve Dünyalar 19 MAYIS BAYRAMI bu yıl sahiden biraz sönük mü geçti? Yoksa bize mi öyte geldi? Bu gölgelentş neden? Belki, Mılli Eğitim Bakanı'nın geçen gün bu bayramın kutlanış tarzında "Ûçuncu Dünya "lılık sezişınin ve "şenlik" havasına geçme gereğinden söz edişinin etkisıdır. Söylemek ıstediği şuydu herhalde: Askerce geçişler. renkli levhalarla tribün oyunları, müzikli kitle jimnastikleri, atletterin piramit gösterisi türünden şeyler ıçeren kutlamalarda Sovyetfer'i ve Balkan Slavlannı andıran bir hava hep olagelrnişttr. Cumhuriyetin kuruluş yıllannda oralardan etkilenildiği de kesin. Sayın Bakan "Ûçüncü Dünya" yerine "geçmişteki Doğu Bloku" deseydı belki daha doğru bir söz etmtş oiurdu. Kutlama biçımlennı değıştirip gençlik şenliklerine yönelme gereğine ilişkin olarak söytediklerıne katılmamak da zor. Ama, o sözlerde galıba başka bir şey daha var Bekjr Coşkun dün "Cumhuriyetimizi sevmeyenler, o cumhuriyetin adımlannı kutlayan bayrarnlanmızı da sevmiyorlar; utanmasaiar kaldtnp bir kenara atacaklar bayramlanmızı" derken o "bir f e y ' l anlatmak ıstiyordu herhalde. Zaten 'Ûçüncü Dünya" küçümsBmesınde de biraz o var. oğuk Savaş döneminde öne çıkan terimterden btribu "ÛçüncüDünya"sözü. Hem Batı ve Doğu bloklan dışında kalan tarafsızlan. hem de "gelişmekte otan ülkeleri" kapsayan siyasal ve sosyoekonomik bir tınısı vardı. Pekı. Türkiye özeitikle bu sosyoekonomtk anlamda Ûçüncü Dünya ülkelennden çok mu farklı kı, yalnız Sayın Bakan'ın değıl. Ikinci Cumhuriyetçi entel takımın dilinde de bu deyim hep biraz aşağılayıcı, küçümseyici bir "ima" taşımıştır? Yahut şöyle soralım: Türkiye kotektivist ve otoriteryapıaotmadığı için "Ikinci Dünya" denebilecek ülkelerden de sayılmadığına göre, acaba "S/rinc/fer"den, yani Batılı. kapitalist, varlıklı ve "müreffeh" ülkelerden mi biridir? Kalkınmasını tamamiamtş, dengelenni oluşturmuş. rahata kavuşmuş olsaydı, bü1ün eksikliklerine karşın demokrasısıne ve özgürtükçülüğüne bakıp belki öyle diyebilirdtniz. Ama öyle mı? Geltşmenizi tamamlamamışsanız, kendınızi gelışmışler arasına koyup "gelişmekte otanlar"\ küçümsemek niye? oisaydı, "cumhuriye O yle adsmlan"nı kutlayan tin bayramlar düzenlemeye, Ş Prof. Dr. Türkan SAYLAN min sözleriyle gelenekselmutaassıp aılelere geun gideceklennde, saçlarına bir eşarp atıp sözlü oiduklannı ele güne anlatırlardı. "Başı bağlandı" denırdı bu duruma. Çocukluğumuzda, doktorla, öğretmenle, mühendısie, bankacıyla, eczacıyla ya da bir bürokratla vb evlenen genç kızlann örtünmelen söz konusu olamazdı. Netisene de üniversite jılîanmızda örtünme, başörtusü ya da türban gıbı bir sorunla karşılaşrnamış olmami2 ganp değil mı? Belîd de bu yüzden. laik cumhunyete karşt içten içe bır karşıdevrimın oluştugunu algılamamışük. Heie hele çokpartılı rejune geçıyoruz. daha çok demokrası gehyor dıye bayram edıyordu büyüklenınız. 1950'de bu gün, tüm çocukiuğumuzda, "Taan uludur..." diye her duviışumuzda ıçımizı coştman ezanm Arapçasıyla karşılaşınca ne dıyeeeğumzı şaşuTTUŞuk Derken lısede öğretmenlenmız, ellennde bır sözlük lıstesıyle geldıler. kıtaplanmızı açîınp bırçok yenı Türkçe sözcüğü çızdırdjler ve üzerienne Osmanlıcasuıı yazdudüar: Anayasa, Kanunı Esası olmu^tu, örnekmısai, sözcükkelınıe, TBMMMecüsı Mebusan, milletvekilımebus... En şaşırtıcısı da olay sözcüğününçizılıp fenomen yazılmasiydı, hadiseyı unutmuşlardı samnm. 12 Eylül'den sonra da TVradyo konuşmalannda önümüze 200 sözcüklü bır kste uzatıhr, "Amaa hocam, canlı yayında ne olur bu sözleri kuüanmayın" derierdi Bütün buniann bır karşıdevnmın döşenen ta$lan oldugunu nereden büelim? 1 Wleredek bızler tesettürtürban, okullarda, ışyerinde örtunme gibı bır sonmJa karşılaşmadan ünıversıtelerimizı bıürdık, çahşma yaşamına kanldık, evlenip çoluk çocuk sahıbı olduk 12 Eylül zoraiımından sonra, radyo ve TV"lerde bütün gün, iktidan ele geçıren ve devlet başkanı olan zatın Atalürk'le başlayıp ayetlerie bıten nasıhatlerun dinlemeye başladık. Komünıznı tehlikesi karşısında dinımizı daha iyi ve doğru öğrenmetiydik. Ardmdan üniversıleierde ve liselerde (ımam hatiplerde) örtünen kızlar görülmeye başlandı. Bazı erkek çocuklar da gri poturiar giymeye, sa kal bırakmava \e başlanna sank sarmaya başiadılar Hıç unuonam, tıp fakültesınde bir çocuk, kafasına beyaz gazh bezden bır takke yaprruş, ben de yaralandı sanmışdm. Evct, bir grup s>^setçinin. taıikata girmiş babalann peşinde, güzeI kızlanmu. pece dü^leruıde \ ürekierine gefen bir iman aşknla (!) bir bir örtünme? c başladılar. Ch sa anavasa ve > asalanmız böy ksi gösteri gh silere ANILAR "Bir Cumhuriyet Kızı' Müşerref Hekimoğtu t S gençlığe coşku ve ınanç aşılayacak vesıleler yaratmaya gerek kalmazdı. Tuzu kuru ve rafıaf ütkeler buna gerek duyuyorlar mı? Amaçsız, sıkkın ve şaşkın, uyuşturulmaya ve bağımlılaştmlmaya yatkın bir gençliği görmek, bakarsınız, eninde sonunda belki onlarda da boyle bir gereksinim uyandırabilir. Elbet, bu onlann bilebileceğı bir ış. Ama, Türkîye'nin böyle bir lüksü var mı? Dolayıstyla, eumhuriyetçi bayramlann çeşitlendirilip şenlendirilmesine, evet; körletilip unufturulmasına, kesınlikle hayır. nesmi kunıhışlarda hizmet vcrenjerin dini sungekf kuDaıunalan "bn^t'^r/dı. Arük g örtünen kızlar siyasal göstenler yapıyor. günün bazj siyasileriaı ve basınj yanlannda buluyor, mazlumlan oynuyorlardı. 1982'de kurulan YÖK. ve kurucu başkanı, başörtüsü yenne türban sözcüğünü kullanarak örtünmeyı örtbas eüneye çalışıyordu Dönerrun egemenlen "Imam hatıpler bizim arka bahçemizdir" diyerek konuya açıklık getırmemışler miydj'1 Zaman zaman sönüp sonra alevlenen başörrüsütürban sorunu işte bu evrelerden geçerek bır grup genç kızı sanp sarmaladı, onlann dırenış sımgesi ve bazı parüJenn varlık nederu olmayı sürdürdü. Bugün de, ıkadar tabanının bir ucu olarak yasaiara aykın hakkuu ıstıyor! Şimdı konuyu kadınerkekeşitsizliği yönünden sorguiayalım. Bır gruptaz.kendblerince Isiama sadık kaimak içmörtünüyor ve yasaiara karsı çıkarak egitimlerinden oluyor. Ben yandan, kendini Islamcı olarak tatumlayan, bır zamanlar salvarpoturla, takkeyle kızlann >arunda yer alan erkekler. arük marka kostümJer. marka kravatlar, marka üraş losyonJan ıçuıdeler. başlannda ne fes ne sank ne de gazh bezden ya da tığ işınden takke var. Her bın en modem gıysi ve davranışlar içuıde, el sıkıyor, sırasuıda mayo gıyip yüzüyor, kadınlıerkeklı yerlerde çağdaş bir erkek olarak yer alıyor, yurtiçı ve yundışında çağdaş ve laik düzennı Türk erkegini sonuna dek temsil edıyor. Onun düzenie bır sorunu yok. Düşündekı radıkal ya da ıhmlı lslamı bır düzen geldığrnde, kravatsız gömlek, bol paça potur ve sank gıyrtıeye ıse hıç mı hiç nıyetlı degıl! 1980'krden bcri hep dü^ünürüm, Devletio oluşturduğu bir kurum olan Diyanet tsleri Başka nlıgı. zamanında bu iesettür konusuniL akıkı açıklanıalanyla çözemez miydi? Laik demokratik CumhuriyetimizİD bir kurumu olan bu birim, engin teoioji bügisi ve ucu bucağı bUintne> en geniş örgütlenmesiyle, insanlarımıza gcçruişte ve günümii/de olduğundan çok daha fazla \ ararlı \ e yol gösterki olamaz mrvdı? Diyanel, aile planlaması eksıklıği, kızlann okuk göndenlmemesı, aile içi şiddet, töre cuuyetlen, berdel ve kuma edılme gibi olumsuzluklann gjderilmesınde, gerçek bır önder konumunu alamaz mıydı 1 "Okullarda ve devlet dairelerinde hizmet verirken örtünmek doğru değildir. Herkesin yaşadıgi ülkenin yasalarma uv ması gerekir" yollu bir biigi vermesiyle Türkiye'de hüâ baa kesımlerce siyasal sömürü halıne getirilen tesettürbaşörtüsü sorunu kökünden çözülemez, herkes de gönül rahatlığıyla okuluna, ışı7 ne gidemez miydı' Çağdaşlaşma ve AB yolunda ılerlemek isteyen ülkemızde, bazı siyasetçilerce, laik Cumhunyetimİ2£ karşî bır kan davası gibı sürdürülen tesettür, başörtüsü, türban (ne derseniz deyin) yanı salt kadın üzerinden gerçekleştirilen ve asla sonuç aiınamayacak bu^öeıürüden artik vazgeçiimelıdır. Bütün bımlann ötesınde. sevgili hemcinslenmızın kendi sorunlanra kendilenrun çözmesı ve bunun ıçuı de gerçekJen, geünldiklen noktajı sorgularnalan gerekmektedir. Işte burada da, özgüvenii bir şekilde 5N İK formülünü uygulayıp, takım elbıseh, marka kravatlı, Batılılar kadar şık mı ŞÜL, renk vermeyen erkeklenn kontrolünden ve yönlendırmesinden kurtuîup keodileri olmalıdırlar. Yıllardır kafa kanşıkhgı içuıde çektıklen sıkıntılar, beyınsel ve ınsansal özgürlüklerini hak ettiklenriin kanıüdır. Onlan göstenden gösteriye sürüklerurken degıl eğitımde ve resmı kurumlarda Atatürk'ün bzlan oiarak aünlan ve başlan açık, çağdaşkk sımgesi bıreyler olarak görmek en bü>ük dilegımizdir. Özel yasantımızda, okul ve resmı alan görevlenmız dışında dıledığimızce giyınip yaşamak ıse hepırnızin en dogaJ hakkıdır. "/4»wAır"gazetecüiğe »danraış bir ya^aımn içinden gerçekler. Gazetecİliği "meslek" sonrası yaşadıgı "değijimm" olarak düşâncnlere "yol haritası". Türkiye'nin 1950 y5nü ve niteliği hakkında açıkla>ıcı tespitler.Mepsiytebirlikte aynı zamanda; "Bir Cumhuriyet Ktvnm Amlan*. Anısı dnflnde *ayg> ve san tumnflUeıie egUiyonız. f 27Man2005 34/41 (m^KTUHU Itl' Oîl? M4 01 U n*i»IÎTMIIIH • Ttl M1Î15ÎMII :lMâiU*nn»t>. lîiUt 4 Idtatkb UUU MBIÎ41» M » ktm Cumhuriyet K İ T A P L A R I ; . :•'<• t tNGtLÎZGtZLt BELGELERİNDE TÜRKİYE Erot Ulubelen Bu Idtap ölkemiz öjtünde korkunç planlan açıga vuran gizli belgeleri sergilemektedir. tngiliz KraJiyet matbaaımdı 1927 ve 1947 yıllannda bcsılnuş olan belgelerden Eroi Vhıbeten taranndan Mçüınİf ve dilimize çevTİlmişrir. Erol liubelcn; "... Bugün bütün cantılığıyla bir Ermeni sorunu vardır, Geçmiştf ErmenUerin nasti tahrik ve teşvik edUdüderi bu belgeierdt en açtk bir biçimde gorülmekıedir. Bu tahrik ve teşvikier kanımca bugün de aynen sürmektedir." SumiKARAÖREN kartı kaldırdık! BTM Akbank'tan bir ilk daha: BTM'den kartsız para yatırma! Tvrkoc* (ai K 3V/4I CjBbjtuRîUHJt Tti 0711514 0! H o • kt*W M. Imbak S<A. 4/1 T*sn!ST«IUl U. « t l 153 31II itrtrkWmıK» ; }5 b c 4 l ı ^ t t b U U U WO31Î41»SOÎB BTM'ler* artık sadece Akbank müşterUerinin değil, herkesir» hizmetinde! Cunku BTM lerde "Kartsız Işiemier devn başlsdı. Işte BTM'den kart kuLtanmadanyapabıleceğ ^ z .•j.lemler: Kredi Kartı Borcu Ödeme: BTMden herhangt t r Akbank Kredi Kartı borcunu ödemek ıçm, sadece ödeme y3pacağınız kart numarasını bılmenız yeterli! Para Yattrma: BTM'den Akbanktaki bir hesacb para yatırmak içîn, sadece para yatıracağınız hesap numarasına ihtıyac z var! İSTA.VBIL ÜMVERSİTESİ MEZIALARIDERNIĞI â DCŞL'NrE DERNFĞ1 KntLS, AYDINLANMA SÖYLEŞtLERİ 20042005 Dönemi No: 11 Konu CUMHURİYET A\DINLANMASI, KENTLEŞME VE KÜLTÜR Yönetmen Doç. Dr. TONGUÇ GÖRKER K.onuşmacı OKTAY EKÎNCÎ Mimarfor Odası Genei Boşkant, Gazetecı, Yozor Gm Yer : 21 Mayıs 2005 Cumattesı, saat 10 3013.00 Beşiktaş Beledıyesı Ortaköy KuJtur Merkezi Derebovıı Caddesi. Dere Çtkmaa, No: 1 Ortaköy No! : Katılım belgelen dağmmı iletişım • 1C Mezunlar DerneĞı ıTatoş Taşıanl 0 212 238 03 21 ! f'Oitd» ı»t«rn mcMlMaınufit atabUfsnt Aydınlık Yannlar Özlemi tçindeki Tüm Yurttaşlanmız Davetlidir. Glpiş Serbest ve UcretsSzdh*.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle