25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 2005 PAZARTESİ 4 HABERLER Sanklı, cüppeli ve kara çarşaflı binlerce kişi Sıhhiye'de gövde gösterisi yaparken AKP'ye de gözdağı verdi B^şkentteİrangörüntüleri Mıtingc katılan lar slogan "Geçmişi geleceğe faş, Fotoğraf: AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu kurumlanndaki türban ya- sağının kaldırılmasını ısteyen yak- laşık 10 bin kişı Sıhhıye Meyda- nı'nda "BeyazBuluşma" mıtıngı dü- zenledi. AKP hükümetinin protesto edildiğı mıtıng içın çeşitli ıllerdenge- len, aralannda sanklı, cüppeli ve ka- ra çarşaflıların bulunduğu yüzlerce kışi Iran görüntülen oluşturdu. lnançlara Özgürlük Platformu ta- rafından düzenlenen miting içın çe- şıtlı ıllerden gelen katılımcılar saba- hm erken saatlerinden itibaren Sıh- hiye Meydanı'nda toplandı. "Allah'ın emri yasaklanamaz", "Zulme karşı d1reneceğiz%"Başörtüsühakkıınızen- gellenemez","Baskıya hayır, eğitime özgürlük", "Başörtüsü onurumuz, koruyacağız" sloganları atan katı- lımcılar arasında erkeklerin kadınlar- dan daha fazla olması dıkkat çekti. tlkokul çağındaki onlarca kız çocu- ğunun başörtülü olarak getırildiği mitingde, sarıklı, cüppeli ve kara çar- şaflılardayeraldı. "Başörtüsüneöz- • Türban yasağımn kaldırılması istemiyle Ankara'da yapılan mitinge kadınlardan çok erkeklerin katılması dikkat çekti. Tekbir sesleriyle başlayan konuşmalarda AKP hükümeti, "Sabrımızı taşırma, bizim kaybedecek bir şeyimiz yok" denilerek eleştirildi. gürlük", "Sıra sana gelmese de sus- lüğü vermesi gerektiğini kaydeden Bilgen, "Ya barışacak ya da Hitit nıcdeniyetiııin gittiği yere gidecek" diye konuştu. ma", "Başım gider, örtüm inmez", "Haydi kızlar okula. Başörtülüler siz nereye?", "Zalimler için yaşasın ce- hennem" pankartlan taşıyan katı- lımcılar 240 metrekare büyüklüğün- de beyaz bir başörtüsü açtı. Daha sonra "tekbir" sesleri arasında konuş- masma başlayan Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen, sözlerine mi- tingin yapıldığı meydanda bulunan Hitit Güneşi heykelıne saldırarak başladı. Bilgen, "Buralarda bir dö- nenıler başkalan da saltanat sürdü- ler. Onlann da rejimleri çok güçlüy- dü, onlar da halklanna zulmederek saltanatlaruu devam ettireceklerini sanıyorlardı ama şimdi ortada sade- ce geyikleri kaldı" dedı. Devletın, milletin ınançlanna gereken özgür- Orgeneral Özkök'e tepki Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Hilmi Özkök'ün laiklikle ilgili açıklamalarına da tepki gösteren Ayhan Bilgen, "1.5saatboyuncaül- kenin bütün sorunlannı Genelkur- may Başkanı anlatacak ve iktidar partisinin genel başkan yarduncısı diyecekki 'Gurur duyuyoruz bu ko- mutanla'. Bu ülkede taş gibi dura- cak sivil toplum organizasyonlan var. Ama siz bedel ödemeyi göze alamıyorsanız, cesaretini/Je bu mil- letin önüne geçemeyecekseniz, o za- man çıkın aradan" dıye konuştu. Konuşması sık sık "Hükümet şaşırma, sabnmızı taşırma", "Maz- lumderburadaAKPnerede?" slo- ganlanyla kesilen Bilgen, sözleri- ni şöyle tamamladı: "Bazılanrefe- randum öneriyor. Biz bu ülkenin inançlannın oylanmasını kabul et- nıiyoruz. Bu nıesele bir azuıhk-ço- ğunluk meselesi haline getirilemez. Bu yamalıbohçaya dönmüşanaya- sa, artık bu bedene dar geliyor. Çö- zün, hcrkes özgürce inancını anlat- sın. Eğer bu ınillet size bir kredi ta- nımışsa, eğer bilirseniz bu sizin için bir destektir. Ama çözmeye niyeti- niz yoksa, biz birilerine zarar gele- cek diye susamayız. Birazdaha üze- rimize gelirseniz kimin zarar göre- ceği belü olmaz. Bizim kaybedecek hiçbirşeyimizyok ve kaybedecek bir şeyleri olmayan insanlar en kuv- vetli insanlardır." Milli Gençlik Vakfı Genel Başka- nı tlyasTongüç, AKP iktidannın se- çım meydanlannda verdiğı sözleri tutmasını ıstedı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr yoruz" diyor Büyükada Iskelesi'ne asılr iış afış. "Ne- reden Nereye? (1843-20i15)" dıye so- ruyor Istanbul Deniz Otopüsleri (İDO) Işletmesi. Bir başka afişje ise şunlar yazılı: "Çift kürek, tek yü^ek. Hizme- te devam." Denizyolları Belediyeye Geçince... Istanbul'da Denizyolları ler Istanbul Büyükşehır B geçtı. Bundan böyle Istc nız ulaşımı bütünüyle ye 'naaitgemi- Hediyesı'ne nbul'un de- •el yönetım- lertarafından düzenlenecek. Sözünü ettiğım afışler, yalnızca Büyükada Is- kelesi'nde değıl, şehrin bütün iskele- lerinde asılı. Bu afişlerde ıki de fotc ğraf yer alı- yor. Fotoğrafın birisı hafı loş bir ışık- ta çekilmiş. Karanlıkta gdeneksel bir Şehir Hatları vapuru göriilüyor. Diğer fotoğraf ıse mavi ve parla < zemın üze- rınde birferibot. Pırıl pırıl görünuyor. Bu ikı fotoğrafa ve söz konusu slo- ganlara bakınca ne düşünürsünüz? Biz Adalılar şöyle düşürüyoruz: Ka- ranlık ve loş ışıkta görün HASAN TAHSIN ANILDI gelenek- sel Şehir Hatları vapurları gidecek ve bizi geleceğe o "parlak" hızlı feribot- lar taşıyacak. ••* İDO yönetıcilerine sorarsanız, "Ha- yır, eskigernilerde korunacak" diyor- lar. Ortada dikkat çekici, en azından şüphe uyandırıcı bir durum olduğu ınancındayız. Geleneksel Istanbul ge- mıleri, karanlığın veyavaşlığın sembo- lü. O zaman ne yapmalı? Bunları or- tadan kaldırıp Iskandinav ülkelerın- den ithal edilen, her tarafı kapalı hızlı gemileri tercıh etmeli. Geleneksel vapurların yavaş oldu- ğu bir gerçek. İnsanlar adalara daha hızlı gftmek istiyorlar, bu da gerçek. An- cak insanlar hertarafı kapah, insanı bir karanlığın içine gömen ve tipık Iskan- dinav özelliklerini taşıyan gemileri ne- den istesinler ki! Türkiye bir Akdeniz ülkesi. Türkiye, güneş ve ışık ülkesi. Istanbul'un adalarını görmeye gelen, oradayaşayan insanlar daburaya gü- neş ve ışık için geliyorlar. • * • Türkiye bir Akdeniz ülkesi. Akde- niz'e kıyısı olan Fransa, Italya ve Ispan- ya gibi ülkelerın yakın ulaşım gemile- rini örnek almak yerine hıç güneş gör- meyen Iskandinav ülkelerinden gemi örneklerı almak ne kadar doğru? Kal- dı ki Isveç'te, Hollanda'da şehir için- de kullanılan gemiler de buraya ithal edilen kapalı gemiler gibi değil. Adalara ulaşım konusunda yapıla- cak çok şey olduğu bir gerçek. örne- ğin bir büyük vapurun, Sirkeci'den önce Kadıköy'e, ardından bütün ada- lara uğradıktan sonra Büyükada'ya gelmesı ulaşımı çekilmez hale getırı- yor. Çünkü böyle bir yolculuk hem çok kalabalık oluyor hem de çok uzun sürüyor. Bunun yerine Büyükada ve Heybe- liada'yaayn, Kınalıada ve Burgazada'ya ayrı seferler yapan bir gemi konsa bu sorun çözülecek. Işe gidip gelen in- sanların daha hızlı işlerine ulaşmaları için böylesi çözümler mümkün. ••• Son dönemde geleneksel ada va- purları insanları canından bezdınr bir tarifeyle çalışmaya başladı. Seferler az, vapurlar küçük ve yavaş. Sanki "La- net olsun bu vapurlardan, gelsin ka- palı deniz otobüsleri" dedırtmek iste- niyor. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı KadirTopbaş eski bir Istan- bullu. Geleneksel gemilerin ne anla- ma geldığini en iyi o bilir. Kımse iki buçuk saatlik bir yolculuk sonunda adaya gelmek ıstemiyor. An- cak tamamen kapalı, karanlık gemi- leri de isteyen yok. Kentin bütün bü- yüsü bozulur. Eski gemiler mutlaka korunmalı, hızlarını arttıracak önlem- leralmmalı. Daha pratik çözümler üre- tilmeli. Ancak geleneksel gemiler fo- toğrafta gösterildıği gıbı karanlığı de- ğil, tam tersıne güneşi, denizi ve ışığı simgeliyor. Burada bir yanlışlık oldu- ğu kesin. • * • Istanbul'da nasıl bir deniz ulaşımı ya- pılacağı üzerınde biraz daha düşü- nülmesi gerekiyor. Geleneksel vapur- ları ortadan kaldırmak kabul edilebilir bir şey değil. Adalara gelince; buraya ulaşım için daha pratik tarifelere ge- rek olduğu bir gerçek. Bu konudacid- di bıraraştırmayapılmalı, danışmaya- pılmalı. Deniz ulaşımı Istanbul'un geleceği için çok önemlı. Belediye geriye dö- nülmeyecek kararlar almadan önce, bir de Venedık, Italya, Fransa örnek- lerini ıncelese iyi eder. Geçmiş geleceğe, ancak geçmiş- tekı zenginliklerle birlikte taşınabilir. Yok ederek değil. 'Basın,yine özgürlük için savaşıyor' JC^^W?^I ^ ' • • • «11M: UlusalKurtuluş Savaşı'n ın ilk kurşununu sıkan Hasan Tah- sin fzmir'dc anıldı. (AA) yayın organlarının la yayınlar yaptığını, kı isteyen kurum temsi devrimlerine karşı taş ğ g "Irticanın peşinde koşan, türbanı sinıge haline getirmeye çalışan siys si güç, hiçbir dönemde emellerine ulaşamaır ıştıı. Bundan böyle de ulaşamayacaktır" de li. Ilk Kurşun Anıtı önündeki İi şy törene İzmir Büyükş Kocaoğlu, CHP tzmi Miçooğulları, A l i t o Bodur, AKP milletvekilleri ISerpil Yıldız, Tevfik ilçe belediye başkan nsari, Izmir'deki metropol an Muzaffer Tünçağ, Sırrı Aydoğan, Mehnıet Ali Çalkaya, 57. Topçu Tugay iKomutanı Tuğgenert başkanlan, sivil topl Gazeteci Hasan Tahf öğrencılcn ve yurtta tGC Başka-nı Lrol A "özgürlük? içın şehı sonra basın ozgürlüğünü hiçc sayanlarla mücadele ettıklerinı Turk Ceza Yasası'y isteyen zihniyetle nıü Ö kalkışanlaıj' hüsrana konuştu.Cıımhurbaş Hasan Tahsın'in ölü yaptığı yazılı açıkla İ k cyleıne dönüştürcn si olarak tarilıimizdeki yerini almışür" dedı. İZMİR/ANKARA (Cumhuriyet) - Izmir'i işgal eden güçlere karşı Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ılk kurşununu atan gazeteci Hasan Tahsin, adını taşıyan "ÜkKurşunAnıtı" önünde anıldı. Tahsin'ın şehit edilışinin 86. yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende konuşan Izmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar, bazı kliğe karşı sorumsuzca numlarını öne çıkarmak cilerinin de Atatürk ilke ve ar aldığını dıle getirerek Darüşşafaka Bağışçılar Sitelerfnde yaşayanlar, her geçen gün çoğatıyor. Onlar, sadece bir kez yaptıkları bağışla, hem ömür boyu konfor içinde her türlü bakımları yapılarak yaşama olanağına kavuşuyor, hem de Darüşşafaka Eğitim Kurumlarfnda okuyan babası ölmüş ve yoksul 900 çocuğun eğitimine katkıda bulunuyorlar. Sizin eviniz aslında Darüşşafaka Bağışçılar Siteleri değil, bizim kalbimiz. Türkiye'nin geleceğinde ve kalplerimizde yeriniz var. hir Belediye Başkanı Aziz milletvekılleri Türkan Vahit Kubilay, siyasi parti ıl um kuruluşu temsilcileri, in llköğretim Okulu lar katıldı. Törende konuşan uncılar, Hasan Tahsın'ın olduğunu, ancak 86 yıl lelirtti. Akıncılar, "Yeni gazetecileri lıapse atmak ;adelenıi/.i sürdürüyoruz. Özgür basının sııslııı ulamayacağmuı bilinmesinde yarar v ırdır. Basını sııslııı nıaya j jğranııştır" dıye anı Ahmet Necdet Sezer, n yıldönümü nedeniyle ada, "Hasan Tahsin'iny p ğ y İzmir'dc sıktığı ilk kı rşun, yurt topraklannın ne pahasına olursa olsıı ı korunacağını dünyaya göstcrnüş, kurtuluş ı üşünccsini ve inancını nıge hareketlerden biri DarüşşafakaDarüşşafaka'nın Yakacık, Maltepe, Şenesenevler Bağışçılar Siteleri ya da Maltepe Özel Bakım Ünitesi, Ömran ve Yahya Hamuluoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nden nasıl yararlanabilirsiniz ? AAA 1 3 6 3 no'lu telefonu arayın. Sizi hemen bilgilendirelim, yönlendirelim, yardımcı olalım. (Önemli Not: Lütfen; Ankara, İzmir ve Istanbul dışı aramalarında telefon numarasının başına 216 ekleyiniz.) w w w . d a r u s s a f a k a . o r g 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK • ••Aman Nazar Değmesin Elektronik mühendisi dostum Veysi Sanoğuz, son günlerin bir haberiyle ilgili yorumu ile dikkatimızi çek- mek isteyen bir e-mail göndermiş: "Hocam, ne dersiniz bu işe? Bu haber birçok televizyon kanalında da verildi. Işte Türkiye'de fen eğitiminin ve Türkiye'nin gel- diğidüzey. TÜBlTAKyanşmasınagiren 'çalışma'. Şöy- le araştırma konuları da duyacak mıyız acaba: • Duvar kalınlığının telepatik iletime etkisi. • Dünya dışı yaratıklar hangi elektromanyetik sinyallere daha duyarlı? • Şeytan taşlarken hangi büyüklükte taş şeyta- na daha çok rahatsızlık verir? • Gün ışığının altıncı hisse etkisi. • Kara kedi gören insanlann başına kötülük gel- mesi ile kedinin görülme açısının ilişkisi. • Kaç basamaklı merdiven altından geçmek teh- likesizdir? • Ikızler burcu ile çift karakterliliğin ilişkisi. • 'Inşallah' demenin birşeyin gerçekleşmesine etkisinin incelenmesi. Siz hâlâ gençlikten ve gelecekten ümltli misiniz? Selamlar, saygılar." Sözü geçen "çalışma", bir fen lısesı öğrencisinin "renkli gözün nazarı değer" konusuna ilişkin. "Na- zardeğmesinin bilimsel araştırılması" olarak adlan- dırılacak çalışmada, menekşe üzerine açık ve ko- yu renkli gözlerle bakmanın etkileri araştırılmış. So- nuçta da mavi ve yeşil gözlülerin bakışının bitkiyi et- kilediği sonucuna varılmış. "Nazarın parapsikolojik güç olarak maddeye etkimesi" adı verilen çalışma, habere göre TÜBİTAK yarışmasına katılmış. Ülkedekı yaşam kültürünün giderek dinsel ve mistik alanlara kaydığı bir gerçek. Kısaca "bilinme- yenlerin bilinenlerden daha önemli sayılması ve daha etkili olması" biçiminde tanımlayabileceği- miz bu ortam, ortaçağda egemen olan kültürdü. Fal- cılık, büyücülük, astroloji, burçlar, nazar değmesi, uğursuzluk, kara kedi bakışı gibi boş inanca daya- lı kültürün nasıl yaygınlaştığını her gün görüyoruz. Din; falcılık, büyücülük, uğursuzluk gibi boş inanç- ları kabul etmediği halde ülkedeki laik ortamın de- ğişmesi bu eğılimi güçlendirmektedir. Siyasal iktidarın bilim kurumu olan TÜBİTAK üze- rinde bu denli durması, üniversiteleri siyasallaştır- maya çalışması da boşuna değildir. Tarih boyunca yaşanmış olan bilim-din çatışması şimdi ülkemiz- de yaşanmaktadır. "Bılim ve Ütopya" dergisinin geçmişte yaptığı bir araştırma da fizik ve tıp gibi pozitif bilim disip- linlerinde okuyan öğrencilerin hangi "safsatalara" inandığını ortaya koyuyordu. Bilımin tanımı açıktır: Gözlemlenebilen, yinele- nen, oluşumunun nedenleri ve sonuçları açık olan, aralannda ortak oluş kuralları bulunan, deneyle ka- nıtlanabilen olgulara ilişkin bilgiler "bilimsel bilgi"ö\r. Bu tanıma uymayan, sadece bazı kişilerin bildı- ği, gerı kalanların bilemediği, gözleme, yineleme- ye kapalı, deneyle kanıtlanması olanaksız olgular ise bılim dışıdır, "inanca dayalı bilgi"d\r. Bir toplumda bu iki bilgi türünden hangisi gün- lük yaşama egemen ise o toplumun niteliği de ona göre belirlenır. Geçmişten bir tarih dersıni de anımsayalım. Astrolojiye meraklı Osmanlı padişahı III. Musta- fa, Prusya(Almanya) Kralı II. Friedrich'ten üç mü- neccim (yıldız falı bakıcısı) istemiş. Kararlarını isa- betle verdiğine göre herhalde iyi müneccimleri var diye düşünmüş olmalı. Prusya Kralı, bu istekleri ileten Ahmet Resmi Efendi'ye, "Benim üç münec- cimim var" demiş: 1. Tarihten ve tecrübelerden yararlanmak. 2. Askerimizi her zaman harbe hazır bulundur- mak için eğitmek. 3. Savaş için para biriktirmek. 1790 yılında da Osmanlı-Prusya askeri ittifak an- laşması imzalanmış. Türkiye, bu aşamalardan geçerek Atatürk'ün "En hakiki mürşit ilimdir" ilkesine ulaşmış idi. Ye- niden ortaçağa dönüyoruz. Ama ben gençlikten de gelecekten de umutlu- yum sevgili Veysi Sarıoğuz. Buralardan dün geçmiştik, yarın da geçeceğiz. E-mail: erdalatak " superonline.com Faks:0212 513 90 98 MHP'den AİHM kararına sert tepki • BURSA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bah- çeli, partisinin Bursa'run Kestel ilçesindekı "Genış- letilmiş Bölge Istişare Toplantısı"nda, yaptığı ko- nuşmada, AÎHM'nin, terör örgütü elebaşısı Öca- lan'ın Türkiye'deki yargılanma sürecinin başından itibaren hak ettiği cezadan kurtulması için seferber olduğunu savundu. Bahçeli, "Amaç açıktır; siyasi afla bu caninin siyaset yapmasının önünü açacak bir süreç başlatılmak istenmektedir" dedi. Onur Air uçakları Belçika'ya iniyor • BRÜKSEL (AA) - Bazı ülkelerin, Onur Air'in uçuşlannın durdurulmasına ilişkin karann Belçika tarafindan izlenmeyeceği bildirildi. Charleroi Hava- alanı Sözcüsü Pierre Fernemont, Onur Air yetkilile- rinin iniş ve kalkış izni istediklerini, gerekli araştır- malann yapılmasından sonra ızin verildiğıni duyur- du. Belçika Ulaştırma Bakanı Renaat Landuyt, şir- ketin izleme altında tutulduğunu açıkladı. Işsizlik sigortasına yoğun ilgi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, dün CHP'li Enis Tütüncü'nün işsizlik sigortası ile ilgi- li önergesini yamtladı. Başesgioğlu, işsizlik sigor- tasından faydalanmak için 2004'te 155 bin 935 başvuru olduğunu belirtti. Başesgioğlu, sigorta- dan yararlanan 75 bin 800 kişinin işsizlik ödene- ğınin işe girme nedeniyle kesildiğini kaydetti. KESK'te yeni dönem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK'in 2. Olağan Genel Kurulu dün sona erdi. Genel başkan Sami Evren'in katılmadığı seçimde, yeni yönetim kurulu şöyle oluştu: Sevgi Göyçe, Dilek Atsan, Hasan Hayır, îsmail Hakkı Tombul, Fevzi Ayber, Abdurrahman Taşdemir ve Kamuran Karaca. Eski SES Genel Başkanı îsmail Hakkı Tombul'un KESK'm yeni genel başkanı olması beklenıyor. DTP'de isim değişikliği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partisi'nın (DTP) 3. Olağan Kongresi dün parti genel merkezinde gerçekleştırildi. Kongrede tek başına aday olan Yaşar Okuyan yenıden genel başkan seçildı. Kongrede partının ısmi Hürnyet ve Değışim Partısı (Hür-Parti) olarak değiştirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle