Katalog

10 MAYIS 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA OZ OKURUN Fikret Dağlıoğlu posta@cumhuriyet. com.tr Faks: 0 212 513 90 98 Alaerar olma padisahım' ılarını tam bilmiyorum çevirebilir anlamına geliyor olmalı. Geçen tsterse tek partiden oluşan bir Meclis, bu kuyruk varsa, birinin sıra bekl Teknik ayrıntılarını t^m bilmiyorum ama yanılmıyorsam padişahların cülus törenlerinde karşılanjıa dizilen yeniçerıler bu sözlerle yenl padişahı selamlarmış. Ingiliz Parlanftentosu'nda da buna benzer bir garip uygulama olduğunu anımsarım. Kral ya da kraljçe belirli günde parlamentonun kapısına gelir ve içerdekiler kapıları kapatıp haşmetliyi içeri sokmazlarmış. Ben bı| törene hiç rastlamadım ama anlaşılan bir tür gelenek olmuş. Parlamento ısterse lj^alı kapısından çevirebilir anlamına geliyor olmalı. Geçen gün televizyonda Sayın Meclis Başkanımız Bülent Annç'ın gazetecilerle konuşurken söyledıgi sözleri duydum. Sırtımdan soğuk terler döküldü. Yaşım gereği hemen aklıma rahmeth Menderes'in Meclis kürsüsünden "Sizler isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz" dediğı aklıma geldi. O görüşün ne acı bir sonuç verdığini yaşayanlar bilıyor. Evet, bazı doğrular vardır ki her zaman doğru olmazlar. Yetkısı var olsa bile. tsterse tek partiden oluşan bir Meclis, bu ülkeye ne hilafeti getırebıhr ne de Anayasa Mahkemesi'nı kaldırdım diyebılir. Eskiden tüm büyüklerden üstün Tanrı olduğuna inanılırmış. Günümüzde ise toplumsal kanının üstünde bir güç kabul edilemez. Yine Ingıhzlerden bir örnek vermem gerekiyor. Gelenek olarak "It is not done" diye bir deyımleri vardır. Bu, "Öyle şey olmaz" anlamına gelır. Örneğin sınema gişesinde kuyruk varsa, birinin sıra beklemeden öne geçmeye kalmasına böyle derler. Unutulmamalıdır ki bu deyim o ülkede en şıddetli kanunlardan daha etkilıdir. Bir şey olmayacak ise OLAMAZ! Ingilizın havsalası böyle bir şeyi alamaz. Umarım ne demek istedığimı yeterince açıklamış bulunuyorum. Her şeyden önce çok güçlü bir avukatlık geçmişi olan Sayın Meclis Başkanımız da muradımı anlayacak ve hakkımı teslim buyuracaklardır umarım. AUH.NEYZÎ Afîfe Jale Büstü'nün hali! Gazetenizin 7 Nisan 20O5 Pazar tarihli kültür-sanat s^yfasında «Afife Jale Kadıköy'de Ağhyor" başlıkh, gözümü yaşartan, her satırı duyarlılık taşıyan bir yazı okumuştum. Yazıyı kaleme alan Cihan Demirci, Türk tıyatrosunun bu ilk kadın oyuncusunun Kad köy'deki büstünün perişan ve zavallı, sahipsız halini anlatıyordu. Birrezalîtimizi gözümüze sokuyordu adetaj Tıpkı acı dolu, kısacık hayatı gibıydi büstünün de durumu bu cesur ve yürekli kadının. Bir Kadıköylü ojarak, d^ha dün o büstün aynı perişan liyle dıkrduğunu üiüldüm. Kadıköy Belediyesi neden k(|>yduğu bir büstün içler acısı o hâline sahıp çıkmaz, CUMOK'LAR CAZETEMİZDE neden Kadıköy'deki Rexx S önündeki büstün kıymetini bilmez, neden gençlerimiz insan dej habersız hale gelmıştir ve o neması, erinden jüstü rezil hale getirmiştir. Bu ülkede gerçek sanatçılara rahat, huztur yok mu? Sayın Demırci'nin gözümüze soktuğu bir gerçek orada ayûen öylece duruyor. Afife Jale adına daha geçenlerde görkemli ödüller verenler ya da o ödülleri alanlar, o byst o haldeyken sizin içiniz acaba rahat mı, bu ülke sanata, kültüre, gerçek sanatçısına ne zaman önem yerecek? Duyarlı bir Cumhuriyet okuru olarak bu utancı bir kez daha gündeme getirmek istedim. tpekSevda TUNALI Maçka Teknik Iisesş kapanma$ın i dL£\ yıIUt tarihi geçmişj, 1500 * W\3 öğrencisi olan Maçka Akif T\ıncel Teknik Lisesi, kültiir merkezine dönüştürülmek bahanesiyle Büyükşehir Belediyesi'ne dcvrcdilnıek isteniyor. Bizler ne bu okulun kapanmasuıa ne de çocuklanmızın geleccğiyle oynanmasına izin vermeyecegiz. , Bu hareket engellenmez ve okulunıuzun kapanmasuıa izin verilirse sıra diğer okullara gelecektir, Bu yapılan hareketin asıl nedeni teknik, meslek liselcrinin geleceğini karaıimaktır. Bir ülkenin kültürüne böyle mi katkıda bulunulur? Bu okulda yetişecek sanatçılann, teknisyenlerin ve gazetecilerin geleceğiyle oynaınayın. Okulunıuzun kapannıasınl istemiyoruz, desteklerinizi bckliyoıiız. Muazze% GÜRÜZ ELEŞTİRİLER • Gazetemizin daha geniş açılı olmasuu ve farklı görüşlere de yer vernıesini dilerim. Elli beş yıllık Cumhuriyet okııruyum. Bu dileğim Söz Okurun sayfasmda yer ahnazsa çok üzülürünı. Mustafa SELİM • Sayın Yücelman, FB-Trabzon maçına ilişkin yazınızda Trabzon'un maçı kazanabileceğıni, hiç olmazsa berabere kalabileceğini, hatalarını yazmışsınız. Bir diyeceğim yok. Ancak, hakem hatalanna karşı oluşan tepkileri, eleştirileri görmezden mi gelelim? Trabzon'un rakibi Beşıktaş veya Galatasaray olsaydı ve maçı da bunlardan biri hakemin hatalarının yardımıyla kazanmış olsaydı, aynı yazıyı yazar mıydınız? Emin olamıyorum! Sıtkı ERGÜNEY • Karikatürist Musa Kart'ı alıııış olduğu ödülden ve cesurca çizimlerinden dolayı kutluyorum... SevalREHA • 32 yıldır Cumhuriyet okuruyum. "Sıfir Noktası"na rağmen Cumhuriyet okumaya aralıksız büyük bir sabırla devam ediyorum. Ercan SEDEFOĞLU • Sayın Attilâ İlhan, ülkede eğirim- öğretün, dış ülkelere gelişigüzel düzensiz borçlanmalar, topraksız köylüler, ağalık düzeninin Doğu ve Güneydoğu'da ortaya çıkması gibi daha nice sorunlar çözüm beklerken sizin gibi bir aydınımızın İsmet Paşa hakkındaki yazdıklanna gönlümuz razı gelmiyor. Hüseyin KIRICI • Sayın ılgılı, Semıh Poroy'un cumartesi günleri çızdığı, elınde resim tutan kadın karesinin ne anlam ifade ettiğini öğrenmek ıstıyorum. Yakup YAVVZER Cumhuriyet'in notu: Sözü edilen kadın fıgürü sembolik bir "Cumartesi Annesi"dır. • Spor Sayfası'na kalıcı Beşiktaşh yazar istiyorum. Cuma HAMtŞ Cumhuriyet'in notu: Beşiktaşh yazarlarımız var Ancak "kulüpçülük" yapan yazarımız yok. umhuriyet gazetesinin tarihsel kimliği ile özdeşleşen shil oluşum olanCUMOK'laryani Cumhuriyet Okurlan, gazetemizin 82. kuruluş yıldönümünde de bizleri yalnız bırakmadı. Gazetemizin bahçesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen yemek şölenine katılan CUMOK'lar, yazarlannuz ve çahşanlannuzla tanışma olanağı buldu. (Fotoğraf: VEYSEL BALKAYA) Yeşilyurt'ta baz istasyonu Atatürk düşmanlığı Bir süre önce basındakibir haber şöyleydi: Karadeniz Bölgemizdekı bir ilde bir eğitim kurumundaki öğrencilere çizgi roman dağıtılmış. Bu çizgı romanda, Atatürk ve yakın arkadaşlarının isimlerı geçmemış. Daha önce de Atatürk'ün isminin geçmediği bir Çanakkale Savaşı belgesel filmi yapılmıştı. Geleneksel kültür ıle yetişmiş bazı insanlar, ülkemizdeki çağdaş yaşam biçıminın kuruculannı benimseyemiyorlar. Düşmanlıklarını, direkt ya da dolaylı, çeşitli yollardan yansıtıyorlar. Atatürk'ü küçümseyen, yok sayan ve ona saldıran zihniyetın büyük bir cesaret sahibi olduğu çok açıktır. Tersi olsaydı, Sıvas katliamının yapıldığı zemin oluşmazdı. Çok sayıda Atatürkçü yurtsever aydınımız, saldırılar sonucu yaşamını kaybetmezdi. Türbanın bir ınsan hakkı olduğu aldatmacası savunulamazdı. Dınsel sömürü yapan ıktıdarların, mılli iradenin görüntüsü olduğu söylenemezdi. Halk, uzun yıllardır muhafazakâr lıberal sağı iktidar yapıyor. Hükümetler, Kemalist ilkelerden esınlenmiyorlar. Kurtuluş Savaşı kahramanlanna gösterilmesi gereken daha yoğun hassasıyet, hükümetler ve halk düzeyinde ne zaman gösterılır bılınmez; ama genel olarak aksayan bir sıstemın ürettiği ınsan tıpi, bunu yapmakta daıma zorlanacaktır. Feridun Aydın İŞGÜZAR Cunthuriyeı f , sayfalannı CUMOK'lara açıyor. "Söz p O Okurun " styyfamızdayayın ilkelerimize uygun tüm haberlere, dııyuıulara, görüşlere ve eleştirilere yer vereceğiz. CÛMOKlar bu gazetenin gerçek sahibidirler; ülkeyayın yaşamına yepyeni katkılarda bulunıtp ufuklar açacaklanna, ülkenin yerel ve gertel somnlannı yansıtmakta önemli işler üstleneceklerine inamyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin varoluşlarını hızlandıracak iletişim ağının "Söz Okurun " sayfasında gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekliyoruz. posta@ cumhuriyet. cotn. tr Mektup Adresi: Türkocağı Cad. 39/41. Cağaloğlu/İSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 ocuk ve insan sağlığma, rant ve ti- « can ilışkılerden sonra değer veren, gelfşmekte olan ülkemızde, gelişmış ül- keler düzeyinde, bu bilinci yakalamanın basit yollan da olmalı... Semtimız Yeşıl- yurt'ta Polat Otel'in bahçesindeki yapay palmiye ağacı görünümündekı baz ıstas- yonlan, Bakırköy'deki çocuğumuzun oku- duğu, Taş llköğretım Okulu'nun hemen komşu binasındaki baz istasyonu, benim her gece uykulanmı kaçınyor. Bilimsel makale ve raporlarda bir saç kurutma makinesi, cep telefonu, elektrik- li saat, elektnklı ev aletlerinin bile sağlı- ğa zararlı olduğu bildiriliyorsa; Ulaştırma, Mılli Eğıtım, Sağhk bakanlıklanmız bu konuya nasıl ve niçin duyarsız kalabiliyor? F. Gaye ÖZAL YÖK Başkanı biliyor mu,' Gazetelerde hükümetin TÜBİ- TAK'la Ugiüyasa önerisine, YÖK BaşkanıProf.Dr. SayınErdoğan Ieziç'in hükümetin öncelikle TÜBİTAK hakkın- daki yargı kararlaruun uygulanmasımn gerektiğini belirterektepki gösterdiğiya- züıydı. Ama, Trakya Üniversitesi'nde di- siplin cezası nedeniylc üniversiteden uzak- laşürılan öğrencilerin, rektörlüğün bu ka- rarına karşı Edirne tdare Mahkeme- si'nde açnklan dava sonucu mahkeme- nin verdiği yürütmeyi durdurma karan- nı uygulamadan yeniden disiplin cezası veren IVakya Üniversitesi'nin yargı ka- ranmuygukmadığını sayınYÖKBaşka- nııııız biHyorlar mı? S. NazifAKÇİÇEK CUMOK toplantdarı I" stanbul CUMOK, 15 Mayıs Pazar günü toplanıyor. KASDÂV Kadı- köy Belediyesi Sosyal Dayanışma Vak- fı Moda/Kadıköy'dekı toplantıda "Ba- ğımsızlık Ateşi ve l lusal Egemenlik" konusu irdelenecek. Saat 11 .OO'de baş- layacak Istanbul CUMOK toplantısı- nın konuşmacısı Prof. Dr. Türkel Mi- nibaş. Bütün Cumhuriyet okurlarımn toplantıya çağnlı olduğu belirtıldi. Ermenek ve Anamur CUMOK tem- silcüerinin düzenlediği "TürkDUBay- ramı ve Karamanoğlu Mehmet Bey'i anma toplantısı" yarın saat 10.00'da Er- menek Balkusan köyünde yapılacak. 1 umhuriyet ve devrimin en saygm \.j düşünce kurumlanndan Cumhuriyet gazetesinin dayandığı zemin, kuşkusuz halkunızdır. lrdeleyen, yorumlayan ve kamuoyu oluşmasında etkili düşünce gücü ise okurdur. "Söz Okurun" köşesi, bir "forum" niteh'ğiyle kişiler ve Kemalist kurumlar arasuıdaki ilctişimi sağlayıp bütünleştirecektir. Cumhuriyet gazetesinin sürckli toplumcu aydınlanmadan yana tavn, bir kez daha isabetle gerçekleşmektedir. Kutlanm. Av. Ertuğrul KAZANCI ADD Genel Başkanı Hasta olankim Son günlerde gazetelerde, televızyonlarda sık sık gördüğümüz yağmur yağsa derin devlete mal etmelerine alışkın olduğumuz, seslen sayılanna göre çok gür çıkan bazı tipler, insanımızın bayrağma sahıp çıkma gibi sıhhat göstergesi tepkilerinı bahane edip ülke ulusalcılığa ve mılliyetçiliğe mi kayıyor diye ortahğı ayağa kaldırdılar. Sözcülüğünü yaptıklan, açık gözle çıkannı savunduklan sömürücü ülkelerde derin devletin en kirlileri yokmuş gibi, derin devletten şikâyet edenler telaşlandılar, endişelendıler sanki tek bir merkezden yönetıliyormuşçasına hep beraber aynı yorumlan yaptılar. Tepkisinden dolayı halkımıza kendilerince hasta teşhisi koyup tedavisi konusunda sosyologlardan, psikologlardan görüş almaya kalktılar. 85 yıl önce kurulan bu devletin yapı taşlan olan ulusalcılık, yurtseverlik, milliyetçilık gibi sıfatlar, köşe yazılannda, televızyon yorumlannda, artık ınsanlanmızı aşağılayıcı sıfatlar olarak kullanılıyor. Sömürücülerin, ülkemiz ve coğrafyamız üzenndekı emellen açısından geçen yüzyılın başmdaki emellenne göre hıçbir değışiklik olmamışken bizim ulusalcıhğımızdan, milliyetçiliğımizden vazgeçmemız isteniyor. Fransız parlamenter Jacques Toubon Sevr uygulansın diye açık açık ikı ay önce söylemedi mi. ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, PKK'nın bağımsız devlet kurmayı amaçlayan bir kurtuluş örgütü olduğunu daha dün dıle getirmedi mi? Sevr'deki Ermenı istekleri bugün yine olduğu gibi önümüze sürülmüş değil mı. Sömürücüler, özellıkle son üç yıldır üzerimize her tür psikolojik savaş yöntemleriyle gelirken bizım her şeyden vazgeçmemiz neden isteniyor kı? Ulusalcılıktan milliyetçılikten neden vazgeçelım ki*> Mehmet Ali KILINÇ Şaşırtnadıın ,4 nayasa, devletin kullanma X » kılavuzudur. Vasanıa, yürütme ve yargı devlet mekanizmasında yer alan üç ayrı işlevdir. Siz yasanıa işleviyle yargı yapmaya kalkışırsanız bu mekanizmayı bozarsuuz. Bu çamaşır makincsinde, bulaşık yıkamak kadar saçma olacaklır. Işte bugünkü hükümet bunu yapmaktadır. Gündeme çöreklenen yüksek mahkemeyi kapatma açıklaması beni hiç şaşuimamışnr. Çünkü bu /ihniyet benzer eylemlerini yaklaşık iki buçuk yıldır sürdürmektedir. AnayasaMahkemesi'ni kapatırız diyenlerin zihniyeti; Madımak Oteli'ni kundaklayanlann, "Beyler siz istediğinizde Hilafeti bile getirirsiniz." diyenlerin, çiftçiye: "Gö/ünüzii toprak doyursun" diyenlerin, demokrasiyi kirli amaçlannda araç olarak görenlerin zihniyetidir. Bu "Fiş ahnazsanız Kıbns'ı da veririz." diyen tüccar-siyasetçi zekâsıdır. Bu bedeli ne olursa olsun AB'den eşantiyon bir takvim alıp bu işe yaramaz takvimi Kızılay Meydam'nda zafermiş gibi anlatanlaruı görgüsüzlüğüdür. Bu ABD'ye BOP olsun, öğrenciye cop olsun, SEKA'daki işçilere oh olsun vımlıımdııymazlığıdıı; kaduılanmızuı sorunlannı rürbandan ibaret görme cahilligi, kendine af çıkaran bakanlaruı kızarmaya karşı bağışıklı yüzleridn: Bu Mustafa Kemal'e hakaret edenlerin, Mahmut Esat Bozkurt'u küçümseyenlerin, yeni ceza yasasıyla kadılar yaratıp, basına sus diyenlerin hafıfliğidir... Kısacası Anayasa Mahkemesi'nı kapatma söylemi, beni bir CUMOK olarak hiç şaşırtnıadı. (Belki sermaye gazetelerinin okuriannı şaşn*tnuşnr.) Başar ÖZTÜRK