Katalog

BAŞBAKAN SAYIN RECEP TAYYIP ERDOGAN'A VE TÜM MÎLLETVEKİLLERİNE AÇ3KMEKTUP 1 Bizlur, istatistiklerin 8.5. milyon dolayında saptadığı büyük engelli kitlesiyiz. Ailelerimizle birlikte sayımız, 30 milyona yaklaşmaktadır. Engelli doğmayı veya engelli olmayı, biz kendimiz seçmedik. Ülkemizin olumsuz yaşam koşullan ve hükümetlerin ağır ihmalinin miras bıraktı bize. ÂNAYASAM1ZIN 2. MADDESÎ, DEVLETİMİZÎN "SOSYAL" NÎTELİĞINE İŞARET ETMEKTEDİR. SOSYAL DEVLET; TOPLUMUN EN GÜÇSÜZ KESİMLERİNDEN BAŞLAMAK ÜZERE YURTTAŞLARININ BAŞTA SAĞLIK, EĞÎTtM, İSTlHDAM VE SOSYAL GÜVENLÎK GlBİ TEMEL GEREKSİNlMLERİNİ KARŞILAYAN DEVLET DEMEKTÎR. DEVLETtN "SOSYAL" NİTELIĞİNÎ YAŞAMA GEÇİRMEK, HÜKÜMETLERtN ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜĞÜDÜR. Buna karşın, bugün ülkemizde engellilerin %98'i işsiz, %96'sı eğitimsizdir. Genel nüfus içerisindeki oranımız %12 iken, ulusal gelirin sadece onbinde dördü bizler için harcanmaktadır. Kentlerimiz, kamusal yaşam alanlarımız ve konutlanmız, engelliler yok sayılarak planlanmıştır. Bilgiye ve gitmek istediğimiz yerlere erişebilmemizin önıinde büyük engeller bulunmaktadır. Toplumumuzda engellilere karşı ayrımcı değer yargılan, düzenlemeler ve uygulamalar son derecede yaygındır. BÜTÜN BU SORUNLAR1 ÇÖZMEK VE ANAYASAMIZ1N 10. MADDESİNDEKl EŞlTLlK İLKEStNl YAŞAMA GEÇÎRMEK, HÜKÜMETLERİN ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜĞÜDÜR. Ne yazık ki, hükümetlerimiz bu güne dek bu anayasal yükümlülüklerini yerine getirmemiş; engellilerin yaşamakta alduğu devasa sorunlann çözümü için öngörülen demokratik, kapsamlı ve bütünlüklü engelliler yasasmm çıkanlması, sürüncemede bırakılmıştır. Sayın Başbakanımız, Kapsamlı ve bütünlüklü bir engelliler yasası çıkararak, engellilerin devasa sorunlarını çözme hedefini, diğer hükümetler gibi Siz de, seçim bildirgenizin ve hiıkümet programmızın önemli bir bölümü haline getirerek bizleri umutlandırdınız. Fakat, 2004 yılının ilk aylarmda 97 maddelik kapsamlı bir yasa taslağını tartışmaya açmışken, Maliye Bakanlığı'nın çekincesi yüzünden bu taslağı büyük ölçüde daralttınız. 2004 yılı Kasım ayı boyunca 9 kentimizde yapılan büyük eylemlerin ardmdan, 26 Kasım günü Swis Otel'de yaptığmız açıklamayla, kapsamlı bir yasasının en geç 2005 yılının ilk çeyreğinde yürüıiüğe konulacağını ve çıkacak olan yasanın önemli maddelerini kamuoyuna ilan ettiniz. Her ne kadar yılın ilk çeyreğinde beklenen yasa çıkmamışsa da; hazırlanan engelliler yasa tasansı 6 Mayıs 2005 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sevk edilmiş ve bu tasarıda önemli ölçüde iyileştirmeler öngörülmüştür. Ancak tasarının hâlâ ciddi eksiklikler taşıdığı görülmektedir. Bu güne kadar, "Yasa Taslağı Yetersizdir" diye eleştirenleri, daha önce ilan ettiğiniz taslakları unutarak "ideolojik" yaklaşmakla suçladınız. Sayın Başbakanımız, Gelin^n aşamada bu çeşit suçlamalardan vazgeçmenizi, diğer bazı yasama faaliyetlerinde olduğu gibi "Engelliler Yasası"nm aceleye getirilmeden, yasama sür^cinin tasanda varolan aşağıdaki eksiklikleri göz önünde bulundurarak işletilmesini bekliyor ve talep ediyoruz. Aksi takdirde, 8.5 milyonu bulan ve hükümetlerin yanlış politikaları ve ihmalleri yüzünden olanca ağırlığıyla yoksul ailelerinin sırtmda bir kambur gibi yaşamaya hükümlü kılınan engelli kitlesiyle oynayanlar büyük vebal altında kalacaklardır. Sayın Başbakan, Sayın Milletvekilleri Parlamentoya sunulan tasannın en önemli eksiklikleri şunlardır: 022 sayılı kanuııda yapılan değişikliği bakınıa muhtaç ve işsiz özürlüler bakımından olumlu bir gelişme olarak kabul etmekteyiz. Ancak yetersizlikleri vardır. Bu nedenle belirlenen aylıklar günümüz yaşam koşullan göz önünde tutularak muhtaç ve işsiz olan tüm özürlüler için brüt asgari ücretin en az %50'si düzeyine çıkartılmalı ve asgari ücrete endeksli hale getirilmelidir. Tasarıda, engelliler için kurulmuş olan ve binbir güçlük içerisinde önemli bir kamu görevi yerine getiren federasyon ve kamu yararına derneklere Dev^et Bütçesinden düzenli destek verilmesi yönündeki sözler de yerine getirilmemiştir. Engelli örgütlerinin karar alma süreçlerine katılmadığı düzenlemelerin ihtiyaca karşılık verme konusunda yetersiz kaldığı Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından tespit edilmiş bir gerçektir. Bu yüzden BM genel kurulu tarafından 1993 yılında benimsenen Sakatlar için Fırsat Eşitliği konusunda Standart Kurallar belgesinin 18. maddesi, engellilerle ilgili karar alma süreçlerinin tüm aşamalarında engelli örgütlerinin yol göstericiliğinin garanti edilmesini istemektedir. belgeye ülkemiz de kabul oyu vermiş olduğu halde, mevcut tasarıyla gerek merkezi gerekse yerel yönetimler bakımından özürlü örgüt ve temsilcileri tamamen sürecin dışına itilmişlerdir. Bu düzenlemenin yokluğu bile, bu taslağın ret gerekçesini oluşturmaya yeterlidir. Çünkü söz konusu yasanın çıkartılmasının ardından devam edecek olan engellilerle ilgili düzenlemelerin hiçbir aşamasında engellilerin sürece müda hale etme şansları kalmamaktadır. Bu tasarıyla son derece rencide edici sonuçlar doğuran, görme engellilerin imzalarının geçerli olması için iki tanık zorunluluğu, engellilere yargıçlık, savcıhk gibi görevlerin yasaklı oluşu ve sakatlığın velayetin reddi nedenleri arasında sayılması gibi negaiif ayrımcı düzenlemelerin hiçbiri yürürlükten kaldırılmamış ve sağlanan bazı imtiyazlar dışında özürlülerin ikinci sınıf vatandaş anlayışıyla değerlendirilmeye devam edildiği görülmüştür. İşte bu nedenlerle, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan tasarı eksiktir ve yapılacak değiş kliklerle tamamlanmaması halinde amacına ulaşmayacaktır. 8-9 Mart 2005 günü Ankara'da toplanan Adalet ve Kalkınma Partisi Özürlüler Koordinasyon temsilcileri toplantısında dile getirilen görüşler de bu doğrultudadır. Söz konusu toplantıda söz alan temsilcilerin çoğunluğu, yasanın yetersizliğine ve temenniler metninden ibaret oluşuna dikkat çekmişlerdir. Bu tasarının mevcut şekliyle yürürlüğe girmesi, yıllardan beri büyük bir umııt ve özlemle yasasını bekleyen engelli kitlesinde hayal kırıklığı yaratacak ve aldatılmışlık duygusu uyandıracaktır. Kuşku yok ki, 8.5 milyon engelli kitlesine karşı sorumlu olan engelli örgütleri, böyle bir durum karşısında ilgisiz kalamazlar. SAYIN BAŞBAKANIMIZ, ^ÖREVE GELDİĞİNİZ TARİHTEN BU YANA SİZİNLE GÖRÜŞMEK İÇİN YAPTIĞIMIZ TÜM BAŞVURULAR KARŞILIKSIZ KALMIŞTIR. BÖYLE GİDERSE ENGELLİ ÖRGÜTLERİYLE GÖRÜŞMEYEN İLK BAŞBAKAN UNVANINI KAZANACAKSINIZ. BU I^URUMDA, 8.5 MİLYON DOLAYINDAKİ ENGELLİLER KİTLESİ, HER VESİLEYLE TÜSİAD GİBİ SERMAYE ÖRGÜTLERİYLE GÖRÜŞEN ZAT-IALİNİZİN, ENGELLİLERİN BAŞBAKANI OLUP OLMADIĞINIZI SORGULAYACAKLARDIR. SAYIN BAŞBAKANIMIZ, SİİDEN, EN KISA ZAMANDA SORUNLARIMIZI VE ENGELLİLER YASASINI GÖRÜŞMEK ÜZERE BİR RANDEVU İSTİYORUZ. LÜTFEN, BU TALEBİMİZE KULAK VERİNİZ VE SADECE BELİRLİ BİR TOPLUMSAL KESİMİN DEĞİL, TÜM TÜRKİYE YURlfTAŞLARININ BAŞBAKANI OLDUĞUNUZU UNUTMAYINIZ. AKSİ TAKDİRDE BÜTÜN İYİ NİYETLİ ÇABALARINIZA RAĞMEN GERÇEKLEŞTİRECEĞİNİZ DÜZENLEMELER ENGELLİLERİN TALEP VE İHTİYAÇLARINIKARŞILAMAYACAK, İLERDE YANILDIĞINIZI SİZ DE ACI BİR BİÇİMDE GÖRECEKSİNİZ! TÜRKİYEKÖRLERFEDERASYONUALTINOKTA KÖRLER DERNEĞİ ÇAĞDAŞ GÖRMEYENLER DERNEĞİ EVRENSEL GÖRME ÖZÜRLÜLER DERNEĞİ TÜRKİYE GÖRME ENGELLİLER DERNEĞİ UYGAR GÖRME ENGELLİLER DERNEĞİ BATIKENT ZİHİNSEL ENGELLİLERİ KORUMA DERNEĞİ