Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10MAYIS2005SALI
Şoke
Hamza
Saykan:
"Dışişleri
Bakanı
Abdullah Gül
'Türkiye ekonomideki
performansıyla
Avrupa Birliği'ni şoke
edecek' diyor.
Avrupa'yı bilmem,
ama halk AKP
iktidarının zamlarıyla
zaten şokta!"
CUMHURİYET SAYFA
17
www.ctenizsom.com Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
IMF'ye göre asgari
ücret çokmuş.
Bu IMF azmış!
Ballı
Güneş Oksal:
"Sahte bal
üretenler teşhir
ediliyormuş.
Vatandaşın ağzına bir
parmak bal çalıp
aldatanlar ne zaman
teşhir edilecek?"
Müzakeresiz
Akif Kökçe: "Türk
. Tarih Kurumu
' Başkanımız
kırmızı
bültenle; Kıbrıslı
Türkler, Rum
mahkemelerince
aranıyor. Anlaşılan,
Avrupa
hapishanelerine
'müzakeresiz'
gireceğiz!"
VATANDAŞ hukukçu... Istanbul Su ve
Kanalızasyon Idaresi (İSKİ) ile iki ilişkisi var. Biri su
abonesi olarak öteki ise bir profesörün İSKİ aleyhıne
açtığı bir davayı 1994'den beri takip eden bir avukat
olarak... İSKİ aleyhine dava devam ederken,
hukukçu vatandaş 1998-2000 yıllarında kendisıne
gönderilen su faturalarındaki bedellerin, su sayacına
ait olmadığı anlıyor ve 2000 yılında ISKl'ye durumun
düzeltilmesı içın bir dilekçeyle başvuruyor. İSKİ, basit
bir aritmetik hesapla düzeltme yapacağı yerde, 2000
yılı Temmuz ayında hukukçu vatandaşın suyunu
kesiyor. Hukukçu vatandaş mahkemeye başvuruyor.
Mahkeme dört yıl sonra, dava tarihi itibariyle,
hukukçu vatandaşın ISKl'ye borcu bulunmadığına,
aksine yaklaşık 355 milyon lira alacaklı olduğuna
karar veriyor. Karar kesinleştikten sonra 2005 yılında
vatandaş, faiziyle birlikte yaklaşık 2.4 milyar liraya
ulaşan aiacağını tahsil etmek için, lcra Dairesi'ne
Bir kaşık su
başvuruyor. Ancak, İSKİ borcunu ödemiyor ve lcra
Mahkemesi'ne başvurarak, malları ve bankalardaki
paralarının "kamu hızmetıne tahsis edildiği"ne ılışkın
bir karar sunuyor.
Hukukçu vatandaş, talep ettiği bedelin "müteahhit
alacağı" olmadığını, "kendı parası ve faızi" olduğunu,
kamuya özgüleme kararının bu talebı açısından öne
sürülmesinin Türk Medeni Kanunu'ndaki "dürüstlük
kuralı"na aykırı olduğunu, ortada açık bir mahkeme
kararı varken, bu kararın uygulanmamasının
Anayasa ve Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'ndekı
"hukukun üstünlüğü" ilkesine aykırı olduğunu,
gerekirse Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'ne de
başvuracağını anlatmaya çalışıyor.
- Erotik kanallar Türk aile
yapısına uygun değilmiş...
"Uygunu nasıl oluyor!"
Ancak bu görüşü geçerli sayılmıyor.
Ayrıca, hukukçu vatandaşın dava tarihi itibariyle
ISKl'ye hiçbır borcu bulunmadığı mahkeme
kararında açıkça belirtıldiği halde, İSKİ hukukçu
vatandaşa dava tarihi itibariyle yaklaşık 102 milyon
lıra daha borç çıkarıyor ve bu bedel ödenmediği
takdirde suyunun kesileceğini şifahen bildiriyor.
Hukukçu vatandaş, şimdi suyunun kesilmesini
bekliyor. Ama bir yandan da Avrupa Insan Hakları
Mahkemesi'ne başvuru dilekçesini hazırlıyor.
Açacağı dava sonunda belki de yalnız ISKl'nin değil
tüm belediyelerin, mallarını ve paralarını "kamu
hizmetine tahsis etmek" suretiyle, kesinleşmiş
mahkeme kararlarını uygulamamasının, Avrupa
Insan Hakları Sözleşmesi uyarınca, "hukukun
üstünlüğü" ilkesine aykırı olduğu yönünde bir karar
çıkacak. Sonra da İSKİ ve onun sayesinde
belediyeler bir kaşık suda çırpınıp duracak!
ULusal-Egemenlik
Haftası'nda Sıvas'taydık
PERtHANERGUN
SESSÎZSEDASIZ(l)
Efr/M®EN
ALA/l&DiNDîf^ÇEfZi
"AVllî £âtr/M 84&
- G££2JCf
O J&İCklJSL
Halkın milli direnci yok ediliPkenISTANBUL Barosu Genel Sekreteri
Hüseyin Özbek, televizyonlardan
"büyük" gazetelere kadar Nisan'ın son
haftasından başlayarak medyada
yayımlanan Ermeni soykırımı iddialarına
ilişkin haber ve yazıları taramış. Haber
ve yazılar ilk bakışta soykırım
iddialarının asılsızlığı üzerine
kurgulanmış gibi algılansa da satır
aralarına bakıldığında özbek'in
ulaştığı sonuç şu: "önümüzdeki süreçte
Ermeni soykırımı iddialarının Türk
halkının belleğine, bilincine yerleşmesi,
içselleşmesi için ülkesiyle, halkıyla
ortak paydasını çoktan yitirmış
medyamızda ciddi bir kampanya
başlamıştır. Kampanyayı
düzenleyenlerin amacı, ortalama
insanımızda var olan Ermeni davasında
haklılığımız ve bize yönelik isnatları ret
refleksi dahil, ulusal yön duygusunu,
derin bilinçaltındaki milli direnç ve
özgüveni yok etmektir. Kampanyanın
ardındaki dış dinamiklerin bir diğer
beklentisi de devleti bunaltarak, AB
şantajını da kullanarak doğrudan
olmasa bile dolaylı bir telaffuzla
geçmişte soykırım yaptığımızı Türkiye
Cumhuriyet Devleti'ne kabul ettirmektir.
Kıbrıs'ta, Kuzey Irak'ta, Ege'de,
Patrikhane'de, Güneydoğu Anadolu'da
AB'nin toptan siparişlerini kabul edecek
bir devletin devlet denilebilecek bir yanı
kalmış olursa tabii ki."
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkuviyahoo.com
Gelir dağılımında eşitiz:
Gelir onlara, dağılmak bize!
4-11 Eylül 1919'daCumhurıiye-
timızın temel harcının karılıpafıldı-
ğı Sıvas Kongresi'nin günümızün
toplumsal ve sıyasal gidişatı için-
'de önemini, Atatürk ilke ve dev-
rimlerine inananların yansıtrfıası
düşünülemez.
2 Temmuz'da 32 canımızı ykkıp
yok eden Madımak katliamı nede-
niyle Sıvas yüreğımde kara biı ya-
ra oluşturmuştu. Oraya son (|idi-
şim, Sevgili Asım Bezirci ile Ne-
simi Çimen'in cenazelerini ls:an-
bul'a getirmek üzere SHP ll Elaş-
kanı'nın sağladığı özel bir uçpkia
gidip acılarla dönüşümdü.
Bir süre önce değerini, ba$arı-
larını görerek daha çok anladıı jım,
Cumhuriyet Universitesi Re<tör
Yardımcısı öğrencim Prof. Hîıse-
yin San'dan 23 Nisan için bir da-
vet aldım. Madımak'ın gönlütlnde
açtığı yaralara karşın bu içteıtılikli
ve anlamlı çağrıya karşı durana-
dım.
Sıvas'a lyiki de gittim. Bu k<?nu-
da inanç ve coşkusunu bildlğim
Neşe Doster'in de bu anma tpp-
lantısında bulunmasını önerdim.
İki taraf buna uygunluk gösturdi,
bu da iyı oldu.
29 Nisan 2005 günü, CÜ Kültür
Merkezi'nde uygulanan progrpm-
da paneli yöneten Doç. Dr. Mem-
nune Erandaç -Atatürk Deyrim
Tarihi Kursü Sorumlusu- çok ^tki-
leyiciydi. Anlatımda okutman *ay-
nı zamanda Sıvas Türk 0<tağı
Başk.- Necip Günaydın "4 Eylül
ve Ulusal Egemenlik"\ slaytlarla
canlandırarak aktardı. Neşe Dos-
ter, her zamanki coşkulu söyle-
miyle 85 yıl önceden bugüne ulu-
sal egemenliğin önemini vurgula-
dı. Benim konum, Atatürk'ün
"Devrim Koşusu Günlüğü" için-
deki Türk Dil Kurumu'nun öremi
ve bu günkü dilde yozlaşma ile
Kuvvayı Millıye'den bu güne Kur-
tuluş, Kuruluş ve Aydınlanm&'da
kadınlarımızın öncülüğüydü." bp-
lantıdan sonra öğretim görevlileri-
nin, öğrencilerin dışında Köy Eins-
titülü emekli öğretmen, ADD Sı-
vas Şube Başkanı Muammer Çe-
lik'in nemli gözleriyle duygularını
ileten titreyen sesi kadar, el ele dü-
şünce beraberliğinde buluşar Ye-
niden Kuvayı Milliye Derneği Eiaş-
kanı'ylaTürkOcakları Başkan 'nın
Ulusal Egemenlik beraberliği|çok
etkiliydi, dağınıklığın getirdiği ka-
ramsarlığı umuda yönelticiyd...
•••
Toplantıdan once görebilınek
mutluluğuna erdiğimiz yer Sıvas
Atatürk Kongre ve Etnografya vlü-
zesi'ydi. Sıvas'tamüzeciliğe1923
yılında başlanmış. Çevreden (jeti-
rilen belgeler, savaş araç ve gereç-
leri, giysiler, kadınların el ürünloriy-
lesüslemelervs. kongre bina:;ının
bodrum katında saklan nış.
1927'de Gökmedrese'de,
1968'de Buruciye Medresesi'ıfıde,
1990 yılından beri de tarihi Sıvas
Kongresi'nin yapıldığı binada Kül-
tür Bakanlığfnın sorumluluğunda
resmı müze oluşturulmuş. Bina-
nın müze içinde sergilenen kita-
besindeö Ekim 1892'deVali Maz-
lum Paşazade Mehmet M<;m-
duh Bey tarafından Mülkü Idadi
(lise malı) olarak yaptırıldığı belir-
tiliyor. Yapı 19. yüzyıl Geç Osrrıan-
lı Dönemi Sivil Mimarlıkörneklorin-
den biri olup üç katlı ve üç av ulu.
Dış cephelertaş ve oymalı, iç me-
kânlarsa işlemelı ahşap malzelne-
den. Sekiz galeride Selçuklular
döneminden başlayarak Osman-
lı'da, Kurtuluş ve Kuruluş'taki yu-
karda değindığım çevreden ve
özel koleksiyonculardan derlen-
miş malzemeler çok göz dolduru-
yor. Bu galerilerden en düşündü-
rücü ve Kurtuluş'taki andın örnek-
lendiğini kanıtlayan Matbaa Oda-
sı: 2-11 Eylül 1919 tarihleri arasın-
da yapılan Sıvas Kongresi karar-
ları, 4.9.1919'da Mustafa Ke-
mal'in istemiyleyayın hayatınagi-
ren Irade-i Milliye gazetelerinin tek
tek sergilendiği, baskı makinesi-
nin yer aldığı mekândı. Buna bir de
Kurtuluş'ta kadınlarımızın öncülü-
ğünü kanıtlayan ulu önderimizin
desteğıyle kurulan "Anadolu Ka-
dınları Müdafaa-i Vatan Cemiye-
ti" adlı derneğin yapmış olduğu
çalışmaların örneklenmesi de ka-
dınlarımız açısından çokgurur ve-
riciydi.
Müzenin en ilginç yerlerinden
biri de ancak bir büyük oda ölçü-
tündeki kongre salonunda o gün-
lerın delegelerinin oturdukları okul
sıralarında isım ve resimleriyle
saptanışıydı. Atatürk'ün 2 Eylül
1919'dan 27 Aralık 1919 günleri-
ne dek çalışma ve yatak odası ola-
rak kullandığı yerde duyduğum
huşuyu anlatamam.
Etkileyici düzendeki tanıtımın-
da bize eşlik eden Müze Müdürü
Süheyla Demirci'nin o günlerden
bu günlere duygu yuklü anlatımı
ve de Fakir Baykurt'un "Gökçe
Kızları"n\ anımsatan pırıltılı yeşıl
gözleriyle güzel yüzüne de değin-
meden geçemeyeceğim.
•••
Sıvas'la ilgili anılarımın içinde
çok önemli yer alacak olan bir de
Aşık Veysel'in Şarkışla'nın Sivri-
alan köyüne gidişim oldu. Kültür
Bakanlığı'nca müzeye dönüştürü-
len Veysel'in evinde Sabahattin-
Mualla Eyüboğlu ile Sevgili Ve-
dat Günyol için de duygulandım.
Müzeye memur edilen Cemal,
Âşık'ın oğlu Ahmet Şatıroğ-
lu'ndanolmatorunu. Köyegittiği-
miz 30 Nisan gunü hava yağışlı ve
oldukça da serindi. Buna karşın
yol boyu çizilen görüntü Van
Gogh'la Renoir'ye esin kaynağı
olacak kadar etkileyıciydi. Yazık ki
bu güzel yerlerin büyük nüfusu Al-
manya'ya veya iş üretebilecekleri
şehirlere göç etmiş. Yazları gelip
kalabilmek için göze çarpan kışın
kapalı duran villalar yapmışlar. Şu
anda köyün kışlıkyaşayan hanesi
Cemal'in dediğine göre kırk beş-
miş, okula gidecek çocuk sayısı
da yeterli olmadığından okul da
yokmuş. Cemal üşüdüğümüzü
görünce bizi Anadolu konukse-
verliğiyle evlerinde çay içmeye ça-
ğırdı. Orada Veysel'in en büyük kı-
zı (dört kızı, iki oğlu olmuş) Zöhre
ile de tanış olduk. Köyden ayrılır-
ken Ankara'dan getirilen, cem
evinde duası yapılarak kendi top-
rağına gömülmek isteyen bir ce-
nazeye de rastladık.
Cumhuriyet Üniversitesi'nin ge-
niş alana kurulmuş ve çok seçkin-
ce düzenlenmiş oluşumu, ancak
ayrı ve ayrıntılı bir yazıyla anlatıla-
bilir. Bu konuda çok başarılı olan
geçmişteki ve şimdiki yöneticileri
kutlamak gerekir.
Bu arada CÜ Rektörü Prof.
Mehmet Bakır ile yardımcısı öğ-
rencim Prof. Hüseyin San'ya bu
güzellikleri yaşattıkları ve göster-
dikleri konukseverlıkle ilgilerinden
dolayı teşekkürediyor, başarılı ça-
lışmalarının da devamını diliyo-
rum.
ÇlZGtLtK KÂMİL MASARACt kamilmasarachomynet.com
HARBİ SEMİH POROY semihporoyuıyahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BÎLGİN hayatepikCqmynet.com
GÖNIÜNÜ FERAH TUTL.
MUHAFAZAKARLARIN
BİR KADININ
DEDİ5ÎNÎ
YAPTIKLARI
NERDE 6ÖRÜLMÜŞ?!..
IMF'Cİ KADININ
DEDİKLERÎNÎ
YAPARURMI \.
DERSİN?..
N
OTOBÜSTEKİLER KEMALURGENÇ k_urgenc((i>yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MİMTAZARIKAN lOMayts wwu).mumtaz-arikan.eom
HOUANDA'NIN İSGALH.
194O'm BUGÜN, ALMAN OKDULAftl, HOLLANMYI
ÎŞBALE BAÇlAPI- 1333 'PAKİ POLONYA SALOI-
RlSlNI, 134O NİSANINOA DAHİMAIZKA YE NOR
VBÇ HAREICATI İ2LEMİŞ,ARDtNMN M Hİr-
LER'İN «gAV CEfHESİ"PLANLAR/UA UYGUN
OLAZAk HOUAMOA'YA GİeiLAAİÇTİ.ASIL
AMAÇ FRANSA ÜZERİNE yÜ&JMEICTİ^ANCAt:
SlM/RDAKİ, ÜAILÜ "MAGlNOT (MAJıNö) HA7T/*
Nl GEÇME GÜÇUİĞÜ PÜŞÜNÜLEGEK BU
BNSEÜN SİV'Ş Y£BJ İLE KUZ£Y DENİZİAM
S/MCAKİ HOLLAtJPA VE BBLÇİKA TVPgAtC-
LARI 6EÇİTOLAIŞAK KUUANIUVORDU.MA
yiS SOUUMA DEĞİN HE/S İK.İ ÜLKE DE TES-
LİM OLACAKLAR,SI£A FBANSA'YA GE-
LECBKTi..
GÖRÜŞ
BEDRI BAYKAM
Sevgili Medya, Aklınız
Başınıza Geldi mi?
Değerli okuyucular, bu yazıyı büyük bir dikkatle
okuyun ve çevrenize yayın. Her Sabah, Vatan'ımı-
zın Hürriyet'i için Radikal önlemler peşinde koşan
ve Birgün, Aktüel olarak bunu başarmayı uman,
medyamızın liberal, neo-liberal, neo-sosyalist, es-
ki sosyalist, ılımlı Islamcı, merkezci büyük göbeği
şu günlerde çatlamak üzere. Fena halde panik için-
deler! 1 Nisan'da yürürlüğe girmesini iki ay tehir
edebildikleri yeni Ceza Kanunu, 1 Haziran'da artık
önlerine dayatılmış olacak. Demokrasi ve siyasal
eleştiri, düşünce özgürlüğü o gün 'Vefat' edecek-
ler...
Bu satırların yazarı, yıllardır Atatürkçülüğün ne-
den özgürlüğün ve aydınlanmanın olmazsa olmaz
demokratik temeli olduğunu anlatan ödünsüz Ke-
malistlerden biri. Ama Özal döneminden beri sev-
gili medyamız, bizlerin sesini yok sayan, tüm anti-
demokratik sansürlerle, köşe yazılarının ve yorum-
haberlerinin yüzde 80'ini 2. Cumhuriyetçi ve ılımlı
Islamcılara ayıran, heray, kahraman bir "araştırma-
cılık"(ty aşkıylatüm hacı, hoca tarikatlarının döküm
ve reklam dizilerini yayımlayan, "malum" takımdan
oluşuyor.
Şimdi ateş bacayı sarmış durumda. Yıllardır söy-
lediğimiz her şey çıktı, ılımlı Islam diye bir şey ol-
madığını, bunun ancak şeriatçılığa geçişin ara eta-
bı olduğunu, yobazlığın tüm özgürlüklere, sanata,
kadınlara ve demokratik düşüncelere düşman ol-
duğunu 20 yıldır anlatıyorduk. Cumhuriyet, Türk
Solu, Aydınlık, lleri gazeteleri ve Kuvay-ı Milliye gi-
bi dergiler, bir de "büyük" medyadan bir elin par-
mağınt geçmeyen 4-5 isim. Karşımızda hep kimler
yer aldı, biliyorsunuz... Bugün feryat figan "basın
özgürlüğü elden gidiyor" diye bağırıp çağıranlar...(!)
Şimdi, Sevgili büyük basın patronları... Sizler ki,
bu tekdüze, sıkıcı, antidemokratik, anti-Kemalist
propagandaya alet oldunuz... Sizler ki o müthiş
medya gücünüzü Atatürkçülüğü ve 1923 Cumhu-
riyeti'ni ve laik-demokratik Kemalist yapısını eleş-
tirmeyi "ilehcilik" sananlara toptan teslim ettiniz.
Bugünlerde birtoplantı yapmayı düşünüyormusu-
nuz?
Şöyle geniş, büyük bir oturum olsun. Çağırın
Cengiz Çandar'ı, Nazlı llıcak'ı, Mehmet Altan'ı,
Fehmi Koru'yu, Mehmet Barlas'ı, Neşe Düzel'i,
Ismet Berkan'ı, Taha Akyol'u, AN Bayramoğ-
lu'nu, Etyen Mahçupyan'ı, Gülay Göktürk'ü, Cü-
neyt Ülsever'i, Hadi Uluengin'i, Ayşe Önal'ı ve
daha nicelerini ve onlara şunu sorun:
"Yahu beyler, bayanlar, el üstünde tuttuğumuz
değerliyazarlar, maaşını, primini, katını eksiketme-
diğimizdeğerler... Yıllardır bize dediniz ki, demok-
rasinin baş düşmanı 'resmi ideoloji'd/r. Türkiye
Cumhuriyeti'ni kuran eskimiş Atatürkçü prensip-
lerdir. Bu ülkenin gelişmemesinin nedeni Kemalist
dinozorlardır. Onların inatçı, köhnemiş bugün bize
dar gelen 1930 model ceketlehdir. Yıllardır kurtu-
luşun ve ilerlemenin liberal-ılımlı Islamcı yeni ga-
rip ittifakta olduğunu savundunuz. Ayrıca yıllardır,
bir de kendini AB 'ci, demokrat diye yutturarak tür-
ban demagojisini bile 'özgürlük arayışı' olarak su-
nan bu yeni hükümeti hep savundunuz. Lidehni,
başımıza Atatürk'fen sonra gelen en büyük çağ-
daş nimet olarak sundunuz. lyi güzel de şimdi du-
ruma bakın: Hükümeti övmek ve resmi demeçleri
yayımlamak dışında gazetecilik bitti. Işte Radikal'in
pazar manşeti: 'Cezalardan ceza beğen, özgür ba-
sına inanan hapsi boylar' Digitürk'ün şifreli erotik
kanalları kapatıldı. Gençlere sevişme yasağı geldi.
Zina Yasası'nı çıkarmaya çalıştılar. Alkole getirilen
vergiler, Anadolu'da iptal edilen güzellikyarışma-
ları, her belediyede, her bakanlıkta dinci kadrolaş-
ma, peşkeş çekilen kamu kuruluşları, istifaya zor-
lanan belediyelerin kadın personeli ve daha neler
neler... Işıklar bir bir söndürülüyor. Hani bu adam-
larbiziAvrupa 'ya sokacaktı? Hani bunlar en özgür-
lükçü gruptu? Hani siz bunlarla sabah-akşam ya-
sakçı 'resmi ideoloji'y/yerdenyere vuruyordunuz?
Ne oldu da böyle yanıldınız? Yani biz size boş ye-
re mi on binlerce dolar maaş ödedik?"
Evet sevgili okuyucular. Ne dersiniz, patronlar bu
hafta böyle birtoplantı yapıp hesap soracaklar mı,
yoksa her şey... "danışıklı dövüş"miû Her şey pa-
ra ve ticaret mi? Nereye kadar? Yoksa promosyon
olarak türban mı dağıtmaya hazırlanıyorlar?
e-mail: bedbayCatnn.net- Faks: 0212 227 34 65
B U L M A C A SEÜAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ îzmir'in
Seferihisar il-
çesinde bir
körfez. 2/ U-
tanç duyma...
Balık yumur-
tasıyla yapı-
lan bir türme-
ze. 3/ îyiye
yorulur olgu.
4/ Yansıma,
yankı.5/"De- 9
lı gönül — ol-
muş / Gezer Elif Elif
diye" (Karacaoğ-
lan)... Bıçak, kılıç
gibi kesici araçların 3
kabı.ö/EskiÇinfel- 4
sefesinde evrenin 5
birliğini yapan dü-
zen ilkesi... Duman
lekesi... Arjantin'in 8
plaka ışareti. II Yüz 9
metrekare tutarında alan ölçüsü birimi... Anka-
ra'nın bir ilçesi. 8/Fin ulusunun ünlü destanı. 9/
Ordu'nun Perşembe ilçesinin eski adı... Eski Mı-
sırlıların kutsal saydıklan öküz.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Boş, temelsiz ve asılsız söz. 2/Karakter... Üç
direkli yelkenli bir tekne. 3/ Bir koyun girişınde
ileri doğru uzanmış olan ve bir denizkulağını de-
nızden ayıran kıyı şerıdı... En kısa zaman süresi.
4/Avrupa'dabir başkent... Kanşık renkli. 5/Arap-
larda Müslümanlıktan önceki döneme verilen ad.
6/ Asya'da bir ülke... Müjdeli haber. II Deriyle
kaplı tek kişilik Eskimo kayığı... Sığırlarda görü-
len bulaşıcı bir hastalık. 8/AfHka'da bir ülke... Ad-
ları sıfat yapan bir yapım eki. 9/Asya'da yaşayan
yabanıl bir keçi... Tarlayı sürerek dinlenmeye bı-
rakma.