17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2005 PAZARTESİ SOYLEŞI Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren sektörün durumunu ve Türkiye'nin sorunlannı değerlendirdi: Hükümet duyarsızkalıyorMUSTAFABALBAY ANKARA-Türkiye Müteahhitler Birliği Başka- nı Erdal Ercn, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süre- cini çok iyi irdelemesi gerektiğini, Türk firmalan- nın birleşip güçlenınemesi halinde tüınünün AB üyesi büyük ülkelerin taşeroııu olacağmı söyledi. Polonya ve Macaristan'da sahibi bu iUkenin yurtta- şı olan büyük müteahhitlik firması kalınadığını söyleyen Eren, "Önce milli bankacıhk biririlnıiş, y;ıl);ııi(.liıışıııış. Onlar yerli firmalara krediyi kesmiş vebu sonuç doğmuş" dedi. Bren, hükümetın sektö- rün sonuılarına duyarsız kalmasından yakındı, eko- nomik büyümenin "sanaT olduğunu, hâlâ ciddi so- nınlar bulunduğıınu vurguladı. Eren'in Cıunhuri- yet'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle: - Önce inşaat sektörünün durumunu, ckonomi- deki yerini ele alırsak, gelinen nokta nedir? ERDAL EREN- İnşaat sektörü Türkiye'de loko- motif bir seklördür. Yan sektörlerle beraber ekono- nıiıün yüzde 30'unu etkiler. Tek başına gayri safi milli hasılaııın yüzde 7'sini oluşturur. Dünyada sa- vaşlardan, ekonomikkrizlerden sonra hangi ülke kal- kınmaya niyetlemnişse, ilk inşaat sektörünü tetik- lemiştir. Bizde ise hükümetlerin kıizlerden sonra bil- diği tek şey vardır, yatırımları durdurmak. Neden? Çünkü devletin öteki gelirlerini kısamıyoruz. - Kriz dönemlerinde sizin durumunuz nedir? EREN- 1993-2003 döneminde Türk ekonomi- si yüzde 26.13 oranında büyümüş. İnşaat tek başı- na küçülmüş, yüzde 22.4 küçülmesi var. Aradaki fark yüzde 48. Özeti bu. - Yatinm deyince sadece devlct rııi akla gelmeli? EREN- Hayır. Şu anda Türkiye'de ölü stok ola- rak bekleyen paranın asgari 100 milyar dolar oldu- ğuna inanıyorum. Altında, dövizde, yastık altında duran şeklinde... Asgari bır bu kadar da dışanda an- lamsız şekilde emniyete ahnmış ama değerlendiril- meyen Türk parası vardır diye düşünüyorum. -Türkiye'dekipara dikkatealınırsa kişi başına yak- laşık 140(1 dolar yasbk altında. Bu bizc mi özgü? EREN- Parasını doğru kullanınayan ülkeler sı- ralamasında Afrika ülkeleriyle aynı seviyedeyiz. Işle ekonomimiz biiyüyor diye konuşuyomz. Fakat ben bunu fiktif buluyorum. Çünkü satın alma gü- cü artmazken, kişi başına düşen gelirin arttığına inanmak çok zor. Türkiye'de çok ciddi bir işsızlık var. Işsizlik, başıboş insanlann sayısını da arttın- yor. Kapkaç olaylan bunun sonucu. Bunun üstüne bir de göç sonmıı ekleniyor. - Terörün yerini kapkaç ını abyor? EREN- Şu anda sokak terörü var Türkiye'de. Çünkü işsiz insan, aç insan ve hemen yanı başmda dünyanın en lüks hayatını yaşayan insanlan görü- yor. Sıfir geliri olan insanla işte ayda milyon dolar geliri olan insan aynı sokakta yaşıyorlar. Bu gerçek- ten zor bir karmaşa. Yılda 5 av çalışan iş sahibi sayılıyor - Sizin sektörde işsizlik ne durumda? EREN- Devletin yatınm ödeneklerini azaltma- sı nedeniyle biz şantiyelerimizi yılda 3-4 ay açabi- liyoruz. Kalan zaınanda çalışanlara, gidin kardeşım evinize diyoruz, iş olunca çağınrız diyoruz. Yani yıl- da 3-4 ay çalışan da iş sahibi gibi görünüyor. Bu gö- rünmeyen işsizlik de mevcut rakamlara eklendi- ğinde, ortaya bilinenden daha büyük bir rakam çı- kar. Türkiye'de ekonominin canlanması için mut- laka ve mutlaka devlet eliyle yapılması gerekenler var. AB süreci başlanuş olsa dahi, yabancı yatınm- larda ciddi bir harekellilik yok. Daha çok sıcak pa- ra var. İnşaat sektöründe yatınmların yüzde 50'si- ni hâlâ devlet eliyle yapılanlar oluşturur. - Kalan yüzde 50 ne yapıyor? EREN- Yatınma başlamak için çekiniyor. Pro- jeksiyon yapamıyoruz. Dolann yıl sonunda ne ola- cağı belli değil. 1 milyon liranın altına inebilir di- yen var, 5 milyona çıkabilir diyen var. Serbest do- laşan 5 milyar dolarlık sıcak para bir gecede gider- se dolar o giin 3 milyona fırlar. Bu bilinemezliğin içinde dövizle kredi alıp nasıl yatınm yaparsınız?.. - Devlet hangi alanlarda yanrun yapıyor? EREN- Kamunun yatınm ödenekleri halen 1998 seviyesinde. Bu yıl Başbakan'ın özel ilgisiy- le ödeneklcr 10.1 katrilyona çıktı. Bunun 4 katril- yonu beş özel projeyc aynIdı. Boğaz tiip geçişi, An- kara- tstanbul hızlı trenprojesi, Ilısu ve Yusufeliba- rajları, bir de Karadeniz sahil yolu. Bıınlan çıkanr- sanız, yatırıma aynlan para geçen yılın aynısı. - Devlet yattnmı deyince, yarım kalan binalar, paslanınış tenıeller de dikkati çckiyor. Yatırımlann Başarüı işyaşamından TMB başkanhğına Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren 1951 yılında Bitlis'te doğdu. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu. Çalışma yaşamına 1975 yılında DSİ Barajlar ve H.E.S. Dairesi proje kontrol mühendisi plarak başladı. Ertesi yıl özel sektöre geçti. Sırasıyla Üstün Onursaç Müh. Müş. Şti., Artar İnşaat AŞ, MNG Holding, Nurol İnşaat ve Ticaret AŞ ve Göçay İnşaat Taahhüt ve Ticaret AŞ'de çeşitli düzeylerde görev yaptı. 2002-2003 döneminde TMB Başkanvekilliği ve TOBB Müteahhitlik Sektör Kurulu Başkanvekilliği yaptı. Asfalt Müteahhitleri Derneği ve ODTÜ Mezunları Derneği üyesi. başlama ve gerçekleşme oranı nedir? EREN- Devletin devam eden, bizim yatınm me- zarlığı dedığimiz 3 bin 550 projesi var. Bu yıl on- lar da maalesef ağır aksak gidecek. O şantiyeler 3- 4 ay açık kalacak. - Konut sektörü için arayışlar var. Bunlar ne öl çüde gerçekçi? EREN- 2004'te inşaat sektörü binde 4 büyüdü. Yüzde değil. Bu sıfır büyüme demektir. Bu kıpırtı datoplu konutun getirdiği hareketlilikten dolayı. Dü- şünülen mortgate sistemi, yani vatandaşın çok uzun vadelerle ev satın alması konusuııda da kuşkular de- vam ediyor. Dolann 700-800 bin lira olmasıyla 3 milyonaçıkmaolasılığı yan yana tartışılıyor. Bu du- rumda uzun vadeli nasıl plan yaparsınız? Bu siste- mi iyi oturtmadan başlatırsanız, bir de ckonomik knz çıkarsa, Toplu Konut Idaresi (TKİ) batar. rübe olacak, şu kadar cıro olacak, belli bir iş hac- mine ulaşacak;geçmişiyle ilgili, referanslarıyla il- gili bir sıkıntı olmayacak. O zaman Türkiye Müte- ahhitler Birliği 'ne üye müracaatında bulunabiliyor. 62 üllcecle 62 mllyar dolarlık I; -140 üycıün iş kapasitesi ne kadar? EREN- Türkiye'de devletin şimdiye kadar yap- tığı yatınmlann yüzde 70'ini yapmış bu 140 firma. Uluslararasında Türkmüteahhitlerinin yaptığı ve yap- makta olduğu işlerin yüzde 95'ini bu 140 firma ya- pıyor. Türkiye 'nin inşaat ağırlığını bu 140 firma ta- şıyor. Ama bu 140 firma.. işte devlet biiyüklerimiz gidiyorlar yurtdışına, çok gurıır dııyuyorlar Türk mü- teahhitlerinin yaptığı işlerle, 62 ülkede 62 milyar Libya kabul etmiyor, Cezayir kabul etmiyor. Ku- veyt kabul etmiyor. Kuveyt'teki bir işverenin bize Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'ndan da ge- tirseniz olmaz, dediğini duyunca utanıyoruz. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin reytingi yok. Ku- veyt'te bir iş almak için dört yere komisyon ödü- yoruz. Bu konuda bir çalışma yapıyoruz. Bir fon oluş- turmaya çalışıyoruz. Fransız, Kuveyt bankasına ve- receğimiz parayı bu fona verelim, diyoruz - Türkiye'nin reytingi azolunca, müteahhitler de zorlanıyor. Önümüzde bir AB süreci var. AB'ye ye- ni üye olan ülkclerdc büyük kurumlann çoğu bü- yük AB ülkelerinin eline geçiyor. Çcklcrin Skoda'sı Alnıan Volksvvagen'in oldu. Bu süreçte müteahhit- lerin durumu ne olabilir? EREN- Şimdi AB ile ilgili iki farklı bakış açı- sını ben size dillendireyim. Geçtiğimiz yıl Marma- Ereii: Şu anda sokak terörü var Türkiye'de. Çünkü işsiz insan, aç insan ve hemen yanı başmda dünyanın en lüks hayatını yaşayan insanları görüyor. Sıfır geliri olan insanla işte ayda milyon dolar geliri olan insan aynı sokakta yaşıyorlar. Bu gerçekten zor bir karmaşa. - Mortgate sistemi hangi koşullarda başlayabilir? EREN- Inşallahmortgate başlayacak. Tabii ben bu sisteme sadece TKİ açısından bakmıyorum... Faizlerin düşmesine, enilasyonun düşmesine para- lel olarak bankalann paralaruıın para kazanması için Hazine bonosu yetmeyecek. Uzun vadeli kre- dilere dönecekler. İşte o zaman mortgate şartları olu- şur. Biz Müteahhitler Birliği olarak mortgate siste- mini destekliyoruz. Bu, inşaat sektörüne de disip- lin getirir. Denetimsiz yapı olmaz. - Si/itı üye sayınız nc kadar? EREN- 140. Yeni üye kriterleri - Yeni üye alnuyor musunuz? EREN- Hayır, onun kriterleri var. Uluslarara- sında şu kadar tecrübe veya yurtiçinde şu kadar tec- dolarlık iş yapmış durumdayız. Sonra Türkıye'ye giriyoaız, hırsız müteahhitler. Bu müteahhitler dı- şarıda niye hırsız değiller? Çünkü dışanda kurallar var, oturmuş, denetimler var. En büyük 5 firmamı- zm yurtdışında çalıştırdığı işçi sayısı 28 bin 823. - 62 milyar dolar, dünya potansiyeliniıı ne kada- n? EREN- Maalesef yüzde l'leri yakalayamadık. tç pazar daralınca özellikle dışa yönelme var. Bu- nu arttırabiliriz.. devletten para, kredi istemiyonız. Bir ilıaleye girmek için teminat mektubu göstermek gerekiyor. Biz devlete 5 yıldır söylüyoruz, bize te- minat mektubu lazım diye. Şu anda Türk bankacı- hk sektöründe böyle bir kapasite yok. Kamu ban- kalannın kapıları bize kapalı. Geçmişte yaşanmış bankacılık sabıkalanndan dolayı dünyadaki ülke- lerde bankalanmızın itiban yok. Bankalarımızın verdiği teminat mektubunu kabul etmiyorlar. ra Üniversitesi iktisat hocalanmıza bir araştırma raporu hazırlattık; Prof HurşitGüneşve iki tane do- çent arkadaşı... Bu Izmir İktisat Kongresi'nde AB sürecinin inşaat sektörü açısından değerlendinlme- si ev ödevi bize verilmişti. Yapılan çalışmadan şu sonuç çıktı; AB sürecinden en çok etkilenecek sek- tör bizimki. Hocalar 3 senaryo yaptılar. Biri kötüm- ser, AB kapılan kapatıyor. Biri iyimser 10 yılda AB'ye üye oluyoruz. Bir de ortalama senaryo... Üye olma trendimiz başlamışsa 2014'te inşaat sek- törünün kapasitesi yüzde 126 biiyüyor. Bu, yaban- cıların gelişine ve kendi içimizdekı canlanmaya da- yalı bir durum. Biz de tuttuk AB bizim için çok önem- li bir hedeftir dedik. Avrupa'daki eşitimiz olan ku- ruluşlarla diyaloğa geçtik. Türkiye'nin AB'ye tam üye olması için gerekli lobi çalışmasını yaptık. Ge- lelim sizin sorunuza... Siz Skoda örneği verdiniz. Ben size Polonya ve Macaristan'dan örnek vereyim. - Bu iki ülke durumu Türkiye ilc karşüaştınlan- lar arasıııdn... EREN- Polonya'da Polonya firmalan var, in- şaat firmalan, yıllann firmalan, temas kuruyoruz Polonya'da iş için, şu anda hepsinin salıipleri Fran- sız, lspanyol, ltalyan, Alman. Hepsi el değiştirmiş. Firma Polonya firması, el değiştirmiş. Macaristan aynı süreci yaşamış mesela. Yani sahibi Macarkal- mış Macar firma bulamıyoruz. Milli bankaiar blterse sıra bize gellr - Aynı sonuç si/.i de bekliyor olabilir mi? EREN- Biz de başladık korkmaya... Bankacı- lık sektöründe yaşanmış bu. Önce o ülkenin finans sektörüne hâkim olmuşlar. Yani milli bankamız kal- mayacak korkumuz var. Ben bunu biraz dillendir- dim bir dönem, yabancılar Türk bankalarını satın ahyorlar, ama kapılannı bızlere kapatıyorlar, diye... HSBC'nin genel müdürü bizim bir yönetim kuru- lu üyemizle bana haber göndermiş. Piraye Hanım, Mütcahhitler Birliği Başkanı bizi teröristlerehedef mi gösteriyor, diye... Ben de dedım kı, valla eğer Piraye Hanım şöyle bir senaryo kurduysa, biz Türk müteahhitlere teminat mektubu vermiyoruz, Türk müteahhitleri dolayısıyla iş alamayacâklar, iş ala- mayınca personellerini işten çıkaracaklar, o işten çı- kanlar da terörist olacak. Gelip bizim bankayı tek- rar bombalayacaklar. Doğrudur o zaman dcdim... Türkiye'de şu anda faaliyet gösteren yüzde 100'ü yabancı bankalar şu anda Türk finnalarıyla ticari ilişkilerini kesmiş durumdalar. - Bunun sistematik bir kuşatma olduğunu mu dü- şünüyorsunuz? EREN- Başka ülkelerde yaşanmış bu. Banka- cılık sektörüne girilmiş, ondan sonra tuttum kötü bir senaryo yazdım, dedim ki şöyle bir olay düşün- sek, Türkıye'de Ziraat Bankası falan da özelleşecek dcniyor, Türkiye'de Ziraat Bankası'nı alabilecek güç var mı? Mutlaka yabancı alacak. Halk Banka- sı satılsa kim alabilir Türkiye'de?.. Allah'tan şim- di Yapı Kredi'yi mesela Koç alıyor, seviniyoruz. Çün- kü en fazla bizim sektöre destek veren bankalardan biridir, ödümüz kopııyordu yabancılar alacak diye. - Uhısal bankalann belli bir seviyede kalması ge- rektiğini mi savumıyorsunuz? EREN- Bunudillendirmeye başladım. Bana, baş- kan bunu söyleme, yabancı sermaye düşmanlığı gi- bi algılanır dediler. Fakat böyle bir tehlike var. - Bu tehHkeye karşı siz ne yapıyorsunuz? EREN- Biz 2005'i birleşmeler yılı ilanettik. Şir- ket cvliliklerini özendıreceğiz. Çok geniş bir çalış- ma başlattık. Firmalan güçlendirirsek ayakta dura- biliriz. Ben şahsen AB'ye gireceğimize inanma- yanlardanım. Ama AB süreci bize doğruları da yap- tınyor. Kimi yasalar gerçekten gerekli. - Şimdi daha çok ikiııci suuf ülkelerde mi inşaat fîrmalanmız var? EREN- Öyle. Şimdi Afganistan riskli, sadece bizim firmalar var. Batı firmalan yok. Terör bitsin biz orada ancak taşeron oluruz. - Risk almayı seviyoruz... EREN- Çaremiz yok. Çaresizlikten. Bakınız Irak'a, her gün kamyon şoförleri öldürüliiyor Ama her gün 3 bin TIR gidiyor Irak'a.. Pısarıda blrblrlmlzle rakiblz - Bu «iıı ülkelerdeki ihalelerde rakip kim oluyor? EREN- Birbirimiz. Gitriğimiz ülkelerde de 15- 20 firma aynı ihaleye giriyonız, hepimiz iş almak zorundayız. Afganistan'da birim fiyatlar Türki- ye'nin altına inmeye başladı. Birbirimizle rekabet- ten... Birleşmeleri, menfaat ortaklıklannı yapamı- yonız. O nedenle biz zaten devlete bir de onu diyo- ruz ki, her elini kolıınu sallayanın yurtdışına gitme- sine de bir çare bulmamız lazım. Çünkü adam gi- diyor, eline çantayı alıyor, lrak'ta iş yapıyor, yaptı- ğı iş kötü oluyor, Türk müteahhitleri kötü oluyor. I lalbuki buna da disiplin lazım diyoruz. - Her siyasi iktidar kendi dönem zenginini yara- tıyor. Şimdi de bölünmüş yollarla bazı müteahhitler zcngin edilmiyor mu? EREN- - Bizim sektörümüzde böyle bir yanlış- lık yapılıyor. Bölünmüş yollar konusunu açtınız, çok ilginç durumlar var. Bizim aklımızın ermediği fi- yatlar venliyor. Her şeyin fiyatı belli iken, yüzde 60 tenzilat yapılıyor. Bu dımımda ihaleyi alan ki- şi, ya eksik iş yapacak ya malzemeden çalacak... Ni- tekim yapılacak işlerin çabuk çökmesiyle yeterli gü- venlikli olmamasıyla, onlann tekrar yapılmasıyla bu maliyetleri Tüıkiye Cumhuriyeti ödeyecek. 'Karpuzcu müteahhit olabilir' 6 Döviz kuru bizi perişan etti' - Gelelim mesleğinize... C'esarctle sorguladınız. Araşürmalar yaptırdımz. Ne tür sonuçlar elde ettiniz? EREN - Her depremden sonra ilk suçlanan müteahhit oluyor. fürkiye Müteahhitler Birliği olarak basm bizc hesap soruyor. Devamında da mütealılıitliğin itiban sorgulanmaya başlıyor. Öncelikle müteahhit kavrammı sorgulamak gerekiyor. Devlet karşısında, inşaat yapan da müteahhit, süvari birliklerinin atlanna saman satan adamın adı da müteahhit. Yani devlete bir şey satan kişi müteahhit olarak tanımlanıyor. Toptancıdan fasulye alırken kullanılan ihale yasasıyla Atatürk Barajı'nı yaptıran ihale yasası aynı. Yeni ihale yasası yapıldı biliyorsunuz, yine aynı. O zaman da söyledik, bir aynştırma olsuıı. Anlatamadık. Ankara'da yaşıyorıız, hepimiz biliyoruz ki Allah'tan Ankara'da büyük deprem olmaz, yoksa hepimiz deriz ki Demetevler'den hiç kimse canlı çıkmaz. Üç kat imarın üzerinde 18 kat apartmanlar vardır. Herkes gördü Demctevler yapılırken, hepsi imarsız yapıldı önce, sonra hepsine imar affı çıktı. - Fatura özünde devletin... Siz payınıza düşen için neler yapmayı planlıyorsunuz? EREN - Biz mesleğimizi çok iyi sorgııladık. Bir inşaat yapılıyor, tabelasında diyelim ki müteahhidi MESA yazıyor. Onun yanındaki bir inşaatta da müteahhit Osman usta diyor. Kimi arkadaşlar müteahhit demeyelim, inşaat sanayicisi diyelim dedi. Ama biz öyle desek, Osman usta da kendisine müteahhit değil, inşaat sanayicisi diyecek. Kamuoyunda yaptırdığımız itibar araştırmasında müteahhitlik son sıralarda. Ama mimarlık mühendislik ilk üç sırada. İşte bu, dedım ben de, vatandaş mesleğimize itibar ediyor ama müteahhitliğe etmiyor. Bir rivayete göre Türkiye'de kartvizitinde müteahhit yazan 200 bin insan var. Elinde devlete iş yapma belgesı olan kişi ise 70 bin. Türkiye'deki müteahhit sayısı AB ülkelerinin toplamından fazla. - Neden bu kadar çok müteahhit var? Onlara bu devlete iş yapma belgesini kim veriyor? EREN - Bir kişi kendine yakın iktidar döneminde 2 yıl bayındırlık müdürlüğü yapsın, hemen devlet ihalelerine girme hakkı olan bir karne alıyor. Eski deyimle elde cdilen bu karneyi aldıktan sonra Atatürk Barajı ihalesine giriyor. Ömründe şantiye görmemiş kişiler, bulunduğu koltuğun verdiği fırsatla müteahhit oluyor. - Türkiye'deki sıcak parayı, finans dcngclerini ne ölçüde tehdit görüyorsunuz? EREN- Türkiye'de dövizin durumu.. hakikaten Müteahhitler Birliği olarak kendi aramızda yaptığımız ekonomik analizlerde tartıştığımizda çok ciddi bir endişemiz var. Dış borcun büyümesınden, dış ticaret hacmimizdeki ihracat-ithalat arasındaki farkın gittikçe açılmasından biz endişeleniyoruz. Biz döviz kurumuzun düşük olmasından, elimizdeki para artmadan milli gelirimizin yüksek görünmesinin sadece sanal büyüme olduğunu düşünüyoruz açıkçası. Bu endişelere kulak verilnıeli. - Ama bu gerçeklerden çok pembe rakamlar öne çıkıyor... EREN- Bu cari açık bu dış borç büyümesi nereye kadar gider. thracatçımız tıkanma noktasında. Mesela ekonomi hâlâ büyüyor, yurtdışına otomotiv şu kadar satıyor diyoruz. Bunlann çoğu zaten yurtdışından gelip küçük ilavelerle yapılıp giden sanayi. Yüzde yüz yerli sanayi değil ki. - Bunlan hükümetle paylaşıyor musunuz, sizin soı unlaı ıııı/.ı nasıl dinliyorlar, çözüm getiriyorlar mı? EREN- Hükümet üyeleriyle çok kolay diyalog kurabiliyoruz. Bizi dinliyorlar. Ama çözüm yok. Döviz kurunun bugünkü durumu nedeniyle, Türk Lırası ile harcama yapıp karşılığını dövizle aldığımız için perişan haldeyiz. Türkiye'deki pek çok proje uluslararası ihaleye çıktığı için dövizle yapıldı. Şimdi biz çimentoyu, demiri TL ile ahyoruz, paramızı ise döviz olarak ahyoruz. Dövizin durumu zararımızı arttınyor. 2003 Ocak ayının 1 'inden 2004'ün 31 Aralık'ına kadar 2 yılda akaryakıt TL bazlı yüzde 32.54 arrrnış, inşaat demiri yüzde 44.44 artmış, çimento yüzde 42 86 artmış. Bunun karşılığında birim fiyatı dolar olarak bağlanmış demirin parasını dolarla alan kişinin, Amerikan Dolan kuru yüzde 19.32 düşmüş. Bu fark giderilmezse halk deyimiyle deve dişi gibi firmalar çok zor duruma düşebilir. 40-50 büyük projede sorun var. Bize, bugüne kadar çok para kazanmışlar, biraz da zarar etsinler gibi bir tavırla yaklaşıldığını hissediyoruz. Bu bizim açımızdan çok ciddi bir konu. Başbakan bir çözüm yolu bulunacağını söylemişti ama, henüz bir sonuç yok.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle