17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2005 PAZARTESİ 4 HABERLER CHP'de görevden alman il başkanlan genel merkez yönetimini sert bir dille eleştirdi 'Baykal anayasalsuçişliyor'ANKARA(ANKA)-CHP'de, ge- nel merkez tarafından görevinden uzaklaştınlan il başkanlan, Genel Başkan Deniz Baykal ve parti yöne- timinin u anayasalsuçişlediğiniT ' ifa deetti. İl başkanlan, "CHPseçilmiş bakanlarla değil atanmışlaı la yöne- tiliyor. BöyLe giderse CHP kayyıını lar partisine dönüşecek" dcdiler. CHP'de son kurultayın ardından görevinden uzaklaştırılan 18 il baş- kanından 15'i durum değerlendir- mesi yapmak üzere Ankara'da bir araya geldi. Toplantıda, görevinden alınan Niğde, Bolu, Sakarya, Gazi- antep, Kilis, Aksaray, Elazığ, Izmir, Rize, Bahkesir, Erzincan, Rrzurum, Osmaniye, Afyon ve Samsun il baş- kanlan hazır bulundu. Toplontıya, CHP'li mılletvekilleri Hasan Aydın, HüseyinKurtulmuş, Hakkı Ülkii,Mu- • CHP'de görevinden uzaklaştınlan 18 il başkanından 15'i durum değerlendirmesi yapmak üzere Ankara'da bir araya geldi. CHP'deki "oligarşik yönetime karşı nasıl mücadele cdebileceklerini" görüşen il başkanlan, hem parti içi toplantılarla hem de yargıda yürütecekleri çabalarla çahşmalarını sürdüreceklerini, iç hukuk yollannın tıkanması halinde Avrupa însan Hakları Mahkemesi'ne de gidebileceklerini söylediler. zafferKurtulnıuş,NecatCencal,Meh- ıııet Kesimoğlu, Yüksel Çorbacıoğlu ve Mehmet Tomanbay da katıldı. Atanmışlar partisi Toplantı öncesinde il başkanlan adına konuşma yapan eski izmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, Genel Baş- kan Deniz Baykal ve genel merkez yönetimini sert bir dille eleştirdi. CHP'de songünlerde istifalar, ihraç- lar, görevden almalar nedeniyle bir depremyaşandığını ifade eden Yük- sel, "genel merkez kaynaklı" depre- min CHP'yi atanmışlar partisi hali- ne getirdiğini kaydetti. Yüksel, söz- lerini şöyle sürdürdü: "CHP'yi seçil- miş başkanlar değil, atanmışlar yö- netiyor. Cenel Merkez, partiyi kay- yumlar partisine döniiştürdü. De- ıııokı asinin kurucusu olan ( 111"ye bu yakısnııyoı. Baykal, partiyi 'kuru- taylar partisi haline dönüştüreceğı- ni' söylemişri ancak bu gidişle parti kayyumlar partisi, Baykal da kav- yumlar genel başkanı olaeakiır." Yüksel, il başkanlarınııı hiçbir hak- lı gerekçe olmadan görevden alındı- ğını, kurultayda Deniz Baykal'ı ter- vıh etmedikleri için il başkanlığın- dan ahndıklannı söyledi. Baykal ve genel merkez yönetimi- nin örgütlcri, milletvekillenni, par- ti meclisini "fazlalık, fuzuli" olarak gördüğünü ifade cden Yüksel, gö- revden almmalannın hem tüzük, hem Siyasi Partiler Yasası hem de anayasaya aykın olduğunu vurgu- ladı. Yüksel, "Deniz BaykaTın vc genel merkezin anayasanın 67'nci maddesine göre anayasal suç işledi- gini düşünüyonız" dedi. Eski İzmir tl Başkanı Yüksel, gö- revden alınan il başkanları olarak bir araya gelmelerinin nedeninin, bundan sonraki süreçte yol haritası- nı belirlemek olduğunu söyledi. İşbirliği yapacağız tlk olarak parti içi muhalefet ve CHP'yi demokratik bir yapıya ka- vuşrurmak ısteyen herkesle işbirli- ği yapmayı öngördüklerini söyle- yen Yüksel, "CHP'deki buoligarşik yönetime karşı nasıl mücadele ede- bilirizi, Türkiye genelinde neler yap- ıııalıyı/ı koıııısacagız" dedi. Yüksel, hem parti içi toplantılarla hem de yargı da yürütecekleri çabalarla ça- lışmalannı sürdüreceklerini, iç hu- kuk yollannın tıkanması halinde Av- rupa Însan Hakları Mahkemesi ne de gidebileceklerini söyledi. ADALET BAKANI ÇlÇEK: Ikiyılda 266 hâkim ve savcı ceza aldı ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, son 2 yılda hâkim ve savcılar hakkında toplam 428 disiplin dosyası düzenlendiğini ve 266 hâkim ve savcı hakkında uyan, kınama, maaş kesme ve meslekten men gibi cezalar verildiğini bildirdı. Çiçek, CHP Konya Milletvekili AtillaKart'ın yazılı soru önergesinı yanıtlarken Ceza tşleri Genel Müdürlüğü'ne, hâkim ve cumhuriyet savcıları hakkında 2003 ve 2004 yıllannda 6 bin 691 şikâyet başvurusu yapıldığını, 2002 ve önceki yıllardan devreden 1294 şikâyet başvurusuyla rakamın 7 bin 985'e yükseldiğini belirtti. Cemil Çiçek, bu süre içinde 6 bin 801 adet soruşturma evrakının incelendiğini kaydetti. 2003 yılında idari yargı hâkimleri hakkında 11 disiplin dosyası düzenlendiğini ifade eden Çiçek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun da bu dosyalar üzerınden 4 kişiye uyarma, 2 kişiye kademe ilerlemesini durdurma, 1 kişiye kınama, 1 kişiye meslekten çıkarma cezası verdiğiııi belirtti.Çiçek, kurulun 2004 yılında da yinc idari yargı hâkimleri hakkında düzenlenen 7 adet disiplin dosyası üzerinden 1 kişiye uyarma, 1 kişiye aylıktan kesme, 1 kişiye yer değiştirme cezası verilmesini kararlaştırdığını kaydetti.Bakan Çiçek, 2003 yılında adli yargı hâkim, cumhuriyet savcıları, cumhuriyet başsavcılanyla ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında da 222 disiplin dosyası düzenlendiğini bildirdi. Çiçek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun da bu dosyalar üzerinden 41 kişiye uyarma, 16 kişiye aylıktan kesme, 37 kişiye kınama, 11 kişiye kademe ilerlemesini durdurma, 5 kişiye derece yükselmesini durdurma, 13 kişiye ycr değiştirme, 8 kişiye meslekten çıkarma cezası verdiğiııi ifade ettı. 118 disiplin dosyası Çiçek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 2004 yılında da adli yargı hâkim, cumhuriyet savcılan, cumhuriyet başsavcılanyla ağır ceza mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında düzenlenen 188 disiplin dosyası üzerinden 48 kişiye uyarma, 6 kişiye aylıktan kesme, 40 kişiye kınama, 7 kişiye kademe ilerlemesini durdurma, 16 kişiye ycr değiştirme, 7 kişiye de meslekten çıkarma cezası verdiğini bildirdi. • CHP'li Atilla Kart'ın soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 266 hâkim ve savcıya uyan, kınama, maaş kesme ve meslekten men gibi cezalar verildiğini söyledi. Şırnak yakuılannda jandarma tarafından durdumlan canlı kalkanlar, geri dönmeyince yözaltıııa alındüar. Mardin'de 27 kişi tutuklandı, Şırnak'ta 29 kişi gözaltında Canlı kalkanlara izin yok DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - PKK7 KONGRA GEL'e yönelik operasyonlara karşı canlı kalkan olmak için yola çıkan gruptan 27 kişi tutuklandı, 29 kişi de gözaltına alındı. Operasyonlanıı durdurulması için geçen hafta 2 teröristin öldürüldüğü Mardin'in Derik ilçesine bağlı Çay köyüne doğnı yola çıkan 70 kişi, köy girişinde Derik llçe Jandarma Komutanhğı görevlilerince gözaltına alındı. "Görevli memura mukavemef, "2911 Sayılı Toplanü ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet" ve "Toplumda inllal yaratnıa" suçlamalarıyla Derik Cumhuriyet Savcıhğı'na çıkanlan gruptakilerden 41'i serbest bırakıldı. Kalan 29'uysa tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Gruptakilerden Müyesser GUneş, Mahmut Akıl, Recep Cökhansoftıoğlu, Manıf Erdem, Ekrem Demirhan, Birgün Yılmaz, Batif Savacı, Uğur Karadaş, İdris Aydınlı, 1 ııliıı Avu, Hasan Kaygusuz, Nazun Soylu, £rcan Dik, Cemalettin Gördeyiz, Erdem Sarıyer, Gülistan Demir, thsan Bilgi, Edip Yalçın, Deniz Kurtoglu, M.Şirin Baytar, Perihan Kaya, Ishak özçaktu, Hüsnü Çınar, Cevdet Çoban, Eyüp Aydın, Medeni Akgül ve Faruk Yıldız turuklanarak Derik Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Adana, Hatay ve Gaziantep'ten yola çıkan ve Cudi Dağı'na gıderek canlı kalkan olmayı amaçlayan 29 kişilik grup ise Şırnak'a 10 kilometre uzaklıktaki Çöl Tepe mevkiinde jandarma tarafından durduruldu. Grup üyeleri askerlerin ısrarlı uyanlanna karşın geri dönmeyince gözaltına alındüar. DSP lideri, tarım reformu yapılması gerektiğini savundu: Toprağımızı koruyamıyoruz İSTANBUL (AA) - Demokra- tik Sol Parti (DSP) Genel Başka- nı Zeki Sezer, "Ulusal birliğimi- /i korııyamadığımız gibi toprak- laı ınıı/ı da yeterince koruyamıyo- ruz" diye konuştu. Sezer, Sanyer'e bağlı Kısırka- ya beldesindeki "DemokratlkSol PartiHaüra Ormanı"nda düzen- lenen fidan dikme şölenine katıl- dı. Zeki Sezer, törende yaptığı konuşmada, yıllardır uygulanan yanlış politikalara, bugünkü yö- netimle çok daha büyük yanlış uy- gulamalann eklendiğini öne sür- dü. Sezer, "Toprağımızasahipçı- kamıyonız. Bugünkü yönetimle birlığimize, bütünlüğümüze, dir- liğimize sahip çıkamıyoruz. Ulu- sal birliğimizi koruyamadığımız gibi topraklanmı/j da yeterince ko- ruyamıyoruz" diye konuştu. Toprağın olmadığı yerde haya- tın da olamayacağını vurgulayan Sezer, "Türkiye'de ciddi bir top- rak reformunun, bir büyük tanm reformunun yapılması gerekiyor" dedi. Tanmın, köyün, köylünün geliştırilmesi ve verimli toprak kullanımı altyapısının hazırlan- ması gerektiğini kaydeden Sezer, bugünkü iktidann bunu yapama- yacağınınbelli olduğunu söyledi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker de Türkiye'nin bugün bir darboğazdan geçtiğini ve "hormonlu" büyüdüğünü be- lirtti. TEMA Vakfı Kurucusu Hay- rettin Karaca da erozyon soranu- na işaret ederek " Yıllardır tanmın sorunlaruu dinlemekten bıktım. Çünkü hiç hatuınuza gebnez ki toprağın soı ıııuınu çözmeden ta- nmın sorununu çözemeyeğiz. Top- rakyoksa hiçbirinıiz yokuz" dedi. GÜNEYDOGU Askeri araç sevJayaü başladı DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Güneydoğu Anadolu'da PKK/KONGRA GEL'e yönelik operasyonlann artmasıyla bölgeye takviye askeri araç sevkıyaü yeniden başladı. Yaklaşık 100 askeri araç dün Diyarbakır'daki 7. Kolordu Komutanlığı'na ulaştınldı. 1999yıhndanbu yana çatışmaların azaldığı bölgede, son zamanlarda PKK/KONGRA GEL militanlannın sızma girişimlerinin artması, terör eylemleri ve saldınların tırmanması askeri hareketliliği arttınyor. Savkryat tren yoluyla yapıldı Bu gelişmeler Türk Silahh Kuvvetleri'nin, araç parkına yenilerini katmasına yol açıyor. Yakın zamanda bir operasyon olasıhğını güçlendiren son araç sevkıyatı, dün tren yoluyla gerçekleştirildi. Yaklaşık 100 askeri araç taşıyan bir yük katan dün Diyarbakır Istasyonu'na ulaştı. Polis ve askerlerin geniş güvenlik önlemleri altında araçlar. 7. Kolordu Komutanhğı yetkililerince teslim alındı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] HADEP Genel Başkan Yardımcısı Aleddin Erdoğan'dan bir mektup al- dım. Aleddin Erdoğan, Mersin'deki bayrak olayının ardından, konuyu so- ruşturmakla görevli HADEP heyetinin başkanıydı. Aleddin Erdoğan isminin gazetelerde yer almasından sonra, onun dageçmişteki bir bayrak çiğne- me olayının faili olduğunu iddia eden haberler gazetelere yansıdı. Gazeteler, "Soruşturmayı tam adamına vermiş- ler" türünden haberler yaptılar. Erdo- ğan, bu konuda basının yanlış bilgilen- dirildiğini belirtiyor. Konunun aydın- lanmasına yardımcı olacağına inandı- ğım mektubunu aynen yayımlıyorum: ••• "Sayın Oral Çalışlar, Anadolu Ajansı'nm 28 Mart 2005 tarihinde servise koyduğu, 29 Mart 2005 tarihinde yazılı ve görsel med- yada kamuoyuna duyurulan; beni ve ailemi hedefgösteren, gerçek durum- la asla örtüşmeyen haberlerden derin HADEP Yöneticisi ve Bayrak Soruşturması üzüntü duydum. Sizlerle bu üzüntümü ve haber ko- nusu dava ile ilgili gerçekliği geç de olsa paylaşmak istedim. Değerli zamanınızı almaktan dola- yı, baştan bağışlanmamı diliyorum. ••• Temelyaşam felsefem; çocuklanmı- zın yarınlarda bir arada, barış içinde ve kardeşçeyaşayabilecekleridemok- ratik bir Türkiye özlemi olmuştur. Bu inançla, kişisel ve mesleki yaşamım- da barış ve demokrasi mücadelesin- de, karınca kararınca yer almaya ça- lıştım. Ben 27yıllık mesleki (öğretmen) ha- yatımın 17 yılında çeşitli ilkokullarda müdür olarak çalıştım. 10 yıl da Mer- sin'de ilköğretim okullannda çalışa- rak emekli oldum. Mesleğimin son dönemlerinde Eğitim-Sen Mersin Şu- be Başkanlığı'nı ve iki dönem (4 yıl) KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) Genel Yönetim Ku- rulu Üyeliğiyaptım. Meslekiyaşamım- da, ortak ulusal değerlere ve simge- lere dairhiçbirzaman en küçükadli ve idari hiçbir soruşturma geçirmedim. Emekli olup HADEP İl Başkanı oldum. 1999 yerel seçimlerinde bu partinin Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldum. (Sonuçları Mersin ka- muoyunda lıâlâ tartışılır.) • •• Söz konusu dava, iki buçuk aylık il başkanı iken partide yapılan bir açlık grevisırasında, emniyetgüçlerininpar- tide yaptıkları birarama sırasında ge- lişti. Arama tutanağında çöp kutusun- da bir Türk Bayrağı bulunduğu iddiası yeralıyordu. Ben 169. maddeden (yar- dım, yataklık)yargılandım. Bu dava sü- recinde il başkanı olmam sıfatıyla, bi- nadan sorumlu olduğumdan hareket- le Bayrağa ilişkin de sorumlu tutul- muştum. Gerçekler bu iken; 28 Mart tarihli (AA) kaynaklı haberde "benim Türk Bayrağını çiğneyip çöpe attığım, bu suçtan yargılanırken şartlı salıverme ve cezalann ertelenmesine dair kanun- dan yararlanarak tahliye olduğum" şek- linde verilmiştir. Oysa, Adana Devlet Gü- venlik Mahkemesi'nin 1998/583 esas no ve 2001/4 sayılı karannda 'Sanık Aleddin Erdoğan'ın üzerine atılı Türk Bayrağını tahkir etmek suçundan ce- zalandırılmasını gerektirecek nitelikte ve boyutta kanıtlar elde edilmediğinden, kanıt yetersizliğinden beraatine oy bir- liği ile karar verilmiştir' denilmektedir. *•• Ikinci iddiaya gelince; Şartlı Salıver- me Yasası 'nın yürürlüğe giriş tarihi 22 Aralık 2000'dir. Oysa ben buyasanın yürürlüğe girmesinden yaklaşık 8 ay önce 13 Nisan 1999 tarihinde tahliye oldum. Gerçeklerbu iken; bu haberiyayın- layan hiçbiryayın kuruluşu konuya iliş- kin düşüncemi sorma gereği duyma- dı, televizyonlarda ve yazılı medyada suçlu gibi göstehlip bayraksendromu- nun yaşandığı bir ortamda ben ve ai- lem hedef haline getirildik. Zamanım ve imkânlarım elverdiği ölçüde ilgili medya kuruluşlan hakkında yasal hak- lanmı elbette ki kullanacağım. Sayın Çalışlar, Ben vicdanen rahat olsam da, Tür- kiye kamuoyunun vicdanını nasıl ay- dınlatıp hedefolmaktan çıkacağım? Bu sorum şahsınızda tüm aydın vicdan- laradır. Saygılarımla." Aleddin Erdoğan." 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Sophia Loren ve Kanada Fokları... Gazete sayfasındaki duruşları da ilgisiz gibiydi. Gazetemiz Cumhuriyet'in 02 Nisan Cumartesi günkü sayısının 8. sayfasında Sophia Loren ile il- gili fotoğraflı bir haber yer alıyordu. Sinemanın -71 yaşında bile güzel kadını- Sophia, kendisine veri- len ödülü sanatsever Şakir Eczacıbaşı'nın elin- den alıyor, bu ödülü Oskar ödüllerinin arasına ko- yacağını söylüyordu. Sophia Loren, sadece oyun- culuğu ile değil, kişiliği ile de saygı duyulan güzel bir Italyan kadınıydı. Yanında duran kendisinden kısa ve şişman Carlo Ponti ona yakıştırılamaz, film yapımcısı olduğu için bu şansa kavuştuğu sa- nılırdı. Oyle olmadığı sonradan anlaşıldı, Sophia Lo- ren salt güzel bir kadın olmanın ötesine geçerek kişiliği ile, eş olarak sadakati ile saygı uyandırdı. Ancak gazetemizin 8. sayfasında bu haberin he- men yanında bir haber daha vardı: Kanada fokları- nın katliamınatepki. Birkaç gündür "Kanada fokla- rının avlanması" çok önemli bir haber olarak dünya ajanslarından geçiyordu. Kanada hükümeti, yılın bu günlehnde fokların avlanmasına izin veriyor, fok av- cıları da "fokların kafalarına vurup uyuşturarak can- lı olarak derileriniyüzüyorlardı". Bir hayvanın deri- sini canlı canlı yüzmek? Evet, canlı olarak yüzülme- si gerekiyordu, çünkü hayvan ölürse derinin kalite- si bozuluyordu. Nasıl teknik ama? Olayda yaşatılan vahşet dünya hayvanseverlerini ayağa kaldırmıştı. Bütün hayvanseverler, Kanada'nın deniz ürünlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunuyorlardı. Haber- de "Kanada'da iki gündür süren avda 30 bin 800 fokun öldürüldüğü" bildiriliyordu. Bu olayın belge- seli yapılsa da bütün sinemalarda "insanın vahşe- ti" olarak gösterilse ne iyi bir iş yapılmış olur. Canlı fokların kafalarına vurularak sersemletildikten son- ra derilerinin yüzülmesi? Korkunç bir şey. Brigitte Bardot, işte bu konularda mücadele ve- riyordu. O da "Fransa 'nın en güzel kadını ve sim- gesiydi". RogerVadim'in "VeAllah Kadını Yarat- tı" filminde dünyanın gözünü kamaştırmıştı. Gü- zeldi, sevimliydi, dişiliğin bütün özellikleri ona bah- şedilmiş gibiydi. Şimdi o da yaşlanmıştı. Saint- Tropez'deki villasına çekilmişti ama yaşamını hay- van haklarını korumaya adamıştı. Protestolar ya- pıyor, hayvanlara yaşatılan zulme karşı çıkıyordu. Bizdeki ayı oynatıcılığına da karşı çıkmıştı. Kendi- sine "yüzünüzkınşmış artık" diyen bir gazeteciye "yüreğim kırışmadı" yanıtı ünlüydü. İşte, gazetedeki birbiri ile ilgisiz görünen iki ha- ber bana birbiri ile çok ilgili göründü. Keşke Sop- hia Loren de o gece çıktığı sahnede bu olayla ilgi- li görüşünü de dile getirseydi. O konudaki görü- şünü bilmiyorum, büyük olasıhkla o da Brigitte Bardot gibi düşünmekte olabilir, ama bunu yaşa- mının bir yerine koyabilseydi keşke. Keşke, insanlar böyle elde edilen kürkleri giyme- yi reddetseler. Keşke insanlar, beş saatte bir dolar verilip haftada 70 saat çalıştırılan Tayvan'ın, Çin'in modern kölelerinin ürettiği çantaları, giysileri, pan- tolonları, sporayakkabılarını giymeyi protesto ede- cek insanlık bilincine ulaşsalar. Haftada 70 saat çalışıp eline 14 dolar (ortalama 18 YTL), ayda da 56 dolar (ortalama 73 YTL) geçen yeni kölelerin üret- tiği Kathie Lee, Wal-Mart, Ralph Lauren, Ellen Tracy, Liz Claiborne, Kmart, Cherokee Jeans, Sears, Nike, Adîdas ve daha birçok ürünü bilinç- li tüketiciler satın almamayı başarabilseler. Dünya değişirdi elbette. Elbette başka bir dünya kurulurdu. Sophia Loren başka bir Sophia Loren olurdu. Hepimiz daha insan olurduk. e-mail: [email protected] [email protected] faks: 02125139098 YASAK KALKT1, TALEP BİTTİ Kürtçe isme ilgıazaldı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Nüfus kâğıdına yazıla- cakisimlerde"X,W,Q" harflcrinin kullanım ya- sağının kalkmasının üze- rinden 5 ay geçmesine karşın Diyarbakır'da ço- cuguna içinde bu harfle- rin geçtiği Kürtçe isim- lerden koyan olmadı. MirzaAgni'nin geçen yıl 2.5 yaşındaki kız ço- cuğuna Türkçede "Kuş yuvası ve çiseleyen yağ- mur" anlamına gelen "Helin Xunav" adını koyması tartışmalarayol açmıştı. Birçok kişi nü- fus müdürlüklerine baş- vurarak isimlerinı Kürt- çe olarak değiştirmek is- temişti.24Eylül2004'te yayımlanan tçişleri Ba- kanliğı genelgesiyle için- de "X,W,Q" harOeri- nin bulunduğu Kürtçe isimler serbestlik kazan- dı. Aradan geçen 5 ayda adını Kürtçe olarak de- ğiştirmek için başvuran olmadı. Diyarbakır Nü- rus ve Vatandaşlık Mü- dürii Adnan Çakıbay, "Diyarbakır'da 8 bin 500 çocuğa nüiııs ciizdanı verdik. Buuların yüzde 5Mnden az bir kesim KürtçeisimtalebindeIHI- lundu.iercihedilenisim- lerde söz konusu harfler hıılıınıııuyor" dedi. AB UYUM KOMÎSYONU Ermeııi aydınlar bilgi verecek AJNKARA(ANKA)- Türkıye, son dönemde sözde Ermeni soykın- mı iddialanna karşı da- ha etkiıı bir tutum izle- meye başlarken TBMM de bu kapsamdaki ata- ğını AB Uyum Komis- yonu ile sürdürüyor. Ko- misyon Türkiye Erme- nilerini temsilen Etyen Mahçupyan ve Hrant Dink'i dinleyecek. AB Uyum Konıisyo- nu'nun 5 Nisan'da ger- çckleştireceği toplantı- ya davet edilen emekli Büyükelçi,ASAM Baş- kanı Gündiiz Aktan ve Türkiye'deki Ermeni top- luluğu üyelerinden Et- yen Mahçupyan ile Hrant Dink Ermeni soykınmı iddialanyla ilgili düşiiıı- celerini anlatacak. Eğer toplantı gününe kadar kendisine ulaşılabilirse yine emekli büyükelçi- lerden Pulatl^car da ko- misyonda dinlenccck.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle