Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2005 PAZARTESİ
4 HABERLER
CHP'de görevden alman il başkanlan genel merkez yönetimini sert bir dille eleştirdi
'Baykal anayasalsuçişliyor'ANKARA(ANKA)-CHP'de, ge-
nel merkez tarafından görevinden
uzaklaştınlan il başkanlan, Genel
Başkan Deniz Baykal ve parti yöne-
timinin u
anayasalsuçişlediğiniT
' ifa
deetti. İl başkanlan, "CHPseçilmiş
bakanlarla değil atanmışlaı la yöne-
tiliyor. BöyLe giderse CHP kayyıını
lar partisine dönüşecek" dcdiler.
CHP'de son kurultayın ardından
görevinden uzaklaştırılan 18 il baş-
kanından 15'i durum değerlendir-
mesi yapmak üzere Ankara'da bir
araya geldi. Toplantıda, görevinden
alınan Niğde, Bolu, Sakarya, Gazi-
antep, Kilis, Aksaray, Elazığ, Izmir,
Rize, Bahkesir, Erzincan, Rrzurum,
Osmaniye, Afyon ve Samsun il baş-
kanlan hazır bulundu. Toplontıya,
CHP'li mılletvekilleri Hasan Aydın,
HüseyinKurtulmuş, Hakkı Ülkii,Mu-
• CHP'de görevinden uzaklaştınlan 18 il başkanından 15'i durum değerlendirmesi
yapmak üzere Ankara'da bir araya geldi. CHP'deki "oligarşik yönetime karşı nasıl
mücadele cdebileceklerini" görüşen il başkanlan, hem parti içi toplantılarla hem de
yargıda yürütecekleri çabalarla çahşmalarını sürdüreceklerini, iç hukuk yollannın
tıkanması halinde Avrupa însan Hakları Mahkemesi'ne de gidebileceklerini söylediler.
zafferKurtulnıuş,NecatCencal,Meh-
ıııet Kesimoğlu, Yüksel Çorbacıoğlu
ve Mehmet Tomanbay da katıldı.
Atanmışlar partisi
Toplantı öncesinde il başkanlan
adına konuşma yapan eski izmir İl
Başkanı Alaattin Yüksel, Genel Baş-
kan Deniz Baykal ve genel merkez
yönetimini sert bir dille eleştirdi.
CHP'de songünlerde istifalar, ihraç-
lar, görevden almalar nedeniyle bir
depremyaşandığını ifade eden Yük-
sel, "genel merkez kaynaklı" depre-
min CHP'yi atanmışlar partisi hali-
ne getirdiğini kaydetti. Yüksel, söz-
lerini şöyle sürdürdü: "CHP'yi seçil-
miş başkanlar değil, atanmışlar yö-
netiyor. Cenel Merkez, partiyi kay-
yumlar partisine döniiştürdü. De-
ıııokı asinin kurucusu olan ( 111"ye
bu yakısnııyoı. Baykal, partiyi 'kuru-
taylar partisi haline dönüştüreceğı-
ni' söylemişri ancak bu gidişle parti
kayyumlar partisi, Baykal da kav-
yumlar genel başkanı olaeakiır."
Yüksel, il başkanlarınııı hiçbir hak-
lı gerekçe olmadan görevden alındı-
ğını, kurultayda Deniz Baykal'ı ter-
vıh etmedikleri için il başkanlığın-
dan ahndıklannı söyledi.
Baykal ve genel merkez yönetimi-
nin örgütlcri, milletvekillenni, par-
ti meclisini "fazlalık, fuzuli" olarak
gördüğünü ifade cden Yüksel, gö-
revden almmalannın hem tüzük,
hem Siyasi Partiler Yasası hem de
anayasaya aykın olduğunu vurgu-
ladı. Yüksel, "Deniz BaykaTın vc
genel merkezin anayasanın 67'nci
maddesine göre anayasal suç işledi-
gini düşünüyonız" dedi.
Eski İzmir tl Başkanı Yüksel, gö-
revden alınan il başkanları olarak
bir araya gelmelerinin nedeninin,
bundan sonraki süreçte yol haritası-
nı belirlemek olduğunu söyledi.
İşbirliği yapacağız
tlk olarak parti içi muhalefet ve
CHP'yi demokratik bir yapıya ka-
vuşrurmak ısteyen herkesle işbirli-
ği yapmayı öngördüklerini söyle-
yen Yüksel, "CHP'deki buoligarşik
yönetime karşı nasıl mücadele ede-
bilirizi, Türkiye genelinde neler yap-
ıııalıyı/ı koıııısacagız" dedi. Yüksel,
hem parti içi toplantılarla hem de
yargı da yürütecekleri çabalarla ça-
lışmalannı sürdüreceklerini, iç hu-
kuk yollannın tıkanması halinde Av-
rupa Însan Hakları Mahkemesi ne de
gidebileceklerini söyledi.
ADALET BAKANI ÇlÇEK:
Ikiyılda 266
hâkim ve savcı
ceza aldı
ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, son
2 yılda hâkim ve savcılar hakkında toplam 428
disiplin dosyası düzenlendiğini ve 266 hâkim ve
savcı hakkında uyan, kınama, maaş kesme ve
meslekten men gibi cezalar verildiğini bildirdı.
Çiçek, CHP Konya Milletvekili AtillaKart'ın
yazılı soru önergesinı yanıtlarken Ceza tşleri
Genel Müdürlüğü'ne, hâkim ve cumhuriyet
savcıları hakkında 2003 ve 2004 yıllannda 6 bin
691 şikâyet başvurusu yapıldığını, 2002 ve önceki
yıllardan devreden 1294 şikâyet başvurusuyla
rakamın 7 bin 985'e yükseldiğini belirtti. Cemil
Çiçek, bu süre içinde 6 bin 801 adet soruşturma
evrakının incelendiğini kaydetti. 2003 yılında
idari yargı hâkimleri hakkında 11 disiplin dosyası
düzenlendiğini ifade eden Çiçek, Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'nun da bu dosyalar
üzerınden 4 kişiye uyarma, 2 kişiye kademe
ilerlemesini durdurma,
1 kişiye kınama, 1 kişiye
meslekten çıkarma cezası
verdiğiııi belirtti.Çiçek,
kurulun 2004 yılında da
yinc idari yargı hâkimleri
hakkında düzenlenen 7 adet
disiplin dosyası üzerinden 1
kişiye uyarma, 1 kişiye
aylıktan kesme, 1 kişiye yer
değiştirme cezası
verilmesini kararlaştırdığını
kaydetti.Bakan Çiçek,
2003 yılında adli yargı
hâkim, cumhuriyet
savcıları, cumhuriyet
başsavcılanyla ağır ceza
mahkemesi başkan ve
üyeleri hakkında da 222
disiplin dosyası
düzenlendiğini bildirdi.
Çiçek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun
da bu dosyalar üzerinden 41 kişiye uyarma,
16 kişiye aylıktan kesme, 37 kişiye kınama,
11 kişiye kademe ilerlemesini durdurma,
5 kişiye derece yükselmesini durdurma,
13 kişiye ycr değiştirme, 8 kişiye
meslekten çıkarma cezası verdiğiııi ifade ettı.
118 disiplin dosyası
Çiçek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun
2004 yılında da adli yargı hâkim, cumhuriyet
savcılan, cumhuriyet başsavcılanyla ağır ceza
mahkemesi başkan ve üyeleri hakkında
düzenlenen 188 disiplin dosyası üzerinden 48
kişiye uyarma, 6 kişiye aylıktan kesme, 40 kişiye
kınama, 7 kişiye kademe ilerlemesini durdurma,
16 kişiye ycr değiştirme, 7 kişiye de meslekten
çıkarma cezası verdiğini bildirdi.
• CHP'li
Atilla Kart'ın
soru önergesini
yanıtlayan
Adalet Bakanı
Cemil Çiçek,
266 hâkim ve
savcıya uyan,
kınama, maaş
kesme ve
meslekten men
gibi cezalar
verildiğini
söyledi.
Şırnak yakuılannda jandarma tarafından durdumlan canlı kalkanlar, geri dönmeyince yözaltıııa alındüar.
Mardin'de 27 kişi tutuklandı, Şırnak'ta 29 kişi gözaltında
Canlı kalkanlara izin yok
DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - PKK7
KONGRA GEL'e yönelik operasyonlara karşı
canlı kalkan olmak için yola çıkan gruptan 27 kişi
tutuklandı, 29 kişi de gözaltına alındı.
Operasyonlanıı durdurulması için geçen hafta 2
teröristin öldürüldüğü Mardin'in Derik ilçesine
bağlı Çay köyüne doğnı yola çıkan 70 kişi, köy
girişinde Derik llçe Jandarma Komutanhğı
görevlilerince gözaltına alındı. "Görevli memura
mukavemef, "2911 Sayılı Toplanü ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet" ve "Toplumda
inllal yaratnıa" suçlamalarıyla Derik Cumhuriyet
Savcıhğı'na çıkanlan gruptakilerden 41'i serbest
bırakıldı. Kalan 29'uysa tutuklanma talebiyle
nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Gruptakilerden
Müyesser GUneş, Mahmut Akıl, Recep
Cökhansoftıoğlu, Manıf Erdem, Ekrem
Demirhan, Birgün Yılmaz, Batif Savacı, Uğur
Karadaş, İdris Aydınlı, 1 ııliıı Avu, Hasan
Kaygusuz, Nazun Soylu, £rcan Dik, Cemalettin
Gördeyiz, Erdem Sarıyer, Gülistan Demir, thsan
Bilgi, Edip Yalçın, Deniz Kurtoglu, M.Şirin Baytar,
Perihan Kaya, Ishak özçaktu, Hüsnü Çınar,
Cevdet Çoban, Eyüp Aydın, Medeni Akgül ve
Faruk Yıldız turuklanarak Derik Kapalı
Cezaevi'ne gönderildi. Adana, Hatay ve
Gaziantep'ten yola çıkan ve Cudi Dağı'na gıderek
canlı kalkan olmayı amaçlayan 29 kişilik grup ise
Şırnak'a 10 kilometre uzaklıktaki Çöl Tepe
mevkiinde jandarma tarafından durduruldu. Grup
üyeleri askerlerin ısrarlı uyanlanna karşın geri
dönmeyince gözaltına alındüar.
DSP lideri, tarım reformu yapılması gerektiğini savundu:
Toprağımızı koruyamıyoruz
İSTANBUL (AA) - Demokra-
tik Sol Parti (DSP) Genel Başka-
nı Zeki Sezer, "Ulusal birliğimi-
/i korııyamadığımız gibi toprak-
laı ınıı/ı da yeterince koruyamıyo-
ruz" diye konuştu.
Sezer, Sanyer'e bağlı Kısırka-
ya beldesindeki "DemokratlkSol
PartiHaüra Ormanı"nda düzen-
lenen fidan dikme şölenine katıl-
dı. Zeki Sezer, törende yaptığı
konuşmada, yıllardır uygulanan
yanlış politikalara, bugünkü yö-
netimle çok daha büyük yanlış uy-
gulamalann eklendiğini öne sür-
dü. Sezer, "Toprağımızasahipçı-
kamıyonız. Bugünkü yönetimle
birlığimize, bütünlüğümüze, dir-
liğimize sahip çıkamıyoruz. Ulu-
sal birliğimizi koruyamadığımız
gibi topraklanmı/j da yeterince ko-
ruyamıyoruz" diye konuştu.
Toprağın olmadığı yerde haya-
tın da olamayacağını vurgulayan
Sezer, "Türkiye'de ciddi bir top-
rak reformunun, bir büyük tanm
reformunun yapılması gerekiyor"
dedi. Tanmın, köyün, köylünün
geliştırilmesi ve verimli toprak
kullanımı altyapısının hazırlan-
ması gerektiğini kaydeden Sezer,
bugünkü iktidann bunu yapama-
yacağınınbelli olduğunu söyledi.
DSP Genel Başkan Yardımcısı
Masum Türker de Türkiye'nin
bugün bir darboğazdan geçtiğini
ve "hormonlu" büyüdüğünü be-
lirtti. TEMA Vakfı Kurucusu Hay-
rettin Karaca da erozyon soranu-
na işaret ederek " Yıllardır tanmın
sorunlaruu dinlemekten bıktım.
Çünkü hiç hatuınuza gebnez ki
toprağın soı ıııuınu çözmeden ta-
nmın sorununu çözemeyeğiz. Top-
rakyoksa hiçbirinıiz yokuz" dedi.
GÜNEYDOGU
Askeri
araç
sevJayaü
başladı
DİYARBAKTR
(Cumhuriyet
Bürosu) -
Güneydoğu
Anadolu'da
PKK/KONGRA
GEL'e yönelik
operasyonlann
artmasıyla bölgeye
takviye askeri araç
sevkıyaü yeniden
başladı. Yaklaşık 100
askeri araç dün
Diyarbakır'daki 7.
Kolordu
Komutanlığı'na
ulaştınldı.
1999yıhndanbu
yana çatışmaların
azaldığı bölgede, son
zamanlarda
PKK/KONGRA
GEL militanlannın
sızma girişimlerinin
artması, terör
eylemleri ve
saldınların
tırmanması askeri
hareketliliği
arttınyor.
Savkryat tren
yoluyla yapıldı
Bu gelişmeler Türk
Silahh
Kuvvetleri'nin, araç
parkına yenilerini
katmasına yol açıyor.
Yakın zamanda bir
operasyon olasıhğını
güçlendiren son araç
sevkıyatı, dün tren
yoluyla
gerçekleştirildi.
Yaklaşık 100 askeri
araç taşıyan bir yük
katan dün
Diyarbakır
Istasyonu'na ulaştı.
Polis ve askerlerin
geniş güvenlik
önlemleri altında
araçlar. 7. Kolordu
Komutanhğı
yetkililerince
teslim alındı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
HADEP Genel Başkan Yardımcısı
Aleddin Erdoğan'dan bir mektup al-
dım. Aleddin Erdoğan, Mersin'deki
bayrak olayının ardından, konuyu so-
ruşturmakla görevli HADEP heyetinin
başkanıydı. Aleddin Erdoğan isminin
gazetelerde yer almasından sonra,
onun dageçmişteki bir bayrak çiğne-
me olayının faili olduğunu iddia eden
haberler gazetelere yansıdı. Gazeteler,
"Soruşturmayı tam adamına vermiş-
ler" türünden haberler yaptılar. Erdo-
ğan, bu konuda basının yanlış bilgilen-
dirildiğini belirtiyor. Konunun aydın-
lanmasına yardımcı olacağına inandı-
ğım mektubunu aynen yayımlıyorum:
•••
"Sayın Oral Çalışlar,
Anadolu Ajansı'nm 28 Mart 2005
tarihinde servise koyduğu, 29 Mart
2005 tarihinde yazılı ve görsel med-
yada kamuoyuna duyurulan; beni ve
ailemi hedefgösteren, gerçek durum-
la asla örtüşmeyen haberlerden derin
HADEP Yöneticisi ve Bayrak Soruşturması
üzüntü duydum.
Sizlerle bu üzüntümü ve haber ko-
nusu dava ile ilgili gerçekliği geç de
olsa paylaşmak istedim.
Değerli zamanınızı almaktan dola-
yı, baştan bağışlanmamı diliyorum.
•••
Temelyaşam felsefem; çocuklanmı-
zın yarınlarda bir arada, barış içinde
ve kardeşçeyaşayabilecekleridemok-
ratik bir Türkiye özlemi olmuştur. Bu
inançla, kişisel ve mesleki yaşamım-
da barış ve demokrasi mücadelesin-
de, karınca kararınca yer almaya ça-
lıştım.
Ben 27yıllık mesleki (öğretmen) ha-
yatımın 17 yılında çeşitli ilkokullarda
müdür olarak çalıştım. 10 yıl da Mer-
sin'de ilköğretim okullannda çalışa-
rak emekli oldum. Mesleğimin son
dönemlerinde Eğitim-Sen Mersin Şu-
be Başkanlığı'nı ve iki dönem (4 yıl)
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları
Konfederasyonu) Genel Yönetim Ku-
rulu Üyeliğiyaptım. Meslekiyaşamım-
da, ortak ulusal değerlere ve simge-
lere dairhiçbirzaman en küçükadli ve
idari hiçbir soruşturma geçirmedim.
Emekli olup HADEP İl Başkanı oldum.
1999 yerel seçimlerinde bu partinin
Mersin Büyükşehir Belediye Başkan
Adayı oldum. (Sonuçları Mersin ka-
muoyunda lıâlâ tartışılır.)
• ••
Söz konusu dava, iki buçuk aylık il
başkanı iken partide yapılan bir açlık
grevisırasında, emniyetgüçlerininpar-
tide yaptıkları birarama sırasında ge-
lişti. Arama tutanağında çöp kutusun-
da bir Türk Bayrağı bulunduğu iddiası
yeralıyordu. Ben 169. maddeden (yar-
dım, yataklık)yargılandım. Bu dava sü-
recinde il başkanı olmam sıfatıyla, bi-
nadan sorumlu olduğumdan hareket-
le Bayrağa ilişkin de sorumlu tutul-
muştum.
Gerçekler bu iken; 28 Mart tarihli
(AA) kaynaklı haberde "benim Türk
Bayrağını çiğneyip çöpe attığım, bu
suçtan yargılanırken şartlı salıverme ve
cezalann ertelenmesine dair kanun-
dan yararlanarak tahliye olduğum" şek-
linde verilmiştir. Oysa, Adana Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'nin 1998/583 esas
no ve 2001/4 sayılı karannda 'Sanık
Aleddin Erdoğan'ın üzerine atılı Türk
Bayrağını tahkir etmek suçundan ce-
zalandırılmasını gerektirecek nitelikte
ve boyutta kanıtlar elde edilmediğinden,
kanıt yetersizliğinden beraatine oy bir-
liği ile karar verilmiştir' denilmektedir.
*••
Ikinci iddiaya gelince; Şartlı Salıver-
me Yasası 'nın yürürlüğe giriş tarihi 22
Aralık 2000'dir. Oysa ben buyasanın
yürürlüğe girmesinden yaklaşık 8 ay
önce 13 Nisan 1999 tarihinde tahliye
oldum.
Gerçeklerbu iken; bu haberiyayın-
layan hiçbiryayın kuruluşu konuya iliş-
kin düşüncemi sorma gereği duyma-
dı, televizyonlarda ve yazılı medyada
suçlu gibi göstehlip bayraksendromu-
nun yaşandığı bir ortamda ben ve ai-
lem hedef haline getirildik. Zamanım
ve imkânlarım elverdiği ölçüde ilgili
medya kuruluşlan hakkında yasal hak-
lanmı elbette ki kullanacağım.
Sayın Çalışlar,
Ben vicdanen rahat olsam da, Tür-
kiye kamuoyunun vicdanını nasıl ay-
dınlatıp hedefolmaktan çıkacağım? Bu
sorum şahsınızda tüm aydın vicdan-
laradır. Saygılarımla."
Aleddin Erdoğan."
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Sophia Loren ve
Kanada Fokları...
Gazete sayfasındaki duruşları da ilgisiz gibiydi.
Gazetemiz Cumhuriyet'in 02 Nisan Cumartesi
günkü sayısının 8. sayfasında Sophia Loren ile il-
gili fotoğraflı bir haber yer alıyordu. Sinemanın -71
yaşında bile güzel kadını- Sophia, kendisine veri-
len ödülü sanatsever Şakir Eczacıbaşı'nın elin-
den alıyor, bu ödülü Oskar ödüllerinin arasına ko-
yacağını söylüyordu. Sophia Loren, sadece oyun-
culuğu ile değil, kişiliği ile de saygı duyulan güzel
bir Italyan kadınıydı. Yanında duran kendisinden
kısa ve şişman Carlo Ponti ona yakıştırılamaz,
film yapımcısı olduğu için bu şansa kavuştuğu sa-
nılırdı. Oyle olmadığı sonradan anlaşıldı, Sophia Lo-
ren salt güzel bir kadın olmanın ötesine geçerek
kişiliği ile, eş olarak sadakati ile saygı uyandırdı.
Ancak gazetemizin 8. sayfasında bu haberin he-
men yanında bir haber daha vardı: Kanada fokları-
nın katliamınatepki. Birkaç gündür "Kanada fokla-
rının avlanması" çok önemli bir haber olarak dünya
ajanslarından geçiyordu. Kanada hükümeti, yılın bu
günlehnde fokların avlanmasına izin veriyor, fok av-
cıları da "fokların kafalarına vurup uyuşturarak can-
lı olarak derileriniyüzüyorlardı". Bir hayvanın deri-
sini canlı canlı yüzmek? Evet, canlı olarak yüzülme-
si gerekiyordu, çünkü hayvan ölürse derinin kalite-
si bozuluyordu. Nasıl teknik ama? Olayda yaşatılan
vahşet dünya hayvanseverlerini ayağa kaldırmıştı.
Bütün hayvanseverler, Kanada'nın deniz ürünlerinin
boykot edilmesi çağrısında bulunuyorlardı. Haber-
de "Kanada'da iki gündür süren avda 30 bin 800
fokun öldürüldüğü" bildiriliyordu. Bu olayın belge-
seli yapılsa da bütün sinemalarda "insanın vahşe-
ti" olarak gösterilse ne iyi bir iş yapılmış olur. Canlı
fokların kafalarına vurularak sersemletildikten son-
ra derilerinin yüzülmesi? Korkunç bir şey.
Brigitte Bardot, işte bu konularda mücadele ve-
riyordu. O da "Fransa 'nın en güzel kadını ve sim-
gesiydi". RogerVadim'in "VeAllah Kadını Yarat-
tı" filminde dünyanın gözünü kamaştırmıştı. Gü-
zeldi, sevimliydi, dişiliğin bütün özellikleri ona bah-
şedilmiş gibiydi. Şimdi o da yaşlanmıştı. Saint-
Tropez'deki villasına çekilmişti ama yaşamını hay-
van haklarını korumaya adamıştı. Protestolar ya-
pıyor, hayvanlara yaşatılan zulme karşı çıkıyordu.
Bizdeki ayı oynatıcılığına da karşı çıkmıştı. Kendi-
sine "yüzünüzkınşmış artık" diyen bir gazeteciye
"yüreğim kırışmadı" yanıtı ünlüydü.
İşte, gazetedeki birbiri ile ilgisiz görünen iki ha-
ber bana birbiri ile çok ilgili göründü. Keşke Sop-
hia Loren de o gece çıktığı sahnede bu olayla ilgi-
li görüşünü de dile getirseydi. O konudaki görü-
şünü bilmiyorum, büyük olasıhkla o da Brigitte
Bardot gibi düşünmekte olabilir, ama bunu yaşa-
mının bir yerine koyabilseydi keşke.
Keşke, insanlar böyle elde edilen kürkleri giyme-
yi reddetseler. Keşke insanlar, beş saatte bir dolar
verilip haftada 70 saat çalıştırılan Tayvan'ın, Çin'in
modern kölelerinin ürettiği çantaları, giysileri, pan-
tolonları, sporayakkabılarını giymeyi protesto ede-
cek insanlık bilincine ulaşsalar. Haftada 70 saat
çalışıp eline 14 dolar (ortalama 18 YTL), ayda da
56 dolar (ortalama 73 YTL) geçen yeni kölelerin üret-
tiği Kathie Lee, Wal-Mart, Ralph Lauren, Ellen
Tracy, Liz Claiborne, Kmart, Cherokee Jeans,
Sears, Nike, Adîdas ve daha birçok ürünü bilinç-
li tüketiciler satın almamayı başarabilseler.
Dünya değişirdi elbette.
Elbette başka bir dünya kurulurdu.
Sophia Loren başka bir Sophia Loren olurdu.
Hepimiz daha insan olurduk.
e-mail: [email protected]
[email protected] faks: 02125139098
YASAK KALKT1, TALEP BİTTİ
Kürtçe isme
ilgıazaldı
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Nüfus kâğıdına yazıla-
cakisimlerde"X,W,Q"
harflcrinin kullanım ya-
sağının kalkmasının üze-
rinden 5 ay geçmesine
karşın Diyarbakır'da ço-
cuguna içinde bu harfle-
rin geçtiği Kürtçe isim-
lerden koyan olmadı.
MirzaAgni'nin geçen
yıl 2.5 yaşındaki kız ço-
cuğuna Türkçede "Kuş
yuvası ve çiseleyen yağ-
mur" anlamına gelen
"Helin Xunav" adını
koyması tartışmalarayol
açmıştı. Birçok kişi nü-
fus müdürlüklerine baş-
vurarak isimlerinı Kürt-
çe olarak değiştirmek is-
temişti.24Eylül2004'te
yayımlanan tçişleri Ba-
kanliğı genelgesiyle için-
de "X,W,Q" harOeri-
nin bulunduğu Kürtçe
isimler serbestlik kazan-
dı. Aradan geçen 5 ayda
adını Kürtçe olarak de-
ğiştirmek için başvuran
olmadı. Diyarbakır Nü-
rus ve Vatandaşlık Mü-
dürii Adnan Çakıbay,
"Diyarbakır'da 8 bin 500
çocuğa nüiııs ciizdanı
verdik. Buuların yüzde
5Mnden az bir kesim
KürtçeisimtalebindeIHI-
lundu.iercihedilenisim-
lerde söz konusu harfler
hıılıınıııuyor" dedi.
AB UYUM KOMÎSYONU
Ermeııi aydınlar
bilgi verecek
AJNKARA(ANKA)-
Türkıye, son dönemde
sözde Ermeni soykın-
mı iddialanna karşı da-
ha etkiıı bir tutum izle-
meye başlarken TBMM
de bu kapsamdaki ata-
ğını AB Uyum Komis-
yonu ile sürdürüyor. Ko-
misyon Türkiye Erme-
nilerini temsilen Etyen
Mahçupyan ve Hrant
Dink'i dinleyecek.
AB Uyum Konıisyo-
nu'nun 5 Nisan'da ger-
çckleştireceği toplantı-
ya davet edilen emekli
Büyükelçi,ASAM Baş-
kanı Gündiiz Aktan ve
Türkiye'deki Ermeni top-
luluğu üyelerinden Et-
yen Mahçupyan ile Hrant
Dink Ermeni soykınmı
iddialanyla ilgili düşiiıı-
celerini anlatacak. Eğer
toplantı gününe kadar
kendisine ulaşılabilirse
yine emekli büyükelçi-
lerden Pulatl^car da ko-
misyonda dinlenccck.