17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURtYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız • Yazıişlen Müdürü; Saüm AlpaslanGSorumlu Müdiir: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara tstihbarat: Cvngiz Yıldırım A Ekonomi: Hasan Eriş • Kültür: Egetncn Berköz • Spor: Ab- dülkadir Yücelmaıı • Makalcler: Sami Ka- raören # Dûzeltme: Abdullah Yazıcı • Bil- gi-Belge: Edibc Buğra • Yurt Ilaberleri: Mch- mi'l Faraç # Avrupa Temsiloisi: Güray Oz Yayın Kurulu: tlhan Sclyuk (üaşkan), Emrc Kungar (Da- nışnıan), Orhan Erinç, Hikniet Çetinkaya, Şükran Soner, th- rahim Yıldız, Orhan Bursall, Mustafa Balhay, Hakan Kara. Ankara Tcmsilcisi: Muslala Balbay Atatürk BulvanNo: 125,Kat:4, #Mücsscsc Mii- BakanlıklarTeI:419502Q(7hat), Faks:4195027•izmirTemsilcisi: diirii Erol F.rkut SenlarKı/ıkJI.ZıyaDIv 1352 S.2/3Tel:4411220, Faks 4418745 • Bilgi Işlem: • AdaııaTemsilcisi:Çi'liıı Yiğcnoglu, InönüCd. 119S.No:l/l,Tel: Uımet konıkan 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcısı: Ahmet Oruçoğlıı # Salıs la/ilel Cumhuriyel Cad. 80/5 lcl: 0242 2480057 Kax: 2430509 «ıı/a • Cumhuriyet Reklaııı: # Genel Müdiir: Özlem Ay- dt'n •(icnelMiidürYardım- cısı NazendePalTel:(0212) 51241 19-5(248 30-51247 78 Fax:(0212)513 8463 Yayımlayan: Yaıı (iun Hiik'r Ajnns Basuı ve Yayınulık A.y I Orkoca Yaygın Mİrdı yayın Baskı: Merkc7 G;ı/e!e Dı-rgı iksım Yavırıulık S;uı &d.39/4ICojaloSlu34334Uanhıl.PK;246-SİHaıci344351a Tel:(0/212)5120505(20h»l) Faks;(0/212)513 8595 L'TİC AŞ I alilı Mah I lasan Dasn t ıiıl Saııuuıtlım Kaniil/Klanfoıl Dağıtım: Mcrktv Dağılım l'a/;ırliun;] San vcTic A1 ) 4NİSAN 2005 tmsak:5.06 (iüneş:6.36 Öğle: 13.14 Ikındi: 16.48 Akşam: 19.40 Yatsı: 21.03 Çocuklardan oy almak zor! • Kültür Servisi - Her yıl dağıtılan Nickelodeon Kid's Choice ödülleri önceki gecc 18. kez sahiplerini buldu. Los Angeles'taki tören, oldukça 'renkli' ve eğleııceli geçti. Törende, bir çok tanınmış oyuncu, şarkıcı ve sanatçı, bir gcceliğine çoeuk dilınden konuştular vc oldukça eğlendıler. VVill Smith, eşi Jada ve kızı Wıllow'la törene katılırken Johnny Depp, Ben Stiller, Justin Timberlake, Cameron Diaz, Halle Berry, Hilary Duffda gecenin konuklarındandı. Geceden ödülle dönenler arasında Hilary Duff, Queen Latifah, Raven - Symonc, Adam Sandler, Usher ve Jamie Foxx (üstte) da vardı. (AP) Shields întiharı dîişünmiiş I ANKARA (AA)- Dünyaca ünlii aktris Brooke Shields, 2003 yılında kızının doğumunun ardından depresyona girdiğini ve intihan düşündüğünü itiraf ettı. Shields, kaleme aldığı "Down Came The Rain: My Journey Through Postpartum Depression" adlı kıtapta 2003 yılında kızı Rowan'ı dünyaya getirdikten sonra bıınalım yaşadığını açıkladı. 39 yaşındaki güzel yıldız, o dönemde bunalım nedeniyle yaşama sevıncini yitirdiğini ve hayatına soıı vermeyi bile düşündüğünü belirtli. Prens Charles'ın BBC nefreti • Dış Haberler Servisi - Ingıltere'nin Veliaht Prensi Charles'ın "devletçi ve solcu" yayın kurumıı BBC'den "nefrct ettiği" ortaya çıktı. Charles'in Independent gazetesine konuşan bir arkadaşı, "Prens Charles devletçi ve sol eğilimli BBC'den nefret ediyor. BBC onun nefret ettiği her şeyi simgeliyor" dedi. Prensin arkadaşı, "Charles BBC'nin muhabirlerinden de hiç hoşlanmıyor" diye konuştu. Prens Charles, geçen hafta isviçre'nin Klosters kayak merkezinde tatil yaparken kendisiyle söyleşi yapmak ısteyen BBC mııhabiri Nicholas VVitchell'a çok kötü davranmıştı. Prens'in yanındakilere "Bu adama dayanamıyorum. Berbat biri" dediği duyulmuştu. Squash sevenler yarışmaya • Haber Merkezi - Polat Healt Club'ın düzenlediği 2. Polat Healt Club Turkey Squash Championshıp, 8-16 Nisan 2005 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Tüm squash oyuncularının katılımına açık olan turnuvada, bayanlar Begıner ve Advance; erkekler Beginner, Intermediate ve Superlig kategorilerinde yarışacaklar. Son başvuru tarihinin 6 Nisan olarak belirlendiği turnuva hakkında 0 212 414 18 00 nıımaralı telefondan ayııntılı bilgi alınabilir. BENÎM BİLMEÛİ6ÎM NEYl BÎLİYOft OUBÎLÎR ACABA ?.. Polenler baharla birlikte astım, saman nezlesi, egzama ve kurdeşeni tetikliyor Alerji mevsimi açıldı• Polen alerjisi olanların nisan, mayıs ve haziran aylannda özel çaba harcamasi gerektiğini belirten uzmanlar, önlem için hava raporlarında polen durumu hakkmda bilgi verilmesini öneriyor. ŞULE KÖKTÜRK sıcak, kuru, rüzgârlı ve fırtınalı günlerin sık yaşan- dığı nisan, mayıs, haziran aylannda, atmosferde- ki polen sayısının artmasıyla alerjik bünyelerde has- talıklar ortaya çıkabiliyor. Polen alerjisi olanlann bu aylarda özel çaba sarf etmesı gerektiğini belirten uzmanlar, önlem içın hava raporlarında polen duru- mu hakkında bilgi verilmesini de öneriyor. Medicana Bahçelievler'den Göğüs Hastalıklan ve Tüberküloz Uzmanı Dr Canıze Türker Nogay, 20- 60 rnikron büyüklüğünde ve rüzgârın etkısiyle çok uzak mesafelere taşınabilen polenlerin alerjik bün- yeler açısından önemli olduğuna dıkkat çekti. Polen alerjisine yol açan baslıca üç bitki ailesi olduğunu da vurgulayan Türker, "Bunlar çayır otları, ağaçlar ve yabani ot- lardır. Çayır otlan mayıs-temmuz arası, ağaçlar ocak-mayıs arası, yabani otlar tcmmuz-ekim arası polen vcrirler. Sıcak, kuru, rüzgârlı ve nrtınalı günlerde atmos- ferdeki polen sayısı çok artar. Polen tanecik- - leri birçok alerjik protein içerir ancak her polen alerji yaratmaz" diye konuştu. DOKU2 ALTIN ÖNERI Polenlerin alerjik astım, saman nezle- si, ürtiker (kurdeşen), egzama gibi hastalıklan tetik- lediğini anlatan Nogay, poienlerden korunma konu- sunda şu önerilerde bulundu: • Hangi polc-tılcre alerji olunduğu bilinnıeli ve po- lenlerine alerjik olunan bitkilerden uzak durulmalı. • Hava durumunda o günkü polen durumu hak- kında bilgi verilerek alerjisi olanlar uyanlmalı. • Evlerin kapı ve pcncereleri sıkıca kapatılmalı. • Bvdeki polen miktan çok fazla ise hava temiz- leyicilerinden yararlanılmalı. • Sabahın erken saatleri, sıcak, kuru ve fırtalı ha- valar gibi polenlerin yoğun göriildüğü havalarda mümkünse dışanya çıkılınamaİL • Mutlaka dışarı çıkmak gerekiyorsa ağzı ve bur- nu kapatan maskelerden yararlanılmalı. • Açık havada spor ve egzersizlerden, ağaç ve çi- menlik yerlerden uzak durulnıalı. • Dışanda mutlaka güneş gözlüğü kullanılmalı. • Şapka takdmalı, (akılamıyorsa yatmadan önce mutlaka saçlar yıkanmalı. Çünkü saçlara çok rııik- tarda polen yapışmış olabilir. TANITIM POLİTİKASINDA HATA Iranlı turistleri gözgöregöre kaçırıyoruz GURSU KUNT Giymek yürek ister i ortekiz'deki moda haftası Fatima Lopes'in birbirinden I cesur kreasyonlarıyla sürüyor. Fıstık yeşili, mor ve siya- " ha ağırlık veren modacının kreasyonlarını giymek büyük cesaret istiyor. Özellikle üzeri pullarla süslenen bu trans- paran kıyafet izleyenlerin yüreklerini hoplattı. Dantelden yapılmış kelebek maskeyle sunulan elbiseyi şjfon şal ve saçlara takılan siyah bantlartamamlıyor. (Fotoğraf: REUTERS) ANTALYA - Yılda 2.5 milyon kişinin seyahat et- tiği Iran'dan Türkiye'ye 600 bin kişi geliyor. Bun- lardan 50 binı tııristik amaçlı ziyaret ederken diğer- leri akrabalarıyla görüşmek içın sınırdan günübilir- lık geçiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığrnın önü- müzdeki 5 yıl için hedefi turizm amaçlı ginşi 1 mil- yona çıkarmak. Ancak Iran pazannda çalışan acen- telere göre bakanlığın tanıtımda izlediğı yol hatalı. Konuya ilışkin basıntoplantısıdüzenleyen Phoenix n , . , ^ n n Turizm Genel Müdürü Er- - Bakanlık, 5ÖO sinAkyürek, aynlan 500 bin bin dolarlık dolarlık reklam bütçesinin, reklam bütçcsini Dubai televızyonunda de- Iranlıların ğerlendirildiğini, ancak bu- .zlcmedigi Duta, tclcvizyonuna ayırıyor. Acentcler, DöVİZ KA¥BI Özellikle Azeri Akyürek «Dııbai televiz- Türkçcsi konuşan yonuArapçayaymyapıyor. + , , _,. , Dilı Farsça olan ve Arapla- Iranlllann Turk rakarşıtepkiliulusolanİran- TV'sini izlcdiğini lılarbukanalıiyJemiyor.Nü- belirtiyor. fiısun yüzde 30'u da Azeri Türkçesi kııllanıyor veTürk TV'lerini özellikle tercih ediyor.' I anıhnı bütçesinin iz- lenilnıeyen bir IV \k kullanüması, hem aınaca ulaş- mada engcl hem de ciddi bir tlöviz kaybı" dedi lıanlı turistin, turizmdeki birinci amacının alışve- riş olduğunu belirten Pegasus Airlines Ortadoğu bro- kerı Celal Üreise boş bavullarla gelen Iranlının, ül- keşıne üçer bavulla döndüğüne dikkat çekti. Üre şöyle devam etti: "Türkiye'ye turizm amacıyla sadece 50 bin İranlı geliyor ve bıınıın da 30 bini tatilini Antalya'da yapı- yor. İmn pazarını 3 aya sıkıştırıbnış süreden çıkarbp 12 aya yaynıak istiyoruz. Kriz zamanlarının alter- ııau'f ı ve kurtancısı komşu ülkeler." Yemek mi sanat eseri mi? <?** wma \.« Yuen Szechuan Noodles Lokantası'nın aşçıları, kelimenin tam anlamıyla hari- kalar yaratıyorlar! Süslemeleriyle göze de hitap eden bu yemek- ler, oldukça ince bir işçilikle hazırlanıyor da denebilir... 'Altın Sü- lün' adını verdiği bu 'spesiyalinde', usta bir aşçı, Peng Gaofa, havuç, salatalık ve mango dilimleriyle sülünün gövdesîni, ka- kao tozu kullanarak da kuyruğunu canlandırıyor tabakta... (AP) Hem bebeğini hem de iki yavruyu emziriyor Bengal ka Myanmar Dış Haberler Servisi - Myanmarlı bir kadın, anneleri tarafından redde- dılen iki Bengal kaplanı yavrusuna sütannelik yapıyor. Başkent Yan- gon'daki hayvanat bahçesinde üç yavru dünyaya getıren anne kaplan, doğıım sonrasında saldırganlaşarak yavrula- rından birinı öldüıdü. Bu- nun iizenne, diğer yavru- lan koruyabihnek için an- nelerinden ayınnak zo- runda kalan hayvanat bah- çesi görevlileri, "sütanne" ara- yışına girdi. Hayvanat bahçesi görev- lilerinden birinin akrabası olan ve 7 ay önce doğurduğu bebeğine hâlâ süt ve- ren 40 yaşındaki Hla Htay 15 günlük yavrulara acıyarak onları da emzırme- Dİanlanna üı sütanne yi kabul etti. Htay, "Yavrulann durıımuna çok üzüldünı ve diş- leri çıkana kadar oıılaıı da be- beğuıüe birlikteemzirnıeye karar verdim" dedi. Htay, kaplanları günde 4 ke/ yanmşar sa- at emziriyor. Gerı kalan zamanlarda bebekJer bibe- ronla beslenıyor. Hayvanat bahçesinde 16 yıldır ilk kez bir Ben- gal kaplanının doğum yaptığı beliıüliyor. Soyla- n tükenmek üzere olan Ben- gal kaplanları koruma altında bulunu- yor. Myanınar hükümeıi geçen ytl top- raklaruıdaki 250 Bengal kaplanını ko- rumak için dünyanın en büyük kaplan rezervlerinden birini oluşturdu. SÖYLE$I ATTİL İLHAN .. Tek Millet, Tek Parti, Tek Şef!..' ... Malmüdürü, herkese 'Kuzum' diye hitap eden, kısa boylu birzattı; bitişikodanın kapısını açtı, ora- sı 'Varidat Kalemi'ymiş; pencerenin önünde uy- duruk bir masa, üzerinde eski bir daktilo; gösterip dedi ki: "... Kuzum, sen işte burada çalışacak- sın: 'Köy Bürosu' burası!.." Biraz şaşkın, biraz ürkmüş; masaya oturup camlardan baktırn: Uzak- taki istasyondan kalkmış, upuzun bir marşandiz katarı, bu tarafa geliyordu; çevremiz Gâvurdağla- n, uzakta bir sis; Babam, Şûrâ-yı Devlet'te (Da- nıştay) Maarif Bakanlığı aleyhinde açtığı davayı kazanmıştı, iki sene kayıpla, artık Istanbul'da lise- de okuyorum; yaz tatilinde, böyle bir iş, cep harç- lığımı çıkaracak. Görevimi öğrenince, canım sıkıldı. Malûm, savaş yılları, hem kıtlık var, hem karaborsa; tahıl üretimi- ni denetlemek isteyen CHP Hükümeti, inanması güç bir karar almış: Üretici, evinde yiyeceği ek- meğin buğdayı tükense de, kendi tarlasından, kendi ektiği buğdayın, meselâ birdönümünü bi- çip, çoluğunu çocuğunu doyuramayacak!. Mut- laka 'resmi izin' alması, gerekiyor; aksi halde, suçlu; bu yüzden, iki üç saatlik yoldan, bazıları eşekleriyle, bazıları yayagelir; butezkersyi benden alırdı. Muhtemelen 1943 yazı, ya da 1944! 'Cörgü tanıği: şevket süreyya Bey!..' Bu garip tedbirin sebebini, nice yıllar sonra, oku- duğum bir kitaptan öğrenecektim; ister misiniz, Şevket Süreyya Bey'in (Aydemir) kaleminden, o satırları birlikte okuyalım: "...harp başlarken en göze çarpan şey, (am- barlar, silolar gibi) gıda maddelerini depolama tesislerinin kifâyetsizliği idi. Alınan telâşlı savun- ma tedbirleri de, tarım ve hayvancılıkta, birden azalmalara meydan verdi. Harp içinde, hubu- bat ve yiyecek yetersizliği, kaçınılmaz görünü- yordu. Türkiye'deki bütün akaryakıt depoları- nın kapasîtesi 100.000 tondan ibaretti. Bu bir ih- tiyatsızlıkt. Hepsi de sahildeydi. O sırada bir akar- yakıt komisyonunun başında çalışmıştım, ama Akdeniz kapandı; eğer denizaltılar müsaade ederse, ithalatımız Süveyş/lskenderun hattına münhasır kalacaktı. Memlekettc, sivil stokların, bazen bir buçuk günlük bir miktara düştüğünü hatırlarım. Akaryakıt depolama tanklarımıza ise, artık bir tonluk bir kapasite bile ilâve ede- mezdik..." {'SuyuArayanAdam', s. 461, Remzi Ki- tabevi.1976.) Her şey açık ve seçik mi? Demokrasitıitı böylesi... 1 ... lyi de, bu arada 'MillîŞef, üreticinin kendi buğ- dayını biçmesini, 'devletin resmi' iznine bağlarken; acaba başka ne yapıyordu; isterseniz onu da bize, Dr. Necdet Akıncı anlatıversın: "...II. Dünya Savaşı yıllarını da kapsayan bu dönemin hâkimi 'Millî Şef Ismet Inönü olmuş- tur. CHP, TBMM, Bakanlar Kurulu, her konuda 'MillîŞef'in onaylayıcısı olmuşlardır. Inönü'nün, çalışma ekibi olarak, emirierine tartışmasız uya- cak kişileri seçtiği, 'devlet makinesini en tefer- ruatlı çarklarına kadar, eliyle yönetmek' istedi- ği, 'Başbakan'ı aşarak müsteşarlara, umum müdürlere direktifler verdiği' bilinmektedir. Bu nedenle, Atatürk'ün ölümünden çok partili dü- zene geçinceye kadar, ülkenin en ulu siyâset ku- rumu 'Millî Şeflik' olmuştur. Herşeyden önem- lisi, MillîŞef in üstün bir kişiliği olduğu kabul edil- mişti..." "...bu bağlamda, düşünsel olarak 'Millî Şef- lik' Faşist îtalya'dan, Nasyonal Sosyalist Al- manya'dan esinlenerek ortaya atılmıştır. Lider tipi olarak da, o dönemin totaliter/diktatör tip- leriyle, ortak siyasal özelliklere sahiptir. Bunun en güzel kanıtı, Alman Nasyonal Sosyalist slo- ganı' 'Ein Volk, Eine Partei, ein Führer'; 'Millî Şef- lik' rejiminin ulaşmış olduğu son aşamaya uy- gun olarak, 'Tek Millet, Tek Parti, Tek Şef biçimin- de Türkçe'de ifadesini bulmuş olmasıdır. Bu ise CHP'nin (artık) sınıfsız birtoplum yaratma ide- olojisinin bir sonucudur..." (Türkiye'de Çok Par- tili Bir Düzene Geçişte, Dış Etkenler' S. 133. Top- lumsal Dönüşüm Yayınevi. 1997) Buna ne buyrulur? İsim olarak kalan. bir 'parti1 ...' Yaşanılan yozlaşma sürecinin, hangi sonucu giz- lediğini de, izninizle 'zahmetkeş' düşünürümüz Mahmut Goloğlu, özetleyiversin: "... Başında eylemli olarak Ismet Inönü'nün bu- lunduğu CHP, türlü zamanlarda, türlü şekiller- de, demokratlıktan yana olduğunu açıklaması- na rağmen; memleketin tek partisi olarak işba- şında kalmayı istediği; ve bunu gerçekleştirdi- ği zaman aynı sonucun bir gün kendi karşısına çıkacağını hesaba katmalı idi. Bunuyapmamış, kendi yararı için öteki partilerin ortadan kalk- masına göz yummuş, hatta bunu istemiş ve so- nunda kendisi de varlıgını yitirerek, HükümetOto- ritesi'nin içinde erimiş, sadece isim olarak kal- mıştır..." (Mahmut Goloğlu, Tek Partili Cumhuriyet, s. 192, Kendi Yayını, 1977) Ya buna? e-mail:tilahan(" isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle