22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NİSAN 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Son programlannuygulandığı 1999'danbugüneTürkiye'ninborcu 188 milyar dolar arttı YEDI AYRI KURUL VAR IMF'nin ekonomikterörü• Ankara Ticaret Odası'nın "IMF'li yıllar raporu" IMF ile son programlar sürecinde Türkiye'nin borcunun yüzde 129 arttığını ortaya koydu. Rapora göre bu dönem sonunda Türkiye'nin kişi başına borcu da kişi başına gelirini geride bıraktı. ATO Başkanı Sinan Aygün IMF'nin devlet içinde devlet haline geldiğine dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) hazırladığı "IMF'li yıllar raponf'na göre, IMF ile son programlann uygulanmaya başlandığı 1999 yilından bu yana Türkiye'nin iç borç stoku yü/.de 326, dış borç stoku yüzde 50 arttı. ATO'nun raporıına göre, 1999 yılında 42 milyar dolar olan iç borç stoku bugün 179 milyar dolara, 102 milyar dolar olan dış borç stoku 153 milyar dolara çıktı. Türkiye'nin toplam borç stoku ise 144 milyar dolardan 332 milyar dolara yükseldi. Toplam borç, 188 milyar dolarlık artış gösterdi. ATO Başkanı Sinan Aygün, "Türkiye IMF'nin ekonomik terörüne maruz kaldı" değerlendirmesindc bulundu. ATO tarafından yapılan yazılı açıklamada, "IMF programının uygulandığı 5 yılda Türkiye'nin borçlan yüzde 129 artarak Cumhuriyet rekoru lördı" denildi. Açıklamada, Türkiye'nin IMF ile geçirdiğı son 4 yıla ilişkin değerlcndirmelerde bulunan ATO Başkanı Aygün, "son zamanlarda elde edilen yüksek moral gücüne rağmcn ckoııomideki kırılganlığm devam ettiğini" bclirtti. Aygün, "IMF'nin Türkiye'yi değil, Türkiye'nin IMF'yi ayakla tııttuğunu" savundu. TüRKlYE'NİN KENDİ DİNAMİKLERİ Türkiye'nin kendi dinamikleriyle ayakta kaldığını ifade eden Aygün, yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "Kimse bundan IMF'nin başarısı diyerek pay çıkaı tnıasın. IMF, Türkiye'nin rantını yiyor. Türkiye IMF'nin ekonomik terörüne maruz kaldı. Eğer IMF'nin itibanna güven olsaydı, gelecek diyc söylenen yabancı sermaye gelirdi. Türkiye'ye yabancı değil, yalancı sermaye gelmiştir. EV1F görev alanmı çok dışına taşarak ekonomik, siyasal knı nıııl:n ıınr/ı kuşatnnş, devlet içinde devlet haline gelmiştir. tilkemizin devlet Aygün. 'daresinin kendisine güveni kahnamıştır. İktidarlar da IMF programlan sonrasında itibar kaybetmiştir." BORÇ, GEÜRDEN ÇOK ATO tarafından hazırlanan raporda derlenen, IMF programının sürdüğü son dört yıla dönük veriler şöyle: */ 2000 yılında faize 25.2 milyar dolar harcayan Türkiye, 2004 yılında faiz harcamasını 56.2 milyar dolara çıkardı. Türkiye'nin dört yılda borç faizlerine harcadığı toplam 188 mih/ar dolar 1999 ydındaki milli gelire eşit düzeyde bulunuyor. \/ 2004 yılı milli gclinnın 299 milyar dolara, 1999 yılında 2 bin 827 dolar olan kişi başı gelirin ise 4 bin 172 dolara çıkmasına karşın 1999 yılında 2 bin 200 dolar olan kişi başına borç rakamı, 2004 yılında 4 bin 328 dolara yükseldi. • 2000 yılında 26.5 milyar dolar olan ihracat, 2004 yılında 62.8 milyar dolar olarak gerçekleşirken yine 2000 yılında 40.6 milyar dolar olan ithalat, 2004 yılında 97.2 milyar dolan buldu. Buna göre, aııılan dönemde ihracat yüzde 44, ithalat yüzde 56 arttı. %/ Ithalatın ihracattan hızlı artması sonucu, 1999 yılında 14 milyar dolar olan dış ticaret açığı da 2004 yılında 33.5 milyar dolarla rekor düzeye ulaştı. 2000-2004 yılian arasındaki toplam dış ticaret açığı da 108 milyar dolar olarak gerçekleşti. l / 1999 yılında 9 milyar dolar bütçe açığı veren Türkiye ckonomisi, 2004 yılında 30 milyar dolar bütçe açığı verir hale geldi. 2000-2004 yılları arasındaki bütçe açıklan toplamı 113.7 milyar dolan buldu. */ 1999 yılında yüzde 7.3 olan işsizlik oranı, 2004 yılında yüzde 10'a yükseldi. 1999 yılında yatırımlara 4 milyar dolar ayıran Türkiye, 2004 yılına gelındiğinde yatırıma aynlan rakamı ancak 5 milyar dolara çıkarabildi. Bu dönemde, elde edilen vergi gelirleri 270 milyar dolan aşmasına rağmen yapılan toplam yatırımlar 26 milyar dolarda kaldı. l/ Rant geliri elde etnıeyi amaçlayan kısa vadeli yabancı portföy yaünmlan 1999 yılında 20 milyar dolar düzeyinde seyrederken 2004 yılında 30 milyar dolara, Şubat 2005 itibarıyla 38 milyar dolara çıktı. 1947'de Recep Peker hükümeti döneminde üye olundu Türkiye'yle 58 yıllık dans A nkara Ticaret Odası'nın raporun- z \ d a , Türkiye ile IMF ilişkilerinin 58 yıllık gcçmişinede yer verildi. Rapo- ra göre, Türkiye 1947 yılında Recep Pe- ker hükümeti döneminde 43 milyon do- lar katılım payı ödeyerek IMF'ye üye oldu. Türkiye'nin bu kotası 1967 yılında 70, 1970 yılında 150 milyon dolara çıktı. 1979 yı- jÇ lında ise 200 milyon SDR'ye, * son olarak da 946 milyon aj SDR'ye yükseltıldı. \^ îlk niyet mcktubu I958'de rŞS verildi. Türk Lirası yüzde 328 de- A valüeedildi. Bunu 1961 stand-by'ıizle- di. Bu tarihten 1970 yılına kadar aralık- sız olarak 1962'de 9 ay, 1963'te 11 ay, 1964'te 11 ay, 1965 ve 66'da 12'şer ay, 1967'de 11 ay, 1968'de 9 ay, 1969 ve 1970 yıllarında 12'şer ay IMF programı uygulandı. 1961-71 yılları arasında, 194 dolar olan milli gelir 476 dolara çıkar- keıı aynı dönemde toplam 2.7 milyar do- lar dış ticaret açığı verildi. 1978-83 yıllarında 1985 yılı sonuna kadar sürecek beş stand-by anlaşması daha yapıldı. Türkiye, bu dönemde 9.7 milyar dolar gibi çok yüksek oranda bütçe açığı ve 28 milyar dolar gi- bi rekor düzeyde dış ticaret açı- ğı verdi. IMF programının uy- gulanmaya başlandığı 1978 yı- lında 1567 dolar olan kişi başı milli gelir, 1985 yılında 1329 dolara düşlü. Bunu 14 aylık an- cak 3 ay süren 1995 programı izle- di. 1997 yılında yapılan stand-by ise er- ken seçim nedeniyle yarıda kaldı. Türkiye, 44 hükümetin görev yaptığı 58 yıllık IMF geçmişinde, şimdiye kadar bir "süresi uzablmış fon karşüığı" ve bir de "yakınizleme programı" dahil olmak üzere, 24 yıla yayılan toplam 18 anlaş- ma imzalandı. Krizlerledoluprogramlar Arjanün'de, ülkenin ekonomisi çöktü, halk marketleri yağmaladı. Türkiye, 2001'de tarihinin en büyük ekonomik kri/Jııe sürüklcndi. aporda, IMF I I programının uygulandığı bazı ülkelerde ortaya çıkan sonuçlar ise şöyle sıralandı: • Endonezya'da halk ayaklanması çıktı. 2 yaşın altındaki çocuklar beslenme sorunuyla karşı karşıya kaldı. • Kolombiya'da işsizlik patladı. • Arjantin'de ülke çöktü, yağmalama oldu. • Uruguay'da ülke yüzde 50 küçüldü. • Cezayir'de halk ayaklanması oldu. • Ürdün'de 1996'da isyan çıktı. • Gürcistan'da halk ayaklanması oldu. • Meksika'da 30 bin işyeri kapandı. $ Somali'de tarımsal altyapı çöktü. • Mozambik'te 30 bin kişi işini kaybetti. • Rusya'da milli gelir yüzde 30 azaldı. Raporda, "IMF'nin hiçbir ülkede başarılı olamadığını ortaya koyan bu sonuçlar, Türkiye için de geçerliliğini koruyor. 1999 yılında başlayan stand-by programı ile uygulanan çıpalı kur modeli Türkiye'yi 2001 yılında tarihinin en büyük krizine sürüklemişti" yorumuna yer verildi. haklan kaosu • Hükümete bağlı 'însan Hakları Üst Kurulu, însan Hakları Danişma Kurulu, însan Haklan îhlalleri Inceleme Heyeti, însan Hakları II Kurulları, însan Hakları llçe Kurullan, însan Haklan Eğitiminin 10 Yılı Komitesi, însan Haklan Başkanlığı' olmak üzere yedi ayn örgütlenme bulunuyor. EBRUTOKTAR ANKARA - Türkiye 'de hükümete bağlı 7 ayn kurumsal yapı, insan hakları ihlalleri- nin incelenmesi konusunda karmaşaya ne- den oluyor. 11 ve ilçelerde kumlu bulunan însan Haklan Kurullan, mülkı amire bağlı olduğu için insan hakları ihlallerini de ye- terince izleyemiyor. 2004 yılında sadece 837 kişinin kurulla- ra ihlal başvurusunda bulunması da bu yön- dcki görüşleri desteklıyor. İnsan Hakları Danışma Kurulu'ndan (İHDK) istifa eden Türkiye İnsan Haklan Kurumu (TtHAK) Başkanı NevzatHelvacı, "Başvurular,mül- ki amirinin insiyatiIîne göre kurulgündenn- ne alımyor. llygulamaya baküdığuıda bu ya- pı ile insan hakları izlenemez" dedi. Basbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e bağ- 11 "İnsan Haklan Üst Kurulu, İnsan Hakla- rı Danışma Kurulu (İHDK), İnsan Haklan Eğitiminin 10 Yılı Komitesi, İnsan Haklan Başkanlığı, İnsan Haklan îhlalleri İncele- me Heyelleri, İnsan Haklan İI Kurullan, İn- san Haklan İlçe Kurulu" adlanyla 7 farklı kurum bulunuyor. Bu birimler, insan hak- lan alanında çoğu kez görev ve yetki kar- maşasına da neden oluyor. tnsan haklan alanında yeni bir ulusal ör- gütlenmeye gereksinim olduğunu kayde- den TİHAK Başkanı Nevzat Helvacı, mev- cut yapının işlemediğini söyledi. Helvacı, Kapadokya'da 1-3 Aralık 2004 tarihlerinde yeni bir ulusal kuruluş için hükümetin top- lantı düzenlediğini kaydetti. Helvacı, çok sa- yıda sivil toplum örgütünün katıldığı toplan- tıda Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Emin Zararsız'ın "hükümetin bütçesini verdiği kurulun bağımsız olanıayacağı" anlayışım savunduğunu söyledi. Başbakanlık İnsan Haklan Başkanlığf nın taslağını hazırladığı yeni yapıda ise kurula- cak Türkiye İnsan Haklan Ulusal Kuru- mu 'na atamalann Bakanlar Kurulu'nca ya- pılmasının öngörüldüğune işaret eden Hel- vacı, "Paris Ükeleri'ne göre özerk bir kuru- lun siyasi ve ekonomikbağunsızhğının olma- sıgerekir" dedi. Helvacı, taslakta ise Paris tlkeleri'nin gözetilmediğini vurguladı. "IHDK ÇAÜŞTIRILMIYOR* Helvacı, İHDK'ninhükümet taranndan si- yasi otoriteye güdümlü hale getirilmek is- tendığini kaydetti. İHDK'nin altkomisyon- laı ından biri olan "İnsan Haklan Birimle- riııiıı Yeniden Yapılandınlması Komisyo- nu"nım hazırladığı raporun da hükümet ta- rafından dıkkate alınmadığını dile getiren Helvacı, il ve ilçelerde kurulan İnsan Hak- lan Kurullan'nın idarenin etkısi altında ol- duğunu belırtti. Mülki amirlere bağlı olan bu kurullara "hak ihlali" gerekçesiyle çok az kişinin başvurduğuna dikkat çeken Hel- vacı, belirledikleri sıkmtılan şöyle aktardı: V** Masalara yapılan başvurular, il ya da ilçe mülki amirinin inisiyatifine bağlı olarak gündeme alınmaktadır. Bu yolla insan haklannı izlemenin mümkün olma- dığı görülmektedir. Genellikle 'sorun çı- karacak' kuruluşlar, toplantılara davet edilmemektedir. %/ Abdullah Gül'e bağlı kurullann bir- biriyle benzer işlevleri olması, karmaşaya neden olmaktadır. Ülkelerinin Avrupa Birliği ile müzakerelerini yürüten îrlandah ve Polonyalı bakanlar uyardı 6 Taruna ve yabancı yaünmlara dikkat 9 MURATKIŞLALI ANKARA - AB'ye katılım müzakerelerinin gerçekleştiği 1970'li yıllarda Irlanda'nın Mali- ye Bakanı olarak görev yapan Alan Dukes, Tür- kiye'nin AB'ye katılımında en önemli konunun "yabancı yatınmlan çekmek" olduğunu söyle- di. Dukes, Basbakan Recep Tayyrç>Erdoğan'ı kas- tederek "Yabancı yatınm için gerekli olan siya- si istikrar etkin bir lideriikle sağkınahilir" dedi. Polonya'nın müzakere sürecinde Maliye Baka- nı olarak görev yapan Krystof Ners ise Türki- ye'nin görüşmelerinde en çetin konunun "tanm" olabileceğini belirterek "Tanmda AB yardunı alabilmek için AB'ye girmek gerekli. AB, birli- ğe girmeden para vermez" diye konuştu. Hafta içi Ankara Bilkent Otel'de, Dünya Ban- kası ve Dışişleri Bakanhğı'nın ortaklaşa düzen- lediği "AB'ye Katılım Sürecinde Stratejik Lider- lik" konulu seminere konuşmacı olarak katılan ve Dışişlen Bakanı ve Basbakan Yardımcısı Ab- dullah Gül ile Devlet Bakanı Ali Babacan'a "müzakere taktikleri" veren Dukes ve Ners, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Îrlandah Dukes, ülkesi için AB'ye katılım sü- recinde en büyük zorluğu "Devlet korumasın- daki sektörlerde" çektiklerini söyledi. AB'ye katıhmın bu sektörleri ortadan kaldırdığını be- lirten Dukes, "Bu noktada işsizlik sorununu na- sıl çözdünüz" sorusuna, "Yabancı yaünmlaria. Biz AB müzakerelerinden çokönce, 1960'larda ciddi oranda yabancı yannm çekiyorduk zaten" yanıtını verdi. Dukes, "Türkiye'nin yabancı yannm çekeme- diğinin" anımsatılması üzerine, "O halde Tür- kiye'nin işi zor olacaktır. Yabancı yatuım çek- mek için siyasi istikran sağlamanız şart" dedi. Polonyalı Bakan Krystof Ners ise AB müza- kerelerinin yapıldığı 9O'!ı yılların son dönetn- lerinde "ülkesi için en hassas konunun tanm ol- duğunu" söyledi. Ners, o dönemde nüfusun yüzde 40'ının kırsal kesimde yaşadığına dikka- ti çekerek "Tanm kesimi, AB'ninkendiIerinepa- ra vereceğineinanmıyordu. Ancak AB'ye girdik- tcıı sonra hem AB yardunı geldi, henı de AB'de desl«'kleııdiği için ürün fiyatlan çokyükseldL IV rayı görünce şimdi en koyu AB taraftan oldıı- lar" dedi. Krystof Ners, "Türkiye'nin de benzer bir ya- pıda olduğu" değerlendirmesi üzerine, "AB, AB'yeginnedenTürldye'ye tanm için para ver- mez" dt di. j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle