25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 NİSAN 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK ARSEN LÜPEN TURHAN SELÇUK 31DÜRÜST IABİATLI ÎSTANBUL EFENDİSÎ ABDÜXCA_NBAZ' IN HARİKULÂDE MACERALAEI KISIM tEKMİLİ BİRDEN JÛÎV'Ü ,PA^İS EMMıYET Cihan Yıldız'ın ilk albümü Damlalardan yagmura... H •/ c^ 'Destur'da buluşan yıllann müzisyenleri, pop-caz ve Anadolu ezgileri arasında geziniyor 'Sınırlanmamış' şarkılarHATtCETTJNCER Y ıllann müzisyenleri "Destur" adıyla, yeni bir gnıpla farklılığın peşine düştüler. Ezginin Günlüğü grubundan Hiisnii Arkaıı ve Erkan Gürer, Patika grubundan Deniz Bayrak deneyim ve birikimlerinden yararlanıp kendilerini özgiir bıraktılar. Pop-caz, rock, Doğulu ezgiler, Anadolu türküleri arasında gezinirken "DeliBu Dünya" alhümüne ulaştılar. Can Yücel, Nâzını tlikmet, Ahnıet Erhan'ın şiirleriyle kendi müziklerini birleştirirken dünyaya, aşka, yaşamın aynntılarına alaycı, duygulu bir bakış attılar. EZGİNİN GÜNLÜĞÜ... 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından bir sürc cezaevinde yatan Hüsnü Arkan daha sonra yurtdışma çıkmak zorunda kaldı. Hollanda'nın Anısterdam kentinde arkadaşlanyla Hezarfen adlı bir müzik grubu kuran Arkan, 1989'da "Bir Yalııı/.lık Ezgisi" adlı solo albümünü yayımladı. 1993'te Türkiye'ye döneıı Arkan, Ezginin Günlüğü grubuna katıldı. Ezginin Günlüğü'nün çıkardığı sekiz albümde şarkılar yazıp söyledi, hâlâ da söylüyor. Ezginin Günlüğü'nde 1994'ten bu yana bas gitar çalan Erkan Gürer, grubun albümlerinin dışında dizi ve belgesel filmlere müzik yaptı. 1990 yılında henüz 16 yaşındayken Grup Baran'a katılan Deniz Bayrak, bir süre Erkan Gürer'le Erkan-üeniz ikilisini oluşturarak müzik yaptı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde Müzik öğretmenliği Bölümü'ne giren, ancak bitiremeyen Bayrak, Bumerang grubuyla birçok konsere katıldı. Bumerang ekibiyle Patika grubunu oluşturan Bayrak, Destur'a akustik ve elektro gitanmn yanı sıra sözleri vc müziğiyle katıldı. Ezginin Günlüğü'nden Hüsnü Arkan (solda) ve Erkan Gürer (sağda) ile Pati- ka'dan Deniz Bayrak'tan (alt- ta) oluşan Destur, "Deli Bu Dünya" albümünde farklı mü- zikleri deniyor. Bir şarkı biraz pop-caz gibiyken birinde Do- ğu ezgileri var. Çerkezce şar- kıda bol perküsyonlu bir şar- kı varken bir şarkı elektrikgi- tar, bas gitar davulla gidiyor. MÜ1ÎK DÜŞÜ... Hüsnü Arkan, uzun süredir tanıştığı müzisyen arkadaşları üzerinde kurduğu "Değişik bir şeyler yapalun" baskılannın sonucunu iki yıl önce almaya başladı ve uzun calısmalara girişti. Evlerde bir araya gelip çalmaya, provalar yapmaya, çalışmalannı bilgisayar ortamında kaydetmeye başladılar. Rock müzik, Hüsnü Arkan 'ın Hezarfen grubundan bu yana içinde büyüyen bir istekti: "Hollanda'daki rock deneyimimizdcn belki benim biraz içimde kaldı. Oııu sürdürmek istedim. Bizim şansımız biraz geç haşlamamız oldu. Birçoğumuzun kafasında ycni bir nıüziğc yaklaşım tarzı oluştu. Dcniz'in, Erkan'ın kafaları çok net. Aşağı yukarı benimki de çok netleşri. Böyle olunca dencyimli bir kapı açıklığıyla harckct cdilebiliyor. Beş yıl önce yapsaydık bunu herhalde başaramazdık. Bugün yapmış olmanuz belki farkülıgı biraz vurguluyor. Bu şarkıları E/ginin Cünlüğü'yle yazmak, grubun müzik algısı açısından çok yanlış anlaşılabilir, soundu da tchlikeye atabilirdi. Başka bir proje yapmak daha doğru olabilir gibi geldi bana. Hepimizin geçmişten gelenrockyapma ihtiyacı vardı. Bu ihtiyaçtan Destur çıktı." bunu yapamazsın. Şu ana kadar yapılmış bir şey de olmadığı için çok böyle sınırlamadan düşündük. Uzun, bir tarzla sınırlanmamış şarkılar. Bir şarkı biraz pop-caz gibiykcn birinde Doğu ezgileri var. Çerkezce şarkıda bol perküsyonlu bir şarkı varken bir şarkı elektrikgitar, bas gitar davulla gidiyor." Birkaç versiyonlu hazırlanan şarkılar provalardan kayıt aşamasına gelinceye kadar çok değişikliğe uğramış. Erkan Gürer, sound konusunda anlaşmalarını şans olarak nitelendiriyor: "Öyle olsun, böyle olmasuı gibi kavgalanmız oldu anıa.. çalışma döncnıi uzun sürdüğü için ortak noktada anlaştık. Ben albünıdcki rünı flkirlerden ıııcnınunutn." Destur'un oluştuğunu farklı müzik arayan dinleyicilere duyuran "Deli Bu Dünya" albümüne, Ezginin Günlüğü'nün unutulmaz solisti Sumrıı Ağıryiirüyen vokalist ve solist olarak ruh verdi. Davuluyla Cem Aksel, bas klarnetiyle Oğuz Büyükberber, flüt ve Sıerküsyonuyla Cafer şleyen albüme müzikal deneyimlerini kattılar. Deniz Bayrak'ın anııesi de "Kayseri Vogum- Kayseri Yolunda" adlı Çerkezce bir şarkıyla albüme katkıda bulundu: "Akhnuzda Çerkezce bir şarkı koyalım diye bir düşünce yoktıı. Sürekli ortada duran kayıt sistemine annenı gelip bir şarkı söyleyince hoşumuza gitti." ARAMAK... Üç müzisyenle sohbetimiz sürekli "arayış" sözcüğüne takılınca ne "aradıklannı" sorduk: "Bir şey aramak yerine kendini anlatmak sözü daha uygun olur. Aramak dediğimi/, şey galiha biraz laı klılığı ifade etınek. Bilinçli bir şey aradığımız yok.. ama dinlediğimiz müziklerden, beslendiğimiz kaynaklardan dolayı farklı ama kendimiz olan şarkılar yaplık. Keııdimizdeki farklılıklan keşfedip bir şeyler yapmak... Dört-beş şarkıda makamsal çalıştık. Doğulu olunca Doğulu olmaktan kaçnıak biraz abes oluyor. 60'larda dünyada böyle bir eğilim vardı, 90'dan sonra tekrar gündeme geldi. Basit, bilinen, çok az alet kullaıularak yaptığımız şarkılann arkasmda Doğu ezgileri bir iki nıotif şeklinde öne çıktı." DELÎ BU DÜNYA Deniz Bayrak, Destur'un denemeye açıklığını, çok değişik, birbir- lerinden farklı müzikleri arşivci gibi biriktirerck dinlemelerine bağlıyor: "Destur, yeni bir grup olduğu için ne istersen deneyebilirsin. Tarzı oturmuş gruplarda Can Yücel'in şiirinden bestelenen "Can Baba Dedi ki" şarkısıyla başlayan albümde çocukluk, aşk, savaş, dünyaya alaycı ve eleştirel bir bakış atılmış: "Dünyanın pek akıllıca gitriği söylenemez. Bizim söyleyeceğinıiz bu çılgınlığı biraz tanımlamak gibi bir şey. Çok fazla sert muhalif olnıayı da seven insanlar degiliz. Ama bir yönüyle de muhalif yönümüzü dile gctirmek istedik. Çok sert sözler ~t ^-- W söylemek istemiyoruz ama.. itğm W suya sabuna dokunmayan ^ ^ * sözler de anlamsız olur. Dünyada, Türkiye''de olan bitenlerdcn rahatsızız, böyle bir çıkış noktamız var." Destur grubu dinleyiciyle yeni tanıştı vc Arkan, zamanla grubun kendi kitlesinin oluşacağını düşünüyor: " Albümler çoğaldıkça dinleyicisini de bulacaktır. O konuda benim bir kuşkum yok. / Türkiye'de dinlcyicinin bir noktaya, bir biçime zorlanmış olması bizim diıılcnmeıııeıni/i gerektirmiyor. Dünya müziğiyle kıyaslandığında çok kıyıda köşede kalması gereken bir albüm değil. Aynca müzikte bir şeyler yapmak ve hıınıın aduıın da birliktelik olması güzel bir şey. Kimse öndc değil, herkes birbirinin arkasmda. Bütün olarak davran- ahilmeyi, beraber üretimde ttyilunabilmeyi seviyoruz." • "Aramak dediğimiz şey galiba biraz farklılığı ifade etmek. Bilinçli bir şey aradığımız yok.. ama dinlediğimiz müziklerden, beslendiğimiz kaynaklardan dolayı farklı ama kendimiz olan şarkılar yaptık. Kendimizdeki farklılıklan keşfedip bir şeyler yapmak..." • "Albümler çoğaldıkça Destur dinleyicisini bulacaktır. Müzikte bir şeyler yapmak ve bunun adının da birliktelik olması güzel bir şey. Kimse önde değil, herkes birbirinin arkasmda. Bütün olarak davranabilmeyi, beraber üretimde bulunabilmeyi seviyoruz..." alk müziğinde yıllardır çalışmalannı sürdü- ren Cihan Yıldız'ın ilk solo albümü "Yağnıu- runta" Seyhan Müzik etiketıyle yayımlan- dı. Yıldız, albümünde kendi eserlerinin yanı sı- ra "HudeyHudey", "Daha SendenGayrıAşk mı Yoktur" gibi anonim türküleri seslendıriyor. AB Ekber Çiçek'in "Böyle Ikrar" adlı eserini de seslendiren Yıldız, "Hııma Kuşu" adlı anonim eseri kendi müziğiyle yorumluyor. Tunceli'den Elazığ'agö- çen bir ailenin çocuğu olan Yıldız, müziğe Elazığ Mu- siki Cemiyeti Türk Müzi- ği Çocuk Korosu'nda baş- ladı. Daha sonraki yı1larda üç yıl ud ve bağlama ders- leri alan Yıldız sahne çalış- malanna başladı. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü Çoksesli Korosu'nda ko- rist olarak görev alan Yıl- dız, ODTÜ Halk Müziği Gönüllüleri Derneği'nde çalışmalannı sürdürdü. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne devam ettiği sı- ralarda iki müzisyen arkadaşıyla birlikte "Gün- lerin Geördiği" grubunu kuran Yıldız, birçok konserde sahne aldı. Gruptan aynldıktan sonra solo konserler veren Yıldız, halen lstanbul Tek- nik Üniversitesi Devlet Konservatuvan Şan Bö- lümü'nde eğitimini süıdürüyor. Kültür Dostlan Derneği Halk Müzigi Korosu'nda şeflik yapan Yıldız, albümünü hazırlarken taşıdığı düşünce- leri şöyle ifade ediyor: "Damlalaryağmuruoluş- turur. Vağmur ise her toprağa düştüğünde yeni bir ıımut, bir güç, bir iz bırakır. Benim bestele- ıiııı vc yorumladığım türkülerin de her düştüğü yürckte bir iz bırakacağma inandığını için albü- mün adma' Yağmurun lzi' dedik." 'Ve Böyle Bir Şey' •« Zerrin Ozer'in sesinden türküler B ir süredir albüm yapmayan pop müziğin tar- tışılmaz güçlü sesi ve yorumcusu Zerrin Özer halk müziğinin sevilen örneklerini ses- lendirdiği "VeBöyleBir Şey" albümünde se- sinin ve yorumunun farkını bir kez daha göste- riyor. TMC Film Müzik Üretim Şirketi'ııin ya- pımcılığını ustlendiği albümde özer, Pir Sultan Abdal'dan AşıkNesimi'ye, Âşık VeysePden Da- vut Sulari'ye, Yavuz Top'tan IVluhlis Akarsu' ve CelalGüzelses'e ait eserleri seslendiriyor. Erdal Kızılçay'ın rock, caz ve yeni çağ (nevvage) tar- zında düzenlediği türküleri okuyan özer, albüm çalışmalarına biryıl önce başlamış. Özer'e "Ka- raydan" türküsünde tiyatro oyuncusu, sunucu Ke- nan Işık bir dörtlükte eşlik ediyor. Konserler ^ Halk türkülerini şan tekniğiyle yorumlayan HasanYükseür bugün saat 15.00'teBeyoğlu'nda- ki Divriği Kültür Derneği Feyzullah Çınar Sah- nesi'nde konser verecek. (0 212 292 19 29) */ Jan-Sm albümüyle son günlerde iyi bir çı- kış yakalayan ve geçen günlerde Altın Kelebek Ödülü kazanan Rojin, cuma akşamlan Bahçe- şehir'deki Zing Bar'da sahne almaya başladı. İlk programım geçen cuma akşamı gerçekleştiren Rojin, Bahçeşehirli müzikseverlerin ilgisiyle karşılandı. (0 212 669 3311) Kimsecik üçlüsü "Bendini yıkan ve taşan bir nehir gibi coşkun bir anlatı... Yaşar Kemal, her yıl Nobel edebiyat Ödülü'nün en güçlü adaytarından. isveç okuyucusuna büyük anlatılarından bir örnek daha verdi." Joel Ohlsson, isveç "Yaşar Kemal yalnızca Türkiye'nin büyük bir romancısı değil, dünya edebiyatının da bir devidir," Alain Bosquet Yapı Krtdl Y»yınl«rı YAFI KRUH YAYtNLAfH KhTAIlEVLERİ • İST/WBUL: 212 293 08 24 / 502 • İZMIR: 232 463 02 90 • ANKARA: 312 43S 83 94 E-POSTA • ykykultur9ykykulrur.com.tr WEB shTSl • vvww.yapfkrediyayihlari.com INTSRNET IAT1J • yky.estore.com tr • www.Klovwn.com.tr YAFI KREDİ KÛLriİH SANAT »AYINaUKTİC. V I SAN. A.J. 212 293 06 24 -252 47 00 KÜLTÛR SANAT YAYINCIUK 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle