17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA HABERLER Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, özelleştirmedeki usulsüzlükleri ortaya çıkardı Üıalelerde siyaset gölgesiMURATKIŞLALI ANKARA - Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), Özelleş- tirme tdaresi Başkanlığı (ÖÎB) tara- fmdan yüriitülen ihalelerde bir dizi "yasadışı" uygulamaya rastlandığını bildirdi. Yasaya göre ÖİB'nm karar vermesi gereken özelleştırmelerde ka- rar Başbakan Reçep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Özelleştırme Yüksek Kurulu'na (ÖYK) bırakıldı. Bazı ku- ruluşlar ÖYK tarafindan ÖÎB 'nin öner- mcdiği firmalara venldı. YDK'nın "Özelleştirmeldaresi Baş- kanlığı 2003 Yılı Raporu"nda yer alan "yasadışı" uygıılamalar şöyle: ÖYK kararlari: YDK raporunda özelleştirrnc Yasası ve yönetmelıkle- re göre "ÖİB bünycsindc oluşturulan • Yüksek Denetleme Kurulu, özelleştirrnc ihalesine çıkan kuruluşlann, ihaleyi kazanmayan şirketlere bile verildiğini, ihalelerle ilgili teknik kararlan Özelleştirnıe Idaresi Başkanlığı yerine Başbakan başkanhgındaki Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun aldığını ortaya çıkardı. özelleştirnıe ihalesi komisyonlarının, ihaleyi teknikolaraksonuçlandırdıktan sonra nihai karan ÖYK onayına sun- ınası gerektiği" belirtildı. Sünıer Hol- dıng'e bağlı Malatya, Diyarbakır, Adı- yaman işietlemelerinde bu hükümle- re uyulmadı. YDKraporuna göre "Tür- kiye Dcııizciliktşlctmeleri'neail liman- lann özelleştirilmesi uygulamasında ise ihalc komisyonlaruıca nihai kararia- nn alındığı, ancaknihaikararlarda ycr ahnayan teklifsahiplerinin nihai teklif- lerinin deÖYK'nin değeriendirilmesi- ne sunulduğu ve komisyonca ÖYK tak- ıliriııe sunulmayan alıcılann da ÖYK karariarında yer aldığı" görüldü. Ra- porda "Komisyon karariannda ismen yeralnıamalannakarşın Kuşadası Li- manı'nın işlctıııchakkıdevriyleilgiliola- rak ikinci en yüksek teklif sahibi, Çeş- me Limanf nın işletme hakkı devriyle ilgili olarak en yüksek teklif sahibi ka- rarda yer almıştır. Dolayısıyla ihale iş- leıııleri komisyon tarafindan degil,ÖYK tarafindan sonuelandıı ılmıştır" dene- rek "komisyon kararianndayer ahna- yan firmalann ÖYK karariannda yer almaması" istendi Eti Elektrometalurji: YDK raporunda "Eti Elektrometalurji özel- leştirilmesinde, başlangıçtaki şartna- me hükümlerinde değişiklik yapılarak işçilcriıı kıdem tazminatı yüküniin OİB'cekarşılanması sonucunu doğur- duğu" belirtildi ve bu uygulamanın Başbakanlıkça kurulacak bir komis- yon tarafindan incelenmesi istendi. SEKA Ballkeslr: Işletmenin özel- leştirilmesi ile ilgili olarak Bursa 2 IdareMahkemesı'nın 28.7.2003 tarih- lı kararı ıle satışa ilişkin 13.5.2003 ta- rihli ÖYK kararının yürütülmesının durdurulmasına, 15.10. 2003 tarihli kararı ile de soz konusu ÖYK karan- nın ıptalıne karar venldiği dikkate alı- narak yargı kararlan doğrultusunda ge- reklı ışlemlerin bir an önce gerçekleş- tirilmesi istendi. YDK raporunda, ko- nuyla ilgili ÖİB'nm "yürütmeyi dur- duracakbirhususunuygulamada mev- eut olmanıası sebebiylcyürütnıeyidıır- durnıanııı uygulanamadığı,Danıştay'da- ki temyiz sonueunun beklendiğT şek- lindekı açıklamasuıda "hukuka uyar- hk bulunmadığr da vurgulandı. Borç ötelemelerl: Raporda özei leştirme sonrasında taksıte bağlanan ala- caklar hususunun 1997 yıhndan bcri YDK tarafindan ele almdığı belirtildik- len sonra, "valırımeılann tamamına yakınınııı taleplerinde bütün ertelenıe taleplerinin nıücbirbir sebep variığuıa ilişkin herhangi bir araştırma ve irde- lenıe yapılmadan ÖYK'ye inükal et- tirildiği" bilgısıne yer venldı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hakkındaki suçlamalara ilişkin sorulara 'Alnımız ak' demekle yetindi Sahtecîliği OFKler perdelediİLHANTAŞCI ANKARA - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hakkındaki toplu kaçakçılık ve evrakta sah- teciliğe ilişkin suçlamalarkar- şısında "Bizbnalnımızak" de- mekle yetindi. Gümrük mü- fettişleri raporunda, özel fi- nans kurumları da "sahte fatu- ralara gerçeklik görüntttsfl" kazandırmakla suçlandılar. Maliye Bakanı Kemal Una- kıtan, Planve Bütçe Komisyo- nu toplantısı öncesinde gaze- tecilerin, hakkındaki hayali ih- racat iddialanyla ilgili sorula- nnı yanıtlamaktankaçındı. Ya- nn basın toplantısı yapacağını bildiren Unakıtan, "Sorulanıuzıora- dasorarsınız"de- di. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, grup toplantısındaken- disine yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine Unakıtan, "O her zaman eleştirecek.Omu- halefet. Bizi met- hedecek hali yok ya" dedi. CHP'nin, hakkındaki iddıalar- la ilgili gensoru vermeye hazır- landığının belirtilmesi üzerine ise Unakıtan, "Herkesistediği- ni yapabilir. Bizim alnımız ak" demekle yetindi. Müfettişlerin raporunda, sah- te fatura düzenleme ile fıktif ih- racat yapma amaçlı ASCOR çatısı altuıdaki paravan şirket- lerin Albaraka Türk, Kuveyt Türk ile Anadolu Finans AŞ'nin ihracattaki işlevleri de aynntılı olarak irdelendi. AS- COR paravan şirketlerinin al- madıkları, üreönedikleri ve sat- madıklan halde, tüm bu süreç- ler gerçekleşmiş gibı "faaliyet- • Gümrük müfettişleri tarafindan hazırlanan raporda, Unakıtan'ın da suçlandığı 1995- 1998 döneminde yapıldığı belirtilen hayali ihracatın mali boyutunun 1 milyar 162 milyon dolar olduğu kaydedildi. te" bulundııklan belirtilen ra- porda, bu süreçteki belgelerin de sahte olarak düzenlendiği kaydedildi. Paravan şirketlcrin fiktif (kâğıt üzerinde) işlemle- rine dayanak olıışturan sahte belgelere, Albaraka Türk, Ku- veyt Türk ve Anadolu Finans gıbi özel finans kurumlan ara- cılığıyla "gerçek" görüntüsü kazandırdıklan vurgulandı. Günıriikgihi îstanbul Cumhurıyet Baş- savcıhğı'na gereğının yapıl- ması ıçın göndenlen raporda, Unakıtan'ın da suçlandığı 1995-1998 döneminde yapıldı- ğı belirtilen hayali ihracatta 16 binin üzerinde GÇB (gümrük çı- kış beyannamesı) kullanıldığı sapta- nırkenmalıboyu- tu 1 milyar 162 milyon dolar (1.5 katrilyon lira) ola- rak hesaplandı. Uzmanlann, Tür- kiye'de ortalama birgümrüktelyıl boyuncal6-17bın dolayında GÇB'nin işlem gördüğüne ilişkin değerlendirmeleri, incelenen dönemdeki işlem hacmı bakı- mmdan hayali ihracatın bü- yüklüğünü de ortaya koyuyor. 'Pişkin bir ortam var' Yolsuzlukla mücadele ko- nusunda çalışma yapan Top- lumsal Saydamlık Hareketi Derneği Başkanı Erciş Kurtu- luş, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın hayah ıhracat ko- nusımda çok cıddi şekilde nıü- fettişlerce suçlandığına işaret ederek "Pişkin bir ortam var. Hoş bir durum değiL Bizi ka- ramsarlığa götüren bir du- rum1 " diye konuştu. Eskı Enerjı Bakanlan Cumhur Ersümerile Zeki Çakan'ın YüccDivan'da yargrianmasuıa dün de devam edildi. Enerji Bakanlığı'nın müdahil ohna isteminin kabul edildigi duruşmada tanık olarak CHP'üŞükrü Elekdağ dinlendi. (Fotoğraf: AA) Ersümer ve Çakan'm yargılandığı Yüce Divan'da tanık olarak dinlenen Elekdağ: MaviAhm Türkiye'yezarar verdiANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Eski Enerjı Bakanlan CumhurErsümer ile Ze- ki Çakan'm Yüce Divan'da yargılanma- sında, CHP îstanbul Milletvekıh Şükrü Elekdağ tanık olarak dinlendi Elekdağ, Ma- vi Akım projesının uygulanmasının eko- nomik, sıyası ve stratejık açıdan Türki- ye'ye zarar verdiğıni kaydetti. Davanın dünkü duruşmasına Ersümer, Çakan ve avukatlan katıldı. Yüce Divan Başkanı Muslala Buıııin, Enerji Bakanlı- ğı adma Hazine vekillerinin davaya mü- dahil olarak katılma istemleri bulunduğu- nu belirlti. Savcı da olumlu gö'rüş bıldınn- ce Yuce Divan, bakanlığın müdahıllığıne karar verdı Çakan'm avukatı Birgül Fey- zioğlu, Mavı Akım Projesı'nı Çakan'm feshetmesının hukuken ve fiilen nıümkün olmadığını, bu proıenin altı hükümet dö- nemınde de sürdürülmesinin konunun bir devletpohtikası olduğunu gosterdığuıı sa- vundu. Feyzioglu, Çakan hakkında bera- at karan venlmesını ıstedi. Ersümer'in avukatı Bülent Acar da, tanık olarak din- lenecekolan Elekdağ ile müvekkili arasm- da tazminat davası bulunduğunu, bu ne- denle tanık olarak dinlenemeyeceğını öne sürdü. Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya, Çakan'ın avukatının beraat ka- ran verilmesı yönündekı talebinin reddi- ni isterken Elekdağ'ın tanık olarak dinlen- mesmde engel olmadığını kaydetti. Türkmen Gazı Projesi'nin Türkiye için stratejık ve ekonomik öneme sahip oldu- ğunu belirten Elekdağ, bu projenin devre dışı bırakılarak Mavi Akım'ın uygulanma- sının ekonomik, siyasi ve stratejik açıdan Türkiye'ye zarar verdiğıni kaydetti. Tür- kiye'nin enerji güvenhğı açısından Rus- ya'nın insafina bırakıldığını söyleyen Elek- dağ,u Rusya şimdiye kadar bunu istisnıar etmemiştir. Rusya, Mavi Akun'ı harekete geçirerek Türldye'nin enerji koridoru ol- masını cngelledi. Büyiik bir nrsah elinden aldı" dedi. Elekdağ, Rusya'dan alınan ga- zm Türkiye'ye getınlmesınde aracı fırma olan Turusgaz şırketının yüzde 4.4'lük his- sesmın hamıhne yazılı olduğunu anımsa- tarak, bu hisselerin kimlere ait olduğunun açıklanması gerektiğini söyledi Tanık olarak dinlenen Enerji Işleri Ge- nel Müdürlüğü'nde mühendis ve şube mü- dürü olarak görev yapan Rıza Güngör, Yamula Hidroelektrik Santrah'nın yapı- mının yap-işlet-devret modelıne göre ger- çekleştirildığınıanımsatarakbarajıyapan şirket yönetıcılerının kendisine gelerek u Bakan ile 5.25 sent üzerinden anlaşük" dedıklerinı, bu şekilde onay yazısının ya- zılmasını ıstediklerini söyledi. Güngör, belırlenen fiyatın 4.79 sent olması gerek- tiğini kaydetti. Güngör, onay yazısı hazır- ladığını ama paraf etmedığını belırtti. Hazine yardnm Çankaya'dan AlMKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM'de en az 3 mılletve- kilinin bulunması dunımunda si- yasi partrlere Hazme yardımı ya- pıhnasını engelleyen yasayı, "ik- tidar yanşında siyasal paı tilerin •'..., parasalkaynaklanarasında- kibüyükeşjtsizliklerin, ulu- sal istencin seçinı sonuçla- nna adil yansımasına en- geloluşturabflcccği'' ge- rekçesiyle velo etti. Sezer, demokratik yaşamın vazgeçil- mez öğeleri olan partilere devlet yardımı yapılmasının, demokra- tik düzcnm gereğı olduğunu kay- detti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezı'ndenyapilan açıklamaya göre Sezer, kanunu iade gerekçe- sınde öncelikle Siyasi Partiler Ka- nunu'nun, Hazine yardımını öngö- ren düzenlemelerine dcğindi. Bu düzenlemelerin, partilere devlet yardımının, kapsamın genış- lcmesi yönunde gelışme gösterdı- ğinc işaret eden Sezer, 5325 sayı- lı yasa ıle "milletvekili genel se- çimlerinde toplam geçerli oylann yüzde 7'sinden fazlasını alnıak" şartına bağlanan yardımdan yarar- lanıııa koşullarının ise ağırlaştınl- dığını ve bu yardımdan yararlana- cak siyasal partiler kümesınin kap- samımn daraltıldığını belırtti. Sezer, şunlan kaydetti: "HaUaıı siyasal partilere ve siyasal yaşanıa ilgisinin yeterii ohnadıgı durum- larda,guişilen iktidaryanşında si- yasal partilcıin parasal kaynakla- n arasındaki büyük eşitsizUkler, ulusal istencin seçim sonuçlanna adflbiçimde yansımasına engeloluş- turabilmektedir. Bu nedenle, de- mokratikyaşamınvazgeçibnez öğe- leriolan siyasalpartileredevlet yar- dımıyapılması,anayasal önemiya- nuıda,demokratik düzeningereği- dir. Demokratikdüzendeki yeri ve önemi Ue işlevlerinin nitcliği göz önündc bulundurulduğunda,siya- sal partilere parasal yardım yapıl- masının kaınu yaranna uygun düş- tüğünün de kabulü gerekir." Anayasanın 68. maddesmınson fikrasına göre, devlehn siyasal par- tilere yardımının "yeterü düzey- de" ve "hakça" olmasını sağlaya- cakniteliktaşınıası gerektiğine de değinen Sezer, "Siyasal partilere devletyardnm,her şeydenönce on- larııı devlet ve toplum yaşanunda üsıleıulikleri işlevleri, etki alnnda kalmadan yerine getirmeleri, böy- lece, ulusal istencin TBMM'ye tam yansıyarak demokrasinin kurum- sallaşması amacıyla yapümakta- dır" görüşünü dile getirdi. Sezer, Meclis'te belli sayıda mil- letvekili bulunmasına karşın kimı partileri devlet yardımından yok- sun bırakan yasal duzenlemenın, anayasanın 2,5 ve 68 maddeleny- le bağdaşmadığını kaydetti. Danıştay'dan Gökçek'e soruşturma izni ANKARA (Cumhurıyet Bürosu) - Danıştay, Ankara'mn sımgesinı de- ğiştiren 1995 tanhli Belediye Mecli- si karannın ıptaline ilişkin yargı kara- nnı uygulamayan Büyükşehir Bele- diye Başkanı Melilı Cökçek hakkında soruşturma açılmasına karar verdi. Danıştay karannda, yargı kararlarına uymayı, karann gereklerine göre dav- ranmayı reddedenler ile uygulama gö- revini geç ve kötü yapanlann "suç iş- leınis olacaklanna" işaret edildi. Edınilen bilgiye göre, avukat Rah- mi Kumaş, "Ankara'mn simgesinin değiştirilmesi ve Ankara'yı temsil ede- cek yeni simgenin Ankara Büyükşehir Belediyesi Amblemi olarak beliı leıı- mesine, bu simgenin 50 yıl boyunca de- ğiştiribneyeceğinc ilişkin Büyükşehir Be- lediye Meclisi karannm iptafine ilişkin Ankara 2. İdareMahkemesi'ıün kara- rını uygıılamamak"taıı Ankara Bü- yükşehiı Belediye Başkanı Gökçek hakkında, tçişlcn Bakanlığı'na şıkâ- yette bulundu. lçişleri Bakanı Abdülkadlr Aksıı, söz konusu şıkâyetle ilgili olarak "so- ruşturma izni verilmemesine" karar verdi. Şikâyelçi Kumaş, bu karara ıti- raz edcrek kaldınlmasını ıstedi. Iste- mi görüşen Danıştay 1. Daıresı, Ak- su'nun, Melıh Gökçek hakkında "so- ruşturnıaizni veıihııeınesikaranııı'' oy- birliği ile kaldırdı. Dairenm karannda, ıdan yargı ka- rarlarını uygulamanın anayasanın ve ldari Yargılanıa Usulü Yasası'nın ke- sin emri oldugu anımsatıldı. Kararda, "Bu açık hükümlere karşm yargı ka- rarlanna uymayı, bu karariann ge- reklerine göre davranmayı açık ya da iistü örtiilü olarak reddedenler, uygu- lama görevini geç ve kötü yapanlar suç işlemişolurlar" denildi. Kararda, mev- zuatta yargı karanna uymamayı suç ol- maktan çıkaran herhangi bir düzenle- me olmadığına işaret edildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkındaki soruşturmayı An- kara Cumhurıyet Başsavcılığı yapa- cak. Başsavcılık, dava açabileceği gi- bı takipsi/lik karan da verebilecek. Melih Gökçek AVRUPA'DAN GURAY OZ S(OPOS) Toplum Kuruluşları Şımarıklık, pervasızlıkla birlikte olduğunda, çe- kilmez bir şey oluyor. Servetıni spekülasyonlarla "kazanmış" bir bor- sa yurguncusunun, okuduğu üç kuruşluk "Pop- perincisiyle", halkları kışkırtmaya, Yeni DünyaDü- zeni'nin köleleri halıne getirmeye çalışması, çağı- mızın şımarıklığıdır. Pervasızlık ise, spekülatörün yaptığını, ettiğini açık açık yazması, utanmadan övünmesıdir. Türkıye'de Bilgi Üniversitesi Yayınları arasında çıkan kitabında şöyle yazıyor Georg Soros: "Açık- ca ıfade edilmelidir ki, ABD'nin seçmiş olduğu yol son derece başarılı olmuştur. Hem ekonomik hem de askeri açıdan hâkim bir konum sahibi oimanın keyfini çıkanyoruz. En doğal eğilim ve en az pü- rüz yaratacak olanı, piyasa köktenciliğine ve je- opolitik köktenciliğe devam etmek olacaktır." • • • ABD'nin politikalarını ilkesel olarak pek beğenen, Bush politikalarını azıcık eleştiren Soros, Avrupa'yı eksikli buluyor: AB'de "işe alımlar ve ışten çıkart- malar üzerinde varolan kısıtlamalardan dolayı iş piyasaları katıdır ve bunun dışında bir sürü baş- ka denetleme vardır." Soros'un pervasızlığı bu kadardadegildir. O, IMF yöntemlerinin yanı sıra, işbirlikçiler içın başka yön- temlerin de kullanılmasından yanadır: "Yanlış tu- tumlariçin IMFyaptırımlanndan tutun da ticariam- bargoya, askeri müdahaleye kadar çeşitli cezalar mevcutken, iyi tutumlariçin yeterii destekler mev- cutdeğildir." ••• Soros'un böylesi destekler için kurduğu etkin bir örgütü var. Açık Toplum Enstitüsü adlı bu örgütün, Türkiye dahil 30'a yakın ülkede şubesi bulunuyor. Soros, bu örgütle pek çok ülkede amaçlarına ulaş- mış, uiaşma aşamasında ya da niyetindedir. 1979 yıhndan beri aktif olan spekülatör, yaptıklarını bü- yük bir pervasızlıkla şöyle anlatıyor: "Başlangıçta kapalı toplumların açılmasına ağırlık veren vakıf, Sovyet Imparatorluğu'nun yıkılmasından sonra, ka- palı toplumlardan açık toplumlara dönüşüm sü- recini desteklemeye ağırlık vermeye başladı." "Sahip olduğum fonun ağı üzerinden açık toplum- lar oluşturmak için çok sayıda ülke ıle aktif ilgile- nıyorum." Nasıl ilgilendiğini herhalde hepimiz bi- liyoruz. "Meşru bir gerekçe" yoksa dışarıdan si- lahla saldırmaktan yana değildir o. Içeriden ve paranm gücüyle saldırmayı tercih ediyor. ••• Sivil toplum kuruluşları, kısa adıyla STK'ler, as- lında iyi niyetli kuruluşlardır. Pek çoğu, küreselleş- me çağına kendini uydurma çabasıyla "demokra- tik kitle örgütü" olmaktansa "sivil toplum kurulu- şu" olarak anılmayı tercih eder oldular. Ama, "iyi niyet taşlarıyla döşeli" olduğunu düşündükleri bu yolda, küreselleşmenin kötü ruhunun; Yeni Dün- ya Düzeni'nin köleleri, hizmetkârları haline gelme tehlikesi belirdi onlar için. Kimi STK'ler ise, doğrudan, Soros amcalannın fonlarıyla iş yapmayı deniyor. Açık Toplum Ensti- tüsü eliyle dağıtılan fonlar, aktarıldığı projelerin pek masum konuları nedeniyle, alıcılarına belkı zarar- sızgörünüyorolabilır. "Türkiye, Ukrayna mıdır, Kır- gızistan mıdır ki, bu türden fonlarla yıkılsın, başı- na çorap örülsün!" diyen olabilir. Izin vermeye de niyetimiz yok zaten. Açık Toplum Enstitüsü'ne destek veren aydın- lar, bana kalırsa biraz daha düşünmeli ve Soros'un kitabında dile getirdiklerini tekrar tekrar okumalı- dırlar. Hersatın şımarıklığın ve pervasızlığın en açık örnekleriyle dolu bu kitabı okumuşlardır kuşkusuz. Bir kere daha okusalar iyi olmaz mı? Arkadaşların yanlış anlamış olma ihtimalleri bü- yüktür. Soros "Dünyanın alacağı şekli saptama yetke- sine herkesten daha fazla sahibiz." demiyor mu? Tamı tamına böyle diyor. Bizse, "dünyanın alaca- ğı şekli saptama yetkesini" Soros, Bush ve ben- zerlerinden almaktan yanayız. Demokratik kitle örgütleri, eskiden böyle "yet- keleri" emperyalistlerin elinden almak için müca- dele ederlerdi. Şimdi durum daha iyi değil, daha kötüdür. Soros ve benzerlerine hizmet etmemek için, eski görevleri hatırlamanın datam zamanıdır. e-posta: [email protected] UNAKITAN'A YÜİ-CLENDİ Baykcıl: Utanç verici bir tablo HaberMerkezi-CHP Genel Başkanı Deniz BaykalTürkiye'nin "Ma- lfyeBakanıhayaliihracat, naylon fatura ile suçla- nan" birhükümet tarafin- dan yöneulmesınden *hi- cap duyduğunu'" söyle- di. Baykal, "Bu durum utandıncı bir tablodur. Ancak utanç kelimesinin bazı sözlükleıden çıktı- ğuu görüyorum" dedi. Baykal, partısının dün- kü grup konuşmasında Maliye Bakaııı Unakıtan hakkındaki "hayali ihra- cat" suçlamasına dıkkat çektı Baykal, bu konu- ya sadece bir gazetenin sütunlarında yer vcrdi- ğini belirtirken, salonda bulunanlara "Malfye Ba- kanı, naylon fatura yol- suzluğundan, hayali ih- racattan sanık. Siz böyle WrMaBye Bakanıolanik- tidann bulundugu ülkc- dcyaşamaktan nıemnun musunuz?" sorusunu yö- neltti. Bu durumun yurttaş olarak kendisine dokun- duğunu kaydeden Bay- kal, "Ama bu MaliyeBa- kanı'na, hükümete do- kunmuyor" dedi. 'Bakan bulamayız' AKP Genel Başkan Yardımcısı DengirMir Mehmet HBTJt, AKP ge- nel başkan yardımcıla- rıyla dün TÜSÎAD'a yaptıkları ziyaretin ar- dından gazetecılerin so- rulannı yaıutladı. Fırat, "Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında ha- yali ihracat raporu ha- zn-landı. CHP istifasım istcdi. Genel Merkez olarak siz ne düşiinü- yorsunuz" sorusu üze- rine, raporu inceleme imkânı olmadığını be- lirtti. Fırat, şunlan kay- detti: " Ancak muhale- fetin bu nevi her talebi- ni karşılarsak herhal- de Bakaıılar Kurulu'na insan bulmaktazorlanı- nz. £ğer bir suç unsu- ru varsa o suç unsuru- ııuıı gerekleri yerine getirUir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle