09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Koray Aydın'ın savunma günü • ANKARA (Cumhuriyet)-Eski Baymdırlık Bakanı Koray Aydın, ihalelerde rekabet koşullanm engellediği savıyla Yüce Divan'da yargılandığı davanın bugünkü oturumunda savunma yapacak. Yüce Divan'daki ilk duruşmada Maliye ile Baymdırlık ve îskân Bakanlığı'nın müdahilliğine karar veren Yüce Divan, Yargıtay Cunıhuriyet Başsavcılığı'nın bilirkişi incelemesi yaptınlmasına yönelik isteminin ise dosyadaki eksiklikler giderildikten sonra değerlendirileceğini karara bağlamıştı. Sokak çocukları raporu görüşüldü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sokak çocuklannın sorunlarınm araştınlarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu raporu, TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü. Devlet Bakanı Güldal Akşit, SHÇEK bünyesindeki 43 çocuk ve gençlik merkeziyle 41 bin 982 çocuğa ulaşıldığını belirterek bu çocuklardan 6bin902'sininokula gitmesinin sağlandığını, 12 bin 12 çocuğun ailesinin yanına , yerleştirildiğini, 225 çocuğun da koruma altına alındığını kaydetti. Komisyon Başkanı Öner Ergenç ise hazırlanan rapor doğrultusunda sorunun çözümü için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Ağar: Vaatlerle iktidar oldular • MARDlN(AA)- Mardin Atatürk Spor Salonu'nda yapılan partisinin il kongresinde konuşan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, DYP'nin Türkiye'nin her yerinde, özellikle de hizmete ihtiyacı olan Güneydoğu gibi yerlerde büyük gelışme sağladığını savundu. Ağar, 2002 seçimlerinin farklı bir iktidar ortaya çıkardığını belirterek "Kabul etmek gerekir ki 2002 yılında insanlar ağır ekonomik sıkıntılar altındaydı. Bu dönemde büyük vaatlerle iktidar oldular" dedi. Vekile 'fitness center' sözii • ANKARA (Cumhuriyet)-TBMM Başkanı Bülent Annç, milletvekilleri için TBMM kampusunda bir fitness center yaptıracaklannı da açıkladı.HASVAKJve Sağlık Bakanlığı'nın yönetıminde TBMM'de 3 gün sürecek Sağlıklı Yaşam Kampanyası başladı. TBMM Başkanı Annç, en değerli şey olmasına karşın insanın sağlığına gereken önemi vermediğini belirtti. Bahçeli: AKP siyasi kapkaççı • ANKARA (ANKA)- AKP'yi "siyasi kapkaççı" olarak tanımlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ulkücü gençlen de tahriklere karşı uyardı. AKP'nin devlet ve siyaset hayatında siyasi kapkaççılık anlayışının iflah etnıez temsiloisi olduğunu savunan Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da gayri cıddi ve laubali olmakla suçladı. CHP lideri Baykal, Ocalan'm yeniden yargılanması istemlerine sert tepki gösterdi: ToplumrencideedilemezANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP lideri Deniz Bay- kal, terörist başı Abdullah Öca- lan' ın yeniden yargılanması is- temlerine sert tepki gösterdi. Partisinin gurp toplantısında yaptığı konuşmada Türk bayra- ğına yönelik saldırılar sonra- sındaki ülke genelinde yapılan eylemlere dikkat çeken Bay- kal, bu tablonun bazı çevreler- de "Faşizm mi geliyor" kaygı- sı yarattığını söyledi. Türki- ye'ye faşizm ya da başka bir totaliter rejim geleceği kaygı- sının yersiz olduğunu belirten Baykal, Türkiye'nin bayrağına sahip çıkmasının çok önemli dayanakları olduğunu ifade et- • CHP lideri Baykal, ABD'nin, İncirlik konusunda yeni istemlerinin gündemde olduğunu, AKP hükümetinin ise baskıdan çekindiği için kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadığını söyledi. Baykal, hükümeti, "işler geri dönülmez bir noktaya gelmeden" Incirlik ile ilgili gelişmeleri kamuoyuyla paylaşmaya çağırdı. ti. Türkiye'nin temel kavram- kisini gösteriyor. Yürüyenler, Bununiçin detemelduyarhlık- lanyla "yerüyersizoynanan*bir süreç yaşadığını kaydeden Bay- kal, bu süreçte temel duyarlılık- larınsa dikkate alınmadığını vurguladı. Bu durumun, top- lumda bir "tepki birikinıine" yol açtığını belirten Baykal, özellikle AB ile ilişkilerde bü- yük hayal kınklığı yaşandığını ifade etti. Baykal, "Bu Türki- ye'debir tepkiye, haksızhğa uğ- ramışhk duygusuna yol açıyor. Türkiye \anlış polirikalara tep- sadcce bayrağı yakan 3 çocuğa değiL, uğradıkları haksızhğatep- ki gösteriyoıiar" dedi. Türkiye'nin böylesine bir al- datılmışlık ve sahipsizlik duy- gusu yaşadığı bir dönemde, Ocalan'ın yeniden yargılanma- sı istemlerinin gündeme getir- diğini kaydeden Baykal, hükü- metinse bu durum karşısında sessiz kaldığını belirtti. Baykal şunlan söyledi: "Türkiye'nin ciddi yönetilıneye ihtiyacı var. lanna sahip çıkılmasına ihtiya- cı var.Bu sıkınü daha da arta- caktır. Türkiye bir yargdama yapmış, yargılamada bir hü- küm vermiş; Apo, 30 bin insa- nuı ölümüne yol açan sürecin sonunlusu. Eğer şu anda dün- yada ceza hukuku açısmdan so- rumlu, suçlu sayılması gereken insanlar sıraya dizilse bütün dünyada Apo, birinci sıraya ge- çer. Türkiye yargılamış. Şimdi 'Şen şurada eksik yaptın, bir daha yargıla' deniyor. 70 mil- yonun duygulanyla bu şekilde oynanamaz.Bir halk,bir toplum bu kadar rencide edilemez." ABD'nin İncirlik Üssü'yle il- gili yeni taleplerinin gündem- de olduğunu belirten Baykal, "Tabii gündeme getirilmeden önce Türldye'yi bir köşeye sı- kıştuma kampanyasuun med- ya ve diğer yöntemlerle yürü- tüldüğünü göriiyonız" dedi. Baykal, ABD baskısı karşısın- da "paniğe" kapıldığını be- lirttiğı hükümeti, süreci "geri dönülmez bir noktaya getirme- den" İncirlik'in kullanımı ko- nusundaki bilgileri kamuoyuy- la paylaşmaya çağırdı. SUSURLUK DAVASI SANIĞ1 Bucak'ayine beraat istenditstanbul Haber Ser- visi - Susurluk davasın- da hakkmda verilen be- raat karan Yargıtay ta- rafından "ceza alnıası gerektiği" gerekçesiy- le bozulan eski DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın ikinci kez beraati istendi. Susurluk davası sa- nıklarından Sedat Bu- cak'm "cürümişlemek için teşekkül oluştur- mak" suçundan yeni- den yargılanmasına de- vam edildi. Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme- si'ndeki duruşmaya, tu- tuksuz sanık Sedat Bu- cak katılmadı. Bu- cak'ın avukatları Mah- mut Şevket Küçük ve Süleyman Çınar Bo- canh'nın hazır bulun- duğu duruşmada savcı OrhanErbay esas hak- kındaki mutalaasını verdi. Erbay, "Yargıtay 8. CezaMahkemesi'nin kararında bahsi geçen Mehmet Ali Yaprak ve Ömer Lütfi Topal'ın ci- nayeti soruşturma ve davalarında, sanığın adının şahit olarak da- hi geçmemesi, sanığın önceki celsede nıahke- meye ibraz ettiği Ab- dullah Çatlı'nın Meh- met Özbay kimliği ile önemli devlet görevle- rinde bulunan şahıslar- la birlikte misafir oldu- ğuna dair belgeler kar- şısında daha önce veri- len beraatkarannınye- rinde olduğu, CMUK 326/3 maddesine göre mahkememizin eskika- rarında ısrar etmesi nıütalaa ohınur" dedi. Duruşma, dosyanın, heyet değişikliği nede- niyle yargıtay karanna uyulup uyulmadığı ko- nusunda incelenmesi amacıyla ertelendi. Ye- ni TCY'nin 1 Nisan'da yürürlüğe girmesi ne- deniyle yaşanacak yo- ğunluk nedeniyle du- ruşma günü 27 Mayıs olarak belirlendi. Taksim'de 24 gösterieiye gözaltı Hak ve Özgürlükler Cephesi'ne (HÖÇ) üye bir grup, Mersin'de Türk bayrağma yönelik saygısızlığa gösterilen tepkilerin abartıldığını öne sürerek Taksim'de basın açıklaması yapmak istedi. Grubıın etrafuu çeviren güvenlik kuv vetleri, açıklamanm Istiklal Caddesi girişindeki tramvay durağı önünde yapümasını istedi. Bu uyanyı dikkate almayan gruba müdahale eden polis, 7'si kadın 24 kişiyi gözaltma alarak Istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. (Fotoğraf: AA) Konya Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sitesinde Atatürk ilkeleri dinen yorumlanıyor Devrimlere hadisli açıldatna FIRAT KOZOK ANKARA - Konya tl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün inter- net sitesinde, Atatürk ilkeleri peygamber hadislerinden ör- neklervenlerekanlatıhyor. Si- tede, Hazreti Muhammed'in bir hadisinde "Allah'ın hoşu- na gitmeyen bir şeyi yapmanı- zı emretmedikleri müddetçe size emredenleri dinlemek ve onlara itaatetmekvazüenizdir" dediği belirtilerek lslam dini- ne göre, yürürlükte bulunan hukukun Kuran'la ve sünnet- le konmuş hukuk kurallarına aykın olması durumunda "zul- me karşı direnme hakkının • Peygamberin sözlerinden almtılar yapılarak Atatürk ilkelerinin anlatıldığı internet sitesinde, lslam dinine göre yürürlükte bulunan hukukun Kuran'la ve sünnetle konmuş hukuk kurallarına aykırı olması durumunda "zulme karşı direnme hakkmm meşru olacağı" savunuluyor. meşru olacağı" savunuluyor. Konya İl Milli Eğitim Mü- dürlüğü'nün "www. kon- ya.meb.gov.tr" adresli internet sitesinde Atatürk ilkelerinden inkılapçılık anlatılırken pey- gamberin sözlerinden alıntı ya- pıldı. "tnküaptan Yana Olan- lar" başlığı altında, Hazreti Peygamber'in bir hadisinde "Allah'ın hoşuna gitmeyen bir şeyi yapmanızı emretmedikle- ri müddetçe size emredenleri dinlemekve onlara itaatetmek vazifenizdir. Aksi halde dinle- mek ve itaat etnıekle mükellef değilsiniz" dediği belirtildi. 'Tam olarak karşılanuyor' Sitede, tslam dinine göre, yürürlükte olan hukukun Ku- ran'la ve sünnetle konmuş olan temel hukuk kurallarına aykı- rı olması durumunda "zulme karşı direnme hakkının meş- ru olacağı" belirtiliyor. Bö- lümde, Çin filozoflarından Konfiiçyüs, Yunan filozofla- rından Epiküras, Hınstiyan fi- lozoflanndan Saint Thamos d'Aguin ve Ingiliz filozof John Locke'un da konuyla ilgili gö- rüşlerine yer verilıyor. Inkılabın nasıl yapılması ge- rektiği de anlatılan sitede, in- kılap ve devrim sözcükleri- nin anlatılmak istenenleri tam olarak karşılayamadığı savu- nuldu. "Atatürk devrimleri" ifadesinin dar anlamlı olduğu savunulan sitede "'Atatürk devrimleri' deyinıi, dar an- lamda anılan inkılaplann to- punu birden belirtmek üzere kullanılmıştır. Türk İnkılabı veya Atatürkİnkılabı denildi- ğinde, geniş ve şümullü anla- mı ile kurtuluş mücadelesinide içine alaıı BüyükTürkİnkıla- bı ifade edilir" deniliyor. 'Yanlıştelaffuz' lnkılap sözcüğünün de yan- lış telaffuz edilebildığine dik- kat çekilen sitede, "Bu kav- ramlara anlam kazandıracak bir ihtiyaca cevap verecek şe- kilde yeni sözcüklerin seçimi- ni ve kullanımını dil uzmanla- rındanbeklemekteyiz" ifade- sine yer veriliyor. ENELGE YAYIMLANDI Açıktan atamalarda başbakan izni aranacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu ve özel kanunlarla kurulmuş olan kamu kurum ve kuruluşlanna, öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına yapılacak açıktan atama işlemleri için Devlet Personel Başkanlığı ve Başbakanlık'tan izin alınacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıktan ve naklen atamalara ilişkin genelgesi, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre 2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu ve buna ilişkin gerçekleştirilen diğer düzenlemeler sonucunda kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütülecek açıktan ve naklen atama işlemleri genelgede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak. Açıktan ve naklen atama işlemlerine ilişkin olarak 9 Haziran 2004'te yayımlanan genelgeyi yürürlükten kaldıran genelgeyle 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nda yer alan istisnai kadrolara yapılacak açıktan atamalarda, memurluktan çekilen birisinin yeniden atanmasında ve tüm kurul, kurum, enstitüler, özel kanunlarla kurulmuş kamu kurum ve kuruluşlanna yapılacak açıktan atamalar için Devlet Personel Başkanlığı ve Başbakanlık'tan izin alınması koşulu korundu. Ancak bu koşula öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanları kadrolarına yapılacak açıktan atamalar da dahil edildi. Yükseköğretim Yasası kapsamındaki profesör ve doçentler dışındaki öğretim elemanlannın kurum içi başka bir kadroya veya başka bir kamu kurumuna naklen atanmasında Başbakanlık'tan izin alınması koşulu yeni genelgede de yer alırken, aynca Devlet Personel Başkanlığı'ndan uygun görüş alınması öngörüldü. -ALINAN OY ORANIBELİRLEYİCİOLACAK Partiyardımına sınırlama Meclis 'ten geçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Partilere yapılan Hazıne yardımını sınırlayan yasa, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. AKP ve CHP'den aynlan mılletvekillerinin "parti içi demokrasiye darbe" olarak gördüğü, parti yönetımlerının de "Hazine yardımı için istifa ediliyor" gerekçesine dayandırdığı yasa önerisi dün TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü. Yeni düzenlemeyle, Siyasi Partiler Yasası'nın geçici 16. maddesi yürürlükten kaldınldı. Buna göre, partilere yapılacak yardımda Meclis'te grup kurma dışında milletvekili sayısıyla ilgili ölçüt kaldınldı. Böylece, siyasi partiler son seçimde aldıklan oy oranlanna veya Meclis'tekı gruplanna bağlı olarak yardım alacak. Seçimde yüzde 7 oy oranına ulaşan partınin en düşük Hazine yardımını almasıyla ilgili ölçüt korunuyor. Kaldırılan hüküm, 3 ile 10 arasında milletvekili bulunan partinin en düşük yardım alan partıye verilen miktann dörtte bin oranında, 10 ile 20 arasında milletvekili bulunan partiye de yansı oranında yardım yapılmasını öngörüyordu. Mevcut uygulamada, yüzde 7 oyu olan Genç Parti 11 trilyon 165 milyar lirayla en düşük yardım alan parti konumunda bulunuyor. SHP'ye katılan Istanbul milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, düzenlemeye sert tepki gösterdi. Ketenci, "Bu, partilerin oligarşik yapılannı diktatöriüğe dönüştürecck bir tekliftir. Halktan kopanların tek ses, tek neles, bütün organları teshm alan bir parti örgütü için getirdikleri bir tekliftir'' dedi. Antalya'da 8 milletvekili bulunan CHP'den 7 Antalya milletvekilinin öneriye imza attığını anımsatan Ahmet Güryüz Ketenci, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı kastederek "Milletvekillerine kendi iradeleriyle kapıkulu ohnak teküf ediliyor, bunu kabul mu edeceğiz?" diye konuştu. • * W • • POLITIKA GÜNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA ABD Çıkarları ve AKP... VVashington Post gazetesi, AKP'nin giderek şahin bir söyleme, milliyetçi bir siyasete kaydığı- nı yazıyor... Nicholas Birch yazısında, AKP'nin Kıbrıs poli- tikalarında sapma olduğunu belirttikten sonra şöy- le diyor: "Türkiye bu nedenle Gümrük Birliği konusun- da ilerleyemedi..." ABD'de yayımlanan bir başka dergide (Frontpa- ge Magazine) ilginç bir başlık yer aldı (25 Mart 2005): 'Türkiye: Yeni Bir El Kaide Devleti mi?" llginçtir, ABD medyasında Türkiye'ye karşı bir kampanya yürptülüyor... Oysa ABD medyasında yer alan yazılar yıllardır Türkiye'deyazılıp çiziliyor, Hizbullah'tan Islami Ha- reket'e dek pek çok dinci terör örgütlerinin varlı- ğından söz ediliyordu... Geçen hafta bu konuya değindim... Ama ABD medyası yine yaylım ateşinde... Graham Fuller, yıllarca önce yaptığı bir konuş- mada, ABD çıkarlarının korunması için gürültüsüz politikalar öneriyordu... Türkiye için seçilen yol ılımlı lslam projesiydi... Çünkü Türkiye'ye biçilen ılımlı lslam, siyasal Is- lamın yükselişini önleyecekti... Bu proje büyük ilgi gördü. Ilımlı lslam tezi kimi çevrelerce benimsendi. Fethullah Gülen hareke- ti bu nedenle desteklendi... Graham Fuller bu noktada şöyle diyordu: "ABD hükümeti politikalarını çizerken, Türki- ye'nin laik hükümet biçimini desteklemekle Is- lamcı güçlerle açıkça yüzleşmekten kaçınmak arasındaki ince yolda yürümelidir. ABD çıkarlan- nı en iyi şekilde koruyacak politik seçenekler sap- tanmalıdır." ••• Bu nasıl olacaktı? Türkiye'de son 20 yılda zenginleşen tarikatla- rın doğrudan siyasete girmesiyle gerçekleşebi- lirdi... Çünkü Nakşiler ve Fethullahçılar iş yaşamın- da palazlanmış, siyasal lslamyerine "Ilımlı lslam"\ seçmişlerdi... Aslında ABD'Iİ uzmanlar bu konuda ikiye ayrıl- mışlardı... Bazıları Sünni mezheplerin ancak tarikatlar için- de yer aldığı zaman siyasallaşacağını öne sü- rüp laiklik karşıtlığı oluşturacaklarını söylüyorlar, bazıları da "Hayır, siyasallaşırlarsa ABD kontrolü- ne girip demokrasiyi ve laikliği korurlar" diyorlar- dı... Nakşi şeyhi Prof. Dr. Esat Coşan'ın (Güncel Meseleler, Sayfa 265) görüşü ilginçti. Coşan, de- mokrasi için şöyle diyordu: "Demokrasi demek, halkın iradesi demek, hal- kın fikri demek, halkın oyu demek; ama halk ne düşünüyor? Hayır düşünüyorsa iyi, şer düşünü- yorsa kötü. Bir o bakımdan Islami değil bu." Esat Coşan demokrasiyi Islami bulmuyordu? Peki, bugün Nakşiler demokrasiyi Islami bulu- yorlar mı? Hayır! Peki Nurcular demokrasiyi Isla- mi buluyorlar mı? Hayır! Fethullah Gülen'in demokrasi anlayışını aktara- yım bu arada: "Eğer demokrasi denilen sistem, bazılannın ka- bul ettiği gibi, yeryüzünün en zirve sistemi ise ls- lam, bu zirveyi hem de asırlar önce yakalamıştır. Fakat biz Islamın demokratik bir sistem olduğu dü- şüncesine karşıyız." Siz ne anlıyorsunuz bundan? Tarikatların uzaktan yakından demokrasiyle, la- iklikle ilgileri yoktur... Onlar için demokrasi bir ayrıntıdır... VVashington, Türkiye'deki hükümetin tarikatlar şemsiyesi altında olduğunu bilmiyor muydu? Başbakan'ın, kimi bakanların Iskenderpaşa Der- gâhı'nın öğrencileri olduğunu yeni mi öğrenmişti? ••• Başbakan Erdoğan'ın, Nakşibendi Şeyhi Kab- bani'yle VVashington'da otel odasında 45 dakika görüştükten sonra Bush'la buluştuğunu ne çabuk unuttuk!.. 10 Aralık 2000de Recep Tayyip Erdoğan, se- çilmiş milletvekili değilken Bush'a ne sözler ver- di? Tarikatlar hem ticaretin hem de siyasetin için- deler... Ticarette ve siyasette birbirlerini destekliyorlar... Dinci örgütlenme sivil bürokraside sürüyor... ABD zaman zaman Türkiye'ye gözdağı veriyor, hükümet susuyor... Halk AKP'den umudunu kesmiş... Işsizlik, yoksulluk ve yolsuz- luk!.. Istanbul'da sokağa çıkmak tehlikeli!.. Galiba ABD de AKP'yi göz- den çıkarmış!.. Oyun içinde oyun var!.. hikmet.cetinkaya((> cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Alınak'ın ifade özgürlüğüşikâyeti AİHMy Türkiye haksız buldu STRASBOURG (AA) - Avrupa Insan Hakları Mahkemesi (AÎHM), eski milletve- kili MahmutAhnak'ın, ifade özgürlüğünün ih- lal edildiği gerekçesiy- le yaptığı şikâyet baş- vurusunda Türkiye'yi haksız buldu. Mahmut Alınak'ın 1998 yılında yaptığı şi- kâyet başvurusunu de- ğerlendiren AİHM, "Türkiye'nin Avrupa Insan Hakları Sözleş- mesi'nhı (AİHS) tfade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesini ihlal ettiği- ne" hükmetti. AlHM, şikâyet baş- vurusunda bulunan Alı- nak'ın zamanında ta- lepte bulunmadığı ge- rekçesiyle, Türkiye aleyhine maddi tazmi- nat karan vermedi. Alınak, yazdığı "Şi- ro'nunAteşi" isimli ro- manının DGM tarafın- dan 1997 yılında topla- tılmasını gerekçe gös- tererek Strasbourg Mahkemesi'ne başvur- muştu. DGM, "etnik köken temelinde Türk vatandaşlan arasında düşnıanhkvenerivtikö- rüklediği gerekçesiyle kitabuı kopyalanna el konulmasını" kararlaş- tırmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle