Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2005 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ gOYSAL
Sonun Başlangıcı mı?
ADA'DA, Turkıye'den koparak Avrupa Bırlığı'ne
gırmek ısteyen ve bırkaç halfta sonra devlet başka-
nı seçılecek bır başbakan, t'Herkesle kavga etme-
yı bırakıp dunyayla butunleşeceğız" dıyor Anka-
ra'da, ulkeyı nereye surukleyeceğı belırsız bır "Ek
Protokol"u emrındekılere ımzalatmak uzere olan bır
başbakan da "Tam uyelığe gıdış surecını surdur-
mek ıçın bunu yapmak zorundayız" demekte
Ikısı de nereye gıttıklerınııi farkındalar mı acaba?
Guneydekı komşusuyla bırleşıp AB'ye gırmeye
can atan kışı, toplumunun Annan Planı'ndan da ko-
tu bır çozume "evet" dedıkten sonra boyle bır bır-
lıktelığe ne kadar dayanabılşceğını bılıyormu9
Yok-
sa, başkalarının hukmu altııha gırmış bır halkın kım-
lığını yıtırmesı ve sonuçta doğup buyuduğu ada-
dan goçe zorlanması umuırunda mı değıl? Şımdı-
lık, ulusallık yerıne AKEL'le bırlıkte Ada'nın sosyal
yapısını değıştırmek gıbı bır ıdeolojık hedefın mı pe-
şındedır?
Ne pahasına olursa olsun AB'nın her ıstedığını
yapıp AB surecını ayakta tutarak o sayede Turkı-
ye'nın ıçını kendı ınançlarına uygun bıçımde değış-
tırmek gıbı bır amaçtan mı kaynaklanıyor Ankara'da-
kı lıderın dıplomatık tuzaklara fazla aldırış etmeyı-
şı? Ek Protokol'u ımzalatrria tuzağının ne gıbı so-
nuçlara yol açacağı bellı değıl mı? Sabırsız Rum
bakanların daha şımdıden, "Hele ımza atılsın, son-
rasını gorursunuz" dercesine verdıklerı demeçler
de mı uyarıcı değıl'?
Pekı, Ankara, "Ima edıl$n o sonuçlara set çe-
kecek çekınceyı metn® eklemeden ımza yok"
dese ne olur^
Elbet, başta Rumlar ve Yunanıstan olmak uzere
AB uyesı devletlerın bır bolumu, "öyleyse, 3 Ekım
2005'te goruşme başlamaz" dıyecektır Dunyanın
sonu mudur bu? Hatta, AB hayalının de sonu mu
olur"? Hepsı bırden surecı durdurmayı ve ıplerı ko-
parmayı goze alabılır mı
9
Doğru yanıt ıçın surecın, hıç olmazsa başlangıç-
takı bırkaç yıl boyunca kıme daha çok yarar sağ-
layacağını doğru saptamak gerekır
Tam uyelık noktasına varmadan Turkıye'nın el-
de edebıleceğı pek bır şey yok Eskı gunlerın bol
keseden yardımları oluk oluk akacak sermaye ya-
tırımları ve ınsanlara sağlanacak muthış kolaylık-
lar hep hayal artık Zaten sureç ıçın "ucu açık" dı-
yen de onlar Ucu açık surece guvenıp kım gelır kı?
Buna karşılık, Turk tarafının sureçtekı yumuşak
davranışları, Kıbns ve Ege konulannda Elenlenn odun
beklentılerını, Guneydoğu ve askerın ağırlığı konu-
lannda da Batı'nın sınsı hesaplarını hep canlı tut-
madı mı
9
Boyle olunca, sürecın kesılmesını ıster-
ler mı
9
Ankara sıkı durmayı bılse, ımzanın çekın-
celı olmasını bıle kabul ettırır
Ama, sıkı durulmazsa, bır-ıkı goruşmeyle tatlı-
ya bağlanmış gorunen bu ımza konusu çorap
sokuğu gıbı oyle sonuçlara yol açar kı, bırkaç ay
ıçınde Kıbrıs'ta ne tek bır Türk askerı kaiır ne de en
haklı ve guçlu olduğu konuda bıle yenıldığını go-
ren Anadolu halkında en ufak bır moral kırıntısı
Belkı kala kala, bır ara ''garantor devlet" sayıl-
manın tatlı anısı kalır
Emperyalizmi Yaşamak
Halit ÇELENK
menkan emperyalızmının Afga-
nıstan ve Irak'ı ışgalı sırasında bu
ulke halklanna yaşattığı vahşet,
bana doğup buyuduğum Hatay'ın
. Fransız ışgalı donemınde bolge
halkına uyguladığı baskı ve teroru anımsattı
Bınncı Paylaşun Savaşı başlıyor tngıhz em-
peryalızmı, onun gudumundekı Yunan ordu-
su ve Fransızlar Anadolu'yu ışgale başlıyor-
lar Fransız ordusuHatay'ı bombalıyorvemıt-
ralyoz ateşıne tutuyor Bombalar ve mermıler
Antakya goklennde uçuşuyor Gucu yetenler
koylere ve bahçelere goç edıyorlar (*)
Sıpahızadelerın kızı annem Sıdıka Çelenk,
babam ve kardeşlenm goç yollanndayız Be-
m kucağında taşıyan annem daha sonralan o
gunlerde uç buçuk aylık olduğumu soyluyor
bana Yanı ben emperyalızmın top mermılen
Antakya goklennde uçuşurken dunyaya goz-
lenmı açmışım
tşgalle bırlıkte Hatay halkımn dırenışı de
başlıyor Hatay'ın çeşıtlı yorelennde Fransız-
larla çarpışmalar oluyor Bu çarpışmalar yo-
ğunlaşarak surerken Turkıye Buyuk Mıllet
Meclısı ve Fransızlar arasında 21 Ekım 1921
gunu Ankara Itılafhamesı denılen anlaşma ım-
zalanıyor Bu anlaşmayla Hatay bolgesınde
bağımsız bır lskenderun Sancağı kurulması
ongoruluyor Anılan anlaşmanınhukumlenne
gore Fransızlar Sancakta yanı Hatay'da Turk
kulturunun gehşmesı ıçın gereklı onlemlen
alacaklar ve Turk halkına bu alanda kolayhk-
lar sağlayacaklardır Bolgede Turk bayrağını
andıran bır bayrak kulanılacak, Sancağın me-
murlan Hatay'ın nufus oranları goz onune alı-
narak atanacaktır Fransızlar anlaşma hukum-
len uyarınca ışgal ettıklerı yerlen boşaltma
hazırlıkJanna gınşıyorlar
Butun bu gelışmeler ve anlaşma hukumlen
ıyı nıyeth Antakya halkında oncelen olumlu
ızlenımler yaratıyor, yorede ıyımser bır hava-
nın doğmasına neden oluyor 1789 Fransız de-
mokratık devnmını gerçekleştıren ve "tnsan
ve VürttaşlıkHakları Bildirisi
Tl
nı kabul ederek
dunyaya yayan Fransa'nın bolgede demokra-
tık bır ortam yaratacağı umutlan guç kazanı
yor
Ancak kısa bır sure sonra Hatay halkı bu bek-
lentılenn tersı bır uygulamayla karşı karşıya
kalıyor Fransızlar Hatay'da anlaşma hukum-
lennın aksıne asken bıryonetım kuruyorlar Tum
yetkıler gorevlendınlen bır Fransız delegede
toplanıyor Boylece dort yıl suren bır savaşta
(Bınncı Dunya Savaşı) en ağır sıkıntılara kat-
lanan ve huzur bekleyen halk buyuk bır hayal
kınklığına uğruyor Fransız emperyalizminin
bu haskıcı, hak ve hukuk tammaz yonetimi,
kabul edüen anlaşma ve goruşmelere ve dire-
nişlere karşın on dokuz yıl suruyor. Bu on do-
kuz yıl, oldurumler, karşıhklı saldmlar, akıl al-
nıaz haskılarla geçiyor.
Bu bağlamda, ılk, orta ve hse oğrenımını yap-
tığım Antakya'da bu yıllara ılışkın kuçuk bır
anımı aktarmakta yarar goruyorum Ortaokul
oğrencısıyken yaz tatılıne rastlayan bır gun
babamın Uzun Ç arşı'dakı demır, hırdavat ve zu-
cacıye mağazasına gıdıyorum Antakya'dakı
Fransız komutan alışverış ıçın emnndekı as-
kerlerle bırlıkte mağazamıza gelıyor Almak
ıstedığı knstal eşyanın fıyatını beğenmıyor
Babam da fıyatta bır değışıklık yapmıyor Bu-
na sınırlenen komutan, başındakı subay kas-
ketını elıne alarak babamın başına vuruyor
Babam bu saldın ve hakaret karşısında avazı
çıktığı kadar bağırarak caddeye çıkıyor ve çar-
şı esnafını yardıma çağınyor Bır anda buyuk
bır kalabalık mağazanın onunde toplanıyor
Fransız komutan olayın daha da buyuyeceğı-
nı duşunmuş olacak kı askerlennı alarak ma-
ğazayı terk edıyor Bu olayda Pransız komu-
tan ve askerlerme duyduğum kın ve duşrnan-
lığı unutamıyorum Dışlenm ve tırnaklanmla
adamı parçalamamak ıçın kendımı guç tutu-
yorum
On dokuz yıl suren mucadele dolu bır do-
nemgeçıyor Sonunda 3 Temmuz 1938'de Tur-
kıye ıle Fransa arasında yapılan bır anlaşmay-
la 5 Temmuz 1938 gununde Albay Şukrıi Ka-
natiı komutasındakı Furk asken bırlığı Ha
tay'a gınyor
Hatayhlar Antakya'da Turk askennı gorul-
memış, ınanılmaz bır sevınç ve coşkuyla kar-
şılıyor Kadın erkek, çoluk çocuk, askerlere sa
nlıp opuyor, kucakJıyor, alkişhyor ve onları çı-
çek yağmuruna tutuyorlar Selitn Ağabeyımın
kızı Tomris, suvanlere doğru koşarak en on-
dekı suvannın ozengısını opuyor Içınde yaşa-
dığım bu olay benım ıçın Antakya'da Pransız
emperyalızmıne karşı verdığımız Kurtuluş Sa-
vaşı surecmın unutulmaz gunlennden bırı olu-
yor
Hatay halkı olarak bızlen daha buyuk bır gun
beklıyordu Fransız ordusunun Antakya'yı terk
ettığı, askerlennın kışlayı boşalttığı ve Furk as-
kerının kışlaya yerleştığı 5 lemmuz 1939 gu-
nu Tum Antakya halkı kışlanın etrafındaydı
Kent boşalmıştı Sabahın erken saatlerınde
Fransız ulusal marşı Marseıllaıse çalınıyor,
gonderden Fransız bayrağı ındınlıyor, Fransız
askerlen kışlayı terk edıyorlar Halk Fransız-
lann çıkışını buyuk bır sessızlık ıçınde seyre
dıyor Arkadan Turk Istıklal Marşı çalınıyor
Gondere Turk bayrağı çekılıyor ve Turk as
ken, Osmanlı'dan kalma kışlaya gınyor Bır-
denbıre on bınlenn alkışlan ve sevınç çıglık
lan ortalığı kaplıyor
Antakyalı kadınlar koca kışlayı arapsabunuy-
la temızleyerek askere teslım edıyorlar
Daha sonralan İstanbul Hukuk Fakultesı oğ-
rencılıkyıllanmda, bılımsel sosyahzmın dığer
klasıklennın yanı sıra Lenın'ın emperyalızm
uzenne yazdığı kıtabın Fransızca çevırısını
okuduğum zaman yaşadıklanmın ekonomık ve
sıyasal temellermı de oğrenıyorum O gunden
bu yana, emperyalıst devletlerın dunya halk-
lanna uyguladıkları saldın ve şıddete bılımsel
sosyahzmın ılkelen açısmdan bakmaya çalış-
tım ABD'nın Irak ve Afganıstan ışgalının de
aynı çerçevede yorumlanması gereğıne ınanı-
yorum
(*) Hatay ın Kurtuluş Mucadelesı Anılan
Selım Çelenk Antakya Gazetecıler Cemıyetı
Yayım, 1977
Ölümünün 20. Yılmda Prof. Dr. E. Hirsch
Ismail DOĞANAY Yargıtay Tıcaret Daıresı E Başka
D
Badı Tekstıl San Tıc Ltd Ştı tarafindan adıma yazılmış
olan 01 11 2003 tanhlı 1 250 000 000 -TL 'hk çekım
kaybolmuştur Badı lekstıl Fırması ıflas ettığınden ve
adresınde olmadığından dolayı çekle ılgılı olarak ışlem
yapılamamıştır 3'uncuşahıslaraduyurulur
AL/FARAÇ
ıktator Adolf Hit-
ler'ın, bılmeden
bız Turklere yap-
tığı en buyuk lyılık, ustun
ırkçılık ıddıa ve hışmı ıle
ulkesınden kovduğu Mu-
sevı asılh fakat dunyaca
unlu 45-50 kadar bıhm
adamının bıze sığınması-
na neden olmasıdır Bızım
kuşağın gayet ıyı bıldığı
uzere, unıversıtelenmız, o
donemlerde "altın" yılla-
rını yaşadı Memleketle-
MİMARÎ PROJE YARIŞMASI
ANTALYA BÜYÜKŞEHİRBELEDİYESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Kent Merkezı Doğu Garajı ve Halk Pazan Alanı, Antalya Buyukşehır Beledıye-
sı tarafindan TMMOB Mımarlar Odası Antalya Şubesı koordınasyonunda "Kamu Iha-
le Kurumu Mımarlık, Peyzaj Mımarlığı, Muhendıslık, Kentsel Tasarını Projelerı, Şehır
ve Bolge Planlama ve Guzel Sanat Eserlerı Yanşmalan Yonetmelığı" uyannca serbest,
ulusal ve tek kademelı olarak, bu bolgeye ozgun geleneksel halk pazan ışlevının çağdaş
donanım ve anlayışla yenıden canlandırılarak kente kazandınlması, Antalya kent kımlı-
ğının zengınleşmesıne katkıda bulunması ve Guzel Sanatlann teşvık edılmesı amacıyla
yanşmaya a^ılmıştır
YAR1ŞMAYA KATILMA KOŞULLARI:
Yarışmacılann,
A- Şartname alarak adres ve varsa e-posta adresı bırakmış olmaları,
B- Yarışmaya ekıp başı mınnar olmak uzere T M M O B Mımarlar Odası'na T M M O B
Şehır Plancıları Odası'na kayıtlı uyeler katılabılırler
C- Yer gorme belgesı almış olmaları zorunludur
DANIŞMAN JURİUYELERİ
1 Menderes TUREL - (Antalya Buyukşehır Beledıye Başkanı)
2- M Osman AYDIN - Mımar / KTU (Mımarlar Odası Antalya Şube Başkanı)
3- Çetın Osman BUDAK - (Antalya Tıcaret ve Sanayı Odası Yonetım Kurulu Uyesı)
4- Bahadır YANTAÇ - Inşaat Muh / Boğazıçı Unı (ANTEPE Genel Muduru)
ASİL JURİ UYELERİ
1- Gungor KAFTANCI - Y Muh Mımar / tTU (Jun Başkanı)
2- Prof Dr Hulya TURGlfT YILDIZ - Y Mımar / İTU
3- Doç Dr Ozcan ALTABAN Y Mımar - Şehır Plancısı / GSA / Lıverpool Unı
4- Yuksel YURTKURAN - Mımar / ÎTU
5- M Ufuk PARLA1CDAG - Y Mımar / MSU
6- Cemıl Cahıt SONMEZ - Y Mımar / GSA
7- Zıhnı KILİT - Inş Y Mıih / Inşaat Muhendıslen Odası Yonetım Kurulu Uyesı / YTU
YEDEK JURİ UYELERİ
1-Yrd Doç Dr Rıdvan KUTLUTAN - Y Mımar /MSU
2- Hahl OZGUN - Mımar / Gazı Unı
3- Şukru UÇAK - Mımar / ÎDGSA
4-Hakıme YILDIZ Mımar / Selçuk Unı
RAPORTORLER
1-GuldenSOYAK-Mımar/YTU
2- Omruye ONER - Mımar / Selçuk Unı
ODULLER:
Bınncı Odul 25 000 000 000 - TL (25 000 YTL)
ikıncıOdul 15 000 000000-TL (15 000 YTL)
UçuncuOdul 10 000 000 000-TL (10 000 YTL)
Mansıyonlar (X5) 5 000 000 000 - TL (5 000 YTL)
1 Nısan 2005 gunu başlayan, 17 Hazıran 2005 gunu tamamlanacak olan yanşma ıle ıl-
gılı yanşma dosyası Mımarlar Odası Antalya Şubesı Meltem Mahallesı 3808 Sokak No
16 Antalya adresınden veya Mımarlar Odası Ankara - İstanbul - Izmır Şubelennden 150 -
YTL karşılığı alınabılır Aynca yanşma şartnamesı TMMOB Mımarlar Odası'nın Ge-
nel Merkezf nde ve tum şubelennde gorulebılır
Antalya Buyukşehır Belediyesi - Yenıkapı Karaalıoğlu Parkı ıçı, Antalya
Tel 0 242 243 06 27 Faks 10242 243 06 28
rınden kovulan o bıhm
adamları, buyuk Ata-
turk'un ılen goruşluluğu
ve emn uzenne, o zaman-
kı Mıllî Eğıtım Bakanı rah-
meth Dr Reşit Galip ın
gayretı ıle -Isvıçrelı pro-
fesor Malche'nın istanbul
Darulfununu'nun ılgası
doğrultusunda hazırladığı
rapor uzenne- 1933yılın-
da yenı kurulan îstanbul
Umversıtesı'nde çalışma-
lan sağlanmıştır
Adını sevgı ve saygıyla
andığım hocam E. Hirsch,
Turkıye'ye gelmeden on-
ce, hem Frankfurt Hukuk
Fakultesı'nde Tıcaret Hu-
kuku hocahğı ve hem de
aynı yer adhyesınde yargıç-
lık yapıyordu
Yurdumuza sığınan bu
bılım adamlannı, ılk za-
manlarda, "baş tacı" yap-
tık ve onlara geleneksel
Turk konukseverlığını gos-
terdık, onlar da bunun kad-
nnı bıldıler Butun bıhm
dağarcıklannı ve etkın ça-
lışma yontemlerını comert-
çe genç Turk kuşaklanna
aktardılar Hukuk, tıp, fen,
dışçılık, edebıyat ve tanm
fakultelenmızı, bırer Batı
unıversıtesı duzeyıne çı-
kardılar, değerlı asıstan ve
doçentler yetıştırdıler
Hocam Hirsch, Ekım
1933-1953 yıllan arasında,
once istanbul ve daha son-
ra da Ankara Hukuk Fakul-
tesı'nde, Tıcaret Hukuku,
Fıkrî Haklar, Hukuk Felse
fesı ve Hukuk Sosyolojısı
ve hatta Pratık Hukukta
Metot derslen okutmuş ve
bazı aılevı nedenlerle ana-
yurdu Almanya'ya don-
dukten çok kısa bır sure
sonra da "Hur Bertin Uni-
versitesi" rektorluğune se-
çılerek ıkı donem rektor-
luk yaptığı gıbı, aynca da
aynı yer hukuk fakultesın-
de de Tıcaret Hukuku ve
Hukuk Sosyolojısı hoca-
hğı yapmış ve 1967 yılın-
da da kendı ısteğı ıle emek-
lıye aynlarak hayata goz-
lerını yumduğu 29 Mart
1985 tanhıne kadar da Al-
manya'nın "Hessen Eyale-
ti, Königsfeıd-Schwarz-
wald" kasabasındakı evın-
de bılımsel ve duşunsel ça-
lışmalarını surdurmuştur
Azız hocamız, olmeden
once, çocukluğundan,
"Hur Berlin Universitesi"
rektorluğune kadar geçen
hayat hıkâyesını -Alman-
ca olarak- "Amlanm-Kay-
zer DönemiAVeimar Cum-
huriyeti-Atatürk Ulkesi"
adlı bır kıtapta yayımla-
mış ve bu kıtabın bır nus-
hasını da ımzalı olarak ba-
na gondermıştı Kıtabın
tumunun ve hele hele,
"Atatürk'ünÜlkesindeBir
Hukuk Hocası" başlıklı
bolumunun mutlaka Turk-
çeye çevnlmesı gerektığı
kanısına vararak hemen,
"Milliyet Gazetesi"nın o
zamankı Ankara Temsıl-
cısı Sayın Orhan Tokatiı ıle
temasa geçerek ve bende-
kı o ımzalı nushayı da ona
vererek "Haüralannr ad-
lı kıtabın Turkıye ıle ılgı-
lı kısmının, adı geçen ga-
zetede yayımlanmasının
mumkun olup ohnadığını
sordum, 10-15 gun kadar
bır sure sonra adı geçenden
"olumlu" yanıt alır almaz
bu durumu hemen hocama
aktararak "yaym izni" ıs-
tedım, yazılı yaym ıznını
gazeteye vermemden on
beş gun sonra, gazetede
"Sezer Duru" ımzası ıle,
azız hocamızın Turkıye ıle
ılgılı anılan "tam sayfe" ha-
lınde on gun sure ıle yayım-
landı Bu yayın, hocamızın
Turkıye 'dekı eskı oğren-
cılerı ve hatta aydın ke-
sımde çok buyuk bır ılgı
topladı Hocamızın bu kı-
tabı, son derece "alacı ve
sürükleyici" bır bıçımle
(uslupla) kaleme ahnmış-
tır kı, bence, olur olmaz
bır edebıyatçı, kolay ko-
lay boyle bır kıtabı yaza-
maz "TUBİTAK" tarafin-
dan yayını surdurulen bu
kıtabın, şu anda onuncu
baskısının yapılmış olma-
sı, hocamızın kıtabının
Furkıye'de ulaştığı değer
ve ılgıyı gostenr
"Milliyet Gazetesi"nde-
kı yayın bıttıkten sonra, on
gunluk gazetelen, tomar
halınde hocama gonder-
dım Gazetelen aldıktan
sonra, hocamızın, bana
gonderdığı mektubunda
ıse "...hastayatağımda ga-
zetede yayımlanan hatıra-
lanmı okudum; çok guzel
tercume edıldiği ıçin Sayın
Sezer Duru'ya bir teşek-
kur mektubu gonderdim,
sizlerin sayesinde ben ol-
dukten sonra da artık Tür-
kiye'de anılıp yaşayaca-
ğım!.." sozcuklen yer ah-
yordu Azız hocamız, ya-
kalandığı "amansızhasta-
hk" nedenıyle geçırdığı bır
amelıyattan 4-5 ay sonra,
etrafı bahçe ve ağaçlarla
çevnlı evınde hayata gozle-
rınıyumdu O,hayatınınen
venmlı yıllannı severek,
sevdığı "Ankara Hukuk
Fakultesi"mn, o zamankı
yonetıcılen ıle yanına alıp
yetıştırdığı asıstanlanndan
hıçbır ses ve hareket gel-
meyınce ve olum haberı-
nın duyulmasından 3-4 gun
sonra, -sadece bır oğrencı-
sı olan ben- bıl'mecbunye,
TRT'nın o zamankı "An-
kara-Kavaklıdere"dekı
Genel Mudurluk bınasına
gıderek ve çok guçlukle
de olsa, "acı olum habe-
ri"nı, hem oğle uzerı rad-
yo haberlennde ve hem de
bendekı ımzalı resmını ve-
rerek televızyonun akşam
haberlennde, "resim gö-
runtulu" olarak yayımlat-
mayı sağladım
Bu buyuk hocamız, tam
anlamı ıle bır "hukuk bi-
limi" devı ve bılgını ıdı
O, Turkıye'de bulunduğu
yırmı yıl ıçensınde yetı-
şen butun hukukçulann ya
doğrudan doğruya ya da
eserlenyle dolaylı olarak
hocası ıdı Kendısı gıbı
dunyaca unlu ve Hıtler'ın
hışmından Turkıye'ye sı-
ğınan malıyecı Ne-
umark'ın Frankfurt'ta ya-
yımlanan "Boğaziçi'neSı-
ğmanlar" adlı anı kıtabın-
da da behrttığı uzere, azız
hocamız, son derece "us-
ta bir hoca" ıdı O, oğren-
cısının "kuru ezberciliği''
terk ederek kendı duşunce
yeteneğını gelıştırmek su-
retıyle, yasa hukumlerını
maddı olaylara en doğru
bır bıçımde uygulayabıl-
me becerısını elde edebıl-
melennı ısterdı Buneden-
le de "Ticaret Hukuku"
dergısınde butun sınıfa "Tî-
cari Meseleler" adlı -do-
çentı rahmetlı Halil Ars-
lanh ıle bırlıkte yayımlan-
mış- kıtabından yazılı ola-
rak, on beş gun ıçensınde
cevaplandırmak koşuluy-
la, "ev odevi" verır ve bu
tun sınıfının, hem hâkım ve
hem de davacı ya da dava-
lı taralın avukatı olarak ve
bu suretle "üç şıkh" verdık-
len el yazılı yanıtlannı bız-
zat okuyarak, o soruyu en
doğru yanıtlayan oğrencı
yı de sınıfın kursusunden
butun sınıfa takdım eder
ve aynca da o oğrencıye ya
yazdığı kıtaplardan bırını
ya da yazdığı makalelerı-
nın ayrı basılanndan bın-
nı ımzalı ve "çok teşek-
kurler" ıthaflı olarak vere-
rek odullendınr ve onurlan-
dırırdı Bu satırların yaza
n da bır yıl ıçınde verılen
beş sorudan uçunu "en iyi"
yanıtlayan oğrencılerden
bınsı ıdı
İstanbul Unıversıtesı'ne
gelen Musevı asılh bu bı
lım adamları ıçensınde
lurkçeyı en erken oğre-
nen ve oğrencılerc ılk kez
"Türkçe
1
" olarak deı s ver-
meye başlayan bıhm ada
mı, azız hocamız Hirsch'tır
Değerlı hocamız Hirsch,
Turkıye'de kaldığı yırmı
yıl ıçensınde sadece ho
cahk yapmakla kdlmamış,
aynı zamanda, halen yu-
rurlukte olan 5846 sayılı
"Fikir ve Sanat Eserlen
Kanunu" ıle "Turk Tica-
ret Kanunu" tasarılarını
da -karşılığında hıçbır uc-
ret almadan- tek başına ha-
zırlamıştır
O, Turkıye'den aynldık-
tan sonra sadece bedenı ıle
lurkıye'den uzak yaşadı,
gerçekte o, Turkıye'de otu-
ran herhangı bır "sosyal"
bıhm adamı bır profesor
gıbı, Turkıye'nın sosyal
sorunlanyla, belkı bızden
de daha çok ılgılenmıştı
Ozelhkle 12 Eylul 1980
asken harekâtından sonra
çıkan yasalann yayımlan-
dığı "Resmi Gazete" nus-
halarmı mektupla benden
ısterdı "YuksekOğrenim
Kanunu"nun uygulama
şeklınden hıç 'hoşnut' de-
ğıldı Hatta, bukanunla ıl-
gılı olarak -Almanya'da
yayımlanan- bır makale-
sını, "_her general bir Ata-
turkdeğUdir!_"tumcesı ıle
bıtırmıştır
Gunumuz Turkıye-
sı'nde, her şeyın "kişisel
çıkar" ıhşkısıne dayanma
sına ve "hahrşinaslık" dı-
ye nıanevı değcrlenn sade-
ce ılerıye donuk "ince çı-
kar hesaplarma" gore ayar-
lanmasına ve "vefa hissi"
dıye bır şeyın artık sade-
ce istanbul ılının bozası
ıle meşhur "Vefa" adlı bır
semtının adı olarak anıl-
dığı memleketımızde ben,
bundan yırmı yıl once son-
suzluğa goçmuş bulunan
azız hocamız E Hırsch'ın,
oğrencısı ıken, takdır ve
teveccuhune mazhar ol-
muş ve sonra da olumune
dek mektuplaştığı eskı bır
oğrencısı ve "dostu" ola
rak, onun hakkındakı kışı-
sel kanı ve duygulanmı ol-
duğu gıbı buraya yansıt
mayı, yerıne getırılmesı
gereklı bır ınsanı gorev
saydım
Azız anısı onunde en de-
rın saygılarımı sunarım
Ruhu şâd olsun'
PENCERE
1966da Yazılan
Kitap...
"Atatürk'ı/n tezı ne ıdı?
Tanzımat'ın yapamadığı yapılmadıkça, medre-
seden yetışme şerıatçıların vıcdanlar uzerındekı
egemenlıgı yıkılıp laık bır devlet sıstemınde dun-
ya ışlerını yalnız akıl yolu ıle çozup çevırmedıkçe,
dını sadece Tanrı ıle kulu arasında bır vıcdan ışı
olarak bırakmadıkça, baştakı ıstıbdatyıkılsa bıle,
Tanrı adına toplumu hukmu altında tutan gerı
medrese şerıatçılığının yarattığı 'yığm despotlu-
ğu' onlenmedıkçe, ınsan laık ve muspet ılımlere
dayanan eğıtımle değıştırılmedıkçe, toplumu de-
ğıştırmeye, ılerlemeye, kalkındırmaya, vıcdan ve
kafa hurrıyetı yolundan sıyası hurrıyete kavuştur-
maya, rejımı devamlı ve kararlı bır hurrıyet rejımı
yapmaya ımkân yoktu "
Yukardakı satırlar Falıh Rıfkı Atay'ın "Ataturk-
çuluk Nedır?" adlı kıtabından aktarıldı
•
Kıtap1966'dabasıldı.
Kaç yıl oldu?
Yaklaşık 40 yıl
Kıtabın son sayfasında gerıcılığın Şemsettın
Günaltay'ın başbakanlığında başladığını vurgula-
yan Atay, ulkenın manzarasını şoyle çızıyor
" ılkokul yerıne Kur'an kursları, ortaokul, lıse
yerıne ımam-hatıp okulları memleketı kaplamış-
tır Bu mıslı gorulmeyen gerılıkte şerıatçı, mede-
nılık ve devrımcılık duşmanı yetıştırmektedırler
Ellı bın kusur camıde mılletın yuzde altmışından
fazlası bu koyu cehalet ve taassubun elıne teslım
edılmıştır
Turkıye'nın, herbakımdan, daha buyuk tehlıke-
sı hatıra gelemez "
•
Falıh Rıfkı gozlerını açsa bugunku Turkıye'yı
gorse ne derdı
9
Soyleyeceğı, soyledıklerının gerçekleştığını dı-
le getırmekten başka ne olabılır?
Yetmışı aşkın unıversıtemıze bakarak aldanma-
yalım, bır ınsanın laık ve çağdaş toplumun ozgur
yurttaşı, başka deyışle bıreyı olarak yetışmesı baş-
kadır, teknolojıyı kullanabılme yetısıyle bır meslek
dalında uzmanlaşması başkadır, bugun Iran nuk-
leer enerjıye aşılanan duzeydedır, ama, kadınları
koleleşmış bır toplumun "yığm despotluğu" elbet-
te çağdışıdır
Falıh Rıfkı Atay kırk yıl once tehlıkeyı haber ve-
rıyordu
Bız şımdı tehlıkenın gobeğındeyız
Atay, Ataturk ıçın dıyor kı
"Kadını açmıştır Kadını 'Kumes hayvanlığı' ka-
derınden kurtarmıştır "
Pekı, bugunku gundeme oturan guncel 'tesef-
tur' kavgasının anlamı ne
9
•
"Ataturkçuluk Nedır?"
Falıh Rıfkı yazıyor
"Turk Ocagı'na gıttığımız gun Kur'an'ı Turkçe-
ye çevırmek konusunu açtı ıdı
Orada bulunan Kâzım Karabekir:
- Kur'an'ı azımuşşan Turkçeye çevrılemez, Pa-
şa Hazretlerı
- Nıçın çevrılemez efendım? Bu sozunuz
Kur'an'ın manası yoktur, demektır "
Kur'an-ı Kerım'ın Turkçesı yayımlandı
Ataturkçuluk budur
KÜLTÜR GEZİLERİMİZ
SÜRÜYOR...
İPEKYOLU-MOĞOLİSTAN
4-20 Temmuz 2005
IRLANDA-İSKOÇYA
2-14 Ağustos 2005
GEÇMIŞTEBİRYOLCULUK GİRİT
3-10 Fylul 2005
FRANSA RONESANSŞATOLARI, ORTAÇAĞKATEDRALLERİ
4-11 Eylul 2005
FEST TRAVEL Tel. (0212) 21610 36
www festtraveLcom /fest(d>festtraveİLüin
BAŞSAGLIGI
Muzemızden emeklı
A.LÜTFÜTUĞRUL
26 Mart 2005 tanhınde vefat etmıştır
Merhuma Tann'dan rahmet, kederlı aılesme
başsağlığı dılenz
istanbul Arkeolojı Muzelen ıle Restorasyon ve
Konservasyon Merkez Laboratuvarı Çalışanlan
BAK1RKÖY 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
MENKUL SATIŞİLANI
DosyaNo 2004/2629 Tal
Bır borçtan dolayı rehınlı bulunan ve aşağıda cıns
mıktar vc kıymetlen yazılı mallar satışa çıkanlmıştır
Bınncı arttırma 07 04 200^ gunu saat 11 30 ıle
11 40 arası Çağlar Sok Olgunlar Cad No 26 Tufan
Otopark Osmanıye Bakırkoy - İstanbul adresınde ya-
pılacak ve o gun kıymellerının % 60'ına ısteklı bu-
lunmadığı takdırde 12 04 200^ gunu aynı yer ve saat-
te 2 arttırnıa yapılarak satılacağı, şu kadar kı arttırma
bedelının %40 ını bulması ve satış ısteyenın alacağı-
na ruçhanı olan alacaklının toplamından fazla olması-
nın ve bundan başka paraya çevırme ve paylann pay-
laştırnıa masraflarını geçmesının şart olduğu merhu-
nun satış bedelı uzerınden KDV nın alıcıya aıt olaca-
ğı ve satış şartnamesının ıcra dosyasında gorulebıle-
ceğı tazla bılgı almak ısteyenlenn yukarıda yazılı
dosya numarasıyla daıremıze başvurmalan ılan olu-
nur 21 Mart 2005
Muhammen Kıymetı Lıra 45 000 YTL
Adedı 1
Cınsı ve onemlı nıtelıklerı 34 YM 4475 plaka
no'lu Renault Laguna Pırıvıllage gumuş gn 2003 mo-
del araç Basın 13737