09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA H J J V U i l UİVUL ekonomi(f«cumhuriyet.com.tr 13 YDK Bakû-Ceyhan hattındaki 30 milyon dolara mal olacak rötann nedenlerini buldu: 'Geçikme Tepe Grubu'ndan'MURATKJŞLALI ANKARA - Başbakanhk' Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), BÖTAŞ'ın Bakû-Tiflis-Ceyhan (BTC) hattını 10 Mayıs 2005 larihine kadar yetiştire- meyecek olmasının ana nedeninin Te- pe Grubu'ndan kaynaklandığını tes- pit etti. YDK, bir kısmı ışin yetiştirilmesi için olmak üzere Tepe'ye \fi milyon dolar fazladan ödeme yapan ve Fernas şirketine 29 milyon dolarlık bir acil du- rum ekibi oluşturtan BOFAŞ'ı "gecik- meyi önlcmck için yeterince hızlı hare- kete geçmemckle" eleştirdi. YDK fazladan ödemelerin tahsili için hııkuki yola başvurulma$ını da is- tedi. Cumhuriyct'in görüş almak için aradığı Tepe Grubu yetkilileifi ise her- hangi bir yanıt vermediler. Cumhuriyet'e açıklamada bulunan bir yetkili, "Bakû-Ceyhan hatlının ta- mamlanmasının haziran sonıına kaldı- ğmı" doğrulayarak "Tahkime gidece- • Başbakanhk YDK gecikmenin ana nedeninin Tepe Grubu'na verilen LOT A boru hattı ile istasyon montaj işlerindeki geciknıelerden kaynaklandığını bildirdi. BÖTAŞ'ın Tepe Grubu'na fazladan 16 milyon dolar ödeme yaptığı da ortaya çıktı. ğiz" dedi. BOTAŞ tahkimde kaybeder- se kurum BTC'nin sahibi olan konsor- siyuma (BTC Co) 2 aylık gecikme ne- deniyle günlüğü 500 bin dolardan yak- laşık 30 milyon dolar ceza ödeyecek. Başbakanhk YDK'nin "BOTAŞ 2003 Yıh Raporu"nıın BTC Projesi ile ilgili bölümünde "Projenin bitiş tarihi 10.05.2005'in yaklaşık 2 aylıkbir gecik- meye uğrayacağı anlaşümıştır" dene- rek şu tespitlere yer verildi: "LOT A (Gürcistan sının-Er/urum petrol boru hattı) bölümündcn sorumlu Tepe/Na- cap konsorsiyumu içindc yer alan, ay- nca istasyonlann inşaat ve montaj işle- rini yürüten Tepe Şirketi'nin, projenin tüın yürütülüşünü aksatacak, BÖ- TAŞ'ın önenüi miktarda cezaya girme- sine neden olacak bir çahşma şekli ve hızla işleri yürüttüğü anlaşılmaktadır. Direktörlük(BOTAŞ) Tepe Şirketi işle- rinin önenüi bir bölümünü üstlenmek zorunda kalmıştır." Raporda BOTAŞ da eleştirilerek "Proje başlangıcında müteahhit fırma seçiminde yaptığıişlerve iş yürütmeye- tencği açısmdan şirketin değerlendiril- mesinin çok başanh olmadığı ve daha sonra iş yürütnıedeki zayıflığuun anla- şılmasına karşıngerekliönlemin zama- nındaaünnıadığıanlaşılmaktadıı" ifa- deleri de yeraldı. Tepe'ye fazladan ödeme YDK raporunda, Tepe Grubu'na "işlerin hızlandırıhnası için ek makinc, ekipnıan ve personel sağlanarak3. eki- bin çalıştıı ılınası nedeniyle 6 milyon dolar, köprü yıkılması nedeniyle4 mil- yon dolar, Hasankalc nehir geçişi ve di- ğer iş dcgişiklikleri için 5 milyon 937 bin dolarolmak üzeretoplam 15.9 mil- yon dolar ödenmesine kararverildiği" belirtildi. Rapora göre BOTAŞ'a bağh BTC direktörlüğü "BTCprojesinintümün- de yavaş yürüyen işjcrc kaydınlabile- cek bir acil duruın ekibi" de oluştur- du. BTC direktörlüğü, bu ekip için Fernas şirketiyle, kendi ifadesiyle "maliyeti ııornıal piyasa koşulları ile karşüaşhrıldığında yüksekolduğu göz- lemlenen" bir sözleşme imzaladı. Di- rektörlük Fernas'a 9 ay için 29.4 mil- yon dolar ödedi. BİNDE 5 AZALDI Ücretlerde reel erirhe üüsürüyor ANKARA (ANKA) - DlH'nin imalat sanayiinde çalışanlann kişi başına kazanç endekslerinin sonuçlanna göre, geçen yılın ekim-aralık aylarıhı kapsayan dördüncü üç aylık döneminde imalat sanayiinde üretimde çalışan kişi başına kazanç, 2003'ün aynı dönemine göre nominal olarak kamuya ait işyerlerinde yüzde 12.4, özel sektöre ait işyerlerinde ise yiizde 12.3 oranında arttı. Sektördeki ortalama artuş ise yüzde 9.2 olarak gerçekleşti. Enflasyon (TÜFH) oranıyla indirgenerel: hesaplanan kişi başına reel kazanç endeksi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre kamuda yüzde 2.5, özel sektörde yüzde 2.3 artarken reel olarak binde 5 düştü. EKONOMİK SOSYAL KONSEY ESK yeniden yapılanıyor ANKARA (AA) -1 Iazırlanan yasa taslağı ile Likonomik ve Sosyal Konsey (ESK) yeniden yapılandınlırken Konsey'de kamunun etkinliği azaltıhyor. Daha önce başbakan ya da belirlediği başbakan yardımcısının başkanhğında toplanan konsey, yeni düzenlemede, kendi üyeleri arasından seçilen bir başkan tarafından yönetilecek- Konseyde 3 sivil toplum grubu ile hükümet temsilcileri yanında, engelliler, çevre, tüketici, kadın ve gençlik alanlannda etkinlik gösteren'gönüllü kuruluşların temsilcileri de yer alacak. Konsey başkanlığı ve yardımcılıkları, üç sivil toplum grubu arasında dönüşümlü olarak sürdürülecek. SEKTOREL DERN ÎKLER Akgerman, 12 hıruluşu temsil edecek Ekononü Servisi - Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Bülentt Akgerman seçildi. Güngör Keşci'nin işjyoğunluğu nedeniyle aynldığı başkanhk görevine, SEDEFED üyesi 12 derneğim temsil edildiği Yönetim Kurulu'nca, 2 yıllık dönenı için TÜSlAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Meslek Örgütleriyle llişkiler Komisyonu Başkanı Biilent Akgerman getirildi. Akgerman, öncelikle AB ile müzakerelerde sektörlerin yaptığı çalışmaların koordine edileoeğini ve sanayiyi ilgilendiren konulardaki ortak görüşlerle müzakere heyetine destek olunacağını kaydetti. TEKLİF İSTEDt Dışbank'a alıcı aranıyor Ekononü Servisi - Doğan I Iölding, Dışbank'la ilgili değerlendirme çalışmalarını sürdüren bazı uluslararası bankalardan, tekliflerini suninalannı istedı. Doğan Holding'den IMKB'ye gönderilen açıklamada, Dışbank'la ilgili olarak bazı uluslararası bankalardan, çalışmalarını olgunlaştırarak tekliflerini sunmalannın istendiği ve konuyla ilgili gelişmelerın kamuya usulüne uygun olarak açıklanacağı bildirildi Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorkink hâlâ riskler olduğunu dile getirdi: Cari açığa dikkat ecülmeli • Dünya Bankası Türkiye Direktörü Vorkink, cari açığa dikkat çekerken TÜSlAD Başkanı Sabancı da var olan en büyük sorunun dış ticaret açığı olduğunu yineledi. Ekonomi Servisi - Dünya Bankası Türkiye Üirektörü Andrew Vorkink, Türkiye'nin son yıllarda makroeko- nomik politikaları sürdürebilmek için büyük aşamalar kaydettiğini, an- cak hâlâ riskler bulunduğunu ifade etti." Risklertamamenortadan kalk- mamıştır, mesela cari açıkla ilgili ko- nuya dikkat cdilıncsi la/ıın" diyen Vorkink, bankacılık sektöründeki risklerin de azaldığına, devlet banka- larının kamuda değil, özel sektörde daha iyi işletilebüeceğine inandığını dile getirdi. Türk Sanayicileri ve Işadamları Derneği (TÜSlAD), Dünya Bankası Türkiye Temsilciliği ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) tarafından "Türkiye'de Dünya Bankası Grubu: Türk Şirketleri İçin tş tmkânları Se- mineri" düzenlendi. Seminerde konuşan Vorkink, önü- müzdeki hafta Istanbul için 400 mil- yon dolarlık kredinin müzakere edi- Toplantıda Öıııer Sabancı (üsttc ortada), Dünya Bankasf nın Ttirkiye'de yabancı yatırımlann artmasında büyük ro- lü olduğunu dile getirirken Vorkink, amaçlarının Türkiye'nin istikrarh büyiimesi olduğunu belirtti. (Fotoğraf: AA) leceğini, burada amacın gelecektekı depremlerin riskini azaltabilmek ve acil durumlara karşı hazırhklı bulun- mak olduğunu söyledi. Eşitsizliklerin azaltılmasıyla ilgili çalışmalara da işaret eden Vorkink, Türk nüfusunun yüzde 27'sinin yok- sulluk çizgisinin altında yani günde 2 dolar 15 sentten daha az harcayaca- ğını belirterek "20 milyon kişi Türki- ye' de yoksullukçizgisinin alandadır" dedi. TÜSlAD Yönetim Kurulu Baş- kanı Ömer Sabancı da, Dünya Ban- kası'nın Türkiye'de yabancı yatırım- lann artması konusunda büyük rolü olduğunu belirterek "Türkiye yatı- nmdaöncelikli ülkeolmah" dedi. Son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığı- nı anlatan Sabancı, var olan en büyük sorunun ise dış ticaret açığı olduğu- nu ymeledi. Sabancı, hızh büyümenin ithalatı tetiklemesiyle oluşan 15.5 milyar do- larlık cari işlemler açığının, dışardan yatınmlar ve Türk bankacılık sektö- rünün çabalarıyla finanse edildiğini ifade etti. ABD Türk işadamlarmı komşu ülkede iş yapmaya çağmyor, ama... Irak'ta yollar dikenli AKIN BODUR İSKENDERUN ABD'nin Adana Konsolo- su ScootyReid'ın, Türk sa- nayici ve işadamlannı 'risk' ve 'iş'in bulunduğunu söy- lediği ve işgale karşı direni- şin sürdüğü Irak'ta iş yapma- ya çağınrken, Türk-Irak İş Konseyi de Irak'ta iş yapma- nın önündeki engelleri hazırla- dığı raporla ortaya koydu. Türk-Irak İş Konseyi Dış Eko- nomik llişkiler Kurulu'nun ha- zırladığı ve TABA'nın lskende- run'da düzenlediği panelde kon- sey başkanı ErcümentAksoy ta- rafından dağıtılan raporda, Irak'ta iş yapmanın önündeki engeller sıralandı. Türk-Irak İş Konseyi'nin • Türk-Irak İş Konseyi, Irak'ta iş yapmanm zorluklarmı bir raporda topladı. Güvenlikten yoksun şirketlerin sigorta yaptıramadıkları Irak'ta anayasal bir dizi engel de bulunuyor. kitapçık haline getırilen 2003 fa- aliyet raporunda, engeller ara- sında 'yaürım yasağı'na da dik- kat çekildi. Irak anayasasının doğal kaynaklann, temel üretim araçlarının sahipliği ile gayri- menkullerin yabancılar tarafın- dan mülkiyetini yasakladığı be- lirtilen raporda, Iraklı firmalann yabancı sermaye ile hisse ortak- lığının yasak olduğu, ancak pro- je bazında yapılabilen ortaklık- larda da sürecin hantal işlediği dile getirildi. lrak'a 120 dolayındaki Türk kamyon ve TIR'ına saldırı dü- zenlendiği ve çok sayıdaki şofö- rün yaşamını yitirdiğı, yaralan- dığı ve aracının yakıldığının anımsatıldığı raporda, "Irak'ta güvenlik durumu son derece is- tikrarsız olup, Amerikan vatan- daşlarına ve tesislerûıe yönelik terörist saldırı ihtinıali oldukça yükscktir. Kanunsuzluk ülkenin birçok yerinde devam etnıekte- diı. Haliha/.ııda, birçok şirket Irak'taki iş faaliyetlerini sigorta ettirememektedir. Irak'ın mev- cut mali ve bankacılık altyapısı belirlenmemiştir. Ayrıca Irakta- rafından kullanılacak para biri- nıi halen görüşülmemektedir" cümlelerine yer verildi. EKONOMt POLİTtK ERİNÇ YELDAN Faiz Dışı Fazla Paranoyası Sürerken İç Borçlar Hazine Müsteşarlığı'ncayayımlanan veriler, kon- solide bütçede 2005'in Ocak ve Şubat aylarında toplam 6.8 katrilyon TL düzeyinde faiz dışı fazla (FDF) yaratılmış olduğunu belirtiyor. Yıl sonu için belirlenen 27.3 katrilyon TL'lik FDF hedefinin yüz- de 25'ine daha ilk iki ayda ulaşılmış olduğunu bel- geleyen bu sonuç karşısında AKP hükümeti "pi- yasalar"\n büyük takdirini toplamış durumda. Oy- le ki, devletin maliye politikasında faiz dışı fazla ver- mekten başka hiçbir görevi olmadığına inanan "pi- yasalar" için bu gelişme büyük bir başarı sayıl- makta. FDF hedefinin ne kadar daha üstüne çıkı- lırsa da bu başarının katmerleşeceğine inanılmak- ta... Peki, FDF hedefinin üstündesürdürülen bu "ba- şarı" gerçekte ne anlama gelmektedir? FDF hedef- lerine ulaşılması kamunun borç yükünü ne dere- cede etkilemektedir? Ve en nihayet, FDF rekorla- rının peşi sıra kırılmasının ne gibi iktisadi ve sos- yal maliyetleri vardır? 2005'in ilk iki ayına ait iç borç verileri geçen haf- ta içinde açıklanmış idi. Aşağıdaki tablo, son iki se- ne boyunca iç borç stoku ve bütçe dengelerinin gelişimini özetlemektedir. Verilere göre, 2003 so- nunda 194.4 katrilyon TL olan konsolide bütçe iç borç stoku, 2005 Şubat ayı itibarıyla 231.1 katril- yon TL'ye ulaşmış durumdadır. Dolayısıyla iç borç stoku 14 ayda yüzde 18.9 oranında artış göster- miştir. Söz konusu on dört aylık dönemde üretici fiyatlarında enflasyonun sadece yüzde 10.8 oldu- ğu düşünülürse, iç borç stokunun reel olarak yüz- de 7.3 artmış olduğu görülmektedir. Faiz dışı fazla hedeflerinde kırılan rekorlar iç borç stokunun reel olarak artışını engelleyememiştir. İç Borç Stoku ve Bütçe Uygulaması Sonuçları (Katrilyon TL) 2005 ^ 2003 2004 Ocak-Şubat IçborçstöRu ~ T94.4 224.5 23T7T FaizTıarcamaları 58.2 56.5 8.1 BOtçe dengesi -M8~-3Ö.3 -f.3 Faiz dışı fazla TB7 262 fI8 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, www.hazine.gov.tr Butespitimizin uzantılarını bütçenin bazı önem- li kalemleri ile sürdürelim. Tablodaki verilere göre kamu sektörü, merkezi bütçesinde 2003'te 58 kat- rilyon, 2004'te de 56 katrilyon TL faiz harcaması gerçekleştirmiştir. Faiz harcamaları, 2004'ün top- lam bütçe harcamalarının yüzde 40'ına, vergi ge- lirlerinin ise yüzde 63'üne ulaşmaktadır. 2005 için faiz harcama hedefi, toplam harcamalarıh yüzde 36'sı, vergi geliri hedefinin ise yüzde 53'üdür. Dev- let 2004'te faiz dışı bütçesinde 26.2 katrilyon TL'lik (rekor düzeyinde) fazla yaratmasına karşın, faiz harcamalarının dayanılmaz yükü karşısında 30.3 katrilyon TLtutarında bütçe açığı ile karşı karşıya kalmıştır. Faiz dışı harcamalarda söz konusu rekor fazla- ların toplumsal maliyeti, kamunun sağlık, eğitim ve sosyal yatırım hizmetlerinin giderek geriletilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, 1990'ların başında toplam kamu harcamalarının yüzde 20'si- ne ulaşan eğitim harcamalarının payı, 2003'te yüz- de 11 'e geriletilmiş durumdadır. Benzer şekilde, sağlık hizmetlerinin payı da aynı dönemde yüzde 4'den, yüzde 2.3'e düşürülmüştür. Türkiye'nin maliye politikası kamu hizmeti üre- temez bir konuma sürüklenmiş durumdadır. İç borç stokunun önlenemezyükselişi karşısında "fi- nansal sistemin sağlığı" ve "olumlu beklentiler" sloganları altında sürdürülmeye çalışılan faiz dışı fazla politikaları da giderek işlevini yitiren bir para- noyaya dönüşmektedir. EN YÜKSEK TEKLlFİ VERMÎŞLERDt Hyundcd, vagon fabrikasını gezdi ADAPAZARI(AA)- TCDD'ninaçtığı ortak hızh tren üretimi iha- lesine katılarak en dü- şük teklifi veren Hy un- daiROTEM'in yetki- lileri, Türkiye Vagon Fabrikası AŞ (TÜVA- SAŞ) tesislerini geze- rek incelemede bulun- dular. TÜVASAŞ'ın Ada- pazarı'ndaki arazisin- de yeni tesis kurulma- sına ilişkinTCDD'nin açtığı ihaleye en iyi teklifi veren Hyundai Rotem Grup Başkanı Soon Won Chung ve beraberindekilere, te- sislerle ilgili multiviz- yon gösterimi sunuldu. TUVASAŞ arazısin- de tesis kurmaya uy- gun olan bölümü gezen ve bilgi alan heyet, da- ha sonra TÜVASAŞ Genel Müdürü ibrahim Ertiryaki ve diğer yet- kililerle toplantı yaptı. ÎLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK [email protected] Nicholas Lardy^dünyaca ün- lü bir Çin uzmanı. önceki akşam İş Yatırım'ın 3 yıldır düzenlediği "Gen/ş/4ç/"toplantılarının konu- ğuydu. Tüm dünyanın kaygıyla izlediği Çin'in büyümesini, bu büyümenin küresel ekonomide yarattığı ve yaratacağı etkileri anlattı. Lardy'nin anlattığına göre Çin'in büyümesinden Hong Kong, Tayyan gibi Uzakdoğu ile Orta Amerika ülkeleri ciddi zarar görecek. Çin'e hammadde ve özellikle yarı iletkenler gibi yük- sek teknoloji satanlar kazançlı çı- kacak. Türkiye ise bu durumdan "orta şiddette" etkilenecek. "Çünkü Türkiye entegre ve ge- lişmiş bir pazara sahip, üstelik gûmrük birliği var, ayrıca modern bir tekstil sanayi söz konusu... Türkiye ucuz mal üreterek Çin ile rekabet edemez. Rekabetin yo- lu daha pahalı, daha aranan mal- lar üretmek" diye anlatan Lardy'yi dinlerken aynı masayı paylaştığımız iki tekstilci ile konu- Çin Büyüpken Kazananlar, Kaybedenler.şuyoruz. Son yıllarda tüm yatı- rımlarını Ar-Ge'ye yönelttiklerini, dikişsiz pantolon ürettiklerini ve Çin'in kendileri için bir tehdit oluşturmadığını anlatıyorlar. An- cak ne yazık ki Türkiye'de teks- til sektörünü çoğunluğu aynı şe- yi söylemek mümkün değil. Gö- rünen o ki hızla önlem alınmazsa oldukça büyük bir sarsıntı bizi bekliyor. Lardy, özellikle konfeksiyonda Çin'in dünya ticaretinden daha fazla pay almasına çok da göz yumulmayacağını şöyle anlatı- yor: 'Çin, Dünya Ticaret Örgü- tü'ne girerken (örgüte üye ülke- lere Çin'e karşı kota koyma hak- kı tanıyorum' dedi. Bu sene so- nundan 2008 yılının sonuna ka- dar Çin'in konfeksiyon ürünleri- ne kota konabilecek. ABD'nin kota koyacağını zannediyorum. ABD, AB ve diğer ülkeler Çin'e karşı birtakım sınırlamalargetirir- se, bu Çin'deki büyümeyiyavaş- latabilir ama durdurmaz." • • • Çin'in en azından 10 yıl daha en hızlı büyüyen ekonomi olma- yı sürdürecek nedenlerini Lardy şu şekilde özetliyor: - Çok yüksek oranda ulusal ta- sarrufları olması. Düşük gelirine karşın sermaye oluşumu için ye- terli tasarrufa sahip. Bu da gide- rek daha fazla fabrika kurma ye- teneğini geliştiriyor. - Çalışan kesimin hızh bir şe- kilde tarımdan ayrılıp imalat ve hizmet sektörüne yönelmesi hem katma değeri hem de ve- rimliliği yükseltiyor. - Altyapı yatırımlarına ağırlık vermeyi sürdürüyor. Demiryolu ağı ve kara yolları ile ticareti da- ha güçlendiriyor. - Açık ve rekabetçi bir ekono- mik yapıya sahip. İmalat sanayi- ini açmasına karşın telekomüni- kasyon, bankacılık, güvenlik ve çeşitli hizmet dallarında temkinli • •• olmayı sürdürüyor. - Çin'in en büyük gücü; düşük işgücü maliyetine dayalı emek yoğun üretim. Ancak hızlayüksek teknoloji ürünlerine de yöneliyor. • • • Evet bütün dünya pür dikkat Çin'i izliyor. özellikle de ABD. CIA tarafından hazırlanan ve 2020 yılında küresel ekonomiyi nelerin beklediğinin öngörüldü- ğü raporun neredeyse yarıdan fazlası Çin'deki gelişmelere, Çin'in enerji ihtiyaçlarına ayrılmış durumda. Gelişmiş ülkelerin fir- maları bir yandan yakınırken bir yandan da ellerini ovuşturarak bu dev pazardan alabildiğine ya- rarlanmanın imkânlarını arıyor- lar. Coca Cola ve Kentucky Fri- ed Chicken yiyecek ve içecek pazarına hâkim, Kodak film ve fotoğraf kâğıdı pazarının yarısını ele geçirmiş durumda. Procter and Gamble, Volsvvagen Çin pa- zarında çok ciddi kârlar elde edi- yorlar. Çin Türkiye için tehdit ol- maktan uzaklaşıp fırsata dönü- şebilir mi, dönüşemez mi yaşa- yıp göreceğiz. Çin'in olağanüs- tü gelişimine ilişkin yabancı bir uzmanın, üstelik ABD Dış llişki- ler Konseyi üyesi bir uzmanın değerlendirmelerini dinlemek şüphesiz önemli. Ancak şu soru daaklagelmiyor değil: BizimÇin konusunda uzmanlaşmış, Türki- ye'nin çıkarları doğrultusunda bilgi verebilecek, deneyimlerini aktarabilecek kendi uzmanları- mız yok mu? Ben en azından bir kişiyi tanı- yorum. OECD'de üst düzey yö- netici..olarak görev yapan Meh- met Öğütçü, bir sohbet sırasın- da Çin hükümetinin kendisini za- man zaman davet edip görüşle- rini aldığını aktarmıştı. Türkiye buna ne3en gerek görmüyor? Ve belki de en önemlisi üniversite- lerde Çin konusuna özel bir yer ayrılması... Tehditleri ancak çok iyi kavradığımızda fırsata dönüş- türme şansımız vardır. VATBO'DAN ÖNERİ OHAL illerine teşvik verilsin VAN (AA) - Van Ticaret Borsası (VAT- BO) Başkanı Feridun Irak, "Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması hangi illerde ya- pıldıysa teşvikler de o illerde uygulanma- lıdır" dedi. Uşak, Düzce, Afyon gibi iller teşvik yasası içerisinde yer alıyorsa hiçbir yatınmcırun Batı 'dan gelerek Doğu'da ya- tınm yapmayacağını savunan Irak, "Bu bölgedeki meslekörgütleri, siviltoplum ör- gütü temsilcilerinin de niçin buralarda ya- bnm yapmadığını sorgulamamız gereki- yor. Biz her zaman için Batı'dan bir kur- tancı mi bekleyeceğiz? Bu konııda bizim hükümete bir önerimiz var. Teşvik yasası- nı kapsayan iller, ınilli gelirle belirlenme- nıcli, buna bir sınır çizilmelidir. Bu nedcn- le olağanüstü hal (OHAL) uygulaması hangi illerde yapıldıysa teşvik de o illerde uygulanmalıdu-" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle