09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2005 ÇARŞAMBA HABERLER 3 Kasım 2002 seçimlerinde ortaya çıkan 2 partili tablo 2.5 yıl sonra 6 partiye yükseldi M^clis'teyeni dönemANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ^ İktidar partisi AKP de muhalefet partisi CHP de kan kaybetti. 2.5 yılda 11 milletvckili eden Mustafa Zeydan AKP'ye ka-ANKARA (Cumhuriyet pürosu) - 3 Kasım 2002 seçimlerinde 2 par- tili bir TBMM ortaya çıkarken 2.5 yıl sonra TBMM'de temsil edilen parti sayısı 6'ya yükseldi, iktidar partisi AKP ve ana muhalefet par- tisi CHP bu süreçte kan kaybetti. 11 milletvekilini istifalarla yitiren AKP, 6 milletvekili transfer etti. CHP ise istifalarla 14 milletvekilini kaybet- ti. AKP'den DYP ve ANAp'a kay- malar yaşanırken CHP'den AKP, ANAP ve SHP'ye geçişler oldu. CHP 'den istifa eden Yaşar INuri Öz- türk de Halkın Yükselişi Partisi'ni kurdu. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP 363, CHP 178milletvekiliyleMec- lis'e girdi. 9 Mart 2003 tarihinde Si- irt'te seçimler yenilendi. 3 Kasım'da Siirt'ten 1 milletvekili çıkaıfan AKP, bu kez 3 milletvekilliğini de kazan- İktidar partisi AKP de muhalefet partisi CHP de kan kaybetti. 2.5 yılda 11 milletvekili kaybeden AKP, 6 milletvekilini ise transferle safma kattı. CHP'den ise bu sürede 14 milletvekili ayrıldı. DYP, ANAP, SHP ve Yaşar Nuri Öztürk'ün kurduğu HYP artık Meclis'te. dı. AKP'nin sandalye sayısı 365'e yükselirken CHP'nin sandalye sayı- sı 177'ye düştü. 3 Kasım seçimle- rinde bağımsız seçilen FadılAkgün- düz de, vekilliği kaybetti. 3 Kasım seçimlerinde Mustafa Zeydan, Sabahattin Cevheri, Dur- sun Akdemir, Mehmet Ağar, Meh- met Tatar, İJlkü Güney, Edip Safter Gaydah ve Süleyman Bölünmez ba- ğımsız seçildi. Seçimlerin ardından TBMM'deki hareketlilik sürdü. TBMM'deki son sandalye dağılımı şöyle: AKP: 359, CHP: 163, DYP: 6, ANAP: 5, SHP: 5, HYP: 1, Bağım- sız: 10, Boş: 1. Seçimlerden bu yana parlamen- todaki hareketlilik ana başlıklanyla şöyle: DYP MeCİİS'te: Seçimlerde TBMM'ye bağımsız milletvekili ola- rak giren Mehmet Ağar, Mehmet Tatar, Dursun Akdemir DYP'li oldu. AKP'den istifa eden Ünımet Kando- ğan ile Reyhan Balandı ve Mehmet Eraslan da DYP'ye katıldı. ANAP TBMM'de: Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun AKP'den ayrılıp ANAP'a geçme- siyle TBMM'de temsil edilen siya- sal partilerin sayısı arttı. AKP'den is- tifa eden MehmetErdemir, Süleyman Sarıbaş, Sait Armağan ANAP'a ka- tıldı. Bağımsız seçilenlerden Mus- tafa Zeydan da ANAP'a geçti, an- cak daha sonra istifa etti. CHP'den istifa eden Muharrenı Doğan da ANAP'a katıldı. AKP'nin transfer ve ka- yiplari: Seçimlerden bu yana AKP'den 11 milletvekili istifa etti. İstifa edenlerden 3'ü DYP'ye, 4'ü ANAP'a geçti. AKP'den istifa eden- lerden Emin Şirin, Göksal Küçüka- li, Miraç Akdoğan, Ömer Abuşoğlu şu anda bağımsız milletvekilleri ara- sında yer alıyor. AKP bu arada 6 milletvekilini de transfer etti. CHP'den istifa eden Ne- zir Nasıroğlu, Cemal Kaya, Necdet Budak ve Atilia Başoğlu AKP'li ol- du. Bağımsız seçilenlerden Saba- hattin Cevheri ile ANAP'tan istifa eden Mustafa Zeydan AKP'ye ka- tıldı. AKP'den istifa edenlerden Emin Şirin önce LDP'ye katıldı, daha son- ra istifa etti. TBMM'de yeni bir parti: CHP'den istifa edenlerden lstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk Hal- kın Yükselişi Partisi'ni kurdu. SHP TBMM'de: CHP'den istifa eden Ahmet Güryüz Ketenci, Hakkı Akalın, Ersoy Bulut, Züheyir Amber ve Mustafa Sayar SHP'ye geçti. CHP'de kan kaybl: CHP se- çimlerden bu yana 14 milletvekili- ni kaybetti. CHP'den 4 milletvekili AKP'ye geçerken 5 milletvekili de SHP rozeti taktı. Yaşar Nuri Öztürk yeni bir parti kurdu. CHP'den istifa edenlerden Muharrem Doğan ANAP'a giderken; Zülfii Livaneli, Muharrem Eskrvapan ve Turan Tüy- süz bağımsız kaldılar. ÖMER ABUŞOĞLU DA AYR1LDI ÂKP'apn bir istifa daha • Gaziantep Milletvekili Abuşağlu, parti içinde milletvekillerinin özgür iradelerini kullanamadığını belirtarek AKP'den istifa etti. Abuşoğlu'nun istifasiyla AKP'den ayrılan milletvekili sayısı 1 l'e çıktı. ANKARA (Cumhuri- uzaklaşmış,hızladeğişen yet Bürosu) - Gaziantep Milletvekili Ömer Abu- şoğlu, AKP'nin iç ve dış sorunlara karşı uygun çö- zümleri üretemez hale geldiğini, milletvekilleri- nin özgür iradelerini kul- lanamadığını, tepkilerini dile getiren milletvekil- lerinin görmezlikten ge- lindiğini ya da susturuldu- ğunu belirterek AKP'den istifa etti. Abuşoğlu'nun istifasiyla AKP'den ayrı- lan milletvekili sayısı 11 'e yükselirken AKP'nin Meclis'teki sandalye sa- yısı ise 359'a düştü. Abu- şoğlu'nun ANAP'a geç- mesi bekleniyor. Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu, dün AKP'den istifa etti. Abu- şoğlu, yaptığı yazılı açık- lamada AKP'yi eleştirdi. 2.5yıllıkicraatıylaAKP iktidannın Türk toplumu- nun güvenini hoyratça harcadığını ve güven kay- bederhale geldiğini anla- tan Abuşoğlu, şu görüş- leri dile getirdi: "tktidara geldiği gün- lerdevar olan problemler aynısıyla devam etmekte, hatta bazı bakımlardan daha da ağırlaşmaktadır. Bu durumun sebepleri- nin başında, çözüm üret- me noktasında yaşanan tıkanıklık gelmektedir. Türk toplumu siyasi ve ekononıik yapısıyla çok dinamik bir toplunı hü- viyetindedir. AKP iktida- rı başlangıçta var olan di- namizminden giderek hatta zaman zaman ağır- laşan iç ve dış gelişmeler karşısında durgunlaşan bir yapıya girerek uygun çözümleri üretemez hale gelmiştir. Bu anlamda bü- yüyen sorunlara karşı ka- muoyundan gelen tepkiler bile yeterince değerlendi- rilemez olmuştur." Birçok milletvekilinin bu gidişe karşı çeşitli bi- çimlerde tepkilerini dile getirdiğini, ancak bu tep- kilerin görmezden gelin- diğini ve ülkenin sorun- larıyla ilgili sıkıntılan di- le getirenlerin susrurul- duğunu vurgulayan Abu- şoğlu, "Böylelikle birçok milletvekili hür iradesini ve seçmeninden aldığı iz- lenimleri, gerek yasanıa gerekse yürütme organı- nın faaliyetlerine yansıta- maz hale gelmiştir. Bir ik- tidar partisi milletvekili olmama rağnıen bu yapı içerisinde gerek seçmeni- me ve gerekse Türk top- lunıuna hizmet etme im- kânı kalmanuştır" dedi. Başbakan Tayyip Er- doğan'ınyurtdışı ziyare- ti nedeniyle AKP grubu- na başkanhk eden Başba- kan Yardımcısı Abdul- lah Gül, toplantı sırasın- da istifayı öğrendi. İstifa haberini anmadan mil- letvekillerine moral me- sajları veren Gül, "'AKP yaşlandı, AKP'de moral bozukluğuvar...' Bunla- nn hepsi AKP'yi kıska- nanlannarzulandır" di- ye konuştu. Katılım törcııi, Uğur Mumcu Sokağı'ndaki SHP Genel Merkezi'nin dar olması nedeniyle binanın önünde gerçekleştirildi. (KORAY AVCI) CHP'den ayrılıp SHP'ye katılan 5 milletvekili Baykal'a yüklendi: KapıkuDıığunu reddettikANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı Mu- rat Karayalçın, CHP'den istifa eden 5 milletvekilinin partisine katılım töreninde yaptığı konuş- mada, AKP ve CHP'nin halkı rehin aldığını söyledi. Karayal- çın, yüzde 100 muhalefet yapa- caklannı belirtirken partisine ge- çen milletvekillerinin "transfer olmadığmı,parlamentoya demok- ratik meşruiyet kazandırdığuu" savundu. CHP'den istifa eden Izmir Mil- letvekili Hakkı Akalın, lstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ke- tenci, Hatay Milletvekili Zühe- yir Amber, Mersin Milletvekili Ersoy Bulut ve Amasya Millet- vekili Mustafa Sayar dün düzen- lenen törende SHP'ye katıldılar. SHP Genel Başkanı Karayal- çın, çok sayıda partilinin de ka- tıldığı törende SHP'ye geçen mil- letvekillerine rozet takarak "Bu rozetler devlet yardımıyla alın- mamışur. Altın kalpli SHP'lilerin, alnn kalpli miUetvekillerine tak- tığı altın rozetlerdir" dedi. Törende konuşan Murat Kara- yalçın, SHP'nin 28 Mart'ta TBMM'ye girmiş olduğunu vur- gulayarak artık sosyal demokrat hareketin güç kazanacağını be- lirtti. SHP'ye katılan milletve- killeriyle partisinin "sergileye- cekgücüdebulunduğunu" anla- tan Karayalçın, "Bizimgiicünıüz onlar olacak. SHP'nin projeleri, milletvekillerimiz aracılığıyla "Bu nedenleyapılan transfer de- ğüdir" dedi. "CHP ve AKP'nin zunni itti- fak yaparak" TBMM'de 3 mil- letvekili bulunan partilerin dev- let yardımı almasını önlemeye çalıştıklannı söyleyen Karayal- çın, "Geç kaldılar, korkunun ece- le faydası yok" diye konuştu. Karayalçın, bir partinin devlet • SHP lideri Karayalçın, partisine geçen milletvekillerinin "transfer olmadığını, parlamentoya demokratik meşruiyet kazandırdığını" savundu. TBMM'de sergUenecek" diye ko- nuştu. Bu milletvekillerinin SHP'ye katılımından rahatsız olan ke- simlerin "transfer" sözcüğüne sığındığını kaydeden Karayal- çın, tsmetlnönü'nün "Hadica- nım sen de" sözlerini anımsattı. Karayalçın, seçmenlerin yansı- nın oyunu yansıtmayan TBMM'nin demokratik meşru- iyete sahip olmadığını belirterek yardımı alabilmesi için en az 41 ilde örgütlü olması gerektiğine dikkat çekerek "Bunun önünü kesnıek için yoğun çaba içindeler. Güya teklii 2 yıl önce hazuianmış. Ne oldu da heyecana, paniğe ka- pıldunz! Ana muhalefet de ikti- dar da halkımızı rehin almışnr" diye konuştu. Karayalçın, "Eğeryardımkö- tü bir şeyse o zaman AKP de CHP de almasın" dedi. Karayalçın, CHP'nin bir büyük bankadaki yönetim kurulu üyeliklerini de kaldırmasını isteyerek kendi par- tisinin alacağı devlet yardımını kurultay mücadelesi için değil, halk için kullanacağını ifade et- ti. Karayalçın, milletvekilerinin SHP'de halk için siyaset yapaca- ğını vurgulayarak "Yüzde 100 muhalefet yapacağız" dedi. Karayalçın'ın konuşmasının ardından söz alan milletvekille- ri de CHP'ye yüklendi. Amasya Milletvekili Mustafa Sayar, CHP'den ayrılmamn kendileri için zor olduğunu belirterek "Ama son dönemdeCHP, Baykal hastahğı ile ölünı döşeğine düş- müştür" dedi. lstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ise Türk solunun yeni adresini belirlemek için SHP'ye geçtiklerini belirtirken kapıkulluğunu reddettikleri için CHP'den ayrıldıklannı söyledi. Türk demokrasisinin kınlma nok- tasında olduğunu kaydeden Ke- tenci, "Yenilnıektenyorulduk ar- tık. Yenilen pehlivan olmak iste- miyonız" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] TBMM'nin aritmetiği herren hergün değişiyor. Bu nedenle partüleri ve sa- yıları saptamakta güçlük çekiyoruz. Yazıyı yazdığımız sırada AKP'den bir istifa daha geldi. Son tablo şöyleydi: AKP 359, CHP 163, DYP 6, ANAP 5, SHP 5, HYP 1, Bağımsız 10, boş 1. 3 Kasım 2002 seçimlerinde şöyle bir tablo ortaya çıkmıştı: AKP 365 (Yeni- lenen Siirt seçiminin ardından), CHP 178, Bağımsız 9. Sonuç olarak AKP'den seçimlerden bu yana 6 milletvekili eksildi. CHP'nin eksiği ise 15. Bu gidişle her iki parti- den daha epeyce milletvekili eksilecek. Meclis'te grubu olan her iki partideki dağılma ve erime nereden kaynakla- nıyor? Mutlaka bunun bir tek nedeni yok. Çeşitli nedenleri olduğu bir ger- çek. Bu nedenler içinde bence en baş- ta geleni, mutlaka bu partilerin yöne- timlehneolantepki. Milletvekilleri par- tilerinin yaptığını beğenmiyorlar. Par- Meclis Yeniden mi Yapılanıyor? ti liderliğinin davranışları onları mutlu etmiyor. • * • Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Ka- nunu'nun yol açtığı temsil krizi ise bu istifaların arkasındaki asıl neden. Si- yasi Partiler Kanunu, partilerin liderli- ğine olağanüstü yetkiler veriyor. Mil- letvekili listeleri de büyük ölçüde tek seçici liderin egemenliği altında yapı- lıyor. Lider yalnızca seçim listelerini yaparken egemen değil, yaşamın her dakikasında parti içinde tek söz sahi- bi olarak öne çıkıyor. Lider hegemonyasının çekilmeye- cek derecede ağır olması, milletvekil- lerinin en azından bir kısmında umut- suzluğa neden oluyor. Çünkü lider he- gemonyası, bir küçük çekirdek grup dışında bütün milletvekillerinin dışlan- ması anlamına geliyor. Onların fikirle- rini soran, katkılarını isteyen kimse bu- lunmuyor. Hayal kırıklığı milletvekille- rinin partilerinden soğumasınayol açı- yor. Lider hegemonyası; milletvekilleri- nin tabandan mücadeleyle gelmesi yerine atama milletvekili tipini ortaya çıkarıyor. Milletvekilinin partiyle bağı da bu nedenle çok sıkı olmuyor. Milletve- kilinin arkasında bir örgütsel müca- dele, örgüt için akıtılmış bir terden çok, genel merkezin gözüne girme pratiği bulunuyor. Bir sıkıntı anında ise bu gevşek bağ kopuveriyor. * • • Temsil krizinin asıl önemli nedeni Seçim Kanunu. Yüzde 10'luk baraj nedeniyle, başka partilerdegönlü olan milletvekili adayları, tercihlerini barajı aşabilecek partilerden yana yapıyor- lar. Bu yolla seçilen milletvekili bir sü- re sonra asıl partisine dönüyor. Ayrı- ca yüzde 34'le bir parti oyların yüzde 65'ini alırken, diğer parti yüzde 19'la oyların yüzde 35'ini alabiliyor. Halkta- rafından verilen oyların yüzde 45'i ise baraj nedeniyle Meclis'te temsil edi- lemiyor. Yüzde 45'lık bir seçmen kitlesinin ira- desinin Meclis'e yansımaması, bu ül- kedekieksikdemokrasinindebiryan- sıması sayılabilir. Toplumdaki gergin- liklerin, umutsuzlukiarın, mutsuzluk- ların artışının bir nedeninin de bu tem- sil krizi olduğunu görmek gerekiyor. ••• CHP'den şimdiye kadar 15 millet- vekilinin ayrılması, bir o kadarının da ayrılma ihtimali, solda yeni bir seçe- nek arayışının da güçleneceğini gös- teriyor. Sol seçmen mutsuz ve umut- suz. CHP yönetimine tepkili. Bu ara- yış SHP etrafında toplanacak gibi gö- rünüyor. Hep birlikte nasıl bir seyir iz- leyecek göreceğiz. Ancak yeni kapı- ların açılmasına, yeni umutların yeşer- mesine ihtiyaç olduğu da bir gerçek. • •• Yüzde 10'luk seçim barajıylaTürki- ye'de demokrasi olmaz. Bu yüksek barajla Türkiye AB'ye üye de olamaz. Şimdi demokratikleşme projesi için en önemli iki kanun önümüzde duru- yor: Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu. Tabii bir de 1982 Anayasası. İktidar da muhalefet de bu yasalardan pek şikâyetçi görünmüyorlar. CHP yönetimi de AKP yönetimi de demokrasiyi savunduklarını söylüyor- lar. Ancak bu kanunları değiştirmek gibi istek göstermedikleri de gerçek. Sizce AKP ve CHP'nin demokratik ol- dukları iddiasının ne kadarı doğru? GLOBALppLİTtKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU ABD nin Yeni Savunma Stratejisi ABD'nin yeni savunma stratejisinin temel varsa- yımları 18 Mart'ta, "ABD'nin Savunma Stratejisi" (ASS) başlıklı Rumsfeld imzalı birdokümandaaçık- landı. Bu doküman, yeni Dört Yıllık Savunma De- ğerlendirmesi'n\n detemelini oluşturuyor. "Strate- jik belirsizlik", "sonu belirsiz savaş", "engelleyici vuruş ", "tek başına davranma" gibi bir seri yeni kav- ram 11 Eylül'den hemen sonra yayımlanan 2001 değerlendirmesinde ilk kez gündeme getirilmişti. 18 Mart'ta yayımlanan ASS, 2001 değerlendir- mesinde dile getirilen bu kavramları geliştiriyor ve daha güçlü bir biçimde vurguluyor. Diğer bir deyiş- le 2001 değerlendirmesinde gündeme getirilen eği- lim şimdi daha bir belirginlik kazanmıştır. Herkesin üstünde bir ülke ASS, olağanüstü dönemlerde yaşadığımızı, teh- ditleri dahagerçekleşmeden, önleyici müdahaley- le gidermek gerektiğini vurgulayan bir önsözle açı- lıyor, birözet bölümünün ardından, ABD'nin dün- yadaki konumunu saptayarak devam ediyor: ABD halen birsavaşın içinde olan birulustur... Birçok gü- venlik sorunuyla karşı karşıyadır... Ancak, bu so- runlar uluslararası işbirliği içinde aşılarak uluslara- rası bir güvenlik ortamı yaratılabilir. ASS bu uluslararası güvenlik ortamının sağlan- ması için ulus devletlerin güçlendirilmesini öngö- rüyor. Ancak bu, ulus devletlerin, egemenliklerini belli birsorumlulukla kullanmaları şartına bağlanı- yor. ASS dikkatle okunduğunda bu "sorumlulu- ğun" birbileşeninin.içeriğiABDtarafındantanım- lanan bir özgürlük, serbest piyasa ve rekabetçi pazarların korunması (s.6) ilkesi, diğer bileşeni- nin de ABD'nin uluslararası hareket kabiliyetini engellememek, dünyanın önemli bölgelerinde hegemonya kurmaya kalkışmamak, ABD'nin uluslararası yükümlülüklerinin yerine getiril- mesinin maliyetini yükseltecek girişimlerde bu- lunmamak ilkesi olduğu görülüyor. Böylece ASS, ABD'nin egemenliğini tüm diğer uluslarınkinin üzerine koyuyor, ana hedeflerini bu ayrıcalıklı konumun korunması stratejisine bağım- lı kılıyor. Bu stratejinin temel bileşenleriyse şöyle: ABD'yi doğrudan bir saldırıdan korumak, küresel düzeyde stratejik erişim ve hareket özgürlülüğünü korumak, ittifaklan ve işbiriiklerini güçlendirmek, ABD ve müttefiklerinin güvenliğini koruyacak bir ulusla- rarası sistem oluşturmak. Bir imparatorluk sistemi Belgenin bu bölümünde ilginçsaptamalarvar. Bi- rincisi, ABD kendisine rakip, eşdeğer bir gücün oluşmasına izin vermeyecektir. Ikincisi, hiçbir güç ABD'nin küresel hareket kabiliyetini, herhangi bir coğrafyaya erişimini engelleyemeyecektir. Tehlike- ler daha oluşmadan, gelişmeden saptanacak ve en - gelleyici vuruşla giderilmeye çalışılacaktır. Rapor, ABD'nin en güçlü ülke olduğunu rakiplerinin hep zayıflann stratejileriyle mücadele ederek, onun ha- reket kabiliyetini, terorizmden uluslararası yasal yollara kadar uzanan yöntemlerle engellemeye ça- lışacaklarını saptarken ilginç bir biçimde yasal yol- larla, terorizmi aynı cümle içinde, adeta eşdeğer bir biçimde anıyor. Bu yüzden olacak, ASS'de NATO, Birleşmiş Milletler, BM Güvenlik Konseyi gibi ku- ruluşlara bir kez bile değinilmiyor. Bu küresel hareket özgürlüğü ilkesi, bütün coğraf- yaların ABD'nin erişimine açık olacağı ilkesini bera- berindegetiriyor. 13. sayfada, bu erişim özelliklevur- gulanıyor, uzay, kara, deniz, hava, sanal uzay (in- ternet) alanlarının ABD'ye açık, ama düşmanlarına, rakiplerine kapalı olması gerektiğinin altı çiziliyor. ASS'nin, rakiplerinin (güçsüzlerin) konvansiyonel olmayan yöntemleri kullanacaklarını kabul ederek, buna uygun bir askeri yapılanmayı ve savaş tarzını gündeme getirerek IV. Kuşak Savaşların kuralları- nı temel ilke olarak benimsediği de söylenebilir. Bu erişim özgürlüğü ilkesiyle birleşince de yerel çatış- malara doğrudan taraf olmak, rejimlerin içişlerine ka- rışmak, isyancı güçleri bastırmak için hükümetlere yardım etmek olağan taktikler arasına giriyor. Bu bağlamda, ASS, Terorizme karşı savaşın aslında ra- dikal Islamla ılımlı Islam arasında bir iç savaş oldu- ğunun tüm Müslümanlara anlatılması gerektiğini de vurguluyor. ASS'nin, düşmanın ideolojik etkinlikle- rini, taraftar bulma ve yetiştirme süreçlerini de ken- dine hedef aldığı, bu amaçla yerel unsurlarla birlik- te çalışmayı amaçladığı da anlaşılıyor (s.8). ASS'nin denetim altınaalmayı amaçladığı bölge- ye bakınca da bunun esas olarak (s.17), Avrupa, Kuzey Asya, DoğuAsya ve Ortadoğu, diğer birde- yişle/Wrasya kıtası olduğu görülüyor. Sonuç olarak ABD'nin yeni savunma stratejisi- nin, gittikçe genişleyen ittifaklardan, işbirliklerinden, egemenliklerinin sınırları ABD tarafından belirlen- miş devletlerden oluşan, Avrasya coğrafyasını kap- sayan bir imparatorluk sistemi kurmayı amaçladığı söylenebilir. Bu imparatorluk sınırsız bir hareket öz- gürlüğüne sahip, hiçbir yasa tarafından denetlenme- yen, tüm olası rakipleri, tehditleri daha ortaya çık- madan (s.12) sindirecek bir emperyal orduyla, üs- ler ağı tarafından denetlenecek. Çünkü ASS, "ABD'nin erişemediği yeri etkileyemeyeceğine inanıyor". Bayrağa çirkin saldırı • LEFKOŞA/SALtHLt (AA) - KKTC'nin Güzel- yurt ilçesine bağlı Bostancı köyünde Türkiye ve KKTC bayraklanna çirkin saldın yapıldı. Kimliği belirsiz kişiler, bayraklan haç şeklinde kestikten sonra yaktı. Manisa'nın Salihli ilçesindeki bir il- köğretim okulunun bahçesindeki gönderde bulu- nan Türk bayrağı, kimliği belirsiz kişiler tarafın- dan indirilerek üzerine sigara ile "Apo" ibaresi ya- zıldı. Olay yerinde bulunan boş bira şişeleri üze- rinde parmak izi çalışması yapıldığı bildirildi. Polis kontrolü sırasında hırsızlık • İSTANBUL (AA) - tstanbul'da polis kontrolü sı- rasında otomobil çalındı. tsmail Fuat Özkan (49) otomobiliyle sahil yolundan Tuzla'ya giderken hız limitini aşarak radara yakalandı. Kontrol noktasın- da aracım park ertikten sonrapolisin yanına giden Özkan'ın otomobili çalındı. Ozkan, polisin, telsiz- le anons dışında bir şey yapmadığını savundu. Isviçreli bakana soykırım brifingi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, Isviçre Dışişleri Bakanı Mic- heline Calmy-Rey'le görüşmesinde Türkiye'nin Ermeni soykınmı iddialanna ilişkin görüşünü bil- dirdi. Gül, tsviçre'de Ermeni soykırımı iddialanna ilişkin olarak alınmış karan anımsatarak konuyla ilgili olarak konuk bakana bilgi verdiğini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle