Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2005 SALI
HABERLER
Güvenlik güçlerinin hırsızlık, gasp ve kapkaç olaylannda yetersiz kalması sektörü büyüttü
GüVensizlik 'özel'e yaradı• Büyük kentlerde artan
suç oranlan nedeniyle özel
güvenlik şirketleri ve
güvenlik sistemlerine talep
her geçen gün artıyor.
Finansal büyüklüğülıün 1
milyar Euro'ya yükseldiği
belirtilen sektörün 2005 'te
yüzde 20 büyümesi
bekleniyor.
YUSUFOZKAN
tZMtR-Güvensizlik ortamı "Özel
güvenlikpastası" yarattı... Sonyıllar-
da hırsızlık, gasp, kapkaç gibi olayla-
rın artmasıyla birlikte, Milli Eğitim
Bakanlığı gibi devlet kurumlan bile,
ardı ardına açılan özel güvenlik şirket-
leriyle anlaşırken yurttaşlar da konut-
lanna alarm sistemlen kurdurmaya
başladı. lşin yalnızca finansal büyük-
lüğünün 1 milyar Euro'ya ulaştığına
dikkat çekilirken 2005'te de yüzde
20'lik büyüme bekleniyor.
Zaman zaman ulaştığı vahşet boyu-
tuyla gazete manşetlerine taşınan,
TBMM'de yasa çıkanlmasını sağlayan
hırsızlık, kapkaç gibi suçlar, her geçen
gün daha fazla yurttaşı rahatsız ediyor.
Tüm işyerleri, alışveriş merkezleri,
hastaneler, sanayi tesisleri, hava alan-
lan, konutlar, kuyumcular, fuarlar hat-
ta okulların güvenliği bile daha çok teh-
dit altında. Son olarak lzmir Balçova'da
bir okul müdürünün bıçaklanmasının
ardmdan, yerel yöneticiler ve kayma-
kamlık, ilçedeki tüm okulların güven-
liği için bir özel şirketle anlaştı. lzmir
Milli Eğitim Müdürü KamilAydoğan,
il özel idaresinden sadece 2005 için 500
milyar liralık kaynak aynldığını belir-
terek "Bu parayı doğrudan ilçelere
göndereceğiz. Oradaki okul yönetici-
leri güvenlikleriyleilgili önlemleri ken-
dileri alacaklar" diyor. Sonuçta, dev-
letin öncelikli görevlennın başında ge-
len güvenlik konusunun, giderek özel
sektörün eline geçtiği, bu ışin ekono-
mik boyutunun milyar dolarlan buldu-
ğu gözlenıyor.
108 şirkete izin verildi
5188 sayıh Özel Güvenlik Hizmet-
lerine Daır Yasa, 26 Haziran 2004 ta-
rıhli Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Yasaya ilişkın yönet-
meliğin 7 Ekim 2004 tarihlı Resmı
Gazete'de yayımlanmasının ardından,
EmniyetGenel Müdürlüğü'ne 28 Şu-
bat 2005 tarihine dek 230 özel güven-
lik şirketı açma başvurusu yapıldı. Ge-
nel müdürlük bunlardan 108' ıne çalış-
ma izni verdi. Yönetmelik hükümle-
rine göre, silahlı görev yapacak özel
şırket elemanlarının 120 saat eğitim al-
malan öngörülüyor. Silahsız eleman-
lar ıçın ise eğitim süresı 90 saat.
1994 yılında kurulan Güvenlik Sis-
temleri ve Gözetim Organizasyon Der-
neği (GÜSOD) verilenne göre de, yü-
rürlükten kalkan 2495 sayıh yasa uya-
nnca kurumlann kendi bünyelerinde
kurdukları ve silah taşıma yetkısi olan
ekiplerle birlikte, silahsız özel güven-
lik personel sayısı 40 bin, silahlı per-
sonel ise 140 bini buluyor.
GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı
ve Avrupa Güvenlik Konfederasyonu
Yönetim Kurulu Üyesi iskenderTar-
gaç, sektörün finansal büyüklüğünün
1 milyar Euro'yu bulduğunu belir-
tıyor. Targaç, "Ciro açısından değer-
lendirildiğinde, geçen yd genel olarak
yüzde 15 oranında bir büyüme hedef-
leniyordu. Sektörüncidditirmalan açı-
sından bu rakanımyakalandığuu, hat-
ta aşıldığım söylemem aşın iyimserlik
olmaz. Bu yıi ise sektörde ciddi bir bü-
yüme bekliyoruz. Bu büyüme 2005'te
en az yüzde20 olabiliı. Olaya istihdanı
Emniyet güçlerinin
yetersiz kalması
nedeniyle özel güvenlik
şirketlerinin çalışnıa
alanı her geçen gün
büyüyor. Ozel şirketler
ve kişilcrin yanı sıra
artık devlet kurumlan
bile güvenliklerini
'özel'e teslim ederken
Türkiye'nin ithal
güvenlik teknolojişine
ödediği para da her
geçen gün artıyor.
kapasitesi açısından baknğımızda da
halihazırdaki 150-200 bin çalışana sa-
hip sektörde, yüzde 10'luk bir istih-
danı arüşı bekliyoruz" diyor.
Araçlaruı yüzde 80'i ithal
Özel güvenlik pastasının bir boyu-
tunu da, bu işte kullanılan cihazlar
oluşturuyor. Güvenlik Endüstrisi Sa-
nayıcileri ve lşadamlan Derneği (GE-
SÎDER) Genel Sekreteri ve Sensorma-
tic Güvenlik Sistemlen AŞ Genel Mü-
dürü İsmail Uzelli'nin verdiği bilgiye
göre, artan hırsızlık, gasp, kapkaç gi-
bi olaylar, sektörü de hareketlendir-
miş. Uzelli, 2000-2003 yıllan arasın-
da durma noktasında olan büyüme po-
tansiyelinin, 2004'ün ortalarından iti-
baren yeniden hareketlendiğini kayde-
diyor. Hırsız ihbar sistemlerinin yüz-
de 80'inin ithal edildiğini de vurgula-
yan Uzelli, az sayıdaki yerli üreticı sa-
yısınm artması için sektörün 7-8 kat
daha büyümesi gerektiğini savunuyor.
Mersin'depolise 'Bayrak'ödülü
Mersin'de düzenlenen Nevruz kutlamaları sonra-
sında ba/ı gruplann Türk bayrağını yerde sürük-
lemesini cngelleyen polis menıuru Gökhan Kızılte-
pe'ye tçişleriBakanlığı'nca takdir belgesive 24 ma-
aşikraıniyeödülütorenkverildLKızıltepe,para ödü-
lünü ŞehitveGaziAskerAüeleri Derneği'ne bağış-
ladı. Törende konuşan İl Emniyet Müdürü Siiley-
ınan Eki/er,Nevruz kutlamalannı düzcnleyen DE-
HAP tl Örgütü'nün emniyet müdürlüğünün uya-
nlannı dikkate almadığını söyledi.
MERSİN'DE BAYRAK OLAYI
Soruşturma yapan
DEHAP'lı da aynı
suçtan yargılanmış
MERSİN (AA) - Tüjk bayrağma yapılan
saygısızhğı araştırmak üzere Mersin'e
gelen DEHAP Genel Başkan Yardımcısı
Aleddin Erdoğan'ın, HADEP Mersin II
Başkanlığı yaptığı dönemde "Türk
bayrağını çiğneyerek çöpe attığı" iddiasıyla
Adana DGM'de yargılandığı ve "Şartla
Sahverilme Dava ve Cezalann
Ertelenmesinc Dair Kanunn
dan
yararlanarak tahliye edildiği ortaya çıktı.
Mersin'deki Nevruz kutlamaları sırasında,
bir grubun Türk bayrağını yerlerde
sürükleyerek yakma girişiminde
bulunmasıyla ilgili olayı incelemek üzere
MYK üyesi Hüseyin Yılmaz, PM üyesi
Hüseyin Yıldız ile Mersin'e gelen DEHAP
Genel Başkan Yardımcısı Aleddin
Erdoğan'ın, benzer bir olayla ilgili olarak
Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
yargılandığı ortaya çıktı. HADEP Mersin II
Başkanlığı yaptığı 1998 yılında, Abdullah
Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye
getirilmesini protesto etmek amacıyla
başlatılan açlık grevi sırasında, Türk
bayrağını çiğneyerek çöpe attığı iddiasıyla
gözaltına ahndığı bildirilen Erdoğan'ın,
Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce
"Türk bayrağma hakaret ve bölücü örgüt
elebaşısı lehine propaganda" suçlarından
yargılandığı saptandı. Erdoğan'ın, daha
sonra 4616 sayıh "Şartla Sahverilme Dava
ve Cezalann Ertelenmesine Dair Kaıııın"
ile 13 Nisan 1999 yılında tahliye edildiği
belirlendi.
! CHP'II Arıtman: ı
'Savunma
hakkı
îstiyorum'
ANKARA(CumhuriyetBürosu)
- CHP tzmir Milletvekili Canan
Arıtman, yeni Türk Ceza Yasası'nın
(TCY) "meşru savunma ve zorun-
luluk hali" başlıklı 25. maddesinin
değiştirilmesi için yasa önerisı ver-
di. Arıtman özel konuta yönelik sal-
dınlarda meşru savunma hakkının
genişletilmesini isterken "Kanun
teklifim bir silahlanma talebi değil-
dir" dedi. Antman, yasa önerisin-
de TCY'nın 25. maddesinin "Gerek
kendisinevegereksebaşkasınaaitbir
hakka yönelmiş, gerçekleşen, ger-
çekleşmesi veya tekran muhakkak
olan haksız bir saldınyı o anda hal
ve koşullara göre saldınyla orantılı
biçimde defetmek zorunluluğuyla
işlenenfiillerdendolayı faile ceza ve-
rilmez. Bir kimseninözelkonutuna,
konutun eklentilerine bilgisi ve n-
zasıolmaksızuı girilmesi durumun-
da bu haksız saldınyı defetmek zo-
runluluğuyla işlenenfiillerden dola-
yı faileceza verilmez" biçiminde de-
ğiştirilmesini istedi. Antman, ge-
rekçelerıni şöyle özetledi:
"Özelkonutunda haksızsaldınya
uğrayan kişinin gerek kendisine ve
gerekse ailesine ait bir hakka yönel-
miş bir saldınya karşı savunma fi-
Uinden dolayı ceza almaması, onun
kişilik haklamun korunmasıdır."
Ağar, Türkiye'nin artık silahla kaybedecek zamanı olmadığını söyledi
'Türk'ü Kürt'ten ldmse ayıramaz'
DİYARBAKIR(Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakır'da partisi-
nin ıl olağan kongresine katılan
DYP lideri Mehmet Ağar, Mer-
sin'deki bayrak yakma girişimi-
ni değerlendirirken "Türk'ü
Kürt'ten hiç kimse ayıramaz.
Bayrak hepiıni/in. KürÛerin dev-
leti Türldye Cumhuriyeti'dir.
Onlann varhğı cumhuriyetimi-
zegüçkanyor" dedi. Ağar, kong-
reye katılanlara Kürtçe "Hatire
we / Hoşça kahn" diyerek veda
ettı.
Ağar, partisinin Diyarbakır 8.
Olağan Kongresf ne genel baş-
kan yardımcıları, SaUm Ensa-
rioğlu, Fevzi Işbaşaran, millet-
vekili Ferit Bora ile birlikte ka-
tıldı. Sanayi ve ticaret odaları
ile birçok sivil toplum örgütü-
nün temsilcisinin de hazır bulun-
duğu kongrede konuşan Ağar,
Mersin'deki bayrak yakma giri-
şimiyle ilgili şunları söyledi:
"Hiç kimseye mukaddesatı-
mız ve başka mukaddes değer-
lerimiz üzerinde siyaset yaptır-
mayız. Hiç kimseninbunu baha-
ne ederek ülkeyi bir iç çaüşma-
ya götürmeye hakkı yoktur. Ül-
ke bütündürve bizimdir. Bayra-
ğın üzerindeki kırmızıda en çok
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
insanının ceddinin kanıvar. Bay-
rak hephnizindir ve Kürtlerin
devleti TürkiyeCumhuriyeti'dir.
Kimse sembolleri siyasi araç ha-
line getirmesin. Belkiileride bay-
rağı alıp ileri taşıyacaklar. Ta-
hammül etmeliyiz,"
Kürtlerin varlığının cumhu-
riyete güç kattığını kaydeden
Ağar, "Türkiye'nin artık silah-
la kaybedecek vakti yok" dedi.
Ağar konuşmasında AKP hü-
kümetinın ıç ve dış ilişkıleri ve
ekonomikpolitikalarını da eleş-
tirdi. Hükümetin demokratik-
leşme adına yeni kanunlar çı-
kardığını ancak böylelikle bası-
nı susturmayı hedeflediğini vur-
gulayan Ağar, "AKP milleti bas-
kı polirikalanyla sustunnaya ça-
hşıyor. Sevsinler sizin demokra-
tikleşmenizi. Öylesahte demok-
ratikleşme istemryoruz" diye ko-
nuştu.
Ktirtçe veda
AKP'nin insanların manevi-
yatını hortumladığını, millerve-
killerinin hükümetin başarısız-
lığı nedeniyle halkın içine çıka-
• Mehmet Ağar,
DYP'nin Diyarbakır 8.
Olağan Kongresi'ne genel
başkan yardımcıları Salim
Ensarioğlu, Fevzi Işbaşa-
ran, milletvekili Ferit Bo-
ra ile birlikte katıldı.
Kongrede yaptığı
konuşmada, Mersin'deki
bayrak yakma girişimine
değinen Ağar, "Bayrağın
üzerindeki kırmızıda en
çok Doğu ve Güneydoğu
Anadolu insanının ceddi-
nin kanı var. Bayrak hepi-
mizindir ve Kürtlerin dev-
leti Türkiye Cumhuriye-
ti'dir. Kimse sembolleri
siyasi araç haline getirme-
sin" dedi.
(Fotoğraf: MAHMUT
ORAL)
madığını da ifade ederek "Ce-
saretiniz varsa köylere gidin.
Ama çay içecek dükkân, ayran
içecek ev bulamazlar" şeklinde
konuştu. Ağar konuşmasına son
verirken salondakilere Kürtçe-
nin Kurmanci ve Zazaca lehçe-
leri ile "Hatire we/ Hatire sima-
yi ser / Allahaısmarladık / Hoş-
ça kahn" diye veda etti. Ağar
daha sonra Siirt'e gitmek üzere
yola çıktı.
Güneydoğu'da halk kaygılı
Çaüşmaların faturası
yine sivillere çıkıyor
Başbakan Erdoğan soruları yanıtladı.
Bayrak siyasi istismar
koıııısıı yapılmamah
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Güneydoğu'da
son dönemde artan çatışmalar
yine en çok sivillere zarar ve-
riyor. Mardin'de çatışmanın
ortasında kalan 10 yaşındaki bir
kız çocuğu hastanede yaşam
mücadelesi veriyor. Dicle ilçe-
sinde yerde bulduklan patla-
yıcıyla oynayan iki çocuk ya-
ralandı. Şırnak'ın Beytüşşe-
bap ilçesinde ise bir ses bom-
basının patlaması sonucu 7 iş-
yeri hasar gördü. Mardın'in
Derik ilçesıne bağh Çay köyün-
de, 25 Mart'ta PKK/KONGRA
GEL mılıtanlan ile askerler
arasında çıkan çatışmada 10
yaşındaki K.G., kafasına isa-
bet eden bir nesne nedeniyle
ağır yaralandı. Küçük kızın
sağ gözünün parçalanmasına
yol açan nesnenin kurşun mu
yoksa şarapnel parçası mı ol-
duğu belirlenemedı. Diyarba-
kn
-
Dicle Ünıversitesi Tıp Fa-
kültesi Araştırma Hastanesi
Nöroşirürji Anabilim Dalı uz-
manlarınca amelıyat edilen
G'nın beyin sarsıntısı geçirdi-
ği ve hayati tehlıkesının de-
vam ettiğı belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-AKP iktıdan, Nev-
ruz kutlamalannda bayrağın
yakılma girişimine karşı yurt-
ta oluşan milhyetçi tepkilerin
MHP'ye oy kazandırmasın-
dan tepki duyuyor. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, bay-
rağın siyasi istismar aracı ha-
line getirilmemesi gerektiği-
ni belirterek "Bizim bayra-
ğımız, oy avcüığı yapılacak
kadar ucuz değildir" dedi.
Adalet Bakaru CemilÇiçekde
soğukkanlı ve ölçülü tepkıler
verilmesı çağrısı yaptı.
Başbakan Erdoğan, dün Tu-
nus-Fas ziyareti öncesinde
Esenboğa Havalimanı'nda
gazetecilerin bayrak yakma
girişımi ile ilgili sorularını
yanıtladı. Olaya kanşanlann
ve azmettırenlerin yakalan-
dığını söyleyen Erdoğan, ko-
nunun yasal takibıni yaptık-
lannı ifade etti. Erdoğan, bay-
rağın Türkiye'nin ortak değer-
lerinin ve istiklalınin sembo-
lü olduğunu vurgulayarak
"Ancak bayrak, siyasi istis-
mar aracı haline getirilirse bu
yanhşür" dedi.
SALI
ORHAN BURSALI
Devletin Zirvesinde Bir
İntihalci!
Devletin, hükümetin en üst bürokratı, Başbakan-
lık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer Dinçer'in uzmanlık ala-
nı "işletme veyönetimi".. Çevirdiği kitaplardan ve
toplantılara sunduğu bildirilerden biliyoruz ki, di-
ğer bir uzmanlık alanı da, ekonominin-toplumun-
devletin nasıl Islamlaştırılabileceği, Islam kültürü-
nün her açıdan ülkeye nasıl egemen kılınabilece-
ği-
Akademik birinci uzmanlık alanıyla ilgili yazdığı
bırkitap var: İşletme YönetimL Kitabı, halen Sıvas
Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan aynı alanın
uzmanlarından Yard.Doç.Dr. Yahya Fidan ile bir-
likte yazmış görünüyorlar.
Prof.Dr. Tamer Koçel, bu kitabı eline alıp ince-
lediğinde, içinde sürüyle tanıdık paragraflar, fikir-
lerle karşılaşmış. Tamer Bey, "Acaba yanlışlıkla
kendi kitabımı mı okuyorum" diye kuşkuya bile
düşmüş ve kitabın kapağına ve imzalarına tekrar
tekrar bakmış bile olabilir! Ama hayır, imzalar ken-
disine ait değil!
Ömer Dinçer Beyefendi'nin ve Bay Fidan'ın,
bu kitabı yazarlarken kendi kitabından bol bol ak-
tarma yaptıklarını anlamış!.. Tabii referans verme-
den, kaynak belirtmeden!
Devletin en önemli memur mevkiinde oturan şa-
hıs, durum ortaya çıkınca, Prof. Koçel'den gerçi özür
dilemiş dilemesine ama, olayı ortakyazar Yahya Fi-
dan'ın acemiliğine vermişti. Bu açıklaması basın-
da çıktığında, acaba ne demek istiyor, diye düşün-
müştüm: "Acemice aktarma yaptı, aslında aktar-
mayı usturupluca yapabilirdi" mi?
Ama, bu demeciyle kitaptaki aşırmacılığın sorum-
luluğunu kendi üzerinden Yahya Fidan'ın üzerine
atmaya kalkıştığı da kesindir.
O durumda bir soru kendiliğinden ortaya çıkıyor:
Acaba kitabı okumadı mı? Imzasını, hak etmediği
bir iktaba mı koydurdu?
• • •
Her neyse, şimdi kitabın her iki yazarının üniver-
siteleri, Marmara Üniversitesi ve Sıvas Üniver-
sitesi, kitabın yazarlarının, ömer Dinçer ve Yahya
Fidan'ın intihal yaptıklarını karara bağladılar.
Üniversiteleri, her iki dosyayı da YOK'e gönder-
diler.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç herhalde bugün ya-
rın dosyayı önüne koyacak ve idari olarak ne ya-
pabileceğini düşünecektir.
Konunun bir yönü, zamanaşımıdır.
Kitap 1966'da piyasaya çıkartılmış.. Dolayısıyla
yasal bakımdan belki bir yaptırım, ceza uygula-
mak mümkün olmayabilir.. Bunu en iyi hukukçular
bilir tabii.
Ama, suç bakımından zamanaşımı, katilin nasıl
katilliğini ortadan kaldırmazsa, intihal durumunu
da ortadan kaldırmıyor. Ortada saptanmış, akade-
mik olarak karara bağlanmış bir aşırma durumu var-
dır.
Ve bunun ahlaki sorumluluğunu, hiçbir zamana-
şımı silemez.
Ayrıca, "zamanaşımı" olduğunu ileri sürmeyi yo-
rumlayan hukukçularımız "Bu aşırmanın da do-
laylı ikrarı anlamına gelir" görüşündeler..
• • •
Üniversitelerin iki akademisyen hakkında verdi-
ği intihal kararının iki yönü var.
Birincisi, üniversitelerimizde intihal vakaları için
bir emsal oluşturması ve intihallerin önlenmesinde
caydırıcı çok önemli bir adımın atılmış olmasıdır..
İki üniversitemizi de bu cesur kararlarından dolayı
kutlamakgerekir..
Ikincisi ise Akademik olarak hakkında intihal
yapmıştır kararı verilen Prof. Dr. Ömer Dinçer'in
Başbakanlık müsteşarlığında oturmakta olma-
sıdır.
Bu olacak şey değildir. Hiçbir ülkede (tabii de-
mokratik ülkede!) bu durumda birgörevli, devletin
o makamında oturamaz.. Iddia ortaya atıldığı an-
dan itibaren koltuğunu boşaltır ve yasal sürecin
bitmesini bekler.
Ama burası Türkiye, ömer Dinçer de Türkiye'nin
bir insanı.. Istifa etmeyi aklının köşesinden bile ge-
çirmemiş olduğu gibi (orada oturduğuna göre!), in-
tihali kesinleştiği halde bile koltuğunu boşaltmayı
düşünmemektedir.
Ne kadar ayıp..
Ne kadar etik olmayan bir durum..
Ne kadar iç bunaltıcı, iç karartıcı, ülke vatanda-
şı olarak en azından beni utandırıcı bir durum..
Lütfen o koltuğu boşaltır mısın, Bay İntihal!
obursalira cumhuriyet.com.tr.
^NALAR AĞLAMASIN'
Canlı kalkanlar
Cudiyolunda
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Operasyonlann sona er-
dirilmesı için Şırnak kır-
salındaki Cudi Dağı'na
gitmek üzere Diyarba-
kır'dan yola çıkan Can-
lı Kalkan lnisiyatıfi üye-
si 23 kişilik grup, kent çı-
kışında askerlerce durdu-
ruldu.
PKK/KONGRA
GEL'e yönelik askeri
operasyonlann sürdüğü
bölgelerde canlı kalkan
olmak için Adana, Ga-
ziantep ve Hatay'dan yo-
la çıkan 23 kişilik Can-
lı Kalkan lnisıyatifi, ön-
ceki gece Diyarbakır'da
konakladı. Grup, Cu-
di'ye gıtmeden önce dün
sabah Koşuyolu Par-
kı'nda bir basın açıkla-
ması yaptı. Grup adına
konuşan MehmetAslan,
"Arukne Kürt, ne Türk
analannın ağlamasınıis-
tiyoruz" dedi. Açıkla-
manın ardından grup
üyeleri, kendilerini uğur-
lamaya gelenlere karan-
fil vererek yola çıktı.
Ancak grubu taşıyan
minibüsler, Diyarbakır
çıkışında askerlerce dur-
durularak kimlik kont-
rolü yapıldı. Grubu izle-
yen Dicle Haber Ajansı
kameramanı MehmetŞi-
rin Hatman, askerlik
problemi olduğu gerek-
çesiyle Çınar Askerlik
Şubesi'ne götürüldü.
Araçtakiler ise bir saat
kadar süren aramanın ar-
dından yola çıktı. Araç-
lar 40 kilometre kadar
ilerledikten sonrabu kez
bir başka askeri kontrol
noktasında kimlik kont-
rolünden geçirildi.