Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2005 SALI
HABERLER
ALİ SİRMEN
Ulusçuluk İlla
Irkçılık Değildir
"Kavgalı değilse arada dostluk eğer
Taşımaz öyle ahım şahım verimli bir değer"
Bu dizeleriyle Victor Hugo hırgürü değil, ama
ilkelere dayanan tartışmayı, hatta zaman zaman
birbirine karşı tavır almayl kastediyor.
Dostluk için ileri sürülen bu gözlem toplumsal
yaşam için haydi haydi geçerlidir.
Tartışmasız bir demokrasi ya da toplumsal ya-
şam düşünülemez. Bu yüzdendir ki, şair "Mü-
sademeyi efkârdan, barikayı hakikat doğar"
(Düşüncelerin çatışmasından gerçeğin yıldırımı
doğar) diyor.
Ama ürün veren tartışrtıanın kuralları vardır.
Dürüstçeyapılmalı, öne sürülen düşüncelerdoğ-
ru ve etraflı biçimde tanımlanmalıdır.
Bizde çoğu zaman tartışmada, karşısındaki-
nin düşüncesinin tanımını, kişioğlu kendine gö-
re ve de çarpıtarak yaptığından iş hırgürden, di-
dişmeden öteye geçemiyor.
Son zamanlarda yükselen ulusal değerler kar-
şısında, "ırkçılarve faşistlergeliyor!" çığlıkları bu
tür bir davranış sonucunda yükselmektedir.
•••
Ulus kavramlarının hiçbiri hiçbir şekilde ırkçı-
lığı içermez demek istemiyorum.
Ulus kavramının ikisi deaynı ülkeden çıkan ve
aynı çağda yaşamış iki Fransız teorisyeninden
birincisi olan Kont De Gobineau, ulusun öğe-
lerini ırk, dil, din, coğrafya ve çıkar birliği olarak
tanımlar. I j
Nesnel öğelere dayanan bu teorinin sahibi
olan Gobineau, kendi anavatanından çok, "Irk-
ların Eşitsizliği" adlı yapıtıyla üstün ırk görüşü-
nün egemen olduğu Almanya'da ün kazanmış
ve Nietzche'nin görüşieriyle birleşerek, Hitler'e
zemin hazırlamıştır.
Onunla aynı çağda yaşamış olan Ernest Re-
nan ise 1881 'in 11 Şubatı'nda Sorbonne'daki der-
sinde, bir ulusu oluşturan öğelerin, ne dil, ne
din, ne ırk, ne coğrafya ne de çıkar birliği oldu-
ğunu belirtiyor. Bunların hiçbirinin belirleyici ol-
madığını ömekleriyle ortaya koyduktan sonra, var-
sayılan ortak geçmişten gelen insanların, bu or-
tak bellekle birlikte yaşama, ortak bir yarına yö-
nelme arzusuyla oluşturdukları birliğe ulus den-
diğini söylüyordu.
Birlikteliği oluşturan sübjektif öğe olduğu için
sübjektivist diye nitelenen bu görüş, ulusu birdü-
şünce şekli, bir ruh hali olarak nitelendiriyordu.
Renan konuşmasının bir yerinde "Bir ulus, her
gün yenilenen bir plebisittir" diyordu.
•••
Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini teşkil eden,
Kemalist ulus kavramı, R$nancı görüşten gelir.
Irkçılık ve kendi ırkı ile milletini herkesten üstün
tutan faşizm ile hiçbir ilgigi yoktur.
Zaten başkatürlüsü de olamazdı. Anadolu, bir
ırklar, etnik gruplar ve inançlar mozaiği olmuş-
tur tarih boyunca.
Bu durumda Orta Asya'dan gelen saf bir ırka
dayanan bir milliyetçiliğin savunulması, ne dü-
şünce olarak ne de maddeten mümkündür.
CumhuriyetBilimTeknikdergisindeyayımlan-
dı. Isparta'nın bir köyünde bulunan 2000 yıl ön-
ceki iskeletler ile kazıda çalışan civar köyün bu-
günkü sakinlerinin genleri karşılaştırıldığında ay-
nı olduğu görülmüş. Kısacası bugünkü Anado-
lu halkının temelleri yine Anadolu'daki eski ka-
rışımda.
Çağdaş Türk ulusçuluğü ne ırkçıdır ne de ya-
bancı düşmanı.
Çağdaş Türk ulusçuluğunun ne kızılelma ile iliş-
kisi vardır ne de herhangi bir ırkçılıkla.
Bütün bu gerçekler ortadayken, küçük bir gru-
bun ideolojisini alıp, tıpkı öbür Avrupa ülkelerin-
deki gibi, kendi ulus kimliğini ve varhğını savun-
maktan başka bir çabası olmayan, o kimliği ta-
şıyarak çağdaş insanlık ailesindeki yerini alma-
ya çalışan insanları ırkçılıkla itham etmenin ne
izanla ne de namusla ilişkfsi vardır.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
CHTDEN HÜKÜMETE ELEŞTÎRÎ:
AKP içerde kuplan
dısavıdcı kuzu gibi
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu)-CHP Grup
Başkanvekili HalukKoç,
AKP'nin işbaşına getir-
diği üst düzey bürokrat-
ların büyük bölümünün
"vekâleten" atandığına
dikkatçekerek"AKPiU-
keyivekâletenyönetiyor"
dedi. AB'tıin Annan Pla-
nı'yla ilgili referandum-
dan sonra verdiğı
"KKTC'yedoğrudanti-
caret" sözünü unutması-
na da tepki gösteren Koç,
gelişmelere "Edirne'ye
kadarkaplan,Edirne'den
sonra kuzulaşan iktida-
nn" ise sesinin çıkmadı-
ğını ifadeetti.
Koç, basınla sohbet
toplantisında Cumhuri-
yet'in gündeme taşıdığı
"vekâleten yönetim" ve
AB'nınKKTC'ye''doğ-
rudan ticaret sözünü"
unutmasına tepki göster-
di. AKP'nin, geçmişle-
riyle ilgili çeşitli suçlama-
lar bulunan bürokratlan
"asaleten" atayamadığı
için "vekâleten" işbaşına
getirdığinı kaydeden Koç,
u
AKP,vekâletieülkeyiyö-
nctiyor. Başbakan'ın son
günlerdeki endişeli tutu-
ıtıu da bunu doğruluyor.
Koltuğuna oturamamış
bir başbakan görüntüsü
var" dedi. CHP olarak
Başbakanlık Müsteşan
Ömer Dinçer'ın bu gö-
revde bulunmasının sa-
kıncalanna geçmişte dık-
kat çektiklerinı belirten
Koç, "profesör" unvanı-
riı taşıyan Dinçer'in "in-
tihalle" suçlandığına ışa-
ret etti. Koç, "Bilim hır-
sızı olan bir kişinin,'vır-
gülü değişmesin' denile-
rek Meclis'e gönderilen
çok önemlitasanları ha-
Ztrladığffir* vurgulayarak
"üevlet bürokrasisinin
en başmda hakkında in-
ühalsuçlamasıolanbir ki-
şi var. Şimdi Dinçer ken-
disi mi istifa edecek, Sa-
yın Cumhurbaşkanı dev-
reye girip istifasını mı is-
teyecek?" dedi.
CHP yönetimini eleştirerek aynlan beş milletvekili bugün SHP'ye katılacaklannı açıkladı
Ankara'da istifa günü• Sarıgül yanlısı olarak
bilinen Ersoy Bulut, Züheyir
Amber ve Ahmet Güryüz
Ketenci ile "Iktidara Yürüyüş
hareketi" içinde yer alan
Hakkı Akalın ve Mustafa
Sayar, CHP'den istifa etti.
AKP ve CHP'nin en az 10
milletvekili olan partilere
"hazine yardımı" yapılması
yönündeki yasa önerisini bu
hafta TBMM gündemine
almaya hazırlanması,
istifaları hızlandırdı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'de Şışli Belediye Başkanı Mus-
tafa Sarıgül'ün ihracı ve 18 il yöneti-
mının görevden alınmasının ardından
5 muhalif milletvekili partiden ayrıl-
dı. CHP Olağanüstü Kurultay sürecin-
Soldan sağa Hakkı Akalın, Ahmet Güryüz Ketenci, Ersoy Bulut, Züheyir Amber ve Mustafa Sayar. (Fotoğraf: AA)
de Sangül'e destek veren Ahmet Gür-
yüz Ketenci, Ersoy Bulut,Züheyir Am-
ber ile "İktidara Yürüyüş Hareketi"
içinde yer alan Hakkı Akalın ve Mus-
tafa SayarCHP'den istifa etti. Istifalar
nedeniyle CHP'nin TBMM'deki san-
dalyesayısı 163'edüştü. CHP'den ay-
nlan milletvekilleri bugün düzenlenen
törenle SHP'ye katılacak.
CHP Antalya Milletvekili Osman
Ozcan'ın Siyasi Partiler Yasası'nın, en
az 3 milletvekili olan siyasi partiye
Hazine yardımı yapılmasını öngören
hükmünün kaldınlmasını içeren yasa
önerisinin AKP ve CHP tarafından bu
hafta TBMM gündemine alınması ha-
zırlığı, istifa ve transferleri hızlandır-
dı. lzmir Milletvekili Hakkı Akalın,
CHP YÖNETİMİ TEPKİLÎ:
Seçmen terdhine
ihanet ediyoriar
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP yöne-
timinden, partiden aynlıp
SHP'ye geçme karan alan
milletvekillerine tepki gel-
di. Genel Başkan Yardım-
cısı MustafaOzyürek, par-
tisinden istifa eden mıl-
letvekilinin, milletvekil-
liğinden de istifa etmesi
gerektiğini savunurken
Grup Başkanvekili Haluk
Koç da, bu arkadaşlannın
kısa süre sonra "pişman-
lıklanylakarşıkarşıyaka-
lacaklannı" söyledi.
CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Mustafa Özyü-
rek, yaptığı yazılı açıkla-
mada, istifalara tepki gös-
tererek halkın Meclis'e
girmesine onay vermedi-
ği partileri transfer yoluy-
la Meclis'e sokmanın hem
seçmen tercihine ihanet
hem de temsili demokra-
si ilkelerine aykırı olduğu-
nu ileri sürdü. Bunu ön-
lemek için istifa eden mil-
letvekilinin ya milletve-
killığınden de istifa etme-
si ya da bağımsız kalma-
sı gerektiğini kaydeden
Özyürek, şu görüşleri di-
legetirdi: "Halkınoyunu
ahnadanmilletvekilitrans-
feriyaparakMeclis'egiren
paruierebir deHazine'den
yardım yapmak büyük
adaletsi/.lik oluşturuyor.
Mensup olduğu partiye
sempati duyan seçmenle-
rin verdiklerioyileseçilen
milletvekillerinin başka
partiye geçmeleri,seçme-
nin tercihine ihancttir."
CHP Grup Başkanve-
kili Haluk Koç da, 5 mil-
letvekilinın ağır eleştiriler-
de bulunarak istifa etme-
lerini doğru bulmadığını
belirtti. Bu arkadaşlannın
yakın gelecekte "pişman-
hklanile karşı karşıya ka-
lacaklannr" savunan Koç,
"Başka bir partiye geçe-
cekleri beürtilen arkadaş-
larınıızın girişimi ile se-
çimler öncesinde bu par-
tiye Hazine yardımı yapı-
lacaktır. Bu yaklaşım si-
yasi ahlakla bağdaşmaz"
dedi. CHP'ye bu kadar
ağır eleştiride bulunanla-
nn birkez olsun "Ben par-
tinı için ne yaptim" diye
özeleştiri yapmadığını sa-
vunan Koç, "O nedenle
buyoDasonsuzeleşurihak-
kınıkullanmakdoğru de-
ğildir. Partide kurumsal
bir demokrasi vardır. Bu
hakkı herkes sonuna ka-
dar kıülanabilir.Bunu bı-
rakıppartiyiterketmeyo-
lunu seçenler, bugüne ka-
dar hiçbirbaşarı kazana-
manıışlardır" dedi.
CHP örgütlerine de
"sağduyu" çağnsı yapan
Koç, "CHP'ningüçlüol-
masınınTüridye'ningücü
ile orantılı olduğunu söy-
lüyorum. CHP örgütleri
yapacaklan demokratik
seçimleıietüm bu eleştiri-
leri haksız kılacak sağdu-
yuyasahiptir''dedi.
ÎĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
tAMTANASl
YAHU?/..
Hatay Milletvekili Züheyir Amber,
Mersin Milletvekili Ersoy Bulut, Amas-
ya Milletvekili Mustafa Sayar ve Istan-
bul Milletvekili Ahmet Güryüz Ke-
tenci dün düzenledıkleri ortak basın top-
lantısıyla istifalannı açıkladılar. 5 mil-
letvekili, yasal değişiklik geriye yürü-
meyeceğı için bugün katılacakları
SHP'nin yaklaşık 2 trilyon liralık Ha-
zine yardımından yararlanmasının da
yolunu açmış olacak.
istifa eden milletvekilleri, CHP yö-
netimini "politbüro", Genel Başkan
DenizBaykal'ı da partiyi "anonimşir-
kete dönüştürmekle" suçladı. Grup
adına bildiriyi okuyan Mersin Millet-
vekili Bulut, partideki "oligarşik" ya-
pılanmanın giderek tam bir "Baykal he-
gemonyasına dönüştüğünü" ılen sür-
dü. Son olarak 18 il örgütiinün görev-
den alınarak CHP'de "otoriter" bir ya-
pılanma oluşturulduğunu kaydeden
Bulut, Hazine yardımına sınırlama ge-
tıren yasa önerisine de tepki gösterdı.
Yasa önerisinin kendıleri için "barda-
ğı taşııan son damla" olduğunu belir-
ten Bulut, "Çünkü bu yasa teklifi, mil-
letvekillerinin özgürlük alanlannı da-
raltan, örgüüü bir demokrasiye giden
yolu kesen bir tckliftir. Sonuçta siyasi
parti tüzüklerindevar olanantidemok-
ratik hükümlerden kaynaklanan oli-
garşik yapılanmalan, parti içi dikta-
törlüğe dönüştüren bir tekliftir" görü-
şünü dile getirdi.
Yaşanan süreçte CHP'lilere "kapı
kulluğunun reva görüldüğünii" ileri
süren Bulut, "CHP'li üyeler ya kapı-
kulu olacaklar, yahut da Atatürk'ün
özgür iradeli yurttaşlanolaraksiyasal
yaşamlarnusürdüreceklerdir.tşteat,iş-
temeydan.Bizkapıkulu ohnayıreddet-
riğimiz için CHP'den aynhnayı halkı-
nuza karşı olan sorumluluğumuzun
gereği saydık" dedi. Gazetecilerin so-
ruları üzerine Ketenci, bugün saat
11.00'de düzenlenecektörenle SHP'ye
katılacaklannı bildirdi.
Muhaliflere biıük çağnsı
CHP yönetiminin muhalif il yöne-
timini görevden almasına Gazıantep
Milletvekili Abdülkadir Ateş'ten tep-
ki geldi. Ateş yaptığı açıklamada, "Ba-
şansız geçen bir genel ve yerel seçim-
den sonra, parümiz içerisinde başla-
yan genelmerkezyönetiminden hoşnut-
suzluk, genel merkezce ilk önce lzmir
ve İstanbul, ardından da 18il yönetimi
görevden aünarakbasnrıbnayaçalışıl-
mıştır" dedi. Genel merkez yönetimi-
ni başansız bulanların partiden "tas-
fiye edildiğine" işaret eden Ateş, CHP
tarihinde ilk kez parti yönetimini elin-
de bulunduranlann, "siyasiikballeıini,
parti ikbali üzerindetutmasıtehlikesiy-
İe karşı karşıya kalındığını" savundu.
CHP Malatya Milletvekili, gerekli çalışma ortamını bulamazsa istifa edeceğini söyledi
Aslanoğtu da yol ayrunında
Mevlüt Aslanoğlu
MALATYA(Cumhuriyet)-CHP
Malatya Milletvekili Mevlüt As-
lanoğlu, partide yeniden yapılan-
ma sürecı yaşandığını, çalışma or-
tamı bulamaması durumunda par-
tiden istifa edeceğini söyledi.
ANAP'tan teklif geldiğıni belirten
Aslanoğlu, "AmabenCHPmillet-
vekiliyim. Çalışma ortamı bula-
mazsamistifaederekbağunsızka-
lınm. Başka bir parti söz konusu
değü" dedi.
Aslanoğlu, Altın Kayısı Ote-
li'nde düzenlediği basın toplantı-
sında CHP'de kurultay ve daha
• Malatya il örgütiinün görevden alınmasına tepki
gösteren Mevlüt Aslanoğlu, "Partinin yeniden
yapılanmasına bakar, çalışma ortamı bulamazsam
bağımsız kalınm" dedi.
sonraki süreçte yaşananlar ile Ma-
latya İl Yönetimı'nin görevden
alınmasını değerlendirdı. Kurultay-
da oy kullanmadığını belirten As-
lanoğlu, CHP Malatya İl Başkanı
Celal Berktaş'ın görevden alına-
rakyerine Niyazi ErginGökçe'nın
atanmasıyla ilgili olarak şunlan
söyledi: "Benim Malatya delege-
lerine bu adaya oy verin veya ver-
meyin diye bir ifademolmadı. Bu-
gün partigenel merkezi,bazıil yö-
netimlerini elemeye gitti. Celal
Berktaş da kurultay sonrasmda
genel merkeze liste götürüp yöne-
timin değişmesini istemiş. Genel
merkezdeyönetimlebirlikteil baş-
kanını da görevden almış ve yeni
bir arkadaşı başkan olarak ata-
mıştir. Ben seçimle göreve gelmiş
olanyönetimleringörevdenalınma-
sını kınıvorum. Yeni il başkanma
hayulı olsun diyorum.
n
Bazen Malatya'ya hizmet konu-
sunda ANAP'a geçen Milletveki-
li Süleyman Sanbaş'la görüştük-
lerını ifade eden Aslanoğlu, bu
partiden ciddi anlamda teklif aldı-
ğını söyledi. Parti içerisinde bazı
sıkıntılann olduğunu, Malatya'ya
hizmet edilmesi noktasında destek
görmemesı halınde istifa edeceği-
ni vurgulayan Aslanoğlu, "Ben
Malatyaiçinbir şeyleryapmakiçin
çaba gösteriyorum" dedi.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
ABD'den AKP'ye yönelik eleştiri-
ler aralıksız devam ediyor. Her ne ka-
dar Başbakan Tayyip Erdoğan res-
mi ilişkilerde böyle bir durum olma-
dığını söylese de, ABD'li yetkililer
"Sorun yok" deseler de ABD'nin
resmi söylemini yansıtan kalemler ve
gazeteler yayınlarını ve eleştirilerini
sürdürüyorlar.
Önceki gün VVashington Times
gazetesi, biraz daha sert bir üslup-
la AKP'yi eleştirdi. AKP'nin gün geç-
tikçe "şahin" söyleme ve milliyetçi
siyasete kaydığını yazdı. VVashing-
ton Times yazan Nicholas Birch, Av-
rupa Birlıği'ndeki aralık zirvesi son-
rası yaşanan kutlama havasının ye-
rini bir bocalama dönemine bıraktı-
ğını öne sürdü.
Başmüzakerecinin hâlâ belirlene-
mediğini yazan Birch, geçen yıl Kıb-
rıs siyasetinde devrim yapan hükü-
metin, Gümrük Birliği protokolünü
imzalama konusunda ilerleme sağ-
layamadığını da savundu.
ABD ve AKP Arasmdaki Gerilim
Birch, AKP'nin gittikçe "milliyet-
çi şahin" söyleme ve politikalara
kaymasının da kaygı verici olduğu-
nu yazdı. Yazar, buna örnek olarak
kadınların dövüldüğü polis müdaha-
lesi ile ilgili olarak Başbakan Erdo-
ğan'ın Türk basınını suçlamasını ve
Çevre Bakanlığı'nın bazı hayvanla-
rın adlarındakı Ermeni ve Kürt ıfade-
lerini çıkarmasını gösterdi.
Geçen şubat ayında, ABD'de ya-
yımlanan The Wall Street Journal'ın
başyazısında ise Türkiye için ağır
ifadeler kullanılmıştı. Gazetenin edi-
törlerinden Robert L. Pollock ya-
zısındaTürkiye'ye "Avrupa'nın has-
ta adamı" sıfatını yakıştırmıştı.
* • •
ABD basınının yorumları, yalnız-
ca ABD ile gerginleşen ilişkiden de-
ğil, AB ile de işlerin iyi gitmemesin-
den söz ediyor. özellikle VVashing-
ton Times yazarının "milliyetçi şa-
hin" sıfatı dikkat çekıci. AKP gerçek-
ten son dönemde böyle bir tutum
içinde mi?
Kadınlar Günü yapılan eylemler-
deki polisin tutumu, Mardin Kızılte-
pe'de bir baba ile oğlunun öldürül-
mesi, Türk Ceza Kanunu tartışma-
ları sırasında Başbakan Erdoğan'ın
medyaya, işadamlarına yönelik sert
ifadeleri, içeride bir değişiklik var mı
sorusunu ister istemez düşündürtü-
yor. ABD ile Kerkük, Avrupa Birliği
ile Kıbrıs konusunda yaşanan ger-
ginlikler de dışarıdaki bazı sorunla-
rı gözler önüne seriyor.
Belki daha da önemlisi, ABD'nin
Iran ve Suriye'ye yönelik niyetleri ile
AKP arasında istenen uyumun tam
sağlanamamış olması. ABD, AKP'nin
bölgede uygulamak istediği yeni si-
yasetlere uymasını istiyor. AKP ise
ABD'ye yüzde 82'lik bir oranda kar-
şı çıkan bir toplum içinde sıyaset
yaptığının bilinciyle, tam anlamıyla
iki arada bir derede bir yol izleme-
ye çalışıyor.
Son günlerde basına yansıyan,
Incirlik Ussü'nün ABD'ye tamamen
terkedilmesinin istenmesiyleyeni bir
durum ortaya çıkıyor. "Incirlik veri-
lecek" çağrısı, bir anlamda AKP için
alarm zillerinin çaldığını gösteriyor.
• • •
ABD şahinlerınin bölgedeki mili-
tarist politikaları, AKP'yi de köşeye
mi sıkıştırıyor? "Ya bizim dedikleri-
miziyaparsın ya da başka seçenek-
ler buluruz" mu demek istiyorlar?
Tam olarak ne dediklerini bilemiyo-
ruz. Ancak şu kadarı bir gerçek, Tür-
kiye ABD'nin bölgedeki en önemli
müttefiki sayılmaya devam ediliyor.
Bu ittifakın bozulması mümkün de-
ğil. Ancak iki taraf birbirlerini yoklu-
yorlar. Neyi kabul ettirip neyı ettire-
meyeceklerini sınıyorlar.
Gazetelerdeki yorumları böyle mi
anlamamız gerekiyor? Tabii Türkiye
ile ABD arasmdaki ilişkiler eşit bir iliş-
ki değil. Türkiye, milyarlarca dolar
borçlu bir ülke. Askeri bakımdan
ABD'den çok şey alıyor. Bu neden-
le isteyen taraf hep ABD oluyor.
AKP'nin hareket alanı çok sınırlı.
ABD basınına yansıyan yorumlar,
aynı zamanda bir tehdit de sayıla-
bilir mi?
Yaşayıp göreceğiz.
• • •
Düzeltme ve özür: Evin llyasoğ-
lu'nun "Teodora'nın Düşmanları"
romanından söz ederken, romanı
"Teodora'nın Düşleri" diye aktar-
mıştım. Birokuyucumdan uyarıge-
linceye kadar, kitabın adını hâlâ "7e-
odora'nın Düşleri" olarak hafızama
kazımıştım. Evin llyasoğlu'ndan ve
okuyuculardan özür diliyorum.