Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MART 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr
17
Vi
Dört kişiden biri ruh
hastasıynuş..,
g Otekiler de
,60 ruhsuzdur!
- AB, Kıbrıs Türklerine destek
sözünü tutmamış.
"Köstekte kusur etmivor
ama!"
CNN KÜPdİ
CNN International'ın
internet sitesinde
haftanın haberleriyle ^y>
ilgili bir test var. MJ
Dünyadan ne kadar t
haberdar olduğunuzu
sınıyorsunuz.
Sorulardan biri, hangi
Orta Asya ülkesinde
genel seçimden sonra
halk ayaklanması
olduğuna ilişkin.
Seçenekler şöyle:
Kazakistan, Kırgızistan,
Kürdistan, Tacikistan.
Artık, Kürdistan ülke
olma yolunda testten
geçiyor!
YüzdelikAhmet Önen:
"Halkının yüzde
99'unun
Müslüman oluşuyla
övünülen bir ülkede,
meltem rüzgârlarıyla
yıkılan binaları yapanlar,
süte su, rakıya zehir,
bala şeker, domatese
hormon, kırmızı bibere
kiremit tozu, tereyağına
patates katanlar geriye
kalan yüzde 1'lik gayri-
müslimler olsa gerek!"
HasretSavaş Ünlü: "Petrole
ayda birkaç kez
zam yapılırsa,
ayrı düştüğümüz
sıfırlara kavuşmamız
uzun sürmez."
G
ürcistan, Azerbaycan, Ukrayna derken şimdi
de Kırgızistan karıştı. Gözler para cambazı Ge-
orge Soros'a çevrildi. Ankara'dan Mustafa
Yıldırım dostumuz ise Soros için, "O zurnası-
nı en son öttürendir" diyor ve Orta Asya'ya bakmak için
önce Bodrum Yalıkavak'a uğramak gerektiğini söylüyor:
"1990 yılında Yalıkavak'ta CIA ustaları, Türkiye'nin
bildik mukaddesatçıları, liberalleri, Asya'nın yeni de-
mokrasi liderleri bir forum düzenlemişti. Sonra Kafkas-
ya üstünden Asya seferi başlatıldı. O bildik okullar! O
bildik Türkiye'den demokrasi vakıfları. Türkler kapıyı
açacaktı. Hangi kapıyı? Adriyatik'ten Çin Denizi'ne ula-
şacak kapıyı. Onlar açtı, otekiler girdi."
Sonra neler oldu?
"Çok geçmeden Ingiliz örgütü 'VVestminster Founda-
tion for Democracy' Azerbaycan'da, Gürcistan'da, Kır-
gızistan'da, Kazakistan'da, türkmenistan'da, özbekis-
tan'da, Tacikistan'da, kadın örgütleri kurulmasını, gaze-
teleri, bültenleri, insan hakları eğitimini örgütledi. Ardın-
Reçetedan, ABD'nin operatör örgütleri, CIA'nın sivil kanadı
NED'ebağlılRI.CIPE, NDIgeldi."
CIPE neydi?
"CIPE, Amerikan Tıcaret Odası'nın çıkarlarını sağlam-
laştırmak üzere 92 ülkenin iktisadiyatını düzenleme ör-
gütüydü.
Kırgızistan'da sivil girişimci eğitimini, öğretmenlerin li-
beral eğitimini, mülkiyet haklarını koruma yasası girişi-
mini, yargıçların eğitimini, iktisat yazarları eğitimini, ka-
dınlar için küçük ölçeklı işleri hazırladı. Gençlik örgütle-
ri, üniversite örgütleri desteklendi. Kırgızistan'da NED
parasıyla llim Eğitim Kompleksı, Bilgi veToplumsal Pa-
zar Araştırması Merkezi, Bölgesel Araştırmalar Enstitü-
sü, Kırgız İnsan Hakları Komitesi, Adalet örgütü kurul-
du. VVashington'da eğitilen kadınlı erkekli sivil toplum li-
derleri Kırgızistan'da dergiler, gazeteler çıkardı."
Kırgızistan'a para babalarının girişi ne zaman oldu?
"Sıra bankerlere geldiğinde Soros Vakfı, ancak 2001 'e
doğru Kırgızistan'a girdı. Soros, çevre işlerine, özürlü-
lerin eğitimine, lider eğitimine, sınırı aşan sular işlerine,
insan hakları eylemci gençlik örgütlenmesine, Bişkek'te
Toplum Sıyaseti Merkezi kurulmasına katkı koydu. Kı-
sacası önce mılliyetçi, mukaddesatçı, demokrat, dinler
arası diyalogcu hoşgörücüler, Turkisn' liberaller; sonra
Ingiliz devlet örgütleri; daha sonra ABD örgütleri ve ele-
manları en sonunda da Mark Rich gibi, Eisenberg gi-
bi, piyasa oyunundan hüküm giymiş Soros gibi kirli-te-
miz para babaları!"
Soros, anlaşılan zurnanın son deliği oluyor...
"Evet, bu gerçekler orta yerde dururken ve kitaplara
geçmışken, neden hâlâ yalnızca Soros?"
Bu sorunun yanıtı da Adriyatik'ten Çin Denizi'ne doğ-
ru yelken açmışken VVashington'da tedavi altına alınan-
ların reçetesinde yazıyor olmalı!
SESSÎZSEDASIZf!) Ulusa seslenişten beklenen hareketler
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
geçen Cuma akşamı televizyon kanalla-
rından yayımlanan "Ulusa Sesleniş" ko-
nuşmasını kaçırdım. Heray merakla bek-
lediğim ve heyecanla seyrettiğim Baş-
bakan seslenişini kaçırmanın üzüntüsü
içinde kıvranırken neyseki imdadıma Ka-
mil Acar yetişti. Kamıl Acar, Başbaka-
nı can kulağıyla dinlemiş, gözünü ek-
randan ayırmadan seyretmiş ve notlar
almış. Aldığı notları da göndermiş:
"Başbakan ulusa seslenişini bir masa-
nın gerisinde oturarak yaptı. Saçları tara-
lı, bıyığı bakımlı, makyajı kusursuzdu.
Üzerinde kendinden çizgili siyah takım
elbise vardı. Gömleği beyazdı. Koyu ve
açık lacivert çizgili kravatı üçgen bağlı ve
ütülüydü. Ceket düğmesi açıktı. Konuş-
ma süresince yüz hatları biraz gergincey-
di. Ellerini sıkça kullandı. Konuşması bo-
yunca ellerini beş kez yumruk yaptı, se-
kiz kez kenetledi, dört kez göğsüne gö-
türdü, bir kez masayı kavradı, bir kez sağ
el ışaret parmağını kullandı. Konuşması-
nın sonunda da sağ elini sol göğsüne gö-
türdü. Konuşmasını, karşıdan okuyarak
ve ses tonunu değiştirmeden yaptı. Bu
yüzden de gözlerini kameradan ve ek-
randan başkayere kaydıramadı. Mecbu-
ren gözümüzün ıçine bakarak konuştu."
Ulusa seslenişten yola çıkarak şunu
çok rahat söyleyebıliriz ki; başbakana
beyazgömlekyakışıyor. Ellerini kullan-
ması da vücut dilınin bir parçası olarak
yerinı buluyor. Ancak, vatandaş eller ve
kollar dışında omuzdan hareketler bek-
lemeye devam ediyor.
Yüksek Yerilim Hattı
Yem TCK 1 Nisan şakası: 2 Nısan'da
yürürlükten kaldırılacak!
erdincutkuı.ı yahoo.com
Ölümünden Üç Gün Önce Hocam
Haldun Taner'le Kahve Keyfimiz
SELMA SELÇUKER
Ustayazar, Haldun Taner'le
son konuşan gazeteci olmak
hayatımın kilometre taşlann-
dan biridir...
Her kahve içişimde, hocam
Haldun Taner'i de hatırlarım:
Üniversitede hocamın yazılı
imtihanına giriyorduk, beni sı-
nıfın önünde kahve içerken
gördü, hemen acele sınıfa gir-
dim. Hocamız, "Kalem kâğıt-
lannızı çıkarın, kahve içmek
serbesttir!" dedi... Böyle bir
hoca, böyle bir imtihan ve 'o
kahve' unutulabilir mi?
Yıllar sonra bir gün, (gazete-
ciler, sanatçılar vb. için) topla-
makta olduğum konuşmalar
ses arşivim için kendisinden
randevu aldım, Istanbul Gaze-
teciler Cemiyeti binasında bu-
luştuk, tam saatinde geldi. Ya-
rım saat kalabilirim dedi, ona
rağmen iki saat konuştuk... O
gün, birlikte kahve içtik. Ve
ben kendisine imtihandaki
kahve hikâyesini hatırlattım
güldük, güldük... Fakat, o gü-
zel günün son buluşma oldu-
ğunu ve kendisini üç gün son-
ra kaybedeceğimizi nasıl bile-
bilirdim!?.. O konuşmanın ses
bandını da, mücevher gibi
saklarım...
O gün, neler konuşmadık ki:
Yüksek tahsil yapmaya ka-
rar verdiği zaman, henüz rries-
lek seçmediğini, baba mesle-
ği olan hukuku bırakıp iktisat
okumaya karar verdiğini, bu
tahsili yaptıktan sonra da nas-
talandığını..uzundinlenmeza-
manlarında düşünme fırsatı
bulup yazar olmaya, edebiyat
ve felsefeyle uğraşmaya karar
verdiğini söyledi...
Haldun Taner, "lyibiredebi-
yatçı olmak için ömür yetmi-
yor, bunun için dört beş ömür
lazım... Eğer olsaydı hepsini
buraya adardım... Mesleğim-
den memnunum...
Benim gazeteciliğim, biraz
zoraki gazeteciliktir. Kimsele-
ri kıramadığım için ısrarları ön-
leyemediğim için peki demi-
şimdir...
Gazeteciliğe, birinci sayfa
dan başladım, kültürel ve
edebiyat konulannı yazdım..
Daha sonra içerde yazdığım
fıkralara Devekuşu'na Mek-
tuplaradını koydum: Deveku-
şu, geleceği görmemek için
başını kuma sokar, gelecek-
ten hoşlanmaz.. Ben de vur-
dumduymaz bir ortama, beni
dinleyeceğinden şüphe etti-
ğim bir ortama, kendi fikirleri-
mi ileteceğim bir sütuna bu
adı koydum. Belli bir kimseyi
kastetmiyordum... Genel ola-
rak vurdumduymaz bir kala-
balığa hitap etmek zorunda
oluşun bir ifadesiydi.. biz de-
vekuşu değiliz dedirtmek isti-
yorduk..
Seneler sonra, Hiciv Tiyat-
rosu kurduğum zaman da adı-
nı 'Devekuşu Kabare' koy-
dum... Gazetecilik bana göre
değil" dedi!.. "Gazeteciliğin,
sorumluluğu varzevki var, ha-
yatının ve üslûbunun bireste-
tiğivar, kabulediyorum.. iyibir
gazeteci olmak, çokheyecan-
lı bir iş.. Zaten bir insan hangi
işi severek yapıyorsa elini
öperim, saygım büyük.. fakat,
ben bu işin adamı değilim...
Ben gazeteci değilim!.. Ben
daha çok kenarda durup göz-
lemleyen, işin yorumunu çı-
karan bir yönü tercih ediyo-
rum...
Hikâye yazdığım zaman,
ben çoktatmin oluyorum... 71
yaşında 72 kitap yazmışım...
Türkçemiz Bozuluyor. Bir
memleketin, en güzel konuş-
ma örneğini spikerler ve dev-
let adamları verir. Hepsi de
Türkçeyanlışıyapıyorlar... Bu-
nun için de birtakım kurslarla
bu işe özen vermeklazım..."
Kıymetli Hocam, yeni yaşla-
rında, yeni kahve keyiflerinde
buluşmak üzere...
Çokyaşa, sevgilerimizleya-
şa...
ÇlZGtLlK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci@mynet.com
HARBl SEMÎHPOROY semihporoy@yahoo.com
HAYAT EPlK TİYATROSU MUSTAFA BİLGIN hayatepik@mynet.com
YASADA DESIŞÎKLİK OLMAZSA
/ BUNDAN SONRA BÖYLE!..
•İLZD1
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAK 29Mart www.mumtaz-arikan.com
Cumhuriyet
kitap kulübü
Tî
MINIK VE KULLANfŞU
1946''DA 8UGUM, İMGİLTBZE'De MPtLMIŞ £M
KÜÇÜK. O7OMOBİL BAStm TAMITILDI.&
LAÜMeR" MAZK4SINI 7HŞIYAN t2OX2OO
SAUrİMETgE BOYunAetMCAKİ TEK KİŞİ-
LİK OTONUN 2,Ç 8EYGİR GÛOJNÖE &'£
MOTOISU BULUNMAK7AYDI.
SAATTE 45 KJLOMemS U'Z. YAPABİLEN
LAK.MER, S L/ree BGNZİMLE fOO <ICO_
METRE YOL. ALABİL/YOISPU.
Ö2EL.ÜKl£ KADINLARIN İLGİ tSÖSTBS-
MESİ BEZJ-£blEN OTVMOStL, YEW SO-
MA ERMif OLAM İE. OÜMYA SAUAÇl
NBPeAJİYC£ SAKAT &U-MIÇ ASTKBR-
LER İÇİN DE ÇOK UYGUA/DU..
NECATI CUMALI
Bütüıı Oyuııları 1-2
Merkez : Türkocağı Cad. No. 39/41 Cağaloğlu İSTANBUL - Tel. 0212 514 01 96
Şube : Istiklal Cad. Zumbak Sok. 4/1 Taksim İSTANBUL Tel : 0212 252 38 81
Ankara : Atatürk Bulvarı No: 125 Kat: 4 Bakanlıklar-ANKARA - Tel: 0312 419 50 20
Cumhuriyet
kitap kulübü
MERÎÇ VELlDEDEOĞLU
Laiklikteıı Şeriata mi?
Merkez Türkocağı Cad No 39/41 Cagaloglu İSTANBUL TBI 0212 514 01 96
Şube Istiklal Cad. Zambak Sok 4/1 Taksim İSTANBUL - Tel ' 0212 252 38 81
Ankara : Atatürk Bulvarı No 125 Kat 4 Bakonlıkkır ANKARA - Tel 0312 419 50 20
Cumhuriyet
kitap kulübü
REŞtT AŞÇIOĞLU
CALILKO
Bilimsel
Devrim
Galileo
Hiliııısel Devrim
Merkez : Türkocağı Cad. No- 39/41 Cağologlu-İSTANBUL • Tel. 0212 514 01 96
Şube ' istiklal Cad. Zambak Sok 4/1 Taksim İSTANBUL - Tel: 0212 252 38 81
Ankara : Atatürk Bulvarı No: 125 Kat: 4 Bakanlıklar-ANKARA - Tel: 0312 419 50 20
GÖRÜŞ
BEDRt BAYKAM
Hitler'in 'Çöküş'ünü
Muhakkak Görün...
Tarihte, uluslarayön veren büyük savaşlar, bü-
yük dramlar, büyük liderler ve büyük caniler hep
olmuştur. Onların da büyük galibiyetleri ve büyük
mağlubiyetleri vardır. Napolyon'un VVaterloo se-
feri, Alpaslan'ın Malazgirt Savaşı, Fatih'in Is-
tanbul'u fethi, Amerikalar'ın Normandiya çıkart-
ması bunların bazılarıdır. Tarih ise -ne yazık ki- yo-
rumlara, tahrifatlara, sömürüye, "yolsuzluğa"
açık bir alandır.
Çanakkale zaferinin yıldönümünü yeni kutladı-
ğımız şu günlerde, o büyük mücadelede vatanı
için severek ölmüş isimsiz kahramanların ger-
çek değerini ne kadar biliyoruz?
Ne yazık ki onların bu Cumhuriyet'i teslim ve
emanet ettiği kişiler arasında, bugün çıkar güç-
leriyle ilişkisi bozulmasın diye aksırmayaçekinen
maddiyatçı zübükler de yer alıyor.
Ülkelerin başına gelen şansları ve şanssızlık-
ları vardır. Tarih, 20 yüzyılda, birbirine çok yakın
zaman dilimlerinde, Almanya'nın başına Hitler
gibi ırkçı bir psikopat katili, Türkiye'nin başına
dünyanın örnek insanı Mustafa Kemal Ata-
türk'ü getirmiştir. Acı bir savaşı kullanan ipe sa-
pa gelmez yanlı iddialar dışında bir tek kanıtı bu-
lunamayan "Ermeni soykırımı" karabulutu bu-
gün üzerimizde gezdirilmeye çalışılırken "Yahu-
di soykırımı"run simgesi haline gelen "Ausch-
witz toplama kampı"rur\ özgürlüğe kavuşması-
nın 60. yılı geçtiğimiz aylarda Avrupa'da büyük
törenlerle anıldı.
Ne kadar acıdır ki, bu büyük insanlık dramını
"yaşanmamış" saymaya çalışan rezil ve alçak
tarih tahrifatçıları, ülkemiz dahil dünyanın birçok
yerinde yalanlarını yaymaya devam ediyorlar.
"Yahudi soykırımı"n\ kavramlaştıran ve insan
mezbahalarını açan bir lideri, sayısız propagan-
da aracı, ırkçı büyük teorileri ve bıraktığı binbir iz
var... Ne ilginçtir ki bize dayatılmaya çalışılan Er-
meni soykırımı hakkında ise iki taraf için de çok
üzücü savaş izleri ve belgelerinden başka bir şey
yok.
Hitler'in son haftalarda yeraltı karargâhında ne-
ler yaşadığını büyük bir belgeseli andıran usta-
lıkla aktaran "Çöküş" filmi, kesin görülmesi ge-
reken bir yapıt. Bence kimilerinin iddia ettiği gi-
bi "Führer'in insani yanlarını" falan göstermiyor.
Olsa olsa o katliamlar yaşandıktan ve rüzgar ter-
sine döndükten sonra bu caninin beyninde ve
çevresinde neler yaşandığını bize büyük bir inan-
dırıcılıkla aktarıyor. Filmi izledikten sonra, Hitler
ve Kurmayı Goebbels'i aileleriyle beraber intiha-
ra taşıyan o ortamın gerçekliğine inanıyorsunuz.
Ama hiçbir acıma duymadan. Kadın, yaşlı, çoluk
çocuk demeden, trenlerle gelen ve insani kim-
likleri, onurları çiğneyerek yok edilmiş aileleri bir-
birinden ayıran, onlara kendi gömülecekleri çu-
kurları kazdırıp kendi yakılacakları "gaz odası"
ölüm evlerini inşa ettiren bir sapık çetebaşı ve o-
nun yakın çevresinin sonları, bir kâbusun son
perdesini oluşturuyor. Çok ilginç duygularataşı-
yor bu film insani. Türkiye ekranlarından birinde
bu yıl izlediğim "genç ressam Hitler" filminde
gördüğümüz gibi, Bavyera birahanelerinde baş-
lattığı büyük ırkçı-faşist söylemleriyle bu genç
canavar adayının kendi içinde yaşadığı ve çev-
resine yaşattığı korkunç dönüşümü mükemmel
bir kurguyla aktaran filmin ardından, "Çöküş",
Nazizmin kanserojen yayılış dönemini atlayarak
son günlerine ışık tutuyor. Dramatik bir yapı, ta-
rihin, ibret vesikası bir virajını ancak bu kadar iyi
aktarabilir.
Tabii, Türkiye'de "Kavgam" gibi bir şizofrenik
belge kalıntısının aniden bu kadar tehlikeli boyut-
larda satmasının nedenleri araştırılmaya değer.
Sosyal demokrat siyaset sahnesinin bu kadar
boşaltıldığı ve evlere şenlik bir kurguya teslim ol-
duğu şu günlerde, "her boşluk doldurulur" te-
orisi, bakalım daha başımıza ne felaketler aça-
cak? Gençlik sapı olmaya çalıştığı baltanın altın-
da kalacağını her zaman hesaplayamaz da...
e-mail: bedbayc tnn.net - Faks: 0212 227 34 65
BULMACA SEDAT YAŞAYA1S
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ Süt katılan
meyanenin '
muhallebikı- 2
vamına gelin- 3
ceyedekpişi-
rilmesiyle el-
de edilen be-
yaz sos. 2/
Donuk renkli
otomobil bo-
yalan için
kullanılan
sözcük... Is-
tanbul limanı içeri-
sinde Saraybumu ile
Beşiktaş arasmdan
geçen hattın Haliç
tarafında kalan balık
alanına verilen ad. 3/
Artvin'in eski adı...
Lavrensiyum ele-
mentinin simgesi. 4/ 8
Boyu yüz metreyi 9
aşabilenbırağaç. 5/Kısıksesliküçükkeman... Sı-
kıntı verme, üzme. 6/ Ilave... Duvar taşlarının ya
da tuğlalarının harçla doldurulup üzerinden ma-
la çekılerek düzeltilen aralığı. II Öğle vakti
12.00'yi başlangıç olarak alan saat... Bir nota. 8/
Bir şeyin fiyatı, bedel. 9/ Kuşun yavrusuna taşı-
dığı yem... Burun ucu.
YUKARTOAN AŞAĞ1YA:
1/ltalyan mutfağına özgü, makarna gibi kimi ha-
mur işlerinin üzerine dökülen sos. 2/ Sanat, hü-
ner... Büyük sıçan. 3/ Erzincan, Tuncelı, Bingöl
gibi ıllerimizin dağlık bölgelerinde üretilen ünlü
bir tulum peyniri... Bir ilimiz. 4/Hindistan'da Sih
dininden olanlann siyasal partisi. 5/ Kalite. 6/
Toplum töresine uygun davranma... îkiyüzlülük.
7/Adlan sıfatyapanbiryapımeki... Hızh, çabuk...
Yabancı. 8/ Boğaz biçiminde dar vadi... Maden-
cilikle ilgili bir kuruluşumuzun kısa yazılışı. 9/
Uzun taneli bir pirinç cinsi.