Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
l
CUMHURİYET 16 MART 2005 ÇARŞAMBA
14 JvLJ-LiJ- U i l . kultur(o cumhuriyet.com.tr
Haldun Taner'in 90. yaşmda öğrencileri tiyatro tarihimizden bir kesit sergiledi
UstalardanmuhteşemgeceZEYNEPORAL
Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyat-
rosu'ndaydık. Önceki akşamdı.
Büyülü bir geceydi.
Sahnede... "Kirvepastutmaz"
diye bildiğim sahnede, gözleri gü-
len, yüreği gülen, gönlü muziplik-
lerle çarpan Haldun Taner, kosko-
ca fotoğrafından salondaki biz
ölümlü seyircilere gülümsüyordu.
"Aydın", "Uygar", "Çağdaş",
"Kültür Birikimi", "Evrensel ama
tepeden ürnağa Istanbullu", "Be-
yefendi", "Çelcbi", gibi sözcükle-
rin, kavramların simgesi haline
gelmiş kişiliğiyle, o kişiliğiyle bü-
tünlenmiş yapıtlarıyla sahneden
bize göz kırpıyordu.
Haldun Taner'in 90. yaşmı kut-
luyorduk. Ama aynı zamanda Türk
tiyatro tarihinin bir kesitine, son
40 yılın soluk kesici anlarına ta-
nıklık ediyorduk. Sahnelerimizde
asla bir arada görmediğimiz, gö-
remeyeceğimiz usta sanatçılar,
Haldun Taner'in o muzip bakışla-
rı önünde aynı sahneyi, aynı tut-
kuyu bizimle paylaşıyordu. Öykü
ustası, tiyatro yazan, kuramcısı, uy-
gulayıcısı ve öğretmeni Haldun
Taner onları bir araya getirmişti.
Olağanüstü buluşma
Işte Selim Atakan yönetiminde-
ki orkestrayla, edebiyatımızı, tiyat-
romuzu, doruklara taşıyan bir ya-
şam ve yaratıcılık serüveni başlı-
yor... Yalçın Türa, Selmi Andak,
Arif Erkiıı'in oyun müzikleri yol
boyunca bu serüvende bize eşlik
edecek... Cüneyt Türel, Haldun
Taner'in bilgeliğini ve celebiliği-
ni giyinnıiş, ustanın yaşamından
satır başlarıyla sunuculuğu değil,
anlatıcılığı üstlendi bile...
GencoErkal, "Konçinalar" öy-
küsünü okumuyor, oynuyor. Yü-
züyle oynuyor, sesiyle oynuyor.
Bu adam gerçek bir "büyücü".
Kupalar, sinekler, maçakızları, jo-
kerler, papazlar, krallar kraliçe-
ler... tnsanlığın bin bir halini gö-
zümüzün önüne seriyor...
Sahnedeki dev ekrana Keşan,
daha doğrusu şehre tepeden ba-
kan Sineklidağ ve tüm sakinleri
gelipyerleşti. GülrizSururi,"Ke-
şanlı Ali"nin ilk Züha'sı , her za-
manki tiyatro disiplini ve saygı-
sıyla, önceden hazırladığı en iç-
ten satırlarla sesleniyor Haldun Ta-
ner'e ve sonra yıllara meydan oku-
yarak (ne meydan okuması, hük-
mederek!) 40 yıl önceki şarkısını,
o ünlü "Şamama" şarkısını 40 yıl
önceki siluetiyle ve duyarlığıyla,
ironiyle söylüyor.
Sahnede bir Zilha daha: Eşsiz
sanatçı Zeliha Berksoy. Üzerinde-
ki siyah görkemli giysi, annesinin,
"Keşanlı Ali"nin unurulmaz Şerif
Abla'sı SemihaBerksoy'un... Sah-
nede o tek başına ama ben üçünü
birden görüyorum, çünkü bir avu-
cunda Haldun Taner'in elini, öte-
ki avucunda annesinin elini sımsı-
kı tutmuş öyle konuşuyor bizim-
le. (Göz yaşlarımı tutmalıyım, göz
yaşlarımı tutmalıyım...) Yumruk
olmuş avuçları açıldığında, Nev-
varenin "Tango"suyla, şarkısıyla
sahneyi ve yüreğimizi dolduruyor.
"Gözlerimi Kaparım Vazifemi
Yapanm'Ma, zıt tiplemeler Vicda-
ni ve Efruz'un yaşamına gıren ka-
dınlarda, tepeden tırnağa oyuncu-
luk yeteneği kuşanmış Hikmet
Körmükçü bir ateş parçası, bir vol-
kandı. Görülecekşeydi! Karşısın-
da Vicdani'yi oynayan Naşit Öz-
can da öyle. Onun "Plakolmayın...
plak olnıayın... Gözlerimizi açalım,
gerekeni yapalım... Plak olmayın"
sözlerini, oyunun finalini çılgınca
alkışlarken, sadece oyuncuları ya
da 40 yıl önce yazılmış oyunu,
müthiş bir eleştiriyi değil, bugün-
"nceki akşam Harbiye
Muhsin Ertuğrul
Tiyatrosu'nda Haldun
Taner'in 90. yaşını
kutladık. Ama aynı
zamanda Türk tiyatro
tarihinin bir kesitine, son
40 yılm soluk kesici
anlarma tanıklık ettik.
Sahnelerimizde asla bir
arada görmediğimiz,
göremeyeceğimiz usta
sanatçılar, Haldun Taner'in
o muzip bakışları önünde
aynı sahneyi, aynı tutkuyu
bizimle paylaştılar. Öykü
ustası, tiyatro yazarı,
kuramcısı, uygulayıcısı ve
öğretmeni Haldun Taner
onları bir araya getirmişti.
Bu olağanüstü geceyi
düzenleyen ve katkıda
bulunanlara, katılan tüm
sanatçılara teşekkür
ediyorum. 1yi ki varsınız.
lyi ki değer ölçülerimizde,
değer yargılarımızda hâlâ
bizi insan yapan öğelere ve
tutunacak dallara sahip
çıkıyorsunuz!
lere yöneltilmiş direnişi de alkış-
lıyorduk.
Ayıptır beyler!
Ve işte tiyatro tarihimizin en he-
yacan verici çıkışlanndan biri: De-
vekuşu Kabare Tiyatrosu. Ahnıet
Gülhan, BHge Şen ve Cihat Tanıer
sahnedeler. Haldun Taner'in öne-
risiyle, onun önderliğınde, onun
yol göstericiliğinde kurulan ilk ka-
bare tiyatromuzun, ilk adımlarıııı
ve sonrasını anlatıyor Ahmet Gül-
han. O günleri bilmez miyinı! An-
bean o coşkuyu hep birlikte yaşa-
madık mı! BUge Şen ve Cihat Ta-
mer, ilk oyunlardan "Vatan Kur-
taran Şaban"dan bölümler sunu-
Fotoğraf sanatçısı Uygur'un sergisi Sabancı Kültür Sitesi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde
'Inançlarıyla Yaşayan Anadolu9
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana
Fotoğraf Amatörleri Derneği'nin eski
başkanlarından S. Haluk Uygıır'un, "lnançlanyla
Yaşayan Anadolu" adlı fotoğraf sergisi dün
Sabancı Kültür Sitesi Devlet Güzel Sanatlar
Galerisi'nde açıldı. Daha önceki fotoğraf
çalışmaları ve sergileriyle Uluslararası Fotoğraf
Federasyonu tarafından "Exelance of FIAP"
unvanı verilen Uygur'un sergisi son 5 yıllık
çahşmalanndan oluşuyor. ll yöneticileri, kamu
kurum ve kuruluş yetkilileri, sanat çevrelerinden
tanınmış kişilerle çok sayıda sanatsever ve
davetlinin katıldığı açıhş töreninde fotoğrafları
beğeniyle izlenen Uygur, "Sergimde, geniş bir
inanç yelpazesine sahip ülkemizde, büyük
çoğunluğunu Müslümanlann oluştıırduğu çeşitli
dinlere ve inançlara ait ibadet ritüellerini konu
alan fotoğraflar yer alıyor. Sergi aracıyla tarihsel
süreç içerisinde Anadolu'nun barındırdığı
farklılıklann, Türkiye Cumhuriyeti'nin yarartığı
demokratik ortam içinde birlikte oluşunu,
'inançlar' özelinde anlatmaya çalışıyorum"
dedi. Uygur'un sergisi 21 Mart tarihine dek
izlenebilecek.
yor. 40 yıl öncesinden değil, san-
ki günümüzden seslenişler!
Ama işte yalnız benim değil, o
salonda olan herkesin yüreğine ge-
lip çöken koca bir "An!"... Hepi-
mizde koca bir "Ayıptır Beyler!"
isyanı... Devekuşu Kabare Tiyat-
rosu dendi mi, Ahmet Giilhan'la
birlikte akla gelen ötekı iki isim Ze-
ki Alasya ve Metin Akpınar nere-
de? Önceden kabul ettikleri, katı-
lınz dedikleri, programa adları ya-
zıldığı, ilan edildiği halde nerede-
ler? İnsan ölüm döşeğinde olsa
kalkar gelir. Film setindeyse ça-
lışnıasını keser gelir! Belki de ola-
yı yeterince medyatik bulmadılar!
Haklısınız, medyatik değil, insanı
insan yapan değerlerle donatılmış
büyülü bir geceydi. Ayıptır beyler!
Hadı sizi siz yapan ustaya sevgi-
niz yok, saygınız da mı yok! Ya se-
yirciye saygı? O da mı yok!
İyi ki varsınız
Sahnede Eerhan Şensay...Onu uzun
yıllardan beri ilk kez tüm rollerin-
den arınmış, böylesi sahici, böylesi
içteıı, böylesi çıplak ve savunmasız
görüyorum. Oynamıyor. (Sözcüğün
tüm anlamlarını içeren biçimde söy-
lüyorum: Oynamıyor.) Konuşuyor,
anlatıyor... Heyecandan hem kendi,
hem sesı titrcyerek anlatıyor... Afa-
can bir lıse öğrencisinı tiyatroya yö-
neltecek olan, tüm biryaşamı dönüş-
türecek olan Haldun Taner'i anlatı-
yor. "Ustanı"... "Babam". . Bu göz-
yaşlan... Onunkiler, bizımkıler... Ha-
yır artık Uıtmuyoruz gözyaşlannı...
"Ortaoyuncular''ın kuruluşunda da
vardı Haldun Taner'in yol gösteri-
cıliği... Topluluğun temel direkle-
rinden Rasim Öztekin sahnede. Or-
taoyuncular'la Haldun Taner sevgi-
si ve saygısı katlanarak sarıyor sa-
lonu...
Haldun Taner'in "SersemKocanın
Kurnaz Kansr oyununda Tomas Fa-
sulyeciyan'ın ağzından ölümsüzleş-
tirdiği "Aktör nedir ki?" diye baş-
layan o ünlü tıradını, tiyatro mesle-
ğinin tüm birikimini omuzlamış Sa-
vaş Dinçel'den dinlemek müthiş bir
tattı... Ve onun "Perde" sözcüğüy-
le kapanan perdenin ardından, bu
olağanüstü geceyi düzenleyen Vec-
di Sayar'a, sahne tasarımını gerçek-
leştiren Metin Deniz'e, tüm katkıda
bulunanlara ve yukarıda adı geçen
tüm sanatçılara teşekkür ediyorum.
1yı ki varsınız. lyi ki değer ölçüleri-
mizde, değer yargılanmızda hâlâ bi-
zi insan yapan öğelere ve tutunacak
dallara sahip çıkıyorsunuz!
Teşekkürüme bir öfke de kanşmı-
yor değil. Herkese açık olan, ücret-
siz olan ve eşine bir daha rastlanma-
yacak, tiyatro tutkusu, tiyatro büyü-
süyle yüklü bu müthiş gecenin du-
yurusuna Cumhuriyet dışında hiçbir
gazeteninyervermemesine öfkem!
Bir de nasıl böyle yoz bir toplum
olduk diye sorarlar utanmadan!
Teşekkürler Haldun Taner. lyi ki
varsınız. Daha nice yıllara!
AKBANK
İndirimli Önsatış
Başlıyor!
Öncelikli indirimli önsatış dönemi, bugün Beyoğlu SESAM Binası'nda
ve Biletix'te başlıyor: 16-17 Mart Istanbul Kültür Sanat Dostları /
18-19-20 Mart indirimli önsatış.
FESTİVAL PROCRAMI
• Uluslararası Yarışma • Calalar • özel Cösterıler. Akbank Oda Orkestrası Eşliğinde
"General" ve Sarband Topluluğu Eşliğinde "Şeyhın Oğlu" • Jane Campion-Harvey Keıtel
Özel • Bir Ustanın Seçtıklerı: Ettore Scola • Unutulmaz Yönetmenler Pıetro Cermi •
Ustalara Saygı. Neıl Jordan - Roman Polanski • Alaın Robbe-Grıllet - Yavuz Turgul •
Sinernanın Çıigın Yaratıcıları. john Waters • Geleceğin Karanhk Yüzu
• Gençler... Gençler.. • Dünya Festıvallerınden • Geleceğin Ustaları • Mayınlı Bolge
. Sinemada insan Hakları • Çağırnızırı Tanıkları. Canlandırma Sınema'sı- Çek Cumhurıyetı
. Kore Smeması • Turk Sineması 2004-2005
FESTIVAL SINEMALARI: Beyoğlu; Emek, Atlas, Sınepop, Beyoğlu ve Kadıköy; Rexx
Festıval kıtapçığı, gösterirn çızelgesı ve önsatış formları, Festival sinemalari, AKM gişelerı
ve İKSV'de.
3£RNANSBANK TURKCELL
5 sinema...i6 gUn...
62 Ulkeden 154 ydnetmen...
166 filtn... 360 seans...
2-17 Nisan
24. Uluslararası Istanbul
Film Festîvali'nde.
biletfr
www.iksv.org
mml kouUımı
V BUYİJKŞEHIH 1 \\I
LtAKARAVİAKENDİ OYUNUNU YÖNETTİ VE OYNADI
"Hapish ane "de
yaşamanın gizi
NENA ÇALİDİS
Türk Eğitim Vakfı İnanç
1 ürkeş Özel Lisesi'nin (TEVt-
TÖL) davetlisi olarak Istan-
bul'a gelen Uluslararası Ti-
yatro Enstitüsü, Dünya Tiyat-
ro Yazarlar Birliği Başkanı Yu-
nan sanatçı Dr. Lia Karavia
dün Schneidertemple Sanat
Merkezi'nde tek kışilik oyu-
nunu 'Hapishane'yi (Prison)
sahneledi. Karavia, yazıp yö-
nettiğı ve oynadığı oyunda cun-
ta döneminde geçirdıği üç yıl-
lık mahpusluk serüvenini an-
latıyor. Nina karakteriyle ya-
şadıklarını anlatan sanatçı bir
mahkûmun gözünden dünya-
ya yeni bir kapı aralıyor. Oyun
öncesi yapılan basın toplantı-
sında konuşan Türk Eğitim Vakfı Ge-
nel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal
TEV'in çalışmalarından söz etti. TE-
VlTÖL'ün sanat danışmanı Emre Er-
dem TEVlTÖL'ün davetlisi olarak ka-
tılan Lia Karavia'nın çalışmalarına
değindi. Basın toplantısında annesinin
tzmir'de doğduğunu belirten Karavia,
yaptığı çalışmalardan ve TC Dışişle-
ri Bakanlığı'nın desteğiyle yayımlanan,
YazarlarBirliği Başkanı Yıınan sanatçıDr.Lia Karavia.
Yunanıstan ve Batı Trakya'daki okul-
larda Türk ve Yunan öğrencilere oku-
tulan "Köprü Olan Deniz' adlı kitabı
hakkında bilgi verdi.
TEVİTÖL Okul Müdürü AzmiÖz-
kardeşokulun 1993 yıhndaGebze'de
eğitime başladığını ve bağışlarla ya-
şadığını anlattı. Oyun bugün saat
20.00'de ıkinci kez Schneidertemple
Sanat Merkezi'nde sahnelenecek.
DEFNE GOLGESf
TURGAY FİŞEKÇİ
Şiir Eylemcisi
Şiir alanında da festivaller, birbirini uzaktan ta-
nıyan ya da hiç tanımayan insanları bir araya getıri-
yor. Bu buluşmalardan kimi zaman heyecan verici
etkileşimler doğuyor.
Geçen yaz katıldığım Fransa'daki Akdeniz'in Ses-
leri adlı şiir festivali de benim icin böylesi mutlu rast-
lantılardan birine yol açtı.
On günlükfestivalin son günü tanıştığım Jean-Luc
Pouliquen, şiir üstüne görüşleriyle bir anda çok ta-
nıdık biri oluverdi.
Şiirin geçmişi ve bugünü üstüne konuşurken, onun
Fransız şiiri üstüne söyledikleriyle benim Türk şiiri üs-
tüne düşündüklerimin çakışıverdığini gördük. Bu or-
taklık, gönderilen metinlerle sürdü.
1954 doğumlu olan Jean- Luc Pouliquen, şiiryaz-
masının yanında, şiir üstüne düşünen, toplumun şi-
ir hayatı üzerinde etkili olmak için çalışan bir kişi. Bu-
nun için bir yandan günümüz Fransız şiiri üstüne
eleştiriler yazarken, öte yandan da günümüz şairle-
riyle yaptığı söyleşilerde güncel şiir sorunlarını tar-
tışmakta, bunları kitaplaştırarak okurlara sunmakta.
Ülkesinin güneyinde birüniversiteye bağlı olarak, şi-
ir üstüne bütün yazılı belgelerin bulunduğu bir de şi-
ir arşivi oluşturmuş.
Şairin bir başka etkinlik alanı ise on yıldan fazla bir
süredir okullarda düzenlediği şiir yazım çalıştayları.
Adam Sanat dergisinin bu ayki sayısında, şairin,
bu çalışmalarını ayrıntılanyla anlattığı uzun bir söy-
leşisinin çevirisi yayımlandı.
Şair, bir okula geldiğinde burada bir haftayla bir
yıl arasında süren düzenli ve yoğun bir şiir programı
uyguluyor. Bu program boyunca önce şiirin ne ol-
duğunu, nasıl yazılabileceğini anlatıyor, sonra da ço-
cuklara ıçlerindeki şiiri dışa çıkarabilecekleri yön-
temleri öğreterek şiir yazmalarını sağlıyor.
Şiir yazmanın öğretilemeyeceği yaygın kanısın-
dan farklı bir yaklaşımla her çocuğa özgü olan ritim,
ses ve müziği açığa çıkararak kendini yazdıran bir
şiire ulaşıyor.
Şairin bu çalışmalarının kaynağında ise ülkesinin
şiir alanında yirminci yüzyılda yaşadığı büyük eylem
var. özellikle Ikinci Dünya Savaşı yıllarında Fran-
sa'da şiir, işgal altındaki ülkenin temel mücadele
araçlarından biri olmuştu. Yazılı ve sözlü basında
önemli yer tutuyordu. Her şair, bulunduğu yeri şiirle
aydınlatıyordu.
Sonraki yıllarda da özellikle de 68 Mayısı'nda şiir,
toplumsal başkaldırıya katılmış, değişen toplumun
sesini yansıtabilmeyi başarmıştı. Hatta bu yıllarda ku-
rulan şiir atölyelerinde yapılan çalışmalarda şairlerin
de öteki meslekler gibi kent yaşamında yerlerinin ol-
duğu görülmüştü. Poesie 1 adlı şiir dergisi 36 bin sa-
tışa ulaşmıştı.
1981 'de Rimbaud'nun 'yaşamı değiştirmek' bel-
gisiyle yönetime gelen sol hükümetle birlikte şiirin top-
lumla buluşması için yeni adımlar atıldı. 1983'te ilk
ulusal şiir günü ilan edildi. 'Şairlerin llkbaharı' adlı bu
gün, şiir etkinlikleri için önemli bir ivme olmayı bu-
gün de sürdürüyor.
"Şiir, görünür olandan görünmez olana, açık se-
çik olandan kavranması güç olana doğru götürür bi-
zi. Zamanı ortadan kaldırır, gerçeğe düşü ve kurgu-
sal olanı katar. Şiir kendi başına bir kıta olan her in-
sanın gizine açılır. Şiir, bize sunulan, insanlığın ev-
rensel verimli toprağı için bir pasaporttur."
Jean-Luc Pouliquen'in şiirleri yanında, etkilendi-
ği şairler, Fransız şiirinin son yirmi yılı, şiir-felsefe iliş-
kisi, yaşadığı yöreler vb. alanlarda çok sayıda kitabı
var. Bunlardan hiç değilse bir bölümünün dilimize çev-
rilmesinin kültür hayatımız için esin verici açılımlar sağ-
layacağını düşünüyorum.
turgay@fisekci.com
CRR Dans liyatrosu Saray-Bosna'da
• Kültür Servisi - Sanat yönetmenliğini Geyvan
McMillen'in yaptığı Istanbul Büyükşehir
Belediyesi CRR Dans Tiyatrosu Topluluğu bu
yıl 21'ncisi düzenlenen Uluslararası Saray-
Bosna Kış Festivali'ne katılıyor. Koreografisini
Uğur Seyrek'in yaptığı 'K.inılikler' ve Geyvan
McMillen'in sanat yönetmenliğini yaptığı
'Benim Akdenizim' adlı yapıtlar bugün Saray-
Bosna Ulusal Tiyatrosu'nda, yann da Mostar
kentinde sahnelenecek. Yeni tasarılan her yıl
nisan ayında düzenlenen Uluslararası CRR Dans
Festivali'nde sergilenecek olan topluluk, mayıs
ayında da Venedik'te Plastik Sanatlar
Bienali'nin dans bölümüne 'Benim Akdenizim'
adlı yapıtı sahnelemek üzere davet edildi.
Geyvan McMillen, ünlü koreograf VVilliam
Forsythe'ın da katılımcılar arasında olduğu bir
sempozyuma da konuşmacı olarak katılacak.
K Ü L T Ü R * Ç İ Z İ K
K A M İ L M A S A R A C I