09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA E K O J N O M I ekonomi(çecumhı Seçimleri^ son anda aday olan iktidar partisinin İstanbul İl Başkan Yardımcısı Yalçmtaş 14 İTO'da başkaıdıkAKP'nm 13 oy farkla kazandı Ekonomi Scrvisi- tstanbul Ti- caret Odası'nda (İTO) Mehmet Yıldınm dönemi sona erdi. Se- çime siyaset gölgesi düştü. İl başkanlığı görevinden istifa et- meden seçimlere katılan AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş, 120 oy alarak yeni başkan oldu. Mehmet Yıl- dınm ise, 14 oy farkla 106 oy alarak seçimi kaybetti. ÎTO'nun230meclisüyesinin yönetim kurulu başkanı ve 10 yönetinı kurulu üyesinin yanı sı- ra 30 asil ve 30 yedek TOBB de- legesi ile 6 yedek ve 6 asil disip- lin kurulu üyesini belirleyeceği seçim, iTO'nun Eminönü'ndeki Merkez Binası'nda yapıldı. İTO Başkanhğı için, Mehmet Yıldırım ile adaylığını geri çeken tbrahim Çağlar'ın da yer aldığı AKP istanbul tl Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş li- derliğinde oluşturulan liste ya- nştı. Yıldınm'ınlistesi 106, Yal- çıntaş'ın listesi de 120 oy aldı. Yıldırım, Yalçıntaş'ın adayhğı- nın sürpriz olmadığını söyler- ken, Yalçıntaş, seçimlere AKP damgası vurulacağı yorumlan- 'Türidyekaybetû* Dünyanın en büyük ticaret odasında seçimlere siyasetin gölgesi düştü. AKP'nin bütün desteğine karşın seçimde, Yalçıntaş 120, Yıldırım 106 oy aldı. Seçimler sonrası açıklama yapan Yıldırım "Demokratik bir ortamda yanşmaya çalıştık. Diğeryandan il başkanları, dernekyöneticileri olaya müdahil oldu. Bu tür kurumlardan siyaseti uzak tutmak gerekir ama artık bu dönem kapandı. Ne yazık ki Türkiye kaybetti" dedi. na, "Bu çatı altında sanayici ve işadamı kimliğimle bulunuyo- rum. AKP il başkan yardımcılı- ğından istifa etmedim. Eğer se- çilirsem ederim" yanıtını verdi. 'Işadamı olarak katüdım' Sonuçlar netleştikten sonra ilk demecini veren Yalçıntaş, ÎTO'da iddia edildiği gibi siya- setin değil, 300 bın tüccar ve es- nafın kazandığını söyledi. ÎTO'nun tercihini değişimden yana yaptığını belirten Yalçın taş, "Ben burada sanayici ve işa- damı kimliğimle bulunuyorıınr dedi. AKP İl Başkanhğı görevinden istifa edip etmeyeceği yönünde- ki bir soruya ise, "İTO'nun ge- rekleri hem siyasetyapmayı hem de bu çatı altında bulunnıayı münıkün kılmıyor. Bu nedenle ben tercihimi İTO'dan yana kul- lanacağun" diye yanıtladı. Çağlar'dan açıklama Yanştan gece yansı çekilmeye karar veren Çağlar'ın gerekçesi, yardımcısı Omer Bal tarafından basın mensuplarına iletildi. Açıklamada Çağlar'ın, "ÎTOko- miteve başkanhk süreci seçimiy- le ilgili değeriendintielerim sonu- cu başkan adaylığından çekilme- ye karar verdim. Doğru zaman- da doğru kararı verenler için da- ha büyük ve önemli karaıiann önü açınr.Bu süreçte aday olnıanı için destek veren değerli oda ar- kadaşlarıma, bana gösterdikleri güvene, basın nıensuplannın il- gilerineteşekkürederinr ifade- si yer aldı. Yıldınm: Görüyorsunuz kimlerleyanşıyoruz çekilmesi ve AKP'li Murat Yalçıntaş'ın aday olnıası üzerine "Görüyorsunuz kimlerle yanşıyoruz" dedi. Yıldırım ayrıca, "Her geccfildrdeğiştiriyorlar. Yalçıntaş'ın aday olacağını 15 gün önce bili- yordum" dedL Yalçıntaş'ın, MÜSİAD Başkan Yardımcılığı görevini yapmadığını beürtmesi üze- rine Yıldırım, "Kimse geçmişini inkâr etmez. Geçmişini inkâr etmekle kim nereye varır. Bugün bulunduğu yer belli, kimlerle işbirliği yaptığı da ortada, ben ne diyeyim..." dedi. (Fotoğraf: AA) Hopa yakınlanndaki sondaj kuyusunun bütçesi 100 milyon dolar olacak Karadeniz'de petrol umudu• TPAO ve BP Petrol Arama Ortak Girişim Grubu tarafından başlatılan çalışmanın dört ay sürmesi planlanıyor. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve BP Petrol Arama Ortak Gi- rişim Grubu, Hopa yakınlannda aça- cağı sondaj kuyusuyla petrol arama çahşmalannı hızlandıracak. BP Türki- ye lletişim ve Dış llişkiler Direktörü Mikel Bilbo, BP'nin yaklaşık dört ay sürmesi planlanan proje için 100 mil- yon dolarlık bir bütçe ayırdığını açık- ladı. TPAO-BP Petrol Arama Ortak Giri- şimi, Doğu Karadeniz arama sondaj projesine ilişkin hazırlanan Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi Ra- poru'nu, dün düzenledikleri basın top- lantısıyla açıkladı. Toplantıda konuşan TPAO Arama Grup Yardımcısı Mus- tafaAydın, çahşmalar kapsamında ha- ziran ayı içinde Hopa-1 kuyusunun de- linmesine karar verdiklerini söyledi. Hopa-1 kuyusunun delinmesiyle böl- gede "ticari değere sahip miktarda pet- rol ya da gazııı olup olmadığınm" be- lirleneceğini anlatan Aydın, bu çalış- manın aynı zamanda erişilmesi bekle- nen 4 bin 600 metrelik derinlikle Ka- radeniz'de ilk derin deniz sondajı ola- cağını vurguladı. Hopa-1 kuyusu için Meksika Körfezi'nden gelecek olan "GSF Explorer" adlı sondaj gemisin- den yararlanılacağını belirten Aydın, geminin 123 günlük çalışması sırasın- da Trabzon Limanı'nı lojistik üs ola- rak kullanacaklanna dikkat çekti. Proje öncesinde, bölgenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu- nu hazırlayan ENSR International- Türkiye Genel Müdürü Gürkan Kun- tasal da kuyunun bölgede çokça bulu- nan hamsi ve çaca bahklarını etkile- meyeceğini söyledi. Akçakoca'da da doğalgaz bulunmuştu Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ile Madison-Oil tarafından Akçakoca'ıun 8.7 mil açığında 17 Temmuz 20Ü4'te başlatılan doğalgaz ve petrol arama çalışmalarından olumlu sonuç alınmış, 2 bin 500 metreden daha derinde yapılan sondaj sonunda "ticari değeri olan doğalgaz yataklanna" ulaşıldığı vurgulanmışb. Enerji Bakanı Hilnıi Güler bulunan doğalgazla ilgili olarak ay rıntılı bilgi vermişti. Petrolde ibreyukarıyı gösteriyor Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) en güçlü üyesi Suudi Arabistan'ın günlük üretimin yüzde 2 arttırılmasını önermesine karşıhk, petrol fiyatlarındaki yükseliş frenlenmedi ve 55 doların üzerindekı seyrine devam etti. Öte yandan OPEC'in bugün tran'ın lsfahan kentinde başlayacak zirvede, günlük petrol üretimini 500 bin varil arttırarak 27.5 milyon varile çıkarması; petrol üretim kotalarının oluşturulduğu 1987 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkmasına neden olacağı kaydediliyor. Bu çerçevede ahnacak karar, OPEC'in petrol piyasasına yönelik stratejisinde de değişikliğe işaret edecek gibi görünüyor. îhracattan sonra, dış ülkelere yaptığı yatınmlarda da rekora gidiyor Almanya sanayisi Doğu'ya kayıyor • Alman ekonomisinin dış ülkelerdeki reel yatırımlarında ilk sırayı Doğu Avrupa'nm yeni AB üyeleri alıyor. Çin ise ikinci sırada. FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Al- man firmalarının yurtdışı yatınmlarda bu ytl bir rekora ulaşacaklan ortaya çıktı. Alman Sa- nayi ve Ticaret Odası DIHK'nin yaptırdığı bir araştırmaya göre bu yıl planlanan yatırımlar- la yurtdışı yatınmlarda yüzde 42 artış bekle- niyor. Araştırma 7 bin 500 firmayı kapsadı. Alman yatırımcılannın kendilerine yatırım ülkesi olarak hedef seçtikleri ülkeler ise yine AB üyesi ülkeler. Bu ülkelerin AB üyeliğin- RATO: ÇİN ARTIK ESNEK KURA GEÇMELİ Uluslamrası Para Fonu (IMF) Başkanı Rodrigo Rato, Çin 'in artık kademeli olarak daha esnek bir kur sistemine geçmesinin zamantnın geldiğini, çünkü ekonomisinin güçlü bir durıımda olduğunu söyledi. Reuters in haberine göre, Şanghay kentinde gazetecilerle konuşan Rato, "Daha esnek bir kur sistemine geçmek Çin halkımn ve Çin ekonomisinin çıkarınadır " dedi. den sonra yatınmcılar için yasal çerçevelerin daha uygun hale geldiği belirtiliyor. Ama Al- man yatırımcıları çeken birinci unsur bu ülke- lerde ücretlerin düşüklüğü. Almanlann tercih ettiği ülkeler arasında ikinci sırayı ise Çin alı- yor. Yatırımlann ülke dışına kaymasının nede- ni olarak Almanya'daki durgunluk ve düşük büyüme hızı gösteriliyor. Yurtdışına kaçan ya- tırımlann Almanya'da beş milyon sınınnı ge- çen ve hızla tırmanan işsizliği daha da arttıra- cağını öne süren işveren çevreleri işverenlerin yükünü azaltacak ve yatınmların ülke içinde kalmasını sağlayacak reformların yapılması- nı istediler. Araştırmada "Almanya'daki reform tarnş- malarmın anlanıı, ülkenin modernleştirilmesi çabalaruıdan vazgeçmememiz gerektiğidir" denildi. D1HK Başkanı Georg Braun, "Dun- ya dönmeye devam ediyor ve kendini Alman- ya'da seçim takvimine göre ayariamıyor" dedi. DENGELER ZORLANIYOR Enerjide yeni oyun ve oyuncular • Uzmanlar Çin ve Hindistan'ın enerji piyasasında ABD ve Japonya ile giriştikleri rekabetin sürtüşmeye yol açmasından endişe ediyor. OZLEM YUZAK Yüzyıllık uykularından neredeyse eşza- manlı olarak uyanarak liberal ekonomiye kapılannı açan Asya'nın iki devi Çin ve Hindistan'ın buluştukları en önemli ortak nokta, gıderek artan, arttıkça küresel arena- yı tedirgin eden, oyuncuları ve hatta oyunun kurallannı değiştirecek gibi görünen ener- ji ihtiyaçları... Çin Ulusal OffShore Petrol Şirketi önce ABD'li Unocar'ı 14 milyar dolara satın al- dı Ardından devlete ait Sınopec firması, lran ile 30 yıl boyunca petrol ve doğalgaz satın almak için 70 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Rusya'yı da ihmal etmeyen Çin, Yukos'un ana üretim birimlerınden olan Rosneft'e 6 milyar dolarlık ön ödeme yap- tı.Hindistan da boş durmadı. Bir yandan lran doğalgazı için 40 milyar dolar sayar- ken bir yandan da petrolü ve doğalgazı komşu ülkelerden geçirecek boru hattı pro- jelerine girişti. Çin ve Hindistan'ın enerji alımları bunlarla sınırlı değıl. Ekvador'dan Gabon'a bir dizi ülke ile küçük ve sürekli anlaşmalar da yaptılar. ABD Ulusal tstih- barat Konseyi'nin 2020 yılına ilişkin öngö- rülerde bulunduğu Küresel Geleceği Şekil- lendirmek (Mapping the Global Future) ra- poruna göre, Çin'in enerji tüketimi yüzde 150, Hindistan'ınki yüzde 100 artacak. Âsya-Pasifik'te gerilim noktalan Uzmanların ortaya attıkları soru ise şu: Dünya enerji kaynakları bu kadar sınırlı iken ıki yeni oyuncunun birbirleri ve Japon- ya ve ABD gibi büyüklerle rekabete giriş- mesi belli bir süreçte diplomatik gerilime hatta Asya-Pasifik'te bir askeri çatışmaya yol açabılir mi? Bugün için aşikâr olan, Çin ve Hindis- tan'ın alımlarını garanti altına alma zorun- luluğu. Dolayısıyla enerji güvenliğini sür- dürme kaygısı bu iki ülkenin hem dış hem de savunmapolitikalannın belirleyıci faktö- rü olacak. Örneğin ABD ve Hindistan'ın bir çatışma olasılığına karşın Ortadoğu petro- lünü kontrol almaya karşı oluşturdukları de- niz gücü, Çin'i şimdiden kaygtlandırıyor ve deniz savunmasına özel önem vermeye yö- neltiyor. Yine Asya'nın devlerinden Japon- ya ve Güney Kore de dışşal enerji kaynak- larına bağımh ülkeler Japonya ve Çin arasında hem Doğu Çin denizindeki tartış- malı bölgede doğalgaz yataklan konusun- daki sürtüşme hem de Sibirya petrolünü böl- geye taşıyacak Rus petrol boru hattının geçeceği güzergâh üzerindeki tartışmalar enerji güvenliği konusundakı tehlike ve teh- ditlerin varhğının işaretlerinden biri olarak yorumlaıuyor. Krishna Cuttaree DTÖ'DE KIYASIYA BAŞKAIMLIK YARIŞI Dünya Bankası nın yanı sıra Dünya Ticaret Örgütü'nde (DTÖ) de başkanhkyanşı kıyasıya devam ediyor. ABD 'nın desteği olmadan DTÖ başkanlığına seçılmenin mümkün olmadığı belirtilirken Brezilyalı vetkililer de ABD 'nin kendilerini desteklediğini kaydettiler. Adaylar arasında. eski DTÖ Genel Konsey Üyesi Uruguayh Carlos Perez del Castillo, Mauritius Dışişleri Bakanı J.Krishna Cuttaree ve eski AB Ticaret Komisvoneri Pascal Lamv de hulunuyor. i Hacı Boydak BOYDAKTA ÇİFTE SEVİNÇ tstikbal, Bellona, HES Kablo, Anadolu Finans gibi her biri sektöründe lider birçok kurıduşu bünyesinde barındıran Boydak Holding 'in Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, İstanbul Üniversitesi Işletme Fakültesi tarafından verilen " Ülkemizde Yılın Işletmecısı Ödülü "ne değer görüldü. Öte yandan Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanhğı 'na, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Mustafa Boydak seçildi. EKONOMİ POLflİK ERİNÇ YELDAN Merkez Bankası'mn Bağımsızlığr 14 Mart Pazartesi günkü Cumhuriyet'te "Merkez Bankası Bağımsız mı? llgisiz mi?" başlıklı bir çalışma- mızın geniş bir özeti yer aldı. Bugün bu konudaki tar- tışmayı sürdürmek istiyorum. Söz konusu çalışmanın ana vurgusu, Merkez Ban- kası'mn (MB'nin) 9 Mart günkü 2.4 milyar dolar düze- yinde bir döviz alımı ile döviz piyasasına yapmış oldu- ğu müdahalesi üzerine sunulan resmi açıklamasının döviz piyasalarına ilişkin gözlemlerle uyuşmamasına dayanmaktadır. TCMB'nin söz konusu basın duyuru- suyla kamuoyuna ve "piyasa aktörlerine" ilettiği me- saj nettir: TCMB dövizin düzeyine değil, "son günler- de" yaşanan "aşırı oynaklığa" müdahale etmektedir. llginçtir ki, döviz piyasasına ilişkin gözlemler, "son günlerde" MB'nin müdahalesini gerektirecek herhan- gi bir "aşırı oynaW//("yaşanmadığını göstermektedir. Tersine, döviz piyasalarında gözlenen oynaklığın yıl ba- şından bu yana giderek azalma içinde olduğu görül- mektedir! Dolayısıyla, MB'nin açıklamasının teknik ge- çerliliğini döviz piyasasındaki verilere dayanarak kabul- lenmek mümkün gözükmemektedir. Bu gözlem, MB'nin döviz piyasasına müdahalesinin aslında gide- rek değerlenme içinde olan TL'nın düzeyine mi yöne- lik olduğu konusunda kuşkular uyandırmaktadır. ••• MB döviz kurunun düzeyinden duyduğu kaygıyı açıkça dile getirmekten niye rahatsızlık duymaktadır? Burada MB'nin ideolojik söylemi, ulusal ekonominin gerçeklerine ve MB'nin sorumluluklarına ağır basmak- tadır. Zira MB kendisinin fiyat istikrarından başka hiç- bir makro fiyatla ilgili gözükmemek konumunda oldu- ğunu ispatlamak mecburiyetinde hissetmektedir. Söz konusu ıdeolojı doğrudan yansımasını yeni dö- nem "istikrar programlarının" felsefesinde (yaygın ifa- deylepost-VVashington mutabakatı prensiplerinde) bul- maktadır. Bu söyleme göre merkez bankaları artık öz- gün faiz veya kur politikalarıyla uluslararası finans ser- mayesinin spekülatif kararlarını muğlaklaştıracak müda- halelerden kaçınmalıdır. Merkez bankalarının görevi sa- dece fiyat istıkrannı sağlamak olmalıdır. Bunun harıcin- deki hedefler, finans dünyasının karar almasını güçleş- tirebilecek ve reel sektörlerin istihdam, üretim, ihracat gibi finansal kesimlerı ilgilendirmeyen sorunları arasın- da ikinci plana itılmesineyol açabilecektir. Merkez ban- kaları bu tür "karmaşık" sorunlardan uzak durmalıdır. MB'nin görevi sadece enflasyon tehlikesini önlemek olmalı, ulusal ekonomilerin üretim, istihdam gibi sorun- larıyla ilgilenilmemelidir. Bu noktada Prof. Dr. OktarTürel'in TC Merkez Ban- kası ile Bank ofEngland'm amaçları arasında gözlem- lediği bir karşılaştırmayı sunmak yararlı olacaktır: Nisan 1998 tarihli Bank of England Act'\r\ "Amaç- lar" maddesi şöyle: "Para politikasıyla ilgili olarak, Bank of England'ın amaçları şunlar olacaktır: (a) fiyat istikrarını korumak ve (b) buna bağlı olarak, büyüme ve istihdam amaçları da- hil olmak üzere Majestelerinin Hükümetinin iktisat po- litikalarını desteklemek' (Chap. 11, Part II, Art. 11). An- cak buradaki nüansa farkına dikkat çekmeliyiz: Amaç hiyerarşisi içinde ikincil bir konuma indirgenmiş olsa bile Ingiliz hükümetinin (büyüme ve istihdam amaçla- rı dahil) iktisat politikasını desteklemek Bank of Eng- land'ın amacıdır; 4651 Sayılı Kanun'un lafzında ise destek ifadesi, amaç belirten cümleden koparılmış ve amaç bağımsızlığında Türkiye, deneyimli ve gelişmiş bir kapitalist ekonomide öngörülebilecek olanın dahi ötesine geçmiştir." Oktar Türeî, "TC Merkez Bankası'na Yeni Yasal Çerçeve: 4651 Sayılı Kanun Üzerine Değerlendirme- ler" Mülkiye Dergisi, Temmuz-Ağustos, 2001. Buraya kadar vurguladıklarımız, TC Merkez Banka- sı'nın "bağımsızlık" ilkesinden vazgeçmesi ve hükü- metlerin direktifleriyle enflasyonist bir politika izleme- si anlamına gelmemelidir. Sadece "fiyat istikrarına" odaklanıp, ulusal ekonominin gerçeklerini ve değişen koşullarını göz ardı etmek, Merkez Bankası'mn genel anlamıyla, makro istikrar göreviyle bağdaşmamaktadır. MB'nin "bağımsızlığı", reel ekonomiye ilgisizlik an- lamına gelmemelidir. Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Izmir Şubesi üyeleri, Konak'ta açtıklan standda gcnctik yapısı değiş- tirilmiş gıdalar ile kredi kartları konusunda bilgi verdi. 'Güvenli denetim İSTANBUL / İZMİR (Cumhuriyet)-" 15 Mart Dünya Tüketici Haklan Günü" Türkiye genelin- de çeşitli etkinliklerle kutlandı. lzmir'de tüke- ticiyi bilgılendirme stan- dı kuran Tüketiciyi Ko- ruma Derneği'nin (TÜ- KODER) Genel Başkanı Ali Er, Türkiye'de tüke- ticinin korunması anla- mında çıkarılan yasa ve mevzuatta çok büyük ek- sikliğin bulunmadığını, ancak uygulama, izleme ve denetimlerin yetersiz olduğunu bildirdi. "Güncel Gıda Riskleri ve Rekabet" konulu pa- nelde konuşan Er, Istan- bul'da ölümlere neden olan sahte rakı olayına değinerek hükümetin bu konudaki tutumunu eleş- tirdi. "İnsanlara rakı iç- gıda için yetersiz' meyin" demenin çözüm olmadığını, çünkü Türk toplumunda rakının tü- ketildiğini ifade eden Er, alkol ürünlerinden alı- nan özel tüketim vergisi- nin düşürülmesini istedi. Doğalgaz faturası 'cep'ten ödenecek istanbul Gaz Dağıtım Sanayi Ticaret AŞ (İG- DAŞ) Genel Müdürü LeventTüfekçi, Tüketici dergisi ile İDEM Eğitim ve Danışmanlık Merke- zi tarafından düzenlenen "18. Tüketici Doru- ğu"nda yaptığı konuş- mada, "Artık İGDAŞfa- turalan cep telefonu ile de ödenebilecek. Siste- min 2005 yılı içinde uy- gulamaya geçirilmesi planlanıyor" diye ko- nuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle