Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2005 CUMA
4 HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Tartışma Adabı ve
i. Kaboğlu ile B. Oran
Ibrahim Kaboğlu, eski Başbakanlık Insan Hak-
ları Komisyonu başkanı, Oran da aynı kurulun üye-
siydi. Son değişikliklerden sonra, bu iki bilim ada-
mının da üyelikleri sürüyor.
İki ismin bir arada ve bir anda kamuoyu günde-
minin ön sırasınafırlamaları, bu sıfatlarıyla hazırla-
dıkları "Azınlık Raporu" dolayısıyla oldu.
Basında geniş biçimde yer alan rapor, birçok ki-
şi tarafından eleştirildi.
Bu sütunda da, yapılan çalışmayla ilgili eleştirel
yazılar çıktı.
Eleştirim, daha çok, zaten ırk, din, gibi objektif
verilere dayanmayan, Renancı sübjektivist görüş-
ten yola çıkan, Kemalist ulus kavramının doğru al-
gılanması ve layıkıyla yaşama geçirilmesi halinde,
Türkiye'deTürkiyeli gibi kavramlaragerekolmadı-
ğı, Türk kavramının, bir ırkı temsil etmeyip (zaten
karmaşık Anadolu mozağiyinde böyle birşeye ola-
nak yok) gönüllü bir vatandaşlık kavramını dile ge-
tirdiği, alt etnik kimlikleri de engellemediği gerçe-
ğinden hareket etmekteydi.
Nitekim, zaman zaman ısıtılıp ısıtılıp önümüze ko-
nulan, son dönemlerde de Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'ın sımsıkı sarıldığı anayasal vatandaş-
lık kavramının da bu nedenle fuzuli ve yanlış oldu-
ğunu düşünmekteyim.
Komisyon Başkanı'nın daha sonraki açıklama-
lanndaki müphemiyetinde(belirsizliğin), Kaboğlu'nun
bilim adamı niteliğine yakışmadığını belirtmiştim.
•••
Ama hiçbir zaman, belki de biraz eksantrik bir
merakın ürünü olan bu raporun yazarlarının vata-
na ihanet ettikleri, Türkiye'yi bölmeye çalıştıkları gi-
bi bir sav ileri sürmedim, böyle bir şeyi aklımdan
geçirmedim, geçiremezdim de.
Ne var ki, kimileri raporun kendilerinde yarattığı
tepkiyi saldırıya dönüştürecek kadar ileri gittiler.
Toplumsal Düşünce Derneği Başkanı Fethi Bo-
layır da Kaboğlu ve Oran hakkında suç duyuru-
sunda bulunmuştu.
Dün, Baskın Oran Ankara Cumhuriyet Başsav-
cılığı'na giderek sanık olarak ifade verdi.
Kaboğlu ile Oran'ın "sanık" sıfatıyla ifadelerine
başvurulması illa haklarında takipsizlik (soruştur-
maya yer olmadığı) kararı verilmeyeceği anlamına
gelmiyor.
Bizde hukuki teamül ve hukukçularımızın yapısı
neyazıkki, bu uygulamanın peksıkolmasına, böy
le bir karar verebilecek fazla sayıda savcı bulun-
masına elverişli değil.
Bu hususları belirtmemin nedeni, henüz ortada
açılmış bir dava olmadığını, belki de olmayacağı-
nı vurgulamak içindir.
Zaten üzerindedurmakistediğimkonuda bir da-
va açılırsa ve sanık durumuna gelecek olan kişiler
yürürlükteki yasalara göre mahkûm olurlarsa mah-
kemenin kararını tartışmak değil, ama düşünce öz-
gürlüğü ve demokrasinin onsuz olmazı tartışma
adabı gereği, yasal değişiklikyapılması gerekliliği-
ni vurgulamaktır.
•••
Azınlıklar konusunu, şiddete başvurmadan ve
acil bir tehlike yaratacak tahriklere varmadan tar-
tışamazsak eğer ne demokrasiyi yürürlüğe koya-
biliriz ne de kimi sorunlarımızı bırakın çözmeyi, da-
ha da çözülemez hale gelmekten kurtarabiliriz.
Şimdi burada, "Biz bu kafayla AB'ye zor gire-
riz!" yollu hiç sevmediğim bir sav ileri sürmek iste-
miyorum.
Çünkü AB'den bağımsız olarak konuları tartış-
mamız gerektiğini, demokrasinin, sorunların en ge-
niş biçimde tartışılmasına elveren, hatta bunu el-
zem gören bir rejim olduğunu düşünüyorum.
Bu zorunlulukları yerine getirdiğimiz takdirde bi-
le AB Türkiye'yi almayabilir.
Durum böyle olunca, "Eh madem ki, onlar bizi
almıyorlar, biz de o zaman demokrasiden ve so-
runlarımızı özgürce tartışarak çözmekten vazge-
çelim" mi diyeceğiz?
Böyle davranmak gâvura kızıp demokrasi boz-
maktan başka ne anlam taşır?
Ibrahim Kaboğlu ve Baskın Oran'a vereceğimiz
destek, kendi özgürlüklerimizi savunmaktıraslında...
[email protected]
Yürürlükteki asgari ücretin iptal edilerekinsan onu-
nına yakışan yeni bir bedelin belirlenmesi istendi.
Asgari ücretbaşvurusu
tZMİR(Cumhuriyet
Ege Bürosu) - "Asgari
ÜcretArttinlsın" kam-
panyası başlatan İşsiz-
lik ve Pahalılığa Karşı
Savaş Demeği üyeleri,
bu konuda hazırladıkla-
n dilekçeyi bölge ça-
lışma müdürlüğüne ver-
diler.
Dernek Avukatı Mus-
tafa Ufacık, bölge mii-
dürlüğü önünde yaptığı
açıklamada, bugünkü
asgari ücretin bannma,
yiyecek, sağlık, giyim
ve egitim gereksinim-
lerini karşılamaktan
uzak olduğunu anım-
sattı. Yürürlükteki as-
gari ücretin iptal edile-
rek insan onuruna yakı-
şan yeni bir bedelin be-
lirlenmesini istedikle-
rini vurgulayan Ufacık,
"Bakanlık istemlerimi-
/i dikkate almazsa da
eylemlerimizi sürdür-
meye devam edeceğiz.
Emekçinin yanında
olan, hak ve lıııkuk bi-
lincine sahip yurttaşla-
n konuya destek verme-
ye çağuıyoruz" dedi.
Irak'ta öldürülen şoforlerin yakınlanna 40 bin YTL tazminat ödenmesi de önergeler arasmda
Torba yasa' genişliyorBÜLENT SARIOĞLU
ANKARA-Hükümetin "toıbata-
san" olarak Meclis'e sunduğu dü-
zenleme, TBMM Plan- Bütçe Komis-
yonu'nda ek maddelerle genişletil-
di. Bayram tatilinden önce Meclis'e
sunulan Devlet Memurlan Yasası,
Emekli Sandığı Yasası ve Bazı Ya-
salarda Değişiklik Tasansı, kapsam-
lı hükümleri nedeniyle alt komisyo-
na gönderilmişti. Maliye Bakanlı-
ğı'nın alt komisyonda gündeme ge-
tirdiği değişiklik önergeleri şöyle:
• 3 katrilyon lira ödenek verilen
Sağlık Bakanhğı döncr sermayesi,
maliyeti yüksek ve ileri teknoloji ürü-
nü olan übbi cihazlan taksitle satın ala-
bilecek. Döner sermaye bu amaçla
yıllara yaygın mali yüklenmelere gi-
rişebilecek. Böylcce hastaneler, ma-
liyeti yılhk bütçede aynlan miklan
• Hükümet, 2 ay önce Meclis'ten çıkan yasayı da değiştiriyor. Tasanya eklenen
maddelere göre, emekli subaylar güvenlik şirketlerinde yönetici olabilecek. Özel
güvenlik şirketleri için "güvenlik soruşturması" kaldınlarak "arşiv taraması"
yeterli sayılacak. Belediyeler, kamuya olan borçlanna karşılık mallannı verebilecek.
Telekom'un daha rahat satılması için Kablo TV ayrı şirkete devredilecek.
geçen cihazlan satın alabilecek.
t/ Savaş, iç savaş, terör, kargaşa ve
benzeri olağanüstü koşullara sahip
ülkelere taşıma yaparken saldırıya
uğrayıp yaşamını yitiren yurttaşların
vânslerine 40 bın YTL'ye kadar öde-
me yapmak için Ulaştırma Bakanlı-
ğı'na yetkı veriliyor. Böylece önce-
likle Irak'ta saldınya uğrayan yurttaş-
ların yakınlarına ödeme yapılması
anıaçlanıyor. Ayrıca ekonomik ve tek-
nik ömrünü (22 yaşını) doldurmuş
otobüs, kamyon ve çekicilerin trafik-
ten çekilerek bakanlığa devredilme-
si için kaynak ayrılıyor.
• 8 ay önce Meclis'ten çıkarılan
özel Güvenlik Hizmetlerine Dair
Yasa yeniden değiştiriliyor. "Subay-
larda 4 ydlık yüksekokul mezunu ol-
ma şarü araıımaz" hükmü getirile-
rek Harp Okulu mezunlarının özel
güvenlik şirketlerinde yönetici ol-
masını engelleyen düzenleme de-
ğiştiriliyor. Özel güvenlik görevlile-
ri için öngörülen "lise ve dengi okul
mezunu ofnıa" şartı kaldırılıyor. Böy-
lece, halen görev yapan ilkokul ve-
ya ortaokul mezunu güvenlik çalı-
şanlarının kazanılmış haklannın ko-
runması anıaçlanıyor. Özel güven-
lik görevlileri, özel güvenlik şirket-
leri ve eğitim kurumlan yöneticile-
ri için öngörülen "güvenlik soruştur-
ıııası" kaldırılıyor. Önergenin ge-
rekçesinde, bunun "gereksiz işlem
olduğu" savunularak "arşiv araştır-
ması" yeterli sayılıyor. Ayrıca özel
güvenlik şirketlerine dönük cezai
hükümlerin uygulanması 9 ay daha
erteleniyor.
^ Türk Telekom'un satışındaki
engelleri kaldırmak amacıyla Reka-
bet Kurumu'nun kararı doğrultu-
sunda Kablo TV, Türksat AŞ' ye dev-
rcdiliyor. Böylece tekel konumunda-
ki Kablo TV, özelleştirilecek Tek>
kom'dan aynlıyor.
^ 7 ay önce çıkanlan Büyükşehir
Beledıyesi Yasası ile 2 ay önce çıka-
rılan Belediye Yasası yeniden değiş-
tiriliyor. Belediyelerin kanıu kurunı-
lanna olan borç ve alacak sorunlan-
nı çözmesi amacıyla kurulması öngö-
rülen Uzlaşma Kurulu'nun çalışma sü-
resi 6 ay uzatılıyor. Bu süreyi 6' şar ay-
lık dönemler halinde iki kez uzatmak
için Bakanlar Kurulu'na yetki verili-
yor. Bu borçlara karşılık, belediyele-
rin ellerindeki malları devretmeleri-
ne olanak tanımak için "takas" dü-
zenlemesi getiriliyor.
)/" Harcırah Yasası'nın bir bendi
değıştirilerek zorunlu yer değiştir-
me, sınav, eş durumu ve sağlık ne-
denleriyle yer değiştirenlerin de sü-
rekli görev yolluğu alabilmeleri
amaçlanıyor.
İLLER BANKASIVAKFI
Ajandada
'Kürdistan'
haritası
• Iller Bankası Vakfı'mn ajandasında
yer alan Kürdistan haritası tartışma
yarattı. Büro-Sen, ajandanın Çevre
Bakanı Osman Pepe'nin kardeşinin
şirketince basıldığını öne sürdü.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - tller Banka-
sı Mensupları Sosyal Yar-
dımlaşma ve Emeklilik
Vakfı'mn 2005 yılı ajan-
dasına alınan bir reklam-
da yer alan ve Türkiye top-
raklannın bir bölümünü
Kürdistan, bır bölümünü
de Ermenistan olarak gös-
teren harita tartışma yarat-
tı. Büro-Sen, ajandanın
Çevre ve Orman Bakanı
Osman Pepe'nin kardeşi
AhmetPepe'nin şirketin-
ce basıldığını iddia etti.
îller Bankası Mensup-
lan Sosyal Yardımlaşma
ve Emeklilik Vakfı'mn
2005 yılı ajandasına alı-
nan, Sebat Harita Taah-
hüt ve Ticaret Limited
Şirketi'nin reklamında
yer alan haritada; Güney-
doğu Anadolu Bölgesi
Kürdistan, Doğu Anado-
lu Bölgesi ise Ermenis-
tan sınırlan içinde göste-
riliyor. Büro-Sen Genel
Başkanı Fahrertin Yokuş
da reklamı veren şirket-
le görüştüklerini ve şirke-
tin sorumluluk üstlenme-
diğinibelirtti. Ajandanın
Çevre ve Orman Bakanı
Osman Pepe'nin kardeşi
Ahmet Pepe'nin şirketin-
ce dizayn edilerek basıl-
dığını iddia eden Yokuş,
konuyu takip edecekle-
rini belirtti.
Iller Bankası Genel Mü-
dürü Hidayet Atasoy ise
tartışmah haritanın kendi-
leriyle bir ilgisi olmadığı-
nı söyledi. Ankara Gum-
huriyet Başsavcılığı da,
îller Bankası Sosyal Yar-
dımlaşma ve Emeklilik
Vakfı tarafından bastın-
lan 2005 yılı ajandası ile
ilgili soruşturma başlat-
tı. Edinilen bilgiye göre
Başsavcılık, konuyla il-
gili haberleri ihbar kabul
ederek soruşturma açtı.
Soruşturmada Basın Sav-
cısı Hamza Uçar görev-
lendirildi. Başsavcılığın
soruşturmayı, Türk Çeza
Yasası'nın, 312/2. mad-
desi kapsamında yürüttü-
ğü belirtildi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİIN
Özerk yapmın bozulması ve üyelerin tasfiye edilmesinden kaygı duyuluyor
Üst kurullarda tedirgiıılik
EMİNEKAPLAN/
HACER BOYAaOĞLU
ANKARA - Üst kurullar,
TBMM'de görüşmeleri sürenüst
kurullarla ilgili yasa tasarısından
kaygılı. Üst kurullarla ilgili yasa
tasansı, alt komisyonda yeniden
değerlendirüecek. Edinilen bilgi-
ye göre, alt komisyonda kurullar-
la ilgili yasa tasansına Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu'nun
(TMSF) da eklenmesi öngörülü-
yor. Komisyonda, yasa tasansın-
daki teknik sıkıntıların da gideril-
mesi bekleniyor.
Üst kurullanntemsilcileri ise ku-
rullarla ilgili tasanyı kaygıyla iz-
lediklerini belirtiyorlar. Konuyla
ilgili değerlendirmelerini aktaran
• Tasanya mevcut üst kurullann özerkliğini kaldıracak
veya mevcut kurul üyelerinin üyeliklerini yok eden
düzenlemelerin eklenebileceğine dikkat çeken üst kurul
temsilcileri, "Daha önce bu tür girişimlerde bulunuldu.
Bunlann tekrar etmesi, kurullara zarar verir" dediler.
üst düzey bir bürokrat; "Tasan-
ya, genel kurulveyaPlanBütçe Ko-
misyonu aşamasında; yapılacak
eklemeleri bekliyoruz" dedi. Da-
ha önce hükümet tarafından ha-
zırlanan üst kurullarla ilgili düzen-
leyici taslaklarda, tüm kurullann
üyelerinin tasf iye edildiğine dik-
kat çeken yetkili, şöyle devam et-
ti: "Bu kez de benzeri bir girişim-
de bulunulmasuıdan kaygı duyu-
yoruz. TBMM sürecinde tasanya
eklenecek düzenlemelerle üst Hıı-
rullannözerkliğinezarar verüebi-
lir. Bunlar çok hassas konular ve
bizde şu andatasannınalacağıson
şekli bekliyoruz."
Alt komisyona gönderilen üst
kurullarla ilgili tasarıda, tüm ku-
rul üyeliklerine
u
Bakanlar Kıı-
rulu" tarafından atama yapılma-
sı öngörülüyor. Mevcut düzenle-
mede ise bazı kurullara atamalar
şu şekilde gerçekleşiyor:
RTÜK: YÖK Genel Kurulu 4,
Gazeteciler Çemiyeti ve Basın
Konseyi 2'şer aday seçer. Bakan-
lar Kurulu, YÖK Genel Kuru-
lu'nun belirlediği adaylardan 2
ismi, Gazeteciler Çemiyeti'yle
Basın Konseyi tarafından belirle-
nen adaylardan da 1 ismi üye ola-
rak seçer. Siyasi parti gruplann-
ca belirlenen adaylardan da,
TBMM tarafından 5 üye seçilir.
Sermaye Piyasası Kurulu: İlgi-
li bakanlık 4, Maliye Bakanhğı,
Sanayi Bakanlığı, BDDK, TOBB,
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı
Kuruluşlan Birliği de 2'şer aday
ismini Bakanlar Kurulu'na bildi-
rir. Bu isimlerarasından ilgili ba-
kanlığuı önerdiği 4 isimden 2'si,
diğer kurumlann bildirdiği 2'şer
isimden de biri Bakanlar Kurulu
tarafından üye olarak seçilir.
TOBB YASASI
Hüküm
giyen de
yönetici
olacak
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-TBMM Ge-
nel Kurulu'ndakabul edı-
len bir yasa önerisiyle gö-
revini kötüye kullanma
suçundan hüküm giyenle-
re oda ve borsa yönetici-
si olmanın yolu açıldı.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda, AKP ve ÇHP mil-
letvekillerinin verdiği ve
bazı yasalarda değişiklik
öngören yasa önerisi gö-
rüşülerek kabul edildi.
Türkiye Odalar ve Bor-
salar Birliği (TOBB) ile
Borsalar Yasası 'nda de-
ğişiklik öngören düzen-
lemeyle, görevi kötüye
kullanma suçundan 6 ay-
dan az süreyle hapis ce-
zası veya para cezasına
mahkûm edilmiş olanla-
nn da oda ve borsa organ-
lanna seçüebilmesine ola-
nak sağlandı.
Siyaset yasağı kalktı
Yasayla, oda ve birlik
yöneticilerine getirilen si-
yaset yasağı da daraltıldı.
Buna göre, milletvekili
ve belediye başkanı seçi-
lenlerin oda veya birlik-
teki görevleri kendiliğin-
den sona edecek. ll genel
meclisi üyeleri, belediye
meclisi üyeleri, il ve ilçe
başkanı seçilenler ise oda
ve birlikteki görevlerini
sürdürebilecekler.
TESKseçimibuyıl
Yasayla, 2006 yılında
yapıhnası öngörülen Tür-
kiye Esnaf ve Sanatkârlar
Konferedasyonu genel
kurul ve seçimlerikomis-
yonun karşı çıkmasına
karşın bir yıl geriye çekil-
di. Buna göre TESK genel
kurulu ve seçimleri bu yıl
temmuz, ağustos veya ey-
lül ayında yapılacak.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
AKP, Avrupa Birliği'ne aday bir ül-
kenin hükümet eden partisi. AB'ye yö-
nelişimizin önemli ölçütlerlnden birisi
Türkiye'nin demokratikleşmesi. Türki-
ye, AB ile uyum süreci içinde yasala-
rını demokratikleştirmekzorunda. Ko-
penhag siyasi kriterleri de Türkiye'nin
siyaseten uygar bir ülke olmasını ge-
rekli görüyor.
AKP hükümeti, Uyum Yasalarını çı-
kartıyor. Yasaların AB standartlarına
uyumlu hale gelmesine uğraşıyor. Za-
ten, AB üyellği için başka bir seçene-
ği de yok. Yasaları çıkarmak her şeyin
çözümü anlamına da gelmiyor. Uygu-
lamanın ne olduğu da yasalar kadar
önemli. Bu noktada birçok sorun ya-
şandığı, örneğin işkenceyle mücade-
lede yeteri kadar başarılı olunmadığı
dabirgerçek. Insan hakları konusun-
da da zaaflar sürüyor. Son olarak In-
san Hakları Raporunu açıklayan Pro-
fesör Ibrahim Kaboğlu ve Profesör
Baskın Oran hakkında savcılık tara-
fından soruşturma açıldığını öğreni-
yoruz.
AKP, bu konularda geçmiş hükü-
AKP'nin iki Açmazı: Kürtler ve Aleviler
metlerle karşılaştırıldığında daha gay-
retli, bunu kabul etmeliyiz. Ancak, de-
mokratikleşme bunlarla sınırlı değil.
Türkiye'nin önünde ciddi toplumsal
sorunlaryerli yerindeduruyor. Bu so-
runlardan en önemli ikisi Kürt sorunu
ve Alevilerin kimliklerine ilişkin talep-
leri.
AKP, bu İki konuda dageleneksel tu-
tucu siyasetlerden kurtulmuş değil.
Kürt sorunu, ciddi ve temelden birde-
mokratlkleşme sorunu. AKP, böylesi-
ne köklü bir konuda, büyük ölçüde
geleneksel siyasetin esaretinden kur-
tulabilmiş değil.
Kerkük konusundaki, çaresiz ve de
gerginlik yaratacak siyasi tutumunun
en büyük zaaflanndan birisi Kürtler
konusunda net birtutum belirleneme-
miş olması.
Kerkük'te, Türkmenlerin hakları ko-
runmalıdır. Ancak bu koruma tutumu
"Akrabalanmızı koruyoruz" şeklinde
ifade edildiğinde, birçok zaafı da ka-
çınılmaz olarak içinde barındırıyor.
Irak'ta Sünniler de, hatta Şiiler de iş-
galin yarattığı acıları çekiyorlar. Ker-
kük'te Araplardayeterince temsil edil-
mediklerini söylüyorlar. Gazeteci arka-
daşımız Hüsnü Mahli, Skytürk'teSe-
def Kabaş'ın programında bir nokta-
ya dikkat çekti: Türkiye, Iraksorunun-
da kendisine yakın gördüğü Türkmen-
leri korumayı öne alırsa, Iran Şiileri,
Suriye de Sünnileri destekleyip onlar
üzerinde siyaset geliştirmeye çalışa-
bilir. Bu ise Irak'ın üniter yapısını ze-
deleyecek yeni gelişmelere neden olur.
Irak'ın toprak bütünlüğünü savunan-
ların ülkenin içsorunlan konusunda da-
ha birleştirici bir slyaseti tercih etme-
leri gerekir.
Türkiye'nin, Kuzey Irak'a yönelik
kaygıları zaman zaman öyle aşırı nok-
talara gidiyor ki, ülkemizde yaşayan
Kürtleri de psikolojik olarak olumsuz
yönde etkileyecek, onları da potansi-
yel tehlike olarak görebilecek nokta-
lara ulaşıyor. Türkiye'nin, Kürt sorunu-
nu daha demokratik bir anlayışla ele
alabilecek birtutum içine girdiği söy-
lenemez. AKP, yasal alanda attığı de-
mokratikleşme adımlarına rağmen he-
nüz Kürt sorununu daha sağlıklı ola-
rak ele alınabilecek bir alana taşıya-
bilmiş değil. Kerkük konusundaki aşı-
rı vurguların da böyle bir belirslzlikle at
başı gittiği söylenebilir.
•••
AKP'nin ikinci önemli zaafı da Ale-
viler konusu. Tayyip Erdoğan'ın açık-
lamalarınayansıyan, son olarak Diya-
net Işleri Başkanlığı'nın açıklamalarıy-
la iyice açığa çıkan tutum, ülkemizde-
kl önemli bir inanç topluluğunu görmez-
den gelme şeklindedir. Alevilerin ce-
mevleri açmak için yaptıkları başvu-
rular, cemevlerinin yasal statüsüne iliş-
kin hükümet yetkililerinin yaptığı açık-
lamalar, geleneksel Sünni egemenli-
ğinin devamını savunmak dışında ye-
ni açılımlar içermiyor.
Avrupa Insan Hakları Mahkeme-
si'nde görülen, "zorunlu din dersi"ne
ilişkin Alevi bir yurttaşın başvurusu ko-
nusunda da AKP'nin bir açmaz için-
de olduğu görülüyor.
AKP'nin demokratikleşme adımla-
rının inandırıcı olabilmesi, ancak de-
mokrasiyi gerçekten içlerine sindire-
bilecek bir olgunluğa gelmeleriyle
mümkündür. Alevileri hâlâ, "sapkın-
lık" olarak gören tutucu, bağnaz din
anlayışından kurtulmadıklan anlaşılıyor.
Burada, devletin Diyanet Işleri Baş-
kanlığı kanalıyla yaptığı tercihleri de so,
gulamak yerine benimseyerek statü-
ko yanında saf tutuyorlar.
Kürt sorunu ve Alevilerin demokra-
tik talepleri AKP'nin demokratikleşme
konusundaki iki temel zaafı olmaya
devam ediyor.
Bu zaaflar, onların önümüzdeki dö-
nemde karşılarına sık sık çıkacak.
AB'yle müzakereler döneminin de iki
büyük sorununun bunlar olacağını şim-
diden görebiliriz. AKP, bu konudasta-
tükoya sanlarak demokratikleşme stan-
dartlarını tutturamaz.