18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4ŞUBAT2005CUMA 1 CUMHURİYET SAYFA dishab(û)cumhuriyet.com.tr 11 K. Irak'ta seçimlerle birlikte yapılan referandumda halkın yüzde 95'i bağımsızlık istedi Hedef KürcüstanDış Haberler Servisi - Irak'ta geçen pazar yapılan genel ve yerel seçimler sırasında Kürt bölgelerinde yapılan halkoylamasında Kürtlerin yüzde 95'inin bağımsız devlet istedıği bildi- rildi. Irak Kürdistan üemokratik Par- tisi lideri Mesud Barzani, uzun dö- ııemde Kürt devleti kıırulmasınin ka- çınılmaz olduğunu söylcrkcn geçen pazar yapılan scçimlerde Kürtlerin yüzde 30, Şiilerin de 45-50 oranında oy aldığı öne sürüldü. Irak'ta geçen pazar yapılan seçim- ler sırasında kuzeydeki Kürt bölgele- rinde, bağımsız bir Kürt devleti kıını- lup kurulnıaması konusunda düzenle- nen resmi olmayan halkoylamasının sonuçlanna göre Kürtlenn yüzde 95'i bağımsızlık istedi. Referandumda yak- laşık 1 mılyon 900 bin Kürt'ün, yani oykullananlann yüzde 95'inin bağım- sız bir Kürt devleti istediği belirtili- yor. Yolsuzlıık iddiaları Resmi olmayan halkoylamasında, seçimdc oy kullananlara kartlar dağı- tıldı ve bağımsız bir Kürt devleti mi, yoksa Irak'a bağlı bir Kürt bölgesi mi istedikleri soruldu. Referandumun ba- ğımsız bir kurumca düzenlenmediğı, çocukların da oy kullandığı, hatta mü- kerrer oy kullanıldığı öne sürülüyor. Halkoylaması sonuçlannı değerlcn- diren 1KDP lideri Barzani, kısa dö- nemde bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasının söz konusu olmadığını, ama bunun kaçınılmaz olarak geıçek- leşeceğini söyledi. Barzani, "BağunsızKürtdevletidoğ- ıu zaınan geldiğinde bir gerçekliğe dö- nüşecek" dedi. 1KDP lideri, kendi ken- dilerini yönetmenın Kürtlerin doğal hakkı olduğunu ve isteklerini dile gc- tirmenin de haklan arasındabulundu- ğunu belirrti Ingiltcre'de yayımlanan The Guar- dian gazetcsi, geçen pazar yapılan se- çimlerde Kürtlerin yüzde 30, Şiilerin E KDP lideri Barzani, gayri resmi halkoylamasının ardından kısa dönemde bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasının söz konusu olmadığını, ama bunun kaçınılmaz olarak gcrçekleşeceğini söyledi. de 45-50 oranında oy aldığını öne sür- dü. Haberde, yüzde 30 oy alan Kürt- lerin beklendiğinden iyi bir perfor- mans gösterdikleri belirtildi. Gazete, üst düzey Şii ve Kürt yetki- lilere dayandırdığı haberiııde, üç eya- lette Sii parlilerin lıstesınin oyların yüzde 48 ila 50'sini aldığı ve bu oran ile parlamentoda 135 ile 138 sandalye kazanabıleceğını belırtti. Haberde, se- çım sonuçlanna göre Kürtlerin bekle- nenden daha büyük bir başarı sağladı- ğı ve oylann yaklaşık yüzde 30'unu al- dığı kaydedildi. Parlamentoda 85-90 sandalye alması beklenen Kürtlerin yeni hükümetin kurulmasında kilit önem taşıyaeağı da ifade edildi. Haber- de, Başbakan lyad Allavi'nin başkan- lığını yaptığı koalısyonun yüzde 12- 15Tik oyla 3. sırada, Irak Komünist Partisi'nin de 4. sırada yer aldığı be- lirtildi. Aşiret liderleri başkanlığa soyundu TKYB lideri Talabanı, Selahattın kentinde IKDP liden Mesut Barzani ile görüştükten sonrakı basın toplantısın- da, "Demokratik Kürt listesinin baş- bakan ya da devlet başkanı adayı- yım" dedı. Talabani, IKDP lideri Bar- zani'nin de, Sülcymaniye, Erbil ve Do- huk'tan oluşan özerk Kürdistan bölge- sinin başkanlığına aday olduğunu açık- ladı. Talabani, 111 kişiden oluşan ye- rel Kürt parlamentosunda hükümet başkanının Neçirvan Barzani olacağı- nı belirterek, 2 büyük Kürt partısı olan IKDP ile IKYB arasında herhangi bir soııın bulunmadığmı söyledi. Seçimlcrin ardından saldınlannı yo- ğunlaştıran direnişçiler önceki gün ve dün 19 kişiyi öldürdü. Kuzeydeki Ker- kük kentinde petrol tesısleıinin güven- liğini sağlamakla yükümlü 12 Irakas- keri direnişçiler taratîndan öldürüldü. Kerkük'teki Irak güçlennin komutanı üeneral Enver Hamid Amin, "Görev- lerinin bitimindebir servis minibüsüy- le köylerine dönmekte olan 12 askerin teröristlerin açüğı ateşsonucuöldüğü- nü" belirtti. .El Anbarbölgesinde önceki gün ıkı Amerikan askeri öldürüldü. Bakuba yakınlarında dün sabah bir konvoya düzenlenen saldırıda, Amerikan üs- sünde çalışan 2 Iraklı öldü.Tel Afer'de bir ABÜ üssüne yönelık havan topu sal- dınsında 2 Iraklı sıvil öldü, 6'sı yara- landı. Bağdat'ta da bir Irak askeri öl- dürüldü. El Anbar Valisi FasalKavdEl Namravi, bir suikast girişiminden ya- ra almadan kurtuldu. Türkiye'deki oylar ITC'ye Irak seçımleri ıçin Ankara ve ts- tanbul'da 3 merkezde oy kullanan lraklılardan yaklaşık yüzde 85'inin Irak Türkmen Cephesi'ne (ITC) oy verdiği bildirildi. ITC tarafından ya- yımlanan resmi sonuçulara göre, 4030 geçerli oyun 3413 'üııü ITC al- dı. Diğer Türkmen listesi olan Türk- men Milliyetçi Hareketi'ne 249 oy çıkarken, Irak Başbakanı lyad Alla- vi'nin partisi 73, Kürt liderlcr Celal Talabani-Mesud Barzani tttifakı 59, terör örgütü PKK bağlantılı Kürdis- tan Demokratik Cözüm Partisi ise 12 oy aldı. RDOĞAN'A YANIT Talabani'den Diyarbakır tehdidi Dış Haberier servisi - Iraklı Kürt liderlerden Celal Talabani, Selahattin kentinde Irak Kürdistan Demokratik Parti (IKDP) lideri Mesud Barzani ile görüştüktcn sonraki basın toplantısında, Başbakan Erdoğan'ın Irak seçimleri ve Kerkük konulannda yaptığı açıldamalara tepki gösterdi. Talabani gazetecilerin sorulan üzerine "Kerkük Kürtler için çok önemlidir" dedıkten sonra Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Talabani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kerkük'e ilişkin açıklamalarına yönelik gazetecilerin sorularını ise şöylc yanıtladı: "Ben Erdoğan'ı tanıyorum. tyi bir siyusctçidir. Saıııı ırn, bu açıklamanın tercümesinde bir yanlışlık var. Bu açıklamadan hoşlanmadık. Bu ülkcnin sınırlan vardır. Bir başka ülkenin içişlerine müdahale etmeye kimsenin hakkı yoktur. Eğer Türkler, Kerkük üzerinde hak iddia ederse yarın Araplar da Antakya üzerinde ve diğer Kürtler de Diyarbakır üzerinde hak iddia eder" dedi. Başbakan Erdoğan geçtiğirniz gün parti meclisinde yaptığı konuşmada, hak seçimlennde kaygıların ortaya çıktığını ve sonuçlann etnik dengesizlik doğuracağını söylemışti. Erdoğan, Iıak'ın bütünlüğüne zarar verecek gelişmelere "Dur" denılmesı gerektığinı vurgulayarak "Türkiye'nin hukukunu dikkate almadan atılan her adım bölgede yangının büyümesine neden olacaktır. Bu olumsuz gelişmclcr şüphesiz ki lıi/.i de rahatsız edecektir" demişti. Kiev'den Tahran'a füze • Dış Haberier Servisi - Iran'ın Ukrayna'dan nükleer başlık taşıyabilen füzeler aldığı öne sürüldü. tngüız Fınancial Times gazetesının haberine göre, Ukrayna Parlamentosu'ndaki mafya karşılı komitenin eski başkanı Grigori Omelçenko, IJkrayna Gizli Polisi tarafından yapılan soruşlurmaya dayanarak Iran ve Çin'e 1999-2001 yılları arasında yasadışı yollardan altışar tane Kh-55 model füze satıldığını söyledi. Kh-55 füzeleri lsraü'ı Iran'ın vuruş mesafesıne sokııyor. ABD Başkanı, Ulusa Sesleniş konuşmasında İran ve Suriye'ye gözdağı verdi Bush yine tehdit ettiDışHaberlerServisi- ABD Başkanı Georgc W. Bush, geniş. Ortadoğu'da barış için teröristlen banndıran ve kit- le imha silahları arayışında- ki ülkelerin karşısına çıka- caklarını belirterek İran ve Suriye'yi açıkça hedef aldı. Bush, ABD Kongresı'nde heryıl yaptığı "BirliğinDu- runıu" konuşmasında, 20 Ocak'taki yemin töreni ko- nuşmasında olduğu gibı, öz- gürlüklerin dünyada yayıl- masının ABD'yi daha gü- venlı yapacağının altını çi- zerek İran ve Suriye'yi açık- ça ııyardı. ABD Başkanı konuşma- sında, "Geniş Ortadoğu'da banşı desteklemek için terö- ristlen banndıran ve kitle imha silahlan arayışmdaki ülkelerin karşısına çıkmah- yız. Suriye halen topraklan- nın ve Lübnan'ın bazı bö- lümlcrinin, bölgedebanşşan- sını yok etmc arayışmdaki tran'ı kitle imha silahları peşinde koşmakveterörü desteklemek, Suriye'yi de hem topraklarında de Lübnan'da teröristleri banndırmakla suçlayan Bush, bu ülkelerin karşısına çıkacaklannı vurguladı. (Fotoğraf: REUTERS) teröristlerce kullanılmasına izinveriyor' 1 dedı. tran'a ağır suçlama Bush, "Suriye hüküme- tindenteröreverdiğitümdes- teği kesmesini ve özgürlüğe kapı açmasını bekliyoruz. Bugünİran, dünyada teröre devlet desteği sağlayan baş- hca ülke. Bir taraftan kendi halkını hak ettiği özgürtük- ten mahrum ederken diğer yandan nükleer silah arayı- şında. Avrupalı müttetîklerle ça- lışarak İran rejinûnin uran- yum zenginleştirme ve plü- tonyumun yeniden işlenme- si sürecini, aynca teröre des- teğini kesmesini sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu. ABD Başkanı Bush, İran halkına açıkça seslenerek "Kendi özgürlüğünüz için ayağa kalktığınızda Ameri- ka siziıı yanınızda olacak. Özgürlüklerin özellikle Or- tadoğu'da ilerletilnıesincyö- nelik sözümüz şimdi Irak'ta testedildiveonaylandL Bu ül- ke, terorizmle savaşta haya- ti bir cephe, bu yüzden terö- ristler orayı seçti. Askerlerimiz Irak'ta terö- ristlerlc savaşıyor ki, bu sa- yede onlarla kendi cvimizde yüzleşmek zorunda kalma- yalıııı. Irak'ta özgürlüğün zaferi, terorizme karşı savaş- ta ycni bir müttefiki güçlen- dirccck, Şanı vc Tahran'da- ki demokratik reformcula- ra esin verecek ve zorlu bir bölgcye umutvegelişmeyige- tirecek. Böylece çncukları- nıı/ııı ve torunlanmızın lıa- yatından korkunç bir tehdit kaldıı ılacak. Başanh olaca- ğız, çünkü Irak halkı, geçen pazar bütün dünyaya göster- diği gibi kendi özgürlüğüne değer veriyor" ifadelerini kullandı. Bush, Irak'tan Amerikan askerlennın çekilmesiyle il- gılı takvım açıklamayacak- laıını da vurguladı. Erdoğan 'ın sert eleştirileri ile Rusya, İran ve Suriye 'yle temasları kuşkulandırdı Rice nabız yoklayacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -ABD Dışişleri Bakanı Condoleez- za Rice'ın Ankara ziyareli öncesin- de Türk-Amerikan ilişkilerinde dal- galanmayaşanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'ye Irak politikası nedeniyle yönelttiği sert eleştiriler ile Rusya, İran ve Suri- ye'yle yakın temasları Bush yöne- timinde şüphe uyandınyor. Diplomatik kaynaklar, Bush yö- netiminin ikinei döneminde İran, Irak ve Ortadoğu konulannda izle- yeceğı stratejide Erdoğan hüküme- linin işbirliği gösterip göstermeye- ceğini öğrenmek istedığini belirtır- ken Dışişleri Bakanı Rice'ın pazar günü gerçekleştireceği temaslarda bunun için nabız yoklayacağını kay- dediyorlar. Türk-Amerikan ilişkileri, Irak ko- nusunda yaşanan görüş aynlıkları ne- deniyle genlımlı bir dönemden ge- çiyor. Dışişleri ve Genelkurmay, Kerkük ve PKK ile mücadele gibi konularda ABD'nin politikasından duydukları rahatsızlığı "dengcli" açıklamalarla ifade ederken Başba- kan Erdoğan'ın kullandığı sert üs- lup Bush yönetiminde büyük rahat- sızlığa neden oluyor. İşbirliğinin parametreleri Bush yönetimi, ABD Başkanı'ıun ıkinci döneminde Irak, İran ve Or- tadoğu konulannda izleyeceği stra- tejiyı oluştururken Erdoğan hükü- metiyle gerçekleştirilecek işbirliği- nin parametrelerini de belırlemeye çalışıyor. Bu çerçevede, Türkiye ka- muoyunda artan ABD karşıtlığı, ABDTı diplomatlar tarafından cid- di bir engel olarak görülüyor. ABD kaynakları, AKP lıderlığının bu ko- nuda daha sorumlıı hareket etmesı- ni beklediklerini belirtirken, Erdo- ğan haşta olmak üzere AKP yetki- lilennden yapılan açıklamalann ka- muoyundakı ABD karşıthğını arttır- dığını savunuyorlar. Başbakan Erdoğan ile ABD yö- netimi arasındaki gerilim, ABD'nin geçen yıl gerçekleştirdiği Felluee operasyonunun ardından net bir şe- kilde su yüzüne çıktı. Erdoğan'ın Başkanlık seçımle- rindeki başanlanndan dolayı telefon- da kutladığı ABD Başkan Yardım- cısı Dick Cheney'ye eleştınler yö- neltmesi, Cheney'nin de buna kar- şılık vcrmesi Ankara-VVashington hattında ciddi sıkıntılara neden ol- du. Ardından Erdoğan'ın ramazan bayramının ilk günü, lstanbul'da yaptığı konuşmada Irak'ta yaşanan- ları eleştirmesi, Irak'ta öldürülen direnişçiler ıçın "•şehitler" ifadesi- ni kullanması, lslam ülkelerinı ege- men güçleıe karşı işbirliğine çağır- ması şüpheleri arttırdı. Hükümetin gel-gitleri ABD'lı kaynaklar, Erdoğan hü- kümetinin "gel-gitlerinin" güven- sizliğe neden olduğunu belirtirken Erdoğan'ın dış politika çızgisinde Rusya, tran ve Suriye'ye verdiği özel öncmin de soru işaretleri yarat- tığını kaydcdiyorlar. ABD'Iİ yetkililer, ABD'den son bir ayda gerçekleşen üst düzey ziyaret- lerın, bu konularda belırsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçladığını be- lirttiler. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Baglantısızlardan Serseri Devletlere... Gelişme Ekonomisinden Vahşi Liberalizme... Kimi zaman gelişme iktisadı, kimi zaman da kal- kınma iktisadı adı ile 1950'li, 196O'lı hatta 1970'li yıl- larda geniş kapsamh yayınların yapıldığını gördük. Günlük gazetelerde, süreli yayınlarda ve akademik çevrelerde büyük yer tutan bu ilgi neden 1980'li yıl— larda ortadan kayboluverdi. 2000'li yıllara geldiği- mizde ise neredeyse herkesin varlığını bile unuttu- ğu bir konu oldu. Tek tük araya sıkışıvermiş birkaç yayın dışında, "piyasada" pek görünmez oldu. Ne oldu da geliş- me iktisadı üzerindeki ilgi ortadan kayboldu? - Acaba dünyada geri kalmışlık ortadan kalktı da bu alandaki "düşünce ve değerlendirmeler" bunun için mi görülmez ve duyulmaz oldu? - Yoksa gelişme iktisadı yerine sihirli bir alterna- tif yol mu bulundu? Tabii ki ikisi de değil. Dünyamızda geri kalmışlık (ve bırakılmışlık) daha da acımasız hale geldi. Yok- sulluk, salgın hastalıklardünya nüfusunun büyük ço- ğunluğunu daha fazla hırpalamaya başladı; gelir bölüşümündeki bozukluklar keskinleşerek sürüyor. O günlerin farkı neydi? Geri kalmışlık daha da yaygınlaşırken "gelişme ik- tisadınm" akademik çevrelerden diğer alanlara ka- dar kendini kaybettirmesinin arkasındaki öğeler ne olabilir? Galiba şunları alt alta sıralarsak kendimizi, doğruların önemli bir bölümünü ortaya koymuş gi- bi düşünebiliriz; 1) O yıllar Doğu ve Batı blokları dışında "Bağlan- tısızlar blokunun" da bulunduğu yıllardı. Doğu ve Batı bloklarının varlığı, "Bağlantısızların da var ol- masını" sağlıyordu. Hindistan, Yugoslavya, Mısır ve daha birçokları Bağlantısız ülkeleri oluşturuyor- lardı. Avrupa ülkeleri ve ABD'nin akademik çevreleri ve diğer düşünce üreten merkezleri, "azgelişmişlerin sorunlarma ışık tutan iktisat öğretisine önem ver- mek zorunluluğunu hissediyorlardı." Onların so- runları ile ilgileneceklerdi ki, "Batı kapitalizminin on- ları dışladıkları gibi bir düşünce egemen olmasın!" Bu zorunluluk ABD ve Avrupa'yı, kerhen de olsa, gelişme iktisadına ilgi göstermeye yöneltmişti. Batı iktisatçıları bu alanda çalışmayapıyorlardı: Ge- lişme iktisadı, iktisat kuramında önemli bir yer tuttu. Ancak 1980'li yıllarla birlikte Doğu blokunun da- ğılacağı, Bağlantısızların ortadan kalkacağı Batı ta- rafından anlaşıldı. Öyleyse, artık gelişme iktisadı ile de uğraşmaya hiç gerek yoktu. Kerhen bile olsa, bu konuda artık çalışmak gerekmiyordu. 2) Sihirli değnek bulunmuştu: Liberal piyasa ikti- sadı azgelişmiş ülkeleri kurtaracaktı! Gelişme iktisa- dının yerine liberal politikalar gelmeliydi. Sanayinin planlanması ya da ulusal dış ticaret politikası izlen- mesi gibi, Batı'nın (ve şirketlerinin) hareket alanını sı- nırlayan gelişme iktisadının öngörülerine hiç gerek yoktu. Doğu bloku ve Bağlantısızlar ortadan kalka- cağınagöre "sistem, Batıkapitalizminebağlanma- lıydı". Oyle kendi başına buyruk Bağlantısız ülkeler ancak, yıllar sonra George Bush'un ifade ettiği gi- bi, "serseri ülkeler" olarak tanımlanabilirlerdi. Eski "Bağlantısızlar" Batı kapitalizmine göre ar- tık "serseri ülkeler" olmuştu. Zaten onun içindir ki son Bağlantısız (yani serseri) ülke olan Yugoslavya işte bu nedenle ABD, Ingiltere ve Almanya tarafın- dan sille tokat 6 parçaya bölünüyordu. Batı kapita- lizmi böyle "serseriliklere" izin veremezdi! Gelişme iktisadının tek kutuplu, Batı kutuplu, ka- pitalist kutuplu düzeni önerilmiyor, dayatılıyordu. Ar- tık gelişme iktisadı ile uğraşmaya hiç gerek yoktu. - Azgelişmiş (ve geri kalmış ülkeler) liberal iktisat politikası izlemeliydiler. - Dış ticaret liberal olmalıydı; yabancı mallar, hiz- metler ve şirketler istedikleri gibi gelebilmeliydiler. - Geldikten sonra azgelişmiş ülkelerin pazarların- da, ilaçtan sigaraya, sudan bilgisayara kadar her şey bu büyük şirketlerin tekeline girmeliydi. - Yerli (ulusal) bankacılık diye bir şey söz konusu olmamalıydı. Bankacılığa da Batı'nın dev şirketleri egemen olmalıydılar. Gelişme ancak böyle olurdu; A'dan Z'ye liberal ve açık saçık politikalar sonucu Batı kapitalizmi ve şir- ketleri azgelişmiş ülkeleri öyle ya da böyle hallede- ceklerdi. Doğu bloku, Batı bloku ve Bağlantısızlar gibi üç ayrı kesimin bulunduğu bir dünyada "gelişme ikti- sadı" vardı ve olmalıydı da. Batı artık ben varım, Batı kapitalizmi var, "senln kendini geliştirmene hiç gerek yok", ben seni evi- re çevire geliştiririm diyor. Sonuç mu? Son 20 yılın sonuçlarına baktığımız zaman dünyada gelir bölüşümü daha da bozulmuş. Batı kapitalizmi, zorla uygulattığı liberal politikalar sonucu sadece kendisi gelişmiş. İşte gelişme iktisadını ortadan kaldıran Batı ken- di iktisadını dayatıyor. Vahşi kapitalizmin egemen ol- duğu bir oligarşiden başka, geriye hiçbir şey kalmı- yor. Bunu sağlayacak altyapı ise, gelişme iktisadının yerine dayatılmak istenen liberal iktisat, liberal piyasalar yolu ile hazırlanıyor. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisalj Kazanan Iran olduDış Haberier Servisi - ABD'nin eski başkanı BiIICIinton'ın danışman- larından Sidney Blu- menthal, Irak seçim- lerının tran için "sessiz birzafer" anlamına gel- diöini yazdı. Ingiltere'de yayımla^ nan The üuardıan gaze- tesınde "(Jtopik Çık- maz" başlıklı makale- sinde, Kürtlerin beklen- diği gibi seçime katıh- mının yüksek olduğu- nu, yıllarca Sünni azm- lık tarafından ezılen Şii çoğunluğun kaçınılmaz iktidarlarını kutladığı- nı belirten Blumenthal şöyle yazdı: "ŞUIerin zaferi İra n için sessiz bir zafer oldu ve tran lider- leri Bush'un yaptığı gi- bi bunu dillendirmedi- ler. Iran'ın Şii hükttme- ti Inık'taki Şii partilere para akıttı. Irak lıükii- ıııeline tran ajanlan sız- dı. tran Şii milisleri eğit- ti. Irak seçimleri, uzun Irak-tran savaşının so- nucu nitcliğindc. İran parmağını bile kımıl- datmadan bu savaşı ka- zanmış oldu."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle