23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2005 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MIJMTAZ SOYSAL Les Turqueries FRANSIZCANIN ilginç SÖZ- cüklerinden biridir "la turquerie" sözü. Eskiden, genellikle çoğul olarak kullanılırdı; sanatta, özel- likle edebiyatta Türklere ilişkin konulan işleyen ya daTürklere öz- gü yaklaşımları öne çıkaran ya- pıtlar için. Ressamların tablola- rı, yazarların tiyatro oyunları ya- hut çeşitli oyunlara soktukları ka- rakterler gibi. Ünlü örneklerine Moliere'de rastlanır. Ne var ki, zamanla sertlik, zalimlik, hatta aslında Türklerin gönül zengin- liğine ve cömertliğine hiç uyma- yan pintilik gibi nitelikler için de kullanılıroldu. Yoksa, Fransızlann dilinde, Türklere ilişkin olarak özü açı- sından hiç de fena olmayan de- yimlerepeycedir. örneğin, "Türk kafası" denince, herkesin yüklen- diği, önünegelenin kafasına vur- duğu, rasgele suçladığı kişi an- laşılır. Birine "Faslıyaya da Tür- ke davranır gibi davranmak", karşısındakini insan yerine koy- mamak anlamına gelir. Hele bir "Türk gibi kuvvetli" sözü vardır ki, hakkındaki "Yunanlı gibi hır- sız" sözünü sözlüklerden sildirin- ceye kadar akla karayı seçmiş olan komşumuzu kıskançlıktan çatlatır. Ankara'yıziyaretetmekte olan "Fransız heyeti"ne ilişkin ha- berleri ve yorumları dinleyip oku- dukça bunlan anımsamadan ede- miyor insan. Geçen gün Paris'ten kalkıp Türkiye'ye gitmekte olan Fransız uçağındaki halleri ve tutumları hiç de öyle ciddi iş yapmaya gi- den insanlar izlenimi vermiyordu. Daha çok, bir arada dış geziye çıkmış turist grubunu andırıyor- lardı. Yanlarındakiler de, siyasi- lerin sekreterlerinden çok, aile- lerine katılmış hanım hanımcık kızlar gibiydiler. Belli ki, "alçak profil" denen yaklaşımı seçmiş- lerdi. Yoksa, onların veya diplomat- larının değil de bizimkilerin mi seçimiydi? Ziyaretin Türk-Fransız ilişkile- rini doğru zemine oturtma amacınayöneldiği kesin. Nitekim, bu çarşambanın "Le Canard EnchaînĞ", yani "Zincire Vurul- muş ördek" gazetesi de öyle di- yor. Fransızcada "ördek" sözü, "ya- lan haber, doğru olmayan söz" anlamına da gelir. Zamanla ora- daki basındada bizdeki bazı ka- lemler gibi yalakalık, kara çal- ma, çıkarcı çarpıtıcılık örnekleri yaşanmış olmasından olacak, argoda "gazete" için de kullanı- lır olmuştur. Söz konusu haftalık "ördek", başlıkları ve karikatürleriyle bir mizah gazetesi gibi görünse de haberlerinin doğruluğu ve sağ- lamlığı bilinen dürüst bir yayın organıdır. Bu haftaki yorumları- nın birindeki ara başlık, "Debre'nin Türk Kafaları" sö- züyle Türkiye'ye giden "grup başkanlan"nı ele almaktaydı. Meclis Başkanı olan Mösyö Deb- re'nin "Ben Türkiye dosyasıyla umacılık oynamam; bu seyahat benim açımdan Sarkozy ile Bal- ladur'a nanikyapmak demektir" sözünü de ekleyerek. Bu ikisi Türkiye'nin işini güçleştirmek için ellerinden geleni artlarına koy- madıklarına ve Debre de Anka- ra'ya sıcak baktığı bilinen Mös- yö Chirac'ın yakını olduğuna gö- re, ziyaretin Fransa'daki iç poli- tikayla ilgisini anlatmak için, Ör- dek'in deyimiyle "Daha fazla açık- lamaya gerek var mı?" Vergi Denetimi ve Denetmenleri-2 Faruk YALÇINER Iktisatçı B atılı ülkeler, doksanlı yıllar- da gerçekleştirdikleri düzel- timlerle, bugün ülkemiz içiıı düş bile edilmeyecek bir ver- gi yönetimine kavuşmuşlar- dır. Vergı ödeyen yükürnlii dcğil "müş- teri"dir artık! Vergiye ilişkin ödevlenn- deıı lutun da gelinni yönlendirebileceği yatınm alanlarına vanncaya değin her koııuda vergi yönetimı ona parasız da- nışmanlık, arabuluculuk, gerektığınde sa- vıınmanhk yapınaktadır. Kişiler, kurum- lar vergı daireleriııdeki dosyalannda yer alan bilgılere her an ulaşabilînekte, eksik, yanlış olanlann değiştirilmesini sağla- maktadırlar. "Vergikaçakçılığınıntanınıı ve somıçlan herkesin anlayabileceği bir kfsinHktekamuvicdanınakazuımışuıf Do- laylı vergiler yaşamı cehenneme çevırme- yecek ölçüdedir; gelirden, varlıktan ver- gi almak temel ilkedir. Yükümlünün vergılendirmeye ilişkin her türlü gideri (muhasebe, danışmanhk vb.) "vergjnin toplunısal maliyeti" ola- rak değerlendirilmekte, bu türden gider- lerin en aza ındınlmesine çahşılmaktadır. Vergi yönetimı, paranın el değiştirme- sini izlemekte; harcamalann banka vb. finans kuruluşlan kanalıyla gerçekleş- mesi ıçın her türlü önlem alınmış bulun- makta, "tüm geürierin kaynıığısoı ulmak- tadır." tnsanlar Türkiye'deki gibi vergi denetçilerine kamyonlar dolusu defter- belgeleritaşımamakta; vergi denetimi bil- gisayarla -dahası parasız- yapılmaktadır. Gerçi, devletın egemenlik hakkından kayııaklanan bu temel görevin yeminli nıali müşavirlere devredilerek özelleşti- rilmesi, düııyada -bizden- başka hiçbir toplumun başaramadığı bir buluş olarak o ülkelerdekı yaratıcı düşünce kısırlığını gösterse de onlar, "kamu vergi denetinıi- ni özelkuruluşlarca para karşılığı yapılan bağunsız dış dcnetimden ayn tutmakta- dırlar." Başta ABD olmaküzere Fransa, Alman- ya, Ingiltere ve öbür OECD ülkelerinde vergi daireleriyle vergi denetim birimle- ri bölge düzeyinde örgiitlenmıştır. Ülke- nin birkaç büyük kentinde yerleşik; öbür kentlerdeyse geçici çaksanbir avuç denet- çinin yaptığı merkezsel denetim, yalnız- ca Türkiye'ye özgüdiir. Belirli süreyle sınırlandınldığuıdaıı ola- ğandışıdır, etkin değildir. Aralannda ile- tişim, uygulama birliği olmayan dört ay- n denetimbiriminin varhğı planlamayı en- gellemektedir, Incelenen yükümlüler baş- lanna ne geleceğini bilememektediler. Anlaşılmaz, çelışkili, boşluklarla dolu vergi yasalan nedeniyle vergi danışman- lanna başvurarak yüksek paralar ödemek zorundadırlar. Denetçi sayısı yetersizdir, kadrolar doldurulmamaktadır. Bafı'da, denetim örgütü tektir. Dcnctçiler arasın- da işbölümü, uzmanlaşmagözctilir. 0nun için de mcrkezsel-yerel denetim ayrımı yoktur. "Büyük ölçekli işlermeleri her yü, orta ölçeklilcri iki-üç yılda bir, Iriiçük öl- çeklileri daha uzun aralıklarla inceleme- yi amaçlayan izlcnccler (program) uygu- lanır.GeHrörgütünde en altgörcvden baş- layarak tepedeki görevlere yükselmeyi ola- naklı kılan, hiçbir bürokrat kesime avn- calık tanınıayan, hertüriü görevüyi kurum çahşanları arasmdan sınavla seçen bir bü- rokratik işlcyiş söz konusudur." Özetlersek, "vergikaçakçılığınıönlenıek amacıyla sürekli izlcme, toplanan bilgile- rin olumsuzluk içermesidurunıunda uya- rarak incelcmeye alma, ödenıeyle düzel- tilehilf cek aıılaşmazlıklarda uzlaşma; ka- sıtlı eylemlcrdc tutuklamayı öngören bir vergilendirmc düzcnindc yaşamaktadır Balılı toplumlar.'7 En aşağıdan yükselme- yi bilgi, yararlılık, başan ölçütleri ile gü- venceye almış, görevler arası iletişimin ke- smtisiz sürmesini ve kurumlaştırmayı olanaklı kılan, hizmet içi eğıtimı aksat- mayan bürokıasi de bu düzenin aynlmaz parçası durumundadır. I urkıye ıse daha işin başında bürokra- tik bir çıkmaza saplanmış, çıkamamak- tadır. Uzman-müfeniş kökenli bürokıat- lardan oluşan yönetki kast; Maliye Bakan- lığı'nuı ülke genelindeki tüm birimlerin- HAFTA İÇİ Migros'ta sizin için neyapsak? Mesela, sabah 9.00-12.00 arası %10 indirim versek Hazırgelmişken bir de çay ikram etsek. %10 İndirim, Migros Club Kart'la (ek seferde yapılacak 30 YTL ve üzeri alışverhjler için geçerlldir. Tekel ürünleri, alkollü içpreklcr (bira ve şarap haricindeki), sigara, plpktrikli ve elektronik ürünler, cep telefonıı kotıloru ve beyaz eşya ahmlarıyla yeniden satış amaçlı toplu satın almalar kampjnyaya ve alışveriş tutarına dahil değildir. Online kasa bağlantısında meydana gelebilerek kesintiler nedeniyle indirim tutarı alışveriş tutarından anında düşüleme/se indirim tutarı en geç iki gün içinde Migros Club Kartını/a yliklenecek ve yapacağmız ılk dlışverıştefi otomatik olarak düşülecektir. A(ilış î,aati 10.00 olan mağazalarımızda karııpaııya 10.00-12.00 arası geçerlidir. Alışverlşin en keyiflisi. Koç M B '95 vvorld W IHHBHHHHHBIHL—_ €^>KOÇBANK 1Wor(dcard ya da Koçbank kredi kartımza da vade farksız 4 taksit yapsak. de söz sahibidir. Vergiye ve Maliye çalı- şanlanna ilişkin tüm yasal yönetsel dü- zenlemeler bu seçkinlerce gerçekleştiril- mektedir. Mcrkezde, taşrada tüm görev- lere önceliklc, sınavsız atanmakta; ba- kanhkça sağlanan her türlü kamusal ola- naktan yararlanmaktadırlar. Yetmış bin Maliye çalışanının yazgısını (ücretı, yer değıştirmesı, atanması, yükselmesi vb.) belirlemektedirler. Baskıcı, buyurgan, ay- nmcı yönetim anlayışı merkeziyetçi ya- pıda sürmektedir. Bu anlamda vergi yö- netiminin başarısı sorgulanırken tartış- manın odağmda yer almalan yadırganma- malıdır. Ülkemızde gelirden vergi alınamamak- tadır. Bu durumu eleştirenlere ise günü- müzde tüketim vergılenne yöneliş oldu- ğu savıyla yanıt venlmektedır. Vergi in- celeme oranı yüzde bir dolayındadır. Bü- rokratlara göre inceleıne değil sürekli de- netim önemlidir. Ama, "Ukel yöntemler- le, araç-gereçlerie, binalarla, karmakan- şık yasalarla, niteUksiz nıemurlarla yaıı- sıııdaıı çoğu kayrtdışı işleyen ekonomikçar- kuı ııasıl denetleneceği" sonısu boşlukta kalmaktadır. Bu ortamda denetımle eri- şılecek sınırlı bilgiler sonuç vermeyecek, vergı ıncelemesi gerekecektir. Inceleme- leriıı -nerdeyse tamamı- taşrada vergi de- netmenlerince yürütülmektedir. Denet- menler aynca vergi daırelennin bir bölüm işlerini ve valilikleree istenilen ınceleme, soruşturma, teftiş gibi görevleri de yeri- ne getirmektedirler. "Maüye Bakanlıgı yönctimi ise vergi kaçmınlardan çok ver- gj denetmenleriyle uğraşmaktadır!" Sun yirmi yılda -Zekeriya 'I emizel dönemi bk yana- bu görevlilere yönelik sindirme, kişiliksizleştirerek savunmasız bırakma, baskılıyarak sömiinne uygulamasının -bı- linçle- sürdüriildüğü göriilmektedir. Türkiye'nin en çok çalışıp en az ücret alan denetçileri olmalan, emeklilikte, ka- mu konutlarından yararlanmakta ve ben- zeri haklarda düz memurla bir turulma- lan, yer değiştirerek ataıuııak zonında bı- rakılmaları, yeterlik sınavından sonra bir derece yükseltılmemeleri, bürokraside önlerinin tıkanması, özetle; "gelecekleri- nin karartılması" yetme- miştir bakanlık üst yöneti- nıine. Yıllardır vergi ince- lemesi ve denetimini sür- düren bin beş yüzü aşkın vergi denetmeninin "mes- leksel yeterUliği dc tanınma- mıştır" Maliye Bakanlıgı bugün "vergi denetmenleri- nin mesleklcrini yapma ye- terliğinin bulunmadığını mahkcnıelerönünde kanıt- Iamakiçin çırpuınıaktadır!'' Yetersiz denetçileri çalıştı- rarak yurüaşların devlete güvenini sarsmanın "ağn 1 hizmct kıısunı" sayılacağı ve bu "yetersizliğin gideril- mesinin önceükleyönetimin görevi olduğu" gerçeği umursanmamaktadır bile! "Bu ne menenı bir anlayış- tır ki, deviet nıcmuru vergi denetmenkriscrbest meslek üyesi yeminli nıali müşavir- Ier karşısmda; onlann lanı onayuıdan geçmiş vergi yü- kümlülcriniincelemeyctki sinden yoksun bırakılarak yetkisi/ kılınııııştır!'" Vergı denetimini sarma- layan sorunlaryumağı" Ver- gilendinneden sorunüu ver- gi (1ainrleri11i de I>iliı miş du- rumdadır." Vergi almaktan çok, göıılünden ne koparsa verenleı sayesinde varlık- lanıu sürdürmcktedırler Ör- gütlenme, yönetim, araç- gereç, personel sorunları nedeniyle etkısızdirler. Işte AFi'ye üyeliği tartı- şan Fürkıye'de gelir yöne- tıminuı bu durumuyla yaşa- ması olanaksızlaştığından yeniden yapılandınlması bır kez daha gündeme gelmış- tir. Başlangıçta, bir avuç Maliye bürokratının gızlice yürüttüğü bu çalısjtnalara katılan TÜSİAD ve Vergi Konseyi, özerk yapılanma- yı, tüm denetçılerin birleş- tirilmesını, bölge düzeyin- de denetimi savunmuşlardır. Ancak, arulan kuruluşlar- da etkin kimi eski Maliye bürokratlarının özvenli ça- balanyla görüş degıştırmış- lerdir; son tasanda Mali- ye'deki "kasün" ayrıcalık- lan korunmuştur. Sonuç: Yakında TBMM'ye gönderilecek ya- sa tasansıyla yerel, yönet- sel, siyasal etkilere açık, merkeziyetçi eski gelir yö- netim yapısı korunmakta- dır. Bu anlamda OECD'nin çok gerisinde kalmış ülke- miziıı yitirdiği zamanı gen getimıe olanagı yoktur. Bü- rokratik çıkarlar uğruna ış- levsellık taşımayan bir ge- lir örgütü kurulmasmın -bu yaklaşımı benımseyen Ma- liye bürokratlan başta ol- mak üzere- kimseye bir ya- rarı olmayacaktır. Çünkü, "Çağdaş bir gelir yönetimi oluşturamayan Türkiye'nin hiçbirsorununu çözmesi ola- naklı değildir!" PENCERE Tarihsel Bilinç Bunalımı... Siyasal sözlükte sol kavramının anavatanı -her- kesin bildiği gibi- Fransa'dır. 28 Ağustos 1789 günlü Kurucu Meclis toplantısında kralın vetosu- na karşı çıkan milletvekilleri, başkana göre, salo- nun sol tarafında konuşlandılar.. Adları solcuyaçıktı.. 1789'da Fransa'da dinci devlete karşı çıkmak solculuktu... Kral, kilise ve toprakla'ra el koymuş sözüm ona soylu sınıflara karşı sanayileşmeyi, laîkliği, insan haklannı, demokrasiyi simgeleyen yeni birsınıfı vur- gulayan burjuvalar soldaydı... Burjuva, dinci düzeni ve Kilise iktidarını yıkıp devleti ele geçirince, laiklik ve demokrasi düzeni kurulunca, bu kez toprakta ve fabrikada çalışan emekçiler sola geçtiler... Sol el değiştirmişti... Sol, zamana ve mekâna göre belirlenen ve kul- lanılan bir kavramdır. • 1960'larda Ismet Paşa ne demişti: "- Ben kırk yıllık solcuyum!.." Atatürk'ün liderliğinde dinci bir devleti yıkarak yerine laik Cumhuriyeti kuranlardan Inönü, ister is- temez solcuydu... Üstelik Lenin'ın çok iyi tanımladığı emperyaliz- me, ilk kurtuluş savaşıyla karşı çıktığı için iki kez solcuydu... Ama Ismet Paşa döneminde solcular tutuklan- mıyorlar mıydı?.. Tarihsel yelpazede olayı kavrayabilmek için, ço- ğu solcunun da -o dönemde- Milli Eğitim Bakan- lığı'nın çatısı altında çalıştığını düşünmek gerek!.. Sağcının sağcısı olduğu gibi solcunun da sol- cusu var!.. Dinci bir devleti laıkleştirmek tarihsel açıdan en büyük solculuktur; ama, laikliği benimsemişbirdev- lette burjuva sınıfını tasfiye üzerine solculuk da - Rusya'daki gibi- solculuktur... Düşüncede solculuğun dibi yok!.. • Emperyalizme karşı çıkmak solculuktur.. Çünkü emperyalizm sömürü düzeninin dünya coğrafyasına yayılmasında en büyük canavarlığı simgeliyor, insanlığın yüz karasıdır... Irak'ta 'Sünni' direnişi, bu açıdan ele alındığın- da Kuzey Irak'taki 'Kürt'e nispetle solcudur; ama, aynı Sünni, mezhepçi kafasıyla elbette sağcıdır; hele kadını tesettüre bağlayan dinciliğin ortaçağ irtica karanlığını çağımıza taşıdığı da açık seçik... Tesettür sandıktan çıksa da demokratik sayıla- maz; kadını erkekten farklı görüp aşağılayan hiç- bir fikir insan haklarına sığamaz... • Sol, zamana ve mekâna göre değişen bir kav- ram... Türkiye'de bugün ılıımlı Islam iktidarı toplumun tepesine bindiğine göre, dinciliğe karşı çıkan kişi ister istemez soldadır... Laik yurttaş, kendisini sağcı da saysa, yine sol- dadır... Türkiye yeniden bozulup düzeliyor. Devrim - karşıdevrim hesaplaşması, siyasal yaşamın iktidar - muhalefet ikilemini de yeni koşullara göre oluş- turacak... 18'inci yüzyıl Fransası'nda dinci devlete karşı çık- mak solculuktu.. 21 'inci yüzyılın Türkiyesi'nde dinci iktidara kar- şı çıkmak solculuk.. Peki, sol neden Türkiye'de bunalım içinde?.. Tarihsel bilinç bunalımı bu!.. K Cumhuriyet kitap kulübü Cumhuriyef YILLIK tKt CİLT ! BÎRARADA 1. Cilt: 1 Ocak 1997/31 Amlık 1999 2. Cilt: 1 Ocak 2000/ 31 Arahk 2003 Çag P a z a r l a m a A . Ş . T ü r k o c a ğ ı C a d . N o : 3 9 / 4 1 3 4 3 3 4 C a ğ a l o ğ l u - İ s t a n b u l T e l : ( 0 2 1 2 ) 5 1 4 01 96 F a k s : ( 0 2 1 2 ) 5 1 4 01 95 KAYSERİ 3. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2004/1111 E. Davalılar Falma Ördek, Battal ördek ve Şaban Bir- can'ın tnalikı olduğu Kayseri ili, Melikgazi ılçesı, Mımarsinan kasabası, 14 pafia, 3562 parsel sayılı ta- şınmazın tamamı m2'sı 1.200.000.-TI. bedelle Mi- marsinan Organıze Sanayi Bölgesi Tüzelkişiliği lehi- ne kamulaştırılmak üzere mahkememizde değer tes- pıti ve tescil talebiyle açılan davanın tensıp karan ge- reğince, kamulaştırma karanna karşı ilan tarihiııden itibaren 30 gün içensındc ıdari yargıda iptal davası, adli yargıda maddi hatalara karşı düzcltım davası açılabileceği, açılacak davalarda husumetin Mimarsi- nan Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulıı Baş- kanhğı'na yöneltıleceği ve mahkemece tespit edilen değerin hak sahibı adına Kayseri TC Ziraat Bankası şubesıne yatırılacağı, idari yargıda dava açanlann yii- rürmeyi dıırdıırnıa kararı aldıklarını belgelendirme- dikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceğı ve taşmmazın kamulaştırma bedeli üzennden davacı ıdare adına tescil edileceği, konuya ve taşınmaz ına- lın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan ta- rihiııden itibaren 10 gün içinde mahkemeyc yazılı olarak bıldırmeleri ilaneıı duyurulur. Basm: 3925
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle