22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4ŞUBAT2005CUMA t CUMHURİYET SAYFA 17 Erdoğan'm nyakkabısı Jaguar'dannuş. Arada bir neden lıırçmltiflı&ı ıııılıifilılı. Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97ilektronik posta: denizsom@cumhuriyet.corn. - Hükümet, ABD'ye sert çıkmış... "Mülayim'den de bu beklenirdi!" RaporCHP kurultayında, Şişli Beledîye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'e yumruk atmasının gerekçesini, araştırmacı yazar Muzaffer Ayhan Kara, partınin Şişli belediyesine ilişkin araştırma raporuna bağlıyor: "Raporun dördüncü bölümünün 51 ve 52. sayfalarında, Erzen'in Sarıgül hakkında bazı iddiaları bulunuyor. Erzen'e imar olayları için yapılan rüşvet teklifinden ve kabul edilmeyince yardımcısının saldırıya uğramasından söz ediliyor. Kasım 2004'te yayımlanan rapordan sonra Sarıgül, Erzen'i ilk kez kurultayda gördü ve..." B irleşmiş Milletler Çeyre Programı'nın 2002 yılında yayımladığı Üçüncü Küresel Çevre Raporu'na göre, Asya ve Afrika kıtaları baş- ta olmak üzere, dünyada 1.1 milyar insan güvenli içme suyundan ve 2.4 milyar insan güvenli arıtma hizmetinden yoksun bulunuyor. 2002 yılında düzenlenen Dünya Sürdürülebilir Kal- kınma Zirvesi'nde ortaya çıkan sonuca göre, son 10 yılda temiz suya erişim ve atık suların arıtımında kar- şılaşılan yetersizliklerin sebep olduğu çocuk ölümle- ri, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan silahlı çatış- malarda kaybedilen insan sayısından fazla. Birleşmiş Milletler, küresel boyuttaki siyasi ve eko- nomik "piyasa koşulları"nın bugünkü gibi sürmesi halinde 2032 yılı itibarı ile dünya nüfusunun yarıdan fazlasının ciddi su sıkıntısıyla karşılaşabileceğine dik- kati çekiyor. özetle su, insanlık için hayati öneımde bir konu. Türkiye'yegelince... Su Manavgat'ın suyunu Israil'e satma projesi üretmek, Türkiye'nin akarsularına bakıp teselli bulmak yetmi- yor. Çünkü dünya ortalamasında kişi başına 7 bin metreküp tatlı su düşerken Türkiye 2 bin 940 metre- küple düşük smıfta yer alıyor. Çevre Mühendisleri Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Dündar, bütün bu olumsuzluklara rağmen Türki- ye'nin, tatlı su kaynaklannın korunamadığını; nehir, göl ve yeraltı su kaynaklannın hızla kirlendiğini söy- lüyor. Bu görüşün, yıllardırdinlediğimiz sıradan bir "çev- reci" eleştirisi olarak değerlendirilmemesi gerekiyor. AKP iktidarı, Maden Yasası'nda yaptığı değişikli- ğin ardından 31 Aralık 2004'te Resmi Gazete'de ya- yımlanan "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği" ile su hav- zalarını madencilik faaliyetine açmış bulunuyor. Bugüne dek su havzaları her türlü madencilik fa- aliyetine kapalıyken havzalardaki orta ve uzun me- safeli koruma alanları maden şirketlerine açılıyor. Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başka- nı Cihan Dündar, şöyle diyor: "Gelişmiş ülkeler su kaynaklarını koruyup gelişti- rirken ülkemizin su kaynakları maden lobisine peş- keş çekilmektedir. Bu değişikliğin neden yapıldığı, çok yakın zamanda ve çok acı bir biçimde karşımı- za çıkacak." Su havzaları madencilere emanet! Ağzının suları akarak Türkiye'yi bir sömürge ülke- si gibi gören ulus ötesi sermayenin insafına bırakıl- mış durumdayız. Ramazanda evlere iftar açmaya giden bu başba- kan, bir damla içme suyu da elinden alınan halkına bu durumu acaba nasıl açıklayacak? Su bulamıyorsanız kola için diyerek mi? MPMMilli Prodüktivite Merkezi'nde çalışanlara yeni bir iş sözleşmesi imzalatılmak isteniyor. Sözleşmenin püf noktası; iş akdinin bundan böyle sorgusuz sualsiz feshedilmesine olanak tanıması. Ve bir başka püf noktası, bu sözleşmeyi hazırlayan yönetimde Türk-lş'in de bir temsilcisi bulunuyor! SESSfZSEDASIZ(I) Trafik kazaları riski üzerine son veriler 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle Istanbul caddelerine sigaranın zararlarına ilişkin afişler asmışlar. Afişlerden birinde, sigara içmenin trafik kazası riskini yüzde 50 arttırdığı yazıyor. Kanser, damar tıkanıklığı, kalp krizi ris- ki yetmemiş olmalı ki yüzde 50 oranında trafik kazası riskini de keşfetmişler. Böylesi "bilimsel" bir saptamaya, Tür- kiye'deki trafik canavarı ile mücadele açı- sından gerekçeleriyle birlikte katkıda bu- lunmak gerek: Çiklet çiğnemek trafik kazası riskini yüz- de 35.3 arttırıyor çünkü balon yapıp pat- latınca sürücünün gözüne sakız yapışma olasılığı vardır. Kadınlar için türbansız otomobil kullan- mak trafik kazası riskini yüzde 55.1 arttı- rıyor, çünkü rüzgârda dağılan saçların göz- leri kapatma olasılığı vardır. Yıne kadınlar için türbanlı otomobil kullanmak trafik ka- zası riskini yüzde 22.8 arttırıyor, çünkü ya- naklara doğru uzanan türban nedeniyle I- ki yanı görememe olasılığı vardır. Otomobilde müzik dinlemek trafik kaza- sı riskini yüzde 32.5 oranında arttırıyor, çünkü şarkının ritmine uyup parmaklarıy- la tempo tutan sürücünün direksiyon hâ- kimiyetini yitirme olasılığı vardır. Dar ayakkabı giymek trafik kazası riski- ni yüzde 78.7 oranında arttırıyor çünkü parmakları acıyan sürücünün can havliy- ie gaz pedalına yüklenme olasılığı vardır. Karayoluna çıkmak trafik kazası riskini yüzde 100 oranında arttırıyor çünkü Tür- kiye'de her türlü istatistiği yapıma olanağı ve saçmalama özgürlüğü vardır. Yüksek Yerilim Hattı Baykal "CHP yeniden doğacak" diyor. Aman ha ölü doğum olmasın! erdincutku(")yahoo.com Ankara'ya Ayak Uyduramamak! MERİÇ VELİDEDEOĞLU Basında genişçe yer alan ha- bere göre Başbakan Erdoğan, yakın çevresine "Ankara'ya ayak uyduramadığı "ndan dert yanmış; hafta sonlarını, Istan- bul'da Üsküdar'daki evinde geçirmek için iple çeker olmuş. Benzer durumu ünlü şairimiz Yahya Kemal Beyath'nın da milletvekili olarak Ankara'da bulunduğu dönemlerde yaşa- dığı bilinir. Şiirlerinin mayasını oluşturan Istanbul tutkusu şaire, Anka- ra'nın en güzel yanının ne oldu- ğu sorulduğunda: İstanbul'a dönüşü!" diye yanıtlamasına neden olmuştu. Nevarki, Başbakan'ın Istan- bul özlemi hafta sonlarını Üs- küdar'da geçirmekle sönmü- yormuş; haftanın birkaç gü- nünde de Istanbul'da olup, ça- lışmalarını burada sürdürmek istiyormuş. Haberlerde belirtildiği gibi, Başbakan'ın bu isteği anında degerlendirilip Istanbul'da bu- nun için bir yer aranmış; Dol- mabahçe Sarayı'nın bitişiğin- deki saray yavrusu müştemilat uygun bulunarak geciktirilme- den hazırlıklar başlatılmış. Toplumu alıştırma yönünden basına bilinçli olarak sızdırılan bilgilerden anlaşıldığına göre "Boğaz'a nazır" bu saray yav- rusunda Başbakanlık yetkilile- ri, bürokratları için de çalışma büroları oluşturuluyormuş. Başbakan Erdoğan haftanın en az iki günü -demek ki daha uzayabilir- burada çalışacak- mış; dolayısıyla Istanbul, An- kara'dan sonra ikinci bir "yö- netim merkezi" olacakmış... Başbakan'ın Istanbul'da uzun kaldığı sürelerde kimi ba- kanların da bu çalışmaya katıl- ması gerekecek; belki de bir süre sonra Bakanlar Kurulu sık sık Istanbul'da toplanacak; AKP milletvekilleri liderleriyle görüşmek için, öbek öbek İs- tanbul'a taşınacak; Meclis Başkanı 'nın da Başbakan ile buluşmak için İstanbul'a gel- mesi gerekecek... Basındaki haberler bu bo- yutta gerçekleşirse Istanbul aslında ikinci bir "başkent" ha- vasına bürünecek... Tarih böyle iki başkentli gö- rünümünde olan devletlerden söz eder; örneğin Abbasi Dev- leti, 9. yüzyılda kısa bir süre iki başkentli gibiydi. Başkent Bağdat'ın sıkıcı si- yasal havasından, baskısın- dan, karmaşasından sıkılan Halife Mutasım -Harun Re- şlt'in oğludur- Bağdat'ın 25-30 km. kuzeyinde Dicle kıyısında yepyeni bir kent kurar. Samarra adı verilen kent, an- cak düşlerde görülebilecek sa- raylarla, bahçelerle donatılır; yaklaşık 40 yıl bu düşler kentin- de oturan halifeler, Bağdat'tan da vazgeçemezler. Dicle kıyısında yer alan on- larca sarayı çekici kılan ırmağın serinletici görünümü olsa ge- rek; ama hiçbir manzara Bo- ğaz'ın görüntüsüyle, insanaer- inç veren seyri ile yarışamaz; dolayısıyla Başbakan için seçi- len mekân tam yerinde olmuş- tur. Ayrıca bu seçimin iki büyük yararı da varmış; ilki Başba- kan'ın karşı kıyıdaki evine de- niz yoluyla kolayca ulaşıverme- si; ikincisi de Başbakan'ın sa- nayi ve ticaret dünyasındaki konuklarını hemen yanı basın- daki müze-sarayda ağırlama olanağı... Anımsanacağı üzere bu ağır- lama geçen günlerde denendi; Dolmabahçe Sarayı'nın ikinci katındaki oturma salonu "ye- mekhane"ye dönüştürülerek yüzdolayında işadamının Baş- bakan tarafından ağırlanması- na özgülendi. TV ekranlarında görüldüğü gibi, salona konuklar zar zor sığdırılabilmiş, dolayısıyla ge- rek hizmet verenlerin, gerekse kameramanların dolaşımı du- varlardaki bir eşi olmayan de- korlar için büyük bir tehlike oluşturmuştu. Ama herhangi bir dokunca olmadığına göre yemekli da- vetler bu müzede sürdürülebi- lir, dahası bu kullanım AB ülke- lerine de örnek olabllir belkl(!), sözgelimi Fransızlar, Versay'ın (Versailles) balo salonunu ye- mekhaneye çevirirler, kimbilir... öte yanda, Istanbul'un ikin- ci bir yönetim merkezi gibi kul- lanıma açılması, insana 82 yıl önce Ankara'nın başkent ol- ması için verilen savaşımı bir kez daha anımsatıyor. Ankara'nın "devlet merkezi" olmasına karşı çıkanlar şöyle diyorlardı: "Istanbul'un payl- taht olması gerekir ve olacak- tır!" Bunların kimler olduğunu Atatürk Söylev'de belirtir; ay- rıca bu kişiler için "devlet mer- kezi"r\ir\ "payitaht" yan\ "padi- şahlık tahtının ayağı, eşiğl" an- lamını taşıdığına da dikkat edil- mesini ister Atatürk. Cumhuriyet'in başkentine alışamayıp sıkılan Başbakan Erdoğan, Osmanlı'nın payitah- tında bakalım "huzur" bulacak mı, yönetim merkezini böyle i- ki başlı yaparak..'. KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(wturk.net BULUT BEBEK NURAYÇÎFTÇI bulutbebekı hotmail.com H'oolucak hu solun hali f HAYAT EPtK TİYATROSU MUSTAFA BÎLCIN hayatepikuı mynet.com "DÖvrz ÇİNDE OLSA eİDECEKSTN I OTOBÜSTEKİLER KEMAL ÜRGEISÇ kjurgencffiyahoo.com icfa a<tan btrkreA'krU vin mfö c,jcw 33 «**•»* TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 4Şubat www.nuimtnz-arikan.com. t.Prevrt 1900 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi BİZİM GAZETE tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 51194 94- Abone: 0 212513 83 00 CAĞDAŞ TRUBADUR? , ÜNLÜ FKANStZ OZAMI JACÇÜES FüâVEKT Do&PU ÖNCSLSRi GE/ZÇEKÛSriJCiJL.ÜĞE(züll0£AL.iZ-M*) YAKIfJİ-IK. DUYAM OZAM, GİPEfiEK ICENPi 7ARZIfilt BULA - CAKTlfZ. BU T7HRZ, KÖKie& YÜZYİLLARA PAYAUAN HALK EOEBİYATINA yAKlNUKTAN VB YAUN SİR AMIATİM - OAU PoĞA&)<ne. SOSYAL KONULARDA UMUT VE- KEtJ, DUYGUSAL AÇK TEMALAS/M DA İÇeiSBfJ Şi/G- LERI', OMU £l£A SüüEDE^EH ÇOK OAU/AtAN OZAN- LAR AISAStMA SOKACAHTf. PaCVEBT, AYMI ZAMANPA ÖNEMÜ BİK SİNEAAA SE- MAKYOCUSU SAYtlACAf:, ÜKJLÜ yÖMBTM£MLE&E ^J^JEAK) flSNOie, MARCEİ- CASAJE V.B.') BU KO- MUPA &HTK.IDA SULUHACAKTI&. yü*yttt<*rın söztü galerteşı hağfı /in'k oaamfa/v. Marcal Cami'nin "LuEnfantc du P a r a d ı s ' / İ itkı* rautt ve. ArteHy- GÖRÜŞ Dr. GURBUZ ÇAPAN Gene Sen Haklı Çıktın Komiserim! CHP kurultayı her zamanki gibi Türk halkının yol- unu aydınlattı! ABD ve AB kıskacında, Irak yangınını boynu büyük izleyen halkımızayol gösterdi. Mustafa Kemal ın koltuğunun komiseri; yoksul halkımıza ne yapacağını, nasıl yapacağını bir bir saydı döktü! Ona yapılan "kompileyi" deşifre etti ve bozdu! İki buçuk saatlik girizgâh konuşmasında ülkemin "enn temel" konularını ve sorunlarını sayarken yük- sek düzeyde adrenalin salgılaması, heyecanlan- ması biz naçiz kullarını dafazlasıyla heyecanlandırdı. 'Gurultay' olmasa yaşadığınızı fark etmeyecektik! Al- lah uzun ömür versin, iyi ki varsın, iyi ki yaşıyorsun! iktidara gelince neler yapacağınızı ne güzel an- lattınız! Tarım ülkesi olan ülkemizi sanayi tarımına çe- vireceğinizi, ziraat fakültelerini sahaya çekip köylüyü eğiteceğinizi, veteriner fakültelerini sahaya sürüp nite- likli hayvan üretimi-nitelikli besici, marjinal faydanın neler olduğunu nasıl da bir bir saydınız! Hele sağlık konusunda tıp fakülteleri, belagatinizde yeni anlam kazandı. Halk sağlığı saha çalışması hastalık değil hastalık sebepleriyle mücadele edeceğinizi öğrendik. Sağlığı özelleştirmeye çalışan hükümete karşı genel sağlık sigortası istiyorum haykırışınız harikaydı. Eğitim konusunda o ne güzel öneriydi, hay ağzına, aklına sağlık! Temel eğitimden sonra herkesi aklına göre yönlendirip meslek okulları, sektörel hizmet okulları ve pozitif bilim dalında eğitimin önünü açarak, işsiz lise mezunları yerine erkenden hayatta yeri- ni almayı başaran bir genç nesil; bu toplumu kitle halinde magandalaşmaktan kurtaracak, lümpen pro- letaryanın başını çocuk yaşta ezeceğinizi öğrendik! Ülküsü olan, namus erbabı, bilgili, becerikli ve nite- likli insan yetiştirmeyi, sevgisizliği ve cehaleti yen- meyi ne güzel anlattınız! Ancak böyle bir gençlik açlığı yenebilir. Ne de olsa bilgi toplumu olacağız! Hay ağzına sağlık! Sanayi sizin iktidarınızda canlanacak, yürüyecek, koşacak! Adil vergi sistemi gelecek, rantiyenin beli kırılıp, üretici saygı görecek sizin iktidarınızda. Ülkemin dört bir yanında bacalar tütecek, istihdam ve üretim sıkıntısı yaşanmayacak! Özelleştirmeyağmadan kur- tarılacak, Doğu Avrupa'da olduğu gibi, KlT'ler özel sektöre devredilecek ancak bir şartla, yılda yüzde 10 istihdam ve yüzdei 0 üretim arttırmak şartı ile. Yoköyle KİT'leri alıp, fabrikayı kapatıp, yerini de arsaya çe- virmek! Hay ağzına sağlık, Çok yaşa emi! Sosyal barış projeleriniz! "Yurtta Barış Cihanda Banş"\ yaşam düsturu yaptığınızı ne güzel sergilediniz! Türk tarihi ilk defa bu kadar sevgi dolu, diyalog içinde, bilginin yarıştığı sorunları tespit etmiş, çözüm önerilerinde netleşmiş bir kurultay yaşadı. Batı Avrupa bile kıskanmıştır bizi. O ne muhteşem açılıştı! Başkası yanlışlık yapar diye divan başkanını bizatihi kendi elinizle "demokratik" bir biçimde seçmenize bayıldım doğrusu! Hem yöneti- miniz hem de divan başkanınız tarihe geçti. Başkan konusunda isabetliydiniz. Zira Ümraniye'nin efsanevi eski başkanına duymuş olduğunuz bu yefa borcunuz da çok duygulandırıcıydı. Eminim Ümraniye ilk seçimde bu seçiminizden dolayı size tam yüzde 97 oranında oy verecektir. Sizdeki onur ve erdem an- layışını eminim en iyi Ümraniyeli seçmenler takdir et- miştir. Parti Meclisi kadronuz da tek kelimeyle süper! Daha ne isteyebilir bu seçmenler sizden? Yeni, yepyeni bir kadro! Alanında her biri uzman, saygın 80 havari! Bir adet de "körpe". Onu da sevgili kulunuz ayarlamıştır. Herkes maharetini göstermiş maşallah! Toplumun ve siyasi görüşlerin tümüne kucak açtınız! "Türkiye mozaiği" ancak böyle yansıtılırdı par- ti yönetimine. En güzel sloganınız da "Ya sev ya de- fol" du. Inşallah iktidar olduğunuzda da böyle barış ve hoşgörü programlarıyla kargaşalığa son verir, ülkem- izi barış bahçesi yaparsımz! Bir güzel nüfus planla- masıyla nüfusumuzu 70 milyondan 700'e çekersiniz de kavgasız, gürültüsüz, kalkınmış her kulunuz, sizi görünce Ziya Ul-Hak çehresiyle karşılar. Yolun açık olsun komiserim, şekerim! gurbuzcapan@eksev.org.tr Fax:0212 672 73 79 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Daha çok Trakya ve Mar- mara'da yetişti- rilen, beyaz tüy- lü bir koyun cin- si.2/DoğuAna- dolu'da bir ır- mak...Hatayyö- resine özgü, et ve buğdayla ya- pılan bir yemek. 3/ lslamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri... Aksakhk, bozuk- luk. 4/ ödenmesi gere- ken bir paranın, alacağa sayılarak bir bölümünün ödenmesi... Kuzey Afri- ka ülkelerinde, hint ke- nevıri yapraklarından elde edilen ve tütüne ka- rıştırılarak içilen keyif verici toz. 5/Kilime ben- zer, renkli ve motifli uzun yolluk... Nikel ele-_ mentinin simgesi. 6/Al- datma ışı, hile... Bir tür çikolata. II Kaba bir sövgü sözü. 8/ Pencere 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 5 T R T N c E •A 2 E S E M E •R A N 3 M A Y •O S E L O 4 ş •H E L T K O N 5 A B A N O Z •P T 6 M A N t J •C E M 7 E N •M IL A S • 8 JTA I E •A B T ş_ 9 • jEJ "Kİ v] m 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ya da kapı boşluğu... 3 Anahtar. 9/ Yarı mem- 4 nunluk belirten bir ün- lem... Boksta rakibinin yumruklanyla çok sar- sılmış boksör için kulla- nılan sözcük. YUKARIDA1N AŞAĞrVA: 1/ Iri taneli bir zeytin cinsi. 2/ Asya'da bir ül- ke... Donmuş lav akıntı- lanylakaplı alan. 3/Sır- tında büyük dikenleri olan, eti lezzetli bir ba- u V E R T U R •P R U M T • A K A B A "R1 M E N •A R A L E | D ID O N N E •K A Y A "s" A 1 T F A •E V •S z •A L ü •A R T M E •A V A R 1 Z • "Âİ Kİ â Mİ 2 Şubat 2005 Çarşamba günkü bulmaca teknik nedenlerle hatalı olarak yayımlanmıştır. Bulmacanın çözümü yukarıdadır. Düzeltir, özür dileriz. lık... Eskidenmürekkebi kurutmaktakullanılan ince kum. 4/Sahip... tyilik, lütuf. 5/Parlakyüzlübirtüripekkumaş. 6/Kimi yerlerde kadınların boydan boya örtündükleri çar- şaf... tlkel benlik... Güzel sanat. 7/Bektaşi dervişi... Ar- goda genç ve yakışıkh erkeğe verilen ad. 8/Hem ısıtma- ya, hem de üzerinde yemek pişirmcye yarayan büyük mutfak sobası... Gümüş elementinin simgesi. 9/Ham pet- rolün bitmiş ürünlere dönüştürüldüğü fabrika. -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle