Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
I
CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2005 CUMA
HABERLER
Karayalçın, Türkiye'nin etnik ve inanç farklılıklan konusunda dikkatli olması gerektiğini söyledi
Taykınkiarı onanlmalı'MtYASEİLKNUR
C1 osyal dcmokrat iki parti arka
O arkaya kurultay topladı. Parla-
mento dışında kaldığı ve belki kavga-
sız, gürültüsüz geçtiği ıçin SHP ku-
rultayına basın ilgi göstermedi. Bu
ayın 25'inde ise iki gün sürecek "ts-
tihdam Kurultayı"nı toplayacak
SHP'nin Genel Başkanı MuratKara-
yalçın ile istilıdanı kurultayını, dış po-
litikadaki gelişmeleri ve soluıı hali
pürmelalini konuştuk.
- ÂBD Adana Konsolosu'nun gü-
neydogu ziyaretlerine dikkat çektiniz.
Konsolosun anıacı ne?
KARAYALÇIN - Ben de DEHAP
Batman II Başkanı'nın açıklamasını
basından öğrendim. Ama çok yadır-
gatıcı gelmedi. Türkiye'de iki tane fay
kınğı var. Biri etnik farklılıklar, öbü-
SHP • Geçmişten bu yana dış güçlerin Türkiye'deki etnik ve inanç farklılığı
sorununun üzerine gittiğini anımsatan Murat Karayalçın, "Diplomaside
kullanılması gereken yöntemleri ve araçları kullamlması gereken zamanda
kullanmazsanız, bundan çok ciddi zarar görürsünüz" dedi.
rü de inanç sorunlanyla ilgili bu kı-
nklar. Geçmişten bu yana dış güçler,
Türkiye'deki bu iki temel sorun üze-
rine gitmıştir. Eğer Türkiye gerekli
önlemlen almaz ve bu fay kınklannı
onarmazsa gelecekte de sürecektir.
ÖZEL BİR DURUM
- Bu fay kırıklanndan biri sıııırlaı ı-
ını/ı aşıp Kerkük'e kadar uzamyor.
Kerkük olayındaTürkiye yapması ge-
rekenleri zamanında yapabildi ıııî?
KARAYALÇIN - Ortadoğu'da Fi-
listin devleti dışında yeni birdevlet ku-
rulamaz. Ortadoğu yeni bir devleti
kaldıramaz. Bunu yalnızca Kürtler
için söylemiyorum. Bu hem Ortado-
ğu banşı hem de dünya banşı için bü-
yük bir tehdittir. 36. eylemden itiba-
ren BM'niıı 1991 'den bu yana yapmış
olduğu uygulamalann da ortaya koy-
duğu gibi bir yeni siyasi yapı ortaya
çıkmış bulunmaktadır. Bu yapıda bi-
zim akrabalarımız, yakınlanmız var.
" Bi/i111 akrabalanmız kim? Türkmen-
lermi,ordaki Kürtler, Araplar vc Sür-
yaniler bizim neyimizoluyor" sorusu-
nun yanıtı tartışılmakta. Bunlann hep-
si bizim yakınımız, canınıız, ciğenmiz,
akrabamızdır. Hepsinin haklarım ko-
rumak durumundayız. Kerkük çok
özel bir durum. Kerkük'te nüfus ya-
pısının değiştirildiği, hatta bozuldugu
görülmektedir. Türkiye'nin buna ses-
siz kalması düşünülemez. KDP ve
KYP yetkililerinin Türkiye'ye "Dı-
şarıdan işimize kanşmasın" şeklinde
uyarılarda bulunmasını da üzüntüyle
karşılıyorum. Türkiye, Körfez Sava-
şı sırasında Halepçe katliamı gerçek-
leşmce oradaki Kürt kardeşlerimizi
kucakladığında, Saddam güçlerine
karşı topçu ateşi açtığında dışandan
müdahale etmiş olmuyor muydu? 0
tarihte Türkiye, Kürt kardeşlerinin
'SOL PASTAYI BÜYÜTMELİ'
'Kavgalı kurultayla
siyasetyapılmaz'
- Sol cenahta size yönefik
bir suçlama var. 'İttifak diye
ı ııti ııracaklarıııa CHP içinde
kalıp mücadele edebilirlerdi'
deniyor.
KARAYALÇIN - CHP'de
yapılan jandarmalı ve karate-
li kurultaylar bu sorunun ya-
nıtını vermekte. Sosyal de-
mokrat olduğunu iddia eden bir
parti jandarma süngüleri al-
tında kurultay yapıyorsa ya da
son kurultayda olduğu gibi
Türkiye'de ancak Isnıetlraz'ın
yorumlayabileceği türden ka-
rate tekniklerinin kullanıldığı
bir kurultayın içine giriyorsa
o partide siyaset yapmanın,
demokratik bir biçimde yarış-
manın olanaklı olmadığını bi-
ze zaman zaman bu eleştiriyi
yönelten arkadaşlanmız da sa-
nınm görmüşlerdir. Eğer ayak-
kabınız kapının önüne kon-
muşsa ya da öyle bir sürcci
yaşamaktaysanız ordan da so-
nuç çıkartmahsınız. Bu eleş-
tiriye ben çok muhatap oldum,
ama son kurultaydan sonra
'hakhymışsınız' şeklinde ya-
nıt verdiler."
- CHP kurultayından sonra
siz gayri memnunlara bir da-
vet yaptınız. Bu durumda ka-
ratecileri ithal etmiş olmuyor
musunuz?
KARAYALÇIN - Çok özel
bir çağn yapmış değilim. Biz
AKP ile mücadele, öteki tüm
partilerle de rekabet ilişkisi
içindeyiz. Bizim devirmek is-
tediğimiz güç AKP'dir. Bizim
CHP, DSP ve öteki sol partiler-
le birmücadelemiz yok. Onlar-
la rekabet ilişkisi içindeyiz. Bi-
ze göre sol pastayı paylaşmak
yerine pastayı büyütmek için
her parti çahşmaüdır. Sol par-
tilerden SHP'ye katılmak iste-
yen arkadaşlar olursa bundan
da memnuniyet duyanz. Biz
bu çağrıyı her dönemde yapı-
yoruz. CHP kurultayından son-
ra bu kurultaydan gayri mem-
nun çıkanlar için özel bir çağ-
n yapmış değiliz.
SHP liıkı i Murat Karayalçın "CHP, paıiamentoçafaşmalarıyla Türkiye'deki muhalefetin
etkisiz kalmasına neden oldu. CHP bir anlamda 9-5 mesaisi yapıyor" diye konuştu.
haklannı korumuştu, şimdi de Türki-
ye Türkmen kardeşlerinin haklarım
korumak durumundadır.
MuHALEFET ETKİSİZ
-Hükümetin dış poütikadaki aczibi-
raz da karşısında etkili bir muhalefet
olmamasından kaynaklannuyor mu?
KARAYALÇIN - önce parlamen-
todakı partinin bu konuda çok önem-
li bir sorumluluk taşıdığını ama bu-
nun gereğini yerine getirmediğini
üzüntüyle ifade etmek istiyorum. CHP,
parlamento çalışmalarıyla Türkiye'de-
ki muhalefetin etkisiz kalmasına ne-
den olmuştur. CHP bir anlamda 9-5
mesaisi yapmaktadır. CHP'li tnillet-
vekilleri arkadaşlarımız, o mesai sa-
atleri içinde hiç kuşkusuz Meclis'te
eleştirilerini yapıyor, önergelerini ve-
riyorlar, ama muhalefetin yalnızca
Meclis mikrofonu ve koridoruyla sı-
nırh olmasmı kabul etmek söz konu-
su olamaz. O nedenle Türkiye'de her
yerde bir muhalefet eleştirisi var. Biz
bu dönemde SHP olarak yeni bir ça-
lışma yöntemi başlattık. Bize göre
çok önernlı projeler hazırlamaktayız.
Televizyonlara ve gazetelere çıkma
olanağımız olmuyor. Parti yönetimi
olarak il ve bölgc çalışmalan yapıyo-
ruz. Bizi bölgelerinde gören yurttaş-
lar "Seçim yok ki neden burdasınız?"
diye şaşkınlıkla soruyorlar.
A K P VE CHP İPOTEĞİ
- SHP ne yapıyor?
KARAYALÇIN - «Toplumsal ba-
nş", "Yoksulluğu yenmek için acil
plan", "Ucuz kıııııı/ı et" projelerini
tartışmaya açıp çözümler ürettik.
Şimdi de 25-26 Şubat tarihlerinde
Ankara'da "İstihdam Kurultayı"nı
toplayacağız. Büyüme artıyor ama
işsizlik oranı aynı kalıyor. Başba-
kan'a bir mektup yazarak hüküme-
tin bir istihdam kurultayı toplanıası-
m önerdim. Başbakan bu önerime
yanıt bile vermedi. Onun üzerine biz,
SHP Genel Merkezi olarak "İstihdam
Kurultayrnı toplama kararı aldık.
Türkiye'de bir başka önemli gelişme-
nin, siyaset alanının yeniden düzen-
lenmesi olacağını tahmin ediyoruz.
Siyasi partilerin demokratıkleşme-
si, ittifaklann hukukileştirilmesi, se-
çim barajının aşağı çekilmesi. Bu
düzenleme, AKP ve CHP'nin seç-
menler üzerindeki ipoteğinı de kal-
dıracak bir gelişmedir.
'AKP demokrasiye
sıfır toleranslı'
• İstanbul Uaber Servisi - UİSK
Genel Başkanı Süleyman Çele-
bi, "tşkenceye, şiddete sıfır tole-
rans diye açıklamalarda bulunan
iktidarın bugün geldiği nokta de-
mokrasiye sıfır tolerans olmuş-
tur" dedi. Çelebi yaptığı açıkla-
mada, Emek Paltformu'nun dün
yaptığı 'Iktıdara uyan' eylemin-
de "İzmır'de basın açıklamasına
katılan DtSK Ege Bölge Temsil-
cisi Azad Fazla'nın, bir emniyet
görevlisinin saldırısma uğradığı-
nı, Sakarya'da DtSK'e üye sen-
dikalann şube başkanlarının gö-
zaltına alındığını" açıklayarak
hükümeti kmadı.
Tarık Ziya Ekinci'ye
şükran giinü
• İstanbul Haber Servisi - Sos-
yalist, eski Türkiye işçi Partisi
(TİP) Milletvekili, yazar Tarık
Ziya Ekinci'nin 80. doğum gü-
nü kutlanacak. Taksim Hill
Otel'de bugün 15.00-19.00 saat-
leri arasında gerçekleştirilecek
toplantıya, Ekinci'nin mücadele
arkadaşlan, hemşerileri ye ya-
yıncı dostlan katılacak. Ücretsiz
ve herkesin katılımına açık ya-
pılacak toplantının amacının
"Dcmokrasi mücadelesinin sim-
ge kişilerine yaşarken şükran
sunmak" olduğu belirtildi.
Siyaset Okulu Projesi
• İstanbul Haber Servisi - Bah
çeşehir Üniversitesi, Hükümct
ve Liderlik Okulu tarafından dü-
zenlenen Siyaset Okulu Proje-
si'ne başlıyor. Toplum sorunlan-
na vâkıf, bilinçli ve duyarlı kişi-
ler yetiştirmeyi amaçlayan proje,
5 Mart-28 Mayıs tarihleri arasın-
da yapılacak. Hükümet ve Lider-
lik Okulu Koordinatörü Burak
Küntay üniversitelerin görevinin
sadece üniversite sınavı sonrası
eğitimden ibaret olmadığını be-
lirterek "Hedefimiz, bir gün içe-
risinde siyasetçi yetiştirmek de-
ğil karar makanizmalannda gö-
rev alacak kadrolann bilgi dona-
tımını saglamaktır" dedi.
Sezer: Sol DSP'de buluşmalı
Anadolu gezisine Antalya da devam eden DSP Genel Başkanı, AKP 'nin
uygulamalarının Türkiye'nin önünü açmakyerine tıkadığını ileri sürdü
DSP lideriZeki Sezer.
ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anadolu gezilerinı sürdüren DSP
Genel Başkanı Zeki Sezer, Antalya
ziyaretinde bugüne kadar solda
bırleşme denemelerinden sonuç
alınamadığını, daha çok
bölünmelere yol açtığını belırtırkcn
bir erken seçimin de söz konusu
olduğunu söyledi. Antalya Grida
City Otel'de dün sabah
kahvaltısında gazetecilerle bir araya
gelen Sezer, AKP'nin
uygulamalarının, Türkiye'nin
önünü açmak yerine tıkadığını
savunarak Bııııuıı yanı SU"a
TBMM'de etkin bir muhalefet dc
yok. Kendi iç kavgalarıyla
uğraşmaktan 80 parça olan CHP,
etldn bir muhalefet yapamıyor"
dedi. Sezer, solda bırleşmeyle ilgili
bir soruya da şu yanıtı verdi:
"Her birleşme, yeni gruplar
yaraüyor. Gruplar arası farklar
keskuileşiyor. Toplumda solun
hirics.mcsine yönelik beklentiler ve
buna bağlı olarak da arayışlar var.
Ama CHP'nin oy aldıgı yerlerle,
DSP'nin oy aldığı yerler birbirinden
farldı. Biz solun evrensel
sorumluluklannı sonuna kadar
beninısiyoruz ve Türkiye'nin
yapısına uygun poütikalar
geliştiriyoruz. tnançlara bağlı bir
laiklik ilkemiz var. Toplumun her
kesimine ulaşacak politikalanmız
nıevcut. Bir büyük sol partide
buluşulur ki, bu da DSP'dir." £rkan
Mumcu'nun Küllür ve Turizm
Bakanlığı görevi ile AKP'den
istifasının ardından hükümette
farklı gelişmelerin söz konusu
olabileceğüıi ifade eden DSP liderı
Zeki Sezer, "AKP ve CHP'li Medis,
Türkiye gerçcklerini yansıtmıyor ve
bu tür patlamalar meydana geliyor.
Bir erken seçim söz konusu.
Erken seçim, Türkiye için bir
zorunluluk olabilir. AKP'nin
tekrar başarıh olanıaması için de
nıücadclemizi veriyoruz" diye
konuştu. îlk seçimde DSP'nin
yeniden iktidar olabileceğini
savunan Sezer, 3 Kasım
seçimlerinde, 11 milyon kişinin
sandığa gitmediğini ve bunların
büyük kısmını da DSP'ye oy veren
grubun oluşturduğunu kaydetti.
TBMM Komisyonu, RTÜKYasası'nınyabancı sermayeye sınırgetiren hükmünükaldırdı
Yabancılara sıınrsız medya gücü
EMİNE KAPLAN
ANKARA-AKP hükümeti, Rad-
yo ve Televizyonlann Kuruluş ve Ya-
yınları Hakkında Yasa'nın (RTÜK)
yabancı sermayeye hisse sınırı ge-
tiren hükmünü kaldırıyor.
TBMM Plan ve Bütçe Alt Ko-
misyonu'nda, yabancılann özel rad-
yo ve televizyonlarda yüzde 25 'ten
fazla hisse alamayacağı yönünde-
ki hüküm kaldmlarak yabancılann
Türkiye'deki televizyonlann tama-
mını almalarının yolu açılıyor. Bu
çerçevede, Tasarruf Mevduatı Sigor-
ta Fonu (TMSF) da Star ve Cine 5
televızyonlanmn tamamını yaban-
cılara satabilecek.
TBMM Plan ve Bütçe Alt Ko-
misyonu'nda, AKP'li milletvekille-
rinin TMSF ile ilgili verdiği yasa
önerisınde değişiklik yapıldı.
RTÜK Yasası'nın u
Bir özel rad-
yo ve telcvizyon yayın kumluşunda
yabancı sermaycnin payı, ödenmiş
almasının yolu açıldı.
Yasa önerisine göre TMSF'nin
yönetim ve denetımine sahip oldu-
ğu şirket ve iştirakler ile burüara ait
mal, hak ve varlıklann yüzde 49'un-
dan fazlası yabancı gerçek ve tüzel-
• TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu, RTÜK Yasası'nın
yabancılann özel radyo ve televizyonlann yüzde 25'inden
fazlasmı satın alamayacağına ilişkin hükmünü kaldırdı. Bu
çcrçcvcde TMSF, elindeki medya kuruluşlarının bütün
hisselerini yabancılara satabilecek.
• : • . - • • . . •
sermayenin yüzde 25'ini geçemez"
hükmü, yasa metnınden çıkanldı.
Bu değişiklikle, yabancı sermaye-
nin Türkiye'deki biı ya da birden faz-
la radyo ve televizyonun tamamını
kişilere doğrudan ya da dolaylı ola-
rak satılabilecek. TMSF de bu de-
ğişiklikle Star ve Cine 5 başta ol-
mak üzere elindeki medya kuru-
luşlarının tamamını yabancılara sa-
tabilecek.
Eski DSP Milletvekili UluçGür-
kan, Avrupa'da medya kuruluşların-
da yabancı sermayenin sınırlandı-
nlmasının öncelikli gündem mad-
desi olduğunu vurgulayarak "Av-
rupa'da dalıa kal ı sııııı laııdıı ınala-
nn getirilmesi gündemdeyken Tür-
kiye'de sınırsız hale getirilerek Türk
kamuoyunun ulusal çıkarlarla uyuş-
mayacak yönde manipüle edilmesi
sonucunu getirir, bu da çokciddi bir
tclılikediu Çok tehükeli sonuçlar do-
ğıurur. Medya bir kamu hizmetidir,
sermaye sahipliğinin de bu kamu
hizmetine uygun olması gcrckir. Sı-
nırsız yabancı sermaye, bütünüyle
Türkiye'yi tekelleşmeye açık hale
getirir" diye konuştu.
BİRBAKIMA
SERVER TANİLLt
Tarık Ziya Ekinci
80 Yaşında...
27 Mayıs'la açılan dönemin -belki- en önemli ya-
nıdır: 1960'lara gelinceye değin Türkiye'nin siyasal
yaşamı, bir iki kısır örnek bir yana bırakılırsa, ege-
men sınıfların kanatları arasında bölünmüştü; kıran
kırana bir kavga da olsa, aynı sınıfsal bakıştı toplu-
ma.
1960'larda ise, işçi sınıfı sesini duyurur.
1961 Anayasası'nın da katkıda bulunduğu -gö-
rece- liberal bir ortamda, Türkiye İşçi Partisi (TİP)
kumlur (1961) doğal olarak; siyasal ve sosyal ko-
nu, kavram ve terimlerde bir değişiklik olur. Başın-
da Mehmet Ali Aybar'ın bulunduğu kadro, bağım-
sızlığa, demokrasiye ve sosyalizme inanan genç-
yaşlı, bütün insanları çevresine toplayarak ve arka-
sından sürükleyerek, 1965 seçimlerinde ve Türki-
ye'nin tarihinde de ilk kez olarak 15 temsilciyi Mec-
lis'e sokar. Böylece, sosyalizm de parlamentoya
yansımıştır.
CHP'nin "Ortanın solu" aranışı da, bu etkinin
eseridir.
TİP'in revaçta sloganlarından biri, "Bağımsız ve
demokratik Türkiye", onun kapsamında olarak da,
"Anayasanın eksiksiz yaşama geçirilmesi" idi.
Iktidarda olan Adalet Partisi'dir: Midesi ve kafa-
sı ile Amerika'ya bağlıdır; o yüzden, bağımsızhk
dendikçe irkilmekte, demokrasi dendikçe de hid-
detlenmektedir. "Bu anayasa ile memleket idare edil-
mez!" görüşü, işte o yıllardan yadigârdır.
Akla hayale gelmedik olaylar olur Meclis'te.
Açıktır ki, parlamento TlP'i içine sindiremiyordu.
Bir konu daha var: TİP, parlamentoya girdiğinde,
işçi sınıfının sorunlarının yanı sıra, Kürt sorununu,
anayasal çerçevede ve Türkiye'nin bütünlüğü için-
de, demokratik yaşamın bir parçası olarak sergiler.
Burjuvaziyi rahatsız etmez olur muydu bunlar?
Nitekim, TİP'in geliştirdiği demokrasi anlayışının
yaygınlaşmadan sökülüp atılması gerekiyordu. öy-
le de yapıhr: TİP hakkında, hemen "bölücülük" id-
diasıyla, Anayasa Mahkemesi'nde dava açılır; ve par-
ti, 12 Mart darbesinin arkasından kapatılır. Parti ka-
patılırken, TlP'li yöneticiler de iki suçlamadan mah-
kûm oluyorlardı: "Komünist" idiler ve "Kürtçülük"
yapmışlardı!..
Oysa TİP, çağdaş bir demokrasi adına bir fırsat-
tı bize, çarçuredilmiştir...
O çarçur etmenin sonuçları da, art arda sökün et-
ti: Sol ve sosyalist cenahta parçalanış; faşist ve
sağcı güçlerin daha da azgınlaşması, terör; arka-
sından, 12 Eylül rejiminin düpedüz ırkçı, faşist ve
vesayetçi tavrının -daha yıkıcı- terörcü savrulmala-
ra itmesi ve onulmaz acılar; son olarak da, Türki-
ye'yi "yeni liberalizm"'\n yağmasına açması...
Kürt sorununu çözme adına elde kalan da, "in-
şallah ve maşallah" dilekleri!
Mümkün mü bunlarla?
*
TİP'in mücadelesi, ödün vermeyen, direşken ve
onurlu bir kadronun toplumla bütünleşmesinin ese-
ridir. Aralarından göçüp gidenleroldu, hayattaolan-
lar -çok şükür- aramızda.
Onlardan Tarık Ziya Ekinci dimdik ve 80 yaşın-
da...
Hayata hekim olarak atılan ve mesleğinde seç-
kin bir kişilik kazanan Ekinci, 1960'ların başında bir
karar noktasında idi: TİP'in kurulmasının arkasın-
dan, Kürt ulusal demokrat hareketinin sol görüşlü
aydınları arasında, o da aynı çatının altına girdi.
1965'te TİP'ten Diyarbakır Milletvekili seçildiğinde
de, TİP Merkez Yürütme Kurulu üyeliği, Parti Ge-
nel Sekreterliği, TBMM TİP Grup Sözcülüğü ve
Grup Başkanvekilliği yaptı. Meclis çalışmalarında,
demokrasi ve insan haklan ile Kürtlerin kimlik ve kül-
tür haklarım savunmaya ağırlık verdi.
TİP'in çökertilmesinden sonra, ona emek vermiş
aydınlara çektirilen acılardan onun da payına düş-
tü.
Türkiyemizin seçkin aydınlarımızdan biridir Ekin-
ci ve düşünceleri kitaplaşmıştır. Son olarak, Cem
Yayınevi'nin çıkardığı şu eserleri özellikle zikrediyo-
ruz: Türkiye 'de Demokrasi ve İnsan Haklan Sorun-
ları; Millet, Milliyetçilik, Devlet ve Anayasa Sorun-
lan; Sol Siyaset Sorunlan. Türkiye İşçiPartisi ve Kürt
Aydmlanması; Türkiye'nin Kürt Slyasetine Eleşti-
rel Yaklaşımlar.
Bu çalışmalardan, bütün insanlanmızın öğrene-
ceği çok şeyler var. Tarık Ziya Ekinci, yaşadıkça ya-
zacak ve konuyu daha da zenginleştirecektir.
Dileğimiz, ömrünün uzun olmasıdır.
Barışçı, özgür ve eşitçi bir dünyada ve Türkiye'de
yaşamak, onun başta gelen arzusudur; nasıl pay-
laşmaz oluruz bu özlemi?
KONA'DAN DERLEME KİTAP
Çatıştna alanlannda
Türkiye'nin güvenliği
İstanbul Haber Servi-
si-Yeditepe Üniversite-
si Siyaset Bilimi ve Ulus-
lararası tlişkiler Bölü-
mü Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Gamze Gün-
görmüş Kona'nuı derle-
diği "IJluslararası Ça-
taşma Alanla-
rı ve Türki-
ye'ninGüven-
liği'' adhkitap
IÇKültürSa-
nat Yayıncı-
lık'tan çıktı.
Kitapta, Tür-
kiye'nin gü-
venlik polıti-
kalarındabek-
lenen deği-
şimlere ilişkin 18 ayn
makale bulunuyor.
Kitabın önsözünü ya-
zan eski Milli Eğitim Ba-
kanı ve Marmara Üni-
versitesi Rektörü Prof.
Dr. Orhan Oğuz, maka-
lelerin Kafkasya, Orta
Asya, Ortadoğu ve Do-
ğu Akdeniz gıbı halen
çatışmalann yaşandığı
ya da ciddi çatışma po-
tansiyeli içeren bölge-
lerde, Türk karar alıcıla
nrun Türkiye'nin gele-
cekteki konumunu ön-
görmelenne ve stratejı
geliştirmelerine büyük
katkı sağlaya-
cağını belirti-
yor. Kıtabı
derleyen Yrd.
Doç. Dr. Ko-
nada,girişya-
zısında, So-
ğuk Savaş
sonrası dö
nemde esk.
sorunlu bölge-
lerdekikrizle-
rin nicelik ve nitelik iti-
banyla yoğunlaştığına
ve bunlara ek olarak ye-
ni kriz bölgelerinin be-
lirdiğine dikkal çekiyor.
Kona, bu kitabın da kriz
bölgelerinın ve krize dö-
nüşmesi muhtemel so-
runlann neler olduğunu
anlattığını ifade etti.