Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 AFMJK 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ünversiteydlan boyuncayaşadıklanmya:an Müstecaphoğlu, Gülen cemaattnin 'TürMye'yidönüştüme'organizasyoıumugözler önüneserdi
Hedefleri genç
•
Okullann, tarikat ve cemaatlerin "toplumu
dönüştürmek" için örgütlenme çahşmalannın en önemli
ayağını oluşturduğu, Banş Müstecaplıoğlu'nun kitabıyla
fc>ir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Üniversitede dört yılım cemaatle
geçmn Müstecaphoğlu, kitabmda genç beyinlerin nasıl ve neden bu
cemaıtlere katıldığım, neler yaşadıklannı anlatıyor.
AYŞE\LLDIRLM
Ban Müstecaphoğlu, 1994 yılında Boğa-
ziçi Ünversitesı Inşaat Mühendısliği Bölü-
mü'ne grdiğinde tanışmış Fethuüah Gülen ce-
naaatiyk Dört yıl boyunca cemaatle uzaktan
v e yakudan ilgisini sürdürmüş. Yurtlannda
lcalmış, oplanülanna katılmış, dershane ve es-
naf zıyaEtlerine gitmiş, abone kampanyalann-
dUabulumıuş. Şakird'de (çırak, talebe, çömez)
insanlam neden bu cemaate girip neden uzak-
laştıklarnı irdeliyor. Kitapta hiçbir kurumun
v e kişinn gerçek adı geçmiyor. Cemaatten
kendi anlannda söz edildiği gibi "hizmet" di-
y e bahseüyor, Fethullah Gülen'den ise "Ho-
caefendf diye. Cemaatin gazete, televizyon,
okul ve dershanelerinin de isimlerini vermiyor
ama işle.işi anlatıyor.
"Ben cerdimi sanaüa anlattun" diyor Müs-
tecaphoğlu. Çarpıcı gerçeklerin gözler önüne
senldiği romanı yazmasının en önemli ama-
cının hen cemaat hem de cemaat dışındaki
insanlaru kendilenni sorgulamalannı sağlamak
olduğunusöylüyor. Metis Yayınlan'ndan iki gün
önce piysaya çıkan romam ve yaşadıklanyla
ilgili koruştuk Müstecaplıoğlu ile.
- Şakiri'in anlamı nedir?
Cemaain kendi içinde birbirlerine seslenme
şekli. Çınk, talebe, çömez anlamında kullanı-
lıyor.
- Şakü-ıTden sonraki yapüanma nasıl?
Abi imımlık müessesesi var burada. Mese-
la her odaian sorumlu bir abi oluyor. Ona Ah-
metabi, Mehmet abi diye sesleniyorlar, diğer-
leri onun :çin şakird. Ama oradaki abi olan da
kendi üzerindeki abi ıçın şakird. Çünkü bura-
da birhiyerarşi var. Yurt imamınınüzerinde semt
unamı vat, semt imamının üzerinde bölge ima-
nu, bölgeimamlannın üzerinde ülke imamla-
n var. Hepsi birbinne göre şakird, abi konumu
ıçindeler.
^SRGULAYAN SEVİLMEZ
- Siz şakird oldunuz mu?
Yok, hayır. Ben şöyle anlatayım cemaatle
tanışma öykümü. Boğaziçi'ndeyken hangi oda-
ca kalacafınız kurayla belirleniyor. Kura çek-
tım, bu cemaat odalanndan bir tanesi çıktı.
Bunlar cemaat odalannda yaygınlaşıyorlar.
Orada belli noktalar belirliyorlar, adam kazan-
mak için. Ben de o sıralarda arayıştaydım, ken-
dime bir yol çizmeye çalışıyordum. Çok deği-
şık görüşleri inceliyordum. tncelediğim tek
görüş aslında bu cemaatin görüşü değildi ama
c kitapta bunu işledim şu an için. Ben arayış-
üyım, onlar zaten her zaman arayışta; iki ta-
nf da arayışta olunca kesişme kaçınılmaz olu-
\or. Ben onlan merak ettim. Çok zeki insan-
İır vardı aralannda, bu cemaatte ne bulmuş-
lır, hayatlannı bu cemaate niye adamışlarme-
nk ettım. Bir yıl, ıkı yıl toplantılanna gittim,
gsldim. Anlamaya çalıştım olayı. Daha sonra
sorguladım. Bana mantıklı gelmedi, uzaklaş-
tm. Ama bu süre zarfinda pek çok tecrübey-
1; insan manzarası gördüm orada.
- Siz neyi mantıkh bulmaduuz ve aynlmaya
arar verdiniz?
Birincisi, sorgulamaktan uzak olmalan be-
nm l^abul edemeyeceğim bir şeydi. Bu cema-
an faydasuıa olan, cemaatin üstünden gelen
prüşleri hiç sorgulamadan o istişarelerde şa-
brdler kabul ediyordu. Sorgulamaya başladı-
Şakıra, Musıecaptıu^lu'nun 5. kftabı. Banş Müstecaplıoğlu, kitabı yazmasının en önemli
amacınıninsanlansorgulamaya>öneltmekokluğunusöylüyor.(Fotoğrat FATtH ERDOGDU)
ğımızda tadı kaçıyordu. Sorgulama onlarda
hoş karşılanmıyordu. Ters tepki almıyordu-
nuz. Sızden uzaklaşıyolardı. "Buarükbizden
değil galiba. olayı sorgulamaya başlamış" nok-
tasına geliyordu. Bunun dışında kadın - erkek
arasına duvar çeken bir yapı olması beni rahat-
sız etti. Yani normalde çok zorda kalmazlarsa
kadın eli sıkmaktan, kadınlarla göz göze gel-
mekten rahatsız olan ınsanlar bunlar. Bunun gü-
nah olduğunu düşünen insanlar. Mesela ben bu
şakird arkadaşlarla sinemaya gittim. Yanımda-
ki şakird arkadaş bır öpüşme sahnesinde 10 da-
kika gözü yerde durmuştu.
•
İŞYERI CEMAAT İÇİN DE ÇALIŞIR
- Diğer üniversiteier ya da dershanelerte bir
bağmız oldu mu?
Bazı dershanelere ziyarete gitnüştik şakird
insanlarla. Ben sadece bir iki dershane ziya-
retine gittim. Ama üniversite öğreacileri bü-
tün dershanelere gidip oradaki çocuklarla ta-
nışıyorlar, onlarayardımcı oluyorlar. Cemaat-
•
Sistem birebir ilgilenme üzerine kurulmuş. Öğrenci
öğrenciyi, esnaf esnafı, öğretmen öğretmeni,
gazeteciler gazetecileri kazanmaya çalışıyor. Bir yerde
bir işyeri açıhyorsa cemaate ait, o işyeri aynı zamanda cemaatin
görüşlerini yaymak için de çalışıyor. Mesela orada şakird olmayan
beş - altı kişi varsa onlan da şakird yapmaya çalışıyorlar.
bile bizim cemaattense, bize sıcak bakıyorsa
sen ne konuşuyorsun arbk, sen niye soğuk ba-
tayorsun" diyorlar. Bu ünlü bir futbolcu olsun,
üıîlü bır sanatçı olsun, ünlü bir gazeteci olsun.
Özellikle zaten cemaatin dışındaki insanlann
cemaatle ilgili güzel sözlerini kullanıyorlar.
Mesela cemaatin gazetesinde çıkan iyi bir ha-
ber kendi fikrinizi satmak için bir işe yara-
maz. Ama cemaatin olmayan, olmadığı bilinen
büyük bir gazetede hocaefendi hakkında çok
güzel bir haber çıktıysa bunu her yerde duyur-
maya çalışıyorlar. Kullanıyorlar.
- Şu daire çizerekyalan söyieme meselesi ne-
dir?
Aslında çok çocuksu bir şey. Babası çocu-
ğun cemaate gidıp gelmesine çok sıcak bak-
mıyor. Telefonla cemaat yurdunu anyor. Ço-
cuğum orada mı diye soruyor. Çocuk orada as-
lında. Telefonu açan yalan söylemek günah
olduğu için yalan söyleyemez. O zaman ora-
ya bır daire çizdi, parmağını koydu ortasına.
"Burada değü" dedı. Yani dairenin içinde de-
ğil diyor. Telefonda olduğu için karşı tarafta-
kinin algılama şansı yok. Aslında karşı tarafin
yanlış anlamasım sağhyor yaptığı şeyle. Gü-
ya kendıne göre tevıl yaptığını samyor, bunun
günah olmayacağına inandınyor kendini.
- Aileyi kazanmaya çahşnuyoriar mı?
Ailelerle iyi geçınmeye çahşıyorlar. Aileyi
kazanınca zaten olay bitiyor. Çocuğu yarın
yurtdışına bir okula tslam misyoneri olarak
göndereceklerse aileyle büyük sorun yaşaya-
bilirler. Aileyi kazanırlarsa daha rahat bu işi ya-
pabilirler. Ama direkt ailesiyle tartışarak yurt-
dışına hoca olarak gıden bir arkadaşım oldu be-
nim üniversitede. Ailesiyle epey sorunlar ya-
şayarak
u
Ben bu işe inaruyorum,gidiyorum, ne
yaparsanız yapın" diyerek gıttı.
BlLMEDEN PARA VERENLER VAR
- Abone kampanyalan ve erzak toplanan ki-
şilerkim?
Toplayan ınsanlar şakirdler. Verenlerin bü-
yük kısmı kazanılmış insanlar. Adam oraya
para verirken ıman hizmetı içm inancı doğrul-
tusunda verdiğini düşünüyor. Nasü lcurban de-
rilerini bağışlıyorlar tslami oluşumlara, esnaf-
da bu şekilde erzaklarım veriyor, bazen zekâ-
tını, bazen fitresini veriyor. Bazen direkt ola-
rak hiçbir şey yokken para yardımında buhı-
nuyor. Bunlan yaparak cennete gıreceğini dü-
şünüyor. Sadece esnaflarla ilgilenen kişiler de
var. Ust düzey abiler esnaflan kazanmaya ça-
lışıyorlar. Kazanmadıklan dışında da sadece "öğ-
renciye yardım edeyim" diye yardım yapan in-
sanlar da var. O benim sorguladığım bir şeydi
orada. Direkt olarak cemaatin ne yaptığını an-
latmayıp "Yurtdışında Türkiye'nin imajını gûç-
lendiren okuuannuz var" diye yardım aldık-
lan kişiler de olabiliyor veya işte "lyi öğrenci
bunlar, başka yerden burs bulamanuşlar" di-
ye burs aldıklan da olabiliyor. Yani direkt ce-
maatin fikrini anlatmadan para toplandığı, pa-
ra veren insanlar da gördüm.
KOMÜNİST ÖRGÜTLENME
- Komünist örgütlenme modeünimi uygulu-
yor cemaat?
Bana o benzetmeyi yapan, cemaatteki abi-
lerden biriydi. Eski o sağ - sol çatışmaları sı-
rasındaki yurtlardaki örgütlenme modelinden
feyz aldıklannı söylemişlerdi.
le duygusal bağıru güçlendiriyorlar. Sadece
öğrenci-cemaat de değil, benim oradaki in-
sanlardan öğrendiğim kadanyla bazılannı da
gördüm, birkaç işyenni de zıyaret etmiştik.
Oradaki "esnaT
9
dedikleri bu işe para desteğı
veren insanlarla tanışmıştık. Mesela bır yerde
bir işyeri açıhyorsa cemaate aıt, o işyeri aynı
zamanda cemaatin görüşlerini yaymak için de
çalışıyor. Mesela orada şakird olmayan beş al-
tı kişi çalışıyorsa onlan şakird yapmaya çalı-
şıyorlar. Öğrenci öğrencileri kazanmaya, esnaf
esnafı kazanmaya, öğretmen öğretmeni ka-
zanmaya, gazeteciler gazetecileri kazanmaya
çalışıyor. Son zamanlarda birçok gazetede da-
ha sempatik bakılıyorsa insanlann birebir il-
gilenmesiyle de alakası var. Çünkü bu sıstem
böyle çalışıyor.
ÇOCUKLARA ÜNLÜ ÖRNEKLER
- Ünlü isimler reklam malzemesi mi?
Evet, çocuklar özellikle bunu çok seviyor-
lar. Çok sık kullanıyorlar. "Bak böylebir adam
Atınyerini uçak aldı Yetenekliysegazeteyegider
I'
- Temel amaç devleti değil top-
lumu dönüştürmek mi?
Benim gördüğüm o. Ben orada
dört yıl boyunca toplantılara git-
tim, bir kere bile böyle bir konuş-
ma görmedim. Benim bilmedi-
ğim toplantılarda konuşuluyorsa
o konuda bir şey söyleyemem.
Benim gördüğüm toplumsal dö-
nüşüm sağlamak. Tek tek insanlan kurtar-
maya çalışmak, kendi görüşleri için. Ken-
di görüşleri sayesinde insanlann cennette
daha iyi yerlere gelebileceklerine inanı-
yorlar ve insanlann ahiretini kurtarmaya
çalışıyorlar. Kendilerini bu işe adayıp Af-
ganistan'a, Afrika'ya gidip tslami yayma-
ya çalışıyorlar. Ama altını çizmek lazım,
kendi inandıklan Islamı. Yoksa Alevilikde
Islam, Aleviliği yaymaya çalışmıyorlar.
inandıklan Islamiyet görüşünü yaymak ve
bu sayede insanlann ahiretini kurtarmak is-
tiyorlar. însanlar evlerinde şeriata uygun
yaşadıktan sonra yönetimin adı ister cum-
huriyetolsun, ister başka birşey ne fark eder-
ki? Bakış açılan bu.
^N - Sahabi toplumunu mu örnek
I ahyorlar?
* ı J> Evet. Kaldığım o evlerde de sa-
T
habilerin hayatlannı anlatankitap-
*
%
lar vardı. Sohbetlerde abiler sürek-
li onlardan örnekler veriyordu. Sa-
habilere bakarsanız Hz. Muham-
med'in ilk çıkış zamanına, nasıl
geliyorlardı. Şu anda cemaatin ya-
yılmatekniğiyle neredeyse aynı. Mesela bir
Çağn filmini izlerseniz, fıhrıdeki süreç şu
anda cemaatin içindeki süreçten çok fark-
lı değil. Mekke'de bazı sorunlaryaşayıp da-
ha sonra Medine'ye gidip orada güçlendik-
ten sonra tekrar görüşlerini yaymalan. Şu
an yurtdışında yayıhnalan ona benziyor.
Türkiye'de işte ordu ve diğer laik kurum-
larla çok çatıştıklan için, artık yurtdışına
yayılmaya başladılar. Mesela Çağn'da bir
sahne vardır, üç tane genç ata binip farklı
ülkelere gider, Islamı yaymak için, şu an
uçağa binip gitmelerini öyle örneklendi-
riyorlar kendi kitaplannda veya hocaefen-
dinin konuşmalannda. O sahabileri örnek
ahyorlar kendilerine.
- Maddi olarak herhangi bir >"ar-
dım \-apdnu\or mu?
Maddı olarak yardım oluyor tabii
ama ş\ınu anlatmak istiyorum: Ce-
maate veya hizmete diyeyim, onlar
hizmet diyor çünkü, bu şeye girene
kadar, bu duygusal bağ kuruluna
kadar burs verdiklerini de gördüm
bazı çocuklara. Kahvaltı düzenleyip
sabah kahvaltıya çağırdıklanm da gördüm
kendi odaîannda, güzel güzel yemeklere.
ziyafete çağırdıklanm da gördüm. Ama bu
şakirdler, cemaate girenler maddi şey almak-
tan çok veriyorlar.
- Bir öğrenci ne verebiKr?
tlk başta vaktim veriyor. Mesela cema-
atin gazetesine abone kampanyası olacak-
sa, gidiyor abone bulmaya çalışıyor. Bir
kişi bir çocuğu ahyor. Bütün boş vaktini,
adadığı o kişiyle geçiriyor. Onun en iyi ar-
kadaşı oluyor, cemaat toplantılanna katıl-
masmı sağhyor. Veya onun dışında kendi-
si gazetesine, dergisine abone oluyor bu
cemaatin. Bir şekilde maddi destek de sağ-
hyor. Tabii ki öğrenciyken çok fazla bir
şey vermiyor olabilir ama bu ço-
cuklar iyi okullarda okuyan ço-
cuklar. îleride belki işadamı olur-
sa çok ciddi parasal yardım yapı-
yor, öğretmen olursa oradaki bü-
tün öğrencileri organize ediyor.
İleride abi imam olursa oradaki
cemaatin evlerini, yurtlannı yöne-
tiyor. Mesela daha özel yeteneği
varsa, gazetede grafıker olarak çalışıyor. tn-
ternet sitesi yapıyor cemaat için. Şu an Tür-
kiye'nin en iyi internet sitesi bu cemaatin.
Bunu yapan da şakirdler.
- Cemaatin içinde kalmak için onlann
beuriediği kurallara göre hareket etmekge-
rekiyor değil mi?.. Peki bir kızla gezdiniz ve
görüldünüz, ne olacak?
Şu var, cemaat direkt olarak sana "gtt"
kelünesini kullanmaz ama mesela toplan-
tılanna çağırmaz.
- Dışlar \"ani
Evet. Eğer e\lennde kalıyorsanız, çok
rahatsızhk verecek noktaya gelirseniz o za-
man "git" denir. "İnsanlann huzunınu bo-
zuyorsun, başka odaya gjt" derler.
KİTAPTANALINTILAR
Futboliyidir,
kızlardan da
uzaktutar
"Cemaatteki ilk günlerinde
maç muhabbetlerini hiç anla-
rnazdı, bu kadar ulvi bir mü-
cadelede futbolu konuşmak
abes gelirdi, sonralan hiz-
met'in işleyiş prensiplerini
kavTadıkça aldına yatmıştı
olay. Sonuçta sohbetlere çağ-
nlacak, cemaate kazandınla-
cak çocuklarla tanışmanm iyi
bir yoluydu bu. Şakirdlerle il-
gilendiklen çocuklann arka-
daşhğmı geliştiriyordu. Maç
sonralan bir çay içelim bahanesiyle evlere ça-
ğırabiliyorlardı onlan. Üstelik üniversitede
kızlann kesinlikle uzak durduğu az sayıda et-
kınlıkten biriydi, onlann tehdidi ohnadan rahat
rahat hizmet edebiliyorlardı."
Alışverişler cemaat esnafından
"ÇevTedeki şakird esnaflan size bildirmiş-
tim. Alışverişlerinizi onlardan yapmaya özen
gösterdiğinizi umuyonım. tlgilendiğiniz ço-
cuklan da bir bahaneyle oraya yönlendirin
mümkünse. Çok zorlamadan tabii."
Hocaları kandırmanın volu
"Üniversite dergisinde yirmi tane erkek su-
ratı gözden kaçmazdı, görülmüş şey değildi,
hocalar bile sezebilirdi durumu. 'Kendi yazıla-
nnızdan ikisüıi kız ismiyle çıkartın' dedi, çö-
züm olarak.' Yabancı dergilerden vesikalık re-
sim kesersiniz. Öğrenci olabilecek tipler olsun
yalnız'."
Abilerden saklrde haftalık ödev
" 1 cevşen, Hocaefendi'nin kitaplanndan 45
sayfa, 30 sayfa Risale, 1400 tekbir (ber güne
dağılacak), 12 sayfa Kur'an, 1 gün oruç"
Asker $aklrdler
"Sonradan asker denetimleri südaştınnca,
babasımn imam hatipli olması nedeniyle adı
listeden çıkanlmış. Onun yerine hizmetle hiç
alakası olamaz görünen bir hukukçunun oğlu
seçilmiş. Asker şakirdler diğerleriyle görüş-
mez, kendilerine özgü evlerde, çoİc daha dik-
katli ve gözlerden uzak yaşarlardı."
Öpüşme sahnelerlne bakılmaz
"Abi siz şakirdleri çok seviyorum, şeker mi
şekersiniz, ama birlikte film izlemek çok ko-
mik oluyor ya... Ne zaman bir öpüşme sahnesi
olsa çocuk korku fılmi izler gibi başını eğdi,
gözlerini kaçırdı. Sonra da bana bitti mi diye
sordu. Bitti dersem başını öyle kaldırdı."
Perllerln parası yurtdıstna
"Üçüncü ve son başlığımız yaklaşan Kur-
ban Bayramı. Herkes şimdiden etrafından söz
almaya başlasın. Kurban kesecek yakınlannız
derilerini başka birine vermesinler. Hizmet'ten
daha iyi yer bulacak değiller. Hem onlar se-
vaptan ohnasın hem de biz derilerden. Bu yıl
yurtdışında üç yeni okul açılacak, derilerin pa-
rası oraya gidecek doğrudan."
Cocukları markaja alma sanatı
"Birebir markajı es geçmeyin asla. Her hafta
en azmdan bir kez ders çalışın birlikte, müm-
künse sinemaya gidin. Sevdikleri şeyleri öğre-
nin, basket oynuyorsa siz de oynayın, bilgisa-
yarla arası iyiyse sevdiği oyunlardan alın, yurt-
taki bilgisayar labında takılm birlikte. Müm-
kün olduğunca yanmda olmaya çalışın. Sizi en
iyi dostu bilsin ki bizim organizasyonlara ça-
ğırdığınızda kırmayıp gelsin. Hem sürekli ya-
nında olursanız kız arkadaş buhna ihmalleri de
azalır."
Bağış yarışı hazırlanıvor
"Hocaefendi'nin Allah için harcayanlan
cennette bekleyen güzellikler konulu bir yazı-
sım okuyacaktı önce, sonra da güncel hayattan
ömeklerle bağışlannın ne kadar hayırh işlerde
kullatııldığını anlatacaktı esnafa. Ardmdan ay-
lık bağışlann toplanmasına geçilecekti. Güve-
nilk bir - iki abiyle konuşmuşlardı, yapacaklan
yüksek tutarh bimmetleri ayağa kalİcıp alkışla-
yacak, diğerlerini de aynı şekilde davranmaya
teşvik edeceklerdi."