Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2005 PAZAR 14 KULTUR kultur^a cumhuriyet.com.tr Yann 80 yaşına basacak olan Fikret Otyam'ın resim sergisi Cream Art Sanat Galerisi'nde sürüyor biçimi yaşama nedeniSELCENAKSEL 30 yılı aşkın süredir büyük şehir yaşamından uzak olduk- larını, son 30 yılda ise resim ve fotoğraflannı bir arada sergi- lediklenni bıliyoruz Fikret Ot- yam ile eşi FiKz Otyam'ın. İki- sinin de sözlerinin birliği, ya- şamJannın üretim üzerine kıiru- lu olduğu, bir de doğayla birin- ci dereceden insanca bir ilişki içinde olmarun onlara kazandır- dıklan. "Insanın nasü baktiğT çokönemlı... Daha Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölü- mü'nde öğrenciyken atıldığı gaze- teciliğin de Fikret Otyam'ın yaşa- mında çok özel bir yeri var hâlâ. Anadolu'dan özel haberler, söyleşi- lerle dönüşünü, taruştığı insanlan, kimi şaşırtıcı, kimi ilginç, kimi de üzücü, tanık olduğu ruce şeyı, gün- lerce ya da aylarca süren araştırma- lann ürünü olarak gazetemize ver- diği günleri heyecanla anlatıyor. Resmınde bu günlerin, daha da ge- riye gidilirse çocukluğunun izleri ve görüntüsü var. 'Ben Anadoiu çocufluyum' "Sonradan ohna değiL, ben Ana- doiu çocuğuyum" diye tanımlıyor kendisini. Sözcüklerle insanlan an- latmak, tuvallerde Anadoiu insanı- run, doğanın, bazen de bir hayvanın suretini boyamak sözünü ettiğimiz... Bugünlerde Cream Art Sanat Ga- lerisi'nde Filiz Otyam'ın halılan. fotoğraflan ile onun ruvalleri bir arada sergileniyor. Önce Gazipaşa'da, son yıllarda da Geyikbayın köyünde sürdürdük- leri bu uğraşlan, Filiz Otyam'ın de- yimiyle ~yaşamabrçimine~ dönüş- müş. u Ürettiklerimizisergiliyor, me- rakedenkregösteriyonızvebuyol- dan da yaşanumızı kazanıyoruz. Yapüğunızı yalın bir dille böyle açık- layabiHrim" diyor. Beş yıldır yazlannı geçirdikleri Geyikbayın'nda günlerinin çalış- 1 ugünlerde Cream Art Sanat Galerisi 'nde Filiz Otyam 'ın halılan, fotoğraflan ile Fikret Otyam 'ın tuvalleri bir arada sergileniyor. Ikisinin de sözlerinin birliği, yaşamlarının üretim üzerine kurulu olduğu, bir de doğayla birinci dereceden insanca bir ilişki içinde olmanın onlara kazandırdıkları. "însanın nasıl baktığı" çokönemli... makla geçtiğini, gün sona erdiğin- de karşılıklı yaptıklanru gözden ge- çırdiklerinı, bazı bazı eleştirirken ileri gittiklenni söylerken ekliyor: "Bize göre fazladan bir şey yapnu- yonız, kendimizi sonımlu hissettiği- miz işleri severek yapıyoruz. Sonra da bunlan başkaianyla paylaşryo- ruz." Seçilen yol bu kadar duru bir dille tanımlanıyor. Filiz Otyam, Akademi'de resim eğitimi almış olan Fikret Otyam'Ia birlikte han- gi gözle baktıklannı anlatıyor: "Üd- miz de çok gözlemciyiz. Ben Anado- iu'yu tanımazdım, Fikret'le evten- dikten sonra Anadolu'yu gezmeye başladık. Yıllarca onun röportajla- nna tanıkoidum. Zaman zaman fo- toğraf çektim; insanlara, doğaya Fikretin gözüyle bakmayı öğren- dJm." Ona göre, Fikret Otyam'ın en önemli özelliklerinden biri, her zaman "insandan yana" bakması olaylara. "Sözkonusukişüerleaynı yandadır bakarken, tabii diğer can- hlaria da, hayvanlaria da. böcekler- le dc~" Filiz Otyam"ın kırsala yer- leştiklerinde dokuma yapmaya ka- rar verişiyle yöresel, eski usul birtez- gâh kurdurtmuşlar, bu işin ustası olan Gazipaşalının 30 yıl aradan sonra kurduğu ilk tezgâh olmuş bu. Gazipaşalı bir hanım yol göstermiş Filiz Otyam'a; yolluklar, halılar do- kumuş. Fakat uzun yıllann sonun- da sağlık sorunlan çıkınca, Fikret Otyam'Ia birlikte fotoğraf çekme- ye başlamış Filiz Otyam. Keçiler, kedıler, gelinler, da- matlar... Bunlar arasında büyük boy bir resim dikkat çekiyor: Do- lu bir beyazhğı ardında bırakmak- ta olan genç, kocaman gözlü bir Anadoiu kadını... Sıkı sıkı giyin- miş... Yolda. Anlatıyor bu resmı- nin öyküsünü Fikret Otyam: "Dünya gazetesi için yaptım ilk Doğu gezimi, sonra Cumhuriyet.. Ömrüm Doğu'da geçti, sırümda çanta; ilkbahar, yaz, sonbanar, laş, elimde fotoğraf makinesi, kayıt makinesi... Bu bir kafile, köyden çıkmış gidiyorlar, aşiretin dilek- çesini röportajuna eklemiştim. 35 gün onlarla gjttim. Kadın aün üs- tünde, gebe, ölüyor yolda. Ölüle- ri hemen yolun sağına gömerler... Ben bunlan yaşadun." Hocalan İb- rahim Çallı'yı, Bedri Rahmi'yi (Eyuboğlu) sevınç ve saygıyla anıyor Otyam. Resminde içinden geldiği gibi hareket etmeyi sev- diğini vurguluyor. "Yaşamayane- den olan, resinı yapmakve yaa yaz- mak" diyor. Okur mektuplannı, gazeteciliği bıraktığında bazılann- dan aldığı olumsuz tepkiyi anım- sıyor. Peşine düşrüğü yine gör- dükleri, ama resimlerinde de. Bu bir çiçek, hatta bir keçi de olabi- liyor bugün. Herkesle barışık yaşıyoruz1 "Son zamanlarda zor beğenir ol- dum. Bir rengi beğenmiyorum mesela. biraz koyulaştınyorum. Lüzumsuz şeyleri avıldanm res- me başlarken, fazla bulduğumu bir firça darbesiyle yok ederim... Tas- lağı kafamda çizerim ben. Dağdan 10 sürü gelir ayrı ayn, kapınm önünden geçeıier; vallahi bir gün bir keçi şu çiçeği yiye\im demedi. Ama dağlarda \iyoriar. ben bir gün baküm, bir resim yapayım dedlm ve keçi böylelikle gjrdi" Ege Üniversitesi'nin 50. kuru- luş yıldönümünde 'başçoban' ilan edilmek de güzel ona göre. Ko- nu ettikleriyle iç içe bir yaşam onunkisi. "Başkatürlüolurmu?" diye soruyor. "Harran O\ası, Har- ran kadnilan, onlann gözlerinde- ki hüzün ana konulanmdan ba- züanydL.. Kürt kaduılan... Biraz da konuianm değiştL" Yann 80 yaşına basacak olan Fikret Otyam "Yaşama biçimim yaşamama neden" dıyor ve Ge- yikbayın nda resmini yapmayı sürdürüyor: "Hiçbir şeyk dargın değiliz. Tam tersi, herkesle ban- şık yaşıyoruz." Places in the Heart (YüfektekiKöşeter)//ön.- Robert Benton/ Oyn: Sally Fıeld, Danny Glo- ver, Lindsay Crouse/ 1984, renkli, 107 daki- kal Tristar Pictures- Sony. Robert Benton ın yazıp yönettiğı çalışma, 1935'te büyük ekonomik bunalı- mın kasıp kavurduğu ABD'nin Teksas eyaleti- nin küçük bir kasabasında geçiyor. Şerif kocası siya- hibırgençtara- fından kazayla öldüriÜen Edna Spalding, iki çocuğuyla genç yaşta dul kalır. Ev ka- dınlığı ve ço- cuk yetiştir- menin dışında birşeybilme- yen Edna, zorlu bir yaşam savaşımıyla kar- şı karşıyadır. Evın ipotek parasını denkleştirmek için yanına sıgınan siyahi Mo- ze'un yardımıyla pamuk toplama ışine girişir. Yö- netmen Benton T ın, doğup bü) r üdüğü kasabasını, ki- şisel deneyimlerini anlat- tığı bu başanlı, dokunaklı dram. yoksul ınsanlann gündelik yaşamlannı, ya- şamm tüm yüzlerini yet- kinlikle aktanyor. Felaket- lere karşı birlikte karşı dur- manın, dayanışmarun öne- mini vurgula- yan yapım, inanç, güven, cesaret, sevgı. sabır, dırenç, hoşgörü tema- lannı kucakla- yarak ırk ay- nmcılığını da eleştiriyor. En lyi Kaduı Oyun- cuOscar'ınıbi- leğinin hakkıyla alan Sally Field'le birlikte tüm oyun- cular (Ed Harris,Amv r Ma- (figan,John Malkovkh) iyi yorumlar sunu>orlar. Bu şiirsel çalışması R. Ben- ton'a da En lyi Özgün Se- naryo Oscar'ını getirdi. Charlie and the Cho- colate Factory (Char- lie'nin Çikolata Fabrika- sı)/ Yön: Tim Burton/ Oyn: Johnny Depp, Freddie Highmore, Da- vid Kelly, Deep Roy/ 2005,renkJi,115dakika/ Wamer Bros. - Tıglon. Romancı, öykücü, sena- nst Roald Dahl'ın unutul- maz çocuk klasiğinden 1971de VVîlry Wonka ve Çikolata Fabrikası adıyla MdStuart'ffi çektiği fılmin ikinci versiyonunda Tim Burton, büyük hayranı olduğu yazann düş ve kara mi- zah karışımı dünyasına kendi gotik biçemini kattı. Dahl'ın öz- gün senaryosuna tümüylesadıkka- lan Burton, tek bir değişiklik yaparak Willy VVonka'nın mutsuz çocuk- luğunu kendi versiyonuna ekledi. Ünlü "Kendinize v« başkalanna dürüstohın, başkalanna size davran- masuu istediğiniz gibi dav- ranın" iletisini veren bu eğlenceli, neşeli, danslı mü- zikal komedinin 2 diskli ÖzdVersivon'uçokzengin bir içerikle karşımızda: sin- capları eğitmek, Roald Dahl"ın fantastik dünyası- na bir bakış, Umpa Lum- pa'lan yaratmak, robot- protez yapımı, T. Burton'ın özel dünyası, roman- lafılmikarşılaş- tırma, oyuncu- ların tanıtımı, fılmin şarkılan ve vizyonu, ya- pım-set-giysi tasanmlan, dev setlerin oluşu- mu, çikolata nehrinin yapımı, görsel efektler, DVD-Rom, Um- pa Lumpa dansı nasıl ya- pılır, kötü ceviz oyunu, bu- îuş makinesiyle farklı tat- lar yaratmak, altın bileti bulmak oyunlan yer alı- yor. KuiTut • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 7 Akbank Sanat >Karagöz ve KuklaTiyatrosu Geten«kselleşen Tûrk temaşa sanattnın son yaşayan ömeklerini sergileyen Tacettin Diker Ekim ayı boyunca Karagöz ve Kukia Tiyatrosu'nu çocuklar için Akbank Sanat'ta sahneleyocek. >Yazan ve Yöneten Tacettin Diker >Konuşan ve Oynatanlar Tacettin Dıkef Ayfer Balakin Ramiz BaJakin KİŞÜ0R Hacivat / Karagöz / Çelet» / Feracel Karagfe / Kaymvattde / Gofümce / Dadı / Yaşmaktı Karagöz / Tu23uz Dat Bet* / Davetiter/ Dûgûn Arabaları / Çaigfcıtar > 6 -10 yaş grubu çocuklar kandir. 3>17>24 Aralık Cumartesi>Saat: 11.00 AKBANK SANATM E 0 E 3 ' » T » T S ı ' t S l E T K I I U I Ğ ! NUKHETRUACAN GÜNE YOLCULUK NESETRUACAH 22ARAUK 2OARALIKSALI20:30 i PERŞEMBE20:30 MIRCAN GROUPJ.ETHHIC 23 ARALIK CUMA 2030 19 ARALIK' llanlarınız İçin (O212) 293 89 78 [email protected] [email protected] VVVVNA/. perareklam .com.tr Çıplak Ayaklar Kumpanyası Kelimeler İSTAN8UL 6UYUKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KULTUR VE TURİZM DAİRE BAŞKANLIĞI KULTUR MÜDURLÜĞÜ ^.COni Djrolb«)aııCid Harbıyf 0212 232 98 30 AKM (Stnfoni CıjKi) (0216)454 15 55 wwcrrtsorg 0212 2515600 ENKA VAKFI Sadı Gulcelık Spor Srtesı.lsünye - Istanbul T: 0212 276 22 14-15/209 F: 0212 276 22 98 E: enkaku!tur@enka com W: www enkasanat org 20 Arahk 2005 Salı 20.00 Dansçılar Maral Ceranoğlu Mihran Tomasyan Duygu Güngör Isık Tasanmı: Cem Yılmazer Tekntk sonımlu Ans Nalcı Kostum: Çıplak Ayaklar Kumpanyası Muzık Gökhan Kırdar, Amon Tobin, Von Magnet, Sıgur Ros, Radıohead, Udı Hrant Fotoğraflar Ans Nalcı