Katalog

IRAJK 2005 PERŞEMBE CUMHURtYET SAYFA MÜTAHHÎT VE MÜHENDİS KUSURLU Enkazda ölen 15 SÖZÇIZGMN HABERLER mmmmmg Turhan Selçuk 3 ARAYIŞ TOKTAMŞATEŞ " can 50 YTL etti A!NKkKA(ANKA)-17 Ağusto. 1999 depremın- de 15 kuııinhayannıkay- bettiğj EscyApartmanı'nı yaptıramnüteahhıt Hasan Ersoy, nşaat mühendisi Tank Aaroğhı ve mimar Sedat Draan bilırkışiler- ce kvısunj bulundu. Er- soy, Acaoğlu ve Duman "genel br tefalike doğura- cak şekük bina yıkılma- sına -ve düme neden oi- duklarTgerekçesiyle 6 yıl boyurra yargılandıkla- n Dûzce \gır Ceza Mah- kemesi'tce 5O'şer YTL para cezsına çarptınJdı Verilen D'ar aylıîc hapis cezası iseertelendı. Mahkene, Yıldız Tek- nik Ünivesitesi tnsaat Fa- kültesi anştırma görevli- lerine bilricişi incelettir- mesı yaptrdı. Mahkeme- ye sunulaı raporlar, bina- daki korkmç ihmalleri de gözler örüne serdı. Ra- porlara gire, müteahhıt Hasan Ersoy, malzemeka- litesini düşük rutmuşru. Binada, beton kalitesi, do- natı çapı ve sayısı, etnye arahğı yönünden kusurlar tespit edilirken işçilik ku- surlan yönünden de mü- teahhit sorumJu tutuldu. Etriye aralığı, kolon ve kirişlere döşenen demır- lerin etrafîna sanlan de- mirlerin aralıgmı göste- riyor. Deprem bölgele- rinde bu aralık değişiyor Deprem bölgesinde sanl- ma bölgelennin 5 ile 10 cm. arasında olması ge- rekiyor. Donatı çapı ise kiriş ve kolonlara konan demirlerin çapını göste- riyor. Sedat Duman'ın ise bınayı "kısa kolon ia- ntanasma neden olacak" şekilde yaptırdığı tespit edildi. Acaroğlu da bi- nanın projesıni çızmiştı. Acaroğlu, bilirîaşi rapor- lanna göre, bınaya ka- çak kat yapılmasına göz yumarak bu katın ruhsat ve iskânını almıştı. RT - TRT'NIN 'T'SİNİ KALDIRDIM.. UNICEF'in başlattığı projenin amacı, tüm ilköğretim okullannda eğitim kalitesinin arttınlması Okullar 'çocuk dostu' oluyorFİGENAIALAY UNICEF Türkiye Temsılcihği ile Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim Ge- nel Müdürlüğü'nce baslatılan "Ço- cukDastuOkur(ÇDO)projesi, 2008 yılına kadar tüm ilköğretim okulla- nndaki eğitim kalitesinin yükseltil- mesini hedefliyor. Çocuk dostu okullar, Türkiye'deki tüm okullar için geçerli olacak asga- ri standartlar aracılığıyla okullan öğ- renun açısından daha uygun hale ge- Haklarasaygı UNICEF'e göre çocuk dostu okul, katiteli çevreyiyansıür. Ço- cuk dostuokul, herçocuğun hak- kuıasaygıduyulmasını vetoplum- da her çocuğun haklannı ve re- fahını kontrol etmeye yardımcı olur. Çocuk dostu okul, çocuğun bütününe, onun sağlık, beslenme ve genel olarak refahma yönetik hareketeder. Çocukdostu okul, ai- leiçinde vetoplumdaokuldan ön- ce vesonraçocuklannyaşadıkla- ruta onem venr. tirmeyi, çocuklann eleştirel düşünme yeteneklerini, özsaygılannı ve sosyal becerilerinı geliştirmeyi amaçhyor. UNICEF Türkiye Temsılcıliğı so- rumJulannm verdilderi bılgılere göre, 6-14 yaşlanndaki çocuklann potansi- yellerini eksiksiz gerçekleştirebılme- leri için ilköğretim okullanndaJa eği- fimin kalitesinin arttınlmasını amaç- layan bu projeyle, 2005 yıh sonuna ka- dar 81 ilın her birinde en az 20 ÇDO hizmet verecek. 2008 yılına kadar ise Türkıye'dekı tüm ilköğretim okullan çocuk dostu okul haline getirilecek. Bir okulun ço- cuk dostu olabilmesi için 15 bin do- lar gerekiyor. Projeden beklenen sonuçlar: • 6-14 yaş arasındaki çocuklann okullasma, devamlılık ve öğrenim ba- şanlannın arttınlması; • Öğrencilerle öğretmenlerarasın- daki ilişki ve iletişimın güçlenmesi, ılk kademe bizmet sunuculan (okullar) ve hizmeti alanlar (öğrenciler ve ve- liler) arasmda bilinç ve duyarhlık ge- liştirilmesi; >/ Öğrencilerin okullannda daha mutlu olmalan ve bunun öğretmenle- re, velılere ve topluma yarar sağlaması. Yazdan kalmagünler Antalya yazdan kabna günlerin keyfîni çıkamttr. [ Türkhe'ıün geneUnde kış a>1aruun gelmeshie azalan hava sıcaJdıJdan Antalya'ya uğramadL TatiDerini kasun - arahk aylarmda geçirme>i seçen turistier Antaha'ıun Kemer ilçesinde denizin ve güneşin keyfini çıkanyor. (Fotoğraf: AA) j Tarikatlar 80 yıl önce kapatıldı tstanbul HaberServisi- Taraftar- lannı çoğaltarak zaman içinde etki- li rol oynamaya, Cumhuriyet rejimı için tehlike oluşrurmaya başlayan tarikatlar, 30 Kasım 1925 'te çıkan- lan yasayla kapatıldı. Laik Cumhu- riyet rejimini kabullenmeyen tarikat- lar, Menemen Olayı, Seyh SaitAyak- lanması gibi dış desteklı gerici ter- öplerle şeriat rejimı getirmeyi amaç- layarak bölünme ve gruplaşmalara neden oluyordu. Türkiye Cumhuri- yeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, tekke, zaviye, türbe, tari- kat gıbı gelişmeyi engelleyici kurum- lan ortadan kaldmnak zorunlulu- ğunu gördü. Kastamonu'da bugün de yol gösterici olan ve_güncelliğini İcoruyan söylevinde, "Oiüfentenme- det unımak medeni bir cemiyet için lekedir. Efendiler \e e> millet, bSiniz IdTürkij« Cumhuriyeti şev hfcr,der- vişler, mürider ve meczupiar mem- kketi otamaz. En doğru, en haJdki tarikat, medeniyet tarikaüdır" di- yerek, türbe, tekke ve zaviyelerin kapatılmasının işaretlerini verdi Başorttısu Bugün, bu yazı çerçevesinde, başörtüsü konusunda ortaya çıkan tartışmalan değil, bizatihi başörtüsünü, ne olduğunu, neden farklı isimler aftında karşımıza çıktığını ve başörtüsünün Islamiyetin ne derece şartlan altında ol- duğunu tartışmak istiyoaım. Zira, yaşlı kadınlanmızjn ge- leneksel olarak başlannı örttükleri ve çene altından bağla- nan eşarpla, kimi kırsal kesimde kadınlanmızın saçlannın tümünü örtmeyen bir biçimde bağladıklan ve başlannın arkasında düğüm/edikleri örtü, bir tür şapka olan türban, son 10-15 yılda kentlerimizin kimi bölümlerinde görülen ve başın etrafında döndürülerek ve bazen kabartılarak ör- tülen başörtü vb. hep kanştınlmaktadır. • • • Genelde kimileri, her rürlü başörtüsüne, "türban" de- mekte ve bu yaklaşım ak/llan kanştırmaktadır. • • • Islamiyette örtünmenin nasıl olması gerektiği konusun- da farklı "görüşler" ve farklı "tercihler" var. Fakat tartışıl- mayan tek konu, Kuran'da "ziynet yerierinin" örtülmesi- nin emredildiği. Fakat ziynet yerinin neresi olduğu konu- su tartışılıyor. Bu konuda, farklı görüşler ileri sürülüyor. Bir ayette, "örtülerinizi göğüslerinizden aşağı salıverin' mealinde bir emir var ki kimileri de buna bakarak, ziynet yerinin göğüsler olduğunu düşünüyor. Bazı Islam eğitim- cileri "eşarp" sözcüğünün, dört köşe bir bez anlamına geldiğini dile getiriyor ki, bu durumda kara çarşafa giren- ler, resmen Islamiyet dışı kalmış oluyorlar!.. Neyse, aslında bu konuyu tartışmak ve halkı aydınlat- mak başkaianna düşüyor ama, onlar da bu tartışmalara girmekten pek hoşlanmfyorlar. • • • Bizde, geleneksel olarak belli bir yaşa gelen ve özellikle torun sahibi olan kadınlar, "başörtüsü" ya da "eşarp" adı verilen bir dört köşe bezle başlannı bağlariar ve genellikle saçlannın tümünü örtmeye özen de göstermeyerek, çe- nelerinin altında düğümlerler. Kırsal kesimde de buna benzer bir bağlama biçimi yaygındır. Gene kırsal kesimde, eşarbın başın arkasında düğüm- lenmesi gibi bir örtünme biçimi olduğu gibi, bu türden ör- tünme, kentlerimizin varoşlannda da görülür. Malta Katoliklerinden alındığı dile getirilen "çarşaf, bir örtünme biçimi midir, bir giysi midir, belli değildir. Fakat kimi din insanlanna göre caiz değildir. (Sultan 2. Abdül- hamrt de bambaşka nedenlerden yasaklamıştı). Şimdilerde "Cumhuriyetin hamisi" gibi görünmeye ça- balayan eski bir cumhurbaşkanı, bir zamanlar ne kadar çok imam hatip meslek lisesi açtığıyla övünürdü. Işte bu- ralarda okuyan on binlerce genç kız, farklı bir biçimde baş örtmeye başladılar. Bunlar örtülerini, yüzlerinin çevre- sinde dolandırıyorlar ve başlannın üstünden destek de vererek kabartıp çenelerinin altında bağhyoriar. Ve bu kız- lar, 1980'lerden sonra gitgide artan sayılaria üniversitelere girmeye başladılar. ••• Dönem, 12 Eylül yönetimi dönemi. Atatürk ve Atatürk- çülüğü dillerinden düşürmüyoriar ama vasiyeti dahil, Ata- türk'ün tüm kurumlarını yıpratma yanşındalar. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu bir biçimde kapatılmış, or- taöğretime zorunlu din dersi konulmuş ve tüm meslek li- selilere tüm üniversite kapılan ardına dek açılmıştı. Fakat imam hatip mezunu kızlar, okullanna lisede olduğu gibi(!), başlan örtülü ginnek istiyoriardı. Üniversitelerin bir bölü- münü, şeriat özlemi içindeki rektörlere bırakmaktan çe- kinmeyen 12 Eylül yönetiminin sahte ve şözde Atatürkçü- leri, buna izin vermezlerdi(!).. (Mehmet Özgüneş'in yap- tıklarına hiç değinmiyorum) Bu konuda görüşü sorulan YÖK, akıllara durgunluk verecek bir açıklama yaptı. Evet, üniversitelerde başörtüsü yasaktı ama, "çağdaş bir ör- tünme biçimi olan türban serbestti"... Türban ya da türban, ince deri ya da kalın kumaştan yapılan bir tür şapkaydı. Saçlann tümünü örtmez, kenar- lanndan saçlar taşınlırdı. Çevresi büzgülü olan bu şapka- nın da, 19. yüzyıl Fransası'ndan geldiği söylenir. ••• YÖK'ün "Ortünmek yasak, fakat türban serbesttir" açıklamasından bir gün sonra, okullardaki örtünen kızla- nn tümünün örtüsünün adı "türban" oldu. Yaşasın Cum- huriyet... Ve o gün, bugün, işin içinden çıkılamıyor. Dünyanm ak kısmiyiiznakH • LTON(AA)-Fransîz dok- torlar dünyanın ilk kısmı yüz naklıni yaptılar Fransa'nın kuzeyindeki Amiens kentin- debulunan birhastanede pa- zaı günü yapılan ameliyatla, yûzü bir köpek tarafından paıçalanan 38 yaşındaki ka- dım burun, dudaİdar ve çe- ne naklı yapıldı Organlann aılesinin nzasıyla beynı ölen bırhastadan alındığı belirtı- lecaçıklamada. kadının sağ- lidunımunun ıvi olduğu ve ıakledilen organlann normal göniktüğu kaydedıldi. ürnizonda kaza: • KAYSERİ(AA)-Kayse- r'oe konuşlanan 12. Hava lljştınna Ana Üs Komutan- linda çevre emniyetyolun- ca seyreden askeri bir araç. cnceki gece asfalt yolda ya- tırerler, Davut Algaç ve İs- naJBakırcı'yıezdi Ağırya- nlman erler, kurtanlamadı Srcı, olay sırasında ışık do- raHrnı kapalı olan aracın, er- knbirisiningöğüs bölgesın- <HL diğerinın ise kafasını gectiğini söyledi. BankGelin, yakıt tasarrufunda sınıfının en iyisi* yeni 1.4- Fire benzinli motorla sizin de birikimlerînize değer katalım. öryıWa9ton orarr8toneroin |ÎRZURUM(AA)-Emru- ^tîenel Müdürlüğü Kaçak- cli. ve Organıze Suçlarla llradele 2004 Raporu. W5turucukaçakçılanna vu- akı darbeyi ortaya koydu laora göre, geçen yıl dü- sııenen operasyonlarda 9 w59O kılogram esrar, 8 ton +ıdlogrameroın, 4 ton 729 i]i>rambazmorfin, 126ki- i'pm kokaın. 85 kilogram £jm ele geçırildi. Birikimlerinizi nasıl değerlendireceğinizi bifemiyorsamz, sizi de Aibeabank'a bekliyoruz. Yeni 1.4 Fire benzinli motoruyla Fiat Albea o kadar ekonomik ki, kullanmaya başladığınız an kazanmaya da başiayacaksınız. ÇağnM«to±44422 55