18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2005 ÇARŞAMB/ OLAYLAR VE GORUŞLER MUMTAZ SOYSAL Kullanış ve Kullamlış AVRUPA BİRLİĞI'nin bugün "tebliğ edece- ği" llerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belge- si, Yunan devlet adamlannın son sözleri anım- sanarak okunmalıdır. Cumhurbaşkanı Karolos Papulias, Kıbrıszi- yaretinde, Türkiye'nin adadaki varlıgını "bar- baıiık" olarak nitelendirdi. Başbakan Kostas Karamanlis parlamentoda konuşurken Türki- ye'nin "Avrupa değerleri"ne saygı göstermesi gerektiğini, "savaş tehdidi"ne başvurmanın ve Kıbrıs'ta asker bulundurmanın bu değerlerle bağdaşmadığını söyleyip Ankara'ya gelişini de "belli olmayan bir tarihe" erteledi. Eski Başba- kan Kostas Simttis ise 1996-2004 yıllan ara- sındaki görev anılannı anlatırken Kardak krizin- de nasıl şahinlik etmek istediğini ortaya koydu. Bütün bunlar, Atina'nın Türklerdeki AB heve- sini kendi çıkariarı doğrultusunda olanca açık- lığıyla sonuna kadar sömürmeye azmettiğıni gösteriyor. Karamanlis'in erteleme karannı açık- laması ve bunu AB metinlerinin tam Ankara'ya bildirileceği günlere rastlatması Papandreu- Cem dönemindeki "sahte balayı"n\n sona er- diğinin kanıtıdır. Yunanistan'ın bütün istekleri AB'nin belgelerine yansıdığı gibi, AB organları da bu kullanılışa ne kadar teşne olduklannı gös- termekten artık hiç utanmamakta. Ne var ki, Türkiye'yi yönetenler yakın tarihin çeşitli olaylanyla doğrulanan bu Yunan-Ba- tı "ittifak"\ndan hâlâ ders almamışa benziyor- lar. Şu "casus belli" deyiminin başına gelenlere bakın. Yunanistan'ın Ege karasularını 12 mileçı- karmasını "savaş nedeni" sayacağını ilan etmek, yaşamsal çıkarlarını korumaya kararlı bir Türki- ye'nin en "helal" hakkıdır ve Atina'nın olası taş- kınlıklanna karşı o denizde banşı korumanın en etkili çaresi olmuştur. Simitis'in anılan, Kardak kayalıklanndan birine üniformalı Yunan koman- dolarının nasıl bilinçli biçimde çıkanldığını, sa- vaş gemilerinin Türk donanmasına karşı nasıl bir kordon oluşturduğunu açığa vurmuş oldu. Türk "SAT" komandolarının ikinci kayalığa çıkışlarından sonra öbürierinin "pabuçsuz kaç- mak"zorunda kalışlanna Simrtis'in niçin kızıp Ge- nelkurmay Başkanı Hıristo Liberis'i nasıl azar- ladığını da... Sosyalist Simitis'le sağcı Karamanlis'in Tür- kiye'ye karşı aynı "ulusal çizgi"de birleşme- lerinden çıkanlacak bir ders yok mudur? Bu ders, sözde solcu birtakım banşseverler"in Meclis Başkanı Annç ve AKP'Iİ Gül'le birlikte "Casus belli kalkabilir" çizgisinde bir araya gel- meleri midir? Bu ilke Ulusal Güvenlik Siyaseti Belgesi'nde yine yer aldı diye şu ortak telaş ni- ye? Ders, bu ülkedeki solla sağın "Ege'deki tu- tum sürdürülmelidir"de aynı sesi çıkarmaları- nı, hayalci bir "AB barışı"na güvenmek yerine Deniz Kuvvetleri'nin ve "denizcilik gücû"r\ün arttırılmasını geleceğin Türkiye'si için vazgeçil- mez ulusal amaç saymalannı gerektirmez mi? Türk Gençliğine Hizmet Vakfı P A IU E L VLV ÖNDER ATATÜRK'ÜN ARAMIZDAN AYRILIŞINLN 67. VILI AÇILIŞ Şaban .Mi YAŞAROĞLU Türk Gençliğine Hizmet Vakfi 2. Başkanı SLAYT GÖSTERİSİ Oturuın Başkanı Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU Türk Gençliğine Hizraet Vakfi Başkanı Konuşmacüar Vekta Güngör ÖZDEN TC Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Prof. Dr. Kemal ALE.VtDAROĞLU tstanbul ( nhersitesi Eskj Rektörü Tarih: 10 kasım 2005 Saat: 18.00 Ver: fTİ Vıkfı Sos\af Tesisleri - İTÎ Maçka Kampusu. Tefvütiye Lloyd George'u Dize Getiren Kahraman... Prof. Dr. MetİH KALE Osmangazı Üniv Tıp Fakiiltesi, Eskişehir Bu kahraman elbette Mareşal Gazı Mustafa KemalAtatürk'tür. "Gazi Mustafa Kemal, Türk ulusunun önünde ilerleyen bir zaferbayrağtdır. Bu bayrakbugün de, yann da, öbür gün de bütün güçlükler üstünde yükselecek ve hep yenecektir." Mahmut Esat Bozkurt E mperyalizm Türkıye üzerindeki oyununa, Osmanlı Imparatorlu- ğu'nun Almanya'nın yarunda savaşa girme- siyle Ingiltere Savaş Bakanı Lord kttehener'ın "Türkiye\i yok edm- ceye kadar savaşacağız" sözleriyle başladı. Dünya Savaşı esnasında Lkryd George, demenceau, Baş- kan VVlson ve Oriando, Türkiye'nin ışgalıne ve parçalanmasına 6 gızlı anlaşma ile karar vermışlerdi. Bu emperyalist liderler Türkterin üze- rine intıkam ve sıyasal entrikalarla giderlerken tanhsel bir hesaplaş- manın son meyvelerini toplamak ıstıyorlardı. Ittihat ve Terakki yönetiminin maceracı ve hatalarla dolu siyase- ti ve devlet yönetim anlayışı ile Os- manlı nihayet baüyordu. Bu süreç- te îstanbuJ 'da çeşitü aynlıkçı der- nekJer hızla kurulurken Kürt ve Arap olduklannı bırden hatırlayıve- ren sözde aydnılar ortaya çıkmışlar- dı. Bazılan da gafletten yabancı manda arayışına girmişlerdi. Bü- tün yurtta tam bir çözülüş ve kor- kunç birçöküş yaşanmaktaydı. Yok- sul Anadolu kiinsesız kalmıştı. Os- manh idareleri imparatorluğun ana- vatanı olan Anadolu'yu yüzlerce yıl sadece savaşJarda, canına ve ma- lına ıhtıyaç olduğunda haürlar. onun dışuıda kaderine ve cehalete terk ederdi. Anadolu cahil hocalann, sürgün yemış ıdarecılerin, şeyhle- rin ve aşirctreıslennıncınt atuğı alan haJine gelmiş, halk da mütegallıbe ve mültezim ile eşja> r a arasında bu- nalmışn. Halkınbüyük kısmı sıtma- Iıydı. Bu Anadolu'yu emperyaliz- min patronu Ingiltere, Yunanistan taraftndan işgalle görevlendirmiş- ti. Bu koşullardaki toplumun için- den, ismi Mustafa Kemal olan bir önder doğdu. Kimdi bu Mustafa Kemal? Os- manlı Imparatorhığu'nun son döne- minde ayn bir yere sahip olan Ma- kedonya'ntn Türk ulusuna arma- gan ettiği, dünya tarihının gördüğü eşsiz dehalardan bıriydi Mustafa Kemal. O ve bayatı. *t rnıkân«yw ın gerçekleştirildiğı ve ınsanı müthiş etkıleyenve hayran bırakan birolay- lar dizısıdır. O zamana kadar halk- ta "Türktök" bılıncı yoktu. Yaşh- lar "Al Türk'ü vur turpa, gene ya- rik o turpa" diye gülûşür dururdu. Araplarsoylumillet, Türklerisebi- ıdrak (anlayışsız) ıdi. Ulusalcı ben- lığinı tarih bılincıyle yoğuran Mus- tafa Kemal, bu halka Türk olduk- lannı. varlıklan ve ulusal kimlikle- riyle gurur duymalan gerektiğini ve onlann da biranavatanı olduğu- nu öğretti. Doğu Sonmu'nu Sevr Anlaş- ması'yla çözdüğünü zanneden em- peryaliznnı dünyada ilk yenilgıye uğratan Mustafa Kemal'dı. Top- raklan üzerinde güneş batmayan(!) Ingiltere'nin saygınhğı ve Dogu ve Yakındoğu politikasına. maşalan Yunanıstan'la bu-likte yenerek ilk darbeyi vuran ve onlara tarihin en büyük çöküntülennden bırini ya- şatan da Mustafa Kemal'di. Bu- nun ıçin M. Kemal mutlaka ceza- landınlmalıydı. Mustafa Kemal yirminci yüzyı- hn en büyük emperyai gücünü tem- sil eden Llo>dGeoıge ile boğuşmuş- tur denılebihr. Lloyd George çok acı- masızdır. Türk gururunun ve onu- runun ne anlama geldiğınj anla- maz. Bütün sıyasal serma>esmi ve geleceğını Yunan atma oynar. Bu at kazanamazsa iflas edece- ği açıktır. Körü körüne bir Yunan hayranıdırve onlan emperyahzmin Uzakdoğu'ya giden deniz yollan- nın bekçısi olarak benımser. "Türk- lersahneden siliniyor diye üzükcek degfliz'' diyerek Tûrklen hor görür Yunan ılerleyişi sırasmda "Öviesa- nıyorum Id birkaç gün sonra şu asi Mustafe Kemalile birlikte Türkiye sorunu da tarihe gömülecek" diye- rek Türkleri ve Mustafa Kemal 'i küçümser. "EgemeıüiğimizaJtında her ülkedekinden çok MüsJüman var. Bir Türk zaferi hepsinde ba- gımgrfak hevesi u\-andırabüir. Da- ğdmamak için Mustafa Kemal'i mutlaka ezmek zorundajTz" diye telaşlanır. lşte bu Ingüiz Başbaka- nı Lloyd George'a "Bo benim ifla- sımdır, ne yapahm. vüzyıOar nadir olarakdâhi \etiştirir.Şu talihsizugi- mizebakınızkt o bü\-ükdâhhiviiz- VTÜmızdaTürkulusuyvtiştirdi Hiç- birçabanuz sonuç \«rmedL Nlusta- & Kemal Paşa'va yenikük'" dedır- ten kahraman da Mustafa Kemal 'di. Bağımsızlığı ve özgürlüğü ıçin her şejinı ortaya koyarak sa\aşan. yok- sul ama onurlu ve kahraman bir ulusun, yani Türklerin ateşle ımti- hanı olan Milli Mücadele">ı başa- ran kahraman da Mustafa Kemal'di. Emperyalizmın bütün isteklen- nı içeren Sevrprojesinı Sakarya kı- yılanndatoprağagömerken bile ba- nştan \'ana birtavırla "Türk uhısu- nun tüm davası,özgüriük ve bağmt- stzhğmm tanmmasmıisfemekür. In- gfltere bu isteğimizi kabul etmiyor, Yünanistan'tn arkasma saktanarak Türkler ile dolayt bir savaş sürdü- rüyor. Yunan ordusunun bizi, bu meşru ve hakh davamızdan \azge- çireöieceğj diişünülüyorsa, bu müm- kün değüdir" dıyordu. "Sönmüş gibi görünen Türk ru- bunu, birakv topu haline dönuştü- ren" kahraman olan Mustafa Ke- mal ıçin zafer -başh başuıabiramaç değfldir. Zafer, kendisinden daha bü>ük bir amacı elde etmeye yara- mah, yenibirâlemdoğmabdır. Yok- sa boşa grtmis bir gayret ohır" Za- feri elde ederken bile banşı düşü- nür. "Biz savaşmak istemedik. Ba- nşisteğimizi zaanmızavordular. So- nuç alamadık. \atannmzi kurtar- makiçin süahasanknk" diyen Mus- tafa Kemal'ın İngılizlere karşı el- de ettiği zafer, Islam ülkelennde ve sömürgelerde bü\-ük yankılar yapar. Bir taraftan Gandhi. "Havdi benibir dahatutuklayınlngilizler. Tutulda- mak ve öMürmekie iş brtmhor. tş- te öklû sanılan Türkler, cenaze tö- renleri için haznianan tabutlannı katfllerûı başlanna geçirdüer'* şek- lınde demeç venrken, Muhammet AB Cinnah da Londra'dan "Kaza- nan sadece Mustafa Kemal Paşa değfldir, bütün esiıier dünyasmın zaferidir bu.ZindabatMustafa Ke- mal" sozlenyle bu>uk kahramanı alkışlar. Mustafa Kemal emperyalizme karşı böylesine savaşırken, "bunlar- dan daha elim ve vahimohnak üze- re dahili bedhahlar"a karşı da bir mücadele verecektir. Istanbulbası- nında Ali Kemal, "Müttefiklerin kararlanna itaat etmek lazımdır_ lzmir*i, EdirneM kıhçla, kuv-vetle kurtarmak.Yunanhlan denizedök- mek tasav-vunı birriiyaidi. bir hül- \a oldu. Ankara'nın iç ve dış siya- seti iflas etmiştir- Avrupa ile başa çtkmn\x yüzyillardan beri Asya'nm hangi kavmi başarabildi ki biz ba- şarabiJenm" derken, Refi Cevat da "Istiklal diye bağıranlar kötü niyet- hdir. Türkiye'nin istiklale değü, İn- gürderin himayesindeyaşamaya ih- tiyaavardır.İngilterecfaKfcntunnaz- sa Türkler yürümeyi bile becere- mezler" diyordu. Refit Halit ise "Hüiyanın, btöfiin sırası mı? Han- gi teşkilat hangitarvvet, hangikah- raman? Hülyanuı bu derecesine, uydurmasyonun bu şekhne ben de dayanamayacağım. Bari Kavukhı gibi ben de soraynn: Kuzum Mus- tafa sendeli011™?" sözleriyle bütün ışbıriıkçihk hünerlen ve kınlerinı gösteriyorlar ve Batı'nın karşısın- daki ezilmişlik ve zavalhüklanyla ^Mustafa Kemal'e ve yapılan haklı mücadeleye karşı saldınyorlardı. Tarihe ve ulusakarşı sorumluluğu üzerine alan Mustafa Kemal, daha ışin başında ulusa ve orduya "düş- manıanayurdun harim-iismetinde (temizkucağmda) rx>gacağına" söz vermışti. Her verdığı sozde dur- duğu gibi bu sözünde de durdu ve gereğjni yerine geurdi. lşte bu küçük görülen, horlanan, yoksul ama tükenmemış Türk halfa kurlancısını bıdmuş, Anadolu'daki 400 bin ış- galci ile onlara yardım ve yataklık eden on binlerce sılahlı, sılahstz, eli kalem tutan, ağzı lafyapan, gafıl, ışbirlikçi ve haınlere karşı haklı, kutsal veonurlu anti-emperyalist bir kurtuluş savaşını başanya ulaştır- masuıı bümiştır. Son Osmanlı sıyasetmin yarattığı, Batı'nın şamar oğlanı hahne gelmiş, onlar ne derlerse yapmaya hazır, dalkavıık ve kişıhksız, sıyaset adam- lanyla, bağımsızlık düşüncesınden yoksun, sözde aydınlarla da mücadele eden Mustafa Kemal'in en büyük endışesi, Türkiye'nın bu kafalarla birgünyıne Batı'nın dilen- cisi durumuna düşmesıydı. Bütün yaşamında ruhundaki ateşten Türk ulusuna canhlık veren Mustafa Kemal'in aziz hatırası, sönmez bir meşale olarak büyük Türk ulusunun ruhunu daima ateşli ve uyanık tutacaktır. Mustafa Kemal Atatürk ve Onun Başyapıtı: TC Devleti Dr. Handan DİKER "Gerçek devlet adamlığı, bir milleti olduğu biçimden olması gereken biçime dönüştür- me sanahdır." W.RAlger G azi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölü- münün 67. yıldönümünde onu anarken görüyoruz ki, o. yenilikçi, modemleş- mecı ve çağdaş düşünceli bir kişiliktir. Belki de bunlann içinde en önemlisi. 0 gerçek birdev- let adamıdır. Onun yapıp ettiklerine baköğımız- da görüyoruz ki, Cumhuriyenn ilanı ile başla- yan bir dizi yenılik hareketı ile o, tabanı ulus- de\let olan, ulus egemenliğini amaç edinmiş, laikhk ve demokratlık niteliklerini içinde ba- nnduan modern birdevlet, modem birulus ya- ratmayı amaçlannşn ve zaten o da bunu yap- tı. Yalnız, Mustafa Kemal bubaşanlan gerçek- leştirirken ulusuna olan güvenini ve ınancını da yitirmiyordu. 15 Mart 1923 'te şöyle diyor- du: "Arkadaşlanmız ve ulusun bir bireyi gibi ulusaldavamızda benim de çabam geçmişsede bu çabadayapünma birgüçw başan varsa bu- nu bana bağlamayinız. Ancak ve ancak bütün ulusun maneviktşüiğuıe bağlayınız. Ben ulusun bu yüce manevikişiliğiiçinde birgüçsüz Jdşi ol- makla bahtiyanm. Efendiler! Ulus bütün var- hğıyia,özden bir kişi gibi ve tekbir tophıhıkbi- çjmindekendmi gösterdi ve bu yüce biriiğini ko- ruyarak ona düşmanolanlan aradankakunn." Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde ger- çekleştirilmiş olan TürkDevnmi çağa ayak uy- durmanın, yenileşmenia uygarlaşmanm ve dün- ya ile bütünleşmenin belgesıdir. O. bir konuş- masında. w ._Dünya korkunç bir akışla ikrtiyor. Biz bu dalganın dışında kaJabitir nuyiz?" diye sorarken aslında Türk De%Tİmı"nın dınamik ve yenileşmeci yönüne değınmiştir. Yapıhnası ge- Alırken değil, ırken zorlanırsınız. reken şey, dünyayauyum sağlamak obnalıdır me- sajını vermişnr. Bizim için önemli olan şey, onu ve onun Türk toplumu için neler yapmak iste- diğini anlamamızdır. Prof. Dr. CavitOrhanTü- tengfl. "Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak" isimli eserinde onu anlamak. onun esennı tamam- lamak için çok gereklidir derken aslında dü- şünce ve eylemin birlikteliğine değiniyor. Bu- rada bızim yapmamız gereken tek şey Musta- fa Kemal'i, onun yapıp ettiklerini, düşüncesini ve felsefesıni anlamak, böylece de hem onu hem de onun esenni tamamlamaktır. Toplumun bıreylerine düşen görevlenn ba- şmda da hep ileriye, uygarlığa ve moderne yö- nehne olmahdır. Bu da onun yapmış olduğu devrimin biricık amacıdu". Bir 10 Kasım'da daha onu anarken, Ata- türk'ü ve onun başlıca yapıtı olan Türkiye Cumhuriyetı Devleti"nı korumak için çahşma- lıyız. Mustafa Kema] Atatürk'ün, Cumhuri- yet'in ilanı ile başlathğı bir dizi modernleşme hareketlen (saltanatın ve hahfeliğin kaldınlma- sı, yenı bir anayasa kabu- lü ve hukuk, yazı, dil, ta- rih, ekonomi gibi) aslında Türk ulusu için büyük bir atılımın projeleridir. Bu bağlamda Türk ulusunun bincik amacı, sürekli de- \inim içinde olan bu pro- jelen tamamlamak ohna- lıdır. 24 Ağustos 1925 tari- lıiııde Atatüık'ÜJi Mondoo f 20.000 YTL kredi için 12 ay vade ve %O faiz avantajları Focus, Focus C-MAX ve Mondeo model Ford'lar, 20.000 YTL kredi için 12 ay vade ve %0 faiz avantajlanyla Ford yetkili satıcılannda sizi bekliyor. Gelin, siz de kolayca bir Ford sahibi olun. Ayrıntılı bilgi için Ford Direkt Hattı 444 3673 ya da www.ford.com tr diğı şu sözler bu anlamda dikkate ahnarak değerlen- dirilmelidir "Bizheryön- den insan otanahyiz. Acüar gördük. Bunun nedeni dünyanın durumunu an- lamadığımız içindir. Dü- şiincemiz. anlayışınuz uy- garca olacakür. Şunun bu- nun sözüne önenı verme- yeceğiz. Uygar olacağız. Bununla övüneceğiz. Bü- tün Türk ve İslanı âlemi- ne bakınız. • Anlayışlan. uygarlığm kapsam ve üstünlüğünü kavrayamadıklanndan ne büyük felakeder \e acılar içindedirier. Bizim deşim- diye degin geri kalmanuz ve işin en sonunda son fe- laketçamuruna banşunız bundandu; Beş altı yıliçin- de kendimizi kurtarnuş- sak, bu arılayışımızdaki değişikliktendir. Arük du- ramayız. Elbetteilerigide- ceğiz. Geriye ise hiç gide- meyiz. Çünkü ileri gitmek zonındayiz. Ulus açıkça bUmelidir. Uygarnk öyle güçlü bir ateştirkL ona ya- baı>cıolanlanyakar mah- veder." PENCERE Ah Avrupa Kapıların Açsa... Paris'teki ayaklanma için Fransız ne düşünü- yor?.. Çeşitli yaklaşımlar olabilir; ama, anasının gözü Fransız için için diyor ki: - Çapulcular iyi ki ayaklandılar, ortalığıyakıp yı- kıyohar, bu fırsattan yarahanıp hepsini hizaya ge- tirmeliyiz; tümünün canına okuyup terör tehdidi- ni kökünden kazımalıyız... Avrupalı işin gereğini yenne getiriı'... Bat/lı kurnaz, dünyayı yönetiyor, kendi coğraf- yasında kül mü yutacak?.. • Batılı'nın ya da Batı'nın iki yüzü olduğu bu kö- şede çok yazıldı; adam içeri dönük yüzünde in- san haklanna dayalı demokrat; dışa dönük yü- zünde emperyalist sömürücü... Amerikalı işgücü gereğini karşılamak için Afri- ka'dan Yeni Kıta'ya gemilerle zenci taşımamış mıy- dı!.. İnsan Haklan Bildirisi'nde Fransa ile eşza- manlı sayılan Amerika'da siyahlann köleliği nere- deyse 19'uncu yüzyıla dek sürmüştür... Ya Avrupalı?.. Bir utanç tablosunun göbeğinde suretini gös- teriyor Avrupalı.. Ikınci Dünya Savaşı'nı Avrupalı çıkardı.. Kırk milyon insan telef oldu.. Avrupa sermayesi savaştan sonra işgücüne ih- tiyaç duyunca yoksul ülkelerden emekçi ithal et- meye başladı... Çağrılanlar insan mıydılar?.. Fransa'da yaşanan olay bu sorunun yanrtını ve- riyor. • Fransa'daki yangınla birlikte ortaya gazeteler- de bol bol kullanılan iki Frenkçe sözcük atıldı: 'Entegrasyon..' 'Asimilasyon..' Nasıl çevrilir bunlar Türkçeye.. Birincisine 'bû- tûnleşme'denebilir; ikincisi 'eritme'yada 'özûm- leme' sözcükleriyle karşılanabılir mi? Diyorlar ki: "- Fransa'dakiMüslümanlarne asimile edilebil- di, ne de entegre edilebildi..." Yabancı sözcükleri kullanmaya meraklıyız; ama, soyut anlamı somutlaştıralım. Pans'ı yakan yıkan 'Mağnbî'yı alıp bir Fransızın yanına koysan çıftin görüntüleri tepeden tırnağa değişiktir; renk, saç, baş, bakış, davranış birbırine benzemez; Kuzey Af- rika'dan; -ya da başka yerden- gelmiş Müslüman çocuğunun Parisli Fransızla ne ilişkisi olabilir?.. • Sözü Türkiye'ye getirelim... PKK terör örgütünü tutan ya da Anadolu'nun par- çalanmasını isteyen kimilen diyorlar ki: - Türkler Kürtlen ne entegre edebildıler, ne de asimile edebildiler... .__ , ~- Yok canım... * "*"" Al bir Türk'ü, Kürt'ün yanına koy!.. Ikisini birbi- rinden ayırabılene maşallah!. Çünkü ikisi de hıh de-. ^ miş birbirinin burnundajfcriüşrfjüştur... &^&l Bizim derdimiz Frenl^lsiyle rtefiBsimilasyönıîe*^ de entegrasyon; Anadoîu'da Türk'ün de Kürt'ün de insan gibi hakçasına yaşamas/nı sağlamak... • Hem siz Paris'teki Müslümanlann ayaklanıp or- talığı ateşe verdiklerine bakmayın, AB kapılannı aç- sa. dünyada ne kadar 'Hak Dini'nden yoksul var- , sa Avrupa'ya göçmek için nesi varsa gözden çı- kanr, birbirini yer... Avrupalı enayi mi?.. Türklere neden AB'de serbest dolaşım hakkını vermiyor?.. Bir versin.. &% «, : , Görür gününü!.. v^~*« -8 ISTANBUL CUM0K ÖNDERÎMİZ, ATAMIZI ANMAK ÜZERE GAZETELERtvdZ İLE DOLMABAHÇE'DEYİZ BULUŞMAYERİ: DOLMABAHÇE SARAYIÖNÜ 10 KASIM 2005 Saat: 0830 tletişim-Bilgi: r. | 532 28154 54-542 652 15 00 '• i 216 368 33 56 -216 326 49 21 -• e-posta: i !ZM!R GUMOK ÇAG!R!YCR 10 IC4SIM ETKJXLİĞI RASATTEPE'DEN 10 KASEVl'A ANITKABİR BELGESELİ Yönetmen Tunç Boran Konuşmacı: Ali Muzaffer Tunçağ Izmır Konak Belediye Başkaıu 10 K A S I M 2005 Yer: Dr. Selahattın Akçiçek Kültür Merkezi Eşrefpaşa / I2MİR Saat: 14.00 Önderimız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 67 yıldönümünde Anıtkabir belgeselimizi izlemeye tüm haUamız davetlidir. Izmir CUMOK (Cumhuriyet Okurlan) - Konak Belediyesi - ADD tznıir Şubeleri Datça CUMOK Çağrısı (Oatça Cumhuriyet Okur ve Dostiarı) KUnTULUŞTJIN KURÜLÜŞ'A "ŞU Ç l i » TÜRmflr isimli 'Cumhuriyet ve Atatürk Haftası' etkinliğimizde o karşı konulmaz 'dip dalgası' coşkusunu paylaşmaya tüm yurtsever halkımızı davet etmekten onur duyar. Datça Öğretmen Evi, 11 Kasım 2005, Cuma, 20.00 lletışım: Yalçın Uysal 252-7123967, 535-7001869 Mehmet Nejat Danışman 252-7120299, 542-5759915 danısmanlarfggmaıl com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle