Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2005 ÇARŞAMB/
OLAYLAR VE GORUŞLER
MUMTAZ SOYSAL
Kullanış ve Kullamlış
AVRUPA BİRLİĞI'nin bugün "tebliğ edece-
ği" llerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belge-
si, Yunan devlet adamlannın son sözleri anım-
sanarak okunmalıdır.
Cumhurbaşkanı Karolos Papulias, Kıbrıszi-
yaretinde, Türkiye'nin adadaki varlıgını "bar-
baıiık" olarak nitelendirdi. Başbakan Kostas
Karamanlis parlamentoda konuşurken Türki-
ye'nin "Avrupa değerleri"ne saygı göstermesi
gerektiğini, "savaş tehdidi"ne başvurmanın ve
Kıbrıs'ta asker bulundurmanın bu değerlerle
bağdaşmadığını söyleyip Ankara'ya gelişini de
"belli olmayan bir tarihe" erteledi. Eski Başba-
kan Kostas Simttis ise 1996-2004 yıllan ara-
sındaki görev anılannı anlatırken Kardak krizin-
de nasıl şahinlik etmek istediğini ortaya koydu.
Bütün bunlar, Atina'nın Türklerdeki AB heve-
sini kendi çıkariarı doğrultusunda olanca açık-
lığıyla sonuna kadar sömürmeye azmettiğıni
gösteriyor. Karamanlis'in erteleme karannı açık-
laması ve bunu AB metinlerinin tam Ankara'ya
bildirileceği günlere rastlatması Papandreu-
Cem dönemindeki "sahte balayı"n\n sona er-
diğinin kanıtıdır. Yunanistan'ın bütün istekleri
AB'nin belgelerine yansıdığı gibi, AB organları
da bu kullanılışa ne kadar teşne olduklannı gös-
termekten artık hiç utanmamakta.
Ne var ki, Türkiye'yi yönetenler yakın tarihin
çeşitli olaylanyla doğrulanan bu Yunan-Ba-
tı "ittifak"\ndan hâlâ ders almamışa benziyor-
lar.
Şu "casus belli" deyiminin başına gelenlere
bakın. Yunanistan'ın Ege karasularını 12 mileçı-
karmasını "savaş nedeni" sayacağını ilan etmek,
yaşamsal çıkarlarını korumaya kararlı bir Türki-
ye'nin en "helal" hakkıdır ve Atina'nın olası taş-
kınlıklanna karşı o denizde banşı korumanın en
etkili çaresi olmuştur. Simitis'in anılan, Kardak
kayalıklanndan birine üniformalı Yunan koman-
dolarının nasıl bilinçli biçimde çıkanldığını, sa-
vaş gemilerinin Türk donanmasına karşı nasıl bir
kordon oluşturduğunu açığa vurmuş oldu.
Türk "SAT" komandolarının ikinci kayalığa
çıkışlarından sonra öbürierinin "pabuçsuz kaç-
mak"zorunda kalışlanna Simrtis'in niçin kızıp Ge-
nelkurmay Başkanı Hıristo Liberis'i nasıl azar-
ladığını da...
Sosyalist Simitis'le sağcı Karamanlis'in Tür-
kiye'ye karşı aynı "ulusal çizgi"de birleşme-
lerinden çıkanlacak bir ders yok mudur? Bu
ders, sözde solcu birtakım banşseverler"in
Meclis Başkanı Annç ve AKP'Iİ Gül'le birlikte
"Casus belli kalkabilir" çizgisinde bir araya gel-
meleri midir? Bu ilke Ulusal Güvenlik Siyaseti
Belgesi'nde yine yer aldı diye şu ortak telaş ni-
ye?
Ders, bu ülkedeki solla sağın "Ege'deki tu-
tum sürdürülmelidir"de aynı sesi çıkarmaları-
nı, hayalci bir "AB barışı"na güvenmek yerine
Deniz Kuvvetleri'nin ve "denizcilik gücû"r\ün
arttırılmasını geleceğin Türkiye'si için vazgeçil-
mez ulusal amaç saymalannı gerektirmez mi?
Türk Gençliğine Hizmet Vakfı
P A IU E L
VLV ÖNDER ATATÜRK'ÜN ARAMIZDAN
AYRILIŞINLN 67. VILI
AÇILIŞ
Şaban .Mi YAŞAROĞLU Türk Gençliğine
Hizmet Vakfi 2. Başkanı
SLAYT GÖSTERİSİ
Oturuın Başkanı
Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU Türk Gençliğine
Hizraet Vakfi Başkanı
Konuşmacüar
Vekta Güngör ÖZDEN
TC Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı
Prof. Dr. Kemal ALE.VtDAROĞLU
tstanbul ( nhersitesi Eskj Rektörü
Tarih: 10 kasım 2005 Saat: 18.00
Ver: fTİ Vıkfı Sos\af Tesisleri - İTÎ Maçka Kampusu. Tefvütiye
Lloyd George'u Dize Getiren Kahraman...
Prof. Dr. MetİH KALE Osmangazı Üniv Tıp Fakiiltesi, Eskişehir
Bu kahraman elbette Mareşal
Gazı Mustafa KemalAtatürk'tür.
"Gazi Mustafa Kemal, Türk
ulusunun önünde ilerleyen bir
zaferbayrağtdır. Bu bayrakbugün
de, yann da, öbür gün de bütün
güçlükler üstünde yükselecek ve
hep yenecektir."
Mahmut Esat Bozkurt
E
mperyalizm Türkıye
üzerindeki oyununa,
Osmanlı Imparatorlu-
ğu'nun Almanya'nın
yarunda savaşa girme-
siyle Ingiltere Savaş Bakanı Lord
kttehener'ın "Türkiye\i yok edm-
ceye kadar savaşacağız" sözleriyle
başladı. Dünya Savaşı esnasında
Lkryd George, demenceau, Baş-
kan VVlson ve Oriando, Türkiye'nin
ışgalıne ve parçalanmasına 6 gızlı
anlaşma ile karar vermışlerdi. Bu
emperyalist liderler Türkterin üze-
rine intıkam ve sıyasal entrikalarla
giderlerken tanhsel bir hesaplaş-
manın son meyvelerini toplamak
ıstıyorlardı.
Ittihat ve Terakki yönetiminin
maceracı ve hatalarla dolu siyase-
ti ve devlet yönetim anlayışı ile Os-
manlı nihayet baüyordu. Bu süreç-
te îstanbuJ 'da çeşitü aynlıkçı der-
nekJer hızla kurulurken Kürt ve
Arap olduklannı bırden hatırlayıve-
ren sözde aydnılar ortaya çıkmışlar-
dı. Bazılan da gafletten yabancı
manda arayışına girmişlerdi. Bü-
tün yurtta tam bir çözülüş ve kor-
kunç birçöküş yaşanmaktaydı. Yok-
sul Anadolu kiinsesız kalmıştı. Os-
manh idareleri imparatorluğun ana-
vatanı olan Anadolu'yu yüzlerce
yıl sadece savaşJarda, canına ve ma-
lına ıhtıyaç olduğunda haürlar. onun
dışuıda kaderine ve cehalete terk
ederdi. Anadolu cahil hocalann,
sürgün yemış ıdarecılerin, şeyhle-
rin ve aşirctreıslennıncınt atuğı alan
haJine gelmiş, halk da mütegallıbe
ve mültezim ile eşja>
r
a arasında bu-
nalmışn. Halkınbüyük kısmı sıtma-
Iıydı. Bu Anadolu'yu emperyaliz-
min patronu Ingiltere, Yunanistan
taraftndan işgalle görevlendirmiş-
ti. Bu koşullardaki toplumun için-
den, ismi Mustafa Kemal olan bir
önder doğdu.
Kimdi bu Mustafa Kemal? Os-
manlı Imparatorhığu'nun son döne-
minde ayn bir yere sahip olan Ma-
kedonya'ntn Türk ulusuna arma-
gan ettiği, dünya tarihının gördüğü
eşsiz dehalardan bıriydi Mustafa
Kemal. O ve bayatı. *t
rnıkân«yw
ın
gerçekleştirildiğı ve ınsanı müthiş
etkıleyenve hayran bırakan birolay-
lar dizısıdır. O zamana kadar halk-
ta "Türktök" bılıncı yoktu. Yaşh-
lar "Al Türk'ü vur turpa, gene ya-
rik o turpa" diye gülûşür dururdu.
Araplarsoylumillet, Türklerisebi-
ıdrak (anlayışsız) ıdi. Ulusalcı ben-
lığinı tarih bılincıyle yoğuran Mus-
tafa Kemal, bu halka Türk olduk-
lannı. varlıklan ve ulusal kimlikle-
riyle gurur duymalan gerektiğini
ve onlann da biranavatanı olduğu-
nu öğretti.
Doğu Sonmu'nu Sevr Anlaş-
ması'yla çözdüğünü zanneden em-
peryaliznnı dünyada ilk yenilgıye
uğratan Mustafa Kemal'dı. Top-
raklan üzerinde güneş batmayan(!)
Ingiltere'nin saygınhğı ve Dogu ve
Yakındoğu politikasına. maşalan
Yunanıstan'la bu-likte yenerek ilk
darbeyi vuran ve onlara tarihin en
büyük çöküntülennden bırini ya-
şatan da Mustafa Kemal'di. Bu-
nun ıçin M. Kemal mutlaka ceza-
landınlmalıydı.
Mustafa Kemal yirminci yüzyı-
hn en büyük emperyai gücünü tem-
sil eden Llo>dGeoıge ile boğuşmuş-
tur denılebihr. Lloyd George çok acı-
masızdır. Türk gururunun ve onu-
runun ne anlama geldiğınj anla-
maz. Bütün sıyasal serma>esmi ve
geleceğını Yunan atma oynar.
Bu at kazanamazsa iflas edece-
ği açıktır. Körü körüne bir Yunan
hayranıdırve onlan emperyahzmin
Uzakdoğu'ya giden deniz yollan-
nın bekçısi olarak benımser. "Türk-
lersahneden siliniyor diye üzükcek
degfliz'' diyerek Tûrklen hor görür
Yunan ılerleyişi sırasmda "Öviesa-
nıyorum Id birkaç gün sonra şu asi
Mustafe Kemalile birlikte Türkiye
sorunu da tarihe gömülecek" diye-
rek Türkleri ve Mustafa Kemal 'i
küçümser. "EgemeıüiğimizaJtında
her ülkedekinden çok MüsJüman
var. Bir Türk zaferi hepsinde ba-
gımgrfak hevesi u\-andırabüir. Da-
ğdmamak için Mustafa Kemal'i
mutlaka ezmek zorundajTz" diye
telaşlanır. lşte bu Ingüiz Başbaka-
nı Lloyd George'a "Bo benim ifla-
sımdır, ne yapahm. vüzyıOar nadir
olarakdâhi \etiştirir.Şu talihsizugi-
mizebakınızkt o bü\-ükdâhhiviiz-
VTÜmızdaTürkulusuyvtiştirdi Hiç-
birçabanuz sonuç \«rmedL Nlusta-
& Kemal Paşa'va yenikük'" dedır-
ten kahraman da Mustafa Kemal 'di.
Bağımsızlığı ve özgürlüğü ıçin her
şejinı ortaya koyarak sa\aşan. yok-
sul ama onurlu ve kahraman bir
ulusun, yani Türklerin ateşle ımti-
hanı olan Milli Mücadele">ı başa-
ran kahraman da Mustafa Kemal'di.
Emperyalizmın bütün isteklen-
nı içeren Sevrprojesinı Sakarya kı-
yılanndatoprağagömerken bile ba-
nştan \'ana birtavırla "Türk uhısu-
nun tüm davası,özgüriük ve bağmt-
stzhğmm tanmmasmıisfemekür. In-
gfltere bu isteğimizi kabul etmiyor,
Yünanistan'tn arkasma saktanarak
Türkler ile dolayt bir savaş sürdü-
rüyor. Yunan ordusunun bizi, bu
meşru ve hakh davamızdan \azge-
çireöieceğj diişünülüyorsa, bu müm-
kün değüdir" dıyordu.
"Sönmüş gibi görünen Türk ru-
bunu, birakv topu haline dönuştü-
ren" kahraman olan Mustafa Ke-
mal ıçin zafer -başh başuıabiramaç
değfldir. Zafer, kendisinden daha
bü>ük bir amacı elde etmeye yara-
mah, yenibirâlemdoğmabdır. Yok-
sa boşa grtmis bir gayret ohır" Za-
feri elde ederken bile banşı düşü-
nür. "Biz savaşmak istemedik. Ba-
nşisteğimizi zaanmızavordular. So-
nuç alamadık. \atannmzi kurtar-
makiçin süahasanknk" diyen Mus-
tafa Kemal'ın İngılizlere karşı el-
de ettiği zafer, Islam ülkelennde ve
sömürgelerde bü\-ük yankılar yapar.
Bir taraftan Gandhi. "Havdi benibir
dahatutuklayınlngilizler. Tutulda-
mak ve öMürmekie iş brtmhor. tş-
te öklû sanılan Türkler, cenaze tö-
renleri için haznianan tabutlannı
katfllerûı başlanna geçirdüer'* şek-
lınde demeç venrken, Muhammet
AB Cinnah da Londra'dan "Kaza-
nan sadece Mustafa Kemal Paşa
değfldir, bütün esiıier dünyasmın
zaferidir bu.ZindabatMustafa Ke-
mal" sozlenyle bu>uk kahramanı
alkışlar.
Mustafa Kemal emperyalizme
karşı böylesine savaşırken, "bunlar-
dan daha elim ve vahimohnak üze-
re dahili bedhahlar"a karşı da bir
mücadele verecektir. Istanbulbası-
nında Ali Kemal, "Müttefiklerin
kararlanna itaat etmek lazımdır_
lzmir*i, EdirneM kıhçla, kuv-vetle
kurtarmak.Yunanhlan denizedök-
mek tasav-vunı birriiyaidi. bir hül-
\a oldu. Ankara'nın iç ve dış siya-
seti iflas etmiştir- Avrupa ile başa
çtkmn\x yüzyillardan beri Asya'nm
hangi kavmi başarabildi ki biz ba-
şarabiJenm" derken, Refi Cevat da
"Istiklal diye bağıranlar kötü niyet-
hdir. Türkiye'nin istiklale değü, İn-
gürderin himayesindeyaşamaya ih-
tiyaavardır.İngilterecfaKfcntunnaz-
sa Türkler yürümeyi bile becere-
mezler" diyordu. Refit Halit ise
"Hüiyanın, btöfiin sırası mı? Han-
gi teşkilat hangitarvvet, hangikah-
raman? Hülyanuı bu derecesine,
uydurmasyonun bu şekhne ben de
dayanamayacağım. Bari Kavukhı
gibi ben de soraynn: Kuzum Mus-
tafa sendeli011™?" sözleriyle bütün
ışbıriıkçihk hünerlen ve kınlerinı
gösteriyorlar ve Batı'nın karşısın-
daki ezilmişlik ve zavalhüklanyla
^Mustafa Kemal'e ve yapılan haklı
mücadeleye karşı saldınyorlardı.
Tarihe ve ulusakarşı sorumluluğu
üzerine alan Mustafa Kemal, daha
ışin başında ulusa ve orduya "düş-
manıanayurdun harim-iismetinde
(temizkucağmda) rx>gacağına" söz
vermışti. Her verdığı sozde dur-
duğu gibi bu sözünde de durdu ve
gereğjni yerine geurdi. lşte bu küçük
görülen, horlanan, yoksul ama
tükenmemış Türk halfa kurlancısını
bıdmuş, Anadolu'daki 400 bin ış-
galci ile onlara yardım ve yataklık
eden on binlerce sılahlı, sılahstz,
eli kalem tutan, ağzı lafyapan, gafıl,
ışbirlikçi ve haınlere karşı haklı,
kutsal veonurlu anti-emperyalist bir
kurtuluş savaşını başanya ulaştır-
masuıı bümiştır.
Son Osmanlı sıyasetmin yarattığı,
Batı'nın şamar oğlanı hahne gelmiş,
onlar ne derlerse yapmaya hazır,
dalkavıık ve kişıhksız, sıyaset adam-
lanyla, bağımsızlık düşüncesınden
yoksun, sözde aydınlarla da
mücadele eden Mustafa Kemal'in
en büyük endışesi, Türkiye'nın bu
kafalarla birgünyıne Batı'nın dilen-
cisi durumuna düşmesıydı. Bütün
yaşamında ruhundaki ateşten Türk
ulusuna canhlık veren Mustafa
Kemal'in aziz hatırası, sönmez bir
meşale olarak büyük Türk ulusunun
ruhunu daima ateşli ve uyanık
tutacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk ve Onun Başyapıtı: TC Devleti
Dr. Handan DİKER
"Gerçek devlet adamlığı, bir milleti olduğu
biçimden olması gereken biçime dönüştür-
me sanahdır."
W.RAlger
G
azi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölü-
münün 67. yıldönümünde onu anarken
görüyoruz ki, o. yenilikçi, modemleş-
mecı ve çağdaş düşünceli bir kişiliktir. Belki
de bunlann içinde en önemlisi. 0 gerçek birdev-
let adamıdır. Onun yapıp ettiklerine baköğımız-
da görüyoruz ki, Cumhuriyenn ilanı ile başla-
yan bir dizi yenılik hareketı ile o, tabanı ulus-
de\let olan, ulus egemenliğini amaç edinmiş,
laikhk ve demokratlık niteliklerini içinde ba-
nnduan modern birdevlet, modem birulus ya-
ratmayı amaçlannşn ve zaten o da bunu yap-
tı. Yalnız, Mustafa Kemal bubaşanlan gerçek-
leştirirken ulusuna olan güvenini ve ınancını
da yitirmiyordu. 15 Mart 1923 'te şöyle diyor-
du: "Arkadaşlanmız ve ulusun bir bireyi gibi
ulusaldavamızda benim de çabam geçmişsede
bu çabadayapünma birgüçw başan varsa bu-
nu bana bağlamayinız. Ancak ve ancak bütün
ulusun maneviktşüiğuıe bağlayınız. Ben ulusun
bu yüce manevikişiliğiiçinde birgüçsüz Jdşi ol-
makla bahtiyanm. Efendiler! Ulus bütün var-
hğıyia,özden bir kişi gibi ve tekbir tophıhıkbi-
çjmindekendmi gösterdi ve bu yüce biriiğini ko-
ruyarak ona düşmanolanlan aradankakunn."
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde ger-
çekleştirilmiş olan TürkDevnmi çağa ayak uy-
durmanın, yenileşmenia uygarlaşmanm ve dün-
ya ile bütünleşmenin belgesıdir. O. bir konuş-
masında.
w
._Dünya korkunç bir akışla ikrtiyor.
Biz bu dalganın dışında kaJabitir nuyiz?" diye
sorarken aslında Türk De%Tİmı"nın dınamik ve
yenileşmeci yönüne değınmiştir. Yapıhnası ge-
Alırken değil,
ırken zorlanırsınız.
reken şey, dünyayauyum sağlamak obnalıdır me-
sajını vermişnr. Bizim için önemli olan şey, onu
ve onun Türk toplumu için neler yapmak iste-
diğini anlamamızdır. Prof. Dr. CavitOrhanTü-
tengfl. "Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak"
isimli eserinde onu anlamak. onun esennı tamam-
lamak için çok gereklidir derken aslında dü-
şünce ve eylemin birlikteliğine değiniyor. Bu-
rada bızim yapmamız gereken tek şey Musta-
fa Kemal'i, onun yapıp ettiklerini, düşüncesini
ve felsefesıni anlamak, böylece de hem onu
hem de onun esenni tamamlamaktır.
Toplumun bıreylerine düşen görevlenn ba-
şmda da hep ileriye, uygarlığa ve moderne yö-
nehne olmahdır. Bu da onun yapmış olduğu
devrimin biricık amacıdu".
Bir 10 Kasım'da daha onu anarken, Ata-
türk'ü ve onun başlıca yapıtı olan Türkiye
Cumhuriyetı Devleti"nı korumak için çahşma-
lıyız. Mustafa Kema] Atatürk'ün, Cumhuri-
yet'in ilanı ile başlathğı bir dizi modernleşme
hareketlen (saltanatın ve hahfeliğin kaldınlma-
sı, yenı bir anayasa kabu-
lü ve hukuk, yazı, dil, ta-
rih, ekonomi gibi) aslında
Türk ulusu için büyük bir
atılımın projeleridir. Bu
bağlamda Türk ulusunun
bincik amacı, sürekli de-
\inim içinde olan bu pro-
jelen tamamlamak ohna-
lıdır.
24 Ağustos 1925 tari-
lıiııde Atatüık'ÜJi
Mondoo f
20.000 YTL kredi için 12 ay vade ve %O faiz avantajları
Focus, Focus C-MAX ve Mondeo model Ford'lar, 20.000 YTL kredi için 12 ay vade ve %0 faiz avantajlanyla Ford yetkili satıcılannda
sizi bekliyor. Gelin, siz de kolayca bir Ford sahibi olun. Ayrıntılı bilgi için Ford Direkt Hattı 444 3673 ya da www.ford.com tr
diğı şu sözler bu anlamda
dikkate ahnarak değerlen-
dirilmelidir "Bizheryön-
den insan otanahyiz. Acüar
gördük. Bunun nedeni
dünyanın durumunu an-
lamadığımız içindir. Dü-
şiincemiz. anlayışınuz uy-
garca olacakür. Şunun bu-
nun sözüne önenı verme-
yeceğiz. Uygar olacağız.
Bununla övüneceğiz. Bü-
tün Türk ve İslanı âlemi-
ne bakınız. •
Anlayışlan. uygarlığm
kapsam ve üstünlüğünü
kavrayamadıklanndan ne
büyük felakeder \e acılar
içindedirier. Bizim deşim-
diye degin geri kalmanuz
ve işin en sonunda son fe-
laketçamuruna banşunız
bundandu; Beş altı yıliçin-
de kendimizi kurtarnuş-
sak, bu arılayışımızdaki
değişikliktendir. Arük du-
ramayız. Elbetteilerigide-
ceğiz. Geriye ise hiç gide-
meyiz. Çünkü ileri gitmek
zonındayiz. Ulus açıkça
bUmelidir. Uygarnk öyle
güçlü bir ateştirkL ona ya-
baı>cıolanlanyakar mah-
veder."
PENCERE
Ah Avrupa
Kapıların Açsa...
Paris'teki ayaklanma için Fransız ne düşünü-
yor?..
Çeşitli yaklaşımlar olabilir; ama, anasının gözü
Fransız için için diyor ki:
- Çapulcular iyi ki ayaklandılar, ortalığıyakıp yı-
kıyohar, bu fırsattan yarahanıp hepsini hizaya ge-
tirmeliyiz; tümünün canına okuyup terör tehdidi-
ni kökünden kazımalıyız...
Avrupalı işin gereğini yenne getiriı'...
Bat/lı kurnaz, dünyayı yönetiyor, kendi coğraf-
yasında kül mü yutacak?..
•
Batılı'nın ya da Batı'nın iki yüzü olduğu bu kö-
şede çok yazıldı; adam içeri dönük yüzünde in-
san haklanna dayalı demokrat; dışa dönük yü-
zünde emperyalist sömürücü...
Amerikalı işgücü gereğini karşılamak için Afri-
ka'dan Yeni Kıta'ya gemilerle zenci taşımamış mıy-
dı!.. İnsan Haklan Bildirisi'nde Fransa ile eşza-
manlı sayılan Amerika'da siyahlann köleliği nere-
deyse 19'uncu yüzyıla dek sürmüştür...
Ya Avrupalı?..
Bir utanç tablosunun göbeğinde suretini gös-
teriyor Avrupalı..
Ikınci Dünya Savaşı'nı Avrupalı çıkardı..
Kırk milyon insan telef oldu..
Avrupa sermayesi savaştan sonra işgücüne ih-
tiyaç duyunca yoksul ülkelerden emekçi ithal et-
meye başladı...
Çağrılanlar insan mıydılar?..
Fransa'da yaşanan olay bu sorunun yanrtını ve-
riyor.
•
Fransa'daki yangınla birlikte ortaya gazeteler-
de bol bol kullanılan iki Frenkçe sözcük atıldı:
'Entegrasyon..'
'Asimilasyon..'
Nasıl çevrilir bunlar Türkçeye.. Birincisine 'bû-
tûnleşme'denebilir; ikincisi 'eritme'yada 'özûm-
leme' sözcükleriyle karşılanabılir mi?
Diyorlar ki:
"- Fransa'dakiMüslümanlarne asimile edilebil-
di, ne de entegre edilebildi..."
Yabancı sözcükleri kullanmaya meraklıyız; ama,
soyut anlamı somutlaştıralım. Pans'ı yakan yıkan
'Mağnbî'yı alıp bir Fransızın yanına koysan çıftin
görüntüleri tepeden tırnağa değişiktir; renk, saç,
baş, bakış, davranış birbırine benzemez; Kuzey Af-
rika'dan; -ya da başka yerden- gelmiş Müslüman
çocuğunun Parisli Fransızla ne ilişkisi olabilir?..
•
Sözü Türkiye'ye getirelim...
PKK terör örgütünü tutan ya da Anadolu'nun par-
çalanmasını isteyen kimilen diyorlar ki:
- Türkler Kürtlen ne entegre edebildıler, ne de
asimile edebildiler... .__ , ~-
Yok canım... * "*""
Al bir Türk'ü, Kürt'ün yanına koy!.. Ikisini birbi-
rinden ayırabılene maşallah!. Çünkü ikisi de hıh de-. ^
miş birbirinin burnundajfcriüşrfjüştur... &^&l
Bizim derdimiz Frenl^lsiyle rtefiBsimilasyönıîe*^
de entegrasyon; Anadoîu'da Türk'ün de Kürt'ün
de insan gibi hakçasına yaşamas/nı sağlamak...
•
Hem siz Paris'teki Müslümanlann ayaklanıp or-
talığı ateşe verdiklerine bakmayın, AB kapılannı aç-
sa. dünyada ne kadar 'Hak Dini'nden yoksul var-
, sa Avrupa'ya göçmek için nesi varsa gözden çı-
kanr, birbirini yer...
Avrupalı enayi mi?..
Türklere neden AB'de serbest dolaşım hakkını
vermiyor?..
Bir versin.. &% «,
:
,
Görür gününü!.. v^~*« -8
ISTANBUL CUM0K
ÖNDERÎMİZ, ATAMIZI
ANMAK ÜZERE GAZETELERtvdZ İLE
DOLMABAHÇE'DEYİZ
BULUŞMAYERİ:
DOLMABAHÇE SARAYIÖNÜ
10 KASIM 2005 Saat: 0830
tletişim-Bilgi: r. |
532 28154 54-542 652 15 00 '• i
216 368 33 56 -216 326 49 21 -•
e-posta: i
!ZM!R GUMOK ÇAG!R!YCR
10 IC4SIM ETKJXLİĞI
RASATTEPE'DEN 10 KASEVl'A
ANITKABİR BELGESELİ
Yönetmen Tunç Boran
Konuşmacı: Ali Muzaffer Tunçağ
Izmır Konak Belediye Başkaıu
10 K A S I M 2005
Yer: Dr. Selahattın Akçiçek Kültür Merkezi
Eşrefpaşa / I2MİR
Saat: 14.00
Önderimız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün
ölümünün 67 yıldönümünde Anıtkabir
belgeselimizi izlemeye tüm haUamız davetlidir.
Izmir CUMOK (Cumhuriyet Okurlan) -
Konak Belediyesi - ADD tznıir Şubeleri
Datça CUMOK Çağrısı
(Oatça Cumhuriyet Okur ve Dostiarı)
KUnTULUŞTJIN KURÜLÜŞ'A "ŞU Ç l i » TÜRmflr
isimli
'Cumhuriyet ve Atatürk Haftası'
etkinliğimizde o karşı konulmaz
'dip dalgası' coşkusunu paylaşmaya tüm
yurtsever halkımızı davet etmekten onur
duyar.
Datça Öğretmen Evi,
11 Kasım 2005, Cuma, 20.00
lletışım: Yalçın Uysal 252-7123967, 535-7001869
Mehmet Nejat Danışman 252-7120299, 542-5759915
danısmanlarfggmaıl com