25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
K/*SIM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET [email protected] ¥abancı yatırımların konu alındığı konferansta yabancı uzmanlar Türkiye'deki kırılganlığı tartıştı 'Fırsat' toplantisında 'kriz'düzenlediği Fır-satlar Ülkesi Türkiye' .oruferansı "Kriz çıkar mı çıkmaz aı"" tartışmasına konu oldu. Prof. itewe Hanke, "Can açık çok azLsa. Kriz olasılığı var' derken )ümya Bankası Türkiye "ennsilcisi Vorkink. sorunu "daha j y a d e petrol fiyatlanndaki r t ı ^ a " bağladı. Ekonomi Servisi - 1988 yılında vforlld Trade dergisı taraftndan dünya- a em çok sözü geçen 25 kişi arasın- a g?österilen Prof. Dr. Steve Hanke, ürisnye'nin ileride bütçe açığına da- ah b ı r kriz yaşama potansıyelinin ol- uğLonu söyledi. Yaiancı Sermaye Derneği'nın (YA- EE>) Dünya Bankası, Devlet Planla- ıa "Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlı- j'naaı katfcüany]a düzenlediği "Ya- ancn Yaanmlann Yeni Gözdesi: Fır- IÛMT Ülkesi Türkjye" konulu konfe- ınsrta yabancı uzmanlann Türkiye hakkındaki görüşlerindeki farkhlık- lar da ortaya çıktı. John Hopkins Üniversıtesi'nde uy- gulamalı ekonomi dersleri %eren, For- bes dergisi yazan ve ABD'de Başkan Ronald Reagan döneminde Ekono- mik Danışmanlar Konseyi'nde başe- konomistlik yapan Hanke, Türkiye'de sıcak para konusunun hassas olduğu- nu ifade ederek "Bu konuda büyük birarüş kaydedildiğini düşünüyorum. Bu patiama yaşanmadan hazıriıklı o\- mak lazun" dedi. Türkiye'deki reel faiz oranlannın yüksekliğine dikkat çeken Hanke, "Bu,istikrarakarşıtbir durumdur" diye konuştu. Dış ticaret açığına da işaret eden Hanke, şöyle devam etti: "Bu, stabil para politikasıvla çok uyumlu değiL Eğer kur politikası de- ğüşmezse bu denge dışı dunım koru- nur. Ozeüikleödemeler dengesi açıan- dan kmlgan bir durum söz konusu. Türkiye potansiyel olarak başka bir bütçe açığı krizine maruz kalabflir. Bu geieceğeyönefik bir teşhis değil, ancak buna çok dikkat etmeü" dedi. Türkiye'de Merkez Bankası'nın riskli bir enflasyon hedeflemesi yap- öğını savunan Prof. Dr. Hanke, "Enf- lasyon azaftma monoter bir kural ol- mamah. Brezüya'da da enflasyonu dü- şürmeyi hedetieyen bir kur politikası uygulanmışü. Bu, olumlu sonuç ver- medi" dedi. Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Andrew Vorkink ise cari açığın yük- sekliğine ilişkın bir soru üzerine "Türkiye'nin şu anda gittiği yöne ba- kıldığında yüzde 6'lık faiz daha ziya- de petrol frv aüanndaki artıştan kay- naklanıyor. Doiayısıyla geçtniş vülar- daki gibi bir kriz olacağuu düşünmü- yorunT diye konuştu. Vorkink, Tür- kiye'deki özelleştirme sürecinin ta- mamlanmasıyla ülkeye giren doğru- dan yabancı sermaye miktannın gele- cek yıl 2-3 katına ulaşacağını söyle- di. tstihdamın artnıası ve istikrann sağlanmasına katkıda bulunan yaban- cı sermaye konusunda Türkiye'nin geçmiş yıllarda kronik bir kıtlık yaşa- dığını ifade eden Vorkink, yabancı ya- tınmcıyı cezbeden faktörlerin gayri- menkul alımı, maliyetlerin düşüklü- ğü, yasal düzenlemeler, vergilendir- me, iletişim teknolojileri ve benzer altyapı koşullan olduğunu kaydetti. İA^BACAN ELEŞTÎRDÎ Yabancı sermaye stemeyen kötülükyapıyor konomi Servisi - Devlet Bakanı AM abmcan, Türkiye'nin uluslararası ımayeden "ilk kuruşlannı" ızaranaya başladığını belirtti ve ıbaaıcı sermaye karşıtlannı sert bir Ue eleşürdi. "Bu, daha işin başında, mi ürkütüyorsa açıkça söylüyorum ki irkâye'ye kötülük yapıyor diyen abacan, bu yılın ilk sekiz ayında :lenı yabancı sermaye miktannın 9 nailyar dolarla 2004 yılının aynı jneanine göre yüzde 52 arttığını yledi. "Yaünmlann Yeni Gözdesi: rsartlar Ülkesi Türkrye" konferansımn .ılışında konuşan Babacan, 48 yılda 5 n 5*00 yabancı sermayeli şirket jrulurken son üç yılda 6 bin 38 şirket ırulduğunu belirtti. Babacan şunlan )yledi: "Türkiye'ye 2002'den önce Jhlc giren yabancı yaönnı miktan 1 iryar dolar, hatta onun da alündaydL u yalki sekiz ayhk rakamlara EeDeştirme uygulamalanndan gelen iküariar henüz yansımış değü." FERİT ŞAHENK: BAE Prensi El Nahyan, dün de Maliye Bakanı Kemal UnaJatan'ı zryaret ederek bir süre görüştü. (AA) PrensEl Nahyan: PETKİM'iistiyoruz ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye'de bu- lunan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Abu Dabi eko- nomi ile ilgili idareden sorumlu başkanı Prens Şeyh Hamid bin Zayed el Nahyan, "Avrupah Türkiye var- ken Doğu'da yannm yapmaya hiç niyetimiz yok* de- di. Prens, PETKİM'İ alînak istediklerini açıkladı. El Nahyan, Maliye Bakanı Kemal l nakrtan ile gö- rüştü. Yaklaşık 1 saat süren görüşme sırasında basın mensuplannın sadece görüntü almalanna izin veri- lirken herhangi bir açıklama yapılmadı. Çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye'de bulunan Şeyh Hamid bin Zayed al Nahyan'ın yine basına ka- palı Enerji Bakanı Hilmi Güler'i ziyaretinde enerji ve sulama projeleri üzerinde konuşulduğu belirtildi. Prens, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül ile de görüşmüştü. Türkiye artık tanınıyor Ekonomi Servisi - Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkam Ferit Şahenk, Ata Yatınm'ın öncülüğünde N*ew York'ta düzenlenen Türk yatınmcılar konferansında yabancı yatınmcılann Türkiye'ye olan tavnnın değiştiğine dikkat çekti. CNBC-e'nin sorulannı yanıtlayan Ferit Şahenk, yabancı yatınmcılann artık Türkiye'yi çok daha iyi tanıdıklannı belirterek "Türkiye ik ilgili sorulan arük sormuyorlar. Önceden Türkiye'ye yaünm yapmamış, Doğu Âvrupa, Kore, Uzakdoğu'ya yaünm yapmış gruplar arük Türkiye'ye ilgi duyuyor" diye konuştu. Şahenk, IMF ve AB konusunda kararhlık devam ettiği sürece, çok daha fazla doğrudan yabancı yatınm geleceğini kaydetti. Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vedat Alaton da, 2006 yılında Türkiye'ye sıfirdan yatırımların geleceğini söyledi. JHL'nhı dünya klasmannda ki Türk kadın )HL Türkiye'nin Satış Geliştirme iüdKirii Nil Keskin (sağda) ve lurumsal tletişim Müdürü Selda Susal solda), yeni görevleriyle DHL'nin k>ğu Akdeniz ve Kuzey Afrika ölgesine atandılar. DHL'nin Türkiye, "unanistan, Kıbns, Malta ve Kuzey lirika ülkelennı birleştıren 'Doğu vkdeniz ve Kuzey Afrika" bölgesine tanan Nil Keskin ve Selda Susal, 1 Castm 2005 tarihi itibanyla bölge adrosunda görev yapacaklar. DHL "üıidye Kurumsal iletişim Müdürü larak gö rev yapan Selda Susal, artık ?\kdcniz vc K Afrika Kredi kartlanyla ilgili düzenlemenin Meclis'e sunulduğunu belirten Şener: Mortgage Başbakan'ın iııızasma kaldı ANKARA (A.\) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı AbdüDatif Şener, kredi kartlanyla ilgili dü- zenlemeleri içeren yasa tasansının TBMM'ye su- nulduğunu, mortgage ile ilgili yasa tasansında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' uı ünzasının kal- dığmı açıkladı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'nun (TMSF) bağımsız bir kurul tarafından yö- netildiğıni ve kararlanm kendisının aldığuıı belir- ten Şener. "Kararlarma herhangi bir etldmiz söz konusu değfldir" dedi. Bakan Şener, DPT tarafin- dan düzenlenen "Bilgi Tophunu Stratejisi Atölye Çahşmasr başlıkh toplantıda yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorulannı yamtladı. Gala- taport projesiyle ilgili belge ve dokümanlann Özel- leştirme Idaresi Başkanlığı'ndan DPT'ye önceki akşam geldiğini açıklayan Şener, DPT'nin konu- yu değerlendireceğini söyledi. Bakanlar Kuru- lu'nun îmarbank mudileriyle ilgili karannın Danış- tay'ca iptal edildiğini hatırlatan Şener, "Şuantek- • hir Rakanlar Kıırıılıı karan açtık. Snn hir av- rar I ÖZELLEŞTİRME YÜKSEK KURULU KARARI • • ^^ ^^ TUPRAŞ ve Mersin 'e onay AMCARA (Cumhurijet Bürosu) - Özel- leştirme Idaresi Başkanlığı'run (ÖtB) yap- tığı, TC Devlet Demiryollan Işletmesı Ge- nel Müdürlügü'ne (TCDD) ait Mersin Li- mam'nın işletme haklannın devri ile TÜP- RAŞ'm yüzde 51 hissesinin sahşına üişkin ihalelerin sonuçlan, Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan başkanlığındaki Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından onaylan- dı. ÖYK'nin konuya ilişkin kararlan. Res- mi Gazete'nin dünkü sayısuıda yayımlandı. Rıına grire OÎR'nin yaptıgı ihalp <>finıı- ABD Dolan bedelle en yüksek teklifi veren PSA-Akfen Ortak Girişim Grubu'na veril- mesi uygun bulundu. Liman-Iş bu özelleş- tirmeyi yargıya taşımıştı. PSA-Akfen Ortak Ginşim Grubu, daha sonra tskenderun Limanı'nın işletme hak- kmın de\Tİ için yapılan ihalede de en yük- sek teklifi vermişti. Ancak Rekabet Kuru- lu, Mersin Limanı'nın işletme hakkını dev- raknası halinde, aynı coğrafı pazarda yer alan iki limanın işletme hakkmın de\Talın- masuun hâkim dunımıı daha da güçlendi- EMNİYET KEMERİ HAYAT TEMİ EKONOMİ POIJltK ERİNÇ YELDAN AKP İktidapında Üç Yıl: Güven ve İstikrar Kim İçin? AKP iktidan üçüncü yılını doldurdu. Bu yazımda AKP iktidan altında geçen son üç yılın Türkiye eko- nomisi açısından bir değeriendirmesini sunmak isti- yorum. Bunun için aşağıdaki tabloda yer alan veriler- den yararlanacağız. Hemen belirtelim ki ilgili tabloda sadece bölüşüm eksenli veriler derienmıştir. AKP ik- tidan altında Türkiye ekonomisinın daha detaylı ana- fizi için geçen perşembe günkü Cumhuriyet gazete- sinde Murat Kışlalı'nın haberinde sunulan verilere başvurulabilir. 2002 Kasım'ında iktidara gelen AKP, kendinden önceki sennaye partilerinin iktidan gibi, "hükümet olamadan iktidarda kalmanın", "IMFkurumsal çapa- sına" bağlı kalmaktan geçtiğinin farkında idi. Politik iktisat yazınında VVashington Mutabakatı diye de anı- lan söz konusu politikaların ana kurgusu uluslararası mali piyasalarda "güven" sağlayıcı düzenlemelerin yerine getirilmesine dayanmaktadır. Bu kurguya gö- re Türkiye bir yandan daraltıcı mali politikalar izleye- rek ("popülist" harcamalar yapmayarak), bir yandan da uluslararası sennaye ile ilişkilerini yeniden düzen- leyicı "y^p/sa/re/bm7/an"hayatageçirerek, "güveni- lir" bir yükselen piyasa ekonomisi olduğunu ispat et- mekle yükümlüdür. AKP de üç yıllık iktidan boyunca "güven ve istikrarsağlayıcı politikalar" izlemeye özen göstermiştir. Bu aşamada sormamız gerekmektedir Güven ve istikrar kim için? Aşağıdaki tablo bu sorunun yanıtna yönelik iktisa- di verileri sunmaktadır. AKP Dönemi Türkiye Ekonomisinde Makrockonomik Fiyatlar ve İstihdam Enflasyon (ÜFE) Reel Faiz 1 Reel Döviz Kuru (TL/S) Endeksi (2000=100) Imalat San. Reel Ücretleri (2000=100) IşsızlikOranı(%) istihdam (mılyon kışi) 2002.Ç3 40.5 14.8 104.0 83.4 9.6 22.833 2005.Ç3 5.7 9.6 58.2 81.9* 9.2" 22.72P Ka>nak T C. Merkez Bankası ^en dağıtım sıstemi (»ww.tcmb.go\ tr) a Devlet tç Borçlanma S«netlen (DİBS) vıllık bıleşık faızi,TEFE ıle ındırgenmıştır b Ikıncı çeyrek dönem vergısı Söz konusu dönemde en önemli başan, enflasyon hızının geriletilmesınde elde edilmiştir. Üretici fıyatla- nyla sergilediğimiz enflasyon hızı 2002'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 40.5 iken, 2005'in ekim ayı itiba- nyla yüzde 5 düzeyine gerilemiştir. Bu olgu kuşkusuz küçümsenemeyecek bir başandır. Ancak aynı dö- nemde mali piyasalarda en önemli referans noktala- nndan birisini oluşturan "devlet iç borçlanma senet- leri" (DİBS) reel faizleri yıllık ortalama olarak 2002'de yüzde9.1,2003'te yüzde 15.4,2004'tede yüzde 13.1 düzeyinde seyretmiştir. Reel faizler 2005'in üçüncü çeyreğinde yüzde 9 civannda seyretmektedir. Enflas- yonun hızla geriletildiği bir ortamda kamu sektörünün sunduğu reel faizlerin böylesine bir direnç gösterme- si, Türkiye'nin uluslararası finans piyasalannda sun- duğu yüksek oranlı finansalarbitraj getirisinin de baş- lıca kaynağıdır. Türkiye bu denli yüksek finansal arbitraj getirisi su- narak uluslararası finans piyasalanndan büyük ha- cimli sıcak para girişlerini uyarmış ve bu yolla sağla- nan dövız bolluğu neticesinde döviz kuru da ucuzla- ma eğilimi içine girmiştir. Eğer 2000 yılı ocak ayında dolann TL cinsinden fiyatını 100 kabul edersek, dö- viz kurunun reel fıyatının 2002 Kasım'ında 104 iken, 2005 Ekim ayında 58.2 düzeyine gerilemiş olduğu görülmektedir. Yani uluslararası finans sermayesi, bir "yükselen piyasa ekonomisi" olarak Türkiye'yi, sun- duğu yüksek reel faizler ve "güven sağlayıcı reform- lan" nedeniyle yüksek döviz girişleri yoluyla ödüllen- dirmektedir. Finans piyasalannda bu gelişmeler olurken, emek- çi kesimin gelirteri ve istihdam düzeyi ne şekilde sey- retmiştir? Devlet Istatistik Enstitüsü'nce yayımlanan verilere göre Türkiye'nin IMF ile başlattığı "enflasyo- nu düşürme" programı ve sonrasında imalat sanayii saat başına reel ücretleri birikimli olarak yüzde 18.2 geriletilmiştir. AKP'nin iktidara geldiği 2002'nin üçün- cü çeyreğinden bu yana reel ücret düzeyi tam bir "is- tikrar" içinde herhangi bir artış göstermemektedir. Ay- nı şekilde istihdam edilen işgücü de "istikrahı" bir şe- kilrifi f)ı'İ7fiyini knnjmalcta, işsİ7İik nranınriartaanlam- ğ iz vc Kuzey A Sölgesi'nde Bölge Kurumsal Iletişim .lüdürlüğü; DHL Türkiye Satış jeliştirme Müdürü Nil Keskin ise aynı »ölgede Bölge Satış Müdürlüğü :örevıni yürütecekler. da bonodan mevduata dönenlere de ödeme yapıla- cak. Karar tamamlannuş olabiür" dedi. cunda, TCDD'ye ait Mersin Limanı'nın 36 yıl süreyle işletme hakkının, 755 milyon receğinden, gruba işletme hakkının devre- dilmesine izin vermemişti. İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK <ıbçr Turkish Yatırım Senel Müdürü oldu rurkiîh Yatınm AŞ Genel vlüdürlüğü'ne Dr. Berra Kılıç atandı. îern Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, furkisb. Yatınm'ın, bünyesinde yurtiçi ,'e ynrtdışında kurulu 11 ayn finansal ;irket banndıran Turkish Bank jrubu'nun iştirakı olduğımu kaydetti. Cılıç. sermaye piyasalanna duyulan ^Nenin artacağını, bu çerçevede furkısh Yatınm'ın da sermaye ıiyasalanndaki ağırlığını arttırmasını ledefiedikJerım bildirdi. önce şu soruyu ortaya atalım: Türkiye neden doğ- rudan yabancı sermayeyi çekmekte zorlanıyor? Devlet Bakanı ve Başmü- zakereci Ali Babacan'ın çizdiği tabloya göre Türki- ye'nin aslında yabancı ser- maye çekmekte fazla sıkın- tısıyok. "Ancak gelmek is- teyen yabancı sermayeyi birileri ürkütüyor." Suçluyu bulan Babacan yükleniyor: "Türkiye'ye gelen bu ilk sermaye örnekleri daha işin başında kimi ürkütü- yorsa, açıkça söylüyorum ki Türkiye'ye kötûlük yapı- yor. Bu böyle bilinmeli..." Babacan, Türkiye eko- nomisine en çok katkıda bulunan kuruluşları satıp savarak yapılan özelleştir- me sonucu gelen yabancı yatınmın geçen yıllara göre iki misli artmış olduğunu büyük gülücüklerie anlatı- yor. Mekân, YAŞED tarafın- Nasıl Bir Yabancı Sermaye? dan düzenlenen "Yabancı yatırımların yeni gözdesi: Fırsatlar ülkesi Türkiye" ko- nulu konferans. Baba- can'ın ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Steve Han- ke'nin çizdiği tablo ise bü- tünüyle farklı. Arjantin'den Litvanya'ya, Bulgaris- tan'dan ABD'ye kadar bir- çok ülkede çeşitli hükümet- lere danışmanlık yapan ve dünyada en çok sözü ge- çen 25 kişi arasında göste- rilen Hanke, Türkiye'nin ya- bancı sennaye çekme ko- nusunda bugüne kadar fazla başan gösteremediği- ne değiniyor ve Kanada'da Fraser Enstitüsü tarafından her yıl hazırlanan "Ekono- mik Bağımsızlık Endek- s/"nde Türkiye'nin 177 ülke arasında 88. olduğunu anımsatıyor. Hanke'ye gö- re ekonomik bağımsızlığın doğrudan yabancı serma- ye çekme ile yakın ilgisi bu- lunuyor. Endeksin önemli birözel- liği, nüfusun ortalama eği- tim süresi ile ekonomik ba- ğımsızlık arasında koşutluk bulunuyor olması. Insan kaynakları ve eğitime özel önem veren ülkelerin doğ- rudan yabancı sermaye çekme şansları daha yük- seliyor. 2025 yılına ilişkin yapılan öngörüler, genç ve eğitimli insan sermayesinin en önemli faktör olduğunu ve buna yatınm yapan ülke- lerin büyüme merkezleri haline geleceklerini vurgu- luyor. Hindistan, Çin, Tay- land, Ispanya insana yatı- nm yaptıklan için büyüme merkezi haline gelen, doia- yısıyla ciddi anlamda yatı- nm çeken ülkeler arasında. Eskiden yabanct yatınmcı- nın öncelikli olarak aradığı "ucuz işgücünün" yerini yavaş yavaş "nitelikli, öz- gün, yaratıcı" üretim istemi alıyor. Zaten toplantıda, yaban- cı yatınm çekme konusun- da kendi ülke deneyimleri- ni anlatan uzmanlann ister satır arasında olsun ister açıkça vurgulayarak altını çizdikleri nokta oldu "eği- tim". "Türkiye neden doğru- dan yabancı sermayeyi çekmekte zorlanıyor" soru- sunun en önemli yanıtların- dan biri eğitim. Tabii ki ya- tırım için elverişli koşullar, ekonomik ve siyasi istikrar, bürokratik kolaylıklar gibi maddeler de sorunun ya- nrtlan arasında. Ancak eğer doğrudan yabancı yatınmın sürdürülebilir olması, istih- dam sağlaması, yeni tek- noloji getirmesi, araştırma- geliştirmeyi de kapsaması isteniyorsa "eğitim" çarpı- cı bir biçimde öne çıkıyor. Işte hükümetin çuvalla- dığı nokta da "eğitim". Sü- rekli göz ardı edilen eğiti- min, aslında kurtancı olabi- leceği, genç ve işsiz nüfus için istihdam olanağı doğu- racağı gerçeği görtJlmek is- tenmiyor. Ciddi birözgüven bunalımı yaşayan, kendi kaynaklarının farkında ol- mayan, kurtuluşu dıştan gelecek kaynaklara bağla- yan hükümetin önce kendi mantığını değiştirmesi ge- rekiyor. Bugünün koşullarında kalkınma, uluslararası reka- bet için yabancı sermaye yatınmının önemini asla kü- çümsemiyoruz. Ancak doğru ve sürdürülebilir bir yabancı sermayenin gel- mesi için farklı koşullann ol- ması gerektiğini düşünü- yoruz... lı bir gerilemenin yaşanmamış olduğu görülmektedir. Oysa bilindiği gibi söz konusu dönemde milli gelir bi- rikimli olarak yüzde 20'nin üzerinde artmış ve büyü- me rekorian kılınmıştır. Yani, 2000-sonrasının IMF programian altında işçi gelirieri hızia geriletilirken, is- tihdam yaratmayan üretim artışlan sayesinde serma- yedann kâriılığı yükseltilmiş durumdadır. Türkiye'nin 2000'li yıllarda uluslararası finans piya- salanna sunduğu yüksek reel faizlerin ve bu yolla dış dünyaya aktanlan kaynağın ardında da ücretli emeğin artan sömürüsü yatmaktadır. AKP iktidan altında Tür- kiye ekonomisi gerçekten daha "güvenilir ve istikrar- lı" bir konumdadır. Ancak tekrar soralım: Kim için? AYH)A|tan abonelere internet Mzmeti • lstanbul Haber Senisi - Istanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ (AYEDAŞ), internet sitesi "www.ayedas.gov.tr."ye mail adresini bildirerek kayıt yaptıran abonelerine her ay düzenli olarak fatura bilgi- lerini mail olarak ulaştınyor. AYEDAŞ. bakım ve ona- nm çalışmalan nedeniyle yapılacak elektrik kesinti prog- ramını da abonelere e-posta ile ulaştıracak. AYEDAŞ Genel Müdürü Fikret Akbaş, "Amacunız, kaliteli hiz- met vererek abonelerinüzi memnun etmek" dedi. Toyota 250 bin otomoöfli geri çağırdı • TOKYO (AA) - Toyota Motor Corp. Sözcüsü Hideki Fujii, şırketin, 1998-2005 yülan arasındaüretilen Crown Sedan ve Hiace Van modeli 246 bin 592 otomobili, mo- torun bir parçasında tespit edilen aşınma nedeniyle geri çağırma karan aldığını bildirdi. Fujii, şirketin aynı anza nedeniyle Avrupa ülkeleri ile Avustralya, Tayland, En- donezya ve Hindistan'a ihraç edilen 1 milyon otomo- Hli de geri çağırmayı planladığını söyledi «'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle