Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2005 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul Y 10 Sinop Y 15 Adana
Edirne PB 13 Samsun Y 14 Mersin
Kocaeli Y 12 Trabzon
Çanakkale PB 13 Giresun
Izmir
_Y 17 Diyarbakır
PB 15 Ankara
_Y 15 Şanlıurfa
Manisa
Aydın
PB 15 Eskişehir
PB 17 Konya
Denizli PB 14 Sıvas 8 Van
Zonguldjak Y 11 Antalya PB 23 Kars
8 Mardın
Butun bölgelenmız
parçalı çok bulutlu, Mar-
ma'a nın doğusu, Doğu
Akdenız, Iç Anadolu.
Batı ve Orta Karadenız.
Doğu AnadoJu'nun batı-
sı. Güneydoğu Anado-
lu, Trabzon, Gıresun,
Gürnuştıane ve Bayburt
çevrelen yağışlı geçe-
cek Hava sıcâklıöı ya-
gış aian yerlerde 3 ıla 5
derece azalacak dığer
ye^erde bıraz artacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
12
14
13
15
22
11
14
Berlin
Budapeşte
Madnd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
PB
PB
Y
PB
PB
15
13
15
13
12
12
21
18
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
B
B
PB
B
B
B
B
Y
6
22
8
19
15
15
12
24
Münih Y 19 Zürih Y 17 Şam Y 18
Moskova
\ * Taşkent
•Tahran
Parçan bu'utlu ^ Çok bolutlu ı Yağmufiıı
İLERLEME RAPORU TASLAĞI
Her adımda
ABl
Kartı Sulu kar , Gök gûrtıltüH
Başbakan'ın üslubu kavgacı GUNDEM MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
ma haklannı güçlendırmesine karşın
mahkıeme salonlanndaki mevcut tasan-
mın ^yargının kollan arasındaki eşitli-
ği" azalttığı ıfade edilıyor. Raporda ayn-
ca savunma avukatlannın dava öncesin-
de ve dava sırasında adlıyelerde uygun
yerler bulunmaması nedeniyle müvek-
killeriyle ıletışim kunnada zorlandıklan
iletili"yor. Mahkemelerde Türkçe konuş-
mayajı davab ve tanıklar içın uzman çe-
virmenJenn bulunması gerektığinın ile-
tildığa raporda. Türkçe bilmeyen etnik
azınlıJdann dillerinde hukuki çevinler
yapacak çevirmenlerin yetıştirilmediği
belirtdliyor. Türkçe konuşmayan bu top-
lulukların bu konuda zorluk yaşadığı ifa-
de edâlıyor. Raporda. son yıllardaki artı-
şa karşın yargıç ve savcılann maaşlan-
nın "ınütevazı" kaldığına dikkat çekili-
yor. Raporda, davalann hızırun çok ya-
vaş olmasına işaret edılerek arttınlması
gerekriği de ifade edilıyor. Türkiye"nin
zorurüu askerlık hızmetıne yönelik ola-
rak. kjşılerin "vicdanen ret hakkını"
tanımadığının iletildiği belgede. askeri
hizmetin yenne sosyal hizmet gıbi bir
seçeneğın getirilmemesi eleştiriliyor. Ra-
porda, "vicdani ret hakkına" yönelik
olarak Avrupa Konseyi tavsiye İcaranna
atıfta bulunuluyor.
Trafık kazalan
Türkiye'de yol gmenlığınin "endişe ve-
rici" «Iduğunun iletildiği belgede Türk
karayollanna yönelik yasalann AB düze-
yine getırilmesıne yönelik çalışmalann
sürdüğü bildiriliyor. Türkiye'deki trafık
kazalannın AB'dekı kazalann ortalama-
sının 6 katı olduğuna işaret edılen belge-
de, buna neden olarak yol güvenliğine
yönelik yasalann uygulamaya konulma-
dığı gösteriliyor. Raporda aynca Kara-
yollan Genel Müdürlüğü çalışanlannın
eğitirninin güçlendirilmesi gerektiği be-
lirtiliyor. Demiryollanna yönelik re-
formlann sınırlı kaldığına dikkat çekilen
raporda, TCDD tekelinin özelleştirmeyle
son bulduğu ancak uygulama mekaniz-
malannın belirsız olduğu belirtiliyor.
Mevcut demiryollan altyapısının yeni-
lenmesi ve Avrupa'daki demiryollanyla
ortak çalışmasının sağlanması gerektiği
vurgulanıyor. Raporda, Haydarpaşa Gan
hariç diğer kentlerdeki garlann yönetim-
lerinin özelleştirilmeye başlandığı ifade
edilıyor. TCDD'nın hâlâ devletten büyük
mali destek aldığı iletiliyor. Türk Tele-
kom Iletişım piyasasında de facto (fıili)
monopol olan Türk Telekom'un özelleş-
tirilmesiyle piyasanın liberalleşraesinde
önemli bir adım atıldığının ifade edildiği
raporda. pazara girmek isteyen şirketle-
rin hâlâ yasal bazı zorluklarla karşılaş-
tıklan belirtiliyor. Raporda, Türkiye'nin
iletişime yönelik yasalan güçlendirmesi
ve Avrupa Konseyi Sibersuçlar Sözleş-
mesi'ni imzalaması gerektiği iletiliyor.
RAPORA YANS1TMA ÇABASI
Yunanistan 'dan
'casus belli'atağı
BRÜKSEL (ANKA) - MGK'de uygun
• Baştarafı 1. Sayfada
hard Schröder'i "omurgasız" ol-
makla suçlarken Fransa Cumhur-
başkanTna da "düşüncelerini
kendine saklasın" diye tepki gös-
terdi. Bugüne kadar Erdoğan'ın
sert eleştiriler yönelttiği kişi ve ku-
rumlar şöyle:
Cumhurbaşkanrna: Erdo-
ğan, 26 Ekim'de Kuveyt'e hareke-
tinden önce Esenboğa Havaala-
nı 'nda bir gazetecinin, Cumhurbaş-
kanı Sezer'in 29 Ekim'de vereceği
resepsiyona bütün ünıversitelerin
rektörlerini davetiyle ilgıli sorusu-
na "Bu sorunun muhatabı ben
değilim. Soruyu muhatabına so-
rarsanız iyi olur bir. tki. adama
derler ki, bayram değil seyran
değil" yanıtuu verdi. Başbakanlık
Sözcüsü Akif Beki ertesi gün, Baş-
bakanın. sorunun "yeri ve zama-
nını" kastettiğini açıkladı.
YÖK ve ünlversltelere: Er-
doğan, 24 Eylül 2005 "te, YÖK Baş-
kanı Prof. Erdoğan Teziç'i eleşti-
rirken, kafasını göstererek "Bura-
sı basmıyor. Hayatta iki koyun
gütmediği ve hayatı yaşamadığı
için bunu kavrayamıyor" dedi.
Rektörlerin Van'a gidişine de tep-
ki gösteren Erdoğan, 22 Ekim'de
rektörlere, "Biz Dubai'ye,Abuda-
bi'ye gidiyoruz. Pazartesi Kuveyt
ve Yemen'e gideceğiz. Oradan
Londra'ya geçeceğiz. Bizdekiler
de Van'a gidiyorlar. Seyahafiniz
bayırtı olsun. îşinize bakın işini-
ze. Boşu boşuna kendilerini yor-
masınlar. Ülkeyi huzursuz etme-
sinler" diye çıkıştı. YÖK'ün Baş-
bakanlık Müsteşan Ömer Din-
çer'le ilgili karannın ardından 22
Ekim'de "Benim müsteşarımın
sizin vereceğiniz kariyere ihtiya-
cı yokrur. Biz bu ülkede kariyer-
lerin nasd alındığını iyi bilenler-
deniz" diyen Erdoğan. son olarak
4 Kasım'da rektörleri "ideolojik
davranmakla" suçladı. Erdoğan,
"Son zamanlardaki gelişmeleri
görüyoruz. Hepsi ideolojik yak-
laşımların neticesidir, başka bir
şey değil. Samimiyet olsun, bun-
ların hiçbiri olmaz" dedi.
CHP'ye: Erdoğan, 5 Ekim'de
yaptığı açıklamada, CHP Genel
Başkanı Baykal'ı "okumamakla"
eleştirdi. Erdoğan, "Bunu muha-
lefet partisinin lideri de duysun,
bunlan galiba bilmiyor. Bu işleri
hiç okumamış, hiç bunlann üze-
rinde yorulmamış" dedi. Erdo-
ğan, 22 Ekim'deki açıklamasında
CHP'nin baskı unsuru olmaya ça-
lıştığını savıınarak "Sizin başka
mesleğiniz yok. Bugüne kadar
eğer Türkiye'de siyaset-hukuk
ilişkisi olmuşsa, bunu en iyi başa-
ran CHP olmuştur" diye konuş-
tu. Erdoğan, "hesap kitap bilme-
mekle" suçladığı partı hakkında
"Hayatlannda iki koyun gütme-
miş adamlar bunlar" dedi.
MHP'ye: Erdoğan, en çok sal-
YURTTAŞLAR ÖNLEMALMAD1
Furunlu'da, tavukları ölen ya da hasta-
lanan kişilerin muhtarbğa başvurmaları
istendi. Köylülerin ölü tavukları getirir-
ken önlem almadıklan gözlendi. (AA)
İzmir'de kuş gribi şüphesi
BAYINDIR (AA) - İzmir'in
Bayındır ilçesine bağlı Furunlu
Köyü'nde meydana gelen tavuk
ölümleri üzerine ilçe tanm mü-
dürlüğü köyde inceleme başlat-
tı. Ölen tavuklardan biri ve has-
ta bir horoz "kuş gribi" olup
olmadıklannın belirlenmesi
için Izmir Bornova Veteriner
Kontrol Araşörma Enstitüsü'ne
gönderildı.
Alınan bilgiye göre, son gün-
lerde Bayındır ilçesine Furunlu
Köyü'nde "toplu tavuk ölüm-
leri" meydana geldiği yönünde
ihbar alan ilçe tanm müdürlüğü,
jandarma ekipleriyle birlikte
ölen tavuklann sahiplerinin evi-
ne gitti. İlçe Tanm Müdürü Ali
Ateş, yurttaşlardan tavuklann
ölümüyle ilgili bilgi aldı. Ateş,
Balıkesir'in Manyas ilçesinde
görülen kuş gribi vakasmdan
sonra ilçede çalışma başlattıkla-
nnı, hastahklı tav^ığu olan kişi-
lerin kendilerine başvTirmalan-
nı istediklerini belirtti. Ali Ateş,
tavuklann mevsim değişikliğin-
den ya da başka hastalıktan öle-
bileceğini, ancak kesin sonucun
laboraru\'ar tetkikleriyle ortaya
çıkabileceğini söyledi. Bir ölü
tavuk ve hasta horozun kuş gri-
bi vakası olup olmadığının tes-
pit edilmesi için Bornova Vete-
riner Kontrol Araştırma Enstitü-
sü'ne gönderildiğini kaydeden
Ateş, sonucun yapılan tahliller
sonrasında kendilerine bildiri-
leceğini ifade etti.
Furunlu Köyü Muhtan Ah-
met T^ıtu ise her yıl bu dönem-
de benzer tavuk ölümlerinin
meydana geldiğini, ölümlerin
kuş gribi ile ilgisi ohnadığını
söyledi. Tavuklan ölen Hüse-
yin Şat ise 4 tavugunun birkaç
gün hastalık belirtisi gösterdi-
ğini, daha sonra da öldüğünü
belirtti. Şat. ölen tavuklan evi-
nin bahçesine gömdüğünü kay-
defti. Hüseyin Şat, başka bir
komşusunun da 10 tavugunun
öldüğünü ifade etti.
Iskenderun'da hâlâ
dırdığı partilerden biri olan MHP
hakkında 4 Ekim'de yaptığı açıkla-
mada, daha önce ulusal programa
ımza koyanlann bugün ınkâr ettik-
lerini söyledi. Erdoğan, "Bu onur-
lu bir duruş degildir. Altında im-
zan var, oraya kimliğini koymuş-
sun. Şimdi kalkıyorsun bunu in-
kâr ediyorsun. Ben onlara gönül
verenlere sesleniyorum, bu oyun-
lara geimeyin, bu tuzaklara düş-
meyin" dedi.
Ekonomi polltlkalarım
eleştirenlere: Erdoğan, partisi-
nin Ankara il teşkilatı tarafuıdan
düzenlenen iftar yemeğinde yaptı-
ğı konuşmada, Dubai sermayesine
dönük eleştirilere sert karşılık ver-
di. Erdoğan, "Bu ülkeye Yahudi
sermayesi geliyor, 'bu Yahu-
di'dir...', Arap sermayesi geliyor,
'bu Arap'ür...',Batı sermayesi ge-
liyor 'Acabaniyegeldı...'Yahu ar-
kadaş nereden ne gelecek Alla-
haşkına. Siz bugüne kadar kime
var oldunuz şunu bir söyleyin"
dedi. Partisinin 12 Ekım'deki grup
toplanfısında. hükümetin özelleş-
tirme politikalannı eleştirenlere
"sermaye ırkçısı" diyen Erdoğan,
"Kimileri eski komünist kafa de-
se de ben onlara sermaye ırkçısı
diyorum" açıklamasını yaptı. Er-
doğan, son olarak, "Türkiye'yi pa-
zarlamakla mükellefîm" sözleri-
ni eleştirenlere çattı. Başbakan 1
Kasım'daki konuşmasında şunlan
kaydetti: "Siyasette bir marke-
ting vardır. bunu bilmiyorlar.
Parlamento'nun içinde olan bazı
liderlerden de bunu bilmeyenler
var. Bazı ilim adamlarına müra-
cat etsinler, siyasette de bir pa-
zarlamanın olabileceğini öğren-
sinler. Evet ben ülkemi pazarlıyo-
rum. aym şeyi KKTC için de ya-
pıyorum."
Türkiye Barolar Blriiörne:
Van Başsavcısı Kemal Kaçan'ı
protesto için Van'a giden Türkiye
Barolar Birliği'ni eleştiren Erdo-
ğan, bir şiir okuduğu için hapis yat-
tığını belirterek "O zaman bu Ba-
rolar Birfiği neredeydi? Bunlann
o zaman hak-hukuk arama der-
di yok muydu?" dedi.
Medyaya: Önemli gündem
maddelerinde medyayı eleştirmeyi
alışkanlık haline getiren Erdoğan,
bu tavnm son olarak, Malatya ço-
cuk yuvasında yaşanan şiddet ola-
yımn ardından sergiledi. Erdoğan
29 Ekim'de yaptığı açıklamada,
"Basının burada görevini yap-
ması lazım. Basın çok farklı şey-
lere yer veriyor ama vermesi ge-
rekeni vermediği gibi bir de ha-
karet üstüne hakaret yağdınyor.
Yine kadından, aileden sorumlu
bir hanım bakana bunu yapıyor.
tnanıyorum ki bir demoraüze
durumu var. Bunu yapan nedir?
Medyadır. Medya burada yargı-
sız infaz yapıyor" diye konuştu.
Doktor İsteyen yurttaşa:
Erdoğan, Siirt gezisi sırasında 10
Ekim'de yurttaşlann doktor ıstemı
üzerine "Doktor getirip de çiviy-
le çakacak halimiz yok. Sözleş-
meli yasası çıkardık ancak bu ya-
sa bölgede işlemedi. Tekrar eski
yönteme döndük" dedi. Erdoğan,
"Okullaı acüııkenueı vavıumu-
I Baştarafı 1. Sayfada
Kasım'da açıklanması beklenen Katılım Ortaklığı
Belgesi (KOB) olacak. Belgenin özeti şu:
Bugüne kadar Türkiye'den istenenler bir doz da-
ha arttınlarak anımsatılacak.
Biz de bunlann artılannı eksilerini hafta içinde eni-
ne boyuna işlemeye çalışacağız. Bugün, bayram ta-
tilinin ertesinde bayramlık ağzımızı açmayalım. Tür-
kiye'nin uzuuun AB süreciyle Tayyip Bey'in bu süre-
ce inancını birleştirelim. Arada fıkraian da sürece ka-
talım, gidişe o pencereden bakalım...
Efendim Tayyip Bey, AB zirvesinden kesin bir ta-
rih alma kararlılığındadır. Ne olursa olsun, Türkiye'nin
AB'ye tam üye olacağı günü belirietip, dik duruşu-
nun karşıhğını almayı hedeflemektedir.
Zirve yemeğinde Tony'nin omzuna vurur
- Arkadaş bizim tam üye olacağımız tarihi söyle.
Aksi halde yemeği bırakıp dönecegim.
Tony sakinleştirmeye çalışır ama, olmaz. Sonun-
da bir tarih verir:
-1 Ocak 2040'ta tam üyesin. O gün gel!
Tayyip Bey durur, düşünür, "Olmadı" der. Tony, ol-
mayacak bir tarih vermesini yutmadığını düşünür, te-
laşlanır. Tayyip Bey sorar:
- 1 Ocak 2040'ta AB'ye sabahtan mı gireceğiz,
öğleden sonra mı?
Tony rahatlar, "Sabahtan" der. Tayyip Bey Türkiye
dönüşü uçakta durumu değertendirin
- öğleden sonra deselerdi kabul etmeyecektim.
Dik duruşumuzun karşıhğını bir kere daha aldık!
•••
2040 sürecine giderken yine zirvelerden birinde
Tayyip Bey'e, Türkiye'nin AB'ye tam üye olacağı an-
latılır. "Ama" denir, kısıtlamalar sıralanır:
- Kesinlikle serbest dolaşım yok.
- Avrupa'daki kurumlarda nüfîısa oranlı temsil edil-
meyeceksiniz.
- Avrupa ülkelerinin kendi coğrafyası içindeki kal-
kınma dengesini size de getirrnekten sorumlu olma-
yacağız.
Tayyip Bey, bu kadar koşul getirilmesinden rahat-
sız olur. "Türkiye'de sesiaz da çıksa, muhalefetpar-
tileri, muhalefet gazeteleri var. Onlarşimdi bunlan alır,
bu gidişie AB'ye girmenin ne yaran var, diye sorar.
Halkın anlamayacağı biryöntem bulalım" der
Hemen sağdıç Beriusconi araya girer
- Senyor Tayyip seni çok iyi anlıyorum. Bu onlar-
ca koşul çok kabank. Gel tek maddelik bir anlaşma
yapalım. Diyelim ki; 'Türkiye AB'ye girecekama, Av-
oıpa'yagiremeyecek'. Bak tek tümce...
Bu öneri Tayyip Bey'e çok uygun gelir. Dönüşte,
kalıcı konutu uçakta demeç verir:
"Türkiye'ye yönelik onlarce koşulu bire indirdik.
Daha ne yapalım!Bunu anlamayanlann gözûne dizine
dursun..."
•••
Bunca koşulun üzerine 2040'ın çok uzak olduğu,
bunun Türkiye'nin AB'ye giremeyeceği anlamına gel-
diği yorumlan artar. Tayyip Bey, Bush'un Tann'yla
konuştuğunu anımsar. O da denemek ister. Tannm"
der, 2040 biraz geç deniyor, biz AB'ye gerçekten ne
zaman gireriz?"
Tann baba "Ya kulum" der, kulağına fısıldar:
"Türkiye'nin AB'ye girişini galiba ben de göre-
meyeceğim."
ankcum « cumhuriyet.com.tr
SCHRÖDER'LE GÖRÜŞTÜ
Erdoğan
J
a 'Reformkr
devam etmelVmesajı
KÖLN (AA) - Avru-
palı Türk Demokratlar
Bırliği'nın (ATDB)
Köln'deki merkezinin
açılışını yapan Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan, Almanya Ba§-
bakanı Gerhard
Schröder'le bir araya
geldi. Schröder, AB yo-
lunda başlatılan "re-
üyeliği müzakerelerin-
de Almanya'nın ve sivil
toplum kuruluşlannın
tecrübelerinin de kendi-
leri için çok önemli ol-
duğunu ifade eden Er-
doğan, "Schröder bu
konuda bize yardımım
hiçbir zaman esirge-
medi. Eminim gelecek
Alman hükümetlerin-
formlar surmelı" me-
sajı verdi.
ATDB tarafuıdan ve-
rilen akşam yemeğinde
Almanya Başbakam
Schröder ile bir araya
gelen Erdoğan, yemek-
te yaptığı konuşmada,
Türkiye'yi AB'ye bağ-
layan ortak temel unsur-
lann, demokrasi, insan
haklan, hukukun üstün-
lüğü, düşünce ve giri-
şim özgürlüğü olduğu-
nu belirterek bu yönde
atılan adımlann Türki-
ye'yi istediği hedefe u-
laştıracağını söyledi.
Erdoğan, "Dinamik
nüfusumuzla özellikle
küreselleşmenln oldu-
ğu dünyamızda mede-
niyetler arası itrifakın
oluşmasında Türkiye
çok önemli bir aktör
rolünü üstleneceği gi-
bi, Batı ile Doğu ara-
sında da bir köprü iş-
levini yerine getirecek-
tir" diye konuştu. AB
den de bu destegi aJa-
cağız" dedi.
Almanya Başbakam
Schröder de Erdoğan'a
hitaben "Sevgili dos-
rum" diyerekbaşladığı
konuşmasında, Türkiye
ile AB üyeük müzake-
relerine başlanmasıyla
yeni bir sayfa açıldığını
beürterek "Müzakere-
lerin tek bir hedefı
vardır. O da Türki-
ye'nin AB üyeliğidir"
dedi. Hem Almanya'nın
hem de Türkiye'nin va-
nlan anlaşmalara uy-
mak durumunda olduk-
lannı ifade eden Schrö-
der, her iki tarafın da
müzakerelere başlama-
sı ile ara hedefe ulaşıldı-
ğım, Erdoğan'ın başlat-
tığı reformlann sürme-
si gerektiğini kaydetti.
Schröder, "Yeni hükü-
metin yönetimi altın-
da da sözleşmeler te-
melinde bu poütika
sürdürülecektir" dedi.
bulunan yeni Mıllı Uuveniık bıyaset
Belgesi'nde (MGSB), Yunanistan'uı
Ege'de karasulancı 6 milin üzerine çı-
karmasının "casus belli" (savaş nedeni)
olarak kalması sonrası Yunanistan, konu-
nun bu hafta yayımlanacak olan Yıllık
Uerleme Raporu'na yansıtılması için ha-
rekete geçti. Türkiye'nin MGSB'de 6
milin "casus belIT olarak kabul ettiği
haberleri üzerine Yunanistan. aldığı ani
bir kararla konunua açık bir şekilde Iler-
leme Raporu'na yansıtılmasını kararlaş-
tırdı. Raporun taslîğında 2002 yıluıdan
bu yana Yunanistaa ve Türkiye arasında
yapılan görüşmelerden sonuç aluıamadı-
ğı ve iki ülke arasndaki üst düzey te-
maslann önemi vwgulanıyordu. Taslakta
aynca iyi komşulus ilişkilerine ve sınır
sorunlannın çözümlenmesine atıfta bu-
lunuluyordu. Atina'mn, rapora Anka-
ra'nın "casus belli" karanna karşı hangi
ifadelerin eklenmesini isteyeceğinin ise
henüz tam olarak netleşmediği ifade edi-
liyor. Brüksel'de Yınanistan'ın son daki-
kada "casus belli" ile ilgili bir ifadeyi
rapora yansıtmasıra ise kesin gözle ba-
kılıyor. Komisyon saynaklan da, Anka-
ra'nın Ege karasulınnın 6 miün üzerine
çıkanlmasını savaş sebebi sayacağı ko-
nusuna raporda yeı verileceğıni belirtti-
Ier. Komisyon kayıaklan, zaten raporda
genel anlamda "casus belli"ye dolaylı
yoldan atıfta buluculduğunu, ancak Yu-
nanistan'ın bunu dıha da detaylandır-
mak ıstediğinin altn.1
çizdiler.
Eylül ve ekim aylannda Iskenderun Limanı 'na askeri araç indiren iki
gemininyüküyle ilgili verilerDeniz Tıcaret Odası dökümlerine konulmadı
İSKENDERLTV (Cumhuriyet)
- Iskenderun Limanı üzerinden Irak
ve Incirlik'e gönderilen binlerce
ton patlayıcı ve beş bin dolayında-
ki araçla ilgili gazetemizde çıkan
haber üzerine, Iskenderun'daki ba-
zı yetkilileri arayarak sansür iste-
yen ABD'lileri hoşnut edecek ge-
lişmeler yaşandı. Eylül ve ekim
ayında bölgeye askeri araç indiren
iki geminin yüküyle ilgili veriler
Deniz Ticaret Odası'rnn dökümle-
rine konulmadı.
Gazetemiz, kendisini ABD'mn
Bakan UanAB 'ye tek
taraflılık eleştirisi
Cemil Çiçek:
Marjinalleri
dinliyofîar
Ankara Büyükelçiliği Basın ve
Halkla îlişkiler biriminde görevli
olarak tanıtan bir kişinin, tskende-
run Deniz Ticaret Odası'm araya-
rak nakliyeyle ilgili bilgilerin veril-
memesi konusunda uyan yaptığım
yazmıştı. Istatiksel bilgilerin gizli-
lik yanının bulunmadığını belirten
Deniz Ticaret Odası yetkilileri de
"Biz, isteyen herkese bilgileri ve-
ririz. Bunun gizlilik yanı bulun-
muyor" yamtını vermişti.
Iskenderun Deniz Ticaret Odası
Başkanı Bülent Kavsak ise düzen-
lediği basm toplantısında, "Bizi
arayan ve adının Nebahat Baydar
olduğunu belirten bir bayan,
kendisini ABD Savunma İşbirli-
ği Başkanlığı Danışmanı olarak
tanıtmış ve Cumhuriyet gazete-
sinde yayımlanan haberlerle ilgi-
li dökümleri öğrenmek istemiş,
kendisine de bu bilgilerin doğru-
luğunun teyidi yapılmıştır. San-
sür istemi, kesinlikle söz konusu
degildir ve zaten böyle bir talebin
kabul edilmesi yasal olarak da
mümkün degildir" demışti.
Dış Haberler Servisi - Adalet
Bakanı Cemil Çiçek, Avrupa Bir-
liği'nin, Türkiye'de toplumla iliş-
kisi olmayan, marjinal gruplann
söylediklerini dinlediğini beürtti.
Çiçek, AB "den gelen heyetlerin,
bazı marjinal sivil toplum örgütle-
riyle görüştüğünü ve bütün Türki-
ye'yi öyle kabul ettiklerini söyle-
di. Çiçek. "Mesela, İnsan Hakla-
rı Derneği ve vakfı ile görüşür-
ler, ama bugüne kadar şehit ve
gazilerin oluşturduğu dernek-
lerle görüşen hiçbirAB heyetine
ben rastlamadım" dedi. Çiçek,
. kendisinin önermesine rağmen
AB heyetlerinin, TSK'nin gazile-
re yönelik Ankara'daki rehabili-
tasyon merkezine hiç gitmedikle-
nni de vurguladı. Çiçek, "Başka-
larına bir şey derken kendi içi-
mizdeki marjinal gruplann,
Türkiye'yi adeta jurnallercesi-
ne yaptıkları beyanları da, mut-
lak süratle dikkate alıp değer-
lendinnemiz gerekir" dedi.
zun sırasında Idtaplar var mıy-
dı" sorusuna hayır diyenlere de
"Senin herhalde çocuğun yok"
diye çıkıştı.
ÇlftÇİye: Erdoğan, 28 Kasım
2004'te Erzurum'da "Çiftçinin du-
rumu ne olacak" diye bağıran
yurttaşa "Yahu bu millet, yatıp
kalkıp size mi çalışacak?" diye
tepki gösterdi.
Fransa Cumhurbaskanı
ChlraCa: Chirac'uı Türkiye'nin
kültürel devrim geçirmesi gerekti-
ği yönündeki sözlerine tepki göste-
ren Erdoğan, 5 Ekim'de, "Sayın
Ctıirac bu konudaki düşünceleri-
ni bir defa kendine saklasın. Lüt-
fen şöyle bir 19. asn incele. O
günden bugüne Fransız de\rim-
lerini Türk insanı nasıl incelemiş
bunu nasıl yansıtmış... Demek ki
bundan haberi yok. Olmaz böyle
bir şey" dedi.
Almanya Başbakam Schrö-
der'6: Alman Federal Meclisi'nin
Ermeni tasansını oylamasımn ar-
dından Başbakan Gerhard Schrö-
der'e kızan Erdoğan, 16 Hazi-
ran'da, "Burada en azından tav-
nnı koymab., tesir edebildiği mil-
letvekilleri ve parlamenterler bu
şerhi koyabilmeliydi. Bunlar tu-
tarlı şeyler değil. Siyasette ben,
siyasetin omurgalı olanını seviyo-
nım. kemikli olanını seviyorum"
Açık liseden almış olduğum diplomamı
kaybettim. Hükümsüzdür.
KADİRIŞIK