Katalog

25KASIM2305CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Bebeksötünde ITOmadöesi • ROMA(A.\)-ttalya Sağhk Bekaıığı. Miîupa raıarka besliütünde ya- p»ılan anaizlrde. Nest'le nnarka berelsiıtünün pi- yasadan trpkılmasına ne- dfcn olan TIX" maddesi- ımın belirlcadüinı bildırdi. Bakanlıktan ;.apılan açık- lamada, ambalajın üzerine •yzn yaznaku kulJanılan naürekkepe tulunan "ITX" nuidcsının,Milu- pa'nın Ap&ml 2 çeşidin- d e bulund.g-.nuii 13 Ekim'de c£raildıği belir- tiJdi Nests, tu hafta ba- şuıda. tsveçlıiev paketle- m e fırmas Teaa Pak, AB taranndan oıtılanan be- t>ek sütlenninıçınde "" JTX" maddcsınin bulun- naasından s>ıra ttarya, Yu- nanistan, Fransa, Portekiz v e IspanyaMi bebek süt- leTİnı piyaadan çekmişti. lfletnaı'da kuşgribi • HANOY (AA) - Ekimin başından bu \ana 1 g böl- gede kuş gnbı salgını sap- tanan Vıetnam'da bır kişi- d e daha kuş gnbi saptandı. Vietnam Sağlık Bakanlı- ğ ı *ıun mteraet sıtesınde, kuzeydekı lıımn kenti Ha- iplıong'da İ5 yaşındaki bir erkek çocufunda ölümcü] H-5N1 virüsü tespıt edildi- ği belutildı Öıe yandan Endonezyanın Âçe eyale- tinde, yüzlerce tavugun kuış gribi yûzünden telef olduğu bildmldi. üvrupa'da kokain kıilanımı • BRÜKSEL(AA)-Av- ruf»a Uyuşturucu ve Uyuş- turucu Bağımlılığını tzle- m e Merkea'nın 2005 yılı raporunda, ozellüde ts^ panya ve Ingiltere'de ko- kain ve Ecstas\ kullanımı- run artöğı bıldınldi. Mer- kez Müdürü \Volfgang Götz, her gun 3 milyon ki- şinin esrar kullandığını, tedavi görenlenn sayısının ise son 10 yılda 7 kat artı- ğına dıkkat çekildi. BHm adamının etikistitası • DışHabetierServisi- Güney Koreli ünlü bilim adaıru Hwang Woo-suk, ekibındeki ıki kadırun, üreme hücrelennı bilim adına bağışlamasırun ar- dından özür dileyerek gö- revinden aynldı. Hwang, Dünya Köİc Hücre Merke- zi Başkanhğı göre\ini bı- raktığını söyledi. Pişman- lığııu bu şekilde gösterdi- ğıni ifade eden Hvvang, ekibindeki ıki kadırun üre- me hücrelerinı bağışlama- smdan geçen yıldan bu ya- na haberdar oldugunu, bi- lim adamlannın, kendisi- nın karşı çıkmasına rağ- men üreme hücrelerini ba- ğışladıklannı belirtti. AİTde 8 öğrethn iiyesi tstifa etti • ERZURUM(AA)- Atatürk Üniversıtesi (AÜ) Tıp Fakültesı Dekanı Prof. Cahit Karakelleoğlu, fa- kültelerinde görevli 2 pro- fcsörle 6 doçentin istifa et- nğini söyledi. tstifa eden cğretim üyelerinden 3'iinün görevlendinneyle başka şehirlerde bulun- dıklannı belirten Karakel- leoğlu. "îstifalann Sağlık iakanlığı'nca kurulacak d|itim hastanelerindeki kdrolar için yapıldığını cüşünüyonız. Öğretim iyelerimize batıya gitmek cazıp gelmiştir" dedi. * • AKP'nin uyguladığı SDP'nin hastalıkla mücadeleyi aksatacağını söyleyen ProfDr. Küıçarslan: D U Z YAZI Veremde patlamaolabiür ORHAN BİRGtT ŞULE KÖKTÜRK Dünya Sağlık Örgütü'nün (WH0) tah- minlerine göre dünya nüfusunun 3 'te biri verem mikrobuyla enfek- te durumda. Türkiye'deyse 15-20 milyon kışi verem mikrobu taşı- yor. 2005 yılı eylül sonu rakam- lanna göre 10 bin 584 yeni verem vakası ortaya çıktı. Veremle ilgi- li istatıstıkler, Türkıye'de yeni ve- rem vakasının geçen yıllara oran- la düştüğünü gösteriyor. Ancak, AKP hükümetinin, uygulamaya çalıştığı-SağhklaDonüşüüiProg- Kılıçarslan. ramTnda (SDP), koruyucu hizmetlerin ' gen plana itilip tedavi edici hizmetlenn ön planda tutulması verem hastalığıyla mücadele konusundaki endişeleri arttı- nyor. Istanbul Verem Sayaş Derneği Ge- nel Sekreteri ve Istanbul Üniversitesi Gö- ğüs Hastalıklan Anabilım Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Kıbçarslan verem hastah- ğı ve Türkiye'nın verem geleceğiyle il- gili sorulanmızı yanıtladı. -Türkiye'de verem hastahğmda bir ar- öş söz konusu mu? KILIÇARSLAN-Türkiye çapında ve- rem hasta sayısının arttığını söyleyeme- yiz, aksine veriler azaldığını gösteriyor. Ancak, SSK hastaneleri ile de\let hasta- nelerinin birleştirilmesüıe bağh olarak 'UÇ AYDIR İ L A Ç E K S İ K L İ 6 İ V A R ' Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan, birkaç yddır merkezden ilaç dağıtunının çok iyi yürütülmesine karşın son 3 aydır dağıtımda eksiklik olduğunu ve bazı dispanserlerde ilaç bulunamadığını belirterek "Sağhk Bakanb- ğı yetkiBeri, dispanserin bağh olduğu ildeki grup başkanlanmn, döner sermayelerinden ilaç alıp dispanserlere vermesini istrvor. Burada ilaç ah- mında aksama \ aşandığı için birçok dispanserde hastalara reçete yaah- yor; evraksız oianlar da ilaçlannı varsa dispanserden alı>or, yoksa ken- dileri dışandan ahyor. Dernek tstanbul'da ilaç eksikKğini kapatmaya ça- hşrvx>r. ama biz deyetemhoruz" dedi. Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Daire Başkanı Dr. Fes^ullah Gümüşlü ıse ağustos ayında ilaç alımı ya- pıldığını belirterek "tlaç eksiküği yaşandığı bana intikal etmedi'" dedi. 2005 yüı rakamlannda yüzde 20 cıvann- da kayda bağlı bir artış beklıyoruz. - Türkiye'de verem hastabğı ile mfica- delede ne gibi sorunlar y-aşamyvr? -Öd temel eksik var: Biri bakteriyolo- jik tanı ve takip yapacak, kabteli labora- tuvar ağı kurulmuş değil, ikincisi tedavi gözetimi yok. Sayı artışından çok, kont- rolünde problemler yaşıyoruz. - Tedavi gözetimi nedir? -Verem hastalannın bır gün bile ılacı- nı eksik almaması gerekiyor. Onun için ilaçlar ücretsizdir, merkezden alınır, dis- panserlere verilir, hastanın sosyal güven- cesi olsun olmasuı ilaçlan bedava olarak alır. Yetersiz takip ve tedavi gözetimi ya- pılmadığı için, hasta ilacını düzenli almı- yor, direnç gelişiyor ve hastalık yayıl- maya devam ediyr. Dünya Sağlık Orgü- tü (AVHO) 1993 'ten bu yana "Doğnıdan Gözetimh Tedavi Stratejisi"ni (DOTS) standart olarak koydu. Henüz biz bu ko- nuda önemli bir adım atmış değüiz, pi- lot çalışmalar baslatıldı, orada kaldı. - Pilot çahşmalar ne zaman başladı ve nerekrde yapıfayor? -2OO3'te Samsun, Nazillı ve Iznur'de baslatıldı. Bu 2006'da tüm Türkıye'yı kapsayacaktı, ama şu anda buna hazır değil. Bugün bırakm günlükgözetimi, has- talara aylık ilaç veriyoruz. Bazı dispan- serlerde 2 aylık ilaç verilip gönderiliyor. ÖKSÜRÜK BELİRTİ Erken teşhis çok önemli -\«rembağjşıkhksisteminingüç- süzlüğü>1e yakmdan ilgüi bir has- tahkdeğjlmi? -Dünyanın 3 'te biri veremle en- fekte, buna göre Türkiye'de de 15- 20 milyon verem mikrobu almış hasta bulunuyor. Mikrobu alanla- rın yüzde 10'u bağışıklık sistemi zayıflayınca hastalanıyor. Burada HIV çok önemli bir sorun. Çünkü HTV bağışıklık sistemini etkile- yen bir hastalık, HIV AIDS artar- sa veremde patlama yaşanır. Erken teşhis çok önemli. 2-3 haflayı geçen ve başka nedene bağ- lanamayan, öksürükte mutlaka he- kime başvurulmalı. Onun dışında terleme, balgam, kan tükürme ola- bilir ya da olmayabilır, öksürük temel göstergedir. Sağlık ocaklan ve verem savaş dispanserlerinde rutin olarak BCG aşısı yapılıyor. - Nasl bir organizas>x>n gerekiyor? - Gözetimın olması için birinci basa- mak sağhk kurumlannınyanı sağhk ocak- lannm bu işe entegre olması gerekiyor. DOTS'ta yapılacak şey hastaya ilacmı, suyunu vermesi. ıçirmesi. - Verem tedavisi için yeteıü ka>nak ay- nlryor mu? - Uluslararası ölçülere göre çok para harcıyoruz. Yıllık 3 8 müyon dolarlık bir bütçe var. Hasta başma 2 bin dolar kadar harcama yapılıyor. Ancak, WW0. hasta başına 100 dolara bu hastahğın kontrol altına alınabıleceğını söylüyor. - "Sağhkta Dönüşüm Programı' tüber- külozla mücada)e\i nasd etkOeyecek? - Şu anda binncı basamakta da uygu- lanan performans sistemi sadece ilaç tü- ketünıni arttınyor. Bu nedenle SSK'nin gereksiz ilaç tiiketimi arttı. Verem savaş dıspanserlerinde çalışan teknisyenler, hemşireler, doktorlar, daha çok döner sermaye alabılecekleri hastanelere kaçı- yor. 'Sağhkta Dönüşüm Programı' eğer bu şeklıyle uygulanırsa, verem hastalı- ğında çok yakuıda ornıasa da patlama olur. Dünyada bunun örneklen var. Brezilya ve Kolombıya'da liberal po- litikalar bizden daha önce uygulandı ve tüberkülozlu hasta sayısmda artış oldu. Bu nedenle ek önlemler almaya başladılar. SAĞLIK BAKANLIĞI: Imam da ilaç içirebilir Sağlık Bakanlığı Verem sa- vaş Daire Başkanı Dr. Feyzıü- lah Gümüşlü. VTHO'nun öner- dığı "Doğrudan Gözetimh Te- davi StratejisT (DOTS) ıleıl- gilı olarak 60 vilayetteki he- kimlerin eğıtiminın bittiğini ifade ederek, "Neredeyse yüz- de 75 oranmda hekhnirniz bu konuda eğrtüdL Bu hekunleıie yada sağhk personebŞle bitecek bir olay değü. Hasta üzerinde otorite kuracak bir kişinin bu 'imam', muhtar, öğrermen ola- bilir. Zaten önemli olan tedavi- nin gözetim altında olması, ya- ni ilacın içihp içümediğinin göz- lenmesL Bunu hasta üzerinde otorite kurabilecek kişi de ya- pabi&r'" diye konuştu. Türk TabipleriBiıiiği, Erdoğan veAkdağ hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı 'AKP hekimleri hedef gösteriyor' Istanbul HaberSer\isi-Türk Tabiple- ri Birliği'nin (TTB) hazırladığı rapora göre, hekimlere ve sağhk çahşanlanna yönelik 2003-2005 yıllan arasmda, si- lah-bıçakla yaralama ve araç kundakla- manın da aralannda bulunduğu yakla- şık 60 ciddi saldm olayı yaşandı. TTB, hekimlere yönelik saldınlann son yıl- larda arttığını belirterek artışm nedeni- nin, sağhk sistemindeki çıkmazlann so- rumlusu olarak sağlık çalışanlannm gösterümesi olduğuna düdcat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sağhk Bakanı Recep Akdağ'ın, sözle- riyle halkı hekimlere karşı kışknttığını behrten TTB, bir deklarasyon yayımla- dı. îstanbul Üniversitesi Istanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. GöksdKabva'nın ölümünün ardmdan çalışmasını geniş- leten TTB, çalışmanın tamamlanması- nın ardından Başbakan ve Sağlık Baka- D O K T O R L A R D A N A K D A Ğ ' A T E P K İ Istanbul Haber Servisi / ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "Azgefişmiş bölgeler için 7-9 miryar TL maaş verdiğimiz halde he- kim buhnakta güçlük çekryoruz" şeklindeki açıkJamasına İstanbul ve Adana Tabip Odası tepki gösterdi. Istanbul Tabip Odası (ITO), "Akdağ her başan- sıznkta hekimleri suçhıyor. Doğuda görev yapmakta olan binlerce hekimin hiçbiri 9 miryar ücret almryor." dedi. Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, da "Sayın Başbakan ve Sağhk Bakanı, hekimleri bilinçli olarak hasta ve hasta yakmlan- nın gözünde hedef tahtasnıa oturtmaktadu-'' dedi. Adana Ta- bip Odası Yönetım Kurulu üyelerinın de bulunduğu toplantı- da "Atma Recep, din kardeşrviz'' yazıh pankart açan Küçükos- manoğlu, AKP hükümetinin azgelişmiş bölge olarak nitelediği yerlerin ve diğer bölgelerin sağlık sorunlannı çözemediği için kasıth olarak bu açıklamayı yaptığını söyledi. nı hakkında suç duyurusunda buluna- cak. TTB 2. Başkanı Metin Bakkala, temmuz ayından bu yana çalışmanm genişletilerek sürdürüldüğünü beürte- rek çalışmanm tamamlanmasının ar- dnıdan Sağhk Bakam ve Başbakan hak- kında suç duyurusunda bulunacaklan- nı söyledi. ERDOĞAN VE AKDAĞ'IN SÖZLERİ BAŞBAKAN ERDOĞAN • "Doktorlar uptan mezun ohır. iğneyap- masını bihnez.- Doktorlar icabmda insanı felç eder..." • (Hekim eylemlerinin ardından) "Bu yürüyüşü yapanlar mua>çoehanelerin- den hastanelererandevu verenlerdnf • "İğne >apma}i bilme>en hekunler™" • "Ozel muayeneden aldıklan rakamla- n bırakıp bedava muayene yapsınlar da göre&n._" SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ • "Birvatandaşınun kılınazarargebe he- sap soranm™" • (5 Kasım sağlık eylemi için) "Ahlak dışı'' nitelemesi. • (Hekim eylemlerinin ardından) "Kanuni işlem yapacağız»" • Sağlık Bakanlığı Şikâyet, Takdir ve Değerlendirme Hattı. Trot Dr. COŞKUN ÖZDEMİR T üm dünyada büimsel olmaktan çok sosyal amaçlı ve çoğunlu- ğu henüz tedavisi ohnayan has- ahklarla ilgüi dernekler var. Bunlar- ıan biri de Nöro Müsküler hastahk- jradestek vermeyi amaçlayan dernek- ;r. Biz nöro müsküler hastalıklan, iılaşılır hhnak için, kas hastalıklan ılarak anıyoruz. 1970 senesinde Av- ıça'da geUşmiş ülke demekleri birara- a gelerek bir birlik kuruyorlar: "EAVIDA - European ADiance of vluscular EHstrophy Associations". Ju ısimlendirmede bir hastalık gru- mnun adı anıhyor. ancak bu birlik ûm kas hastahklannı hedefliyor. Bu »iriik uluslararası ortak toplanhlar ve akşmalar gerçekleştiriyor. Biz de 9"8 jılında kuruhnuş olan Türkiye ias Hastalıkları Derneği olarak 988'de bu birliğe katıldık. Kuşkusuz Hioeraberlikten bugüne kadar büyük Avrupa'dan Engelliler Sorununa Bakış yararlar sağladık. Birlikte olduğumuz gelişmiş üücelerin, demekleri ve on- lann gerçekleştirdiği hizmet model- leriyle tanıştık. Gehşmiş ülkeler ile aramızdaki farkı somut şekilde gör- dük. So\yetler' in yüalması ve yoksul ülke sayısının artması ile EAMDA üye sayısı 33'eyükseldi ve ortaya ba- zı güçlükler çıktı. Sovyetler'den aynlan, bağımsızla- şan ülkeler şaşılası bir yetersizlik için- deydiler. Üye aidatlannı ödeyemiyor- lardı. Bunlardanbiri olan Litvanya'ya davet edildiğimde orada gördüğüm yoksunluk karşısında gerçekten büyük şaşkınlık yaşadım. Bir hafta boyunca orada topluca 15 saat süren konuş- malar yaptım. Kas hastalıklannda en basit tanı olanaklanna bile sahip ol- madıklarmı gördüm. Sovyetler'in yı- kıhnası EAMDA'da ciddi sarsmtı ya- rattı. Isveç, Fransa, Ahnanya, Norveç gibi zengin ülkeler birhkten çekildi- ler. Anlaşılan zengmler bu kadar yok- sul ve muhtaç ülkeninyükünü paylaş- mak istemiyorlardı. Birkaç yıl süren bunahmdan sonra EAMDA yeniden toparlandı. Bazı zengin ülkeler geri döndüler. Genç çahşma arkadaşım Prof. Dr. Piraye Serdaroğlu bu toparlanışta önemli rol oynadı. Eylül ayı sonlann- da Hn-vatistan'da 36. EAMDA Genel Kurulu toplantısı yapıldı. Çok yarar- h bir toplantı oldu. 23 ülkenin temsil- cisi hazır bulunduZagreb'de. Bir top- lumsal hizmet vermeye soyunmuş bu insanlann hemen hepsinin dünyaya egemen olan globalizmden, neolibe- ral politikalardan ve özelleştirmeler- den şikâyetçi olduğunu özelükle be- lirtmek isterim. Yugoslavya birliğin- den ayrümış olan ülkelerin Tîto'yu özlemle anmalan çok çarpıcı idi. EAMDA kas hastahklan dolayısıy- la engelli durumundaki insanlann se- sini ve ihtiyaçlannı uluslararası plat- formlarda duyurmak isriyor. Gerek medikal ve büimsel alanlardaki geliş- meler, gerekse Avrupa Birliği politi- kalan konusunda bilgi alışverişi için- de obnak isriyor. EAMDA üyelerinin büüğİni ve ortak çabalannı yaşama ge- çirmek istiyor ve bir iletişim ağı ku- rulmasını amaçhyor. EAMDA, Eu- rordic, ENMC, EPI, Epposi, WANDA gibi uluslararası kurumlarda temsil edümeyi hedefliyor. Endüstri ile ile- tişim kurmak www.EAMDA.net ara- cıhğı üe enformasyon değişimini ger- çekleşnrmek istiyor. Bütün bu aktivi- teler için fonlar bulma üıtiyacı için- de. flü yılda bir büimsel kas hastahk- lan toplannlan (WMS, \VTN'nin ger- çekleştirdiği) üe ortak kongreler dü- zenlemeyi amaçhyor. Gelecek yıl (2006) Slovakya toplantı organizasyo- nuna talip oldu. EAMDA toplantıla- nna birçoğu yaşamını tekerlekli san- daryede sürdüren temsüciler ve üye- ler katılıyor, sorunlannı ve da\-alan- m dile getiriyorlar. Onlarm, ülkele- rinde bu sonînlarm çözümü doğrul- tusunda önemli roller oynadığuu gö- rüyoruz. Bunu elbette gıpta ile karşı- hyoruz. Biz de İstanbul'daki derneğimizde büyük çoğunluğu hastalardan oluşan bir ekiple çalışıyoruz, ancak gerek yurtiçi gerekse yurtdışı temaslarda ve buluşmalarda etkinliğimiz henüz ye- terli ohnaktan uzak. Aldığımız destek çok yetersiz. Ama umut verici geliş- meler yok değil. Bunlan ilerüd yazüar- da belirtmeye çahşacağmı. eoskunozıo superonline.com Korkut Ozal, Şhndi Ne Yapacak? Sayın Orgeneral Hilmi Özkök, kendisinden bek- lenileni dün Genelkurmay Başkanhğı Genel Sek- reterliği'nin açıklamasıyla yerine getirdi. 30 Ağus- tos 2006'da sona erecek olan görev süresinin uza- tılmasına ilişkin hiçbir beklentisi olmadığını söyle- mekle yetinmedi. Emekli olduktan sonra da her- hangi bir siyasi oluşumun içinde olmayı ya da bir görev almayı düşünmediğini de vurguladı. özkök, geleceğiyle ilgili karartan, 13 Nisan 2(X)4'te düzenlediği basını bilgilendirme toplantısında açık- lamış. Ancak, elbette sivil ve politik çıkarlannı öne çıkaran kimı çevreler, Genelkurmay Başkanı'nın hem görev süresiyle hem de daha sonrâki süreç için tahminler, varsayımlar düzenlemişler. Bazen fı- sıltı gazetesi, bazen kahve dedikodulan, kimi za- man da medya aracılığıyla o varsayımlan pazarlı- yoriardı. özkök'ün açıklaması şişirilmek istenilen balonu deldi. İyi de, "2006'da erken seçimyapılması için ina- nılmaz mekanizmalann devreye sokulacağını" gündeme getiren ve o mekanizmalar arasında, "Şemdinli, Ermeni Konferansı, Türk-Kürt kavga- sı" örneklerini sayan Korkut özal'ı korkutan olay- lar -Tann korusun- başımıza mı gelecek? Kendisini Erdoğan'ın akıl hocası olarak tanıtan Korkut Ozal, YeniAktûel dergisinde yayımlanan söy- leşisinde, "Bölgede istıkrara dikkat edilmesi için ben başbakan olsam, Hilmi Paşa'nın görevinibir yıl daha uzatabilir miyim, diye düşünürûm" deme- miş miydi? Korkut Bey başbakan değil. Erdoğan'ın da, "akıl hocası"ru dinlese bile görev süresinin uzatılması gibi birseçeneğın uygulamasını istemesine önce- likle özkök izin vermiyor. Ister misiniz, başkentte hava bulutlansın; Istanbul'da borsa sarsıntı geçir- sin? Türkiye, çok partili parlamenter yaşamı seçmiş demokratik, laik bir hukuk devleti... Kimilerinin, onca rüyasına, istiareye yatmasına ya da şeyh efendileri ile trans haline geçmek iste- melerine karşın taşlaryerinden oynatılamadı. Fenerbahçe Camisi'ndeki vaaz Korkut özal'ın söz konusu dergiye durup durur- ken o açıklamayı yapması, bir bakıma Türk Silah- lı Kuvvetleri üstünden politika yapmak isteyenleri düş kırıklığına uğrattığı için iyi oldu. Ama "Tiırgut Bey'in kardeşi bunu niye yaptı ki?" Sorunun yanıtını merak edenler için, gazeteci ar- kadaşım Mehmet Türker'in dünkü "GözctTdeki yazısından özetlediğim bir Korkut özal vaazından söz edeceğim. Olay geçen pazar günü Fenerbahçe Camisi'nde sabah namazından sonra yapılan bır kahvaltı sı- rasında geçiyor. Cemaat arasında Kadıköy kayma- kamı ve müftüsü de var. "Korkut özal, yıllar önce bir uçak yolculuğun- da başından geçenleri, arada bir etiyle ağzını ve çenesini sıvaztayarak şöyle anlatıyor: Uçak aniden sallanmaya başladı. Şiddetle sal- lanıyoruz. Herkes telaşlandı, içimize korku düştü.. Ben o anda hemen mürşidimle temasa geçtim.. (hemalde trans halinde) Mürşidimle temasımdan sonra sallantı ve sarsıntı aniden durdu ve salimen havaaJanına indik! Sonra bir gün mürşidimi gör- düm, benim uçak yolculuğumdan hiç haberi ol- maması gerekirken tebessüm ederek 'Korkut, uçak sallanınca çok mu korktun?' dedi. Ağzı açık bu hikâyeyi dinleyen cemaate şöyle sesleniyor Korkut özal: Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır!.." Mehmet Türker, Korkut'un merhum ağabeyi Tur- gut özal'dan övgüyle söz ettiğini ve kendisinin Tayyip Erdoğan'la birlikte, olduğunu, tavsiyeler- de bulunduğunu söyiediğini ileterek olayı noktalı- yor. Tarikatlan överek sohbetini tamamlıyor. Kay- makam Bey ile Müftü Efendi de saygıyla dinliyor." Çankaya'ya Korkut Bey formülü Yeni Aktüel'dekı söyleşisinde, küçük özal, bu- günkü Cumhurbaşkanımızdan şikâyetçi. Şikâyet- lerinin aynntılannı vermemiş ama, Sayın Sezer'in, "Hayatta en hakiki mürşit bilimdir" diyen Ata- türk'ün vasiyetlerine nasıl gönülden bağlı olduğu- nu biliyoruz. Oysa, eski kabıne arkadaşım "mürs/r'sahibi ol- duğunu camı vaazlannda anlatanlardan. Acaba Erdoğan, Korkut Bey'in Çankaya'ya çı- kanlması için ne düşünür? Tarikatlan öven, 2006'da yaşanabilecek tehli- keleri görüp tavsiyelerde bulunan, mürşidi ile her istediği anda temasa geçebilen, üstelik cami min- berinden televizyon ekranına kadar heryerde, her fırsatta Başbakan'ın akıl hocası olduğunu övünç- le ilan eden bir ağabey. Çankaya Köşkü'ndeki haftalıkolağantoplantı- lar_ne kadar da revnaklı geçer? Özetle Çankaya'ya 2007'de Korkut Bey for- mülünü, acaba bir de ulemaya mı sorsak? Faks: 0 212 677 08 21 obirgit@e-kolay.net Sigara yasağı genişliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Sağlüc Komisyonu'nda, dün sigara yasağı uy- gulamasının genişletihnesine ilişkin AKP ve CHP'li milletvekillerinin yasa önenleri görüşül- dü. Öneriler. alt komisyona havale edüdi. Öne- riler arasmda, kahvehaneler başta ohnak üzere eğlence yerlerindej camii, eğitim kurumu ve sağlık kurumlannın bahçelennde de si- gara içilmemesi, yerlere sigara iz- mariti atümaması, asker, polis ve belediye zabıtalannın ünifonnala- nnı taşıdüdan sürece halka açık yerlerde sigara içmemesi, televizyon dizüeri, müzik klipleri, her türlü reklam ve tanıtım fümlerinde rol gereği de olsa sigara kullanılmaması. sigara firmalannın sponsor ol- mamalan ve ürünlerini hediye, eşantiyon, pro- mosyon ve yardım olarak dağıtamaması, tütün ürünlerinin dışardan görünmeyecek biçimde dolap veya benzeri yerlerde satışa sunuhnasına yönelik düzenlemeler yer ahyor.