Katalog

20 <ASIM 2005 PAZAR • • • • + CUMHURİYET SAYFA SPOR [email protected] 19 / Yanal: Almanya'ya gitmeliydik Eski ulusal takım teknik direktörü Tederasyon arkamızda değildi' dedi ÇETİNSUSAN ANKARA -Aylardır suskunlugu- nu koruyan eskı Ulusal Takımlar TeknikDirektörüErsunYanal, Dün- ya Kupası eleme sürecınin tamam- lanmasırun ardından Cumhuriyet'e özel açıklamalar yaptı "Bugünkü durumdan çok üzgü- nüm. takımım için üzgünüm. Bu takım Almanya'yagidecekti.gkkr- di, gttmenydi'' diye söze başlayan Yanal, ulusal takımın bugüne dek katıldığı A%Tupa şampiyonalan ile Dünya kupasına hep grup ikincisi olarak gittığını ve görevden aynl- mak zorunda kaldığı dönemde de takımımızın grubunda 2 durumda bulunduğunu hatırlatarak. o dö- nemde bazı kışilenn, bugüne kadar göriilmemış bıçimde, kendısini eleş- tiri bombardımanına tuttuklannı belirtti. En çok gol atan, en az gol yıyen, en az mağlup olan ve en genç ulu- sal takımı oluştururken, başan ve değışımın brrlikte yaşandığı ilk dö- nemin de kendi dönemlen olduğu- na değınen teknik adam, "Sorunu- muz gol atmak değiL takıın olmak- n, tipla tsviçregibi. Kazakistan ma- çı bu anlamda en büyük engeti geç- tiğimiz noktaydT dedı "Başuıdan beri bize hiçbir çahşma olanağı ta- runmamışü. Hep sabnnuz zorlan- dı. Yaraücılığımızı, birikimimizi, enerjimiri kullandıracak motrvas- yonlan bizi yönetenlerde hiç gör- medik. Açıkçası bırakıp gitmeye B ! # A HAKAN'IN GÜCÜ - Kadroya çağınnadığınız oyuncular için baskılar olmuş muydu? - Baskı, "oynat" demekle olmaz Med- yanın, yönetimin tavır ve davranışlan si- ze bırçok şey ifade eder. - Hakan Şükür'ün futboldaki "dolaylı gücü" sizce nereden getiyor? - Gücü geçmişte attığı goller, oynadığı flıtbol ve elde ettiği başanlardadır. So- nuçta tüm başanlı dönemlerin de bır so- nu oluyor. Bahsettiğiniz dolaylı güç ise, bi- zi hiç enterese etmeyen, gündemimızde dahi bulunmayan birkonuydu. Kişisel ola- rak herkesin dünya görüşüne, diline, di- nıne, yaşamla ilgilı uygulamalarına say- gıh oldum. Bundan sonra da tüm bunla- n özgürlükler olarak algılayıp böyle dav- ranacağım. zoıianan birortamda çahşbkvebu yahiHbırakılmısbkgöırvimin sonu- na kadar sürdü. Federasyon arka- mızda değildi ve pasif kalarak ne- gatif süreci destekledT diyen Ya- nal, "tstifa ettiniz mi, ettirildiniz mi" sorumuzu. "Istifa etmedün" dıye yanıtladı 'Olmazsa olmazlar! "Mesek 2-3 ovuncunun kadroya ahnmaması meselesihafinegetirüe- rek, bir kamuoyu ohışturuldu. Bi- Bnçh olarakbu kamuoyunuotuştu- ranlar,oyuBcularveyöaetenkr ka- dar Almanya'ya gidememenin so- rumlusuduriar. Hiçbir ülkede böy- le bir kaos yaşanmamıştır. Gerek önceki maçlarda gerekberikitsviç- re maçında; benim dönemirnde fir- nnalar kopartılan, ohnazsa olmaz diye kamuoyu yaratılan oyuncıua- rm katlasından çok, takım oyunu- nun önemini gösteren acı bir dene- yim yaşadık. Bugün geknğimiznok- ta, meselenin ne 2-3 oyuncu, ne de yapılan değişjkfiğin doğruhığu ol- m^fhgmı ortaya koyuyor" diye açık- lamalannı surdüren Yanal, diğer sorulanmızı da şöyle yanıtladı: - Şu andaki ulusal takım teknik direktörünün, ücret dahil sözkş- me koşuDarryla, sizinki arasmda- ki farta neye bağhyorsunuz? - Ben sözleşmemi Hahık Uta- soy'un bır cümlesiyle imzaladım. Hiçbir zaman para pazarlığı yap- madım Sözleşmeme özel mad- deler yazdırmadım. Ama bu ko- nu bıle gerekmedıği halde toplum önünde sıkça ıstısmar edüdı. Amaç yıpratmaktı. - Ulusal takunda Terim'in yar- dımasaobrakgörev alanlar.buhm- duklanyerigerçekten hakeden ça- hştıncılar mı? - Cevap yok. -KrikteçafcşağıncBıçaka "kol- tuğunu dolduruyor" mu? - Bukaranbenveremem. Buka- rar, uygulama, başan ve üretken- liğe bağlıdır ve topluma aittır. - Dünya kupası ekmekrindeki son 5 maçtada taknnmbaşmda oJ- saj dıruz, gördüklerimizden fark- h künkr ve neler olurdu sahada? - Bu birtercih. Bızim tercihımız, bıraktığımız yerdeki tercihti. Ben, yüksek tempoda oynayan, oyunu- nu rakibıne kabul ettırmek isteyen, dayanıkhlığı yüksek, farklı pozis- yonlarda oynama fendimantı bulunan oyunculardan kurulu bir takımla oynamak isterim. www.maximum.com.tr ! 444 02 02 Saha dışındaki kavga koridorda sona ermiş Görüntüler teıııiz SporServi- si - Olaylı Türkiye-Is- viçremaçınm sonrasında soyunma odası önünde yaşananlann 'orjinar gö- riintüleri, dün ortaya çıktı. Şükrii Saraçoğlu Sta- dı'ndaki güvenlik kamera- lannın çektıği görüntüler- de sadece Emre Belözoğ- lu'nun güvenlik görevlileri tarafından sakınleştırilme- ye çalışıldığı dikkat çeker- ken, koridorun da gazete- lereyansıyan haberienn ak- sine oldukça sakm olduğu FIFA SAVUNMA İSTEDİ FIFA Disiplin Komitesi, olaylara kanşnklan gerekçesiyle. Türk Ulusal Takımı Yardımcı Antrenörü Mehmet Özdüek ile oyunculardan Alpay Ozalan ve Emre Belözoğlu. Isviçreh oyunculardan Benjamin Huggel ve Stephan Meyer'in savunmalannı istedi. FIFA Disiplin Komitesi, Türkiye Futbol Federasyonu'na gönderdiği yazıda, özdilek'in tünele gıderken Vakm Behrami ve Benjamin Huggel'e tekme arhğı, Alpay Özalan'm Marco StreDer'ı tekmelemeye çahşnğı ve tüneldeki olaylara kanştığı, Emre Belözoğlu'nun ise tüneldeki olaylann içerisinde yer aldığı ıçın savunma vermelen gerektiğinı belirtti. FIFA Disiplin Komitesi aynca, Isviçre Ulusal Takımı ojTinculan Benjamin Huggel ve Stephan Meyer'den de savunma ısteğınde bulundu. Koridor rahatsızhğı Futbol Federasyonu'nda 'koridor' rahatsızlığı. Is- vıçre maçından sonra so- yunma odalannın önünde Tnevdan kavgası'nın yaşan- ması Türkiye'yi zor durum- da bırakırken, FIFA'nın ve- receği cezadan önce Futbol Federasyonu da kendi bün- yesinde çıkan olaylann so- rumlulannı anyor. Hedefte- ki isim ise Ulusal Takımlar sorumlusu Davut Dişli.. Rüştü'nün dövülme olayv na kanşan YaşarA- ve AB K.'yı yönetımden haber- siz maça akredite ettiren Dışlı'run 'istifasuun' ıste- neceğı öğrenıldi. Davut Dışli ise hiçbir akıl ve ka- nıta dayanmayan hakaret- lere muhatap olmayı ve ilahlara kurban seçılmeyı hak etmediğine inandığı- nı söyledı. Davut Dışli; yaptığı yazüı açıklamada kendisiyle ilgilı iddıalan yamtlarken, ulusal takım- lar sorumlusu olarak yap- tığı ışle ilgilı her türlü tek- nik eleştınyı saygıyla kar- şılayabıleceğini ifade etti. Federasyon Başkanı Le- vent Bıçakcı ise yaşanan olaylan onaylamadıklan- nı vurgulayarak, 'Yûrût- tüğümüzçahşrnayia bunun sorumlulannıda ortaya ç> karacağız. Ancak olaylara tek yanh bakümasnım ge- risindeki tutumu da anla- makta zorhık çekiyoruz" dedı SPOR GOZLEM ALİABALI Maçın Onii ve Apkası Futbolda, yine Avrupa Şampiyonası'nda ol- duğu gibi, Dünya Şampiyonası'na katılabilmek için oynadığımız baraj maçlannda Isvıçre karşı- sında hüsrana uğradık. Isviçre'yi çantada keklik zannedenler, bükemedikleri eli öpmesini bile- mediler. Üstelik olaylara neden oldular. Şu anda kim ne derse desin, FIFA'ya 82 yıl önce üye olan Türkiye futbolu ağır suçlamalarla karşı karşıya- dır. Aynca umulmadık cezalar alması da kuvvet- li birolasılıktır. Şaşırmayalım lütfen, ektiğimizi bi- çeceğiz. Çünkü, herkes iyi bilsin ki dünya futbolu o kü- çük ülkeden, Isviçre'den yönetilmektedir. Baş- kanı, genel sekreteri, hakem atamalan, bütün yazı ve emirler buradan tüm dünyaya yayılmak- ta ve duyurulmaktadır... Isviçre ile Türkiye'nın karşı karşıya gelmesi ve getirilmesi şaşılacak bir olaydır. Çünkü Isviçre bu maçlara gelinceye kadar futbolda Türkiye'ye de- vamlı yardımcı olmuştur. Eskı Futbol Federasyo- nu Başkanı Orhan ŞerefApak'ın zamanında, gi- rişimiyle toplu olarak Türk hakemlerinın Avrupa sahalannda düdük öttürebilmelenne işte bu ül- ke yardımcı olmuştur. Bunun mıman vetanığı da yine Futbol Federasyonu eskı başkanlanndan Halim Çorbalı ağabeyimizdır... Hatııiayalım, Çor- balı federasyonu döneminde Galatasaray'ın Ne- uchatel karşılaşmasında yine olay çıkmış ve Is- viçreliler konunun üzerine gitmemişler, ısrarcı ol- mamışlardır. Çünkü uzun yıllar Isviçre'de kalan Halim Çorbalı araya girmıştir. FIFA o zamanda da 5 kişilik bir disiplin kurulu oluştumuş ve Ha- lim Çorbalı işte bu kurulda yer alan Romen ve Alman üyelerie yakın arkadaşlığı sonucu, Ali Şen'in de Iskoç üye ile temasa geçmesıyle ço- ğunluk elde edilmiş ve daha sonra da Malta ve Ispanyol üyelerin katılımı ile sonuç alınmıştır. Bu sütunlarda bahsetmiştim, Halim Çorba- h'nın Ayvalık'taki yazlığına uzun süre Isviçre ve Almanya'dan futbol otoriteleri gelip gitmişlerdir. Hatta Çorbalı ağabeyımizin bu futbol arkadaş- lan kendisi yok iken bile gelıp tatil yapmışlardır. Yani, başannın kavga ile değıl, dostluk ve arka- daşlık ile getdiğinin güzel ömekleri sergilenmiş- tir. Olan olmuştur, şimdi öncelikle yapılacak iş, seçilecek 5 kişıyle yakın temasa geçmek olma- lıdır. Heyet kurulurken savunma için de acilen ge- rekli dokümanlan toplamak gerekmektedir. ••• Gelelim ışin aslına. Bu konuda biz kazdığımız kuyuya düşmüş bulunuyoruz. Tamam, Isviçreli- ler ilk maçta ulusal marşımızı ıslıklamışlar, stada Türk seyircilerin girmesini engellemeye çaiışmış- lardır. Pislik yapmışlardır. Ama bizler pisliğin pis- lik ile değil suyla temızleneceğıni idrak edeme- mişizdir. Türkiye'de yapılanlan aklı selim sahibi hiçbir kimsenin kabul edeceğini sanmıyoruz. Ne demektir ki bir kafile hava meydanında saatler- ce bekletilsin? Aynca acayip tabelalarla Işvicre- lilerin karşısına çıkanlar, meydanda görevli kişi- lerdir. Futbol Federasyonu'ndan biryetkili gidip onlara neden sahip çıkmamıştır? En önemli nok- ta, ulusal takımlanmızın sorumlusu olarak tanı- dığımız Fatih Terim ne yazık ki bu olaylann teş- vikçisı ve tetikçisi durumuna düşmüştür. Terim Isviçre'ye neden erken giderek birtakım acayip karar ve söylemlerle sinırleri iyice germiştir? Tür- kiye'ye döndükten sonra da oyunculan yatıştı- racağı yerde, kamuoyuna şinn görünebılmek için anlaşılmaz karaıiannı ve tavırlannı sürdürmüştür. Şaşılacak bir olay da Terim'in bol paralı yaver- lerinden Mehmet Özdilek'in Isviçreli oyuncuya çelme takmasıdır. Oysa bizım bildiğimiz Şifo adıyla tanınan Mehmet, futbotculuk hayatnda ka- sıtlı olarak tekme bıle atmamıştır. Türk futbolu ciddi bir yara almıştır. Soğukkan- lı ve tartışmaya girmeden ınandıncı bir savunmay- la bu ceza asganye iner. Ancak yapılacak en ha- yııiı hareket, Terim ve şürekasının en kısa za- manda futbolumuzun başından aynlması ya da uzaklaştınlması olmalıdır. Bu ne kadar çabuk gerçekleşırse, savunmamız daha inandıncı ola- caktır. Daha sonra da Başkan Levent Bıçakcı, tahkim kurulu için yapılacak genel kurulda, gü- ven tazelemek bahanesiyle çevresini saranlardan kurtulmalı, yeni bir heyetle göreve devam etme- lidir. Bu konu çok önemli ve bu federasyonun en hassas noktasıdır. Böylelikle göreve geldiği gün- den itibaren siyaset şemsiyesi altında olmadığını da kanıtlamış olacaktır. Ulusal atlet 30.43 le Cumhurİyet 'in kırmızı eşofinanını kazandı Koşalay'da Akkaş farkı CÎHANÖZCAN Gazetemiz yazan ve Türk atle- tizminin duayeni Ömer Besun Ko- şalay adına düzenlenen kış koşu- sunun 5O.'sınde zafer Halü Ak- kaş'ın oldu. Akkaş, Cumhuriylet gazetesinmgelenekselkırmızı eşof- manını da giydi. Bayanlarda ise 5 Binnaz Ushı zafere ulaşü. İstanbul Gençlik ve Spor tl Mü- dürlüğü'nün Vestel'in sponsorlu- ğunda, Zeytınburnu - Kazhçeşme parkurunda gerçekleştırilen yanş- lara Istanbullu atletızm severlerin yoğun ilgisi vardı. Hafta sonunu firsat bilen Istanbullular çoluk ço- cuk parkura alan ettiler Oldukça renkli görüntülenn yaşandığı ya- nşlarda karşılaşmalar boyunca ha- \anni olumlu bir seyir izlemesı de yanşseverler için avantajdı. 6 kategoride yanşmacılann mü- cadele ettiği organizasyondaerkek- lerde Halil Akkaş; 30.43 'lük de- receyle bınncıliği elde ederken, Abdülkadir Türk(31.00) ikinci, Kemal Koyuncu da (31.06) üçüncü sırayı aldı. Bayanlarda ise Binnaz Us- lu (23.53)birinci TûrkanEriş- nüş (24.21) ıkmci, Bulgar MS- 3. oldu. Kategonler- debınncıhğı el- de eden sporcula- ra Cumhurıyet gazetesi adına kupalanvenlir- ken, Halil Ak- kaş'a kırmızı eşofman ar- mağanedıldı Yanşlarda de- receye gıren sporcular, Hollan- da'nın Tilburg ken- tınde 11 Aralık Pazar günü yapılacak Av- rupa Kros Şampiyona- sı'nda Türki- ye'yi temsil edecek. Yanşlarda diğer kategorilerde ilk 3 sırayı alan sporcu- lar ise şöyle: Yıkfaz kclar 1. Tuğ- ba Güvenç, 2. Fende Yılmaz, 3. Sibel Özçelik. Yüdız erkekler: 1. Recep Lımon, 2. Hakan Duvar, 3. Sınan Gökbel. Genç bayanlar: l. Hülya On- gun, 2. Gülcan Mnıgır, 3. Dilek Çimenkaya. Genç erkekler: 1. Hasan Pak, 2. Sedat Gönen, 3. Ufuk Yörükoğlu.