Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 2005 ÇARŞAMB/ CUMHURİYET
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr
TMB Başkanvekili Ali Kantur: Türkiye'de 10 tane Dubai kuracak kadar teknoloji, bilgi birikimi ve sermaye var
Kule için ihaleyapılmalıydı
EMNİYET
KEMERİ
HAYAT
STANDARDIDIR
TEMI
EkoDomi Servisi - Türkiye Uüteah-
hitler Biriiği (TMB) Başkamekili AH
Kantur. Türkiye'de, IstanbuJda yapı-
mı planlanan Dubai Kulelen'ni çok
rahat gerçekleştirecek teknobji, bilgi
birikimi ve sermayenin oldujunu be-
Iirtti. Kantur, yabancı serma/e girişi
sağlanması amacıyla kuleleriçin ko-
laylık sağrlanmış olabileceğin belirte-
rek "İhale yapüması gereldrd" dedı.
Kantur, Türkiye'nin enbüyikbina-
sı olan I ş Bankası'nın 52 Jatlı, 189
metrelik oldugunu hatırlatank şöyle
dedi: "llk yüksekük sımn 2C. ondan
sonra da 35 katür. Aruk 35 kaü geçin-
ce, inşaatçı açısuıdan kaç kai olduğu
farketmez.AynıteknotojL. Türkiye'de
• Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanvekili Kantur, "îsterdim ki bu işler ihale ile yapılsuı. Çıkılsın
ihaleye, bir görelim ne olacak. Ama bu da bir tercih, politika meselesidir" dedi. Kantur, yabancı
sermaye girişi sağlanması amacıyla kuleler için kolaylık sağlanmış olabileceğini belirtti
bunuyapacakteknolojivar" 70 kat ci-
vannda olacak kulelerin çelikten de-
ğil, beton teknolojisi ile de yapüabile-
ceğini vurgulayan Kantur, malzeme
açısından da sorun yaşanmayacağını,
kaydetti. Bu tip iki kulenin 3 yılda,
malzemelerin daha kısa sürede temi-
ni halinde 2 yılda tamamlanabileceği-
ni anlatan Kantur, şöyle devam etti:
"Yabana gdmesin, Dubaüi geünesin
demiyorunL Ama Türkiye'de 10 tane
Dubai kuracakteknoloji, akıl, bügi b»-
rOdmi ve kaynak var. Îsterdim ld bu iş-
ler ihale ile yapdsın. Çüolsm ibaleye,
bir göreüm ne olacak Ama bu da bir
tercih, politika meselesidir."
Çimento fiyatlanndaki yükselişe de
işaret eden Kantur, bu yükselişin arz-
daki artıştan değil sektördeki tröstleş-
meden kaynaklandığını vurgularken
Türkiye'de çimento üretiminde arz
fazlası oldugunu, ihracat yapıldığmı
belirterek Rekabet Kurulu'nun mut-
laka konuyu değerlendirmesi gerekti-
ğnıi söyledi. "Dubai Kulderi'nin çi-
mentova talebiartürması nedenivie fi-
vatiann daha da yüksehnesûıe neden
olabfleceği" yorumuna katılmadığını
ifade eden Kantur, 140 bın metrekare-
lik kulelerde ortalama 100 bin konut
inşaatı kadar malzeme kullanılacağı-
nı, Türk inşaat sektörünün bunu kar-
şüayabileceğuü belirtti. Demir Çelik
Creticileri Derneği Genel Sekreteri
Veysd Yayan kulelerin sektörde kapa-
site sorunu yaratmayacağını söyledi.
Topbaş'ın itirafi
Kendilerine yöneltilen eleştirileri
yannıtlayan îstanbul Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Kadir Topbaş, arsanın
kat karşılığı verilmedigini yinelerken,
"Kat karşınğı verseniz yüzde 50-60
ahrsımz, doğru" itirafında bulundu.
Asıl amaçlannın dışandan kaynak ge-
tirmek oldugunu belirten Topbaş,
"Ama 'biz daha fazlasını veririz' di-
yoıiar. Hayır, aynen gefcinler, Türki-
ye'de 5 nıDyar dolan getiren, 'bu şart-
larla biz de vanz' drvenle, tETT gara-
juun olduğu yerde otunır onlarla bu
projeyi yapanz. Biz Dubai Holding ile
kuracağunız Ga>Tİmenkul Vaürun
Ortakhğı'na başka bir yerde devam
ederiz.Hodrimeydan,buyursungetir-
$mlerparayın
dedi.
NATURE GIDA:
Eceabat Ziraat'ta
keyfî uygulama
Ekonomi Servisi - Trilyonluk eirosuyla
yöredeki zeytin üreticilen içir de ya-
şamsal önem taşıyan zeytinyağı üretici-
si Nature Gıda, Ziraat Bankas: Eceabat
Şubesi'nden şikâyetçi. Zeytinvağı fabri-
kası nedeniyle yöredeki en yatın banka
olan Ziraat Bankası Eceabat Şubesi'yle
çalıştıklannı belirten Nature Cıda Yö-
netim Kurulu Başkanı GünayÇapan.
iki gün önce şirketin vadesiz nevduat
hesabından para çekmek istedğinde
keyfi uygulama ve kaba davranışla kar-
şılaştığını söyledi. Eceabat Şuoesi hak-
kuıda ilgili makamlara şikâyette bulu-
nan Nature Gıda'nın ürününü satın aldı-
ğı üreticilerin de mağdur edildıği olay
şöyle gelişti: Çapan, önceki gûn, ortala-
ma 10 milyar lira para çekmek üzere
bankaya gitti. Geç açılan şubede uzun
süre sıra bekleyen Çapan'a bıımın için 3
gün önceden yazılı talepte bulunulması
gerektiği kaba ifadelerle bildirJdi. Şu-
bede yogunluk olduğu gerekçesiyle pa-
ra ödemesi yapmayan şube yetkilileri-
nin çıkardığı zorluklar nedeni\le Ça-
pan, parayı ancak 16.30'da ve Çanakka-
İe'den bir başka bankadan EFT yoluyla
alabildi. Çapan, faaliyetlerinin olumsuz
etkilendiğini belirtirken Ziraat Bankası
Genel Müdürü Can Akın Çağkr. bay-
ram tatili nedeniyle Bağ-Kur emeklileri
ile çiftçiye destekleme ödemelerinin ay-
ru güne denk geldiğini belirtirken "Taş-
rada şubelerde çoğu zaman sadece rutin
ödemelere yetecek kadar para bulundu-
rulur. FlzUd koşullar, yani çahşan sayısı
bakunından yetersiz kaünabürvor. An-
cak bu olayda müşteri EFT teklifıni baş-
tan kabul etmemiş. Oysa bu tür ödeme-
lerde şubelerin yetkisi geniş" dedi.
49T>AN 99 YTÜYE ÇIKTI
ADSL tarifesinde
tartışma büyüyor
Ekonomi Servisi - Türk Telekom 'un
256 Kbps giriş seviyesini 512 Kbps'ye
ücretsiz çıkarma vaadini tutmaması ve
ücreti 49 YTLden 99 YTL'ye çıkarması
kullanıcılan isyan ettirdi. Tüketiciler
Derneği (TÜDER) Genel Başkanı En-
gin Başaran önceki gün altı saatte 1278
şikâyet geldiğini belirterek günde 5 bin
kişinin abone olduğu Türk Telekom'un
ADSL hizmetinin alarm verdiğini dile
getirdi. Başaran, "Abonelerin gereksini-
mi, tekeki anlayış, servis ve sabş sonrası
hizmetierin verilememesi, tarife ve ka-
pasite ile ilgili çelişkili uygulamalan ne-
denivie karşılanamıyor" dedı.
'SPONSORLARIKİM?'
Bir trilyon liralık
ramazan eğlencesi
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişe-
hir'de AKP'li iki alt belediye; Odunpa-
zan ile Tepebaşı belediyelerinin rama-
zan eğlenceleri için yaptıklan harcama-
lar tartışma yarattı. DSP Eskişehir îl
Başkam Ayhan Kavas, ramazan eğlen-
celerinin maliyetinin 1 'er trilyon lira ol-
dugunu belirterek "Eğlencelere sponsor
olan fırmalann bdediyelerie iUşkisi var
mı?" diye sordu. Basın toplantısı dü-
zenleyen Kavas, Odunpazan ve Tepeba-
şı belediye başkanlannın konuya açık-
hk getirmelerini istedi. Konuyu meclis
toplantüannda gündeme getireceklerini
belirten Kavas. şunlan söyledi: "BeJedi-
yder etkuüUderi sponsorlann desteği ile
yaptüdanru sövtüyorlar. Ancak bdedfye-
lerin davetiyelerinde bu sponsorlann
isânlerini göremedik tsuiüeri davetiyele-
re vey^ etkinliklere yazılsaydı, bizler de
katkılan nedeni>1e onlara teşekkür ede-
biürdik. Ancak sponsorlann isimJerinin
açddanmamaa kafalarda soru işarederi
ohışmasuıa neden oluvDr. Biz de öğren-
mek isthoruz, eğlencelere sponsor olan
îrmalann belediyeleıie ihşkisi var mı?"
Danıştay, Oger'in 21 yıl sonra altyapıyı iade edeceğine dair bir hüküm konmasını istedi
Telekom'da altyapı devrîne ret
Pegasus, Ulaşorma Bakanı Yıktmm'ın kaOhmıjla ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
Ali Sabancı: Havacılıkta biz de vanz
MURATGULDEREN
ADANA - Pegasus Havayol-
lan, iç hat uçuşlanna Adana ile
başladı. Dün Ulaşftrma Bakanı
Binah' Yıldınm. çok sayıda özel
davetli ve basın mensuplan ile
Adana'ya uçan ilk uçakta bir
numaralı bilet de sembolik ola-
rak Yıldmm'a kesildi.
Pegasus Havayollan Yönetim
Kurulu Başkanı An' Sabancı,
Türk sivil havacılığınuı banka-
cıhk sektörü kadar regüle bir
sistem oldugunu belirterek, "6
Ekim'de(havaahkta) Biz de va-
nz' diverek parmak kaldırdık"
dedi. Sabiha Gökçen'den ıç hat
tarifeli seferlerine başlayan Pe-
gasus Havayollan, Îstanbul'dan
Ankara, Antalya, Trabzon,
Adana ve Van'a uçacak.
Biletler, Ankara, Antalya ve
Trabzon'a 55 YTLÜen, Adana
ve Van'a ise 65 YTLden başla-
yan fiyatlarla satıhyor. Bilet sa-
tışlan 7 gün 24 saat hizmet ve-
ren 444 0 737 nolu bilet hattın-
dan, internette de www.fly-
pgs.com adresi üzerinden e-bi-
let uygulaması ve acenteler ile
havalimanı satış ofısleri aracılı-
ğıyla yapılacak.
MURATKIŞLAU
ANKARA - Danıştay, Türk Tele-
kom ile Telekomünikasyon Kurumu
arasında imzalanacak imtiyaz sözleş-
mesine, '21 yıllık görev süresinin so-
nunda Türk Telekom altyapısının dev-
lete iade edileceğine' dair bir hüküm
konmasmı istedi.
Danıştay 1. Dairesi taslağı incele-
yip geçen hafta içinde verdiği görü-
şü Damştay Başkanlığı 'nca kesinJeş-
tirildi. Danıştay'uı imtiyaz sözleş-
mesinde yapılmasını istediği çok sa-
yıda değişiklik arasında, altyapılann
de\Tİ ile ilgili madde olduğu da or-
taya çıktı. Danıştay, sözleşmenin
"Imthaz Sözkşmesinin Süresinin
Uzabbnası ve Sonlanması" başlıklı
39. maddenin 2. fikrasının şu şekil-
de değiştirihnesini istedi:
"Sözteşmeııin süresinin sona ernıe-
si veya yenilenememesi halinde, Türk
Telekom, sistemin işleyişini etkileven
tüm teçhizaü bütün fonksiyonlan ile
çahşır \udvette ve bu teçbizaün ku-
rulu bulunduğu, kendi kullanınnnda
olan taşmmazlan Kurum'a (Tefcko-
münikasyon Kurumu) veya Ku-
rum'un göstereceği kuruluşa bedel-
siz olarak devTeder."
Telekomünikasyon Kurumu ile
cep telefonu şirketlerinin imzaladık-
lan sözleşmelerde de benzer hüküm-
ler yer alırken Türk Telekom'un tas-
lak imtiyaz sözleşmesinde sistemin
işleyişini etkileyen altyapının ve ta-
şınmazlann devlete geri verilmesine
ilişkin bir ibare yer almıyor. Danış-
tay 18 sayfalık karannda, altyapının
iadesi ile ilgili hüküm, 39. madde ile
sınrrlı bırakılmayıp, taslağın "sözleş-
menin kurum tarafindan feshini dü-
zenleyen 40. maddesine" de eklendı.
DIŞSATIM SON BÎR YILDA YÜZDE 20.28 ARTTI
Satıcı'dan Kurtuluş Savaşı benzetmesi
TtVl Başkanı SaücL Kahramanmaraş'ta düzenle-
diği basın toplanüsuıda çarpıcı açıklamalar yapo.
SERMETÇUHADAR
KAHRAMANMARAŞ -
Türkiye'nin ekim ayı ihracatı,
yüzde 13.05 artışla 6 milyar
672 milyon dolar olarak ger-
çekleşti. Türkiye îhracatçılar
Meclisi (TÎM), ekim ayı ihra-
cat rakamlarını, Kahramanma-
raş'ta düzenlenen basın toplan-
tısıyla açıkladı. TTM verilerine
göre, ekim ayı ihracatı 6 milyar
672 milyon 216 bin dolar oldu.
Ocak-ekim dönemini kapsayan
10 ayda ise ihracat, yüzde
16.80 artışla 60 milyar 137mil-
yon 474 bin dolan buldu. Ekim
ayı itibanyla son bir yıllık ihra-
• Kahramanmaraş'ta
ihracat verüerini açıklayan
TlM Başkanı Oğuz Satıcı,
ihracatçılan Kurtuluş Savaşı
veren askere benzetirken
bazı duyarsız insanlarm
hiçbir şey yokmuş gibi
olaylann parlak tarafim
görmesini eleştirdi.
cat tutan da yüzde 20.28 artış-
la 72 milvar 677 milyon 669
bin dolar oldu.
Saücı: Birer neferiz
TlM Başkam Oğuz Sancı,
Türküreticisi ve ihracatçısı ola-
rak özelMkle son 4 yıldır Türki-
ye'nin ekonomik kurtuluş sa-
vaşının birer neferi olduklannı
söyledi. Satıcı bu ortamda, bir
taraftan bir kurtuluş savaşı ver-
meye, ülke adına bir üretim, bir
ihracat seferberliği yapmaya
gayret ederken "Bazı duv'arsız
insanlarda sankihiçbirşe\-yok-
muş gibi, sadece olayuı parlak
tarafindanbakarakmakroeko-
nomikdengeterdekipenıbçtab-
loya bakarak ahkâm kesmwe
devam ediyorlar" dedi.
Satıcı, Merkez Bankası Baş-
kanı Süreyya Serdengeçti'>i de
faizleri indirmediği için eleştir-
meye devam etti.
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK
Tiirkiye'nin geleceği ve kal-
kınması açısından son derece
önem taşıyan iki kurum... Biri
ülkedeki bütün üniversiteleri
tek çatı altında toplayan YÖK,
diğeri ise Bilimsel ve Teknplo-
jik Araştırma Kurumu, TÜBİ-
TAK. Normal şartiar altında bu
iki kurumun sürekli birbirteri ile
iletişim halinde olmalan, ülke-
nin sanayi ye kalkınma politika-
lannda öncü rol oynamalan ge-
rekir. Araştırma-geliştirme, tek-
noloji politikalan, üniversitelerin
sanayi ile işbiriiği, hatta istih-
dam ve sanayi politikalan doğ-
rultusurtda üniversite mezunu
profillerinin bile belirienmesin-
de bu ikilinin karşılıklı görüş
alışverişi ve işbiriiği şarttır. Bü-
tün kalkınmış ülke örnekterinde
benzer kurumlann çalışma bi-
çimi aynıdır.
Türkiye hariç. AKP hüküme-
tinin bilinçli (!) politikası sonucu
özerkliği zedelenen, anayasal
açtdan hukukjuluğu sorgulanır
hale gelen TÜBİTAK ile YÖK
TÜBİ1AK, YÖK ve ABarasında bugün ciddi anlamda
bir kopukluk oldugunu biliyor
musunuz?
Peki ya, YÖK'ün haarladığı
raporian, AB ile müzakereler-
de bilim ve araştrma faslında
koordinasyondan sorumlu kılı-
nan TÜBtTAK'a sunma yüküm-
lülüğü getirilmesinin yarattığı
rahatsızlığını?
YÖK Başkanı Erdoğan Te-
ziç ile Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in 29 Ekim re-
sepsiyonunda yaptığımız soh-
bette bazı çeyrelerin TÜBlTAK'ı
YÖK'ün üzerinde bir konuma
yerleştirme çabalanndan deh-
şetli bicimde rahatsız oldugu-
nu, "YÖK'ün hazıriadığı rapor-
lan TÜBlTAK'asunmasıgibibir
şey kabul edilemez" sözterin-
den anlıyoruz...
Her ne kadar TÜBlTAK'ın
olumlu katkılannı göz ardı etmi-
yorsak da, iş hukuksal zemine
getdiğinde siyasetten anndınla-
mamış olmasının meyveleri
bunlar. Bunun da ötesinde bu
ülkede hâiâ, ortak işbiriiği, uzun
vadeli politika belirieme, araş-
trrna-geliştirme mantğı ve kül-
türünün tam olarak oluşmadı-
ğının göstergesi. Avrupa Birliği
ile başlayan ilk fasıl. bilim ve
araştırma. 20 Ekim'de Avrupa
Komisyonu yetkililerinin AB'nin
bilim ve araştırma politikalannı
anlatması, taramanın ilk aşa-
masıydı. Aynntılı tarama ise 14
Kasım'da. Yani 12 gün sonra.
Bu kez TÜB/TAK heyeti Türki-
ye'de bilim ve araştııma alanın-
da uyum yolunda neleryapddı-
ğını anlatacaklar.
lleri sürijlen tez Türkiye'nin
bilim ve araştrmalanyla ilgiii ya-
salannda AB müktesebatına
göre çok büyük farklılıklar ol-
madığı yolunda. Müktesebat-
ta, yani kâğrt üzerinde farklılık
olmaması, iş uygulamaya gel-
diğinde ortaya çıkan devasa
uçurumun variığını silmiyor. Her
şeyden önce AB'de bilim ve
araştırmaya aynlan kaynak
GSYH'nin yüzde 2'si. Türki-
ye'de bu oran binde 60'ın biraz
üzerinde. Bu, Türkiye'nin daha
yoksul ve mali kaynaklan zayrf
bir ülke olmasının çok daha
ötesinde bir konu. Sorun "bilim
ve araştırmaya yapılan yatın-
mın ülkenin kalkmmasına ya-
pılan yatınm olduğu" bilincinin
tam olarak gelişmemiş olması.
Bunda kamunun olduğu kadar
özel sektörün de ciddi bir so-
rumluluğu bulunuyor.
CHP Uşak Milletvekili Os-
man Coşkunoğlu TBMM'ye
verdiği bir soru önergesiyle ko-
nuyu gündeme getirdi. "Hükü-
met bilgi, teknoloji, patent üre-
tip sunanlann üzerine gidiyor.
TÜBİTAK eski yönetimini bu
gerekçeleriecleğiştirditer. Şim-
di sıra üniversitelerde. Bu ku-
rumlarbilgiyi, teknolo/iyiüretip
arz edenler. Ancak sorunu arz
edenlermiyaratıyor, yoksa ta-
lep edenlermi?"diyen Coşku-
noğlu, verdiği soru önergesini
Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un
"Evef sorun taleptedir" diye
yanrtiadığını anlatö. Coşkunoğ-
lu'na göre, "Hükümet sürekli
arzın üzerine gidiyor. Halbuki
asıl talep konusu sorgulanma-
lı. Uluslararası rekabet gücü-
nün ilacının ucuz işgücû oldu-
ğu söylemi dillerde. Ama asıl
projektörter arz-talep ilişkileri-
nidüzenleyen teşvik ve benze-
rihükümetpolitikalan üzerinde
yoğunlaştınlmalı..." Coşku-
noğlu'nun sözlerine katılıyoruz.
AB iletarama sürecinde "aman
en kolaykonu bu" diye göz ar-
dı ettiğimiz bilim ve araştrma
konusunun bu ülkenin gelece-
ğini çok yakından ilgilendirdiği-
ni göz ardı etmeyelim.
EKONOMİ POLflİK
ERİNÇ YELDAN
Gelişmekte Olan Ülkelerde
Sermaye Akunlarının
Değfşen Mfteliği
Bundan evvelki iki yazımda Türkiye'ye 2001 krizi
sonrasında yönelen yabancı sermaye akımlannın nite-
liklerini tartışmaya açmış idım. Bir hatıriatma yapmak
gerekirse, Türkiye 2002 başından bu yana toplam 40.3
miryar dolar cari işlemler açığı vermış; 20 milyar dolar
da rezerv birikimi gerçekJeştinrıiştir. Türkiye söz konu-
su döviz talebini karşılamak için 2002 sonrasında, ka-
yrt dışı hata noksan da dahıl olmak üzere, toplam 60.3
miryar dolar dış fînansman kullanmıştır. Büyük çoğun-
luğu spekülatif nitelikli ve borç arttıncı öğeler içeren söz
konusu finansman neticesinde dış borçlanmız 113.9
milyar dolardan 161.3 milyar dolara yükselmiştir. Yani
Türkiye'nin dış borç stoku son üç buçuk yılda yakla-
şık 50 milyar dolar artmıştır. Bunun 17 milyan da kısa
vadeli özel sektör borcudur.
Türkiye'de yaşanan bu gelişmelerin uluslararası dü-
zeydeki küresel ölçekli sermaye hareketlerinın doğru-
dan bir yansıması olduğu görülmektedir. Aşağıdakı
tabloda Dûnya Bankası kaynaklanndan derlediğimiz
verilere göre, 2004 yılında gelişmekte olan ülkelere
olan net sennaye girişlerınin 323.8 milyar dolara ula-
şacağı tahmin edilmektedir. Söz konusu rakam 2003'e
görece yüzde 15'lik bir artış/ vermektedır ve 1997 As-
ya krizinden sonra dünya finans piyasalannda gerçek-
leşen en yüksek miktardır.
Dünya Bankası gelişmekte olan ülkelere yönelik net
sermaye girişlerindeki söz konusu artışı, bu ülkelerde
yatınm hacmini genışleteceği gerekçesiyle önemli bir
olanak olarak değerlendirmektedir. Oysa aşağıdakı
tabloda özetlenen venler, 1997'de Güneydoğu As-
ya'da patlak veren küresel kriz öncesıyle (1996 yılıyla)
karşılaştınldığında gelişmekte olan ülkelerin uluslara-
rası finans piyasalanndaki rolünde önemli bir yapısal
değışim gözlenmekte oldugunu vurgulamaktadır 1997
knzi öncesinde gelişmekte olan ülkeler toplam 83.6
milyar dolar cari işlemler açığı vermiş iken bu ülkeler-
deki cari denge günümüzde fazlaya dönüşmüş du-
rumdadır. Gelişmekte olan ülkelenn cari işlemler faz-
lası 20O3'te 112.8,2004'te de 152.7 milyardolara ulaş-
mıştır.
Bilindiği gibi cari işlemler dengesi kabaca reel sek-
törün dış dünya ile döviz işlemlerinin dengesini vermek-
te ve özet olarak mal ve hizmet ticareti ile işçi dövizle-
ri, faız ve kâr transferien gibi faktör gelir-gider kalem-
lerinden oluşmaktadır. Cari denge, millı gelır muhase-
be sisteminde de yurtiçınde gerçekleşen tasarruf-ya-
tınm dengesini yansıtmaktadır.
Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerde son yıllarda
gözlenen cari işlemlerfazlası, bu ülkelerdeyatmmhac-
minin aslında daralmakta oldugunu ve söz konusu ül-
kelerden (başta ABD olmak üzere) gelişmekte olan ül-
kelere bir kaynak transferinin sürmekte oldugunu vur-
gulamaktadır. Bu transferin önemli kalemlennden biri-
sini isegelişmekte olan ülkelerdekinszerv birikimioluş-
turmaktadır. Bu ülkelerdeki rezerv birikimi 1996 yılın-
da 90.4 milyar dolar civannda gözlenir ıken 2004 yılın-
da 378 miryar dolara ulaşmıştır. Bu rakam gelişmekte
olan ülkelerin elde ettiği net sermaye girişlerinin sabit
sermaye yatınmlanndan zıyade rezerv bırikımınde de-
ğerlendirildiğıni göstermektedir. Dolayısıyla Dünya
Bankası'nın "gelişmekte olan ekonomilere yönelik ar-
tan net sermaye ihracmın yatınmlan hızlandırmakta
olduğu" görüşü gerçekleri yansrtmamaktadır.
Asıl olan, geçen haftalardaki yazılannda Korkut Bo-
ratav Hoca'nın da ısraria vurguladığı üzere, azgelişmiş
dünyadan gelişmiş ülkelere (özellıkle de ABD'ye) yo-
ğun bir kaynak transferinin yaşanmakta olduğudur. Bu
süreçte ABD'nin cari işlemler açığı ve tüketim hacmi
finanse edilir iken ABD dışındaki dünya ekonomileri
durgunluğa mahkûm edilmektedir. 1997 küresel finans
krizi sonrasında gelişmekte olan dünyanın yeniden hi-
zaya getirildiği anlaşılmaktadır.
• • •
Bu süreçte Türkiye açısından en büyük tehlike ise
Türkiye'nin reel sektörün cari işlemler açığı bağlamın-
da gerek duyduğu döviz miktanndan çok daha fazla-
sını borçlanmakta olduğudur. Dış borç stokunun artı-
şı, ekonominin tasarruf-yatınm dengesini sağlamak
için gerek duyduğu döviz talebinin çok üstünde bir
tempoda seyretmektedir. Geçen haftaki yazımızda da
vurgulandığı üzere, Türkiye'deki cari işlemler açığı ço-
ğunlukla borç arttıncı, spekülatif nitelikli finansal ser-
maye (sıcak para) girişleri ile finanse edilmektedir. Yüz-
de 10'u aşan reel faiz getirisiyle (ve son günlerde ulus-
lararası sermayeye pazartanmakta olan kent arazisi
rantlanyla) Türkiye, küresel finans piyasalan için bir
spekülasyon cennetidir. Bu bakımdan uluslararası spe-
külasyon köpöğündekı -olası-btf patlamadan da doğ-
rudan etkilenme tehlikesı taşımaktadır.
Gelişmekte Olan Ülkelere Net Yabancı Sermave Akunhn
(Milyar Dolar)
Cari îşlemler Dengesi
Millı gelirin %'si olarak
Net özsermaye akımlan
Net doğrudan yatınmlar
Net borç akımlan
Net hata noksan
Rezerv değişmeleri
('"-" arüsı gösterir)
1996
-83.6
-1.7
161.4
128.6
123.7
-111.2
-90.4
Not: Toplam net sermaye akımlan
(borç-^özsermaye) 311.8
2003
112.8
1.8
176.6
151.8
62.2
-59.9
-291.9
282.1
2004T
152.7
2.0
192.3 •
165.5
84.1
-50.9
-378.2
323.8
T: Tahmin Kaynak: Dünya Bankası, Global Development Fınance, 2005.
Akaryakrt alırken fişl unutmaym
ANKARA (AA) - Akar>'akıt istasyonlannda
w
fatura-fiş" dönemi başladı. îstas>'onlar, dünden
itibaren müşteri istesin istemesin, akaryakıt
sahşlan karşılığında fatura ya da fiş düzenlemek
zorunda olacak. Akaryakıt satış tutan, 480
YTL'nin üzerinde ise doğrudan fatura
düzenlenecek. Bu tutann altındaki satışlarda da,
müşterinin talep etmesi halinde fatura verme
yoluna gidilecek. Fatura- fiş verme zorunluluğuna
aykın hareket eden işletme sahiplerine, Vergi Usul
Kanunu uyannca, düzenJenmeyen her belge
karşılığında 118 YTL para cezası kesilecek.