18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 17 Aralık kararlannın gerisinde olduğunu söyledi 'Bubi tuzaklanyla dolu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Müzakere Çerçeve Belgesf nde Tür- kiye 'ye dayatılan hükümJerin 17 Ara- lık kararlannın gerisinde "ağır" hü- kümler içerdiğini belirterek "Türki- ye'yi özel statüye götürüyor" dedi. Baykal, yeni yasama yılındaki ilk grup toplantısında AB müzakere çer- çeve Belgesi'ni değerlendirdi. Türki- ye'nin en önemli günlerinden biri ol- duğunu belırten Baykal, "Saatier dur- durularak da olsa, 3 Ekinı. Avrupa ile UişkUerimiz açısından önemli bir baş- langıç tarihi olarakortaya çıkti" dedi. Dışişleri Bakaru Abdullah Gül'ün, Lüksemburg'a gitmeden önce kendi- sine telefon ettiğini ve sadece 3 daki- VETO HAKKINI KULLANAMA2 HALE CELECEĞIr Belgede, Eğer AB üyesi bir ülke örneğin NATO'ya, OECD'ye üye olmak ıçi başvurursa, AB de bunu desteklerse ey Türkıye sen de destekleyeceksin, o veto hakkını kullandığın anda, benımle ilişkimde sözünü tutmamış hale gelirsin deniyor. Türkiye'nin NATO kapsamında veto yetkisi bulunuyor. Kjbns'ta bir siyasi oluşumun meşruiyet kazanmasında Londra ve Zürih Anlaşmalan ile Türkıye "ye söz hakkı verilmiştir. Kıbns Rum Yönetımi'nın NATO'ya gırmesi halinde. Londra ve Zürih anlaşmalan çökecektır. Böylece Rum yönetiminin meşruiyeti konusunda hıçbır söz söyleme hakkımız kalmayacaktır. Üstelik de bunu KKTC'ye yönelik izolasyon en ağır biçimde sürerken Türkiye'ye yönelik kısıtlamalar kalırken yapacaksınız. ka görüştüklerini belirten Baykal, "Umanm Başbakan, Sayın Cumhur- başkanı nı. Dışişleri Bakanı'nın bizi bügflendirdiğj gibi bilgilendirmemiş- tir" dedi. Hükümetin müzakere çer- çeve belgesini "kıskançhkla" saklaya- rak Türkiye aleyhine olan maddeleri "oldu bittiye" getirmek istediğini kay- deden Baykal'ın belgeyle ilgili değer- lendirmeleri özetle şöyle: MÇB 17 ARAUK'EV GERİSİN- DE: Biz 17 Aralık'ta kabul edilemez bulduğumuz hükümlerin düzeltile- ceğini bekliyorduk. Oysa, 17 Aralık kararlanndan daha da ağırlaştınlmış- tır. Ucu açıklık, sürekli hak kısıtlama- lar gibi özel statü iması aynen devam ediyor. Bunu anlamak için özel statü ifadesinin yazılı olmasına gerek yok. MÜZAKERE BAŞLAMAYA- CAK: Bize daha önce tarama ve mü- Grup yönetimi değişmedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Meclis grubu dün sabah basına kapalı toplanarak, grup yönetimi seçimini yaptı. Seçimlerde, eski başkanvekillikleri Ali Topuz, Kemal Anadol ve Haluk Koç yeniden aday oldular. 132 milİervekilinin oy kullandığı seçimde, her üç aday da 118'eroy alırken, 5 boş, 9 geçersiz oy çıktı. Daha sonra grup yönetim kurulu için seçim yapıldı. Grup yönetim kurulu da Yılmaz Kaya, Ali Arslan, Mehmet Küçükaşık, Harun Akın, Ramazan Kerim Özkan, Feridun Baloğlu, Muharrem Kılıç, Hasan Güyüldar ve Haşim Oral'dan oluştu. Seçimlerde, Ensar Öğüt ve Kemal Sağ, Grup Denetim Kurulu üyesi oldu. Üniversitede AB konferansı • tSTANBÜL (ANKA) - Sabancı Universitesi Avrupa Çalışmalan Programı, Jean Monnet Kürsüsü işbirliği ve Akbank'ın desteğiyle, "Birleşik veya Açık Avrupa...? Avrupa'nın Alternatifi" başlıkh konferans bugün Sabancı Üniversitesi'nde yapılacak. Konferansın konuşmacısı Ingiliz Lordlar Kamarası üyesi Lord Ralf Dahrendorf, AB'ningeleceğine ilişkin öngörülerini dinleyicilerle paylaşacak. Dahrendorf, 1944-45 yıllan arasında Nazi karşıtı eylemleri nedeniyle tutuklanmıştı. DidoSotiPOU Şirince'de anddı • İ/MİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" adlı kitabıyla tanınan Dido Sotirou, 1. ölüm yıldönümünde Selçuk'un Şirince Köyü'nde anıldı. Selçuk Belediyesi ile Midilli-Dikili Banş ve Ilerişim Derneği tarafından düzenlenen anma etkinliğine, Midilli'den de gelenlerin aralannda bulunduğu çok sayıda konuk katıldı. ECEVÎT: Kıbns 'ta rahat bir sonuçyok ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Eskı Başbakan Bülent Ece- vit, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin son gelişmeler çerçe- vesinde Kıbns soru- nuyla ilgili rahatlık ve- rici bir sonuca ulaşıla- madığını söyledi. Ispanya'nın Anka- ra Büyükelçisi Fernan- dez de la Pena tarafın- dan ülkesinin milli gü- nü dolayısıyla verilen resepsiyona eşi Rah- şan Ecevit ile gelen Bü- lent Ecevit, gazetecıle- rin, sorulan yanıtladı. Bülent Ecevit, "Kıbns sorunu konusunda ra- hatlık verici bir sonu- ca ulasünuş değiL An- cak son dakikada N A- TOileflgiliduydugum haberler doğru ise bu nispeten rahadabcı bir sonuçolur"dedi. Bü- lent Ecevit, Türki- ye'nin tam üyelik mü- zakerelerinin "açıkuç- hı" olması durumunun varlığını koruduğunu da ifade etti. Yazılı bir açıklama yapan DSP Genel Baş- kanı ZekiSezerde Tür- kiye'ye gösterilen he- defin "imtiyazhortak- lıktan başka bir şey ol- madığınr savundu. Sezer, "3 Ekim bir za- fer değildir. Türkiye, 3 Ekim'de 1999 Heİsin- ki Zirvesi'nin çok geri- sine düşürülmüştür" dedi. Sezer, çerçeve belgeye 17 Aralık ka- rarlanndan daha olum- suz yeni eklemeler ya- pıldığını belirtti. ERMENt KARARI- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kabul edüen belgede Ernıeni konusu hakkuıda şun- lan söyledi: "Türkiye'nin sadece AB hukukuna bağh olmayacağu bazı A\rupa kurumlannın yapüğı açık- lamalann Türkiye'nin uyacağı hukuk sistenünin bir parçası olacağı ifade ediliyor. Böylece ashnda bağlayı- cı niteliği olmayan Avrupa Parlamentosu kararlannın Türkiye için bağlayicı olacağı ifade ediliyor. Böylece Avrupa Parlamentosu'nun aldığı Ermeni karan da Türkiye için bağlayıcı hale gehniştir." (Fotoğraf: AA) zakere birlikte başlanacak deniyor- du. Oysa Müzakere Çerçeve Belge- si'nde önce tarama sürecinin başla- hlacağı, müzakere sürecine daha son- ra geçileceği ifade ediliyor kı, bu sü- re kaybettirecektir. HUKUKİ TANIMA ÖNŞART OL- DU: AB'nin karşı deklarasyonu ile Türkiye'nin Kıbns konusundakı dek- larasyonu yok sayılıyor. Gümrük Bir- liği Anlaşması'nın aynm gözetmek- sizin Güney Kıbns Rum Yönetimi 'ne (GKRY) de aynen uygulanmalı diyor. Bu fiili tanımadır. Rum gemi ve uçak- lan 1 yıl içinde Türk havaalanlan ve limanlanna gelecek. Belgede "ilişkiler en kısa sürede normaUeştirilmeli" denilerek huku- ki tanıma süecinin de bu süre içinde tamamlanma- sı isteniyor. 17 Aralık'ta- ki Ankara Anlaşması'nın yeni üyelere uygulanma- sı kapsamındaki anlaşma. çerçeve belgede GKRY'yı fiılı ve hukuken tanıma- ya dönüşrürülmüştür ve birliği katılım için ön şart haline gelmiştir. BUBI TUZAĞI DÜ- ZENLEME: Belgenin 3. maddesinde Alevi, Kürt azınlık konulan, Enneni sorunu, Ortodoks Kilise- sı, Ruhban okulu, Fırat ile Dicle suyunun kullanımı meseleleri rutin olarak iz- lenecek konular arasuıda sayılıyor. AB bunu daha önce kendi ıç çalışmalan olarak ifade etmişti. Bun- lar bubi tuzağı niteliğin- deki düzenlemelerdir. AB'li bir siyasetçinin "Atatürk'ün resimlerini indirmeklazınr sözlerine de tepki gösteren Baykal, Türkiye'nin AB" nin dikte ettirdiği, savaşta yenildiği için değil bir medeniyet projesi olduğu için kendi iradesiyle AB'ye girmek istediğini ifade etti. 'Müzakere yanhş dgdanıyor' Mitakerelerinin ortakbiryolbulma değil, Türkiye 'nin kendiniAB 'ye uydurması anlamına geldiğinisöyleyen Lagendijk "Türkiye, AB 'ninpekçok îalebine evetdemekzonında "dedi BRUKSEL(ANKA) - Avrupa Parlamentosu Ortak Komisyon Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Avus- turya'nın Türkıye tutumundan utanç duyduğunu belirtti. Lagendijk ve Avrupa Parlamen- tosu'nun Türk asıllı mılletvekili Cem Özdemir'in düzenledikJen ortak basın toplantısından Avus- turya'ya sert tepkiler çıktı. Ko- nuşmasına "Dün gece çok utan- dım" diye başlayan Lagendijk, Konsey'in AB ile müzakerelere başlama sürecinin AB için bir utanç olduğunu söyledi. "Tekbir cümle için 30 saat müzakere edil- dP diyen Lagendijk sözlerini Avus- turya'yı kastederek "17 Arahk'ta biriakmı sözlerveriklLson andaüye ülkelerden biri çıkü. bütün süreci değiştirmae çalışn. Bu hem AB için hem de AB'nin Türkiye'de al- gılannıası konusunda kötü bir du- rum" diye sürdürdü. AB'de işle- nn böyle yürümediğini söyleyen Lagendijk, "Umanm tüm süreci böyle götürmeye çahşmazlar. Ör- neğin tannı sübvansiyonlan ile il- gili tarüşmada Fransa çıkıp son anda benim bir itirazun var, süre- ci değiştirelim demez" diye konuş- tu. Türk sıyasilenn de AB sıyasi- lerinin de dürüst olması gerekti- ğini söyleyen Lagendijk, iki tara- fın da yeterince cesur olması ge- rektiğini ifade etti. Müzakere ke- lımesinin de doğru anlatılması ge- rektiğini söyleyen Joost Lagen- dijk, AB müzakerelerinin ortak bir yol bulma anlamına gelmedı- ğini. Türkiye'nin kendini AB'ye uydurması anlamına geldiğini söy- ledi. Bunun Türk kamuoyuna çok ıyi aktanlması gerektiğinı kayde- den Lagendijk, "Türkiye,AB'nin pek çok talebine evet demek zo- runda kalacak İşte Türkiye'de ka- bul edilmesi en zor olan bu" dedi. AP milletvekili Cem Özdemir de Türk hükümetinın bir zafer kutla- dığını ancak asıl kutlamanın Sıvil Toplum Örgütlen arasında yapıl- ması gerektiğinı söyledi. Cem Oz- demir, Avusturya'yı eleştırdiği ko- nuşmasında, "AMisturya bu tav- rryla AB'ye çok büyük zarar ver- di" dedi. ABD'nin aracı olmak zorunda kaldığını hatırlatan Özde- mir, bu durumun AB'nin zayıflı- ğını gösterdiğini ifade etti. Prof. Dr. Soysal, çerçeve belgesi ile Annan Planı'ndan geriye gidileceğini söyledi 'Kıbns'ı tanıyın deniyor'• Belgeyle, Kıbns Rum yönetiminin tanınmasının istendiğine dikkat çeken Soysal, "Ashnda bütün bu kriz, Avusturya'run istediğini elde etmesine yaradı. Türkiye arada alet olarak kullanıldı" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bağımsız Cumhuriyet Partisı (BCP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mümtaz SoysaL Mü- zakere Cerçeve Belgesi ile Tür- kiye'nin Annan Planı'ndan da- ha da geriye gittiğini söyledi. Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Mü- zakere Çerçeve Belgesi ile Tür- kiye'yi Kıbns ve Ege'de nasıl bir sürecin beklediğini anlattı. Şu an itibanyla ortada 17 Ara- lık ve 15 Aralık Parlamento Ra- ponı'ndan farkh bir durumun bulunmadığını belirten Soysal, belgedeki "Kıbns ile iMşkileri- nizinormaDestirin" hükmünün, Rum yönetiminin tanınması an- lamına geldiğini söyledi. Soy- MESUT YILMAZ, MÜZAKERELERDEN UMUTSUZ: tkincisınıfüyeliğimizperçinlendi AISKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Başbakan Mesut Yıhnaz. Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlaması ile ilgili olarak "Türkiye, 17 Arahk'ta ikinci smıf üyeüği kabul etmişti. Şündi bu, daha da perçinlendi" dedi. Yılmaz, dün yargılandığı Yüce Divan öncesinde gazetecilerin Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasına ilişkin sorulannı yamtladı. "Hazmetme Kapasitesi" ve "Avrupa'ya sıkı bağlarla bağlanma"nın ne anlama geldiği sorusu üzerine Yılmaz, "Bunlar zaten 17 Arahk kararlarmda var. Her tarafa çekilebilecek ifadeler. Müzakereler başlar, ama bir yere gitmez. Kıbns'ta gehr tıkanır. 17 Arahk kararlanmn ortaya koyduğu imtiyazh ortakhkür. Türkhe, 17 Arahk'ta ikinci sınrf üyehği kabul etmişti. Şimdi bu, daha da perçinlendi" diye konuşru. sal, "Tanrvın demelerine de ge- rek kalmadı. Onu zaten ö\le yo- nımladıklanm daha önce de sö>lediler" dedi. Soysal, Türkiye'nin görünür gelecekte Kıbns konusunda ne tür isteklerle karşılaşacağı so- rusuna da "En önce bu illşldle- rin normalleştirilmesi kapsa- mında hava sahasuun ve liman- lann açılması Türkiye'nin önü- ne konacak. Bunlan en önce is- tejecekler. Belgede, Türkiye bir an önce bu normalleştirmeyi yapmahdır' tarzmda bir ifade var" yanıtını verdi. Türkiye'nin önümüzdeki dö- nemde müzakerelerin başlama- sı için ABD'den destek isteye- ceğirü aniatan Soysal, buna kar- şın Ankara ile KKTC yöneti- minin isteklerinin net olmadı- ğrnı söyledi. Soysal, "Talat An- kara'dan kopup bir an önce devletini Rumlarla birleştir- mek isthor. tki dev letli bir çö- züm isteyip istemediği meçhuL Ama Annan Planı'ndan daha da geriye gidiş olacaktır. Bizim- kiler ödün %ermiş durumda- lar" diye konuşru. Çerçeve belgede "Komşular- la tüm sorunlann çözühnesi" yönündeki ifadenin de özellik- le Ege konusunda Türkiye'nin başını ağrıtacağını söyleyen Soysal, "Bu sorun zaten Gök- çeada'da başlamış dunımda. Yunanistan buradaki diaspora- jı harekete geçirdL"Onlann hak- lan elinden alındı' demeyebaş- ladL Bunu da A\Tupa kapsanu- na sokup, kriz yarabp Türki- ye'yi geri çekihneje zorlayacak- lardır. Ya\~aş ya>aş Vünanistan ve Ege konusu gündeme gele- cektir" görüşünü dile getirdi. Türkiye'den aynca Ermenis- tan'la ilişkilerinin de nonnal- leştirilmesinin istendiğini an- latan Soysal, "Sorunyerinde sa- >T\or, hatta biraz daha gerije gitmiş oluyoruz. Ashnda bü- tün bu kriz, Avusturya'mn is- tediğini elde etmesine yaradı. Türkiye arada alet olarak kul- lanıldı" dedi. Galatasaray Universitesi öğ- retim görevlisi ve AB hukukçu- su Ercüment Tezcan, Dışişleri Bakanı .\bduDah Gül'ün müza- kerelerin açılışında "Herkesin konuşmasj kendini bağiar" şek- linde bir ifadesi bulunduğuna işaret ederek tngiltere Dışişle- ri Bakanı JackStraw'ın konuş- masının Türkiye ile müzakere- lerin gelışiminde doğrudan et- kili olduğunu söyledi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gözümüz Aydın... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel Merkezi'nde konuştuğu sıralarda ben Akdeniz kaplumbağalarının (caretta caretta) sayısının ne- den yan yanya azaldığını düşünüyordum... Birden aklıma bizlm Hakan Kara geldi ve he- men onu aradım: "Hakan caretta carettalann sayısı neden azal- dı Akdeniz'de?" Hakan bir kahkaha atıp yanıt verdi: "Abi, carettalar Akdeniz kıyılanna küstü. Çün- kü Köyceğiz Dalyan'dan Hatay Samandağı'na dek kıyılarımız kirii..." Başbakan Erdoğan'a baktım... Arkasında "Ampul", konuşuyordu... Hemen aklıma geldi bir soru daha: "Tayyip Bey AKP Genel Başkanı olarak mı ko- nuşuyordu yoksa Başbakan olarak mı?" Türkiye AB'yle müzakerelere başlayacaktı. Dı- şişleri Bakanı, AKP Genel Merkezi'nden çıkıp Esenboğa'ya gitmişti. Türkıye Cumhuriyeti hükümeti mi müzakerele- re başlayacaktı yoksa iktidardaki AKP mi? Bir başka televizyon kanalına geçtim... Kahve sohbeti yapılıyordu... Diğerine atladım... Bayram havası egemendi... • • • Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal a neler söylemişti? Onur Öymen'in yanıtı çok açıktı: "Sadece telefon edip üç-beş dakika konuş- muş, 'Metin üzerinde mutabakata vardık, gidiyo- ruz' demiştir". O ana dek kamuoyuna bildirilmemişti... önemli bir konu niçin kamuoyundan gizlenip TBMM gündemine getırilmemişti? Deniz Baykal haklı olarak tepki gösteriyordu: "AB 'deki tavır karşısında bir Türk yurttaşı ola- rak aldatılmışlık duygusu içindeyim." SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın "Vanlan mutabakatı tam olarak anlayabilmiş değilim" di- yor, Güney Kıbns'ın tanınması ve Ermeni sorunu konusunda bilgilerinin olmadığını söylüyordu... DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kande- mir ıse bir başka konuya değiniyordu: "Kamuoyu ve Meclis 'e bilgi vermeden Lüksem- burg 'a gitmek hükümete çok büyük vebali de be- raberinde getirir." Eski Dışişleri Bakanı Ismail Cem, CNN'de çok önemli şeyler söyledi... AB'nin üzerinde durduğu azınhklar, emeğin ve sermayenin serbest dolaşımı... Şimdi Türkiye'nin önündeki sürece bir bakalım: Müzakerede Türkiye'nin tam üyelik hedefi ko- runabilecek mi? Türkiye, Güney Kıbrıs, Ermeni sorunu, PKK'yle ilgili tartışmalarda öne sürülen koşulları elinin tersiyle itebilecek mi? Söyler misiniz, AB'nin hazmetme kapasitesi ne- dir? • • • Dün Ingiliz gazetelerine göz attınız mı? AB sınır- larının Suriye, Irak ve Iran'a dayandığını yazıyor- lardı... Gelen haberler de ilginç: "Türkiye için tam üyelik çok zor, güçlendirilmiş ortaklığa gidilecek..." Türkiye önümüzdeki süreçte deniz ve hava liman- larını Güney Kıbns'a açacak mı?.. Sorular bitmiyor... Hükümet bu konuda bir açıklama yapmıyor... İşte bu sorulan sorunca da karşımıza dikiliyor ki- mi çevreler: "Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı mısın?" özel düzenlemeler, kalıcı önlemler, tanm kesi- minin iyileştirilmesi, Dicle ve Fırat'ın denetlenme- si, akaryakıt kaçakçılığı... ABD'nin, AKP'yi gözden çıkardığı gerçeğini de unutmamak gerekir... Ege sorunu gündeme gelebilir... • • • Türkiye, AB'nin dayatmalanna hazır olmalıdır... Yarın Türkiye'nin PKK'yle masaya oturup pazar- lık yapması söz konusudur... Demokrasi biryaşam biçimidir... Çağdaşlık; "sıkmabaş"ı, "kaçak Kuran kurs- larını", "imam hatipleri", "tarikat okullarını" savunmaktan geçmez... Hele çevre konulan çok önemlidir... Baştayazdım... Akdeniz kaplumbağalan Dalyan'dan ve Saman- dağı'ndan kaçıyorlar... Denizlerimiz kirli!.. hikmetcetinkaya « cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 'SOĞUKKANLI DAVRANILMALr Mumcu: Belgenin içinde tuzoldar var ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAVA- TAN Genel Başkanı Er- kan Mumcu, AB ile mü- zakere sürecinin başla- masını değerlendirirken "Bayram havasına ken- dunizi kapormamahyız. Belgenin içindetuzaklar sakh. Soğukkanh olma- hyız, dikkam' ohnahyız" uyansında bulundu. Mumcu dün parla- mentoda düzenlediği ba- sın toplantısında, müza- kerelerin başlamasının Türkiye için "önemh" olduğunu söyledi.Mum- cu, "Türki\e'nuı önemi tescü ediküAvrupa, Tür- kiye'}e hayır' dijeme- miştir. Ancak Türki- ye'nin önüne yeni siyasi kriterler konmuştur. Bunlar üyelik sürecini zortaşaracaknr, ama im- kânsızlastınKakdeğfldir. Çerçeve belge içinde tu- zaklar sakh" dedi. ANAVATAN lideri Mumcu, "Soğukkanhol- mahyız. Yol haritasmın içindeki tuzaklan gör- mezden gelemeyiz. Her yohuı üzerindetrafıkişa- retleri vardır. Bunlara boşverirseniz uçuruma yuvarlanırsmız. Ancak bu işaretlerpaniğedeyol açmamah" dedi. Mum- cu, kutlamalardan çok, soğukkanhlığa, bundan sonraki süreçte daha et- kin bir diplomasiye ge- reksinim olduğunun al- tını çizdi. Mumcu, "Tür- kiye bir parça sevinmek ihtiyacı içinde, buna say- gıgöstermeklazınL Bun- dan iç politikada rantel- de etmevi düşünmemek gerekir. Abartümış aşun himseriik havasının ya- ratacağı handikaplara karşı dikkam' olmak ge- rekir" uyansını yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle