Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Baykal, Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 17 Aralık kararlannın gerisinde olduğunu söyledi
'Bubi tuzaklanyla dolu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
Müzakere Çerçeve Belgesf nde Tür-
kiye 'ye dayatılan hükümJerin 17 Ara-
lık kararlannın gerisinde "ağır" hü-
kümler içerdiğini belirterek "Türki-
ye'yi özel statüye götürüyor" dedi.
Baykal, yeni yasama yılındaki ilk
grup toplantısında AB müzakere çer-
çeve Belgesi'ni değerlendirdi. Türki-
ye'nin en önemli günlerinden biri ol-
duğunu belırten Baykal, "Saatier dur-
durularak da olsa, 3 Ekinı. Avrupa ile
UişkUerimiz açısından önemli bir baş-
langıç tarihi olarakortaya çıkti" dedi.
Dışişleri Bakaru Abdullah Gül'ün,
Lüksemburg'a gitmeden önce kendi-
sine telefon ettiğini ve sadece 3 daki-
VETO HAKKINI KULLANAMA2 HALE CELECEĞIr
Belgede, Eğer AB üyesi bir ülke örneğin NATO'ya,
OECD'ye üye olmak ıçi başvurursa, AB de bunu
desteklerse ey Türkıye sen de destekleyeceksin, o veto
hakkını kullandığın anda, benımle ilişkimde sözünü
tutmamış hale gelirsin deniyor. Türkiye'nin NATO
kapsamında veto yetkisi bulunuyor. Kjbns'ta bir siyasi
oluşumun meşruiyet kazanmasında Londra ve Zürih
Anlaşmalan ile Türkıye "ye söz hakkı verilmiştir.
Kıbns Rum Yönetımi'nın NATO'ya gırmesi halinde.
Londra ve Zürih anlaşmalan çökecektır. Böylece Rum
yönetiminin meşruiyeti konusunda hıçbır söz söyleme
hakkımız kalmayacaktır. Üstelik de bunu KKTC'ye
yönelik izolasyon en ağır biçimde sürerken
Türkiye'ye yönelik kısıtlamalar kalırken yapacaksınız.
ka görüştüklerini belirten Baykal,
"Umanm Başbakan, Sayın Cumhur-
başkanı nı. Dışişleri Bakanı'nın bizi
bügflendirdiğj gibi bilgilendirmemiş-
tir" dedi. Hükümetin müzakere çer-
çeve belgesini "kıskançhkla" saklaya-
rak Türkiye aleyhine olan maddeleri
"oldu bittiye" getirmek istediğini kay-
deden Baykal'ın belgeyle ilgili değer-
lendirmeleri özetle şöyle:
MÇB 17 ARAUK'EV GERİSİN-
DE: Biz 17 Aralık'ta kabul edilemez
bulduğumuz hükümlerin düzeltile-
ceğini bekliyorduk. Oysa, 17 Aralık
kararlanndan daha da ağırlaştınlmış-
tır. Ucu açıklık, sürekli hak kısıtlama-
lar gibi özel statü iması aynen devam
ediyor. Bunu anlamak için özel statü
ifadesinin yazılı olmasına gerek yok.
MÜZAKERE BAŞLAMAYA-
CAK: Bize daha önce tarama ve mü-
Grup yönetimi
değişmedi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Meclis grubu dün
sabah basına kapalı
toplanarak, grup
yönetimi seçimini
yaptı. Seçimlerde, eski
başkanvekillikleri Ali
Topuz, Kemal Anadol
ve Haluk Koç yeniden
aday oldular. 132
milİervekilinin oy
kullandığı seçimde, her
üç aday da 118'eroy
alırken, 5 boş, 9
geçersiz oy çıktı. Daha
sonra grup yönetim
kurulu için seçim
yapıldı. Grup yönetim
kurulu da Yılmaz
Kaya, Ali Arslan,
Mehmet Küçükaşık,
Harun Akın, Ramazan
Kerim Özkan, Feridun
Baloğlu, Muharrem
Kılıç, Hasan Güyüldar
ve Haşim Oral'dan
oluştu. Seçimlerde,
Ensar Öğüt ve Kemal
Sağ, Grup Denetim
Kurulu üyesi oldu.
Üniversitede
AB konferansı
• tSTANBÜL
(ANKA) - Sabancı
Universitesi Avrupa
Çalışmalan Programı,
Jean Monnet Kürsüsü
işbirliği ve Akbank'ın
desteğiyle, "Birleşik
veya Açık Avrupa...?
Avrupa'nın
Alternatifi" başlıkh
konferans bugün
Sabancı
Üniversitesi'nde
yapılacak.
Konferansın
konuşmacısı Ingiliz
Lordlar Kamarası üyesi
Lord Ralf Dahrendorf,
AB'ningeleceğine
ilişkin öngörülerini
dinleyicilerle
paylaşacak.
Dahrendorf, 1944-45
yıllan arasında Nazi
karşıtı eylemleri
nedeniyle
tutuklanmıştı.
DidoSotiPOU
Şirince'de anddı
• İ/MİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - "Benden
Selam Söyle
Anadolu'ya" adlı
kitabıyla tanınan Dido
Sotirou, 1. ölüm
yıldönümünde
Selçuk'un Şirince
Köyü'nde anıldı.
Selçuk Belediyesi ile
Midilli-Dikili Banş ve
Ilerişim Derneği
tarafından düzenlenen
anma etkinliğine,
Midilli'den de
gelenlerin aralannda
bulunduğu çok sayıda
konuk katıldı.
ECEVÎT:
Kıbns 'ta
rahat bir
sonuçyok
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Eskı
Başbakan Bülent Ece-
vit, Türkiye'nin AB'ye
üyelik sürecine ilişkin
son gelişmeler çerçe-
vesinde Kıbns soru-
nuyla ilgili rahatlık ve-
rici bir sonuca ulaşıla-
madığını söyledi.
Ispanya'nın Anka-
ra Büyükelçisi Fernan-
dez de la Pena tarafın-
dan ülkesinin milli gü-
nü dolayısıyla verilen
resepsiyona eşi Rah-
şan Ecevit ile gelen Bü-
lent Ecevit, gazetecıle-
rin, sorulan yanıtladı.
Bülent Ecevit, "Kıbns
sorunu konusunda ra-
hatlık verici bir sonu-
ca ulasünuş değiL An-
cak son dakikada N A-
TOileflgiliduydugum
haberler doğru ise bu
nispeten rahadabcı bir
sonuçolur"dedi. Bü-
lent Ecevit, Türki-
ye'nin tam üyelik mü-
zakerelerinin "açıkuç-
hı" olması durumunun
varlığını koruduğunu
da ifade etti.
Yazılı bir açıklama
yapan DSP Genel Baş-
kanı ZekiSezerde Tür-
kiye'ye gösterilen he-
defin "imtiyazhortak-
lıktan başka bir şey ol-
madığınr savundu.
Sezer, "3 Ekim bir za-
fer değildir. Türkiye, 3
Ekim'de 1999 Heİsin-
ki Zirvesi'nin çok geri-
sine düşürülmüştür"
dedi. Sezer, çerçeve
belgeye 17 Aralık ka-
rarlanndan daha olum-
suz yeni eklemeler ya-
pıldığını belirtti.
ERMENt KARARI- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kabul edüen belgede Ernıeni konusu hakkuıda şun-
lan söyledi: "Türkiye'nin sadece AB hukukuna bağh olmayacağu bazı A\rupa kurumlannın yapüğı açık-
lamalann Türkiye'nin uyacağı hukuk sistenünin bir parçası olacağı ifade ediliyor. Böylece ashnda bağlayı-
cı niteliği olmayan Avrupa Parlamentosu kararlannın Türkiye için bağlayicı olacağı ifade ediliyor. Böylece
Avrupa Parlamentosu'nun aldığı Ermeni karan da Türkiye için bağlayıcı hale gehniştir." (Fotoğraf: AA)
zakere birlikte başlanacak deniyor-
du. Oysa Müzakere Çerçeve Belge-
si'nde önce tarama sürecinin başla-
hlacağı, müzakere sürecine daha son-
ra geçileceği ifade ediliyor kı, bu sü-
re kaybettirecektir.
HUKUKİ TANIMA ÖNŞART OL-
DU: AB'nin karşı deklarasyonu ile
Türkiye'nin Kıbns konusundakı dek-
larasyonu yok sayılıyor. Gümrük Bir-
liği Anlaşması'nın aynm gözetmek-
sizin Güney Kıbns Rum Yönetimi 'ne
(GKRY) de aynen uygulanmalı diyor.
Bu fiili tanımadır. Rum gemi ve uçak-
lan 1 yıl içinde Türk havaalanlan ve
limanlanna gelecek.
Belgede "ilişkiler en kısa sürede
normaUeştirilmeli" denilerek huku-
ki tanıma süecinin de bu
süre içinde tamamlanma-
sı isteniyor. 17 Aralık'ta-
ki Ankara Anlaşması'nın
yeni üyelere uygulanma-
sı kapsamındaki anlaşma.
çerçeve belgede GKRY'yı
fiılı ve hukuken tanıma-
ya dönüşrürülmüştür ve
birliği katılım için ön şart
haline gelmiştir.
BUBI TUZAĞI DÜ-
ZENLEME: Belgenin 3.
maddesinde Alevi, Kürt
azınlık konulan, Enneni
sorunu, Ortodoks Kilise-
sı, Ruhban okulu, Fırat ile
Dicle suyunun kullanımı
meseleleri rutin olarak iz-
lenecek konular arasuıda
sayılıyor. AB bunu daha
önce kendi ıç çalışmalan
olarak ifade etmişti. Bun-
lar bubi tuzağı niteliğin-
deki düzenlemelerdir.
AB'li bir siyasetçinin
"Atatürk'ün resimlerini
indirmeklazınr sözlerine
de tepki gösteren Baykal,
Türkiye'nin AB" nin dikte
ettirdiği, savaşta yenildiği
için değil bir medeniyet
projesi olduğu için kendi
iradesiyle AB'ye girmek
istediğini ifade etti.
'Müzakere yanhş dgdanıyor'
Mitakerelerinin ortakbiryolbulma değil, Türkiye 'nin kendiniAB 'ye uydurması anlamına
geldiğinisöyleyen Lagendijk "Türkiye, AB 'ninpekçok îalebine evetdemekzonında "dedi
BRUKSEL(ANKA) - Avrupa
Parlamentosu Ortak Komisyon
Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Avus-
turya'nın Türkıye tutumundan
utanç duyduğunu belirtti.
Lagendijk ve Avrupa Parlamen-
tosu'nun Türk asıllı mılletvekili
Cem Özdemir'in düzenledikJen
ortak basın toplantısından Avus-
turya'ya sert tepkiler çıktı. Ko-
nuşmasına "Dün gece çok utan-
dım" diye başlayan Lagendijk,
Konsey'in AB ile müzakerelere
başlama sürecinin AB için bir
utanç olduğunu söyledi. "Tekbir
cümle için 30 saat müzakere edil-
dP diyen Lagendijk sözlerini Avus-
turya'yı kastederek "17 Arahk'ta
biriakmı sözlerveriklLson andaüye
ülkelerden biri çıkü. bütün süreci
değiştirmae çalışn. Bu hem AB
için hem de AB'nin Türkiye'de al-
gılannıası konusunda kötü bir du-
rum" diye sürdürdü. AB'de işle-
nn böyle yürümediğini söyleyen
Lagendijk, "Umanm tüm süreci
böyle götürmeye çahşmazlar. Ör-
neğin tannı sübvansiyonlan ile il-
gili tarüşmada Fransa çıkıp son
anda benim bir itirazun var, süre-
ci değiştirelim demez" diye konuş-
tu. Türk sıyasilenn de AB sıyasi-
lerinin de dürüst olması gerekti-
ğini söyleyen Lagendijk, iki tara-
fın da yeterince cesur olması ge-
rektiğini ifade etti. Müzakere ke-
lımesinin de doğru anlatılması ge-
rektiğini söyleyen Joost Lagen-
dijk, AB müzakerelerinin ortak
bir yol bulma anlamına gelmedı-
ğini. Türkiye'nin kendini AB'ye
uydurması anlamına geldiğini söy-
ledi. Bunun Türk kamuoyuna çok
ıyi aktanlması gerektiğinı kayde-
den Lagendijk, "Türkiye,AB'nin
pek çok talebine evet demek zo-
runda kalacak İşte Türkiye'de ka-
bul edilmesi en zor olan bu" dedi.
AP milletvekili Cem Özdemir de
Türk hükümetinın bir zafer kutla-
dığını ancak asıl kutlamanın Sıvil
Toplum Örgütlen arasında yapıl-
ması gerektiğinı söyledi. Cem Oz-
demir, Avusturya'yı eleştırdiği ko-
nuşmasında, "AMisturya bu tav-
rryla AB'ye çok büyük zarar ver-
di" dedi. ABD'nin aracı olmak
zorunda kaldığını hatırlatan Özde-
mir, bu durumun AB'nin zayıflı-
ğını gösterdiğini ifade etti.
Prof. Dr. Soysal, çerçeve belgesi ile Annan Planı'ndan geriye gidileceğini söyledi
'Kıbns'ı tanıyın deniyor'• Belgeyle, Kıbns Rum
yönetiminin
tanınmasının istendiğine
dikkat çeken Soysal,
"Ashnda bütün bu kriz,
Avusturya'run istediğini
elde etmesine yaradı.
Türkiye arada alet olarak
kullanıldı" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bağımsız Cumhuriyet
Partisı (BCP) Genel Başkanı
Prof. Dr. Mümtaz SoysaL Mü-
zakere Cerçeve Belgesi ile Tür-
kiye'nin Annan Planı'ndan da-
ha da geriye gittiğini söyledi.
Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Mü-
zakere Çerçeve Belgesi ile Tür-
kiye'yi Kıbns ve Ege'de nasıl
bir sürecin beklediğini anlattı.
Şu an itibanyla ortada 17 Ara-
lık ve 15 Aralık Parlamento Ra-
ponı'ndan farkh bir durumun
bulunmadığını belirten Soysal,
belgedeki "Kıbns ile iMşkileri-
nizinormaDestirin" hükmünün,
Rum yönetiminin tanınması an-
lamına geldiğini söyledi. Soy-
MESUT YILMAZ, MÜZAKERELERDEN UMUTSUZ:
tkincisınıfüyeliğimizperçinlendi
AISKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Başbakan Mesut Yıhnaz. Türkiye'nin AB
ile müzakerelere başlaması ile ilgili
olarak "Türkiye, 17 Arahk'ta ikinci smıf
üyeüği kabul etmişti. Şündi bu, daha da
perçinlendi" dedi.
Yılmaz, dün yargılandığı Yüce Divan
öncesinde gazetecilerin Türkiye'nin AB
ile müzakerelere başlamasına ilişkin
sorulannı yamtladı. "Hazmetme
Kapasitesi" ve "Avrupa'ya sıkı bağlarla
bağlanma"nın ne anlama geldiği sorusu
üzerine Yılmaz, "Bunlar zaten 17 Arahk
kararlarmda var. Her tarafa çekilebilecek
ifadeler. Müzakereler başlar, ama bir yere
gitmez. Kıbns'ta gehr tıkanır. 17 Arahk
kararlanmn ortaya koyduğu imtiyazh
ortakhkür. Türkhe, 17 Arahk'ta ikinci
sınrf üyehği kabul etmişti. Şimdi bu, daha
da perçinlendi" diye konuşru.
sal, "Tanrvın demelerine de ge-
rek kalmadı. Onu zaten ö\le yo-
nımladıklanm daha önce de
sö>lediler" dedi.
Soysal, Türkiye'nin görünür
gelecekte Kıbns konusunda ne
tür isteklerle karşılaşacağı so-
rusuna da "En önce bu illşldle-
rin normalleştirilmesi kapsa-
mında hava sahasuun ve liman-
lann açılması Türkiye'nin önü-
ne konacak. Bunlan en önce is-
tejecekler. Belgede, Türkiye bir
an önce bu normalleştirmeyi
yapmahdır' tarzmda bir ifade
var" yanıtını verdi.
Türkiye'nin önümüzdeki dö-
nemde müzakerelerin başlama-
sı için ABD'den destek isteye-
ceğirü aniatan Soysal, buna kar-
şın Ankara ile KKTC yöneti-
minin isteklerinin net olmadı-
ğrnı söyledi. Soysal, "Talat An-
kara'dan kopup bir an önce
devletini Rumlarla birleştir-
mek isthor. tki dev letli bir çö-
züm isteyip istemediği meçhuL
Ama Annan Planı'ndan daha
da geriye gidiş olacaktır. Bizim-
kiler ödün %ermiş durumda-
lar" diye konuşru.
Çerçeve belgede "Komşular-
la tüm sorunlann çözühnesi"
yönündeki ifadenin de özellik-
le Ege konusunda Türkiye'nin
başını ağrıtacağını söyleyen
Soysal, "Bu sorun zaten Gök-
çeada'da başlamış dunımda.
Yunanistan buradaki diaspora-
jı harekete geçirdL"Onlann hak-
lan elinden alındı' demeyebaş-
ladL Bunu da A\Tupa kapsanu-
na sokup, kriz yarabp Türki-
ye'yi geri çekihneje zorlayacak-
lardır. Ya\~aş ya>aş Vünanistan
ve Ege konusu gündeme gele-
cektir" görüşünü dile getirdi.
Türkiye'den aynca Ermenis-
tan'la ilişkilerinin de nonnal-
leştirilmesinin istendiğini an-
latan Soysal, "Sorunyerinde sa-
>T\or, hatta biraz daha gerije
gitmiş oluyoruz. Ashnda bü-
tün bu kriz, Avusturya'mn is-
tediğini elde etmesine yaradı.
Türkiye arada alet olarak kul-
lanıldı" dedi.
Galatasaray Universitesi öğ-
retim görevlisi ve AB hukukçu-
su Ercüment Tezcan, Dışişleri
Bakanı .\bduDah Gül'ün müza-
kerelerin açılışında "Herkesin
konuşmasj kendini bağiar" şek-
linde bir ifadesi bulunduğuna
işaret ederek tngiltere Dışişle-
ri Bakanı JackStraw'ın konuş-
masının Türkiye ile müzakere-
lerin gelışiminde doğrudan et-
kili olduğunu söyledi.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gözümüz Aydın...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Genel
Merkezi'nde konuştuğu sıralarda ben Akdeniz
kaplumbağalarının (caretta caretta) sayısının ne-
den yan yanya azaldığını düşünüyordum...
Birden aklıma bizlm Hakan Kara geldi ve he-
men onu aradım:
"Hakan caretta carettalann sayısı neden azal-
dı Akdeniz'de?"
Hakan bir kahkaha atıp yanıt verdi:
"Abi, carettalar Akdeniz kıyılanna küstü. Çün-
kü Köyceğiz Dalyan'dan Hatay Samandağı'na
dek kıyılarımız kirii..."
Başbakan Erdoğan'a baktım...
Arkasında "Ampul", konuşuyordu...
Hemen aklıma geldi bir soru daha:
"Tayyip Bey AKP Genel Başkanı olarak mı ko-
nuşuyordu yoksa Başbakan olarak mı?"
Türkiye AB'yle müzakerelere başlayacaktı. Dı-
şişleri Bakanı, AKP Genel Merkezi'nden çıkıp
Esenboğa'ya gitmişti.
Türkıye Cumhuriyeti hükümeti mi müzakerele-
re başlayacaktı yoksa iktidardaki AKP mi?
Bir başka televizyon kanalına geçtim...
Kahve sohbeti yapılıyordu...
Diğerine atladım...
Bayram havası egemendi...
• • •
Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal a neler söylemişti?
Onur Öymen'in yanıtı çok açıktı:
"Sadece telefon edip üç-beş dakika konuş-
muş, 'Metin üzerinde mutabakata vardık, gidiyo-
ruz' demiştir".
O ana dek kamuoyuna bildirilmemişti...
önemli bir konu niçin kamuoyundan gizlenip
TBMM gündemine getırilmemişti?
Deniz Baykal haklı olarak tepki gösteriyordu:
"AB 'deki tavır karşısında bir Türk yurttaşı ola-
rak aldatılmışlık duygusu içindeyim."
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın "Vanlan
mutabakatı tam olarak anlayabilmiş değilim" di-
yor, Güney Kıbns'ın tanınması ve Ermeni sorunu
konusunda bilgilerinin olmadığını söylüyordu...
DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kande-
mir ıse bir başka konuya değiniyordu:
"Kamuoyu ve Meclis 'e bilgi vermeden Lüksem-
burg 'a gitmek hükümete çok büyük vebali de be-
raberinde getirir."
Eski Dışişleri Bakanı Ismail Cem, CNN'de çok
önemli şeyler söyledi...
AB'nin üzerinde durduğu azınhklar, emeğin ve
sermayenin serbest dolaşımı...
Şimdi Türkiye'nin önündeki sürece bir bakalım:
Müzakerede Türkiye'nin tam üyelik hedefi ko-
runabilecek mi? Türkiye, Güney Kıbrıs, Ermeni
sorunu, PKK'yle ilgili tartışmalarda öne sürülen
koşulları elinin tersiyle itebilecek mi?
Söyler misiniz, AB'nin hazmetme kapasitesi ne-
dir?
• • •
Dün Ingiliz gazetelerine göz attınız mı? AB sınır-
larının Suriye, Irak ve Iran'a dayandığını yazıyor-
lardı...
Gelen haberler de ilginç:
"Türkiye için tam üyelik çok zor, güçlendirilmiş
ortaklığa gidilecek..."
Türkiye önümüzdeki süreçte deniz ve hava liman-
larını Güney Kıbns'a açacak mı?..
Sorular bitmiyor...
Hükümet bu konuda bir açıklama yapmıyor...
İşte bu sorulan sorunca da karşımıza dikiliyor ki-
mi çevreler:
"Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı mısın?"
özel düzenlemeler, kalıcı önlemler, tanm kesi-
minin iyileştirilmesi, Dicle ve Fırat'ın denetlenme-
si, akaryakıt kaçakçılığı...
ABD'nin, AKP'yi gözden çıkardığı gerçeğini de
unutmamak gerekir...
Ege sorunu gündeme gelebilir...
• • •
Türkiye, AB'nin dayatmalanna hazır olmalıdır...
Yarın Türkiye'nin PKK'yle masaya oturup pazar-
lık yapması söz konusudur...
Demokrasi biryaşam biçimidir...
Çağdaşlık; "sıkmabaş"ı, "kaçak Kuran kurs-
larını", "imam hatipleri", "tarikat okullarını"
savunmaktan geçmez...
Hele çevre konulan çok önemlidir...
Baştayazdım...
Akdeniz kaplumbağalan Dalyan'dan ve Saman-
dağı'ndan kaçıyorlar...
Denizlerimiz kirli!..
hikmetcetinkaya « cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
'SOĞUKKANLI DAVRANILMALr
Mumcu: Belgenin
içinde tuzoldar var
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ANAVA-
TAN Genel Başkanı Er-
kan Mumcu, AB ile mü-
zakere sürecinin başla-
masını değerlendirirken
"Bayram havasına ken-
dunizi kapormamahyız.
Belgenin içindetuzaklar
sakh. Soğukkanh olma-
hyız, dikkam' ohnahyız"
uyansında bulundu.
Mumcu dün parla-
mentoda düzenlediği ba-
sın toplantısında, müza-
kerelerin başlamasının
Türkiye için "önemh"
olduğunu söyledi.Mum-
cu, "Türki\e'nuı önemi
tescü ediküAvrupa, Tür-
kiye'}e hayır' dijeme-
miştir. Ancak Türki-
ye'nin önüne yeni siyasi
kriterler konmuştur.
Bunlar üyelik sürecini
zortaşaracaknr, ama im-
kânsızlastınKakdeğfldir.
Çerçeve belge içinde tu-
zaklar sakh" dedi.
ANAVATAN lideri
Mumcu, "Soğukkanhol-
mahyız. Yol haritasmın
içindeki tuzaklan gör-
mezden gelemeyiz. Her
yohuı üzerindetrafıkişa-
retleri vardır. Bunlara
boşverirseniz uçuruma
yuvarlanırsmız. Ancak
bu işaretlerpaniğedeyol
açmamah" dedi. Mum-
cu, kutlamalardan çok,
soğukkanhlığa, bundan
sonraki süreçte daha et-
kin bir diplomasiye ge-
reksinim olduğunun al-
tını çizdi. Mumcu, "Tür-
kiye bir parça sevinmek
ihtiyacı içinde, buna say-
gıgöstermeklazınL Bun-
dan iç politikada rantel-
de etmevi düşünmemek
gerekir. Abartümış aşun
himseriik havasının ya-
ratacağı handikaplara
karşı dikkam' olmak ge-
rekir" uyansını yaptı.