Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER dishab(« cumhuriyet.com.tr 11
Avrupa BirtiğiKomisyonu'nıın Geıuşlemeden
Sorumlu Üyesi Olü Rehn 6-7 Ekim tarihlerin-
de Ankara'da temaslarda bulunacak. Rehn
TBMM'deki siyasi parti temcilcileri başta ol-
mak üzere üst düzey temaslarda bufamacak.
'Bir an önce
tanıyın'
; BELÇtKA(Cumhuriyet)-Avrupa Par-
lamentosu (AP) Başkanı Josep Borrell,
Kıbns 'uı "AvTupa'mn son duvan" olduğu-
nu savunarak Türkiye'yi Kıbns Rum ke-
simini tanımaya çağırdı.
Kıbns Rum kesimine resmi bir ziyaret-
te bulunan Bonell, Türkiye'nin yükümlü-
lüklerini yerine getirmesi gerektiğini söy-
ledi. ABHaber'e göre, Rum lideri TasosPa-
padoputos ile göriişen Borrell, AP'nin Ku-
zey Kıbns ile bir iletişim grubunu kurma-
sının "hukuki bir vaıîığı olmayan bir olu-
şumu tanımaya doğru bir asamayı oluşrur-
madığını ve ohıstunnayacağuu'' ifade etti.
Bunakarşın Borrell, 1 Mayıs2004'tenbe-
ri Kıbnslı TürkJerin AB vatandaşlan oldu-
ğunu belirterek onlarla ilişkılenn kurul-
ması gerektiğini söyledi.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel
Barroso, Türkiye'nin AB 'ye üyeliğinin ga-
ranti olmadığını ve bu durumun her aday
için geçerli olduğunu söyledi.
Müzakerelerin hedefinin tam üyelik ol-
duğunu ve bunun muhtemel sonuç olaca-
ğına inandığını belirten Barroso, bunun şu
anla müzakerelerin sonuçlanacağı zaman
arasındaki gelişmelere bağh olduğunu ve
bu süre içinde ne olacağını bilmediklerini
kaydetti.
AB Komisyonu Genişleme Komiseri CH-
li Rehn Türkiye ile ilgili tarama sürecinin
1 yıl süreceğini açıkladı. Brüksel'de basın
toplantısı düzenleyen Rehn, 20 Ekim'de
bilim ve araştırma dosyasıyla başlayacak
tarama sürecinin eğitim ve kültür dosya-
sıyla süreceğini ifade etti. Rehn, tarama sü-
recinin müzakere başlıklann açılmasına
engel teşkil etmeyeceğini belirtti.
Türkiye'ye yönelik Lüksemburg'da ah-
nan kararlara değinen Rehn, "AB tarihi
karariangeceJeriahyDr" dedi. Rehn, AB'nin
hazmetme kapasitesüıin ölçülmesini sağ-
layacak hesap ve aritmetik yöntemler bu-
lunmadığını, kurumsal ve mali yetenekle-
rin izleneceğini söyledi.
Kıbns konusuna da değinen Olü Rehn,
"Türkiye Kıbns Cumhuriyeti'ni ne kadar
erken tanırsa o kadariyi olur" dedi. Rehn,
Kıbns Rum kesiminin tanınmasının katı-
lım sürecinin bir parçası olduguna dikkat
çekerek bu sorunun müzakereler sırasın-
da dikkatle izleneceğini vurguladı.
Rehn, Türkiye'nin üyeliğine yönelik AB
vatandaşlannın görüş ve beklentilerinin
önemine de değindi.
OR SAATLER
Veto krizi
nasıl aşıldı?
LÜKSEMBURG (Cumhuriyet)-17 Aralık
doruğunda Türkiye'ye yönelik kararlann al-
üna imza atan AB ülkeleri, Lüksemburg'da ya-
pılan 3 Ekim görüşmelerinde krizin eşiginden
döndü. Toplantı, Avusturya'nın belgeye yöne-
lik "imtiyazlı ortakhk" talebi nedeniyle kilit-
lendi. AB kaynaklan Avusturya'nın Türkiye
görüşmelerinde "üyeHkdışı seçenekter" konu-
sundaki ısrannı geri çekmesınin, Carla Dd
Ponte'nin Hırvatistan hükümetinin General
AnteGotDvina'nınmahkeme önüne çıkanlma-
sı konusunda tam işbirliği içinde olduğu yo-
[undaki açıkiamalanyla aynı saatlere gelme-
sine dikkat çekiyorlar. Avusturya'nın Türki-
ye'ye yönelik geri adım atmasını Del Pon-
£'nin raporuyla ilişkilendiriyorlar.
7.paragraf
Lüksemburg'daki toplantısının ikinci kriz ko-
ausunu, Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 7. pa-
ragrafi oluşturdu. Ankara'nın "Türkiye'nin
GüneyKıbns'muhıslararasıkunıhışlarave dü-
jenlernelerekaüfanasmayönetik engelobnama-
a gerektiğine'' yöneük ifadelere itiraz etmesi
üzerine AB Dönem Başkanı Ingiltere Rum
Kesimi'yle de ikili diplomasi turlanna başla-
dı. Güney Kıbns'ın uzlaşmaz tavn üzerine
farklı bir yola başvuran îngiltere, uluslarara-
5i kuruluşlann kendi karar mekanizmalanna
ve özerkliklerine atıfta bulundu. AB Konseyi
toplantısının kararbelgesinde "MüzakereÇer-
çeveBdgesfnin 7. paragrafinda sözedüen ulus-
brarası kuruluşlann ve bu kunıluşlann üye-
terinin yanı sıra AB üye ülkekrinin karar ver-
me özerköği ve haldanmn engeüenebileceği
anlamına gefanez" açıklaması yer aldı. Anka-
ra'nın tüm AB üyesi ülkelerin bu açıklamayı
desteklediğine yönelik yazılı güvence alması
jonucu Hükümetlerarası Konferans başladı.
Dışişleri Bakanı Gül, müzakerelerin ardmdan düzenlenen basın toplantısmda Türkçe konuştu
AB'de Türkçe açddamaELÇtNPOYRAZLAR
LÜKSEMBURG - Türkiye,
40 yılı aşkın bir sürecüı sonun-
da AB ile tam üyelik müzake-
relenne, "saatteri durdunna-
a" sayesinde 3 Ekim'de başla-
dı. AB'nin 24 saatlik gergin
görüşmelerin ardından son da-
kikada üzerinde uzlaşmaya var-
dığı belgenin Ankara tarafın-
dan da kabul edümesinin ardın-
dan Dışişleri Bakanı AbduOah
Gül, başmüzakereci Devlet Ba-
kanı Aö Babacan'la birlikte,
Türkiye-AB müzakerelerini
başlatacak hükümetlerarası
konferansa katılmak için önce-
ki gece geç saatlerde Lüksem-
burg'a gitti.
Gül, Lüksemburg'a vanşın-
• AB'nin saatleri durdurmasıyla 3 Ekim'de başlayan üyelik müzakereleri için Lüksemburg'a
giden Gül, Straw'la birlikte düzenlediği basın toplantısmda, bu tarihin Türkiye, AB ve
dünya için hayırlı olmasını diledi. "Bir tarih yazdık" diyen Straw, AB'nin dünyaya
önemli olanın din değil medeniyet değerleri olduğunu gösterdiğini vurguladı.
da AB Dönem Başkanı Îngil-
tere Dışişleri Bakanı JackStraw
tararindan sıcak bir şekilde kar-
şılandı.
Görüşmeleri başlatan Straw,
özelükle yargı bağımsızlığının
güçlendirilmesi, dini özgürlük-
ler, ifade ve örgütlenme hakkı,
kültürel haklar, temel özgür-
lükler, Güneydoğu Anadolu'da-
ki durum ve Avrupa 'daki uygu-
lamaya uygun olarak sivil-or-
du ilişkilerinin birbirlerinden
aynlmasının AB için önemini
vurguladı.
Gül de, konferansta Türkiye
adına yaptığı konuşmada, üye
ülkelere "Bugünbumüzakere-
lere,zamanı geküğinde biıüğe,
getirdjği hak ve yükümlülükle-
riyle eşh bir üye olarak kaüla-
cağımız anlayışıyla başhyoruz"
diye seslendi.
Yeni ve zor bir süreç
3 Ekim'de gerçekleşenlerin
tarihin akışını değiştirecek ka-
dar güçlü ve önemli olduğunu
söyleyen Gül, "yeni ve zor bir
sürecin eşiğûide" olduklannı
dile getirdi. Türkiye'de reform
sürecine devam etme kararlılı-
ğına sahip olduklaruıı ileten
Gül, AB'ye terorizmle müca-
delede daha kararlı işbirliği ve
dayanışma çağnsında bulun-
du.
Hükümetlerarası Konfe-
rans'ın sonunda Gül, Straw ve
AB Komisyonu Genişleme Ko-
miseri ODiRehn ortaklaşa ba-
sın toplantısı düzenlediler. Jack
Straw, "Bir tarih yazdık" diye
başladıkları konuşmasında,
" Cyefikmüzakerelerikonusun-
da bakanlar düzeyüıde ilk top-
lanümızı yapük. 3 Ekim tarihi-
ne olan taahhüdümüze bağh
kakbk. Çünkü İngütere saatiy-
k gece yansından önce konuş-
maya başladım. Dönem başka-
nı olarak dikkate aldığımız sa-
at bu" dedi. îngiltere Dışişle-
ri Bakam'nın esprisi üzerine
Gül, "AB ile biz de müzakere-
lere başladık, bu tür oyunlan biz
de öğreneceğiz" diye konuştu.
3 Ekimle birlikte Türki-
ye'nin statüsünün değiştiğini
söyleyen Straw, Türkiye ile mü-
ABDULLAHGÜL
'Hazmetme
kapasitesi
yeni değil'
Dış Haberier Servisi - Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı AbduDah Gül,
AB'nin Türkiye ile müzakerelere başlama
karannı vermesiyle "kendi starü, Idmlik ve
geleceğini de tespit etmiş okhığumT
söyledi. Gül, Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci AK Babacan ile birlikte
dün Lüksemburg'da düzenlediği basın
toplantısmda, aluıan karann Türkiye için
olduğu kadar Avrupa için de tarihi nitelik
taşıdığını vurguladı. Gül, kapsamlı bir
çözüm bulunana kadar Türkiye'nin Kıbns
sorununa ilişkin politikasının aynen
devam edeceğini belirterek çözüm
platformunun AB değil BM olduğunu
kaydetti. Gül, müzakerelerin
sürdürülebilirliliği konusundaki
kaygılannın giderilip giderilmediğinin
sorulması üzerine, çerçeve belgesinin
Türkiye ile AB'nin ortak bir belgesi değil,
AB'nin belgesi olduguna dikkati çekti.
Ortak belgenin müzakerelerin bitmesinin
ardından ünzalanacak olan Katılım
Ortaklığı Belgesi olacağını söyleyen Gül,
Türkiye'nin AB'nin kendi belgesini
müzakere ettiğini kaydetti. Bu belgede
kendileri için hayati bazı noktalar
bulunduğunu ve bu noktalann açık bir
şekilde ortaya çıktığını ifade eden Gül,
hedefin tam üyelik olduğunu ve bunu
etkisiz hale getiren bir şey bulunmadığnıı
belirtti. AMJSturya'nın ısranyla belgeye
konulan " hazmetme kapasitesüıin" 1993
yıhnda Kopenhag siyasi kriterleri
belgesinde de yer aldığına işaret eden Gül,
bunun 17 Aralık zirve metinlerinde de
bulunduğunu belirtti.
Başbakan
Yardımcısı
ve Dışişleri
Bakanı
Abdullah Gül
Lüksemburg'a
ulaştığında
Îngiltere
Dışişleri
Bakanı
Jack Stravv
tarafından
karşılandı.
(Fotoğraf: AA)
zakerelere başlayan AB'nin
dünyaya önemli olanın din de-
ğil medeniyet değerleri oldu-
ğunu gösterdiğini ifade etti.
Basm toplantısmda Türkçe
konuşan Gül, "Türkçe de ar-
ük bir Avrupa dili" açıklama-
sını getirdi. Tam üye olmak
için müzakerelere başladıkla-
nnı söyleyen Abdullah Gül, 3
Ekim'in Türkiye, AB ve dün-
ya için hayırlı olmasını diledi.
Türkiye'nin Kıbns konusun-
daki tutumunun değişmediği-
ni söyleyen Gül, "Arzumuz bir
çözümün buhınmasKur. Bunun
yeri de Büieşmiş Milktler'dir.
Türkiye düşmanhklar peşinde
değü ama haksızhklara da hiç-
bir zaman boyun eğmez" diye
konuştu.
Gül, Türkiye'nin taahhütle-
rini yerine getirmeye devam
edeceğini, AB'den de kendi ta-
ahhütlerini yerine getirmesini
beklediğini vurguladı.
AB saati durdurdu
Ankara 'dan gelen Türk heye-
tinin gece saat 24.00'ten son-
ra Lüksemburg'a varacağını
öngören AB, saati durdurma
yöntemini uygulamaya soktu.
Saati sembolik olarak 23.59'da
durduran AB, bu uygulamay-
la Türkiye müzakerelere res-
men 3 Ekim tarihinde başla-
mış kabul edildi.
30 gergin saat
Straw, AB Dışişleri Bakan-
lan'nın Müzakere Çerçeve Bel-
gesi nde uzlaşıya varmalanmn
ardından yaptığı açıklamada
da, "Laik ve demokratik bir
Türkrve ile çahşarakdaha güç-
lü olacaklannı" vurguladı. Jack
Straw Türkiye'nin bir Avrupa
ülkesi olup olmadığı yönünde-
ki soruyu "Evet, Türldje bir
Avrupa ülkesklir'' şeklinde ya-
nıtladı.
Fransa Cumhurbaşkanı: Türkiye'nin büyük bir kültürel devrime ihtiyacı var
6
Son sözü Fransız lıalkı söyleyecek'
Dış Haberier Servisi-Fransa Cumhurbaşkanı Jac-
ques Chirac, Türkiye'nin AB'ye üyelik şartlan-
nı yerine getirebilmesı için büyük bir "kültürel
devrime" ihtiyaç duyacağını öne sürdü. Chirac,
"(Türkiye) başanlı oLacaknu? Bunu söyleyemem.
Umanrn, ama tam enıin değilim" dedi.
Türkiye'nin AB'ye katılımınm Fransa'da refe-
randuma sunulacağını yineleyen Chirac, demok-
rasilerde olması gerektiği gibi Fransızlann son sö-
zü söyleyeceğinı belirterek "Zamanı gelince gö-
receğiz'' diye konuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı PhflippeDouste-Blazy,
"istikrarlı ve demokratik, Avnıpa değerlerini be-
nimsemiş bir Türkiye'nin AB'nin çıkanna oldu-
ğunu" söyledi. Fransız Bakan, "Türkijetümalan-
larda çaba göstermen': Demokrasi, insan haklan,
temel özgürlükler, dini özgüriükler, kadın ve erkek
eşiüiği, azmhk haklan. tki seçenek var: Yaparsa
girer, yapmazsa gÜTnez" diye konuştu.
Fransa'nm Avrupa Işlerinden Sorumlu Bakam
Catherine Colana da AB'nüı banş, istikrar ve de-
mokrasi temelleri üzerine kurulduğunu ifade ede-
rek "Türkiye'yi köktendincilerin tarafina iteme-
yiz" diye konuştu.
Giscard d'Estaing üzgün
Eski Fransa devlet başkanlanndan Valery Gis-
card d'Estaing ise, AB-Türkiye müzakerelerinin
başlamasmı değerlendirirken "AB'nin büyük bir
serbestticaretbölgesine dönüştüğünü, bunun da
üzücü olduğunu" söyledi. Eskı başkan. AB'nin,
"Avrupa'mn siyasi birtiğine ilişkin büyük Fransız
planından uzaidaşmakta olduğunu" iddia etti.
Çerçeve belge, GKRY'nin tanınmasını da içeriyor
Türidye'nin eli boş
SchüsseL, Dışişleri Bakanı Plassnik'in cesaret madalyası hak ettiğini söyledi (Fotoğraf: AA)
Başbakan Schüssel: Zaten halkoylaması yapacağız
Viyana gurur duyuyor
VtYANA(Cumhuriyet)-Tür-
kiye'yle üyelik müzakereleri-
nin başlaması konusunda ülke-
sini AB içinde diğer üyelerle
karşı karşıya getirerek tecride it-
tiği suçlamalanm reddeden
Avusturya Başbakanı VVbttgang
Schüssel Lüksemburg'da Avus-
turya'nın tutumu ve alman so-
nuçtan "gururduyduğunu" söy-
ledi. Schüssel, "Gururhıyum.
BirBğin yeni üyeleri hazmetme
kapasitesi kriterini müzakere
be^esine dahil ettirdik" dedi.
Avusturya'nın ilk kez, AB'nin
yeni üyeleri içine alma yeterli-
liğinin ve tüm üye ülkelerin ma-
li olarak eşit muameleye tabi
tutulmasının Türk üyeliği için
bir önkoşul olarak metne geçi-
rildiğini savunan Schüssel, Tür-
kiye'nin AB üyeliğine yöneUk
alternatif hedef talebinin de
amacına ulaştığını iddia etti.
'Dayanışma içmdeydik'
Müzakerelerde, Türkiye ve-
ya AB tarafınca önkoşullardan
birinin yerine getirilmemesi du-
rumunda "Türldje'nin AB'ye
bağlanması için mümkün olan
en güçlü bağın" bulunması ge-
rekeceğini kaydeden Avusturya
Başbakanı, görüşmelerin üye-
lik müzakereleri olarak başla-
masının doğru olduğunun da
altını çizdi. Schüssel, Türkiye
ile ilgili tartışmalar sürecinde
"omuz omuza bir ulusal daya-
nışma içinde davranıldığınr
kaydetti. Avusturya Başbaka-
nı, Türkiye'nin üyeliği kesin-
leşmeden önce Avusturya'da bir
halkoylamasına gidileceğini bir
kez daha vurguladı ve "Bu hal-
koylaması kesinükle olacaktır
ve bunu zaten tüm siyasal par-
uTeristiyor'' diye konuştu. "Avus-
tuıya'nm Türkiye'ji dostbir ül-
ke olarak kabul ettiğini ve re-
form sürecinidesteklediğini'' be-
lirten Schüssel, "Avusturva'nm
itirazmın Steirmark eyaletinde-
ki seçimlerdenkaynaktandığıyo-
lundakispekülas>onlann da çok
saçma olduğunu" bildirdi. Ana
muhalefet partisi SPÖ"nün lide-
ri Alfred Gussenbauer ise
"Schüssd'msöylediğigflbibir ba-
şan ekleedflmediğini'* savundu.
MAHMUTGÜRER
ANKARA - AB tarafından
Türkiye ile "kriz diplomasi-
si" yürütülerek hazırlanan Mü-
zakere Çerçeve Belgesi, Tür-
kiye için olumsuzluklar içeri-
yor. AB'nin "KıbnsCumhu-
riyeti'nin tanmmasını istediği
karşı deklarasyona" atıfta bu-
lunulan belgede, aynca Kıbns
ile ilişkilerin normalleştiril-
mesi isteniyor.
Belgede aynı
zamanda, kalıcı
kısıtlamalar ile
hazmetme kapa-
sitesi de yer alı-
yor. Güney Kıb-
ns'ın NATO'da
faaliyet göstere-
bilmesine ilişkin
7.maddedemet-
nin içerisinde ka- |
lırken dönem ~™
başkanı Îngiltere, çerçeve bel-
genin ilk sayfasına bu mad-
denin geçersiz olduguna dair
yayımladığı deklarasyonu koy-
du.
Türkiye ile AB arasında bü-
yük kriz yaşatan Müzakere
Çerçeve Belgesi'nin 4 farklı
formatta Ankara'yla Lüksem-
burg arasında tam 8 kez gidip
geldiği öğrenildi.
Buna karşın Türkiye metne
istediklerini tam olarak yansı-
tamadı.
Dışişleri Bakam Abdullah
Gül'ün, "Müzakerelere başı-
mız dik başnyoruz" demesine
karşm taslak özelükle Dışişle-
ri Bakanlığı'nda büyük sıkın-
tı yarattı. Diplomatik kaynak-
lar, Türkiye'nin, eline 4 kez
geçen belgeyi geri çevirmesi-
ne karşın sürekli aynı şeyler ile
karşılaştığını belirttiler.
Kaynaklar, Ingiltere'nin An-
kara Büyükelçisi Peter West-
macott'un görüşmelerin ya-
• Ankara-Lüksemburg hattında 30 saat
süren diplomasi trafiğinin ardından
Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 8 kez
Türkiye ile Îngiltere arasında gidip geldiği
öğrenildi. Buna karşın hazırlanan taslağın
Ankara'nın temel istemlerine yanıt
vermediği belirtiliyor.
pıldığı AKP Genel Merkezi'ne
gehnesinin ardından ise orta-
mm yumuşadığnıı kaydettiler.
Burada yapılan değerlendir-
menin ardmdan Îngiltere'nin
"Kıbns'm NATO ve OECD
gibi uluslararası kuruluşlarda
faaüyette bulunması konusun-
da Türkiye'nin veto yetldsini
kuDanamamasma iaşkm" dek-
larasyon yayımlamasıyla sade-
ce 1 maddeye ilişkin sorun çö-
züldü.
Ancak hazmetme kapasite-
si ve kalıcı kısıtlamalara iliş-
kin maddeler taslağın içeri-
sinde kaldı. Ankara bu mad-
delerin taslağın içerisinden çı-
kanlmasmı istese de görüş-
melerde herhangi bir ilerleme
sağlanamadı. Öte yandan Kıb-
ns ile serbest dolaşıma ilişkin
maddeler Ankara'da sılontı ya-
rattı. Diplomatik kaynaklar,
Türkiye'nin 17 Aralık karar-
lanna ilişkin memnun oldu-
ğunu açıklarken hata yaptığı-
m belirterek "An-
cak sonuçta karar
siyasi iradenin ohı-
yor" diye konuştu-
îar.
Özellikle tanma
ilişkin kalıcı kısıt-
lamaya gidilebile-
ceğinin belgede yer
almasının ise Tür-
j kiye açısından
~ olumsuz sonuçlar
doğurabileceği belirtiliyor.
Limanlar açılacak
Belgede deklarasyona atıf-
ta bulunulmasının da Türkiye
açısmdan olumsuz olduğu be-
lirtiliyor. Ankara'nın 30 saat
süren müzakereler boyunca bu
konuya eğilmediğini ifade
eden kaynaklar, hazmetme ka-
pasitesüıin ise ilk hazırlanan
taslakta da yer aldığını, ancak
bu kez daha da açılarak belge-
ye konulduğupı belirtiyorlar.