18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JV LJ Li J. U J A kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVİN tLYASOĞLU Mersin'in kucakladığı festivalUluslararası Mersin Müzik Festi- vali'nin dördüncüsü pazar akşamı sona erdi. Bu festival, kentteki her birimin çorbaya kattığı tuzla dört yıldır yaşama kaviışuyor. Ülkemizdeki ciddi müzik festi- vallerinin arkasında güçlü bir ku- rum, bir vakıf ya da devlet vardır. Mersin Uluslararası Müzik Festi- vali ayncalıklar taşıyan bir festival. Rahmetli Hanri Atat'ın ve Mer- sinli bestecimiz Nevit Kodallı'nın girişimleriyle başlatılmış, Mersin kenti de ilk günden beri tüm birim- leriyle onu sahiplenmiş: Valilik, Büyükşehir Belediyesi, alt beledi- yeler, garnizon komutanlığı, der- nekler, sivil toplum örgütleri, ken- tin operası, üniversitesi, korolan, aynca bireysel maddi ve manevı katkı saglayan kültür-sanat dostla- n festivali bugün dört yaşına getir- mişler. Mersin doğal yapısı kadar sosyal yapısıyla da çok ilginç bir belde. Yakın çevresinde yer alan antik âlanlar sanat etkinlikleri için bulun- maz ortamlar. Mersin'in en fazla bir saat dışına çıktınız mı nerelere ulaşmıyorsunuz ki! KJZ Kalesi, Kanlı Divane, St. Paul Kilisesi, Se- baste kalıntılan gibi. Ilerki yıllarda kent ve çevresinin bu antik alanla- n, onlann mitolojik ve tarihsel öy- küleriyle birleştirilip ortamlanna göre seçilecek tematik konularla yeni festivallere açılabilir. Turizm sektörüyle işbirliği yapılarak festi- val için paket programlar hazırlana- bilir. Eğer bu festival dünyaca ünlü sanatçılan getirtebilir, daha sağlam temellere dayanarak Avrupa Festi- valler Birliği'nin de bir üyesi ola- bilirse yalnız yurtiçinden değil, yurtdışı merkezlerden de dinleyici çekecektir. Mersin'in sosyal açıdan da ilginç bir yapısı var: Sırtını Toroslar'a da- yamış, 1886'dan beri önemli bir li- man olmanın özellikleriyle çeşitli insanı kendine çekmiş bir kent. Bu- güne dek Arap, Ermeni, Rum, Ya- hudi ve Müslümanıyla çeşitli mez- hep ve dinden insanlar iç içe yaşa- mış. O kadar ki Mersin'de artık tek bir mezarlık var: Tüm dinlerin bir • Pazar akşamı Kanlı Divane'de on bin kişinin izlediği Yeni Türkü-Harem-Peni Xenaki konseriyle kapanan Uluslararası Mersin Müzik Festivali. ayncahklan olan bir festival. Rahmetli Hanri Atat'ın ve Mersinli bestecimiz Nevit Kodallı'nın girişimleriyle başlatılmış, Mersin kenti de ilk günden beri tüm birimleriyle onu sahiplenmiş. Ancak bir festival bireysel girişimler ve çevresel destekle belli bir yere kadar gidebilir. Bundan böyle Mersin Festivali'nin kurumsallaşması, belli bir vakfın, belli bir kuruluşun sürekli akanyla beslenmesi ve gerçek bir uluslararası kimlik kazanması dileğiyle. arada, hem de yan yana gömüldü- ğü belki de tek örnek. Katolik, Or- todoks, Ermeni, Latin Katolik, Ma- runi, Keldani, Süryani, Yahudi, Arap ve Türk Müslümanlar ve hat- ta tanrıtammazlar bile aynı mezar- lığa gömülüyor. Rahipler, papazlar, hahamlar ve imamlar bir arada tö- ren yapıyor, bir arada bayram kut- luyor. Aileler arasında hiçbir aynm yok, herkes birbirinden kız alıp ve- riyor. Mersin, doğal ve tarihsel zengin- liğinin yanı sıra böylesi bir toplum- sal zenginliğe de sahip. Bütün bu etmenler birleşince kentin çok da- ha zengin etkinlikleri hak ettiğini görüyorsunuz. Konu ispanya Idl, tspanyol yetkililer neredeydl? Bu yılki özdek (tema) İspanya i- di. Flamenkosundan gitanna, kas- tanyetinden Rodrigo'suna, Manu- el de Falla'sından Ispanyol Kap- riçyosu'na, Espana'dan 18. yüzyıl ezgilerine kadar müziğiyle, sanat- çılanyla İspanya bir hafta boyunca Mersin'in konuğu oldu. Ancak Tür- kiye'deki Ispanyol yetkililer bu et- kinliğe hiçbir ilgi göstermemiş, Cervantes Enstitüsü'ne, Ankara'da- ki sefarete, îstanbul'daki konsolos- luğa davetiyeler yollandığı halde hiçbir yanıt vermemişler. Festival komitesini destekleyen bir mektup dahi yazmalan yeterliydi. Uluslara- rası işbirliği için bütün dünyanın çırptndığı şu günlerde, göz ardı edilmemesi gereken noktalar. Benim katılabıldiğım son iki kon- serde Gürer Aykal yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası Ispan- yol müziğinin en görkemlı senfonik yapıtlannı sundu: İlk konsennde pi- yanist Muhiddin Dürrüoğlu 'is- panya Bahçelerinde Geceler'ı son derece duyarlı ve kusursuz bir tek- nikle çaldı. Hele Mersinli besteci- miz Kodallı'nın 'Ebru'sunu teknik kolayhğının v erdiği rahatlıkla son derece parlak olduğu kadar incelik- li yorurnladı. Bilkent Senfoni ikınci konserinde Manuel de Falla'dan Üç Köşeli Şapka, Chaprier'den Espa- na, Rodrıgo'dan Aranjuez ve Rims- ki-Korsakoftan Ispanyol Kapriç- yosu ile Cemal Reşit Rey'den Tür- kiye Rapsodisi'nı seslendirdi. Or- kestranın her iki konserinde de son dakikada yaptığı program değişikli- ğini düıleyiciye bildirmemesi bir ta- ühsizlikti. Şef Gürer Aykal'ın her bir hücresine hâkim olduğu topluluk, düzgün tonlamasıyla güçlü ve dina- mikti. Artık uzun yıllar birlikte çal- mış, geleneğe sahip topluluklann kendine özgü sesi duyuluyor Bilkent Orkestrası'ndan. Gitarcı Jaume Torrent, çalgısı anzalanınca bir baş- ka gitarla çalmak zonmda kalmışh. Ne yazık ki Rodrigo'nun Aranju- ez'indeki hnıyı, renkleri ve coşkuyu yansıtamadı. îkinci konserin diğer solisti, kastanyetçi Lucero Tena ise gecenin sürpriziydi. Madndli kas- tanyetçi, ıleri yaşına karşın son de- rece çevik ve güçlü ritmıyle salona coşkulu dakıkalar yaşattı. Mersinliler bu yılki festivalden unutamayacakları sahneleri şöyle sıralıyorlar: Kemancı Alexander Markofun Paganinisi, flamenko- cu Antonio Marquez'in danslan, Orfeon Korosu, Cihat Aşkın ve küçük arkadaşlan, ilk yılından be- ri festivale destek olan Bilkent Sen- foni Orkestrasf nın konserleri, Mu- hiddin Dürrüoğlu'nun piyanosu, Lucero Tenanın kastanyeti ve Kan- lı Divane'de on bin kişinin katılı- mıyla kapanış konserini gerçekleş- tiren Yeni Türkü, Harem, Peni Xenaki konserinin coşkusu... Bir festival bireysel girişimler ve çevresel destekle belli bir yere kadar gidebilir. Bundan böyle Mersin Fes- tivali'nin kurumsallaşması, belli bir vakfın, belli bir kuruluşun sürekli aka- nyla beslenmesi ve gerçek bir ulusla- rarası kimlik kazanması dileğiyle. www.eyinilyasoglu.com îzmir Devlet Senfoni Orkestrası 7 Ekim akşamı değerli piyanist İdil Biret'e eşlik edecek Yeni dinleti mevsiminin ilk resitali... ÖNDER KÜTAHYALI Izmir'de 2005-2006 dinleti mevsimi başladı. İZDOB dün akşam G. Verdi'nin "La Travi- ata"sıyla mevsimi açtı. İZDSO ise 7 Ekim ak- şamı ilk dinletisini verecek; solocu, değerli pi- yanist, Devlet Sanatçısı İdil Biret. Kentimizin çalışkan kurumu Îzmir Sanat ise etkinliklerine daha erken başladı ve 29 Eylül akşamı, piyanist Gülsin Onay'ın resitalini din- ledik. Îzmir Sanat'ın ekim ayı programı epey yo- ğun. 12 Ekim'de idil Biret'in piyano resitali var. 22 Ekim akşamı Ş. Dikener ile K. Tu- ran'ın viyolonsel piyano resitali, 26 Ekim'de de Şef İbrahim Yazıcı ile DESO'nun yer ala- cağı kalabalık bir kadroyla "Cumhuriyet Bay- ramı Özel Konseri" sunulacak. Aynca Bur- çin Büke nın (piyano), Volkan Hürseverin (kontrbas) ve Cengiz Baysal'ın (davul) katıla- cağı caz resitali, bir çocuk, bir de kukla tiyat- rosu. viyolonselci Ümit tşgörür ile piyanist Şeniz Dunı'nun seslendireceği "Film Müzik- lerinden ve Tangolardan Seçmeler", fotoğ- raf ve resim sergileri izlenecek. Kurumun son- raki aylarda da oldukça yoğun sanat etkinlik- leri yapacağına inanıyoruz. Onay'ınresitaline gelince: Değerli sanatçı- mız her yıl bır ya da birkaç kez fzmir'e gele- rek bizi mutlu kılar. Ne var ki son resitali. kendisinden dinlediğimiz güzel müziğin do- ruk noktasıydı. DEU Devlet Konservatuvan öğretim üyesi, piyanist ve benim sevgili dos- tum Seçil Akdil ile birlikte izlenimlerimizi sanatçıya aktardığımızda gülerek bize katıl- dı. "Galiba" dedi; "bu akşam yıldızlar da- ha parlak". Resital, E. Elgar'ın "Smyrna"sıyla başla- dı. Onu R. Schumann'ın Op. 1 "Abegg Çe- şitleraeleri" izledi. Bilindiği gibı Almanlar, notalan harflerle adlandınrlar. a la'nın, g de solün adıdır. Arada kalan harfler de öbür nota- lan verir. Schumann, çeşitlemelerin temasını la, si bemol, mi, sol sesleriyle başlatıyor; böy- lece gençliğindeki kız arkadaşı Abegg'in adı- nı anıyor. Bu dört nota çeşitlemelerin içinde ba- zen belirgin, bazen de biçim değişikliğine uğ- ratılmış olarak duyuluyor. Duılediğimiz yorum çok güzeldı. Onay, Chopin'ın müziğinde inandıncı ve coşturucu bir usta. Bestecinin Op. 22 Mi Bemol Majör "Andante Spianato et Grande Polona- ise Brillante" başlıklı parçası duygulu ve gör- kemliydi. tkinci yanda çaldığı Op. 47 No. 3 La Bemol Majör Ballade ise şiirseldi. M. Ravel'in "Ondine"ı renkli ve gökseldi. A. Adnan Say- gun'un Op. 15 sonatı da herkesi mutlu kıldı. Re- sital, L. Van Beethoven'in Op. 81 Mi Bemol Majör "Vedalar" başlıklı sonatıyla sona erdi. Sanatçının yorumu, düşündürmenin, yüksek beğeninin ve devingenliğin bıreşımiydi. Onay, Chopin'in Op. 48 No. 2 Fa Diyez Minör Noc- turne'ü ile coşkulu dinleyicilerine teşekkür et- ti. îzmir Sanat'ın salonunda artık yeni bir Ste- inway piyano var. Çalgının tonu çok güzel; a- ma belki yeni oluşu nedeniyle biraz kısık. Re- sitalin özellikle ikinci yansında ince bölgede- ki bazı seslerin akordu biraz bozuldu. Bu ak- saklığı önlemek için akort uzmanuıı dinleti sü- resince salonda bulundurmak sanınm yerinde olur. Yeni dinleti mevsiminin değerli müzik- severlere mutluluk getirmesini dilerim. İSTANBUL SAKSOFON KUARTETTEN MÜZİK ŞÖLENİ Kültür Servisi - Borusan Kültür ve Sanat Merkezi etkinlikleri çerçevesinde tstanbui Saksofon Kuartet 10 Ekim Salı günü saat 19.00'da İtalyan Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. Alto ve bariton sax'ta Ergüven Başa- ran, tenor saxta Güney Erken, tenor, alto, bariton ve soprano sax'ta Aykut Demirel, alto sax"ta Turgut Aktaş'tan kurulu Istanbul Saksofon Kuartet'e bu konserde gitarda Cem Tuncer kahlıyor. Ücretsiz olan konserde topluluk, dün- yaca ünlü besteci ve aranjörlerin caz parçalann 'goespel'lara dek uzanan bir müzik şöleni sunacak. 2002 Nisan ayında, tstanbui Devlet Opera Orkestrası Müdürlüğü'nün 'Kiss me Kate' müzikalinde çalmak için dört saksofoncu arkadaşıyla provalara başla- yan saksofon sanatçısı Ergüven Başa- ran, ardından Istanbul Saksofon Kuar- tet'i kurarak ünlü besteci ve aranjörlerin yapıtlanndan yirmisini repertuvanna al- mışrı. (0 212 292 55 06) KULTUR • SANAT (0212) 293 «9 7« tıycrtrooyunevı U Ekim'den 23 Ekime kadar her gün haftaıçi saat: 20:00 Cu/nartesı - Pazar saat: 15:00 İSM 2 KAT / Tartabaşı Bulvan No 120-122 Beyogiu Rezervasyon 0212 254 96 96 / www tıyatrooyunevı corr> ÖckettiJnV comTICjq|»IU0212) 478 0 600 ** TURİZM BAJCAMUârMIN MADDİ KATKILARlYLA İlanlarınız için (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr I S T A N » U L G Ü Z E L S A N A T I A R PİYANO GİTAR IKLASK 4 FLAMENKO 4 POPı KEMAN VİYOLA ÇELLO ŞAN YAN FLÜT DAVUL BALE&DANS RESİM • HIZIM t RESHIBOLİ MLERlSt HAZIRUK nOCRAMI • KS)AYUÇ\UillAIlOltKESTIUSaDÂ ÇALMA FIKSATI • STtvrop* PKO\ OlAVAĞl T.C.M.E.B OZEL ISTANBU. Gl'ZEL SANATLAR SogutluçtşnH Cd. Yavnzturk Sk. N: 40 KADIKOV Tcl: 0216.414 4 040-91 www.ıstaDbulguz<lsaııatİjır.coııı [email protected] SES-1885 ORTAOYUNCULAR www.ortaoyuncular.com 7 Ekim'den Başlayarak Ferhan Şensoy'un KENEF PENCERESINDEN DENIZ GOREN GULDURU Ferhan Şensoy - Nefrin Tokyay - Rasim Öztekin - Okan Bayulgen Ali Catalbas - Etif Durdu - Ebru Soyuerden - Ozgü Namal Cuma - Cumartesi 20.00. Pazar 15.00 ve 18.00 £ Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER 10 Ekim Pazartesi saat:20 00 I IST1KLAL CAD. N0140 TEL: (0 212) 251 18 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 I Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER 11 Ekim Salı saat:20.30 AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİİnde Tel: 0212 351 93 84 TiyatroStüdyosu Morris Panych BUGÜN, YARIN-TEY;(kara güldürü) Çeviren: Füsun Günersel • Yöneten: Ahmet Levendoğlu Müzik: Selim Atakan • Tasarım: Hakan Diindar Işık Tasarımi: Murat Kthç Oynayanlar: Mehmet Ali Kaptanlar • Serda Kondeler Aktuna AFİFE JALE SAHNESİ. 5. S. 7.8.9.19,20,2İ. 22 EKİM SAAT: 20:00 OYUN ATÖLYESİ: 25,25,31 EKİM SAAT: 20.30 İSM 2. KAT: 28,29 EKİM SAAT: 20:00 GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Amerikan Telekomu Neden Satılmaz Sağ olsun, sevgili dostum Yılmaz Dikbaş iki ki- tabını yolladı: Gaflet, Dalalet, Hıyanet ile Gönüllü Devşirmeler. Birinci kitabın 314. sayfasındaki Amerika kendi telekomunu satmıyor başlıklı yazıda şu bilgileri ve- riyor: Bir Amerikan telekom şirketi olan Voice Stream'i Alman telekom şirketi ele geçirmek istedi ve 24 mil- yon dolar teklif etti. Ne oldu biliyor musunuz? Glo- balleşmenin babası Amerikan hükümeti bu satışa karşı çıktı! Teklife cevap vermek için aylarca aya- ğını sürüdü. Sonra, Nisan 2001 'de son kararını açıklayacağını duyurdu. Karar tarihi geldi, iki haf- ta geçti, ama hâlâ Amerikan yetkililerinin pek ve- rimkâr olmadığı görüldü. Aslında onlann tutumla- rında şaşılacak bir şey yoktu, çünkü yasalara gö- re bir Amerikan telekom şirketinin yabancılara sa- tılması yasaktı! Evet, yanlış duymadınız, fakir ülke- lere globalleşme adı altında özelleştirmeyi dayatan Amerika'da yasa aynen şoyle diyor: "Hiçbiryaban- cı hükümete veya temsilcisine Amerika 'da telekom işletme ruhsatı verilemez. Amerikalılar kendi tele- kom pazarlannı yabancı rakiplerine açmıyoriar ve bu 66 yıldır böyle!" Yazıda, başka ülkelerden de yararlı bilgiler var Fransa ve Almanya'da, telekomun özelleştirilme- sinden sonra, 45'i devletin elinde kalmış; Japon- ya'da da bu oran korunmuş. özelleştirme-güzelleştirme-yağmalama oyunu böyle. Burada bizi ilgılendıren, Erol Manisalı'nın bıkıp usanmadan yinelediği gibi siyasetçisiyle, işleyim- cisiyle, iç-dış alım satımcısıyla Türklerin ne yaptık- lan, bılerek ya da bilmeyerek neye ortak, daha doğ- rusu maşa oldukları? Okuyorsunuz, izliyorsunuz; gerek AB, gerek ar- kasındaki ABD, bütün kurum, kuruluş ve kişileriy- le sabah akşam Türkıye'nin şu erişilmez, yüceler yücesi AB'ye gırebilmesi için artık her gün değil, her saat, her dakıka yeni koşullar öne sürüyor; onlann Amerikan ya da Avrupa lirasıyla çalışan yerli uşak- ları da aldıkları buyruk uyannca ardı ardına toplan- tılar düzenliyor, sırtlarını zincirlerle param parça e- den Şiiler gibi, "Evet, evetttt, biz o günahlan işle- dik, Ermenileri de, Yunanlılan da, yeryüzündeki her- kesi de kestik, yaktık, erittik!" diye çırpınıyorlar. Yeryüzünden el ve özezerliği silip atamadıkça bu hastalıklı görüntülere, sözlere hep tanık olacağımı- za kuşku yok. "I.François, Kanuni Süleyman'dan yardım iste- yip aman beni kanatlarının altına al diye yalvardığı günden beri Batılılar, Avmpalılar aynı aşağılık oyu- nu oynayagelmışler: Istedikleri yardımı alırken bile bizi sırtımızdan hançerlemiş, yeryüzünden izimizi silmeye ant içmişler. Tamam, tamam da, Mustafa Kemal'in dışında bu oyuna kafatutacak, onu bozup bağımsızlığımı- za, egemenliğimize, toprağımıza, bütün temel ku- rumlarımıza sahip çıkacak kimse yok mu, olmaya- cak mı? Atatürk'ün, ınanılmaz bir bilgelikle yurdumuzun gerçek efendisı saydığı köylülerimiz geçen gün Ma- nisa'da toplanıp haykırdı; Erdemir için savaşan emekçi kardeşlerimiz de üzerlerine düşeni eksik- siz yerine getiriyor her gün. Ama yetmez; asker sivil, genç yaşlı, kadın erkek herkesin tıpkı Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi ayağa kal- kıp ABD'nin, AB'nin oyunlarına hayır demesi; bıkıp usanmadan yüzümüze vurdukları Asyalı kökeni- mizi anımsaması, bu amaçla el ele verip yeni bir dünya düzeni oluşturmaya çalışanlara katılmayı desteklemesi gerekir! Olur mu dersiniz? Başka seçenek yok ki; ya olur ya da yaşamaya, bağımsız, onurlu, mutlu kalmaya hakkımız uçup gider. sbonaran " hotmail/yahoo.com u Yazma, Felsefe, Sinema. ilginizi çekiyorsa; Mehmet Eroğlu Ahmet İnam Yıldırım B. Doğan Ahmet Özer Oğuz Onaran Kubilay Aysevener Çiğdem Üiker ile birlikte yaşamınızdaki sıradanlıktan sıynhp kendinizi geliştirmek, uygulamah çalışmalarla duygu ve düşüncelerinizi etkili ve akıcı bir dille yazıya aktarabilmek, edebiyat ve sinema dünyasında coşkulu serüvenlere katılmak istiyorsanız; 12 Ekim 2005te başlayacak • Yazma • Felsefeye Giriş-Felsefe Yazın İlişkisi • Sinema Tarihi ve Film Çözümlemeleri çahşmalanmıza bekliyoruz. Aynntılı bilgiyi vakfımızdan edinebilirsiniz. Son başvuru tarihi 10 Ekim 2005 Pazartesi. mumcu $ y{iiî Klul Paris Caddesi No 14 KavaklıdefB. 06540 ANKARA Te>: (0312) 417 Tl 20 pbx Faks. (03121417 57 46 e-posta* umeg9ufnag.org.tr www umag.org îr www.ticketlufli.coni 0212 478 0 600 TC BEYKOZ AÎLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004/734 Abdullah Çayiak tarafından davalı Seyyare Çaylak aleyhine açılan boşanma da\asında, adresinde bulu- namayan davalı Seyyare Çaylak'ın duruşmanın bıra- kıldığı 16.11.2005 günü saat 08.50'de mahkememiz- de hazır bulunması, bızzat hazır bulunmadığı takdu-- de kendisini bır vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yoklugunda karar \erileceğı hususu ılanen tebliğ olu- ' nur. 01 08.200i' Basm: 36948
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle