Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
JV LJ Li J. U J A kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVİN tLYASOĞLU
Mersin'in kucakladığı festivalUluslararası Mersin Müzik Festi-
vali'nin dördüncüsü pazar akşamı
sona erdi. Bu festival, kentteki her
birimin çorbaya kattığı tuzla dört
yıldır yaşama kaviışuyor.
Ülkemizdeki ciddi müzik festi-
vallerinin arkasında güçlü bir ku-
rum, bir vakıf ya da devlet vardır.
Mersin Uluslararası Müzik Festi-
vali ayncalıklar taşıyan bir festival.
Rahmetli Hanri Atat'ın ve Mer-
sinli bestecimiz Nevit Kodallı'nın
girişimleriyle başlatılmış, Mersin
kenti de ilk günden beri tüm birim-
leriyle onu sahiplenmiş: Valilik,
Büyükşehir Belediyesi, alt beledi-
yeler, garnizon komutanlığı, der-
nekler, sivil toplum örgütleri, ken-
tin operası, üniversitesi, korolan,
aynca bireysel maddi ve manevı
katkı saglayan kültür-sanat dostla-
n festivali bugün dört yaşına getir-
mişler.
Mersin doğal yapısı kadar sosyal
yapısıyla da çok ilginç bir belde.
Yakın çevresinde yer alan antik
âlanlar sanat etkinlikleri için bulun-
maz ortamlar. Mersin'in en fazla
bir saat dışına çıktınız mı nerelere
ulaşmıyorsunuz ki! KJZ Kalesi,
Kanlı Divane, St. Paul Kilisesi, Se-
baste kalıntılan gibi. Ilerki yıllarda
kent ve çevresinin bu antik alanla-
n, onlann mitolojik ve tarihsel öy-
küleriyle birleştirilip ortamlanna
göre seçilecek tematik konularla
yeni festivallere açılabilir. Turizm
sektörüyle işbirliği yapılarak festi-
val için paket programlar hazırlana-
bilir. Eğer bu festival dünyaca ünlü
sanatçılan getirtebilir, daha sağlam
temellere dayanarak Avrupa Festi-
valler Birliği'nin de bir üyesi ola-
bilirse yalnız yurtiçinden değil,
yurtdışı merkezlerden de dinleyici
çekecektir.
Mersin'in sosyal açıdan da ilginç
bir yapısı var: Sırtını Toroslar'a da-
yamış, 1886'dan beri önemli bir li-
man olmanın özellikleriyle çeşitli
insanı kendine çekmiş bir kent. Bu-
güne dek Arap, Ermeni, Rum, Ya-
hudi ve Müslümanıyla çeşitli mez-
hep ve dinden insanlar iç içe yaşa-
mış. O kadar ki Mersin'de artık tek
bir mezarlık var: Tüm dinlerin bir
• Pazar akşamı Kanlı Divane'de on bin kişinin izlediği Yeni Türkü-Harem-Peni Xenaki
konseriyle kapanan Uluslararası Mersin Müzik Festivali. ayncahklan olan bir festival.
Rahmetli Hanri Atat'ın ve Mersinli bestecimiz Nevit Kodallı'nın girişimleriyle başlatılmış,
Mersin kenti de ilk günden beri tüm birimleriyle onu sahiplenmiş. Ancak bir festival bireysel
girişimler ve çevresel destekle belli bir yere kadar gidebilir. Bundan böyle Mersin
Festivali'nin kurumsallaşması, belli bir vakfın, belli bir kuruluşun sürekli akanyla beslenmesi
ve gerçek bir uluslararası kimlik kazanması dileğiyle.
arada, hem de yan yana gömüldü-
ğü belki de tek örnek. Katolik, Or-
todoks, Ermeni, Latin Katolik, Ma-
runi, Keldani, Süryani, Yahudi,
Arap ve Türk Müslümanlar ve hat-
ta tanrıtammazlar bile aynı mezar-
lığa gömülüyor. Rahipler, papazlar,
hahamlar ve imamlar bir arada tö-
ren yapıyor, bir arada bayram kut-
luyor. Aileler arasında hiçbir aynm
yok, herkes birbirinden kız alıp ve-
riyor.
Mersin, doğal ve tarihsel zengin-
liğinin yanı sıra böylesi bir toplum-
sal zenginliğe de sahip. Bütün bu
etmenler birleşince kentin çok da-
ha zengin etkinlikleri hak ettiğini
görüyorsunuz.
Konu ispanya Idl, tspanyol
yetkililer neredeydl?
Bu yılki özdek (tema) İspanya i-
di. Flamenkosundan gitanna, kas-
tanyetinden Rodrigo'suna, Manu-
el de Falla'sından Ispanyol Kap-
riçyosu'na, Espana'dan 18. yüzyıl
ezgilerine kadar müziğiyle, sanat-
çılanyla İspanya bir hafta boyunca
Mersin'in konuğu oldu. Ancak Tür-
kiye'deki Ispanyol yetkililer bu et-
kinliğe hiçbir ilgi göstermemiş,
Cervantes Enstitüsü'ne, Ankara'da-
ki sefarete, îstanbul'daki konsolos-
luğa davetiyeler yollandığı halde
hiçbir yanıt vermemişler. Festival
komitesini destekleyen bir mektup
dahi yazmalan yeterliydi. Uluslara-
rası işbirliği için bütün dünyanın
çırptndığı şu günlerde, göz ardı
edilmemesi gereken noktalar.
Benim katılabıldiğım son iki kon-
serde Gürer Aykal yönetimindeki
Bilkent Senfoni Orkestrası Ispan-
yol müziğinin en görkemlı senfonik
yapıtlannı sundu: İlk konsennde pi-
yanist Muhiddin Dürrüoğlu 'is-
panya Bahçelerinde Geceler'ı son
derece duyarlı ve kusursuz bir tek-
nikle çaldı. Hele Mersinli besteci-
miz Kodallı'nın 'Ebru'sunu teknik
kolayhğının v erdiği rahatlıkla son
derece parlak olduğu kadar incelik-
li yorurnladı. Bilkent Senfoni ikınci
konserinde Manuel de Falla'dan Üç
Köşeli Şapka, Chaprier'den Espa-
na, Rodrıgo'dan Aranjuez ve Rims-
ki-Korsakoftan Ispanyol Kapriç-
yosu ile Cemal Reşit Rey'den Tür-
kiye Rapsodisi'nı seslendirdi. Or-
kestranın her iki konserinde de son
dakikada yaptığı program değişikli-
ğini düıleyiciye bildirmemesi bir ta-
ühsizlikti. Şef Gürer Aykal'ın her bir
hücresine hâkim olduğu topluluk,
düzgün tonlamasıyla güçlü ve dina-
mikti. Artık uzun yıllar birlikte çal-
mış, geleneğe sahip topluluklann
kendine özgü sesi duyuluyor Bilkent
Orkestrası'ndan. Gitarcı Jaume
Torrent, çalgısı anzalanınca bir baş-
ka gitarla çalmak zonmda kalmışh.
Ne yazık ki Rodrigo'nun Aranju-
ez'indeki hnıyı, renkleri ve coşkuyu
yansıtamadı. îkinci konserin diğer
solisti, kastanyetçi Lucero Tena ise
gecenin sürpriziydi. Madndli kas-
tanyetçi, ıleri yaşına karşın son de-
rece çevik ve güçlü ritmıyle salona
coşkulu dakıkalar yaşattı.
Mersinliler bu yılki festivalden
unutamayacakları sahneleri şöyle
sıralıyorlar: Kemancı Alexander
Markofun Paganinisi, flamenko-
cu Antonio Marquez'in danslan,
Orfeon Korosu, Cihat Aşkın ve
küçük arkadaşlan, ilk yılından be-
ri festivale destek olan Bilkent Sen-
foni Orkestrasf nın konserleri, Mu-
hiddin Dürrüoğlu'nun piyanosu,
Lucero Tenanın kastanyeti ve Kan-
lı Divane'de on bin kişinin katılı-
mıyla kapanış konserini gerçekleş-
tiren Yeni Türkü, Harem, Peni
Xenaki konserinin coşkusu...
Bir festival bireysel girişimler ve
çevresel destekle belli bir yere kadar
gidebilir. Bundan böyle Mersin Fes-
tivali'nin kurumsallaşması, belli bir
vakfın, belli bir kuruluşun sürekli aka-
nyla beslenmesi ve gerçek bir ulusla-
rarası kimlik kazanması dileğiyle.
www.eyinilyasoglu.com
îzmir Devlet Senfoni Orkestrası 7 Ekim akşamı değerli piyanist İdil Biret'e eşlik edecek
Yeni dinleti mevsiminin ilk resitali...
ÖNDER KÜTAHYALI
Izmir'de 2005-2006 dinleti mevsimi başladı.
İZDOB dün akşam G. Verdi'nin "La Travi-
ata"sıyla mevsimi açtı. İZDSO ise 7 Ekim ak-
şamı ilk dinletisini verecek; solocu, değerli pi-
yanist, Devlet Sanatçısı İdil Biret.
Kentimizin çalışkan kurumu Îzmir Sanat ise
etkinliklerine daha erken başladı ve 29 Eylül
akşamı, piyanist Gülsin Onay'ın resitalini din-
ledik.
Îzmir Sanat'ın ekim ayı programı epey yo-
ğun. 12 Ekim'de idil Biret'in piyano resitali
var. 22 Ekim akşamı Ş. Dikener ile K. Tu-
ran'ın viyolonsel piyano resitali, 26 Ekim'de
de Şef İbrahim Yazıcı ile DESO'nun yer ala-
cağı kalabalık bir kadroyla "Cumhuriyet Bay-
ramı Özel Konseri" sunulacak. Aynca Bur-
çin Büke nın (piyano), Volkan Hürseverin
(kontrbas) ve Cengiz Baysal'ın (davul) katıla-
cağı caz resitali, bir çocuk, bir de kukla tiyat-
rosu. viyolonselci Ümit tşgörür ile piyanist
Şeniz Dunı'nun seslendireceği "Film Müzik-
lerinden ve Tangolardan Seçmeler", fotoğ-
raf ve resim sergileri izlenecek. Kurumun son-
raki aylarda da oldukça yoğun sanat etkinlik-
leri yapacağına inanıyoruz.
Onay'ınresitaline gelince: Değerli sanatçı-
mız her yıl bır ya da birkaç kez fzmir'e gele-
rek bizi mutlu kılar. Ne var ki son resitali.
kendisinden dinlediğimiz güzel müziğin do-
ruk noktasıydı. DEU Devlet Konservatuvan
öğretim üyesi, piyanist ve benim sevgili dos-
tum Seçil Akdil ile birlikte izlenimlerimizi
sanatçıya aktardığımızda gülerek bize katıl-
dı. "Galiba" dedi; "bu akşam yıldızlar da-
ha parlak".
Resital, E. Elgar'ın "Smyrna"sıyla başla-
dı. Onu R. Schumann'ın Op. 1 "Abegg Çe-
şitleraeleri" izledi. Bilindiği gibı Almanlar,
notalan harflerle adlandınrlar. a la'nın, g de
solün adıdır. Arada kalan harfler de öbür nota-
lan verir. Schumann, çeşitlemelerin temasını
la, si bemol, mi, sol sesleriyle başlatıyor; böy-
lece gençliğindeki kız arkadaşı Abegg'in adı-
nı anıyor. Bu dört nota çeşitlemelerin içinde ba-
zen belirgin, bazen de biçim değişikliğine uğ-
ratılmış olarak duyuluyor. Duılediğimiz yorum
çok güzeldı.
Onay, Chopin'ın müziğinde inandıncı ve
coşturucu bir usta. Bestecinin Op. 22 Mi Bemol
Majör "Andante Spianato et Grande Polona-
ise Brillante" başlıklı parçası duygulu ve gör-
kemliydi. tkinci yanda çaldığı Op. 47 No. 3 La
Bemol Majör Ballade ise şiirseldi. M. Ravel'in
"Ondine"ı renkli ve gökseldi. A. Adnan Say-
gun'un Op. 15 sonatı da herkesi mutlu kıldı. Re-
sital, L. Van Beethoven'in Op. 81 Mi Bemol
Majör "Vedalar" başlıklı sonatıyla sona erdi.
Sanatçının yorumu, düşündürmenin, yüksek
beğeninin ve devingenliğin bıreşımiydi. Onay,
Chopin'in Op. 48 No. 2 Fa Diyez Minör Noc-
turne'ü ile coşkulu dinleyicilerine teşekkür et-
ti. îzmir Sanat'ın salonunda artık yeni bir Ste-
inway piyano var. Çalgının tonu çok güzel; a-
ma belki yeni oluşu nedeniyle biraz kısık. Re-
sitalin özellikle ikinci yansında ince bölgede-
ki bazı seslerin akordu biraz bozuldu. Bu ak-
saklığı önlemek için akort uzmanuıı dinleti sü-
resince salonda bulundurmak sanınm yerinde
olur. Yeni dinleti mevsiminin değerli müzik-
severlere mutluluk getirmesini dilerim.
İSTANBUL SAKSOFON KUARTETTEN MÜZİK ŞÖLENİ
Kültür Servisi - Borusan Kültür ve
Sanat Merkezi etkinlikleri çerçevesinde
tstanbui Saksofon Kuartet 10 Ekim
Salı günü saat 19.00'da İtalyan Kültür
Merkezi'nde bir konser verecek.
Alto ve bariton sax'ta Ergüven Başa-
ran, tenor saxta Güney Erken, tenor,
alto, bariton ve soprano sax'ta Aykut
Demirel, alto sax"ta Turgut Aktaş'tan
kurulu Istanbul Saksofon Kuartet'e bu
konserde gitarda Cem Tuncer kahlıyor.
Ücretsiz olan konserde topluluk, dün-
yaca ünlü besteci ve aranjörlerin caz
parçalann 'goespel'lara dek uzanan bir
müzik şöleni sunacak.
2002 Nisan ayında, tstanbui Devlet
Opera Orkestrası Müdürlüğü'nün 'Kiss
me Kate' müzikalinde çalmak için dört
saksofoncu arkadaşıyla provalara başla-
yan saksofon sanatçısı Ergüven Başa-
ran, ardından Istanbul Saksofon Kuar-
tet'i kurarak ünlü besteci ve aranjörlerin
yapıtlanndan yirmisini repertuvanna al-
mışrı. (0 212 292 55 06)
KULTUR • SANAT (0212) 293 «9 7«
tıycrtrooyunevı
U Ekim'den 23 Ekime kadar her gün haftaıçi saat: 20:00
Cu/nartesı - Pazar saat: 15:00
İSM 2 KAT / Tartabaşı Bulvan No 120-122 Beyogiu
Rezervasyon 0212 254 96 96 / www tıyatrooyunevı corr>
ÖckettiJnV comTICjq|»IU0212) 478 0 600
** TURİZM BAJCAMUârMIN MADDİ KATKILARlYLA
İlanlarınız için
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com
www.perareklam.com.tr
I S T A N » U L
G Ü Z E L
S A N A T I A R
PİYANO
GİTAR
IKLASK 4 FLAMENKO 4 POPı
KEMAN
VİYOLA
ÇELLO
ŞAN
YAN FLÜT
DAVUL
BALE&DANS
RESİM
• HIZIM t RESHIBOLİ MLERlSt
HAZIRUK nOCRAMI
• KS)AYUÇ\UillAIlOltKESTIUSaDÂ
ÇALMA FIKSATI
• STtvrop* PKO\
OlAVAĞl
T.C.M.E.B OZEL ISTANBU.
Gl'ZEL SANATLAR
SogutluçtşnH Cd. Yavnzturk Sk. N: 40
KADIKOV Tcl: 0216.414 4 040-91
www.ıstaDbulguz<lsaııatİjır.coııı
igs@i5tanbulguzebanatUr.com
SES-1885 ORTAOYUNCULAR
www.ortaoyuncular.com
7 Ekim'den Başlayarak
Ferhan Şensoy'un
KENEF PENCERESINDEN DENIZ GOREN GULDURU
Ferhan Şensoy - Nefrin Tokyay - Rasim Öztekin - Okan Bayulgen
Ali Catalbas - Etif Durdu - Ebru Soyuerden - Ozgü Namal
Cuma - Cumartesi 20.00. Pazar 15.00 ve 18.00 £
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
10 Ekim Pazartesi saat:20 00 I
IST1KLAL CAD. N0140 TEL: (0 212) 251 18 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 I
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
11 Ekim Salı saat:20.30
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİİnde Tel: 0212 351 93 84
TiyatroStüdyosu
Morris Panych
BUGÜN, YARIN-TEY;(kara güldürü)
Çeviren: Füsun Günersel • Yöneten: Ahmet Levendoğlu
Müzik: Selim Atakan • Tasarım: Hakan Diindar
Işık Tasarımi: Murat Kthç
Oynayanlar: Mehmet Ali Kaptanlar • Serda Kondeler Aktuna
AFİFE JALE SAHNESİ. 5. S. 7.8.9.19,20,2İ. 22 EKİM SAAT: 20:00
OYUN ATÖLYESİ: 25,25,31 EKİM SAAT: 20.30
İSM 2. KAT: 28,29 EKİM SAAT: 20:00
GÜZELİN ARDINDA
BERTAN ONARAN
Amerikan Telekomu
Neden Satılmaz
Sağ olsun, sevgili dostum Yılmaz Dikbaş iki ki-
tabını yolladı: Gaflet, Dalalet, Hıyanet ile Gönüllü
Devşirmeler.
Birinci kitabın 314. sayfasındaki Amerika kendi
telekomunu satmıyor başlıklı yazıda şu bilgileri ve-
riyor:
Bir Amerikan telekom şirketi olan Voice Stream'i
Alman telekom şirketi ele geçirmek istedi ve 24 mil-
yon dolar teklif etti. Ne oldu biliyor musunuz? Glo-
balleşmenin babası Amerikan hükümeti bu satışa
karşı çıktı! Teklife cevap vermek için aylarca aya-
ğını sürüdü. Sonra, Nisan 2001 'de son kararını
açıklayacağını duyurdu. Karar tarihi geldi, iki haf-
ta geçti, ama hâlâ Amerikan yetkililerinin pek ve-
rimkâr olmadığı görüldü. Aslında onlann tutumla-
rında şaşılacak bir şey yoktu, çünkü yasalara gö-
re bir Amerikan telekom şirketinin yabancılara sa-
tılması yasaktı! Evet, yanlış duymadınız, fakir ülke-
lere globalleşme adı altında özelleştirmeyi dayatan
Amerika'da yasa aynen şoyle diyor: "Hiçbiryaban-
cı hükümete veya temsilcisine Amerika 'da telekom
işletme ruhsatı verilemez. Amerikalılar kendi tele-
kom pazarlannı yabancı rakiplerine açmıyoriar ve bu
66 yıldır böyle!"
Yazıda, başka ülkelerden de yararlı bilgiler var
Fransa ve Almanya'da, telekomun özelleştirilme-
sinden sonra, 45'i devletin elinde kalmış; Japon-
ya'da da bu oran korunmuş.
özelleştirme-güzelleştirme-yağmalama oyunu
böyle.
Burada bizi ilgılendıren, Erol Manisalı'nın bıkıp
usanmadan yinelediği gibi siyasetçisiyle, işleyim-
cisiyle, iç-dış alım satımcısıyla Türklerin ne yaptık-
lan, bılerek ya da bilmeyerek neye ortak, daha doğ-
rusu maşa oldukları?
Okuyorsunuz, izliyorsunuz; gerek AB, gerek ar-
kasındaki ABD, bütün kurum, kuruluş ve kişileriy-
le sabah akşam Türkıye'nin şu erişilmez, yüceler
yücesi AB'ye gırebilmesi için artık her gün değil, her
saat, her dakıka yeni koşullar öne sürüyor; onlann
Amerikan ya da Avrupa lirasıyla çalışan yerli uşak-
ları da aldıkları buyruk uyannca ardı ardına toplan-
tılar düzenliyor, sırtlarını zincirlerle param parça e-
den Şiiler gibi, "Evet, evetttt, biz o günahlan işle-
dik, Ermenileri de, Yunanlılan da, yeryüzündeki her-
kesi de kestik, yaktık, erittik!" diye çırpınıyorlar.
Yeryüzünden el ve özezerliği silip atamadıkça bu
hastalıklı görüntülere, sözlere hep tanık olacağımı-
za kuşku yok.
"I.François, Kanuni Süleyman'dan yardım iste-
yip aman beni kanatlarının altına al diye yalvardığı
günden beri Batılılar, Avmpalılar aynı aşağılık oyu-
nu oynayagelmışler: Istedikleri yardımı alırken bile
bizi sırtımızdan hançerlemiş, yeryüzünden izimizi
silmeye ant içmişler.
Tamam, tamam da, Mustafa Kemal'in dışında
bu oyuna kafatutacak, onu bozup bağımsızlığımı-
za, egemenliğimize, toprağımıza, bütün temel ku-
rumlarımıza sahip çıkacak kimse yok mu, olmaya-
cak mı?
Atatürk'ün, ınanılmaz bir bilgelikle yurdumuzun
gerçek efendisı saydığı köylülerimiz geçen gün Ma-
nisa'da toplanıp haykırdı; Erdemir için savaşan
emekçi kardeşlerimiz de üzerlerine düşeni eksik-
siz yerine getiriyor her gün.
Ama yetmez; asker sivil, genç yaşlı, kadın erkek
herkesin tıpkı Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi ayağa kal-
kıp ABD'nin, AB'nin oyunlarına hayır demesi; bıkıp
usanmadan yüzümüze vurdukları Asyalı kökeni-
mizi anımsaması, bu amaçla el ele verip yeni bir
dünya düzeni oluşturmaya çalışanlara katılmayı
desteklemesi gerekir!
Olur mu dersiniz? Başka seçenek yok ki; ya olur
ya da yaşamaya, bağımsız, onurlu, mutlu kalmaya
hakkımız uçup gider.
sbonaran " hotmail/yahoo.com
u
Yazma, Felsefe,
Sinema.
ilginizi çekiyorsa;
Mehmet Eroğlu
Ahmet İnam
Yıldırım B. Doğan
Ahmet Özer
Oğuz Onaran
Kubilay Aysevener
Çiğdem Üiker
ile birlikte yaşamınızdaki sıradanlıktan sıynhp
kendinizi geliştirmek, uygulamah çalışmalarla
duygu ve düşüncelerinizi etkili ve akıcı bir dille
yazıya aktarabilmek, edebiyat ve sinema dünyasında
coşkulu serüvenlere katılmak istiyorsanız;
12 Ekim 2005te başlayacak
• Yazma
• Felsefeye Giriş-Felsefe Yazın İlişkisi
• Sinema Tarihi ve Film Çözümlemeleri
çahşmalanmıza bekliyoruz.
Aynntılı bilgiyi vakfımızdan edinebilirsiniz.
Son başvuru tarihi 10 Ekim 2005 Pazartesi.
mumcu
$
y{iiî
Klul
Paris Caddesi No 14
KavaklıdefB. 06540 ANKARA
Te>: (0312) 417 Tl 20 pbx
Faks. (03121417 57 46
e-posta* umeg9ufnag.org.tr
www umag.org îr
www.ticketlufli.coni
0212 478 0 600
TC
BEYKOZ AÎLE MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2004/734
Abdullah Çayiak tarafından davalı Seyyare Çaylak
aleyhine açılan boşanma da\asında, adresinde bulu-
namayan davalı Seyyare Çaylak'ın duruşmanın bıra-
kıldığı 16.11.2005 günü saat 08.50'de mahkememiz-
de hazır bulunması, bızzat hazır bulunmadığı takdu--
de kendisini bır vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde
yoklugunda karar \erileceğı hususu ılanen tebliğ olu-
' nur. 01 08.200i' Basm: 36948