Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1-İEKİM2005CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGUK
Anlaşmah özel hastanelerde her doktorSSK'lilere bakmıyor veya hastadan ücret talep ediliyor
SSK'lüere 'özel'eziyetŞULEKÖKTÜRK
SSK'li hastalar, özel hastaneler-
den sevksiz yararlanacaklan müjde-
sine karşın hâlâ sağlık hizmetinden
yoksun kalıyor. Özel hastanelerden
sevksiz yararlanabilme uygulama-
sı, geçen mayıs ayında başlamıştı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Baka-
nı Murat Başesgioğlu Türkiye gene-
linde yaklaşık 100 hastane ile anlaş-
ma yapıldığını açıklamasına karşın
SSK'li, sözleşme yapılan özel has-
tanelerde 20 ile 60 YTL arasında de-
ğişen oranlarda ek ücret ödemek zo-
runda kalıyor.
SSK'linin çilesi bitmek bilmiyor.
Istanbul'dakı çok sayıda özel hasta-
nede yaptığımız araştırma sonuçla-
n, SSK'lilerin yüzünün yine gülme-
diğini ortayakoydu. Özel hastaneler-
de çıkanlan faturalann yanı sıra her
doktor SSK'li hastalara bakmıyor.
Ölüm tehlikesi olması durumunda
acil servıse gittiği zaman, bütün özel
hastanelenn her hastaya ücretsiz ola-
rak bakması gerekiyor, ancak hasta-
lar, getirildikleri ambulansla geri gö-
türülüyor.
Bir özel hastanede, acil hastalan
kabul edip etmediklerini sorduğu-
muz bir görevli, "Acil bölümümüz-
de SSK'li hastalara bakdnuvor" der-
ken bir diğer görevli, "öJiim tehlike-
si varsa hastayı kabul ettiklerinT be-
lirtiyor. Ancak, acil servise hasta ge-
tirmiş olan bir özel ambulans görev-
lisi, "Acil hastalan özel hastanelere
götürüyomz, ama acil olsalar bile
hiçbir özel hastane hastalan kabul
etmiyor" dıye konuşuyor.
Adını vermek istemeyen bir has-
ta yakını diğer bir özel hastanede an-
nesinin ameliyat olduğunu ve yak-
laşık 2 milyar lıra ödeyerek hastane-
den aynlabildiğini anlauyor. Hasta ya-
kını şöyle konuşuyor:
~Özel hastaneyeddülefiönce ame-
liyatın SSK'li hastaya 3 milyar liraya
yapddığını söylediler, ama SSK ile iş-
lem yapürmasak da bu amelivaü 15
miryar liraya yapabileceklerini söyle-
diler. Daha önce de tahliUerinıizi yap-
ürmışak, ama bunlan eski diye ka-
bul etmediler ve yaklaşık 500 miryon
• SSK'liler, özel
hastanelerden
sevksiz
yararlanacaklan
müjdesine karşın
20 ile 60 YTL
arasında değişen
oranlarda ek ücret
ödemek zorunda
kalıyor. Istanbul
Tabip Odası
Yönetim Kurulu
üyesiDr. Güray
Kılıç, SSK'lilerin
müşteri olarak özel
hastanelerin
pazanna açıldığını
söyledL
liraük da tahtil yapanhlar. Bu SSKTi-
nin özel hastaneden yararianması de-
ğil düpedüz hastalan oraya yönlen-
dîrip onlardan özellerin de para ka-
zanmasını saglamak."
Başka bir özel hastanede ise mu-
ayene için 20 YTL ek ücret alınırken
bir hasta, "Eğer tahBllerimi yapüra-
mayacaksam ben sağhk ocağuıa gj-
derim,orada ücretsizyaptinnm" di-
yerek hastaneden aynlıyor. Hüseyin
Güneş ise şunlan anlatıyor: "6 aydır
böbrek sancısı çeldyorum. SSK'de
muayene ohnak için günlerce uğra-
şıyoruz, muayene için buraya geldim.
Ama 188 YTL'lik bir tahlil istediler,
ben bunu burada yaparamam,oyüz-
den yine bir kamu hastanesine gidip
kuyruğa gireceğim. Ashnda değişen
hiçbir şey yok. Biz yine sürünüyo-
ruz."
A grubu özel hastaneler, yani bü-
yük hastaneler ise ücretleri yüksek
tuttuklan için, buralara giden SSK'li
hasta sayısı oldukça düşük kalıyor,
bilmeden gidenlerse fıyatlan öğren-
dikten sonra, değişen hiçbir şey ol-
madığını anlayıp geri dönüyorlar.
Istanbul Tabip Odası Yönetim Ku-
rulu üyesi Dr. Güray Kıhç, SSK'li-
lerin de tt
müşteri"olarak özel hasta-
nelerin pazanna açıldığını belirte-
rek genel sağlık sigortasırun uygu-
lanmaya başlamasıyla, hastalann da-
ha çok katkı payı ödemek zorunda
kalacağını, ancak katkı payı ödeye-
meyenlerin oldukça zorlanacağını
ifade etti. Istanbul Tabip Odası Yö-
netim Kurulu üyesi Dr. Kılıç, "Kat-
kı payı ahnması nedeniyle yurttaş
sağhk hiznıeti ahnaktan kaçınacakve
iyice hastalandıktan sonra bir şeyler
satarak. borçlanarak tedavi ohnaya
çahşacak" dedı
Prof. Dr. SEDAT ÖZKAN:
Tedavilerde
psikolojik
destek şart
SİBELBAHÇETEPE
Yüksek tansiyon,
kanser, kalp ve şeker
hastalığı gibi kronik
hastahklarla savaşan in-
sanların tedavileri sıra-
sında psikolojileri de
bozuluyor. Bu hastala-
nn aynı zamanda psiko-
lojik destek almalan ge-
rektığini belirten uz-
manlar, psikolojik des-
teğin bütün hastahklar-
da iyileşme sürecini
hızlandırdığını, hasta-
nın hayata daha kolay
uyum sağladığı-
nı vurguladılar.
Türkiye'de
Konsültasyon
Liyezon Psikı-
yatrisidaunında
kurulmasınaön-
cülük eden ve
geçen hafta Is-
tanbul'da dü-
zenlenen8.Av-
rupa Konsültas-
yon Liyezon Psikiyat-
nsı ve PsıkosomatikTıp
Kongresi sonrası, Avru-
pa Liyezon Psikiyatri-
si ve Psikosomatik Tıp
Birliği Yönetim Kuru-
lu üyeliğine seçilen Is-
tanbul Tıp Fakültesi
Konsültasyon-Liyezon
Psıkıyatnsı Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Se-
dat Özkan, kronik has-
talığı olan insanlann te-
davileri sırasında mut-
laka psikolojik destek
almalan gerektiğıne
Sedat Ozkan
dıkkat çekti. Özkan,
"Hastahklar yalnızca
bedenimizi değil ruhu-
muzudaetkfliyor.Teda-
vi sırasında destek al-
mavan hasfalar, tedavi-
ye olumlu yanıt vere-
mez, hasfahgın yan et-
kfleri artar, yaşam ka-
Ktesi bozulur" dedı.
Kanser hastalannın
yüzde 70'inin psikolo-
jik desteğe ihtiyacı ol-
duğunu anımsatan Öz-
kan, "Kanserteşhisi in-
san ruhunu da derin-
den etkitiyor. Bedenini-
zin size ihanet
ettiğini düşü-
nüyorsunuz.
Kanser hasta-
lan, en fazla
desteğe gerek
duyan hasta-
lardır" dedi.
Psikiyatn
tıp dalının
Türkiye'deye-
terince yaygınlaşmadı-
ğını anımsatan Ozkan,
"Çoğu insan, hastahğı-
nın farkma varamryor
ve farkh hekünlere gidi-
yor. Konsültasyon-iiye-
zon psildyatri dah, sağ-
hğm fiziksel ve ruhsal
boyuüannı inceler" de-
di. Prof. Dr. Ozkan, şöy-
le devam etti: "Türki-
ye'de 6 bin yatakh psi-
kiyatrihastanesivar. Bu
yetersiz bir sayı. Üaçla-
nn pahahhğı da ekle-
nince insanlann maddi
yükü arnyor."
Istanbul hasta ediyorKenttekisağlık ocaklanna başvuran 500 bin hasta üzerindeyapılan araştırmaya
göre tanı konulmuş psikiyatrik hasta sayısı en çok Şişli, Bakırköy veKadıköy'de.
Ümranıye
Tuzla
Adalar
Kadıköy
Gop
Şişli
Bakırköy
Istanbul Haber Servisi - Is-
tanbul'daki 32 ilçede sağhk oca-
ğına baş\ııran 500 bin hasta üze-
rinde yapılan araştırma, psiki-
yatrik tanı konulmuş hasta sa-
yısının en çok Şişli, Bakırköy ve
Kadıköy'de bulunduğunu orta-
ya koydu. Bakırköy Mazhar Os-
man Uzman Ruh ve Sınır Has-
talıklan Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'nde 10-14 Ekim
"Ruh Sağhğı Haftası" nedeniy-
le brr toplantı duzenlendi. Top-
lantıda. Istanbul 'un ruh sağhğı
profilınin belirlendiği araştırma, ekip baş-
kanlığını yürüten Istanbul II Sağlık Müdür
Yardımcısı Dr. AbdülkadirTabotarafından
açıklandı. tstanbul'un ruh sağhğı profilı, II
Sağhk Müdürlügü Ruh Sağhğı ve Sosyal Has-
talıklar Şubesi'run, Istanbul'un 32 ilçesin-
den birer sağlık ocağının bir yıllık polikli-
nik kayıtlannı incelemesıyle oluşturuldu.
11 bin 507 kışıye psikiyatrik bir hastalık ta-
nısının konduğu araşnrmada, psikiyatrik ra-
hatsızlığı olanların yüzde 68.35'ının kadın,
yüzde 31.65 'ınin ise erkek olduğu belırlen-
di. Araştmnada aynca, psikiyatrik hastalık-
lar ıçinde en sık yüzde 70.7 ile depresyon,
yüzde 13.3 ile anksiyete(kaygı-endışe), yüz-
de 7.8 ile psikotik bozukluİdar görüldü. Il-
llçelere göre psikiyatrik
tanıların sıklığı
1. basamakta
hastalıkların dağılımı
Toplam • Psıkıyatnk
plk. f
6.257
4.790
5.514
14.147
36.088
15.266
30.626
85
94
97
565
636
788
1.362
1.4
2
1.6
4
1.8
5.1
4.4
Ansıyete boz.
%13
KontroJ % 0 Dıöeden
Demans
%4 .
Psıkotik boz. % 4
çelere göre sağlık ocaklanna başvuran psi-
kiyatri hastalannın genel poliklinik sayısı için-
de yüzdesıne bakıldığmda ise yüzde 5.1 ile
Şışlı, yüzde 4.4 ile Bakırköy, yüzde 4 ile
Kadıköy ilk üç sırayı paylaştı. En düşük psi-
ldyatri tanısının yüzde 1.4 ile Ümraniye'de
konulduğu belirlendi. Abdülkadir Tabo, araş-
tmnanın bu yönünün, Şişli, Bakırköy ve
Kadıköy'de sağlık hizmetlerinin ıyi organi-
ze olduğunu ve insanlann hizmete ulaşma
konusunda daha bihnçh da\Tandığını orta-
ya koyduğunu söyledı.
Ilçelere göre tanılann dağıümında depres-
yon yüzde 9.4 ile en fazla Bakırköy'de gö-
rüldü. En düşük depresyon ise yüzde 0.7 ile
Silivn'de saptandı. Tüm bu hastalann yüz-
de 7'si 2. basamağa sevk edil-
miş. 2. ve 3. basamak hastane-
lerine bakıldığmda ise Kartal
Eğitim Araştırma Hastanesi'nde
genel poliklinik içinde psiki-
yatri polikliniği oranı yüzde
1.45, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastane-
si'nde yüzde İ .49, Taksim Hastanesi'nde
^ d e 2.64, Haseki Hastanesi'nde yüzde
3.64 olduğu görüldü.
Branş hastanesi olarak Bakırköy Ruh ve
Sinır Hastalıklan Hastanesi'ne 2004 yılın-
da 256 bin başvuru yapıldı ve bunun yüzde
58'i psikiyatrik hasta tanısı aldı. Tabo araş-
rırmayı şöyle değerlendirdi: "Sonuç olarak;
bu araştırma pratisyen hekünlerin fîziksel
şikâyetİerle başvuran hastalardaki ruhsal
sorunlann tanısını koymak konusunda
yeterince etkih olamadığmı ortaya kovuyoc
Yani pratisven hekünlere psikiyatrik has-
tahklann tanısının konulması konusunda
düzenM eğitim verilmesi gerekryor."
Komşma
bozukluğu
terapiile
gideriliyor
tstanbul Haber Servisi - Dil ve konuş-
ma bozukluğu olanlar için uygulanan
"Dil ve Konuşma Terapisi", bu çocuk-
larda önemli gelişme sağhyor. Özellik-
le zekâ geriliği olan çocuklarda, beyin
kanaması geçırmış ve beyın tümörü
olanlarda ortaya çıkan bir sorun olan
konuşma ve dil bozukluğunda terapi ile
önemli bir gelişme sağlaruyor, ancak Türkiye'de ko-
nuşma ve dil terapisti oldukça sınırlı sayıda bulunuyor.
Özel Istanbul Çözüm Rehabilitasyon Merkezi'nin Dil
ve Konuşma Bozukluklan Uzmanı Seçil Aydm, konuş-
ma bozukluğunun seslerin doğru üreti-
lememesi ile ilgili bir sorun, dil bozuk-
luğununiseanlamadakigüçlükyadadü-
şüncelerini açıklamak içm kelimeleri
bir araya koyamamak olduğunu söyle-
di. Konuşma ve dil bozukluklannm her
yaşta insanda görülebileceğini ifade
eden Aydm, "Çocuğunuzdadudak-da-
mak yankhğu ağız etranndaki kaslarda zayıfhk, yutma
sorunu, kekemelik. geüşim geriüğL züunsel gerüik, işit-
me kaybı, serebral palsi, dovvn sendromu, otizm \arsa ko-
nuşma ve dil terapistine ihtiyacınız olabiKr" dedi.
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
M
edya; yasama, yürütme ve yargıdan
sonra dördüncü ku^et sayıhyor. Boşu-
na değil bu. Haberleri bu yolla ahyor,
yorumlan, anahzlen, tepkileri orada okuyor ya
da dinliyoruz. Medyanın büyük bir yönlendır-
me gücü var. Bü" haberi büyütme, öne çıkarma
ya da gizleme, küçümseme olanağı v'ar. Bugün
yurdumuzda medya yazık ki büyük çapta bü-
yük sermayenin, neo liberal akrmlann, emper-
yal odaklann baskısı ve kontrolü altındadır. Ta-
rafsız, objektif, halktan yana haber ve yorum
olanaklan ıyice kısıtlanmıştır.
Bunun yanı sıra haberlerin gerçeklığini ara-
ma araştuma konusunda da medya gereken ti-
tizliği ve dikkati göstermiyor. Sansasyon ve ra-
ting kaygılan gerçek saygısuım önüne geçıyor.
Bu dikkatsizlik, bu sorumsuzluk sağlık haber-
lerinde çok belirgın bir şekilde kendini göster-
mekte. Bu tutum benim çoğunluğu bilimden,
Medyada sağlık haberleri
büımsel düşünceden yoksun halkım için çok pa-
halıya mal oluyor. Sınırsız bir zaman ve para
kaybına ve hastalann ıstısmanna, sömürühne-
sine yol açıyor.
Yıllann bir sağlık muhabiri, kas erimesi ile
Multiple Sklerozunun (MS) bambaşka hasta-
lıkların ısimlendirilmesi olduğunu öğreneme-
miş, MS için gelıştirilen umut vencı bazı ılaç-
lann kas erimesi hastahğmda önemli bir adım
olarak ilan ediyor ve böyle bir başlık veriyor.
Doğaldır ki, kas zayıflığı gösteren binlerce has-
ta bu haber ile umuda kapılarak bu ılaçlann
arayışına ginşiyor. Sağhk muhabiri lütfedip bir
uzman kişiye telefon edip vereceği haben doğ-
rulamak gereğmı duymuyor.
Spmal Müsküler Atrofı (SMA), kaslarda za-
yıflama yapan genetik bir hastalıktan sorumlu
gen yıllar önce bulundu. Çocuk bu hastahğı
yaratan bir çift genin birini anneden binni ba-
badan ahyor. Bu nedenle akraba evüliklerinde
daha sık görülen bu- hastalık. Tüm genetik has-
talıklarda olduğu gıbi oldukça sık görülen bu
hastahk üzerinde de ciddi ve yoğun çahşmalar
yapılıyor. Ancak teda\i çok yakmda görünmü-
yor. Bugüne kadar epilepsi için kullanılan bir
ilaç burada deneniyor. Sonuçlar henüz açıklan-
madı. Bir gazetemız buna kas körehnesi adını
vermiş. Birkaç gündelik gazetemiz 25 yaşında-
ki üniversite eğitimi yaparak mezun ohna ba-
şansını gösteren bir genç kızımızdan söz etti-
ler. Onun bir umuda doğru yola çıktığmı duyur-
dular. Çin'de yapılacak bir operasyonla sağh-
ğına kaMişabileceğini yazdüar.
Yine bu haberi verenler zahmet edip uzman
bıhm ınsanlarımıza sormadılar. Gerçekten böy-
le bir umut var mı, dıye ve yüzlerce, binlerce
hasta ve ailesi bu yaratılan umudun peşinden
gitti. Biz de nasıl 22 bin dolarlık tedavi masra-
fını bulup çocuğumuzu Çin'e göndeririz diye
çabaladılar. Stargazetesi ilgili sütunda bugüne
kadar ABD ve Avrupa'da 500 dolayuıda ALS
ve omunlık felçlısı bu yöntemle sağlığma ka-
vuştu diye tümü ile gerçek dışı, aldatıcı, kan-
dıncı haber yayunladı.
Adı anılan Çinli Prof. Huang, bugüne kadar
hiçbir ALS hastasını hiçbir SMA hastasını iyi-
leştirmemiştir. Insanlar üzennde hiç de etik sa-
yılamayacak denemeleryapıyor. Kök hücre ile
ilgili yaratümış olan umuüan kullanıyor. Bu ger-
çekleri ben, görüştüğüm iki ünlü Harvard pro-
fesörünün Istanbul'daki konferanslannı refe-
rans göstererek aktardım. Kök hücre tedavisi-
nin ciddi bir umut olduğunu ancak klinik uy-
gulamanm henüz yıllarca uzakta olduğunu yi-
ne dünyanm en güvenilır bilim insanlannı ta-
nık göstererek vurguladım.
coskunozıa superonline.com
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Parlamentomuz
Üç Gruplu Oldu...
Anavatan Partisi, 20 milletvekili ile Meclis gru-
bunu kurdu. öylece 3 Kasım 2002 seçimlerinde
Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk
Partisi milletvekillerinin oluşturduğu TBMM'de,
13 Ekim 2005 günü üçüncü grup olarak yer aldı.
öylece, yeni yasama döneminde artık, Başkanlık
Divanı'nda ve komisyonlarda Anavatan Partisi'nin
de temsil edildiği bir tablo sergilenecek. Iktidar
partisi, içtüzükte söz hakkı olanaklannı kısıtlama
yöntemlerini araştırmaya hazırianırken 11 'i AKP'den,
8'i CHP'den ayrılarak gelmiş ve aralanna 1 de son
seçimde parlamentoya bağımsız seçilerek girmiş
20 milletvekilinin oluşturduğu bu yeni grup da mu-
halefet görevi için her fırsatı değerlendirmek iste-
yecektir. Dahası, öylece ana muhalefet partisi CHP
için de muhalefet görevini yaparken sergilenecek
en küçük ihmaller, kamuoyu için daha sık büyüteç
altına alınacaktır.
Dünkü oluşum, elbette Erkan Mumcu'nun po-
litik özgeçmişi için bir "başan" olarak görülmeli-
dir.
Mumcu'nun, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile
AKP üyeliğinden istifa ettiği 15 Şubat 2005 günü,
parlamentoda AKP'nin 366, CHP'nin 171, DYP'nin
de 5 sandalyesi bulunuyordu. Bağımsızlann sayı-
sı 7'ydi. 1 üyelik de ölüm nedeniyle boşalmıştı.
Dün AKP'nin 356, CHP'nin 155, ANAVATAN'ın 20,
SHP ve DYP'nin 4'er milletvekili ile temsil ettiği ya-
sama meclisimizde HYP 1, bağımsızlar da 6 mil-
letvekili bulunduruyor.
4 milletvekilliği de boşalmış durumda.
Öteki yüz
"Mumcu'nun başansı olarak" isimlendirilebile-
cek dünkü grup oluşumunda madalyonun bir de
öteki yüzüne bakmak gerekiyor.
"Hırslı" Erkan Mumcu, 3 Nisan 2005te genel
başkan seçildiği Anavatan Partisi'ni, bu yasama
yılında grup kurmuş olarak TBMM'de temsil ola-
nağına kavuşturacağını söylerken, sanınm daha çok
eski partisi AKP'den sağlayacağı transferlere gü-
venıyordu. 0 güvenıni büyük ölçüde gerçekleştir-
di. Onümüzdeki günlerde çizeceği grafik başarılı
olursa, başka AKP'Iİ milletvekilleri de Mumcu ve
arkadaşları ile birlikte çalışma şansını kullanmak
isteyeceklerdir.
Ancak Mumcu için de sürpriz olduğu yadsınma-
yacak asıl hareketlilik, Cumhuriyet Halk Partisi'nde-
ki huzursuzluğun bu partiden uzaklaştırdığı 8 mil-
letvekilinin de ANAVATAN saflannda yer alması ile
yaşanmıştır. Soldan sağa yönelen bu transferler,
sadece CHP'nin değil, bu partiden aynlarak SHP'yi
TBMM'yetaşıyan 4 milletvekilinin detıkanma kav-
şağını aşamadığını göstermiştir.
Sadece CHP ve SHP değil
Sadece CHP ve SHP midir, sağdakı Anavatan
Partisi'nin Meclis'te grup kurması ile düş kınklığı-
na uğraması gereken partiler?
3 Kasım öncesinin çoğunluk partisi DSP, Sayın
Ecevit'in eylemli politikadan aynlmasından bu ya-
na geçen dönemi "umuda" döndürebildi mi?
25 Temmuz 2004te yapılan kurultayda görevi
üstlenen bugünkü parti yönetimi, yitirilmiş taban
desteğini önemli ölçüde tekrar sağlayabilmiş ol-
saydı, CHP'nin geçirdiği bunalımı, hem ülke ölçe-
ğinde hem de TBMM'de demokratik sol için ba-
şarıya döndürebilirdi. Görünüşe bakarsanız, par-
tinin yeni başkanı, Ankara'dan daha çok Anado-
lu'da parti örgütünü geziyor, ülke sorunlannı dile
getiriyor. Ama halkı toplayabilen bir hareketi, ara-
dan geçen 445 gün içinde başlatamadı DSP de.
Çünkü DSP küstürdüğü seçmenden önce, ka-
çırdığı örgüt tabanını da tekrar kazanmayı düşün-
mek istemedi. Aksine, kapısını sıkı sıkıya kapat-
mayı yeğledi. Parti örgütü olarak, levhasını ve gü-
vercinli bayrağını bir kent ya da ilçe merkezinde
bulundurmanın yeterii olduğu yanlışını hâlâ ve ıs-
rarla sürdürmek, DSP yönetimine hiçbir şey kazan-
dırmaz.
Bu nedenle geniş halk kitlesinin "sol" için beklen-
tisi, zaman zaman umutsuzluğa, düş kırıklığına dö-
nüşüyor. 0 umutsuzluk, seçeneksiz AKP için de, Er-
doğan için de adeta bir lütuf olarak görülüyor.
Seçim sandığının her sıkıntının çaresini bulacak
gerçek yöntem olduğuna 14 Mayıs 1950'den bu
yana inanmış olan kitleler, başansız sağ iktidann
sonunu getirmesini bekledikleri solda "Bizim ol-
sun da varsın küçük olsun" diyenlere elbette ha-
yır dua etmiyorlar.
Tam tersine, ülkenin geleceğinden duyulan kuş-
kunun sorumluluğunu onlara yüklüyorlar.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(« e-kolay.net
ÖZTÜRK: YARGIYA GtDtYORUZ
Parka cami yeri
yine değişti
tstanbulHaberServisi-Göztepe Parkı'na yapıl-
ması düşünülen caminin yeri yine değişti. Kadı-
köy Belediye Başkanı SelâmiOztürk, caminin ya-
pılacağı yerin planlarda değiştirilerek parktaJd dört
yol ağzına alınmasını eleştirerek "Yine yeşQ alan
olan burav-a cami yapilması, trafîğin akmasuu da-
ha da zorlaştiracak. Bugüne dek hep uzlaşmacı
davrandık. Ama arok yargrya baş\ urmaktan baş-
ka çare kahnadT dedi.
Göztepe Parkı'na yapüması planlanan cami ko-
nusunun, kasım ayında Istanbul Büyükşehir Be-
lediye (IBB) Meclisi'nde görüşühnesüıe karar ve-
rümesine karşın, tartışma ve yeni gelişmelerin ar-
dı arkası kesilmiyor. Kadıköy Belediye Başkanı Öz-
türk, çarşamba günü Kadirİbpbaş'ın kendisine ca-
mi ile ilgili bilgi ve belgeler verdiğini arumsata-
rak bunlann içinde yer alan plana göre, caminin
parkın bir başka yerine yapıhnasının planlandığı-
nı söyledi. Öztürk, "Krokhe göre canünin, park
içinde başka bir yeşil alana vapdması planlanıyor.
Ancak burası dört yol agzu parkın en görkemli ye-
ri Hem yeşil alan yine inşaata açıunış olacak, hem
de trafik daha da artacak" diye konuştu. Top-
baş'ın kendisıne verdiği belgelerin yanlışlık ve
eksikliklerle dolu olmasını eleştiren Oztürk, IBB'nin
malı olan caminin yapılacağı arazinin, belgelerde
hâlâ şahıs mülkü olarak görüldüğünü anlattı.