17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2005 CUMA HABERLER DUMADABUGUN ALİ SİRMEN Mondros'un İmzalanması ve Yanlış Algılanması 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2O05'te AB ile vanlan mutabakat belgeleri ile ilgili olarak yazılanlan oku- dukça zaman zaman gülüyorum. "Acaba, diyorum, tarihimizi bilsek, gûnümüze daha mı sağlıklı bakardık?" Bildiğınız gibi, Osmanlı Devleti ile Itilaf Devletleri arasında. Bırinci Dünya Savaşı'na son veren silah bırakrna antlaşması, 30 Ekim 1 918'de, Mondros li- manındakj Ingiliz Agamemnon zırhlısında imzalan- mıştı. Aynntılı açıklamalan biryana brakarak konuyu özet- leyelım. Kılaf Devletleri adına, mütareke görüşme- lerini Ingiliz Amiralı Calthorpe, Osmanlı "Impara- toriuğu!" adına da Ahmet Izzet Paşa Hüküme- tı'nın Bahnye Nazın Rauf Bey (Orbay) heyet baş- kanlan olarak yürütmüşlerdi. A. Izzet Paşa Hükümeti, Rauf Bey'e 8 maddelik bırtalımat vermiştir. Talimatın belli başlı noktalan şunlardır: - Silah bırakma sözleşmesi imzalandığı gün sa- vaş cephelerinin bulunduğu yerlerden ileri gidilme- yecektir. - Ülke içinde güvenliği sağlamak Osmanlı'nın so- rumluluğunda olacak, hükümetin işlerine hıçbirşe- kilde karışılmayacaktır. - Ulusal onuru kıracak her tiirtii istek reddoluna- caktır. - Boğazlar, Yunan savaş gemileri dışmdaki öteki devletlerin ticaret ve savaş gemilerine açık tutula- cak, Boğaz istihkâmlan Osmanlılann elinde kalacak, ancak çok ısrar edilirse, denetleme için belirii sayı- da Ingiliz subayının bulunmasına izin verilecektir. - Osmanlı ordusundaki askerterin sayısı iç gü- venliği sağlayacak düzeye indirilecek, yabancı su- baylar ve erler ülkelerine gönderileceklerdir. - Almanya bundan böyle Osmanlı hükümetine kredi vermeyeceği için Kilaf Devletleri'nin parasal yar- dımda bulunmalan gerekir. • • • Şerafettin Turan, "Türk Devrim Tahhi" adlı ya- pıtında şöyle der: "Beslenen umutlar Rauf Bey delegasyonunun Mondros'a varması ile birtikte sönmüştü... Calt- horpe, önceden hazıhamış oldukları taslağı Or- bay'a vererek görüşmelerin bu metin üzerinden yapılması gerektiğini bildirmişti. Bu, anlaşma hü- kümlerinin birtikte saptanacağını sanan Osmanlı delegeleri için büyük bir sürpriz olmuştu. Üstelik görüşmelere geçildiğinde Calthorpe, madde ve hükümlerden birçoğu Cızerinde hiçbir görüşme ya- pılmayacağını, hatta tartışma bile kabul etmeyece- ğini sık sık yinelemeye koyulmuştu..." Rauf Bey'in müzakerelerin ikinci gününde, Istan- bul'a gönderdiği telgrafta şu satıriar yer almaktay- dı: "Mütareke şartlan gayet ağır ve durum son de- recede elem vehcidir. Ingiliz Amirali tartışmayı ka- bul etmiyor... Bu koşullan kabul etmezsek ya im- zaya veya geri dönmeye davet olunmamız muhak- kaktır. Ingilizler harekete devam edecek oluharsa, savaşarak Istanbul'a girmeleri halinde öne sürecek- Ierı koşullar bağımsızlık ve variığımızla bağdaştın- lamayacak kadar ağır olabilir. Oysa bugün Ingiliz- lerin bize karşı tutumlannda ilerisi için bir derece- ye kadar ümit verecek gibi biraz samimiyet duyu- luyor." Rauf Bey, hükümetten imza için yetki isteyecek, Ahmet Izzet Paşa o gün toplanan Ayan ve Mebu- san Meclisi'nde açıklamalaryapacak, üyelerönesü- rülen koşullann çok ağırolduğunu söyleyecek, ama çaresizlikten, hükümete imza yetkisi verecekierdir. Ne var ki, Calthorpe, bu yetki belgesini bile bek- lemeyerek mütarekenin 30 Ekim günü mutlaka im- zalanmasında diretecek, Rauf Bey imzayı atacak ve yetki telgrafını ertesi günü Izmir'de alacaktır. • • • Peki böyle imzalanan Mondros Mütarekesi nasıl algılandı? Rauf Bey, 2 Kasım günü Yunus Nadi'nin çıkar- dığı Yeni Gün gazetesinde yayımlanan demecinde şunlan söyleyecektir: "Imzaladığımız mütareke sonucunda devletimi- zin bağımsızlığı, saltanatımızın hukuku bütünüyle korunmuştur. Bu mütareke galip ile mağlup arasın- da yapılan birmütareke değil, belki savaş durumun- dan çıkmak isteyen denk iki kuvvet arasında yapı- labilecek bir savaşmaya son verme niteliğindedir." Kendisine, mütarekeyi bu derece sevindirici bul- masının nedenleri sorulduğunda da şunlan söyle- yecektir: "Birincisi Ingilizlerin Türklüğün yok edilmesi ama- cını taşımadıklannı anladım. Ikincisi memleketimi- zin, sanıldığının aksine, işgal altına alınmayacağı- nı gördüm. Sizi temin ederim ki, Istanbulumuza tek bir düşman askeri çıkmayacaktır. poğal olarak birkaç subay şurada burada görülebilecektir. Bundan başka tersanelerimiz de işgal olunma- yacaktır. Size tekrar ediyorum ki, Ingilizler bize ola- ğanüstü iyi davranmışlardır. Evet yaptığımız müta- reke umudumuzun üstündedir..." Sadrazam A. Izzet Paşada mütarekeyi olumlu bul- muş ve metnin, 2 Kasım günü, Meclis-i Mebusan'da oybiriiği ile onaylanmasını sağlamıştır. Yazacak şey çok, ama yer dar. Zaten dahafazlasına da gerek var mı bilmiyorum... asirmen@ cumhuriyet.com.tr KORAY AYDIN YÜCE DtVAN'DA 'Erdoğanh kurtarmak için suçlandım' AISKARA(Cumhııri- yet Bürosu) - Eskı Bayın- dırlıkve Iskân Bakanı Ko- ray Aydm, Başbakan Re- cepTayyipErdoğan'ınbe- ledıye başkanlığı döne- mındeki "verihnemiş he- saplan* nedeıuyle, saldı- nlan bertaraf etmek için hakkında işlembaşlatnğı- nı savundu. Yüce Drvan'da davanın dünkü oturumuna Koray Aydın ve avukatı Bülent Acarkatüdı. Koray Aydm, kendisiyle ilgılı Meclis'te oluşturulan soruşturma komısyonunun siyasi bir kararla kunılduğunu, ha- reket tarzının da siyasi ol- duğunu savundu. Aydın, "tktidannbaşmdaldgenel başkanm, biiyükşehir be- lediye başkanlığı döne- minde hakkında açılan onJarcada>a\everimemiş. hesaplar nedeniyle, bun- landağttmakvebusaldı- nlan bertaraf etmek için hakkımda böyiebirişlem başlaülmışür" dedı. Ay- dın, "Benim zaten şirket- lerim vardL Bakantağun döneminde sadece şirke- tin 2. şubesinişirketstatü- süne kazandırdurT dedı. Hükümetin 2.5 yılda önemli bir bölümü açıktan olmak üzere 117 bin 249 personel ataması yaptığı ortaya çıktı AKP'denrekoratamaAYŞE SAYIN ANKARA-İşbaşına geldıkten son- ra bakanlıklar \ e kamu kurumlannda en hızlı "atama-görevden ahııa" fur- yasını gerçekleştıren hükümetler ıçın- de ılk sıralarda yer alan AKP'nın 2 5 yıllık iktıdannda, önemli bır bölümü açıktan olmak üzere 117 bın 249 per- sonel ataması yaptığı ortaya çıktı. CHP Bursa Mıllen ekıh Kemal De- mirelın bakanlıklar ile bağlı kuruluş- lara yapılan atamalara ılışkın soru önergesıne Devlet Bakanı Mehmet AtiŞahin'ın verdığı yanıta göre. ata- malarda rekoru 44 bın 964'ü ılk ata- ma olmak üzere 50 bın 33 1e Millı • Atamalarda rekor Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklannda. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen atamalan dahil 50 bini bulurken Sağlık Bakanlığı'nda sağlık personeli dahil 30 bin atama gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'na da 2 bin 575 atama yapıldı. Eğitim Bakanlığı kırdı. MEB'ı, 30 Devlet Bakanı Mehmet AH Şahin: bın 703 ile Sağlık Bakanlığı ızledi. Atatürk Dıl Tanh ve Yüksek Kuru- Şahm'in verdığı AKP hükümeti dö- mu'na 70, TÜBİTAK'a 145'ı açık- tan olmak üzere 179, TOKİ'ye açık-nemınde bakanlıklar üe bağlı kamu ku- rum v e kuruluşlarına açıktan. naklen, sözleşmeli ve geçıci olarak atanan personel sayılanndan bazılan Tem- muz 2005 itibanyla şöyle: BaşbakanhkMerkezfeşkflaü: 133"ü açıktan olmak üzere toplam 1204 per- sonel MGKGenelSekreterligj: 17 perso- nel. tan ve geçıci 60, Gençlık Spor Genel Müdürlüğü'ne 26sı açıktan 291, Dev- let Personel Başkanlığı'na 7'sı açık- tan olmak üzere 17, Yüksek Denetle- me Kurulu'na 13 olmak üzere top- lam 350 personel. Devlet Bakanı Abdüllatif Şener: DPT'ye79'u açıktan olmak üzere 141 kışı, BDDK'ye 75"ı açıktan olmak üzere 112, SPK'ye 58, yeni oluşturu- lan Tütün Mamulleri v e Alkollü îçki- ler Pıyasası Düzenleme Kurumu kad- rosuna 105, TMSF'ye 23'ü açıktan olmak üzere 182. GAP tdaresf ne 3, AB Eğıtım \e Gençlik Programlan Merkezı Başkanlığı'na sözleşmeli 71, Türkıye Kalkınma Bankası'na 4'ü açıktan 11, Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'ne 193 personel olmak üzere top- lam 876 personel. Devlet Bakanı Mehmet Aydm: Dı- yanet Işlen Başkanlığı'na 2 bın 524'ü DÎSK'ÎN BOLU TOPLANTISIBAŞLIYOR r Çelebi yenidi hSoleksen en kurulmalı • DİSK Genel Başkanı Çelebi, soldaki hiçbir partinin topluma iktidar seçeneği sunamadığını belirterek "Bu koşullarda sağın altematifinın sağ olması tehlikesi beliriyor" dedi. tstanbul Haber Servisi- Türkrve De\Timcı Işçi Sen- dıkalan Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Sü- leyman ÇelebL sağın al- ternatıfının yenıden sağ olması nskının belırdığı- nı ifade ederek "Soleksen yeniden kurulmah" dedı. Çelebi, kesınlıkle siyasi parti kurmayacaklarını söyleyerek Celal Doğan'ın başlattığı siyasi gınşim ve Demokratık Toplum Hare- ketı (DTH) ile görüşme- dıklerinı, bu yapdann için- de kendilennı konumlan- dırmadıklannı ifade ettı. DlSKtarafından"Tür- kiye Solunun Genel Duru- mu ve GeleceğT konulu, 14-15 Ekim tarıhlen ara- sında Bolu'da düzenlene- cek ve eskı DlSK genel başkanlan ile genel sek- reterlennın yanı sıra ga- zeteciler Hikmet Çetinka- >a,DeryaSazak,Aydm En- gin, Ece Temelkuran, eski Mahye Bakanı Zekeriya Temizel \e hukukçu tbra- him Kaboğlu gıbı ısımle- nn yeraldığı konferansta, Türkıye solunun durumu masaya yatınlacak. Çele- bi, düzenledığı basın top- lantısında, konferansın te- mel amacının, Türkıye'nın durumunu değerlendirmek ve solda yeni bir tartışma süreci başlatmak olduğu- nu ifade etti. Çelebi, 2 bin kışı üzerinde yaptıkları araştırmada halkın yansı- nın Türkiye'nin kötüye git- tığini düşündüğünü, sol si- yasetteki boşluğun her ge- çen gün kendini daha faz- la hıssettirdığını belirte- rek şöyle devam ettı: u Soi- da duran hiçbir siyasi par- ti, tophuna iktidar seçene- ği sunamadığı gibi güçlü bir siyasal muhalefet de üretemiyor. Bu koşuDarda sağın alternatülnin yeni- den sag olması tehlikesi be- liriyor. Sol eksen yeniden kunıhnaİL Yeni bir ittifak şart olmuştur." Öngören'i ölümünün 6. yüdönümünde ailesi ve dostlan unutmadL (Fotoğraf. KORAY AVCI) Mahmut Tali Öngören anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Televızyon yayımcılığınm öncülerinden, esb ÇGD Başkanı, Ankara Film Festivalı'nin kurucusu ve gazetemız yazan Mahmut TaB Öngören ölümünün 6. yılın- da, çeşitli etkınlıklerle anıldı. Öngören ıçın ılk tören, Cebeci Asri Mezarlı- ğı'ndaki mezan başında yapıldı. Yaymcılık ve ya- zarlık yönlerinin dışında, öğretım üyeliği knnliğiy- le de genç kuşaklann yetışmesmde önemli görev- ler üstlenen Öngören'ın mezan başındakı törene, ailesi ve dostlan katıldı. Eski Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Sekreteri, gazetecı MetinAksoy. törende yaptığı ko- nuşmada, Öngören'in rahatsızlık sürecuıi anlattı. Öngören'in bır ömür boyu değişık alanlarda "kav- ga venfiğinr" beluien Aksoy, "Ömrünü, yayuıcı- hk, gazetecilik, insan haklan mücadetesinde geçen bir koşuşturma ile tanıamladı" dedı. Öngören'ın mezan başındakı törenın ardından, Ankara Üniversitesı Iletışım Fakültesı Mahmut Tali Öngören Sinema Salonu'nda anma programı düzenlendi. Burada konuşan tletişim Fakültesi De- kanı Prof. Dr. AhmetTohıngüç. Öngören ve eşi Esin Öngören'in mirasından yapılan bağışlarla okulun radyo, reklam, televızyon, sinema ve fotoğraf atöl- yelennin yenılendiğıni söyledi. açıktan olmak üzere 2 bin 575 perso- nel. DevletBakanı BeşirAtalay: DÎE ye 66'sı açıktan olmak üzere 109, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlü- ğü'ne 3 'ü açıktan olmak üzere 41, Tl- KA'ya 14'ü açıktan olmak üzere 51. Sosyal Yardunlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'ne 17, RTÜK'e 67'sı açıktan 154 personel olmak üze- re toplam 372 personel Devlet Bakanı Ali Babacan: Hazi- ne Müsteşarlığı'na 63"ü açıktan ol- mak üzere 177 personel. DevletBakanıKürşadTüzmen: Dış Ticaret Müsteşarlığı'na 31'ı, Güm- rük Müsteşarlığı'na 198'ı açıktan ol- mak üzere toplam 351 per- | sonel. i Devlet Bakanı Nimet Çubukçu SHÇEKe 156'sı açıktan olmak üze- re 553, Özürlüler Idare- si'ne 12, Kadmm Statüsü Genel Müdürlüğü'ne 20, Aıle Araştirma Genel Mü- dürlüğü'ne 9 olmak üze- re toplam 594 personel. Dışişleri Bakanhgı: Top- lam 589 personel Adalet Bakanhğı: 8 bın 131'ı açıktan olmak üze- re toplam 9 bin 317 per- sonel. MiDi Savunma Bakan- hğı: Bakanlığa725'i açık- tan 741 personel. Aynca Sanayi Müsteşarlığı'na 2, Akaryakıt ve NATO POL Tesısleri Başkanlığı'na 180, MKE'ye 76 perso- nel. İçişkri Bakanhğı: Jan- darma Genel Komutanlı- ğı, Sahıl Güvenlık, TO- DAİ dahil toplam 2 bın 167 personel. Maüye Bakanhğı: 1741'ı açıktan olmak üze- re toplam 2 bın 633 per- sonel. MilH Eğitim Bakanhğı: 1528'ı açıktan, 311 Kre- di Yurtlar Kurumu' nda ol- mak üzere toplam 50 bin 33 personel. Bayındııiık Bakanhğı: 390"ı açıktan olmak üze- re toplam 1842 personel. Sağhk Bakanhğı: 11 bin 404' u açıktan olmak üze- re 30 bın 703 personel. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Babıâli'yi Terk Ederken... Cumhuriyet gazetesinde günlerdir hummalı bir faaliyet sürüyor. 80 yıllık ta- rihi binayı terk edtyoruz. Yalnızca binayı değil Babıâli'yi de terk ediyoruz. Hüzünlü bir çalışma içindeyiz. Birik- miş kitapları, dosyalan, mektuplan, fo- toğraflan, afişleri birer birer elden geçiri- yoruz. Yıllardır arayıp da bulamadığım not- larla karşılaştım. Bazı fotoğraflar beni uzun yolculuklara çıkardı. • • • Göç eden insanlann psikolojisini hepi- miz biliriz. Yer değiştirmek insanı en çok cezaevinde etkiler. Birlikte olduğunuz arkadaşlannızı bir başka cezaevine, sizi bir başka cezaevine yollarlar. Bir daha onlan görebilir miyiz, göremez miyiz en- dişesi sizi hiç terk etmez. Odamı topluyorum. Nebil Özgen- türk, yanında kameramanla geliyor. Bu göçü belgeliyoriar. Sorular soruyor, söy- leşiler yapıyorlar. önce kendi odamdan başlayarak, odamı, bizim katı ve tüm binada yaşa- dıklarımı anımsıyorum. Sevgili Mehmed Kemal Ağabey geldi gözlenmin önüne. Son yıllarıydı, Şükran Soner'le aynı odayı paylaşıyorlardı. Sakin, sessiz ve efendi haliyle koridorda yavaş adımlaria yürürdü. Bazen benim odama gelıp so- luklanır, yoluna devam ederdi. • • • Bizim katın renkli simalarından birisi de Ergun Balcı'ydı. Ucu koparılmış Samsun sigarası dudağında, elinde ha- ber dolu kâğrtlar, yeni bir gelişmeyi ha- ber verirken hep aynı heyecanı yaşardı. Onunla Büyükada'da bizim evde bir rakı içme kararımız vardı, beceremedik. Onun çalıştığı odayı, Dış Haberler'deki arkadaşlar yıllarca fotoğraflanyla süsle- diler. Şimdi o oda da boşalıyor. Oktay Kurtböke'yı unutmak müm- kün mü? Onu hep sevecen ve çalışkan haliyle anımsıyorum. Fotoğrafları toplu- yorum. Sevgili Duygu Asena ile gazete- nin merdivenlerine oturmuş birbirimize bakıyoruz. Aydın Engin'le sıntarak poz vermişiz. • • • Benım odadan o kadar çok arkada- şım geçtı kı! Gelen geçenin çokluğu ne- deniyle Hikmet Çetinkaya benim oda- ya "Oral Çalışlar Devremülk" adını koy- muştu. Onların isimlerıni birer birer hatır- lamaya çalışıyorum. Unuttuklanm olursa beni bağışlasın. Kemal Gökhan Gür- ses, Ismail Gülgeç, Celal Başlangıç, Yurdagül Erkoca, Serpil Gündüz, Bü- lent Karaköse ve tabii Aydın Engin... Gazeteyi terk ederken hepimizi, sevgili kedimız Bekir'in durumu etkili- yor. Bekir günlerdir bizleri izliyor. Pa- ketler, koliler ve dağınık durumumuza bakıp şüpheleniyor. Bir durgunluk içinde. Sanınm artık bizimle olamaya- cağını fari< etti. Bekir'i sevenler merak etmesın, bizim- le yeni binaya gelemiyor, ama onu Dış Haberler Servısi'nden Irem Sağlamer evine götürüyor. Irem, onu her zaman çok sevdi ve korudu. Meraklanmayın. • • • Ben Cumhuriyet'in en eskilerinden değilim. 1992 yılının 1 Kasım'ında Aydın Engin'le başlamıştık. llginç bir buluş- maydı. Çünkü ikimiz yıllarca solun iki kampının, Aydınlıkçılar-TİP/TKP çekiş- mesinin tarafıydık. O Politika gazetesi- nin başındaydı, ben de Aydınlık gazete- sinin. Kader bizi Cumhuriyet'te buluştur- muştu. Hem de aynı odada. Yıllarca bir- likte çalıştık. Cumhuriyet zor günlerden geçiyordu. Gazetedeki bölünme, tirajı düşürmüştü. Olanaklar iyice kısıtlı hale gelmişti. Cumhuriyet çalışanları llhan Selçuk öncülüğünde türlü stkıntılara gö- ğüs gererek direndiler. Kolay değildi, medyada yüz milyon- larca dolar dönüyordu. Bütün bu büyük rekabet ortamı içinde dayanmak, ayakta kalmak için direnmek gerekiyordu. Çok sıkıntılar atlatıldı, çok engeller aşıldı. • • • Türkocağı Caddesi 39/41 numaralı bi- nada tam 13 yıl aralıksız çalıştım. Ar- kamdaki panoda asılı tozlanmış fotoğ- rafları topluyorum. Prenses Sürey- Îra'nın karlı bir günde çektirdiği fotoğrafı sa Çelik, bu menekşe gözlü güzel ka- dın için yazdığım bir yazı sonrası yolla- mıştı. Marilyn Monroe'nun divana uzanmış fotoğrafını bir yabancı dergıden kesip asmıştım. 1912 Balkan Savaşları'nın ardından Istanbul'a yönelik büyük göçün fotoğra- fını da panodan çıkardım. Yaşamımda çok yer terk ettim. Çok gergin yolculuklara çıktım. Cumhuri- yet'in 80 yıllık binasını terk etmek ne zormuş!.. 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle