23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA I CUMHURİYET 7 OCAK 2005 CUMA HABERLER AKP'nin hazırladığı üç yasa taslağı işçiyi, memuru ve esnafı daha da zora sokacak 'Sosyalgüvensizlikreformu' IŞIKKANSU ANKARA-Türk-tş'in, AKP ik- tidarınca hazırlanan "Gcnel Sağlık Sigortası, Emeklilik Sigortasıve Sos- yal Güvenlik Kurumu" yasa tas- laklarına ilişkin raporu, işçi, me- mur ve esnafın "sosyal güvensizlik reformu" ile karşı karşıya olduğu- nu ortaya koydu. Taslaİdara göre, yurttaşlar, tümüyle devletin sorum- luluğu altında olan "koruyucu sağ- kkhizmetleri" için de "prim" öde- meye başlayacak. Emeklilik için 9 bin güne yani dolu dolu 25 yıla yük- seltilen prim gün sayısı koşulu, ilk defa sigortah olarak 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe başlayan sigor- talılan da kapsayacak. AKP'nin kamuoyuna "retbrm" diye sunduğu taslaklar konusunda Türk-tş'in hazırladığı geniş rapor- da şu saptamalara yer verildi: P R İ M L İ DÖNEM Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, koruyucu sağ- lık hizmetleri dahil, tüm sağlık hiz- metlerini satın alma temeli üstüne kurulmuştur. Koruyucu sağlık hiz- metleri primli sistemin içinde olma- malıdır. Koruyucu sağlık hizmeti Devletin sorumluluğundaki 'koruyucu sağlık hizmetleri' için artık 'prim' ödenecek. Taslaklar ile emeklilik hakkmda geçnıişe dönük de hak kaybı öngörülüyor. Emeklilik için 9 bin güne yani dolu dolu 25 yıla yükseltilen prim gün sayısı şartı 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe başlayan sigortahları da kapsayacak. prim karşılığı satın alınacakbirhiz- met olmayıp tüm yurttaşlara ücret- siz sunulacak temel bir hizmettir. Bu hizmeti ücretsiz sunmak sosyal dev- letin asli görevidir. Koruyucu sağ- lık hizmeti dahil sağlık hizmetleri- nin piyasalaştırılması hastaları, kâr amaçlı kullanılan bir meta haline ge- tirecektir. Özellikle genel sağlık si- gortası ile sözleşme yapılan sağlık tesislerinin, sigortalılardan sözleş- me bedelinin 4 katına kadar fark ücret almalarının meşrulaştırılma- sı, hizmet alan sigortah hastaların fark ücret ödemeden tedavi olma- larını zorlaştıracaktır. 1 Oyaşınıdolduran, ortaöğre- L Onim görmesi halinde 20, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını dolduran kız çocuğu hak sa- hibi olmamaktadır. İşsizliğin yüz- de 15'lere ulaştığı ülkemizde kız çocuklarının hak sahipliğinin kısıt- lanması önemli sosyal sorunlara neden olabilecektir. Özellikle düşük gelir grubuna tabi olanların işsiz kız çocuklannın primsiz sistemden sigortah gösterilmemesi durumun- da telafisi imkânsız mağduriyetle- ri gündeme gelecektir. Her bir muayene ve devamında yapılacak tedavi tutannın yüzde 50'sine kadar net asgari ücret tutarını aşmayacak miktarda sigortalıdan aynca katıhm payı alınacak. Bu uygulama, düşük gelirli sigortaulann sağlık yardımlarmdan neredeyse hiç yararlanamamasuıa yol açacak. Devletin asli görevleri içinde ol- ması gereken koruyucu sağ- lık hizmetlerinin sunumu primli sis- temin içine ilave edilerek devlet sağ- lık hizmeti üretiminden tümü ile uzaklaştınlarak, koruyucu sağlık hiz- metleri de piyasalaştırılmıştır. Aile hekimliği sistemi içinde, kırsal ke- simde yaşayanların koruyucu sağ- lık hizmetlerinden gerektiği gibi ya- rarlanmalan mümkün olmayacaktır. DÜŞÜK CELÎRLIYE DARBE Her bir muayene ve devamın- da yapılacak tedavi tutarının yüzde 50'sine kadar net asgari üc- ret tutarını aşmayacak miktarda si- gortalıdan ayrıca katıhm payı alın- ması, düşük gelirli sigortalılann sağ- lık yardımlarmdan yararlanmasını engelleyecektir. Sosyal devlet ilke- Emek Platformu üyeleri, SSK Izmir Sağlık işleri Müdürlüğü'nde oturma eylemi yaptı. Adana'da da SSK Bölge Müdürlüğü önünde AKP'nin sağlık politikaları protesto edildi. (Fotoğraflar: SAADET USLU, SAVAŞ KÜRKLÜ) IMF, DB SSK'bAN eıîwî ÇEK Sağlık emekçileri yurt genelindeki eylemlerinde 'SSK'ler satılamaz' dedi AKP'yihalka şîkayet ettfler Haber Merkezi - Türk-lş, DİSK, Hak-lş, KESK, Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen, TMMOB ile sivil toplum örgütlerinin tem- silcilerinin yer aldığı Emek Platformu üye- leri, SSKhastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine ilişkin yasa tasarısıyla ilgili eylem- lerini başlattı. Sağlık emekçileri Ankara, Is- tanbul, Izmir başta olmak üzere tüm yurtta yaptıkları protesto gösterilerinde "SSK'ler satılamaz" dedi. Ankara'da gerçekleş- tirilen eylemde, Emek Platformu Dönem Söz- cüsü TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, AKP'yi halka şikâyet edeceklerini söylerken SSKhastanelerinin dev- rine engel olacaklarını belirtti. Emek Platformu'nu oluşturan örgütlerin üye- leri, dün öğle saatlerin- de Mithatpaşa Caddesi üzerindeki SSK Genel Müdürlüğü önünde çe- şitli sloganlar atarak top- landılar. Burada konu- şan Emek Platformu Dönem Sözcüsü ve TMMOB Genel Başka- nı Mehmet Soğancı, SSK binasını göstere- rek "Bu gördüğünüz ku- rııınun hastanelerini kollamaya geldik" de- di. Soğancı, "AKP'yihalkaşikâyetedeceğiz" diye konuştu. Türk-lş Genel Başkanı Salih Kılıç da med- yaya sitem ederek "Geliyorsunuz, ama bu- radaki sözleri akşamları göremiyoruz. Hal- kın sesinî paylaşmak istemeyenleri kınıyo- rum" dedi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de SSK hastanelerinin devrine ilişkin taslağın, IMF'nin şablon yasalanndan biri ol- duğuna dikkat çekerek yasa taslağını, Tür- kiye şiyasetinin üretmediğini söyledi. KESK Başkanı Sami Evren de taslağın parlamen- todan geçmesi halinde Cumhurbaşkanı'ndan ya da Anayasa Mahkemesi'nden döneceği- ni savundu. Sami Evren hükümete "dur" dcme zamanının geldiğini ifade ederek "Emek plattörmu daha önce bu kararı almış- tır. Şubat ayının ilk haftası hayata geçirece- ğiz. Bunun adı genel grevdir" dedi. Sağlık emekçileri, tstanbul'da da SSK İs- tanbul Ihtiyarlık Sigorta Müdürlüğü, SSK Ok- Sağlık emekçileri Istanbul'da, hemşire N.K'nin çalıştığı hastanenin önünde top- lanarak çalışma koşullarına dikkat çektiler. (Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN) meydanı ve Eyüp Hastaneleri önünde yap- Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kun- mak istenen yasalarla sosyal devlet yok edil- meye çalışılmaktadır" dedi. Sağlık emekçileri, SSK Okmeydanı Has- tanesi önünde toplanan SES Şişli Şubesi üyeleri adına Şube Başkanı Rabia T\ıncer, geçen salı gecesi hemşire N.K'nin çalıştığı hastaneye nöbete giderken tecavüze uğrama- sı olayını anımsatarak "Bu olay çok uziicii ama obnayabilirdi. Çünkü bizinı servis araç- larımız yok, lojmanlar çok uzakta. Çalışma koşullannın düzeltihne- si gerek" dedi. SSK Eyüp Hastanesi önünde toplanan SES Aksaray Şubesi'ne üye bir grup sağlık çalışanı adına ba- sın açıklaması yapan Şube Başkanı Songül Beydillide"Yemsağkk tesisi açmadan,yeni per- sonelalmadan,daha faz- la kaynak aktarmadan SSK'yi devrederek sağ- lık hizmetlerinin iyileş- tirilecegi yalanına inan- mıyoruz" diye konuş- tu. Emek Platformu üye- leri, eylemlerini tz- mir'de ise SSK Izmir Sağlık İşleri Müdürlü- ğü'nde oturma eylemi yaparak gerçekleştirdi- ler. Burada konuşan tıklan eylemlerle "hükümet ve SSK hasta- nelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini" pro- testo etti. "SSK bi/imdiı satılamaz", "SSK bizimdir gasp edilemez" ve "Susma haylar, yasaya hayır" sloganları atarak SSK Istan- bul lhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü önünde toplanan grup adına açıklama yapan Emek Platformu Istanbul Dönem Sözcüsü ve TMMOB ll Koordınasyon Kurulu Sekrete- ri Meftun Gürdallar, "Yıllardan beri IMF ve Dünya Bankası dayatmalarıyla çıkanl- dakçı, iktidarın sağlık hizmetlerini bir kamu hizmeti olarak görmedığini söyledi. Daha son- ra SSK İzmir Sağlık İşleri İl Müdürü'nünde odasının bulunduğu 2. kat koridorunda otur- ma eylemi başlatan sendika temsilcileri ya- sa tasarısı TBMM'den geri çekilinceye ka- dar eylemi sürdüreceklerini söylediler. Emek Platformu üyeleri, Adana'da da SSK Bölge Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklaması ile AKP hükümeti ve sağlık po- litikalarını protesto ettiler. si ile bağdaşmayan bu uygulamadan düşük gelirli sigortalılar olumsuz etkilenecektir. Özellikle yoksul sa~ yılanların katkıları devlet tarafın- dan karşılanır iken, yoksulluk sevi- yesinde asgari ücret düzeyinde ge- liri olanlarekonomik olarak katkı pa- yını ödeyemeyecek durumda olduk- lan için tedavi olamayacaktır. Sigortalılardan yüzde 0.5 ora- nında iş kazası ve meslek has- talığı primi kesilmesi öngörülerek prim yükü arttırılmaktadır. * İSTEN ÇIKARILMA Genel Sağlık Sigortası Yasa Taslağı'nda sigortah niteliği- ni kaybetme düzenlenmemiştır. Bu nedenle prim ödeme hali sona eren sigortah, sigortah niteliğini de kay- betmiş olacaktır. Bu uygulama işten çıkan veya çıkartılan sigortalılann mağduriyetine neden olacaktır. Sosyal SigortalarKanunu'nda prim ödeme hali sona eren si- gortah, niteliğini yitirdiği tarihten önceki bir yıl içinde 120 gün, has- tahk, analık primi ödenıiş ise, 6 ay süre ile sağlık yardımlarmdan ya- rarlanması öngörülerek korunmuş- tur. Kanun tasarısında bu düzenle- meye yer verilmeyerek sağlık yar- dımlanndan yararlanma hakkını tü- mü ile prim ödeme şartına bağlamış- tır. lşsizlik ödeneği hak etmeyen iş- siz sigortalının, prim ödeyememe- si halinde, yoksulluğu da tespit edi- lememiş ise sağlık yardımından ya- rarlanması mümkün olamayacaktır. MESLEK HASTALICI Sosyal Sigortalar Kanunu'nda eski işinden veya işyerinden ayrılan sigortalının yönetmelikte be- lirtilen sürenin dışında meslek has- talığına tutulduğunun laboratuvar bulguları ve işyerindeki inceleme- ler ile anlaşılması halinde Yüksek Sağlık Kurulu tarafından meslek hastalığına tutulduğuna karar veri1- mesi öngörülmüş iken, kanun tas- lak ile bu hak kaldırıl- maktadır. Taslakta, yaşlıhk aylığından yararlanma şartları ülke şartları ile bağdaşmayacak şekilde ağırlaştırılarak prim ödeme gün sayısı 7 bin günden, 9 bin gü- ne, yaş ise 01.01.2036 tarihinden itibaren ka- demeli olarak arttırıla- rak kadınlar için 58'den, erkekler için 60'tan 68'e yükseltilmiştir. İLK DEFA SİGORTALILIK Dokuz bin güne yükseltilen prim gün sayısı şartı ilk de- fa sigortah olarak 08.09.1999 tari- hinden sonra işe başlayan sigortah- ları da kapsamaktadır. İlk defa 8.9.1999 tarihinden sonra sigortah olanların yaştan dolayı emekli aylı- ğını hak etmelerine ilişkin herhan- gi bir düzenleme yapılmamıştır. İş Kanunu'nda esnek çalışma model- lerinin kabul edıldiği de göz önüne alındığında, belirli nitelikteki sigor- talılann dışındakilerin prim gün sa- yılarını, ülkedeki yaşam şartlarına göre öngörülen yaşlan tamamlaya- rak emekli olabilmelen imkânsızdır. Yaşlıhk aylığı hesaplanırken kazançların güncellemesin- de, her yıl değişen ortalama prime esas kazancın değişim oranının tü- mü ile yıllık tüketici endeksindeki (enflasyonun) değişim oranının tü- mü yerine bu değişim oranlannda- ki artışlann, belirlenecek oranlannın toplamına göre güncelleme yapıla- rak daha düşük kazançlar üzerinden aylıkların hesaplanması öngörül- mektedir. Böylece bağlanacak emek- li ayhkları daha düşük olacaktır. SOSYAL KIRILGAIMLIK Aylık bağlama oranlannın prim gün sayılarına göre tesbiti be- ninısenmiştir. Ancak tasanda her 360 güne ne oranda ayhk hesaplanacağı gösterilmemiş, bunun belirlenmesi sonraya bırakılmıştır. Reform met- ninde belirtildiği üzere aylık bağla- ma oranlan düşürüleceğinden taraf- lann tepkisini alabildiğince engel- lemek için oran belirtilmemiştir. Yok- sulluk sınırının çok çok altında olan aylık seviyelerini daha da düşürme- ye yönelik bu düzenlemeler yoksul- lann sayısını ve sosyal kırılganlığı önemli miktarda arttıracaktır. Sosyal Sigortalar Kanunu'nda asgari ücretin 6.5 katı olan prim esas kazancının üst sının tasarı ile 7 kata çıkartılmaktadır. İşçi ve işvere- nin prim yükü ağırlaşacaktır. BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Tsunami Tsunami, gazetelerde önemini koruyor. Geçmiş yıllarda olduğunda, üstünde durulur, son- ra unutulurdu. Oysa, yeni yılın arifesinde Güney As- ya'yı vuran felaket, "kıyamet"\er\ bir örnek. 150 bini aşan insan kaybı ne zaman görülmüş? Ve beraberinde, yerle bir olmuş bir ekonomi... Gazetelerde, "en acı liste" olarak okuyoruz: Gü- ney Asya depremi, bölge halkları kadar olmasa da Avrupa'da da ölüm getirmiş; resmen öldükleri açık- lanan Avrupalı turistlerin sayısı 500'ü, umut kesilen- lerin sayısı ise 10 bini aşmış. Ve geleceği vurmak! "Dalgalar vurmasaydı Asya Birliği kuracaklardı" başlığı altında söylenenlerden bir özet: "Dünya Tu- rizm örgütü'nün önümüzdeki yıllarda Asya'da tu- rizmin yükselişe geçeceğini açıkladığı bir dönem- de toplam 51 milyar dolarlık turizm potansiyeline sahip Güney Asya'da meydana gelen tsunami fe- laketi, dünya turizm pastasında ciddi bir 'pazar kay- bına' neden oldu" (Milliyet, 2 Ocak 2005). Elbette, "turizm pastası "nı aşan bir felakettir bu! önemli olan, tsunaminin gelecekte vuracağı dar- belere hazırlıklı bulunmak: Bilimin geliştirdiği önce- den uyarılmaya önem vermeli. Bir de kıyılardan uzaklaşmak. Doğaya egemen olma anlayışını değiştirmek; do- ğa ile barış temelinde bir "doğa kültürü" geliştirmek. Kalkınmayı, madrabaz hesaplarından kurtarıp bir plana bağlamak ve içine, bu bilimsel, akılcı ve hü- manist değerleri koymak... Gazetelerden okuduklanmıza göre şu günlerde En- donezya'da Cakarta'da toplanacak bir uluslararası toplantıda, felaketlere uğramış Asya ülkelerine ya- pılan yardımları bir eşgüdüme bağlamak ve sorum- luluğu da Birleşmiş Milletler örgütü'ne vermek var- mış gündemde. Ancak, gelgeç bir önlemle yetinmemeli. Tsunamiye karşı evrensel bir hazırlanışı ilkelere kavuşturup hayata geçirmeli... Bizi de doğrudan ilgilendiriyor konu. • Güney Asya ülkelerini çarpan felaket gündeme gi- rerken, Marmara'da bir tsunami olasılığı da konu- lara katıldı. lyiden iyiye üstünde duruluyor. Marmara bölgesi, nüfusun en çok ve yoğun ol- duğu bircoğrafyamız; ve sanayimizin başı, giderek Türkiye'nin kalbi de orada çarpıyor. Ne var ki, Marmara Denizi'nin derinlerinde de bir fay! Allah göstermesin! Ancak, Allah aklı vermiş ve sorumluluğu da insanlara bırakmıştır. Marmara bölgesinin, bugünkü yerleşim biçimi, daha doğrusu hastalıkları ne zaman ve nasıl başla- dı? Gazetemizde, Sayın Gürbüz Çapan, son aylar- da Istanbul üstüne ilginç biryazı dizisi yayımladı. Ya- zar, dizinin ilkinde (19 Kasım 2004), Istanbul'un, 1950'lerle başlayan ve bugünkü haline varan öykü- sünü anlatırken, Marmara kıyılarına da sözü getiri- yordu; devletin, kendi eliyle petro-kimyayı Izmit Kör- fezi'nde örgütlemeye ve üretmeye başladığı dö- nemde, ilginç bir konuşmadan bahsediyordu. Gerçekten, o günlerde, bir Fransız mimar, döne- min Başbakanı Menderes'e şu öneride bulunur: "Sanayiyi, 250 km. yol yaparak Anadolu bozkırına taşıyın. Aksi halde 50 yıla kalmaz Marmara Deni- zi'ni öldürürsünüz!" Menderes'in yanıtı şudur: "Boş verin denizi, bize sanayi lazım!" Bir dönemin tek yetkilisinin sözleri ve kafası! Daha önce, saflarında çalıştığı CHP'nin, 30'ların -ünlü- sanayileşmesi de hiçbir zaman doğa düşma- nı olmamıştı; ayrıca, sanayileşmeyi bütün Anado- lu'ya yayarken, fabrika, gittiği yere bir kültür yaşa- mı da götürüyordu. Anlaşılıyor ki, rahmetliyi etkilememiş! Ama Adalet Partisi'ni, ANAP'ı ve DYP'yi de etki- lemedi. AKP'den niçin bekleyeceksiniz ki? 1950'lerle başlayan sanayileşme, belediyecilik ve kültürün üstüne, hiç çekinmeden bir "battal" işare- ti basabilirsiniz. Ve "yeni baştan" başlamalısınız! Marmara Denizi'nin derinlerinde, ifritin -ebedî di- lediğimiz- uykusundan uyanmasını apayrı birdona- nımla karşılamaya hazırlanalım!.. TASARI MECLİS'TE KABUL EDİLDİ Hastaneler devrediliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -TBMM Genel Kurulu'nda i SSKhastanelerinin A Sağlık Bakanh- J\_ ğı'na devrini ön- * ^ gören tasan dün kabul edildi. Görüşmeler sıra- sında verilen bir önerge- nin kabul edilmesiyle SSK hastanelerinin devir bedelinin 10 yıl içinde ödenmesi hükme bağ- landı. CHP'lıler, "Tasa- rının anayasaya, insan haklarına a\ kın olduğu- ıııı, hukuka aykırı olarak SSK mallanna el koııııl- duğunu" söylediler. Ta- sannın kabul edilmesiy- le getirilen bazı düzen- lemeler şöyle: • SSK hastaneleri Sağ- lık Bakanlığı'na devre- dilecek. Cumhurbaşkan- lığı, yüksek mahkemeler, Sayıştay,TSK,MİT,ünı- versiteler, ycrel yönetim- ler ve mazbut vakıflara ait sağlık birimleri yasa- nın uygulama alanı dışın- da bırakılıyor. Tasanda istisnalar arasında TBMM kampusu için- deki hastane de yer alır- ken genel kurulda veri- len bir önergenin kabul edilmesiyle bu hastane- nin de bakanlığa dev- ri hükme bağlandı. • SSK'nin taşı- A ııır ve taşınmaz- B ' lan, rayiç bedeli karşılığında bakanlığa devrcdilecek. Devir be- deli için 10 yıllık süre getirildi. • Yasanın yaymımdan sonra 3 ay içinde devre- dilen her sağlık birimiyle ilgili tespit yapmak için komisyon kurulacak. • Devredilen sağlık birımlerinde devir tari- hinde süreklı işçi kadro- lannda çalışan personel, devir tarihi itibarıyla kadrolan ile birlikte Sağ- lık Bakanlığı'na devre- dilecek. Geçmek iste- meyen işçilerin yasal hakları ödenerek kurum- la ilişiği kesilecek. 657 sayılı yasaya bağlı ola- rak çalışan memurlar, kadrolan ile birlikte ba- kanlığa devredilecek. Devredilen kadro un- vanlarından bakanlıkça ihtiyaç duyulmayan kad- ro unvanlannda çalışan personel, durumlarına uygun diğer kadrolara atanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle