Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
I
CUMHURİYET 7 OCAK 2005 CUMA
HABERLER
AKP'nin hazırladığı üç yasa taslağı işçiyi, memuru ve esnafı daha da zora sokacak
'Sosyalgüvensizlikreformu'
IŞIKKANSU
ANKARA-Türk-tş'in, AKP ik-
tidarınca hazırlanan "Gcnel Sağlık
Sigortası, Emeklilik Sigortasıve Sos-
yal Güvenlik Kurumu" yasa tas-
laklarına ilişkin raporu, işçi, me-
mur ve esnafın "sosyal güvensizlik
reformu" ile karşı karşıya olduğu-
nu ortaya koydu. Taslaİdara göre,
yurttaşlar, tümüyle devletin sorum-
luluğu altında olan "koruyucu sağ-
kkhizmetleri" için de "prim" öde-
meye başlayacak. Emeklilik için 9
bin güne yani dolu dolu 25 yıla yük-
seltilen prim gün sayısı koşulu, ilk
defa sigortah olarak 8 Eylül 1999
tarihinden sonra işe başlayan sigor-
talılan da kapsayacak.
AKP'nin kamuoyuna "retbrm"
diye sunduğu taslaklar konusunda
Türk-tş'in hazırladığı geniş rapor-
da şu saptamalara yer verildi:
P R İ M L İ DÖNEM
Genel Sağlık Sigortası Genel
Müdürlüğü, koruyucu sağ-
lık hizmetleri dahil, tüm sağlık hiz-
metlerini satın alma temeli üstüne
kurulmuştur. Koruyucu sağlık hiz-
metleri primli sistemin içinde olma-
malıdır. Koruyucu sağlık hizmeti
Devletin sorumluluğundaki 'koruyucu
sağlık hizmetleri' için artık 'prim'
ödenecek. Taslaklar ile emeklilik hakkmda
geçnıişe dönük de hak kaybı öngörülüyor.
Emeklilik için 9 bin güne yani dolu dolu 25
yıla yükseltilen prim gün sayısı şartı
8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe başlayan
sigortahları da kapsayacak.
prim karşılığı satın alınacakbirhiz-
met olmayıp tüm yurttaşlara ücret-
siz sunulacak temel bir hizmettir. Bu
hizmeti ücretsiz sunmak sosyal dev-
letin asli görevidir. Koruyucu sağ-
lık hizmeti dahil sağlık hizmetleri-
nin piyasalaştırılması hastaları, kâr
amaçlı kullanılan bir meta haline ge-
tirecektir. Özellikle genel sağlık si-
gortası ile sözleşme yapılan sağlık
tesislerinin, sigortalılardan sözleş-
me bedelinin 4 katına kadar fark
ücret almalarının meşrulaştırılma-
sı, hizmet alan sigortah hastaların
fark ücret ödemeden tedavi olma-
larını zorlaştıracaktır.
1 Oyaşınıdolduran, ortaöğre-
L Onim görmesi halinde 20,
yükseköğrenim görmesi halinde 25
yaşını dolduran kız çocuğu hak sa-
hibi olmamaktadır. İşsizliğin yüz-
de 15'lere ulaştığı ülkemizde kız
çocuklarının hak sahipliğinin kısıt-
lanması önemli sosyal sorunlara
neden olabilecektir. Özellikle düşük
gelir grubuna tabi olanların işsiz
kız çocuklannın primsiz sistemden
sigortah gösterilmemesi durumun-
da telafisi imkânsız mağduriyetle-
ri gündeme gelecektir.
Her bir muayene ve devamında
yapılacak tedavi tutannın yüzde
50'sine kadar net asgari ücret tutarını
aşmayacak miktarda sigortalıdan aynca
katıhm payı alınacak. Bu uygulama, düşük
gelirli sigortaulann sağlık yardımlarmdan
neredeyse hiç yararlanamamasuıa
yol açacak.
Devletin asli görevleri içinde ol-
ması gereken koruyucu sağ-
lık hizmetlerinin sunumu primli sis-
temin içine ilave edilerek devlet sağ-
lık hizmeti üretiminden tümü ile
uzaklaştınlarak, koruyucu sağlık hiz-
metleri de piyasalaştırılmıştır. Aile
hekimliği sistemi içinde, kırsal ke-
simde yaşayanların koruyucu sağ-
lık hizmetlerinden gerektiği gibi ya-
rarlanmalan mümkün olmayacaktır.
DÜŞÜK CELÎRLIYE DARBE
Her bir muayene ve devamın-
da yapılacak tedavi tutarının
yüzde 50'sine kadar net asgari üc-
ret tutarını aşmayacak miktarda si-
gortalıdan ayrıca katıhm payı alın-
ması, düşük gelirli sigortalılann sağ-
lık yardımlarmdan yararlanmasını
engelleyecektir. Sosyal devlet ilke-
Emek Platformu üyeleri,
SSK Izmir Sağlık işleri
Müdürlüğü'nde oturma eylemi
yaptı. Adana'da da SSK Bölge
Müdürlüğü önünde AKP'nin
sağlık politikaları protesto edildi.
(Fotoğraflar: SAADET USLU,
SAVAŞ KÜRKLÜ)
IMF, DB
SSK'bAN
eıîwî
ÇEK
Sağlık emekçileri yurt genelindeki eylemlerinde 'SSK'ler satılamaz' dedi
AKP'yihalka şîkayet ettfler
Haber Merkezi - Türk-lş, DİSK, Hak-lş,
KESK, Türkiye Kamu-Sen, Memur-Sen,
TMMOB ile sivil toplum örgütlerinin tem-
silcilerinin yer aldığı Emek Platformu üye-
leri, SSKhastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devrine ilişkin yasa tasarısıyla ilgili eylem-
lerini başlattı. Sağlık emekçileri Ankara, Is-
tanbul, Izmir başta olmak üzere tüm yurtta
yaptıkları protesto gösterilerinde "SSK'ler
satılamaz" dedi.
Ankara'da gerçekleş-
tirilen eylemde, Emek
Platformu Dönem Söz-
cüsü TMMOB Başkanı
Mehmet Soğancı,
AKP'yi halka şikâyet
edeceklerini söylerken
SSKhastanelerinin dev-
rine engel olacaklarını
belirtti.
Emek Platformu'nu
oluşturan örgütlerin üye-
leri, dün öğle saatlerin-
de Mithatpaşa Caddesi
üzerindeki SSK Genel
Müdürlüğü önünde çe-
şitli sloganlar atarak top-
landılar. Burada konu-
şan Emek Platformu
Dönem Sözcüsü ve
TMMOB Genel Başka-
nı Mehmet Soğancı,
SSK binasını göstere-
rek "Bu gördüğünüz ku-
rııınun hastanelerini kollamaya geldik" de-
di. Soğancı, "AKP'yihalkaşikâyetedeceğiz"
diye konuştu.
Türk-lş Genel Başkanı Salih Kılıç da med-
yaya sitem ederek "Geliyorsunuz, ama bu-
radaki sözleri akşamları göremiyoruz. Hal-
kın sesinî paylaşmak istemeyenleri kınıyo-
rum" dedi. DİSK Genel Başkanı Süleyman
Çelebi de SSK hastanelerinin devrine ilişkin
taslağın, IMF'nin şablon yasalanndan biri ol-
duğuna dikkat çekerek yasa taslağını, Tür-
kiye şiyasetinin üretmediğini söyledi. KESK
Başkanı Sami Evren de taslağın parlamen-
todan geçmesi halinde Cumhurbaşkanı'ndan
ya da Anayasa Mahkemesi'nden döneceği-
ni savundu. Sami Evren hükümete "dur"
dcme zamanının geldiğini ifade ederek
"Emek plattörmu daha önce bu kararı almış-
tır. Şubat ayının ilk haftası hayata geçirece-
ğiz. Bunun adı genel grevdir" dedi.
Sağlık emekçileri, tstanbul'da da SSK İs-
tanbul Ihtiyarlık Sigorta Müdürlüğü, SSK Ok-
Sağlık emekçileri Istanbul'da, hemşire N.K'nin çalıştığı hastanenin önünde top-
lanarak çalışma koşullarına dikkat çektiler. (Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN)
meydanı ve Eyüp Hastaneleri önünde yap- Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kun-
mak istenen yasalarla sosyal devlet yok edil-
meye çalışılmaktadır" dedi.
Sağlık emekçileri, SSK Okmeydanı Has-
tanesi önünde toplanan SES Şişli Şubesi
üyeleri adına Şube Başkanı Rabia T\ıncer,
geçen salı gecesi hemşire N.K'nin çalıştığı
hastaneye nöbete giderken tecavüze uğrama-
sı olayını anımsatarak "Bu olay çok uziicii
ama obnayabilirdi. Çünkü bizinı servis araç-
larımız yok, lojmanlar çok uzakta. Çalışma
koşullannın düzeltihne-
si gerek" dedi. SSK
Eyüp Hastanesi önünde
toplanan SES Aksaray
Şubesi'ne üye bir grup
sağlık çalışanı adına ba-
sın açıklaması yapan
Şube Başkanı Songül
Beydillide"Yemsağkk
tesisi açmadan,yeni per-
sonelalmadan,daha faz-
la kaynak aktarmadan
SSK'yi devrederek sağ-
lık hizmetlerinin iyileş-
tirilecegi yalanına inan-
mıyoruz" diye konuş-
tu.
Emek Platformu üye-
leri, eylemlerini tz-
mir'de ise SSK Izmir
Sağlık İşleri Müdürlü-
ğü'nde oturma eylemi
yaparak gerçekleştirdi-
ler. Burada konuşan
tıklan eylemlerle "hükümet ve SSK hasta-
nelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini" pro-
testo etti. "SSK bi/imdiı satılamaz", "SSK
bizimdir gasp edilemez" ve "Susma haylar,
yasaya hayır" sloganları atarak SSK Istan-
bul lhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü önünde
toplanan grup adına açıklama yapan Emek
Platformu Istanbul Dönem Sözcüsü ve
TMMOB ll Koordınasyon Kurulu Sekrete-
ri Meftun Gürdallar, "Yıllardan beri IMF
ve Dünya Bankası dayatmalarıyla çıkanl-
dakçı, iktidarın sağlık hizmetlerini bir kamu
hizmeti olarak görmedığini söyledi. Daha son-
ra SSK İzmir Sağlık İşleri İl Müdürü'nünde
odasının bulunduğu 2. kat koridorunda otur-
ma eylemi başlatan sendika temsilcileri ya-
sa tasarısı TBMM'den geri çekilinceye ka-
dar eylemi sürdüreceklerini söylediler.
Emek Platformu üyeleri, Adana'da da SSK
Bölge Müdürlüğü önünde yaptıkları basın
açıklaması ile AKP hükümeti ve sağlık po-
litikalarını protesto ettiler.
si ile bağdaşmayan bu uygulamadan
düşük gelirli sigortalılar olumsuz
etkilenecektir. Özellikle yoksul sa~
yılanların katkıları devlet tarafın-
dan karşılanır iken, yoksulluk sevi-
yesinde asgari ücret düzeyinde ge-
liri olanlarekonomik olarak katkı pa-
yını ödeyemeyecek durumda olduk-
lan için tedavi olamayacaktır.
Sigortalılardan yüzde 0.5 ora-
nında iş kazası ve meslek has-
talığı primi kesilmesi öngörülerek
prim yükü arttırılmaktadır.
*
İSTEN ÇIKARILMA
Genel Sağlık Sigortası Yasa
Taslağı'nda sigortah niteliği-
ni kaybetme düzenlenmemiştır. Bu
nedenle prim ödeme hali sona eren
sigortah, sigortah niteliğini de kay-
betmiş olacaktır. Bu uygulama işten
çıkan veya çıkartılan sigortalılann
mağduriyetine neden olacaktır.
Sosyal SigortalarKanunu'nda
prim ödeme hali sona eren si-
gortah, niteliğini yitirdiği tarihten
önceki bir yıl içinde 120 gün, has-
tahk, analık primi ödenıiş ise, 6 ay
süre ile sağlık yardımlarmdan ya-
rarlanması öngörülerek korunmuş-
tur. Kanun tasarısında bu düzenle-
meye yer verilmeyerek sağlık yar-
dımlanndan yararlanma hakkını tü-
mü ile prim ödeme şartına bağlamış-
tır. lşsizlik ödeneği hak etmeyen iş-
siz sigortalının, prim ödeyememe-
si halinde, yoksulluğu da tespit edi-
lememiş ise sağlık yardımından ya-
rarlanması mümkün olamayacaktır.
MESLEK HASTALICI
Sosyal Sigortalar Kanunu'nda
eski işinden veya işyerinden
ayrılan sigortalının yönetmelikte be-
lirtilen sürenin dışında meslek has-
talığına tutulduğunun laboratuvar
bulguları ve işyerindeki inceleme-
ler ile anlaşılması halinde Yüksek
Sağlık Kurulu tarafından meslek
hastalığına tutulduğuna karar veri1-
mesi öngörülmüş iken, kanun tas-
lak ile bu hak kaldırıl-
maktadır.
Taslakta,
yaşlıhk
aylığından yararlanma
şartları ülke şartları ile
bağdaşmayacak şekilde
ağırlaştırılarak prim
ödeme gün sayısı 7
bin günden, 9 bin gü-
ne, yaş ise 01.01.2036
tarihinden itibaren ka-
demeli olarak arttırıla-
rak kadınlar için 58'den,
erkekler için 60'tan 68'e
yükseltilmiştir.
İLK DEFA SİGORTALILIK
Dokuz bin güne yükseltilen
prim gün sayısı şartı ilk de-
fa sigortah olarak 08.09.1999 tari-
hinden sonra işe başlayan sigortah-
ları da kapsamaktadır. İlk defa
8.9.1999 tarihinden sonra sigortah
olanların yaştan dolayı emekli aylı-
ğını hak etmelerine ilişkin herhan-
gi bir düzenleme yapılmamıştır. İş
Kanunu'nda esnek çalışma model-
lerinin kabul edıldiği de göz önüne
alındığında, belirli nitelikteki sigor-
talılann dışındakilerin prim gün sa-
yılarını, ülkedeki yaşam şartlarına
göre öngörülen yaşlan tamamlaya-
rak emekli olabilmelen imkânsızdır.
Yaşlıhk aylığı hesaplanırken
kazançların güncellemesin-
de, her yıl değişen ortalama prime
esas kazancın değişim oranının tü-
mü ile yıllık tüketici endeksindeki
(enflasyonun) değişim oranının tü-
mü yerine bu değişim oranlannda-
ki artışlann, belirlenecek oranlannın
toplamına göre güncelleme yapıla-
rak daha düşük kazançlar üzerinden
aylıkların hesaplanması öngörül-
mektedir. Böylece bağlanacak emek-
li ayhkları daha düşük olacaktır.
SOSYAL KIRILGAIMLIK
Aylık bağlama oranlannın prim
gün sayılarına göre tesbiti be-
ninısenmiştir. Ancak tasanda her 360
güne ne oranda ayhk hesaplanacağı
gösterilmemiş, bunun belirlenmesi
sonraya bırakılmıştır. Reform met-
ninde belirtildiği üzere aylık bağla-
ma oranlan düşürüleceğinden taraf-
lann tepkisini alabildiğince engel-
lemek için oran belirtilmemiştir. Yok-
sulluk sınırının çok çok altında olan
aylık seviyelerini daha da düşürme-
ye yönelik bu düzenlemeler yoksul-
lann sayısını ve sosyal kırılganlığı
önemli miktarda arttıracaktır.
Sosyal Sigortalar Kanunu'nda
asgari ücretin 6.5 katı olan prim
esas kazancının üst sının tasarı ile 7
kata çıkartılmaktadır. İşçi ve işvere-
nin prim yükü ağırlaşacaktır.
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Tsunami
Tsunami, gazetelerde önemini koruyor.
Geçmiş yıllarda olduğunda, üstünde durulur, son-
ra unutulurdu. Oysa, yeni yılın arifesinde Güney As-
ya'yı vuran felaket, "kıyamet"\er\ bir örnek.
150 bini aşan insan kaybı ne zaman görülmüş?
Ve beraberinde, yerle bir olmuş bir ekonomi...
Gazetelerde, "en acı liste" olarak okuyoruz: Gü-
ney Asya depremi, bölge halkları kadar olmasa da
Avrupa'da da ölüm getirmiş; resmen öldükleri açık-
lanan Avrupalı turistlerin sayısı 500'ü, umut kesilen-
lerin sayısı ise 10 bini aşmış.
Ve geleceği vurmak!
"Dalgalar vurmasaydı Asya Birliği kuracaklardı"
başlığı altında söylenenlerden bir özet: "Dünya Tu-
rizm örgütü'nün önümüzdeki yıllarda Asya'da tu-
rizmin yükselişe geçeceğini açıkladığı bir dönem-
de toplam 51 milyar dolarlık turizm potansiyeline
sahip Güney Asya'da meydana gelen tsunami fe-
laketi, dünya turizm pastasında ciddi bir 'pazar kay-
bına' neden oldu" (Milliyet, 2 Ocak 2005).
Elbette, "turizm pastası "nı aşan bir felakettir bu!
önemli olan, tsunaminin gelecekte vuracağı dar-
belere hazırlıklı bulunmak: Bilimin geliştirdiği önce-
den uyarılmaya önem vermeli.
Bir de kıyılardan uzaklaşmak.
Doğaya egemen olma anlayışını değiştirmek; do-
ğa ile barış temelinde bir "doğa kültürü" geliştirmek.
Kalkınmayı, madrabaz hesaplarından kurtarıp bir
plana bağlamak ve içine, bu bilimsel, akılcı ve hü-
manist değerleri koymak...
Gazetelerden okuduklanmıza göre şu günlerde En-
donezya'da Cakarta'da toplanacak bir uluslararası
toplantıda, felaketlere uğramış Asya ülkelerine ya-
pılan yardımları bir eşgüdüme bağlamak ve sorum-
luluğu da Birleşmiş Milletler örgütü'ne vermek var-
mış gündemde.
Ancak, gelgeç bir önlemle yetinmemeli.
Tsunamiye karşı evrensel bir hazırlanışı ilkelere
kavuşturup hayata geçirmeli...
Bizi de doğrudan ilgilendiriyor konu.
•
Güney Asya ülkelerini çarpan felaket gündeme gi-
rerken, Marmara'da bir tsunami olasılığı da konu-
lara katıldı.
lyiden iyiye üstünde duruluyor.
Marmara bölgesi, nüfusun en çok ve yoğun ol-
duğu bircoğrafyamız; ve sanayimizin başı, giderek
Türkiye'nin kalbi de orada çarpıyor.
Ne var ki, Marmara Denizi'nin derinlerinde de bir
fay!
Allah göstermesin! Ancak, Allah aklı vermiş ve
sorumluluğu da insanlara bırakmıştır.
Marmara bölgesinin, bugünkü yerleşim biçimi,
daha doğrusu hastalıkları ne zaman ve nasıl başla-
dı?
Gazetemizde, Sayın Gürbüz Çapan, son aylar-
da Istanbul üstüne ilginç biryazı dizisi yayımladı. Ya-
zar, dizinin ilkinde (19 Kasım 2004), Istanbul'un,
1950'lerle başlayan ve bugünkü haline varan öykü-
sünü anlatırken, Marmara kıyılarına da sözü getiri-
yordu; devletin, kendi eliyle petro-kimyayı Izmit Kör-
fezi'nde örgütlemeye ve üretmeye başladığı dö-
nemde, ilginç bir konuşmadan bahsediyordu.
Gerçekten, o günlerde, bir Fransız mimar, döne-
min Başbakanı Menderes'e şu öneride bulunur:
"Sanayiyi, 250 km. yol yaparak Anadolu bozkırına
taşıyın. Aksi halde 50 yıla kalmaz Marmara Deni-
zi'ni öldürürsünüz!"
Menderes'in yanıtı şudur: "Boş verin denizi, bize
sanayi lazım!"
Bir dönemin tek yetkilisinin sözleri ve kafası!
Daha önce, saflarında çalıştığı CHP'nin, 30'ların
-ünlü- sanayileşmesi de hiçbir zaman doğa düşma-
nı olmamıştı; ayrıca, sanayileşmeyi bütün Anado-
lu'ya yayarken, fabrika, gittiği yere bir kültür yaşa-
mı da götürüyordu.
Anlaşılıyor ki, rahmetliyi etkilememiş!
Ama Adalet Partisi'ni, ANAP'ı ve DYP'yi de etki-
lemedi. AKP'den niçin bekleyeceksiniz ki?
1950'lerle başlayan sanayileşme, belediyecilik ve
kültürün üstüne, hiç çekinmeden bir "battal" işare-
ti basabilirsiniz.
Ve "yeni baştan" başlamalısınız!
Marmara Denizi'nin derinlerinde, ifritin -ebedî di-
lediğimiz- uykusundan uyanmasını apayrı birdona-
nımla karşılamaya hazırlanalım!..
TASARI MECLİS'TE KABUL EDİLDİ
Hastaneler
devrediliyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) -TBMM
Genel Kurulu'nda i
SSKhastanelerinin A
Sağlık Bakanh- J\_
ğı'na devrini ön- * ^
gören tasan dün kabul
edildi. Görüşmeler sıra-
sında verilen bir önerge-
nin kabul edilmesiyle
SSK hastanelerinin devir
bedelinin 10 yıl içinde
ödenmesi hükme bağ-
landı. CHP'lıler, "Tasa-
rının anayasaya, insan
haklarına a\ kın olduğu-
ıııı, hukuka aykırı olarak
SSK mallanna el koııııl-
duğunu" söylediler. Ta-
sannın kabul edilmesiy-
le getirilen bazı düzen-
lemeler şöyle:
• SSK hastaneleri Sağ-
lık Bakanlığı'na devre-
dilecek. Cumhurbaşkan-
lığı, yüksek mahkemeler,
Sayıştay,TSK,MİT,ünı-
versiteler, ycrel yönetim-
ler ve mazbut vakıflara
ait sağlık birimleri yasa-
nın uygulama alanı dışın-
da bırakılıyor. Tasanda
istisnalar arasında
TBMM kampusu için-
deki hastane de yer alır-
ken genel kurulda veri-
len bir önergenin kabul
edilmesiyle bu hastane-
nin de bakanlığa dev-
ri hükme bağlandı.
• SSK'nin taşı-
A ııır ve taşınmaz-
B
' lan, rayiç bedeli
karşılığında bakanlığa
devrcdilecek. Devir be-
deli için 10 yıllık süre
getirildi.
• Yasanın yaymımdan
sonra 3 ay içinde devre-
dilen her sağlık birimiyle
ilgili tespit yapmak için
komisyon kurulacak.
• Devredilen sağlık
birımlerinde devir tari-
hinde süreklı işçi kadro-
lannda çalışan personel,
devir tarihi itibarıyla
kadrolan ile birlikte Sağ-
lık Bakanlığı'na devre-
dilecek. Geçmek iste-
meyen işçilerin yasal
hakları ödenerek kurum-
la ilişiği kesilecek. 657
sayılı yasaya bağlı ola-
rak çalışan memurlar,
kadrolan ile birlikte ba-
kanlığa devredilecek.
Devredilen kadro un-
vanlarından bakanlıkça
ihtiyaç duyulmayan kad-
ro unvanlannda çalışan
personel, durumlarına
uygun diğer kadrolara
atanacak.