Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7OCAK2005CUMA CUMHURİYET SAYFA
dishab(<v cumhuriyet.com.tr 11
Türk halkına
yardım
çağrısı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Birleşmiş Milletler
Çocuklara Yardım Fonu
(UNICEF), Türk halkına
Güney Asya'daki
felaketzedelere yardım
çağrısında bulundu.
UNICEF Türkiye Milli
Komitesi'nden yapılan
açıklamada, bölgede
uluslararası toplumun
daha güçlii desteğine
ihtiyaç duyulduğu
bildırildi. Açıklamada,
yurttaşların bağışlarını
"Türkiye tş Bankası
Çankaya Şubesi
(Ankara) 642066 No'lu
lıesaba" yapabilecekleri
bildirildi. Kızılay'ın
"Onları Yalnız Biz
Anlanz" sloganıyla
başlattığı kampanyada
toplanan para ise 1
milyon 733 bin 999
YTL'ye ulaştı. Kızılay'ın
hesap numaraları şöyle:
TC Ziraat Bankası
Etimesgut Şubesi
40437140-5001 (YTL),
40437140-5002 (USD),
40437140-5003
(EURO). Türk Sılahlı
Kuvvetleri de
felaketzedeler için
"nakdi yardım
kampanyası" başlath.
Genelkurmay'ın internet
sitesinde yer alan bilgiye
görc, TSK personelinden
nakdi yardımda
bulunmak isteyenler, 25
Ocak 2005 tarihine kadar
Ziraat ve Oyakbank'taki
yardım hesaplarına
bağışta bulunabilecek.
ABD'lilere
depremzede
evlat yok
• WASHINGTON
(AA)-ABDDışişleri
Bakanlığı, Güney
Asya'da annc ve
babalarını kaybeden
çocuklann, henüz
Amerikan yurttaşlarınca
evlat edınilemeyeceğini
bildirdi. Bakanlık
sözcüsü Kelly Shannon,
Washington yönetimi
ile bazı evlat edinme
kurumlarınm, "felaket
çocuklarını" evlat
cdinmck isteyen ABD'li
ailelerce başvuru
yağmurıına tutulduğunu
söyledi. Sorunun, hangi
çocuklann gerçekten
ailelerini kaybettiğini
belirlemenin
zorluğundan
kaynaklandığını belirten
Shannon, çocuklann
suç çetelerinin tuzağına
düşebileceğine de
dikkat çekti.
Tamiller:
Ordu
çekilsin
• COLOMBO(AA)-
Tsunamiııin vurduğu
ülkelerden Sri Lanka'da
bağımsızlık mücadelesi
veren Tamil Kaplanları,
kısmen denetimleri
altında tutlukları ülkenin
kuzeydoğusundaki
felaket bölgesinde
kumlan kamplardan
ordunun çekilmesini
istedi. Ulusal Tamil
tttifakı Partisi sözcüsü
R. Sampanthan,
"Silahlı güçlerin felaket
bölgesindeki kamplann
kontrolünü ele alması
yapıcı değildir.
Sağlanan anlaşmaların
sürekliliğini tehlikeye
düşürebilir" dedi.
Kadınları
uzun saç
öldürdü
• ANKARA (AA)-
Tsunaminin vurduğu
Hindistan'da kadınlann
çoğunun uzun saçları
nedeniyle boğuldukları
bildirildi. lngiliz
yardım kuruluşu
World Vision Başkanı
Charles Badenoch,
Nagapattinam 'da
ölenlerin yandan
fazlasını kadın
ve çocuklann
oluşturduğunu bildirdi.
Badenoch, kadınlann
geleneksel olarak çok
uzun olan saçlarının
çalılara ve enkazlara
dolanarak boğulmalanna
neden olduğunu belirtti.
' Sözdekalmasın'GüneyAsyafelaketi için toplanan zirvede konuşan BM GenelSekreteriAnnan,
zamana karşıyarıştıklarını belirterek vaatlerinparaya çevrilmesini istedi
Dış HaberlerServisi- Birleşmiş Mil-
letler (BM) Genel Sekreteri Kofî An-
nan, Güney Asya'yı 26 Aralık'ta vu-
ran deprenı ve tsunami felaketinin ar-
dından yaşam mücadelesi veren 5 mil-
yon insanın 6 aylık acıl yardımını fi-
naııse etmek için dcrhal 977 milyon
dolar yardım talebınde bulundu. Dün-
ya liderleri, yaklaşık 150 bin can alan
deprenı ve tsunami felaketinin yarala-
rını sarmak için Endonezya'nın başken-
ti Cakarta'da bir araya geldi.
26 ülke ve uluslararası örgütlerin ka-
tıldığı tsunami doruğunda, toplanan
paralann nasıl dağıtılacağı ve erken
uyarı sisteminin kurulması konuları
ele alınırken yardım çabalannın eşgü-
dümüyle fonların yönctımıni BM'nın
üstlenmesine karar verildi.
Çeşitli ülkeler tsunaminin vurduğu
11 ülke için şu ana kadar 4 milyar do-
larlık yardım sözünde bulundu. Do-
ruk, felaket kurbanları için bırdakika-
lık saygı duruşuyla başladı. Annan yap-
tığı konuşmada, felakctin ardından zor
durumda bulunan 5 milyon insanın 6
aylık acil yardımını finanse etmek ıçın
977 milyon dolar yardım talebınde bu-
lundu ve yardım sözlerinin yerine ge-
tirilmesini istedi.
6 ay için 977 nıilyon dolar
Kofi Annan, "BM'nin Endonezya,
Maldivler, Sri Lanka, Seyşeller ve So-
mali'de başlattığı uluslararası acil yar-
dım çabası için çağrıda bulunuyorunı.
6 ay için 5 milyon kişiııin acil insani yar-
dıınlannı karşılanıak amacıyla977 mil-
yon dolara ihtiyacımız var" dedı.
BM'nın 60 yıllık tarihinde bu bo-
yutta bir felaketle karşılaşmadığını,
derhal eyleme geçilmezse on binlerce
kişinin salgın hastalıklar yüzünden öle-
bileceğini vurgulayan Annan, "Zama-
na karşı yarışıyoruz. Bağışçı ülkeler
derhal verılikleri sözleri paraya çevir-
meli" dedi.
Uluslararası topluluk Aralık 2004'te
iran'ın Bem kentınde meydana gelen
ve 26 bin kişinin ölümüne yol açan
depremin ardından bu ülkeye l milyar
dolardan fazla bağış sözü vermiştı. Oy-
sa, depremin üzerinden l yıl geçmesi-
ne karşın lran sadece 17.5 milyon do-
lar alabildi.
Annan, örgütün yardımların eşgü-
dümünde oynayacağı başrole işaret
ederek "Yardım operasyonlarının ve
yeniden yapılandırmamn denetimini
üstlenecekolan elbette BM'dir" dedi.
Annan, 29 Aralık'ta ABD Başkanı
George Bush tarafından kurıılduğu
açıklanan ve ABD, Japonya, Avust-
ralya ve Hindistan gibi bölge ülkele-
rinin oluşturduğu grubun askeri ve lo-
jistik desteği olmaksızın yardımların
ulaştırılamayacağını söyledi.
Annan'ın ardından konuşan ABD
Dışişieri Bakanı Colin Powell, ABD
öncülüğündeki yardım koalisyonunun
dağıtılacağını ve yardım çalışmalannın,
BM'nın öncülüğünde yürütüleceğini
söyledi. Endonezya, Sri Lanka ve Tay-
land gibi ülkelerin liderleri de yardım-
lann eşgüdümünün BM tarafından üst-
lenilmesi konusunda ısrarcı oldular.
Birükte çauşma sözü
Lıderler, sonuç bildirisinde, felaket
bölgcsinın eski haline getirilmesi için
birlikte çalışma sözü verdiler. Yardım-
ların biran önce ulaştınlmasının zaman-
la yarış olacağı uyarısında bulunan li-
derler, en kısa sürede tsunami uyan
sistemi kurulması ıçın işbırliği yapıl-
masına karar verdiler. Bölgede yardım
ve yeniden yapılanma çalışmalannın on
BUSHTAN
10 BİN DOLAR
Dış Haberler Servisi - ABD
Başkanı George W. Bush,
Güney Asya'da meydana
gelen deprem ve tsunami
felaketinin kurbanlarına
yardım için 10 bin dolar
bağışta bulundu.
Beyaz Saray Sözcüsü
Scott McClellan, Bush'un,
bağışını uluslararası insani
yardım kuruluşlanna
gönderdiğini bildirdi.
Öte yandan, ABD halkının
yaptığı bağışın miktan,
200 milyon dolan aştı.
En fazla bağış, 92 milyon
dolarla Kızılhaç'a
yöneltildi.
yıl sürebileceğine dikkat çeken lider-
ler, BM'den yardım çabalarının koor-
dinasyonunu üstlenmesini ıstediler.
Zırveye katılan Avrupa Birliği (AB)
Komisyonu Başkanı Jose Manuel Bar-
roso, birliğin bölgeye 461 milyon do-
lar ek yardım paketi sağlayacağını bil-
dirdi. Bu paketle birlikte birliğin 25
ülkesinin yapacağı yardımın 2 milyon
dolara yaklaştığını belirten Barroso,
AB'nin bölgeye ilk aşamada acıl 132
milyon dolar aktaracağını söyledi.
Şu ana kadar en fazla bağış sözü ve-
ren ülkeler 810 milyon dolarla Avust-
ralya, 660 milyon dolarla Almanya,
500 milyon dolarla Japonya, 350 mil-
yon dolarla ABD oldu.
İsvıçre de dün 98 milyon dolarlık
yardım taahhüdünde bulundu. Ülkede
yapılan yardım kampanyasında da 53
milyon dolar toplandı.
M'DENACİL YARDIM ÇAĞRISI
'Can kaybı
katlanır'
Mangrovlankesipotelyapıncasahillerdoğalkorunmadanyoksun kaldı. (Fotoğraf: REUTERS)
Can kaybı doğanın tahribi nedeniyleyüksek
Ekilen biçildiDış Haberler Servisi - Gü-
ney Asya'yı yerle bir eden
deprem ve tsunami gibi bir
doğal felakette bile can kay-
bının, insanın doğaya verdi-
ği zarar nedeniyle çok yüksek
olduğu ortaya çıktı.
Mercanların ve mangrov
onnanlarının kıyı lann korun-
masında büyük önemi oldu-
ğunu belirten çevre grubu
Dünya Vahşiyaşam Fonu
(WWF) Küresel Su Programı
Başkanı SimonCripps, "Mer-
can adaları ve mangrovlan
korunmuş bölgeler, mercan
adaları tahrip obnuş ve sahil
otelleri ile karides çiftlikleri
yapmak için mangrovlan sö-
külmüş bölgelerden daha az
zarar gördü. Çünkii nıercan-
lar doğal dalgakıranlardır.
Mangrovlar da doğal şok enıi-
ciler" dedı.
Phuket'e bakmak yeter
Cripps tezini kanıtlamak
için mercan adalarını koru-
yan Maldivler'le mangrovla-
rın çiftlik ve otellere yer aç-
mak için yok edildiği Tay-
land'ın turistik Plıuket adası-
nı karşılaştırdı. 270 bin nüfus-
• Felaket
bölgelerinde,
'doğal dalgakıran'
mercanlarla
'doğal şokemici'
mangrovların yok
edilmesi yüzünden
ölü sayısı, olması
gerekenin çok
üstüne çıktı.
lu Maldivler'de 100 kişi ha-
yatını kaybederken, turızm
sezonunda aynı nüfusa salıip
Plıuket'te bu sayı 10 katına
çıktı. Mangrovların iyi ko-
runduğu Tayland'ın komşu-
su Myanmar da tsunamiyi
ucuz atlattı.
tngiliz bilimsel internet si-
tesi SciDev.Net'te de Hindis-
tan'ın güneyindeki Tamil Na-
dıı eyaletindc sık mangrov-
larla kaplı Piçavaram ve Mu-
tupct bölgelerinde can kaybı
ve hasann diğer bölgelere gö-
re çok daha az olduğuna dik-
kat çekildi.
lngıltere'dcki Southampton
Üniversitesı Oşınografi Mer-
kezi Araştırma Görevlisi Do-
ug Masson da en iyi korunmuş
mercan adasının bile tsunami-
ye karşı korunma garantisı
sağlamayacağını, ancak yine
de Maldivler'de can kaybmın
bu kadar az olmasını mercan-
ların sağladığını söyledi.
Türizm için yok edildi
Güney ve Güneydoğu As-
ya'da turizmin önünü açmak
için sahillerdeki mangrovlar
yok edildi. Yalnızca Tay-
land'da 1975-1993 yılları ara-
sında ülkedekı mangrovların
yarısı kesildi. Bölgedeki bır-
çok yerde oteller bıtki örtü-
sünün arkasında değil sahil-
de inşa edildi.
Isviçre'dekı Dünya Korıı-
ma Birliği'nden(IlJCN) Jefl
Mcneely, "Insanlarişgaletme-
meleri gereken yerlere yerleş-
ti. Bu bölgelerde sahiller mang-
rovla kaphydı. 20-30 yılda
mangrovların uzun dönem
yararlannı bilmeyen insanlar
tarafından yok edildiler" di-
ycrek Tayland ve Endonez-
ya'da umursamazca yapılaş-
maya gidilmesı yüzünden ölü
sayısının bu kadar yüksek ol-
duğunu söyledi.
Dış Haberler Servisi - Birleş-
miş Milletler (BM), Güney As-
ya'daki tsunami felaketinden
kurtulmayı başaranlann tümü-
ne hafta sonuna kadar temiz su
ve diğer acıl yardımlar sağlana-
mazsa ölü sayısının 300 bine
ulaşabileceği uyansında bulun-
du. BM'ye bağlı Dünya Sağlık
Örgütü (WHO), felaket bölge-
lerindekı sağlık koşullarına ve
salgın hastaîık tehlikesine işa-
ret ederek, salgınların önlen-
mesi için hafta sonuna dek tüm
felaketzedelere temız su ve acil
yardımın ulaştınlmasının öne-
mıni vurguladı. Kolera ve dizan-
teri gibi hastalıklann önlenme-
sı için çok sayı-
da bölgeye acil
yardım ulaştı-
nldığı belirtilen
açıklamada, an-
cak bunun ye-
tersiz olduğu ve
bazı bölgelerde
içme suyu ge-
reksiniminin
had safhada ol-
duğu kaydedil-
di. Açıklamada,
"Hafta sonuna
kadartüm fela-
ketzedelere te-
melgereksinim-
ler ulaştınla-
ma/sa, salgın
hastalıklann tsunami kadar et-
ki yapacağı ve ölü sayısının iki-
ye katlanabileceğinden endişe
ediliyor" denildi.
afta sonuna
kadar temiz su ve
diğer yardımlar
sağlanamazsa ölü
sayısının 300 bine
ulaşabileceğini
belirten Dünya
Sağlık Örgütü,
kolera ve
dizanterinin kapıda
olduğu uyarısında
bulundu.
Durum beklenenden iyi
En büyük yıkımı yaşayan En-
donezya'nın Sumatra Adası'nda
da salgın hastalıklara karşı yo-
ğun önlemler alınıyor. Banda
Aceh kenti ve bölge sığınma
kamplarını denetleyen VVHO
Başkanı Dr. Li Cong-vuk ile
BM Çocuklara Yardım Fonu
(UNICEF) Başkanı CarolBel-
laıııv, çocuklann kızamık, zatür-
ree ve diğer hastalıklann tehdı-
di altında olmasına karşın dıı-
rumun beklenenden iyi oldu-
ğunu bildirdiler.
Sumatra'da kamplann 150'şer
kişilik olması salgın tehlikesi-
ni frenhyor. Yetkililer, Sudan-
Darfur'da 150 bin kişilik dev
mülteci kamplan bulunduğuna
dikkat çekcrek, bu çaptaki
kamplann salgın tehlıkesıni çok
büyüttüğünü anımsatıyor. Su-
matra'da, 150 bin insan kang-
ren ve salgın hastaîık tehlikesi
ıçinde yaşamaya çalışıyor.
Ülkede tifo, tifüs ve dizante-
ri salgınlanna karşı yoğun ön-
lemler alınıyor. Bölgede temiz
su ihtiyacı karşılanabiliyor, an-
cak tuvalet olanaklan son dere-
ce yetersiz.
Endonezya'da dün resmi ölü
sayısı 94 bin 200'e çıkarken ka-
.,..,.,. ..~..y yıp sayısı 6 bin
700 olarak açık-
landı. Sri Lan-
ka'da da ölü sa-
yısı 30 bin
513'eçıktı.Ka-
yıp sayısı ise 3
bin 870.
Tayland'da 2
bin 565'i Tay-
landlı, 2 bin
510'u yabancı,
213'ü uyruğu
belirsiz olmak
üzere 5 bin 288
kişinin öldüğü
açıklandı. Ka-
yıp sayısı 4 bin
449'dan 3 bin
716'ya indirilirken yardım ve
sağlık görevlileri her gün çok sa-
yıda ceset bulunduğunu belir-
terek bu sayılara itiraz ediyor.
Öte yandan, Dünya Hayvan-
lan Koruma Derneği (WSPA),
hayvanlann unutulmaması ge-
rektiğini bildirdi.
Büyükbaş hayvanlarla vahşi
hayvanlann su ve yiyecek bu-
lamadığı, hastalandığı uyarı-
sında bulunan VVSPA, diğer
uluslararası örgütlerle işbirliği
yaparak bölgeye veterinerlik
malzemesi ve yem gönderdiği-
ni açıkladı.
Bu arada Sumatra Adası açık-
lannda önceb giuı meydana ge-
len 5.6 büyüklüğündeki depre-
min ardından dün de 6.2 bü-
yüklüğünde bir«Heprem oldu.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Suç Bnperyalizmde Değil,
Meğerse Bizdeymiş...
Yükselen değer, egemen gücün yanında durma-
nın kılıfını hazırlamak mı? Yoksa emperyalizmin ni-
metlerini paylaşmak için hırsızlığı meşrulaştırma-
ya çalışmak mı?
Geçen yıl 17 Aralık günü Brüksel'de Başba-
kan'ın basın toplantısındaki bazı gazetecilerin tav-
rını canlı yayında izlerken nasıl utanmıştım? Içim
nasıl sızlamıştı?
Vahşi kapitalizm insanları demek bu hale getiri-
yordu. 20 - 30 yıl önce insanlar bu hale düşecek-
lerini hayal bile etmezlerdi herhalde...
Batı kapitalizminin ve onlara bağlı duruma gel-
miş bazı iş çevrelerinin göstermeye çalıştığı bir
dünya bu. Sanki bir film çevirenlerin göstermek is-
tedikleri bir dünya var. Bu gerçek bir dünya değil,
hayal dünyası. Haberciler burada olayları yansıt-
mıyorlar. Yazılan senaryonun bir oyuncusu gibi
oyunlarını oynuyorlar. Brüksel, VVashington öyle is-
temiş: Onlara bağlı ve bağımlı iş çevreleri de bu
talepleri yerine getiriyorlar. Çünkü sömürüden ken-
dileri de pay alıyorlar.
Bir de "sömürüden pay alanlardan nasibini alan-
lar" var. Onlar da üçüncü ve dördüncü halkalan mey-
dana getiriyorlar. Büyük kurşun askerlerden son-
ra gelen küçük ve daha da küçük kurşun asker-
ler.. art arda dizilmişler, boy boy...
Sömürüden en büyük payı koparan vahşi kapi-
talizmin önüne sırayla dizilmiş bağlı ve bağımlılar.
öte yandasömürülenler var; bizim köylümüz gi-
bi, işçimizgibi, memurumuzveesnafımızgibi, hat-
ta yerli (ve ulusal) iş çevrelerimiz gibi. Bunlar Batı
kapitalizminin sömürüsünden pay alamıyorlar. Da-
ha doğrusu düpedüz sömürülenler bunlar. Sade-
ce güç bela, sendeleyerek ayakta durmaya çalı-
şıyorlar.
• ••
Gözüm gazetelerin sayfalarına takılıyor. llginç
haberler 2005'in ilk haftalarını süslüyor.
- Rahmi Koç "Kıbrıs 'ta 40 yılı boşuna harca-
dık" açıklamasını yapmış.
- Denktaş, "Kıbrıs davasında umudum tükeni-
yor" demiş.
- Dikkatimi çeken bir haber ise 11 aylık dış tica-
ret açığının 35 milyar dolan aştığını ortaya koyuyor.
• • •
Bir süre önce, tamı tamına 15 Aralık 2004'te, Av-
rupa Parlamentosu'ndan yapılan canlı yayında
parlamenterlerin ellerinde "Türkiye'ye Evet" yazan
kâğıtları televizyon kanallarımız 70 milyona sunu-
yorlardı. "Eyahalibakınız, görünüz Avrupa Parla-
mentosu bize evet diyor, daha ne istiyorsunuz" yo-
rumunu ekliyorlardı.
Oysa Avrupa Parlamentosu, "Türkiye dedikle-
rimizi yerine getirirse görüşmeleri yürütebiliriz"
demişti ve koşulları da şöyle sıralamıştı:
1) Ermenilere soykırım yaptım diyeceksin, yani
tazminatların kapısını açacaksın.
2) Kıbrıs'tan askerini çekeceksin, Rumları Kıb-
rıs'ın tek hâkimi olarak tanıyacaksın, Türkleri unu-
tacaksın.
3) Türkiye'nin AB ile ilişkilerine kalıcı kısıtlama-
lar konacak; insanlar AB'ye giremeyecek, tarımı-
na destek verılmeyecek; fonlardan yardım alma-
yacaksın. Kısaca, özel statüyü öngördük diyorlar.
4) "Güneydoğu Anadolu halkının haklarının ta-
nınması" başlığı ile de Kürdistan projesinin arka-
sında olduklarını açık açık söylüyorlar. Hatta, Dic-
le ve Fırat nehirlerinin yönetimini de bize devrede-
ceksin, diye ekliyorlar. Çünkü bu sular "uluslara-
rası camianın" suları imiş.
5) Ayrıca "AB Türkiye'ye üyelik için hiçbir yü-
kümlülük altına girmiyor, görüşmelerin ucu açık,
buna karşılıkarkası kapalı, geri dönüşyok" diyor-
lar. Görüşmeleri istediğimiz an keseriz, istediğimiz
kadar uzatırız. Sonunda bir karar da ortaya çıkma-
yabilir.
Hıristiyan misyonerlerin faaliyetlerinin genişletil-
mesinden federasyona kadar daha neler var ne-
ler. Ve bütün bunları talep ederek, "Ancak bu ko-
şullarda görüşme süreci ayakta kalacaktır" diyor-
lar. Avrupa Parlamentosu'nun "evet"\, 70 milyon
insan kandırılarak "Avrupa Türkiye'ye evet dedi"
diye sunuluyor.
- Avrupa Parlamentosu, "Ancak Sevr'e götüren
koşullar altında görüşebiliriz" diyor. Ve bazı med-
ya çevreleri, "Sevr'e eveti, normal üyeliğe evet-
miş gibi" halka yutturuyor.
Böyle birdüzenin, "örtülü faşizm" olarak adının
konması gerekmez miydi diye düşünmeye başlı-
yorum.
- Galiba 82 yılı boşuna harcadık dememiz gere-
kiyormuş! Sevr'e karşı Lozan'ı kazanmak; Türkle-
rin Kıbrıs'ta soykırımını önlemek; Ege'de hakları-
mızı savunmak; Türkiye'nin bütünlüğünü korumak
ve Mustafa Kemal'in adını anmak.. yani emper-
yalizmin dediklerini yapmamak, bütün suçumuz buy-
muş meğerse.
Işte sorun burada yatıyor; olmak ya da olmamak...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Öksüz babası!Dış Haberler Servisi - Güney Asya'yı vuran
deprem ve tsunami felaketinde dev dalgalardan
kurrulan bebek su aygırı, bir deniz kaplumbağası
tarafından evlat edinildi. 300 kiloluk bebek,
Lafarge doğal parkında 100 yaşındaki erkek
kaplumbağa tarafından evlat edinildi. Park
yetkilisi Paııla Kahumbu, "Su aygırı, annesini
kaybetn'kten sonra travnıa geçirmişti.
Kaplumbağayı bulunca onıınla sıkı bir bağ
kurdu, şinıdi birükte yti/iip birlikte uyuyorlar. Su
aygırı, tıpkı annesini izler gibi kaplunıbağanın
peşinde ve biri kaplunıbağaya yaklaştiğında,
annesitü korur gibi sinirleniyor" dedi.