Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2005 PAZARTESİ
HABERLER
Üniversitelerde 'gitar çalmak', 'ideolojik halay çekmek'le suçlananlara yenileri ekleniyor
Olen öğrenciyesoruşturmaALPERTURGUT7
ÖZLEMGÜVEMLİ
Istanbul (ÎÜ), Çanakkale 18 Mart
(ÇOMÜ) ve Kocaeli üniversıtelerin-
de okuyan 211 öğrenciye, okul yöne-
timleri tarafından soruşturma açıldı.
Bugün Beyazıt'takı Öğrenci Kültür
Merkezi'nde ilkı gerçekleştirilecek di-
siplin soruşturmasında ifade vermeye
çağırılan öğrenciler arasında olaydan
bır yıl önce yaşamını kaybeden Mel-
tem Aydın adlı öğrenci de bulunuyor.
• Üç üniversitede 211 öğrenciye, okul yönetimleri tarafından soruşturma açıldı. Istanbul
Üniversitesi, olaydan bir yıl önce yaşamını yitiren öğrenciye soruşturma açarken Kocaeli
Üniversitesi de öğrencilerin "pişman olduklarını" belirten kâğıtlan imzalamasını istiyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ise öğrenci ailelerine fotoğraflı mektuplar gönderiyor.
sol görüşlü öğrenci gözaltına alındı,
7 kişi de tutuklandı. Öğrenciler şim-
di de rektörlüğün açtığı disiplın so-
ruşturmalan ile karşı karşıya. 1Ü Ta-
rih Bölümü öğrencısi Nuri Günay,
olaylann "sağ- sol" çatışması olarak
yansıtılmasından duydukları rahat-
lÜEdebiyatFakültesi'ndeyaklaşık sızlığı dile getırerek, "Son yülarda
2 aydır yaşanan olaylara karıştıklan
gerekçesiyle 76 öğrenci hakkındaüni-
versite yönetimi tarafından soruştur-
ma açıldı. 1Ü Edebiyat Fakültesi'nde
bir süredir devam eden olaylarda, 189
ülkücülerin içinde ciddi bir kan kay-
bı var. Güçlenmek için birilerine sal-
dırmaları gerekiyordu. Solcu öğren-
cilere saldırarak kaybettikleri gücü
geri kazanmaya çalışıyorlar" dedi.
Günay, ramazan ayında önce Tokat'ta
daha sonra lzmit, Trabzon, Izmır, Ça-
nakkale ve Ankara'da ülkücülerin
hem siyasette kaybettiği yeri geri ka-
zanmak hem de ıç çatışma nedeniy-
le daralan kıtlelerini toparlamak ıçın
sol görüşlü öğrencılere saldırdığını
belırtti. 1Ü Rektörlüğü'nün "eğitim-
öğretimi engellemek" gerekçesiyle
toplam 76 öğrenci hakkında soruştur-
ma açtığını kaydeden Günay, "Olay-
lann yaşandığı gün okulda hiçbir sı-
nav ertelenmedi. Bir öğretim üyesi
'Öğrencilerin psıkolojisi bozuldu' di-
yerek kendi isteğiyle sınavmı iptal et-
ti. Bize de iptal edilen bu sınav nede-
niyle soruşturma açıldı. Yılın bu dö-
neminde toplu olarak soruşturmaya
uğruyoruz. Soruşturma sonuçlamnca
Danıştay'a başvurup yürütmenin dur-
durulması yönünde karar alıyoruz.
Ancak bu kez soruşturmalann sonuç-
lanmasını beklemeyeceğiz. Soruştur-
malara avukatlanmızla girmeyi düşü-
nüyoruz" dedı.
Rektörlük, olaydan bır yıl once 21
CHP'li vekiller Erdoğan'ı eleştirdi:
Gerçelderi görmüyor
FARUKKIRTAY
YALOVA-CHP Grup Başkan-
vekili Haluk Koç 2005 yılında
emeğiyle geçinenleri zorlu bir yı-
hn beklediğini ve sosyal devletın
risk altında olduğunu vurgulaya-
rak "AncakBaşbakan tüm bu ger-
çekleri görmezden gelerek nıasal
ülkesi yaıatrnak istiyor" dedi.
Yeni yılı Yalova'daki Termal Te-
sisleri'nde karşılayan25 CHPmil-
letvekili, Elmalık köyünün kah-
vehanesinde köylülerle bır araya
gelerek sorunlannı dinledi. Bura-
da bir konuşma yapan CHP Grup
Başkanvekıli Haluk Koç, Türki-
ye'de milyonlarca işçi ve emeklı-
nin yaşam standartlarının çok al-
tında yaşadığını ve 2005 yıhnın
çahşanlar açısından çok daha kö-
tü olacağını söyledi.
Türkiye'de küçük bır azınlı-
ğmsa hızla zenginleştığıni vur-
gulayan Koç, "2 yülık süre için-
de her köyden 20 hane çiftçi, gir-
di fıyatlannın artması ve yanhş
uygulanan tanm politikalan ne-
deniyle üretimi bırakarak Barı
kentierine göç e(Ii. AncakBaşba-
kan, tüm bu gerçekleri görmez-
den gelip bir nıasal ülkesi varat-
mak istiyor. Bunun için de ba/ı
medya olanaklannı kullanarak
kamuoyuna nıasal edebiyatı ya-
pıyor" diye konuştu. Yeni yılı Yalova'da geçiren 25 CHP millervekili Elmalı köyünde yurttaşlann sorunlannı dinledi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tı
Venedik'i görenler bilir. San
Marco Meydanı'ndaki kilisenin
önünde dört at heykeli durur.
Bu atlar meydana ayrı bir es-
tetik ve görkem kazandırır. Bu
dört at heykelinin Istanbul'dan
götürüldüğünü kaçımız bilebi-
lir? O meydandaki bu at hey-
kellerinin bizim topraklarımızın
ürünü olduğunu onları gördü-
ğümde bilmiyordum.
Türkiye Avrupalı mıdırtartış-
maları sırasında Fransız Cum-
hurbaşkanı Jacques Chirac,
geçmiş tarihimize gönderme-
ler yaparak Türkiye'nin Avrupa-
lı olduğuna ilişkin tezler öne
sürmüştü. Chirac'ın bu sözle-
rine milliyetçilertepki gösterdi-
ler. Bizans'ın bizim geçmişimiz
olduğu iddiasından hoşlanma-
dılar. Halbuki bu coğrafyanın
tarihi ve kültürü bizim miras al-
dığımız bir tarih ve kültürdü.
Bunu sahiplenmek ülkemizin
kültür mirasını zenginleştirirdi.
Nasıl olmuştu da bu dört at
Istanbul'dan Venedik'e taşın-
mıştı. Bunun daacı biröyküsü
vardı. 1204 yılında Latinler ya
da başka bir ifadeyle Haçlılar
San Marco Meydanı'ndaki Atlar ve AB
Ekim 2003 'te geçirdiği trafik kaza-
sında yaşamını yitiren Edebiyat Fa-
kültesi öğrencısi Meltem Aydın'ı da
soruşturma kapsamında ıfade verme-
ye çağırdı. Okul yönetimi, bu çağnya
"özürsüz" olarak uyulmadığı takdir-
de savunma hakkından vazgeçilmiş
sayılacağı uyansında bulundu.
100 alleye mektup
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi,
haklannda soruşturma açtığı 100 öğ-
rencinin ailelerine, "güvenlik güçle-
rinden edindikleri bilgiler doğrultu-
sunda" fotoğraflarla, mektuplar gön-
derdi. Saldınya uğradıklannı ve mağ-
dur olduklannı vurgulayan öğrenci-
ler, "Ailelerüzerindebaskıyaranlnıak
isteniyor. Nerede, ne za-
nıançekildiğibeUiolmayan
fotoğraflar gönderilerek
suçlu ilan ediliyonız" de-
diler.
Kocaeli Üniversitesf nde
ramazan ayında öğrencile-
re yönelik artan baskılar,
bir sol görüşlü öğrencinin
kaçırılıp sorgulanmasıyla
doruğa çıktı. Gerginliğin
ardından çıkan olaylardan
sonra Kocaeli Üniversite-
si'nde 35 sol görüşlü öğ-
renciye soruşturma açıl-
dı Öğrenciler, "Hem sal-
dınya uğruyoruz hem so-
ruşturuhıyoruz. ÜsteBksal-
dıranlar da savunmalar-
da tanıkolarakdinleniyor.
Rektörlük, öğrencileri yıl-
dumak için pişmanlık ya-
salarına bcıızcı rüşvetler
teklifediyor. Pişman olun-
duğunadairkâğıtlarinıza-
landığı takdirde soruştur-
malangeriçekfleceğinden,
skillerimi/jn temMenece-
ğindenbahsediyoıiar" di-
ye tepki gösteriyorlar.
Istanbul'a hücum etmişler, şeh-
ri kana ve ateşe boğmuş, her
şeyi yakıpyıkmışlardı. Doğulu-
ların gözünde, tamiri mümkün
olmayan bir hataydı bu. Kato-
liklerle Ortodokslar arasındaki
ayrılığı kesinleştiren bir hata.
12 Nisan 1204 Pazartesi: Dört
günlüksaldınnın ardından, Haç-
lılar Istanbul'a girdıler. Ertesi
gün onlara direnen kalmamış-
tı. Evlerin yarısından çoğunu
yutan bir yangının ortasından
ilerleyen muzaffer ordu, Sela-
haddin'in 1187'de Kudüs'ü al-
dığında yaptıklarını katbekat
aşan bir yağmaya ve kötülük-
leregirişti. Olaylara tanıklık eden
Efes Metropoliti lonnes Ma-
sarites o günlerin kaydını tut-
muştu:
"Dört biryanda meydanlar,
iki ya da üç katlı evler, kutsal
yapılar, kadın ve erkekmanas-
tırları, kutsal mekânlar, hatta
Tanrı'nın ulu kilisesi (Aya Sof-
ya), imparatorun sarayı asker-
ler tarafından istila edildi; bun-
larzincir, mızrak, hançer, kılıç
kuşanmış okçular, atlılar, akıl
yoksunu savaşçılardı: Etrafla-
rına korkunç bakışlar atıyor,
Kerberos gibi haykırıyor, Şa-
ron gibi soluyor kutsal evleri ta-
lan ediyor, tanrısal eşyayı yağ-
malıyor, kutsallığa küfrediyor-
lardı. Ezelden beri Tanrı'nın
sevdiği duvarlarda bulunan ya
da taşınabilir durumdaki
[sa'nın, Tanrı Ana'sının ve aziz-
lerin tasvirlerini yere atıyorlar-
dı."
"Tanrı 'nın gazabından da in-
sanların intikamından da kork-
madan saçma sapan sözler ve
küfürler savuruyor, çocukları
annelerinden, anneleri çocuk-
lanndan kopanyor, utanma ne-
dir bilmeden bakirelen kutsal
mekânlarda kirletiyorlardı. Ka-
dınlann göğüslerini açıp birsüs
eşyası ya da altın bir nesne
saklayıp saklamadıklarına ba-
kıyorlardı; saçlarını bozuyor,
başlarındaki tülleri çekip alı-
yorlardı. Her yerde, sızıltılar-
dan ve acı dolu çığlıklardan
başka birşey duyulmuyordu."
(Aktaran Michel Kaplan, Top-
lumsal Tarih Dergisi, Aralık
2004)
Kıyamın ardından Haçlı şö-
valyeleriyle Venedikli ortakları
Bizans topraklarını aralarında
paylaştılar. Istanbul, Batılıların
çok meraklı olduğu türden kut-
sal emanetlerle doluydu. Yağ-
macılar, Venedik'e yalnızca San
Marco Meydanı'nı süsleyen at-
ları taşımamışlardı; gerçek
Haç'ın birparçasını, Isa'nın ka-
nının birazını, Aya Yorgi'nin bir
kolunu ve vaftizci Yahya'nın
başından bir parçayı da götür-
müşlerdi.
Bizans'ın başına gelen bu fe-
laketın asıl sebebi, Haçlı Se-
ferleri'ne katılmayı reddetme-
siydi. Bizans kendisini, Batı
içinde Doğu'nun temsilcisi gi-
bi görüyor ve Batı'dan Doğu'ya
yapılacak bir dini seferi kabul
etmiyordu. Biranlamda iki dün-
ya arasında bir köprü görevi
üstlenmeyi tercih ediyordu.
Istanbul'un 1204 Nisan ayın-
da Haçlılar tarafından istilası
önemli tarihi dönüm noktalann-
dan birisidir. Bir Hıristiyan ken-
ti olan Istanbul, hiçbir zaman
Avrupa'nın Katolik mirasını be-
nimsemedi, bir Doğu kenti ola-
rak Ortodoksluk, bu süreç için-
de şekillendi. Bazılarının san-
dığı ve iddia ettiği gibi Orto-
doksluğun kökleri Yunanistan'a
değil, Istanbullu Hıristiyanlara
uzanıyor. Yani Doğulu bir Hıris-
tiyanlık.
San Marco Meydanı'ndaki
atlar, Istanbul'un malı, yani bu
toprakların malı. Bizans, bu
toprakların imparatorluğuydu.
Türkiye, binlerceyıllıktarihinde
en önemli iki imparatorluktan bi-
risi olan Bizans'ın da mirasçı-
sıdır.
Bizlerde bu zengin kültürün
devamı değil miyiz? Türkler,
bütün bu sürecin yarattığı bir bi-
leşim değil midır?
Venedik'e gittiğimde San
Marco Meydanı'ndaki atlara
şimdi daha farklı bir gözle ba-
kacağım.
DEMOKRASI vc YARGI
DEMOCRACYAND JUDICIARY
j u , ^ u ı u : u u «v>f ıvullu^lHHtl
X Av fadeınu ÖZOK
SS I ürkiye Barolar Blrllgl Başkaıu
« $Hİ>»h Olurumu
O 10:30-11:00 Antyaıal l)ımııkrıı<l; Sınırlı Ikllılanı Gldcn Vol
O Oturum Bajkanı I'rot Dr Erdal ONAR
4nkiim Utuveı u/csı Hukuk luıhultt">t
Micucı ı KurtK, rror ur
Parn XNantcr rc> Ûmveruten,
Uukuk Tnari.it Merkezl Miitluru
Clımtum SJARCK, Pro/ Dr
Der Gcorg-Augıtsl Üniversitesi, Gdttlnffcıı
Ulnch KARPEN, Prof Dı
Hambury Ünlvuısılesl
Mıthat SANPAR, Dtn Dr
ittkma tmtverutuiı llııkuk Fakukesı
Tartı;ın»lar
Oğleden Sonra Oturumu
14:00- 16:30 Temallt Dtmnkraslnln Kı l/l ve
YiikKİen Vıldıı: Yar«ı
Ulurunı uatKouı ITol Dr tıOognn ILiIÇ
YÖK Bnskanı
Klaus von BbYMt, l'rot Dr
Hetdelberv Ümver-iitfn
Fa/ıl SAGLAM, Prof Dr
tmıtasıtMahkement Yarfçtct
Ran HIRŞCHl.. Prof. Dr
Toronto Vtuvemtest
l\ıs<|uatePASQUINO, Pıof Dr
Fıaımız Ulusal Araşltrma vetiılımMetkezı'ndi'
Araşltrma Dırektîmı Ntw York Ünıversıte.\ı
Koımk ÖÇn'tııtt Ovc\i
<£> Sabuh (Hurumu 1
1:30-12:.1U
Denıukraslaia Pckifmt'atntlv YarKtam RolBı
Kskl r« Yeni Demokrasller
K.kl UcmnkraHİIer
Olurum Bııjkinı Prof Dr Erjjun ÖZBUDUN
mikt Umvcmtesı
Mury VOLCANSKK (lulyı), Prof Dr.
'li3Xtıs Christıan Örtiversıte^ı
Cornell CLAYTON (ABD), Proi Dr
Wa<thinglon Dcvlttt Üniversitesi
Chnstoph OÖRISCH (Almanya), Yrd üm;. Dr.
We\tfaelmke Vfilheim Otmmittil, Mûmter
AlmnPAKIPNrk(Frenu),Yrd Doç Dr
Bt>rıleawt IV- Montetquıcu Ümvmltest
Tartifnıalar
Üftlerlen Sonra Oturumu
13:30-16:00 Yeni Dcrnokrasllcr
Oturum Busknnı Av Vedal Ahsoı COŞAR
inkara Barosu Başkam
Vargırun Drmokratlk SUtemkrılc K
Unnokratlk Bir Güvraü,liür
Htficmonya mı?
Ö Olurum Bajkanı Av ö/dcmu ÖZOK
•O TBB Buskam
Ergun OZBUDUN, Proi. Dr.
Bltkenl Oıınvnıtesı
Alı ULUSOY, Doç. Dr.
Ankara Umversltesl Hukuk hakülteu
) atıtı Sclami MAHMUTOÖLU,
Istcmbul Vttiverslle^i llukuk Fakülten
Hanlar HACIYEV (A/erhaycan)
Avrupa lnsan Haklan Muhkeme\ı }ar%ttı
F J M FBLDBRUGGB (Rusya), Pruf Dr
Leiâen Ûnlversilesl, Doğıt Avıupa Hukıtku ve
Ru\yct Armfttrmalurı Enslıtutu
Rc-nata UITZ (Mucamıan). Prof Dr
Avrupa Vniversıtesi, Budapı'Ste
Radmlav PROCHAZKA (Siovukya), Yrd Doç. Dr
Trnava Ünlversttest Htıkuk PakUheıı
Tartıamalar
04-06 OCAK/JANUARY 2005
ANKARA SHERATON
Noktalı Sokak No:l Kavaklıdere / ANKARA /Tel: 0312 468 54 54
TÜRKİYE
BAROLAR BİRLİĞİ
soru$turma
komedlsl
ÎÜ'de geçen yıl "gitar
çalmak", "kamu malına
zarar verecek potansiyel
taşımak" ve "ideolojikha-
lay çeknıek" gibi gerekçe-
lerle öğrenciler hakkında
yaklaşık 550'ye yakın so-
ruşturma açıldı. İdeolojik
halay çekmek suçunu Çu-
kurova Üniversitesi öğren-
cileri de işledi ve 24 kışi
hakkında okul yönetimin-
ce işlem başlatıldı.
Trakya Üniversite-
sı'ndeki "Bahar Şenlikle-
ri"ne katılan 20 öğrenci
ise tutuklandı. Ünıversite
Disiplın Kurulu, şenlık
mağduru öğrencılere ce-
za yağdırdı. Geçen ekim
ayında 35 öğrenciye bir
yıl, 18 öğrenciye bir dö-
nem, 11 öğrenciye ise bir
ay okuldan uzaklaştırma
cezası verildi.
PROTESTO
'AKP
alay
ediyor'
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Asgari üc-
reti, açlık ve yoksulluk
sının rakamlanyla kıyas-
layan çahşanlar, 350
YTL'lik asgari ücreti ve
bu rakatnı belirleyen
AKP'yi protesto etti. lş-
çiler, kendilerine dayatı-
lan rakamı kabul etme-
diklerini bildirdiler.
AKP Çiğli ilçe binası
önünde toplanan Çiğli
Organize Sanayi Bölge-
si çalışanlan, asgari üc-
retin en alt düzeyde ge-
çim koşullannın sağlan-
ması için kazanılmış bir
hak olduğunu, ancak Tür-
kiye'de "adı var kendisi
yok" bir durum yaşandı-
ğını vurguladılar. 350 mil-
yon lira olarak belirlenen
asgari ücretle saglık, eği-
tim, sosyal hak ve güven-
celerden yoksun bırakıl-
dıklannı, böylece yaşa-
mın dışına itildıklerini
kaydeden çahşanlar,
AKP'nın kendileriyle
alay ettiğını dile getırdı.
2000Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Birey Olmak
Biney Yetiştirmek...
Ne demektir "birey olmak?". Bencil olmak de-
mek mıdir?
Değildir, birey olmakla bencil olmak birbirinden
bütünüyle farklıdır.
Birey olmak, kendisi olmaktır. Kendi benliğini bul-
muş olmak, kendini fark edebilmek, kendi kararla-
rını verebılmek, olaylar karşısında kendinden güç
alabilmek demektir. Birey herkesten önce kendine
güvenir, özgüveni vardır.
Birey olamamak, başkasına bağımlı olmak, ken-
di kararlarını başkasından destekalmadan vereme-
mek, olaylar karşısında kendini güçsüz duyarak
kaçmak ya da bir başkasına sığınmaktır.
Bencil olmak ise, her koşulda, her durumda ken-
di çıkarına yönelik düşünmek, kendi çıkarına hare-
ket etmektir.
Birey, sosyal sorumluluk verilmediği zaman "ben-
cil bir birey" olur.
Eğer birey olamayan birine sosyal sorumluluk
verilirse, o da bu sorumluluğun bağımlısı bir köle
gibi davranır. Hiçbir zaman kendisine verilen sorum-
luluğu sormadan, sorgulamadan, kime ve neye ya-
radığını düşünmeden itaat ederek yaşar.
Onun için de "birey olmak", uygar bir kültürün
üyesi olabilmek demektir.
"Yetkin birey", kişisel anlamda birey olmuş, top-
lumsal anlamda da soysal sorumluluk bilincine
ulaşmış kişiyi tanımlar.
Ne birey olabılmiş ne de sosyal sorumluluğunu
öğrenebilmiş kişiler ise kendine de topluma da ya-
rarı olmadan yaşayan kişiler demektir.
Bunları düşünmemız neden gerekiyor?
Şundan gerekiyor kı, Avrupa Topluluğu'na katı-
lışımızı sevinçle karşılarken iki ayrı kültür arasında-
ki farkları hiç hesaba katmadan geleceğe bakıyo-
ruz kı büyük bir yanhş demektir.
Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasında kişilerin
"birey kültürü" ile "toplulukçu kültür" açısından
farklılık var mıdır?
Bu sorunun yanıtı "evet vardır" olarak verilmek-
tedir. Uludağ Üniversitesi Aydınlanma Konferans-
lan dizisinin 4 No'lu yayınında yer alan M. Ersin Kuş-
dil ve Nurcan Abacı tarafından hazırlanan çalış-
mada, öğretmenler üzerinde yapılan bir araştırma
değerlendirilmektedir.
Bu çalışmanın özet bulguları şöyledir:
• Avrupa Topluluğu değerleri "bireysel özerlik"
konusunaöncelikli yer vermektedir. "Bireyselözer-
lik"; düşünsel planda, merak duyabilmek, açık fi-
kirli olmak, yaratıcı olmak, duygusal planda, yaşam-
dan zevk almak, heyecanlı, değişken biryaşantı sa-
hibi olmaktır.
• Türk toplumu ise "muhafazakârlık" eğiliminde-
dir. Bu da, geleneklere saygılı olmak, itaatkâr olmak,
dindar olmak, kendini denetleyebilmek, anne-baba-
ya, yaşlılara değer vermek, toplumsal düzenin sür-
mesini istemek, ulusal güvenlik, aile güvenliğidir.
• Avrupa Topluluğu, kişilerde "eşitlik" ilkesine
öncelik vermektedir. Bu da, kişinin dürüst olması,
eşit olması, hayatın verdiklerini kabullenebilmesi,
sadık olması, sorumluluk sahibi olması, özgür ol-
ması, toplumsal adaletten yana olması, yardımse-
ver, dünyada barış yanlısı olması demektir.
• Türk toplum kültürü ise "hiyerarşi"ye ağırlık'
vermektedir. Bu da, sosyal güç sahibi olmayı önem-
semek, otorite sahibi olmak, sözü geçen biri olmak, •
zengin olmak demektir.
Sadece bu açılardan ele alındığı zaman bile top-
lumsal kültürümüzün "bireyyetiştirme''de neden-
li başarısız olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bulguları doğrulayan örnekler olarak da, TV,
dizilerindeki Kurtlar Vadisi tutkunluğu, Semra Ha-
nım kimliğindeki kaynana otoritesinin oğullar ve
gelin adaylan üzerindeki gücü söylenebilir. Avrupa
Yakası gibi modern olma savı taşıyan dizide bile ça-
lışıp kazanan yaşlardaki genç erkeklerin ve genç
kızların nasıl kendi olamayışları" çok açık olarak
görülmektedir.
Birey olamadan ve birey yetiştiremeden Avrupa
Birliği'ne girdiğimizi sanmak ise yanılgıların en bü-
yüğüdür ve Türkiye için tam bir kültür şoku de-
mektir. Bu iki ayrı kültür içinde iş rekabeti nasıl ola-
caktır? Başarı ölçütleri nasıl değerlendirilecektir? Ve
kimler kazanacak, kimler kaybedecektir?
Unutmayalım ki, Atatürk'ün "fikri hür, irfanı hür,
vicdanı hür gençler yetıştiriniz" sözü bile bize bir
ışık olamadı. Oysa, bugün karşımıza çıkan en bü-
yük sorunlar bu büyük önderin ne dediğini anlaya-
mamış olmanın yarattığı sorunlardır.
Düğün bayram geride kaldı. Şimdi ortalıkta ne olup-
bittiğini kavramanın sırası gelmedi mi?
e-mail:erdalatak@superonline.com
faks:0212 513 90 98
1968mezunlarıbulustu
• Haber Merkezi - Erzurum Atatürk
Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin 1968 yılı
mezunlan yeni yılı Küçükyah'daki Çapari
Restoran'da karşıladılar. Mezun olduktan
sonra düzenli aralıklarla bir araya
geldiklerini belirten 1968 yılı mezunları,
2005'e merhaba derken öğrencilik yıllarındaki
anılarını bir kez daha paylaştılar.
'3 veya 4 bakan değişebilir'
• KOCAELİ (Cumhuriyet) - AKP Kocaeli
milletvekillennden Eyüp Ayar, önümüzdeki
günlerde üç ya da dört bakanın değişebileceğini
söyledi. Gebze'de bir polıs merkezine yeni yıl
ziyareti yapan Eyüp Acar, kabıne değışikliği ile
ilgilı sorulan yanıtlarken hükümette başansız
bakan olmadığını, ancak bazı bakanların
değişebileceğini söyledi. Ayar, "Kalıcı olmak
için çok başanlı olmak ölçü değil. Partimızden
en az beş tane kabine çıkar. Ben kabinede fazla
değişiklik olacağını zannetmiyorum. En fazla
3-4 bakan değişir. Bunun yanında da birkaç
bakanın yeri değişebilir" dedı.